Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/757 E. 2019/237 K. 31.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/757
KARAR NO : 2019/237

DAVA : FSEK-İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/12/2017
KARAR TARİHİ : 31/05/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK-İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı borçlu arasında 24.08.2009 tarihli “Yayın İzin Sözleşmesi” akdedildiğini, davalı şirketin, sözleşmenin Mali Şartlar başlıklı 5. maddesinde mali hak bedeli ödemeyi kabul ettiğini, kesilen faturalara KDV ekleneceğinin, damga vergisi de dahil olmak üzere sözleşmeden doğan her türlü vergi, resim ve harçlardan sorumlu olduğunun açıkça hükme bağlandığını, davalının damga vergisi ve ödemeler için kesilen faturalara KDV ödemeyi, aynı maddenin 3.bendinde gecikme tazminatı ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmenin 10. maddesinde Sözleşmenin süresi ve fesih şeklinin açık bir şekilde düzenlendiğini, taraflardan birinin sözleşmenin sona erme tarihinden en az bir ay öncesinde, sözleşmeyi sona erdirmek istediğini ifade eden bildirimi noter vasıtası ile karşı tarafa bildirmediği taktirde sözleşmenin aynı şartlarda yıldan yıla yenilenerek devam edeceğinin belirtildiğini, bu hususta davalı borçlunun müvekkiline herhangi bir yazılı bildirimde bulunmadığını ve sözleşmenin yıldan yıla yenilerek devam ettiğini, davalının müvekkili Meslek Birliği’ne hangi oranda borcu olduğunu bildiği halde ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı şirket aleyhine … 36.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının borca, faize ve ferilerine haksız bir şekilde itiraz ettiğinden bahisle, itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 6112 sayılı Kanun çerçevesinde Radyo, Televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmeti faaliyetlerinde bulunan alanında başarılı, saygın bir yayın şirketi olduğunu, müvekkil şirkete davaya konu faturalırn tebliğ edilmediğini ve ulaşmadığını ve hiç bir faturaya ilişkin alacağın doğmadığını, davacı ile müvekkili arasında yenilenen bir sözleşmenin var olmadığını, davaya konu alacağa esas alınan sözleşmenin 01.01.2008-31.12.2008 tarihleri için imzalandığını, sözleşmenin 8. maddesinde “taraflar bu sözleşmeden doğacak uyuşmazlıkları önce kendi aralarında sulhen çözmeye çalışır” maddesinin işletilmeden herhangi bir fatura ihtarı iletilmeden icra emri gönderildiğini, icra emrinde belirtilen faiz tutarının sözleşmede öngörülmediğini, müvekkilinin davaya konu borca ilişkin faturalardan, dava dilekçesinin tebliği ile haberdar olduğunu ve derhal ödeme yaptığını, ancak yapılan ödemenin iyiniyet ödemesi olduğunu ve fatura dışındaki diğer kalem alacakların kabulü anlamına gelmediğini, icra emri üzerinde alacak içeriği veya fatura dayanaklarının belilrtilmediğini, sözleşme de faize ilişkin bir düzenleme olmadığı halde %2 aylık faiz işletildiğini, sözleşmenin buna ilişkin sayfalarında da şirket parafı veya imzası bulunmadığından bahisle icra takibine itirazları nedeni ile açılan bu davanın reddine, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İş bu dava taraflar arasında akdedilen lisans sözleşmesine dayalı yapılan takibe vaki itirazın İİK.’nın 67. Maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 mad.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibin de haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve
hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükümlerine amirdir.
Yine 6100 sayılı HMK’nın “USUL EKONOMİSİ İLKESİ” başlıklı Madde 30-“(1) Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmüne amirdir.
… 36. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına ilişkin takip talebinde, alacaklı … tarafından, borçlu … A.Ş aleyhine toplam 3.488,48 TL tutarında icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılamada dava değeri dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yapılmasının usul ekonomisine uygun düşmeyeceği, davalının taraflar arasındaki sözleşmeye yönelik inkarının bulunmadığı, fesih ya da ödeme iddiasının da bulunmadığı anlaşıldığından bilirkişi incelemesi yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalı tarafın cevapları sunulan belgeler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 24.08.2009 tarihli “Yayın İzin Sözleşmesi” imzalandığı, sözleşmeye istinaden davacı tarafça düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine … 36.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibinin başlatıldığı, davalıya çıkartılan ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edildiği ve yine davacı tarafından itiraz üzerine süresi içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı, davalının sözleşmeye yönelik inkarının bulunmadığı, sözleşmeden lisans bedellerinin kararlaştırıldığı ve faize ilişkin düzenlemelerin yer aldığı, dava sonrası davalı tarafından kısmi ödemenin bulunduğu ve dava değeri dikkate alındığında bilirkişi incelemesinin yukarıda izahı yapılan HMK 30. Maddesine uygun düşmeyeceği (usul ekonomisine) anlaşılmakla taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak davacının davasının kabulü ile; … 36. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına, İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca takip miktarı olan 3.488,48 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davalı tarafından dava sonrası yapılan 25.01.2018 tarihli 2.866,11 TL’lik ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına dair miktar yönünden kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının KABULÜ ile; … 36. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca takip miktarı olan 3.488,48 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 238,30 TL harçtan, peşin yatırılan 42,14 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 196,16 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davalı tarafından 25.01.2018 tarihli dekont ile ödendiği tespit olunan 2.866,11 TL’lik ödemenin infaz aşamasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasına,
5-Davacı tarafından yapılan: 132,00 posta gideri ile 73,54 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 205,54 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden dava değeri dikkate alınarak AAÜT’sine (13/2 maddesi) göre tespit olunan 3.488,48 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 31.05.2019

Katip …
¸

Hakim …
¸
Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır