Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/782 E. 2022/160 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/782 Esas
KARAR NO : 2022/160

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Manevi Tazminat İstemli), Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli), Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 22/12/2017
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Manevi Tazminat İstemli), Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli), Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkilinin Bayan takım elbise, bluz, etek, pantolon, ceket, manto, kaban, pardesü üretimi yapmakta olduğunu, Bu faaliyet alanı içerisinde ciddi yatırımlar yaparak yeni ve tamamen özgün tasarımlar oluşturduğunu, bu tasarımları adına tescil ettirdiğini, tescil ettirmiş olduğu taşarımları kıyafet modellerinde, ürünlerinde kullanan ve bu ürünleri pazarlayan bir firma olduğunu, müvekkili şirkete ait endüstriyel tasarım Tescil başvurusu yapıları ürün hakkında tescil başvuru formları ve görsellerinin dava dosyası ekinde sunulduğunu, davalı tarafça vekili şirket adına tescilli … olan çoklu endüstriyel tasarım tescil formunda gösterilen Ürünlerden tasarım No:… resim No:… olan endüstriyel tasarımın yoğun olarak taklit edilip üretilerek satışa sunulduğunu, bu hususun … 2 Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …Değişik iş sayılı dosyasında bilirkişi marifetiyle tespit ettirildiğini, davalının, müvekkiline ait yeni ve özgün, aynı zamanda sektöründe belli pazar payına sahip tasarımlarından yararlanarak ticari çıkar sağlamak amacıyla hareket etliğini, Endüstriyel tasarımların taklitlerini Üreterek satışa sunduğunu, bu yolla daha fazla ticari kazanç elde etmeyi amaçladığını, Taklit ürünlerin değişik iş dosyasında bilirkişi marifetiyle tespit ettirildiğini, alman raporda taklit ürün ile müvekkili adına … tescil numaralı tasarım No … resim No … olan tescilli modelin aynı denilecek kadar benzer olduğu kanaatine varıldığını, kaldı ki karşı tarafın bu durumu kabul ettiğini, beyanında taraflarınca ürünlerin satıldığını, bunları sosyal medyada görüp beğendiklerini, üründen 200 tane diktirip satışa sunduklarını, sattıktan sonra tescilli olduğunu öğrendiklerini, sonrasında bu ürünü üretip satmadıklarını belirttiğini, davalı tarafın her ne kadar beyanında 200 adet ürün ürettiğini söylese de daha fazla ürün ürettiğini, ilgili ürünleri piyasaya arz ettiğini, her iki tasarımda da temel görünümün birebir derecede aynı olduğunu, dolayısıyla bilinçli müşteri tercihinde, birebir aynı tasarım algısı ile iktibas oluşturacağı kanaatine varıldığını, dikkat edilmesi gereken diğer bir hususun ise bir üründen tek bir renk değil farklı renk ve farklı bedenlerde üretim yapıldığını, bu durumun sektör tarafından da bilindiğini, Tekstil sektöründe firmaların bir üründen seriler halinde toplu üretim yaptıklarını, bu nedenle tazminat taleplerinin değerlendirilebilmesi için gerçek üretim ve satış rakamlarına ulaşılması gerektiğini, davalı firmaların fatura ve defterler de ürün kodu ve detayları olmayabileceğinden, gerçek satış rakamlarının tespit edilemeyebileceğini, burada sektör bilirkişi tarafından davalı yanın kapasite, kumaş alımı ve sair kriterlerden hareketle, gerçek üretim ve satış rakamlarına ulaşılması gerektiğini, aynı zamanda ticari defterlerin ve kayıtların incelenmesi gerektiğini, davalının hem müvekkiline ait tescilli tasarımı taklit ederek hem de bu ürünleri piyasaya sunarak SMK uyarınca tasarım hakkına tecavüz ettiğini ve halen tecavüze devam ettiğini davalının kusurlu olduğunu, davalının taklit ürünler üretilirken müvekkilinin süreçte yaptığı masrafları yapmadığını, ayrıca kalitesiz malzeme kullanarak masrafı en alt seviyede tuttuğunu bu ürünleri piyasaya değerinin çok altında fiyatlarla satışa sunarak haksız rekabet hükümlerini de ihlal ettiğini, ayrıca davalının dü kalitede ürünü piyasaya sunmasının, müvekkilinin itibarını da zedelediğini SMK m.151-2/a, TBK madde 50 TTK uyarınca 10.000 TL maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini, tecavüzün önlenmesini ve durdurulmasını talep ve dava etmiştir
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekili yargılama safahatinde davanın reddini savunmuştur.
Davaya konu davacı … ŞİRKETİ adına kayıtlı …sayılı tasarım tesciline ilişkin belgeler TPMK’a müzekkere yazılarak celp edilmiş olup, söz konusu tasarım belgesinin sahibi adına geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belgeler ve toplanan deliller de dikkate alınarak Mahkememiz 23/05/2019 tarihli duruşmasında “…Dosyanın Mahkememizce resen seçilecek bir marka/tasarım vekili, bir moda sektör bilirkişisi akademisyen, bir bilişim uzmanı, bir tekstil (aynı zamanda parekenda, pazarlama uzmanı) mühendisi bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle davacı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının bulunup bulunmadığı, tescil öncesi piyasaya sunulup sunulmadığı, harcıalem nitelikte olup olmadığı (davalının tespit keşfinde davaya konu ürünün piyasadan görmek suretiyle ürettiğine yönelik iddia ve savunması dikkate alındığında), olup olmadığı hususları değerlendirilerek davalı tarafından satışa sunulan ürünlerin davacıya ait tasarımı tecavüz ve haksız rekabet teşkil edip etmediği, davalı zararlarının tespiti yönünden tespit dosyasındaki ürün sayısıda dikkate alınarak sektörel uygulamalar gözetilmek suretiyle SMK 151 2/a kapsamında hesaplama yapılmak suretiyle ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanziminin istenmesine…” karar verilmiş ve alınan 14/11/2019 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Dava konusu tasarımların tescil öncesi piyasaya sunulduğuna ve harcıalem olduğuna dair bir delil bulunamamış olup, dava konusu tasarımın yenilik koşullarını sağladığı ve harcıalem olmadığı, … – numaralı tescile ait … numaralı tasarım ile davalı tasarımı arasında ayırt edicilikten ziyade tasarım bütünlüğü açısından benzerlik bulunduğu ve bilgilenmiş kullanıcı nezdinde BİREBİR AYNI TASARIM algısı oluşturacağı, SMK 81/1-a uyarınca davalı kullanımının davacıya ait … (2) numaralı tescilli taşarıma TECAVÜZ ve TTK m.55 uyarınca Haksız Rekabet oluşturacağı, davacının muhtemel kazancının sektörel uygulamalar gözüönüne alınarak 12.600,00-TL olabileceği görüş ve kanaatlerini belirtmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan Bilirkişi Raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; 14/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda aleyhe hususlara itiraz ettiklerini, bilirkişi raporunda müvekkilinin TPE nezdinde … Tescil Numaralı 02 Resim Nolu tescilli korunan tasarımının … 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş numaralı dosyası ile davalı … (…) tarafından müvekkilinin ürünün taklitlerinin üretildiğinin açıkça belirtildiğini, bilirkişi raporunda davacı müvekkilinin TPE nezdinde … Tescil Numaralı … Resim Nolu tescilli tasarımının davalı taklit ürünü ile benzer nitelikte olduğu ve “tecavüz niteliğinde olacağı” açıkça ifade edildiğini, bu nedenle davalının eyleminin tecavüz niteliğinde olması sebebi ile davalının haksız rekabete sebebiyet verdiğini ve koşulları da oluştuğunu, SMK 151/2-a gereğince davalının haksız fiiline istinaden müvekkilinin“ davalının rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edeceği muhtemel gelir.” Hesaplamasının mali bilirkişi tarafından yapılmış ise de söz konusu hesaplamanın hatalı olduğunu, bilirkişi tarafında yapılan hesaplama şu şekildedir: Muhtemel Kazanç=Satış Tutarı X Satış Adedi X Ortalama Piyasa Karlılık Oranı olduğunu, blirkişilerce “Ortalama Karlılık Oranı” %30 hesaplanmasının haksız olduğunu, tekstil sektöründe ticari teamüller çerçevesinde ve herkes tarafından bilindiği üzere her bir üründen elde edilebilecek muhtemel kar oranın %40 ile %50 oranında olduğunu, açıklanan nedenlerle “Ortalama Karlılık Oranına” itiraz ettiklerini ve mali bilirkişi tarafından “Ortalama Karlılık Oranının” tekrardan incelenerek ek rapor tanzim etmesi için dosyanın mali bilirkişiye tevdini talep etmiştir.
Mahkememiz 20/02/2020 tarihli duruşmasında “… dosyanın rapor sunan bilirkişi heyetine tevdii ile davacı vekilinin rapora ilişkin itirazları ile dava dilekçesinde belirtilen davaya konu tasarım yönünden (yapılan incelemede birden fazla tasarım yönünden inceleme yapıldığı anlaşılmakla) gerekli hesaplamanın yapılmasının istenilmesine…” karar verilmiş ve alınan 11/01/2021 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda özetle; Davaya konu tasarıma ait ürün için, mahkeme’nin tecavüzün varlığına karar vermesi ve sektörel uygulamalar gözetilerek bulunacak hesaba başvurma gerekliliği halinde, davalı tarafın muhtemel kazancının sektörel uygulamalar gözönüne alınarak 6.300,00-TL olabileceği görüş ve kanaatini belirtmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan Bilirkişi Raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; müvekkilinin TPE nezdinde … Tescil Numaralı … Resim Nolu tescilli korunan tasarımının … 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş numaralı dosyası ile davalı … (…) tarafından müvekkilinin ürünün taklitlerinin üretildiğinin açıkça belirtildiğini, bilirkişi raporunda davacı müvekkilinin TPE nezdinde … Tescil Numaralı … Resim Nolu tescilli tasarımının davalı taklit ürünü ile benzer nitelikte olduğu ve “tecavüz niteliğinde olacağı” açıkça ifade edildiğini, bu nedenle davalının eyleminin tecavüz niteliğinde olması sebebi ile davalının haksız rekabete sebebiyet verdiğini ve koşulları da oluştuğunu, SMK 151/2-a gereğince davalının haksız fiiline istinaden müvekkilinin “ davalının rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edeceği muhtemel gelir.” Hesaplamasının mali bilirkişi tarafından yapılmış ise de söz konusu hesaplamanın hatalı olduğunu, bilirkişi tarafında yapılan hesaplama şu şekildedir: Muhtemel Kazanç=Satış Tutarı X Satış Adedi X Ortalama Piyasa Karlılık Oranı olduğunu, blirkişilerce “Ortalama Karlılık Oranı” %30 hesaplanmasının haksız olduğunu, tekstil sektöründe ticari teamüller çerçevesinde ve herkes tarafından bilindiği üzere her bir üründen elde edilebilecek muhtemel kar oranın %40 ile %50 oranında olduğunu, açıklanan nedenlerle “Ortalama Karlılık Oranına” itiraz ettiklerini ve mali bilirkişi tarafından “Ortalama Karlılık Oranının” tekrardan incelenerek ek rapor tanzim etmesi için dosyanın mali bilirkişiye tevdini talep etmiştir.
