Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/759 E. 2019/399 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/759
KARAR NO : 2019/399

DAVA : FSEK-İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/12/2017
KARAR TARİHİ : 01/10/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK-İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 5846 sayılı FSEK’in 42.maddesi gereğince kurulmuş olan bir meslek birliği olduğunu, taraflar arasında 22/11/2013 tarihli Devir Protokolü imzalandığını, sözleşmeye göre davalı şirketin 01/08/2008 tarihli yıldan yıla yenilenen sözleşmede belirlenen tüm hak ve yükümlülüklerin 01/01/2013 tarihi itibariyle devraldığını ve aynı şekilde söz konusu sözleşme gereğince Meslek Birliklerinin Devir Eden’e karşı sahip oldukları hakları bundan sonra Devir Alan’a karşı kullanmaya yetkili olmaları hususunda karşılıklı mutabık kaldıklarını, davalının 01/08/2008 tarihli lisans sözleşmesinin Mali Şartlar başlıklı 4.maddesinde mali hak bedeli ödemeyi, akdedilen sözleşme gereği, ödemeler için kesilen faturalara KDV ekleneceği, damga vergisi de dahil olmak üzere sözleşmeden doğan her türlü vergi, resim ve harçlardan sorumlu olduğunun açıkça hükme bağlandığını, damga vergisi ve ödemeler için kesilen faturalara KDV ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmenin 8.maddesinde sözleşmenin süresinin ve feshinin açıkça düzenlendiğini, davalının müvekkili şirkete yazzılı bildirim yapmadığını, sözleşmenin ilgili maddesi gereği aynı şartlarda yıldan yıla yenilerek devam ettiğini, davalı borçlunun kötü niyetli olduğunu, müvekkili meslek birliğine hangi oranda borcu olduğunu bildiği halde ödemesini yapmadığını, bakiye borcunu da ödemediğini, alacaklarının tahsiline yönelik … 35. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını, davalı şirketin borca, faize ve imzaya itiraz ettiğini, söz konusu itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, imzaya ait itirazın ispat yükünün İİK’nın 68.maddesine göre davalıya ait olduğunu, davalının imzanın kendisine ait olmadığını ispat etmek zorunda olduğunu iddia ederek, müvekkili şirketin fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin davacıya dava konusu takipten kaynaklı bir borcu bulunmadığını, davacının haksız ve hukuka aykırı olan talebinin reddi gerektiğini, davacının takip dayanağı yaptığı alacağa ilişkin varsa düzenlediği belge ve belge içeriklerini müvekkili şirket yetkilisine teslim edildiğini usule ve yasaya uygun şekilde ispat etmesi gerektiğini, sözleşmeye dayalı bir hizmet sunduğunu usule ve yasaya ticari kurallara uygun olarak ispat etmesi gerektiğini, söz konusu belgeler ve yazışma örneklerinin müvekkili şirket yetkilisinin imzasını ve onayını ve de olurunu taşımayan müvekkili şirketin her şekil ve şart altında temsil ve imzaya yetkisi bulunmayan, imzasının ve içeriğinin doğruluğunu kabul etmeyecekleri yetkisiz kişilere ait olduğunu, bu kişilerin şirket adına, namına tahahütte bulunma yetkileri, görevleri ve misyonlarının olmadığını, müvekkili şirket yetkilisinin imzasını, onayını ya da olurunu barındırmayan protokol içeriğini, nicelik ve niteliğini de kabul etmediklerini, anılan belgelerin kendileri tarafından inkar edildiğini, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek, davanın reddine ve icra takibinin iptali ile davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosyada tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, icra dosyası dosyamız arasına alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rapor alınmıştır.
… 35. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklısının … tarafından, borçlu …Tic. Ltd. Şti (…) aleyhine toplam 3.050,28 TL tutarında icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, davanın süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan raporda mali müşavir bilirkişi, “Davalı tarafın taraflar arasındaki sözleşmede yetkisiz imza itirazı hakkındaki takdir mahkemeye ait olmak üzere, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre, davaya konu icra takip tarihi itibariyle davacı … birliğinin davalıdan 3.050,28 TL tutarında 2016 yılı sözleşme bedeli alacağı bulunduğu” şeklinde görüş bildirdiği anlaşılmıştır.
İş bu dava taraflar arasında akdedilen lisans sözleşmesine dayalı yapılan takibe vaki itirazın İİK’nın 67.maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; (taraflar arasında 22/11/2013 tarihli lisans sözleşmesi devir protokolü ile davalı şirketin 01/08/2008 tarihli yıldan yıla yenilenen sözleşmede belirlenen tüm hak ve yükümlülüklerin 01/01/2013 tarihi itibariyle devraldığı hususunda tarafların karşılıklı mutabık kaldıkları sabit olmakla) davalının 01/08/2008 tarihli lisans sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturayı ödememesi üzerine davacının … 35. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığı, davalının süresinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu, davacının da süresi içerisinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği, her ne kadar davalı imza inkarında bulunmuş ise de mahkememizce imza asıllarının sunulması yönünden verilen kesin sürenin ihtaratlı olarak tebliğine rağmen imza asıllarının sunulmadığı gibi bu hususta beyanda da bulunulmadığı anlaşılmakla ara karar gereği davalının imza inkarından vazgeçmiş sayılarak (esasen davalının 2016 yılı öncesi aynı sözleşme kapsamında ödemelerde bulunduğu imza inkarının kötü niyetli olarak yapıldığı da değerlendirilmek suretiyle) yargılamaya devam olunmuş, mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda düzenlenen rapora göre davacının takibe konu ettiği faturanın sözleşmeye uygun olarak düzenlendiği, talep edilen faizin sözleşmeye uygun olduğu davalının takip tarihi itibarı ile 2016 yılı lisans bedelinden kaynaklı 3.050,28 TL borçlu olduğu anlaşılmakla davacının sübut bulan davasının kabulü ile itirazın iptaline takibin aynen devamına karar vermek gerekmiş, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu, alacağın likit olduğu inkar tazminatının şartlarının oluştuğu anlaşılmakla alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki şekilde miktar yönünden kesin olmak üzere hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, … 35. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca takip miktarı olan 3.050,28 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 208,36 TL karar harcından peşin yatırılan 36,85 TL’nin mahsubu ile kalan 171,51 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesi uyarınca talep edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.050,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan: 700,00 TL bilirkişi ücreti, 201,70 TL posta gideri olmak üzere toplam 901,70 TL ve 68,25 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 969,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/10/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır