Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/747 E. 2020/404 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/747 Esas
KARAR NO : 2020/404

DAVA : Haksız Rekabetin Tespiti, Endüstriyel Tasarıma Tecavüzün Önlenmesi, Durdurulması ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/11/2017
KARAR TARİHİ : 25/11/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Haksız Rekabetin Tespiti, Endüstriyel Tasarıma Tecavüzün Önlenmesi, Durdurulması ile Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin bayan takım elbise, bluz, etek, pantolon, ceket, manto, kaban, pardesü üretimi yapmakta olduğumu hazır giyim tekstil piyasasında ürün tasarımının çok önemli olduğunu tasarlanıp üretilen bir modelin çok satılan bir ticari meta haline gelebildiğini, müvekkili firmanın da bu faaliyet alanı içerisinde ciddi yatırımlar yaparak yeni ve özgün tasarımlar oluşturduğu bu tasarımlan adına tescil ettirip, kıyafet modellerinde ve ürünlerinde kullanan ve pazarlayan bîr firma olduğunu, müvekkili şirketin TPE nezdinde … no.lu çoklu endüstriyel tasarım tescil formunda gösterilen ürünlerden 3 noju endüstriyel tasarımlarının yoğun olarak taklit edilip satışa sunulduğunu iş bu hususları … 3. Fikrî Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasından bilirkişi marifetiyle tespit ettirildiğini, davalı tarafın tespit sırasında tespite konu kabandan 120 adet ürettiklerini ve sattıklarını beyan ettiğini, adet üstünde dikkat edilmesi gereken hususun bir üründen tek bir renk değil farklı renk ve farklı bedenlerde üretim yapıldığı İş bu durumun sektör tarafından da bilindiğini, sektör bilirkişi tarafından davalı yanın kapasitesi, kumaş ahmı vs. kriterlerden hareketle gerçek satış rakamlarını ulaşılması gerekliğini, gerçek üretim ve satış rakamları davalıların ticari defterlerinin, muhasebe, kesimhane ve modelhane ve benzeri kayıtlanılın incelenmesi sonucunda ortaya çıkacağından davalının ilgili kayıtlarının incelenmesi gerekliğini, müvekkili tarafından tasarlanan bu modellerin ciddi maliyetlere mahal olurken, modeli taklit eden firmalar bu giderler olmadan emek ve zaman harcamadan piyasada zaten tutulan modelleri daha düşük fiyatla piyasaya arz ettiğinden haksız rekabet hükümleri de İhlal ettiğini ileri sürerek müvekkilin hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı elde edebileceği muhtemel gelirin tespitini, şimdilik 10,000 TL maddi 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine vekalet ücreti ve dava masraflarının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı …’ye husumet yöneltilmesinin usule aykırı olduğunu, müvekkili firmanın 1996 yılından bu zamana kadar tekstil piyasasında faaliyet gösterdiğini, TPE nezdinde tescilli … markasını kullandığını, … 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyaya konu tekstil ürünleri de müvekkili tarafından taklit edilmiş ürünler olmadığını, pardösü alt sınıfında yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini yakalamanın zor olduğunu, pardösünün belli unsurlar üzerinden tasarım yapmaya izin verdiğini, bunların, renk, düğmeler, yaka, kemer ve kesim olduğunu, ürünler arasında benzerliğin tekstil sektörünün dar yenilik ve ayırt edicilik skalasından kaynaklandığını, davacı firmanın ürettiği ürünlerle müvekkili firmanın ürettiği ürünler arasında ayniyet durumunu ortadan kaldıran farklılıklar bulunduğunu, yaka etrafında uygulanan kürk rengi ve desenlerinin farklı olduğunu, davacı firmanın Ön pat altında etnik desen gami kumaş kullanmış iken, müvekkili firmanın ürününde böyle bir ayrıntı bulunmadığını bel kısmında kullanılan bağcık ve ucuna takılan aksesuarın farklı olduğunu, davacı firma cep kapağında fitil kullanmış iken, müvekkili ürününde olmadığını, belirtilen sebeplerle dava konusu ürünlerde dava konusu ürünlerde taasnm hakkına tecavüzden söz edilemeyeceğini, davalı müvekkili …’nün tespit dosyası beyanında 120 adet ürün üretildiğini beyan ettiğini, daha fazla ürettiğine yönelik başka bir delil bulunmadığını, ticari defterlerin incelenmesi ile durumun net olarak ortaya çıkacağını, 120 adet ürün üretildiği beyanı dışında başka bir delil bulunmadığını, müvekkilinin de ürünleri emek ve mesai harcayarak modelist ve stilistlerce tasarlandığını, bu sebeple maddi tazminat talebinin haksız ve dayanaksız olduğunu, … 3. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesİ’nin … D. İş sayılı dosyasıyla yapılan tespite ilişkin bilirkişi raporunun 05/01/2017 tarihinde dosyaya ibraz edildiğini, tespit hükmünden yaklaşık 1 sene sonra dava açılmış olmasının kötü niyet olduğunu ileri sürerek, davalı … yönünden husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine, diğer talepler yönünden haksız ve mesnetsiz maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve DOSYA MÜNDERECATI
Taraflara ait TPMK kayıtları, Taraflara ait ticari sicil kayıtları,… 3.FSHHM’nin … D. İş sayılı dosyası
Dava 6769 sayılı SMK hükümlerine göre açılmış, Haksız Rekabetin Tespiti, Endüstriyel Tasarıma Tecavüzün Önlenmesi, Durdurulması ile Maddi ve Manevi Tazminat talepli davadır.
Mahkememizce dava konusu özel ve teknik bilgi içerdiğinden bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; Davacı … tarafından dosyaya sunulan ve davalı … Ltd. Şti.tarafından 120 adet üretildiği tespit tutanağı ile de beyan edilen pardesü tasarımının, genel kesim formu, cep ağızları, sağ göğüs üstü kapak, kürk yaka ve belinden kordon kullanılması detaylarının benzer olduğu. Davaya konu model üe tescilli tasarım arasında farklılık olarak ilk bakışta, cep ve etek birleşim yerinde düğme kullanılması, yaka iç gamisinin farklı desenli kumaş kullanılması ve tescilli tasarımın kapuşonlu olup olmadığını belirlemekle birlikte, davaya konu model tasarımının kapşonlu olduğuna, ancak bu farklılıkların ayırt edicilik kazandırmadığına, zira tasarımın esas unsurları olan, sağ göğüs üstü kapak, bel kordon geçişi ve cep kapağı şeklinin bir arada kullanılması sebebiyle tasarımların benzer tasarım oldukları, bu çerçevede SMK 81/1 hükmüne aykırılık teşkil ettiği, davacı maddi tazminat olarak müvekkilinin hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı elde edebileceği muhtemel gelirin tespitini talep ettiğinden bu tazminatın hesabı için davacının ticaridefterleri îie davalı ticari defterlerinin incelenmesinin gerektiği, bu hususta mali bilirkişi olmadığı için inceleme yapılamadığını, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre haksız rekabetin varlığına hükmedilmesi halinde davacı lehine münasip manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce mali incelemeye yönelik alanın muhasip bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafın minimum üretim adetleri dikkate alınarak yapılan hesaba göre davacı tarafın yoksun kaldığı muhtemel kazancın 17.500,00 TL olarak hesap edildiğini, davalı tarafın “120 adet üretim yaptık” beyanı dikkate alınarak hesaplama yapılması halinde ise yoksun kalınan kazancın 4.200,00 TL olarak hesap edildiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 12/10/2020 tarihli talep artırım dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 7.500,00 TL artırarak 17.500,00 maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE:
Dava, tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi maddi manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Uyuşmazlığın özü, davalı eylemlerinin davacıya ait 2016 07570 (3) sayılı tasarıma tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, tecavüz varsa davacının seçmiş olduğu tazminat seçim yöntemine göre ne kadar maddi tazminata hak kazandığı hususlarıdır.
Bilindiği üzere 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 55/1 hükmüne göre tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Tasarım incelenirken tek tek parçalarına bakılmaz, tasarımın genel görünümünü incelenir. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Ayırt ediciliğin tespitinde temel kıstas gene/ izlenimden farklılık kıstasıdır. Yani kıyaslanan tasanmlar arasında genel izlenimde farklılık varsa tasarımın ayırt edici nitelikte olduğu kabul edilebilecektir. O halde bir tasarımın ayırt edici nitelik taşıyıp taşımadığı onun başka bir tasarım ile karşılaştırılması ile elde edilir. Mülga 554 sayılı KBK’da tasarımın “bilgilenmiş kullaıcı anlamında yarattığı belirgin farklılık” çerçevesinde karşılaştırma yapılırken yeni SMK’da “aynı kullanıcıda yarattığı genel İzlenim” dikkate alınacaktır. Yani yeni düzenleme ile karşılaştırılan tasarımlar arasındaki farklılık düzeyi düşürülmüş ve böyleçe belirgin farklılık yerine genel bir farklılık dahi benzerlik için yeterli görülmüştür.
6769 sayılı SMK’nun 56. maddesi; “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi göre; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi göre “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nun 81.maddesine göre “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır. (6769 sayılı SMK madde 59/3- a, b, c)
Somut olayda; … 3. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesİ’nin … D. İş Sayılı dosyasına başvuru ve talep tarihi 26/12/2016, bilirkişi raporu tarihi ise 05/01/2017’dir. Tespit konusu tasarım için TURKPATENT’e yapılan tasarım tescil başvuru tarihi ve tescil tarihi ise 17/11/2016, dava tarihi ise 27/11/2017’dir. Haliyle, dava konusu tasarımın, huzurdaki dava açılmadan önce SMK uyarınca “tescilli tasarım” olduğu ve hükümsüz kılınmadığı sürece tescil korumasından yararlanacağı açıktır. Bu bilgiler ışığında, tescilli tasarıma tecavüz şartlarının doğabilmesi için SMK m.55/4, 56,57, 58, 59, 69, 70 ve m.81 birlikte değerlendirilmiştir. Davalının iş yerinde yapılan tespitte iş yerinin toptan palto, pardösü, vb. giyim eşyaları satan bir işyeri olduğu, vergi levhasına göre … Lid, Şti. firmasına ait olduğu, iş yerinde tespit isteyen tarafa ait tescil müracaatı yapılmış … çoklu tasarım 3 sıra nolu pardösü tasarımının aynısı veya benzerinin kullanıldığı herhangi bir pardösüye rastlanmadığı ancak dosyaya sunulan iki ayrı iş yerinden alındığı beyan edilen … markalı 2 adet siyah renkli pardösüde, tescil müracaatı yapılmış … çoklu tasarım 3 sıra nolu pardösü tasarımının ayniyat derecesinde benzerinin kullanıldığı, firma yetkilisi …’nün bu kabandan işyerinde kalmadığı, numune bazında yaklaşık 120 adet üretildiğini ifade ettiği” tespit edilmiştir. Davacı … tarafından dosyaya sunulan ve davalı … Ltd. Şti .tarafından 120 adet üretildiği tespit tutanağı ile de beyan edilen pardesü tasarımının, genel kesim formu, cep ağızlan, sağ göğüs üstü kapak, kürk yaka ve belinden kordon kullanılması detaylarının benzer olduğu tespit edilmiştir. Davaya konu model ile tescilli tasarım arasında farklılık olarak ilk bakışta, cep ve etek birleşim yerinde düğme kullanılması, yaka iç garnisinin farklı desenli kumaş kullanılması ve tescilli tasarımın kapşonlu olup olmadığı belirlememekle birlikte, davaya konu model tasarımının kapşonlu olduğu tespit edilmiş, ancak bu farklılıkların ayırt edicilik kazandırmadığı kanaatine varılmıştır. Zira tasarımın esas unsurları olan, sağ göğüs üstü kapak, bel kordon geçişi ve cep kapağı şeklinin bir arada kullanılması sebebiyle tasarımların benzer tasarım oldukları anlaşılmıştır. Toplanan delilere göre davalının davacıya ait tescilli tasarım … çoklu tasarım 3 sıra nolu pardösü tasarımının ) hakkına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine karar verilmesi gerekmiştir. Her ne kadar davalı tarafça pardesülerde benzerliğin normal olduğunu belirtmiş ise de, tasarıma tecavüz davalarında ortada tescilli bir tasarım olduğunda bu tescil hükümsüz kılınmadığı müddetçe tasarımın geçerli kabul edileceği , davalının da ayrıca bir hükümsüzlük davası açmamış olduğu gözetilerek bu savunmaya itibar edilmemiştir.
TTK. 56 maddesi haksız rekabet, aldatıcı hareket veya hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerde iktisadi rekabetin her türlü suistimalidir. 57. Madde de tahditi olmayıp örnek kabilinden haksız rekabet halleri sayılmıştır. 5. Bentte başkasının emtiası iş mahsülleri , faaliyeti veya ticari işletmesi ile iltibaslar meydana getirmeye çalışmak veya buna müsait bulunan tedbirlere başvurmak hususu ile başkasının haklı olarak kullandığı ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtası ile iltibasa meydan verebilecek suretle ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları kullanmak veyahut iltibasa meydan veren malları, durumunu bilerek veya bilmeyerek satışa arz etmek veya şahsi ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun elinde bulundurmak haksız rekabet olarak düzenlenmiştir. Alınan bilirkişi raporlarında ürünler karşılaştırmalı olarak incelenmiş yukarıda bahsedildiği gibi tasarımlar arasında ayırt edicilikten ziyade tasarım bütünlüğü açısından benzerlik bulunduğu, bu sebep ile genel görünümlerinin ayırt edilemeyecek derecede benzer özellikler taşıdığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca tüketici nezdinde karıştırılma ihtimaline sebebiyet vereceği bu durumun haksız rekabete neden olacağı anlaşılmıştır.
Tazminat açısından yapılan değerlendirmede: Davacının talebinin 6769 sayılı kanunun 151/2-a maddesi uyarınca ” Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir” yöntemine göre olduğu, bu doğrultuda mezkur madde uyarınca, somut olayın özelliklerine, davalı firmanın vergi levhasında beyan edilen matrah ve cirosu dikkate alındığında küçük ölçekli bir firma olduğu, davalı beyanı ile sabit olduğu üzere üretilen ürünün numune bazında 120 adet olduğu, tarafların mali kapatesine, tasarımın tescil,ilan ve kullanım tarihine göre ve TBK hükümlerine göre; tasarımın tescil tarihi, ele geçen ürün kapsamına ve tarafların aynı alanda çalışması nedeniyle hesaplanan maddi tazminatın, gelen mali kayıtlar ,tarafların ticari kapasitesi, tarafların salt bu tasarımı satarak ticari kazanç elde eden işletme olmadıkları, farklı bir çok ürün grubunda ticari faaliyet göstermeleri gözetildiğinde bilirkişi tarafından belirlenen 17.500 TL yoksun kalınan kazanç tutarının TBK hükümlerine göre hak ve nesafet ilkesine uygun bulunduğundan mahkememizce ıslah talebi doğrultusunda bu bedele hükmedilmiştir.
Davalının eylemi haksız olduğundan, tasarıma tecavüzü sonucu, davacı tasarım sahibinin piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp ve zararlar ile uzun süren çabalarla yaratılan imajının zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat isteminin yerinde olduğu, davalının basiretli tacir gibi davranmayarak, gerekli izni almaksızın davacı tasarımını kullanması davacı adına tescilli tasarımı ticari faaliyetlerinde kullanmaya devam etmesi kusurlu bir davranış olup, izinsiz olarak davacıya ait tasarımın kullanılması suretiyle oluşan haksız eylemin manevi tazminatı da gerektirdiği sonucuna ulaşılmış bu nedenle tarafların mali verilerinden dosyaya yansıyan ekonomik durumları,. manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı olamayacağı gözetilerek 5.000 TL Tazminata hükmedilmiş, fazlaya ilişkin kısım reddedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, TPMK kayıtları, denetime elverişli bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı tarafça piyasaya sunulan ürünlerin TPMK nezdinde davacı adına … numara ile tescilli çoklu tasarım belgesinde yer alan 3 sıra nolu pardösü tasarımına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, maddi tazminat talebinin kabulü ile 17.500,00 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 28/12/2016 tarihinden itibaren (T.C Merkez Bankası’nın TL’ye uyguladığı en yüksek mevduat faizini geçmemek kaydıyla) işlyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, , manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 28/12/2016 tarihinden itibaren (T.C Merkez Bankası’nın TL’ye uyguladığı en yüksek mevduat faizini geçmemek kaydıyla) işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin tirajı en yüksek üç gazeteden birinde masrafı davalılara ait olmak üzere ilanına dair karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı tarafından piyasaya sunulan ürünlerin, davacıya ait … numaralı çoklu tasarımdaki … numaralı pardösü tasarımlarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine, bu kapsamında davalı uhdesinde olmak kaydıyla bahse konu ürünlerin toplatılarak masrafı davalıya ait olmak üzere kararın kesinleşmesine müteakip imhasına,
2-Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile, 17.500,00 TL’nin tespit tarihi olan 28/12/2016 tarihinden itibaren (T.C Merkez Bankası’nın TL’ye uyguladığı en yüksek mevduat faizini geçmemek kaydıyla) avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 5.000,00 TL’nin tespit tarihi olan 28/12/2016 tarihinden itibaren (T.C Merkez Bankası’nın TL’ye uyguladığı en yüksek mevduat faizini geçmemek kaydıyla) avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin tirajı en yüksek üç gazeteden birinde masrafı davalıya ait olmak üzere bir defaya mahsus ilanına,
5-İnfazda … 3.FSHHM’nin … Değişik İş sayılı dosyasına sunulan 11/01/2017 tarihli bilirkişi raporu ile işbu dosyaya sunulan 18/01/2019 tarihli bilirkişi raporlarının dikkate alınmasına, raporların kararın eki sayılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca, yatırılan 341,55 TL peşin harç ve 128,08 TL Tamamlama harcı, toplam 469,63 TL’den hesap olunan 384,24 TL karar harcının düşülerek kalan 85,39 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen Tecavüz ve Haksız Rekabet talepleri yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 5.900,00TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red olunan manevi tazminat talebi yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan: 3.400,00 TL bilirkişi ücreti, 250,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.650,00 TL yargılama giderinden, kabul ve red oranına göre hesap edilen 2.986,36 TL ve 415,64 TL harç (peşin+başvuru+tamamlama) olmak üzere toplam 3.402,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
12-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.25/11/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