Mahkememiz 18/11/2021 tarihli duruşmasında “…Mahkememizce resen seçilecek bir mali müşavir bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle davacının sunulan raporlardaki sektörel kar oranlarına yönelik itirazları da değerlendirilmek suretiyle 2017 yılı itibariyle (önceki bir yıl ve sonraki bir yıl da incelemek suretiyle) davacının davaya konu ürünü tespit edilememesi halinde ise genel olarak ticari kayıtlardaki kar oranının tespit edilerek bilirkişi raporu alınmasına…” karar verilmiş ve alınan 27/01/2022 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
davacı … Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede edinilen bilgiler neticesinde; Davacı …Tic. Ltd. Şti.’nin incelemeye ibraz edilen 2016-2017-2018 mali dönemine ait ticari defterinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış tasdiğinin yapıldığı fakat 2016 ve 2017 yıllarında yevmiye defterinin kapanış tasdiğinin yapılmadığı, defterlerin delile dayanan taraf lehine delil niteliğinde olup olmadığının takdirinin sayın mahkemede olduğu, davacı şirketin incelenen mali tablolarında; a. 2016 yılı için Faliyet karlılık oranının (- %0,02), b. 2017 yılı için Faliyet karlılık oranının %0,68, c. 2018 yılı için Faliyet karlılık oranının %0,66, d. Üç yıllık ortalama karlılık oranının %0,44 olduğunun görüldüğü, mahkemece tecavüzün varlığına karar verilmesi ve davalı tarafın muhtemel kazancının hesaplanmasında davacı tarafın ortalama karlılık oranlarının
kullanılmasına karar verilmesi halinde, davalı tarafın muhtemel kazancının 92,40 TL olarak hesap edildiği görüş ve kanaatini belirtmiştir.
İş bu dava tasarıma tecavüzün tespiti durdurulması önlenmesi ortadan kaldırılması maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
6769 sayılı SMK’da tescilli tasarımların korunma şartları belirlenmiştir.
Tasarım ve ürün; Madde 55- (1)Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Yenilik ve ayırt edicilik; Madde 56- (1)Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (4)Bir tasarımın aynısı; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. (5)Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. (6)Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Madde 57- (1)Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz. (2)Koruma talep edilen bir tasarım, BAŞVURU TARİHİNDEN VEYA RÜÇHAN TALEBİ VARSA RÜÇHAN TARİHİNDEN ÖNCEKİ ON İKİ AY İÇİNDE tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez. Madde 58- (1)Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2)Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır… Madde 59- (1)Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz. (2)Tescilsiz tasarım, sahibine birinci fıkrada belirtilen fiilleri engelleme hakkını sadece korunan tasarımın aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kopyalanarak alınması hâlinde verir. Korunan tasarımın kendi tasarımından önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün olmayan bir tasarımcı tarafından bağımsız olarak yapılan tasarımın koruma kapsamındaki tasarımdan kopyalanmış olduğu kabul edilmez.
Tüm dosya kapsamı sunulan rapor içerikleri izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde; dava konusu davacı adına tescilli … nolu çoklu tasarımın dosya içerisine alınan ve raporlarda değerlendirilen … 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş numaralı dosyasına sunulan talep tarihinden 1 gün önce yani 09/02/2017 tarihinde tescil başvurusunda bulunulduğu, bu başvurunun delil tespiti sonrası 09/05/2017 tarihinde bültende yayınlandığı, her ne kadar başvuru tarihinden itibaren tescile karar verilmiş ise de 3. Kişiler için bu tarihten itibaren hüküm ifade ettiği, dolayısıyla davalının davaya konu kullanımlarının bülten tarihinden önce olduğu dikkate alındığında ürün satışına yönelik ikrarı olsa dahi tescilli tasarım tecavüzü olarak kabul edilemeyeceği ancak ve ancak tescilsiz koruma şartları kapsamında ele alınabileceği davacının tescilsiz tasarım korumasına yönelik talebin bulunmadığı gibi tescil başvuru tarihinden önce üretilip piyasaya sunulan tasarımlar yönünden tescil korumasına dayanamayacağı anlaşılmakla taleple bağlılık ilkesi gereği davacının tescilli tasarıma tecavüze dayalı sübut bulmayan davasının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının açmış olduğu tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi, ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminat davalarının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin alınan 341,55 TL harçtan hesap olunan 80,70 TL karar harcının mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 260,85 TL’nin talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan tasarıma tecavüze yönelik talepler bakımından hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan maddi tazminata yönelik talepler bakımından hesaplanan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan manevi tazminata yönelik talepler bakımından hesaplanan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2022

Katip
¸

Hakim
¸