Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/740 E. 2022/120 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/740 Esas
KARAR NO : 2022/120

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 22/11/2017
KARAR TARİHİ : 13/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve sonraki aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkili şirkete ait 1- straplez ön etek kısa ve volanlı abiye elbise, 2- kısa, ten tül üzerine omuzlara doğru işlemeli ve etek kısımları tüylü abiye elbise ve 3- kısa, etek kısımları tüylerle esprili abiye elbise tasarımlarının ayırt edilemeyecek kadar aynısı ve /veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan taklit ve tecavüz mahsulü elbiselerinin instagram linkinde ve www.instagram.com/sagagaziantep alan adlı internet sitesi başta olmak üzere sair yollarla piyasaya sürdüğünü, satışa arz ettiğini, işbu hususun dilekçeleri ekinde sunulan … 49. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı tespit tutanağı ile ve davaya konu tasarımın tecavüzünün tespiti talebi ile açmış olduklarını, … 1. FSHHM’nin …Değişik İş tespit dosyasına sunulan bilirkişi raporları ile sübuta erdiğini, bu nedenlerle her türlü ticaretini ve tanıtımını yapan davalı şirketlerin işbu fiillerinin 6769 Sayılı SMK’nın 55/4, 58/1, 81. ve 149/1 maddeleri ile 6102 Sayılı TTK’nın 54. ve 55. maddeleri uyarınca tasarıma tecavüz teşkil ettiğinin tespitini, mezkur tasarıma tecavüz teşkil eden işbu fiillerin durdurulmasını, önlenmesini, giderilmesini ve haksız rekabetin men-i’ni; davalı şirketlerin instagram linki ve www.instagram.com/sagagaziantep isimli internet sitesi başta olmak üzere sair şekillerde piyasaya sürdüğü, satışa arz ettiği, her türlü ticaretini ve tanıtımını yaptığı taklit ve tecavüz mahsulü elbiselerle işbu taklit ürünlerle ilgili katalog, broşür, ambalajlar dahil her türlü tanıtım evrakının toplanarak imha edilmesine, satışa arz edilmemesini, piyasaya sürülmemesini, tanıtımın yapılmamasına mezkûr taklit ürün görsellerinin davalıların instagram linki ve … alan adlı internet sitesi olmak üzere sair sosyal paylaşım sitelerinden çıkartılmasını, tecavüzün vuku bulduğu itibariyle hesaplanacak Merkez Bankası Krediler Avans Faizi ile birlikte fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı şirketlerden birlikte ve müteselsilen tahsili ile 5.000.- TL maddi ve 5.000.- TL manevi tazminat ödemeye mahkûm edilmesini, 6769 sayılı SMK ve 6102 sayılı TTK hükümlerine aykırı hareket eden davalı şirketler aleyhine ittihaz edilecek mahkeme kararının 6769 sayılı SMK’nın 149. maddesi uyarınca masrafları tecavüz eden davalı şirketler tarafından karşılanmak üzere Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek gazetede bir defa ilan yoluyla kamuya duyurulmasını, taklit ve tecavüz mahsulü elbiselerin, bu ürünlerle ilgili etiket, katalog, broşür, ambalaj dahil her türlü tanıtım evrakının toplatılmasını, el konulmasını, satışının yapılmamasını, piyasaya sürülmemesini, tanıtımının yapılmamasını işin müstaceliyetine binaen karşı tarafa tebligat yapılmaksızın dosya mündericatı üzerinde inceleme yapılarak öncelikle teminatsız olarak şayet bu talepleri kabul edilmediği takdirde Mahkememizce uygun bulunacak makul teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve Mahkememizce ittihaz edildiği takdirde ihtiyati tedbir kararının Mahkememizce verilecek karar kesinleşinceye kadar devamını, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin işbu dava dilekçesinde her bir talebimiz için davalı şirketlerden birlikte ve müteselsilen sorumlu olmak üzere ayrı ayrı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve sonraki aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkil şirketlerin …, … ve … ülkelerinde geniş bir satış ağına sahip olan, birbirinden farklı ve özgün koleksiyonları ile İspanya ve Türkiye moda endüstrisinin dikkatini çeken, oldukça tanınan bir marka olduğunu, Müvekkili şirket tasarımcısının … gibi prestijli bir kanalın, yılın trendlerini anlatmış ve koleksiyonundan bahsettiğini, 2012 yılında da …’de de moda tasarımcısı kimliği ile…, …, …’in juri olarak yer aldığı… isimli şarkı yarışmasında sanatçıların kıyafetlerini belirlediğini, dava konusunu oluşturan tasarımlarla ilgili olarak kanunda belirtilen tasarım hakkına tecavüzün koşulları oluşmadığını, davaya konu tasarımların davacı tarafın özgün tasarımı olmadığını, söz konusu ürünlerin moda akımının etkisi ile oluşturulduğunu, dilekçe ekine görüleceği üzere söz konusu ürünlerin emsalleri davacıdan önce dünyaca ünlü modacılar tarafından yayınlandığını, …ve … markalarının 20 yıldır … anlayışını dünyaya yaydığını ve abiyede uslüp ve tasarım anlamında dünyaya yön verdiğini, dünya üzerinde haute couture tarzında tasarlanmış ürün örnekleri bulunduğunu, söz konusu tasarımın davacı tarafın piyasaya sürdüğü tarihten evvel 2012 senesinde marchesa tarafından dünya moda piyasasına girdiğini, mini etek tüyle süslenmiş, üzerine dantel aplike edilmiş, sırt kısmında couture tekniği ile düğme dikilmiş, miniliği aplikasyon tarzıyla bire bir örneği davacı tarafından yapıldığını, buna rağmen 3 sene sonra bu elbiselerin bir benzerlerini üretip, marchesa’nın özgün tasarımını sahiplenip, müvekkili şirkete dava açması kötü niyet taşıdığını, davaya konu tasarımların dilekçede görüleceği üzere emsalleri dünya’da yer edinmiş ünlü modacılar tarafından piyasaya sunulduğunu, davacı tarafın özgün tasarımı olmadığını, bu hususun davacı tarafça da gayet iyi biliniyor iken iş bu davanın açılması kötü niyet taşımakla birlikte haksız bir menfaat elde amacı güttüğünü, davaya konu ürünlerle ilgili olarak bilirkişi incelemesi yapıldığını, işbu inceleme neticesinde davacı tarafın iddialarının hukuki dayanaktan uzak olduğunun ortaya çıktığını, … 1. Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesi’nin Kapatılan … 3. Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesi… Değişik İş sayılı dosyasında yer alan 10.10.2017 tarihli 2. bilirkişi tespit raporu ile davacı tarafın iddialarının hiçbir dayanağı olmadığı, soyut iddialardan ibaret olduğu ortaya çıktığını, davacı tarafın dava dilekçesinde mahkememizi yanıltıcı delil sunduğunu, ürünlerin karşılaştırılması ile ilgili olarak farklılıklar bulunduğunu, müvekkili şirketin kendi özgün tasarımını ortaya çıkardığını, müvekkil şirketin iş bu tasarımında… tasarımından esinlendiğini davacı taraf dilekçesine söz konusu tasarımların yan profilden çekilmiş fotoğrafını eklemiş olsa da tasarımların dilekçelerinde sundukları gibi olduğunu, inceleme yapıldığında ise farklılıkların açıkça gözüktüğünü, ayrıca bilirkişiler nezdinde gerek tüketiciler tarafından gerekse uzmanlar tarafından aynı olmadığı, farklılıklar taşıdığı tespit edilmişken elbiselerin sadece staplez kesim bir üste sahip olup, mini ve eteğinde tüy detayının kullanılmasıyla tasarımların aynı olduğunu iddia etmek tasarımcılığa, teknik bilgiye, iyi niyete ve rekabete aykırı olup, gerçekçilikten uzak bir yaklaşım sunduğunu, davacının ihtiyati tedbir başta olmak üzere tüm taleplerinin reddini, müvekkili şirkete ait instagram isimli sosyal paylaşım sitesine sitelerinde yer alan tedbir kararının kaldırılmasına, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, tüm talepleri için geçerli olmak üzere yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketlerin cevap dilekçesi tamamen afakî, somut delillerden uzak ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira davalı yanın dilekçesinde sunmuş olduğu ve dünya genelinde ünlü modacılar tarafından piyasaya arz edilen ürünler ile müvekkili şirketin tasarımları tamamen farklı olduğunu, Müvekkili şirketin davaya konu tasarımları ise büyük emek sonucu ortaya çıkmış orijinal ve özgün tasarımlar olduğunu, davalı yanın davaya konu ürünlerinin ise müvekkili şirketin orijinal tasarım elbiseleri ile aynı ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzer ve davalı yan müvekkili şirketin orijinal tasarım elbiselerini taklit ve tecavüz etmek suretiyle piyasaya sürdüğünü, müvekkili şirkete ait orijinal tasarım ile davalının benzer olduğunu iddia ettiği … tasarımı karşılaştırıldığında birçok farklılık bulunduğunu, nitekim ürünler incelendiğinde, gerek renklerin farklılığı, gerek materyallerin elbiseler üzerindeki yerlerinin farklı olması gerekse de genel görünüş itibariyle ortalama tüketici nezdinde karıştırılmak ihtimalinin olmadığı açıkça anlaşıldığını, öte yandan, davaya konu tasarımlar moda tasarımları olduğunu, belli bir tarza sahip ürünlerde o tarzı yansıtmak için fermuar, dantel, tüy, deri, aksesuar, v.b. gibi unsurların bulunması olagelen ve kullanılan unsurlar bulunduğunu, bu unsurlarda seçenek veya alternatif kısıtlı olabilir ancak bunların yerleştirilmesi ve materyalleri farklılaştırıldığında bir bütün halinde ayrı bir tasarım oluşturabildiğini, dava dilekçelerinde detaylı karşılaştırma yaptıkları üzere yapım aşamasında olan ürünün tamamlandığında müvekkili şirkete ait orijinal tasarım ile aynı ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, kaldı ki taraflarınca sunulan görseller yalnızca yapım aşamasında sunulan görseller olmadığını, doğruda davalı tarafından piyasaya sunulan ve sosyal paylaşım sitesinde paylaşılan yapım aşaması tamamlanmış tüketiciye sunulmaya hazır ürünler de sunulduğunu, davalı şirketlerin haksız ve hukuka aykırı cevap dilekçesine karşı beyan ve itirazlarını saygıyla sunar, haklı davanın talebi gibi kabulü ile yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı şirketlere yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafça somut delillerden uzak oldukları iddia edilmiş olsa da internet üzerinden fotoğrafları alınan dünyaca ünlü markaların tasarımları ile davalı tarafın tasarımları karşılaştırıldığını, dünyaca ünlü olan Zuhair Murad markasının 2016 tasarımı moda dünyasına sunulduğunu, ancak yine bu markanın tasarımları ile ilgili olarak davacı tarafın kendisinin özgün çalıştığını belirttiğini, öncelikle davacı tarafın özgün olduğunu iddia ettiği tasarım neredeyse birebir aynı olup yalnızca daha geniş ve yuvarlak bir kesime sahip olduğunu, müvekkili şirket ile davacı tarafın tasarımları arasındaki fark ise; müvekkili şirkete ait tasarımdaki abiyenin önü dar açılım ve dar bir kesimi olduğunu, tasarımın kat kat volanlı bir elbise ve ayrıca yine müvekkili şirkete ait tasarımda kare kare fileler olup, tamamen farklı materyaller, farklı danteller kullanıldığını, ayrıca davacı tarafın gösterdiği ve taraflarınca yapılmış bu abiyeler kişiye özel yapıldığını ve üretim söz konusu olmadığını, müvekkili şirket prestijli bir tasarım firması olup dünyaca ünlü moda dergilerinde, programlarda ve birçok ünlü isimle çalışmış, kendisini taklitçi durumuna kesinlikle düşürmeyecek ve başka markaları taklit etmeye tenezzül etmeyecek nitelikte bir firma olduğunu, her ne kadar davacı taraf yapmış olduğu tasarımlar ışığında taraflarınca taklit etmekle suçlandığını, davacının tasarlamış olduğu tasarımların özgün çalışmalar olmadığını, dünyaca ünlü moda tasarımcılarının koleksiyonlarından etkilenmiş adeta moda akımına uyarak benzerlerini ürettiğini, bu sebeple müvekkili şirketin yapmış olduğu tasarımlar kesinlikle davacı şirketin tasarımlarından esinlenilmemiş ve benzerleri üretilerek taklitleri yapılmadığını, müvekkili şirket davacı tarafın tedbir talebiyle birlikte internet ve sosyal ağlarda yayınlanan sözde taklit ve tecavüz mahsulü ürünlerin yayınlanmasına engel olarak hem prestijine zarar vermiş hem de maddi ve manevi zarara soktuğunu, bu sebeple öncelikle tedbir talebi usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, ayrıca 10/10/2017 tarihinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacı taraf ile müvekkil şirketin tasarımlarının birbirlerine benzemediği açıkça ortaya konulduğunu, benzerliğin olmadığı sabit olmasına rağmen tedbir kararının kaldırılması ve davanın reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbir talebin kaldırılmasını, haksız, kötü niyetli, mesnetsiz olarak açılan bu davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan deliller ve belgeler ile Kapatılan … 3. Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesi … Değişik İş sayılı dosyası Mahkememiz dosyası içerisine alınmış olup davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi değerlendirilerek Mahkememiz 21/12/2017 tarihli Ara Kararı ile “…Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin takdiren 30.000 TL nakti yahut süresiz ve kati teminat mektubu karşılığında kabulü ile davacıya ait straplez ön etek kısa ve volanlı abiye elbise, 2- kısa, ten tül üzerine omuzlara doğru işlemeli ve etek kısımları tüylü abiye elbise ve 3- kısa, etek kısımları tüylerle esprili abiye elbise tasarımlarının ayırt edilemeyecek kadar aynısı ve /veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan taklit ve tecavüz mahsulü elbiselerin; dilekçede belirtilen alan adlı internet sitesi içeriğinden çıkartılmasına, …” karar verilmiştir.
Dilekçeler teatisi tamamlanarak Mahkememiz 07/02/2019 tarihli duruşmasında “…Dosyanın Mahkememizce resen seçilecek bir tasarım vekili, bir moda tasarım uzmanı, bir tekstil sektör bilirkişisi, bir bilişim uzmanı bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle davacının tescilsiz tasarımlarının SMK 55/4, 57 ve 69.maddeleri kapsamında tescilsiz korunmadana yararlanıp yararlanamayacağı, 69.madde kapsamında dava tarihi itibariyle sürenin dolup dolmadığı, davalı kullanımlarının davacının tescilsiz tasarımlarına tecavüz edip etmediği hususlarında iddia ve savunmalar ayrı ayrı irdelenmek ve gerekçelendirilmek suretiyle bilirkişi raporu alınmasına…” karar verilmiş olup alınan Bilirkişi Raporunda özetle; 29.03.2019 tarihinde davacı taraf işyeri adresine gidildiğinde; davacı taraf adıma kayıtlı olan 20.06.2017 tescil tarihli 0.1 kodlu tasarıma benzerliği tespit edilen taklit ürünün Davalı taraf adresinde bulunmadığı (TUTANAK), davacı tarafın vermiş olduğu intemet adreslerinde de olmadığının görüldüğünü, “Ancak bu modelin aynıya yakın benzerinin üretilip internet adresinden satışta olduğu önceki tespit raporundun anlaşılmaktadır” görüşüne katıldıklarını, Modellerin bilgilenmiş ve ortalama dikkat sahibi nihai tüketici gözünde aynı algı ve izlenimi aynı hissiyatı uyandıracak şekilde aynıya yakın benzer olduğu sonucuna vardıklarını, tasarım tescilinde yer almayan diğer iki modelin 29. 03. 2019 tarihinde davacı taraf işyeri adresinde bulunmadığı, ancak tespit dosyasında yer atan rapor ve görseller incelendiğinde davacı taraf abiye elbisesinin aynıya yakın benzerinin davalının instagram hesabında görüldüğü ancak güncellenerek kaldırıldığı, tespit dosyasında yer alan diğer bir dava konusu model için bilirkişi raporu ile aynı görüşü paylaşarak, modellerin sadece “v” yaka kesimlerinin benzerlik taşıdığını, diğer ögelerin farklı olması nedeniyle benzer sayılamayacağı görüş ve kanaatlerini belirtmiştir.
Davacı vekili Bilirkişi Raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; Davalı yan tarafından da 19.03.2019 tarihli dilekçeyle incelemeye konu adres bildirilmiş olmasına rağmen inceleme günü davalı yan tarafından bildirilen adrese gidildiğinde davalı yanın piyasaya arz ettiği Müvekkili şirketin tasarımları ile aynı ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzer taklit ve tecavüz mahsulü elbiselerin bulunmadığının görüldüğünü, davalı yan tarafından incelemeye konu adres bildirilmesine rağmen kötü niyetli olarak taklit ve tecavüz mahsulü elbiseler, huzurdaki davada haksız çıkılacağı bilindiği için bilirkişi incelemesinde hazır hale getirilmediğini, davalı yan söz konusu dilekçesi ve bildirdiği adres ile mahkemeyi yanılttığını, bilirkişi raporunda dava konusu straplez ön etek kısa ve volanlı abiye elbise ile davalı yanın taklit ve tecavüz mahsulü elbisesinin aynıya yakın benzerinin olduğuna ilişkin usul ve yasaya uygun görüş ve kanaat bildirildiğini, müvekkili şirkete ait huzurdaki davanın konusu elbiselerden straplez ön etek kısa ve volanlı abiye elbise mezkur bilirkişi raporunda da görüleceği üzere taraflarınca bildirilen incelemeye konu adreste bilirkişiler tarafından incelendiğini ve elbisenin görselleri rapora eklendiğini, davalı yanın piyasaya arz ettiği taklit ve tecavüz mahsulü elbisenin dava konusu elbise tasarımlarından biri olan straplez ön etek kısa ve volanlı abiye elbise nin birebir taklidi olduğu sübuta erdiğini, mezkur bilirkişi raporunda müvekkili şirkete ait kısa, etek kısımları tüylerle esprili abiye elbise incelenmemiş olup huzurdaki davanın konusu olmayan başka bir elbise incelendiğimi ve elbiselerin farklı olduğuna dair görüş ve kanaat bildirildiğini, fakat dava dilekçelerinde de belirtildiği üzere dava konusu 3. tasarım kısa, etek kısımları tüylerle esprili abiye elbise tasarımı olduğunu, bilirkişi raporunda bilirkişiler tarafından dava konusu olmayan bir elbise tasarıma ilişkin görüş ve kanaat bildirildiğinden söz konusu aleyhe değerlendirmenin işbu dava dosyasında nazara alınmamasını ve dava konusu elbisenin incelenmesini, müvekkili şirketin gerek tescilli ve gerekse tescilsiz koruma altındaki tasarımlarının birebir aynı ve /veya ayırt edilemeyecek derecede benzer taklit ve tecavüz mahsulü elbiselerin piyasaya arz edildiği bilirkişi raporunun lehe olan kısımlarıyla sübuta erdiğini, mezkur bilirkişi raporunun aleyhe olan kısımları ise eksik ve hatalı inceleme sonucunda oluşturulduğunu, incelenen elbise tasarımı dava konusu olmadığından huzurdaki davada itibar edilmemesini ve ek rapor alınarak dava konusu tasarımın incelenmesini düzenlenen bilirkişi raporuna ilişkin beyan ve aleyhe olan hususlara ilişkin itirazları ile itirazlarını karşılar mahiyette aynı heyetten ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili Bilirkişi Raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; Söz konusu incelemede davacı tarafında belirtilen instagram siteleri öncelikle incelendiğini, linklere erişilemediği tespit edildiğini, konu ile ilgili olarak daha önceden mahkememiz tarafından söz konusu içeriklerin internet sitesinden çıkarılmasına ve sitelerin erişimine tedbiren engellenmesine karar verilmesinden dolayı söz konusu içeriklere girilemediğini, bu sebeple de davacı yanın haberli bilirkişi incelemesine karşı itirazı ve ürünleri bilinçli bir şekilde yok ettikleri iddiasının tamamen asılsız olduğunu, müvekkil şirketin … olarak çalıştığını, yani kişiye özel ve müşterinin istek ve talepleri doğrultusunda çalışmakta ve her üründen yalnızca bir tane ortaya çıkardığını, seri üretim yapmadığını, kaldı ki müvekkili şirketin dünyaca ünlü moda tasarımcılarından etkilendiğini ve adeta moda akımına uyarak müşterilerinde istek ve talepleri doğrultusunda tasarladığını, bu sebeple de söz konusu ürünlere daha önceden erişim engeli kararı çıkarıldığından ve söz konusu ürünler hakkında davacı tarafça da haksız ve mesnetsiz iddialar sebebiyle ürünlerin satışının doğru olmadığı kanaatine vararak ürünlerin imha edildiğini, söz konusu bilirkişi incelemesi neticesinde ortalama nihai bir tüketici gözünden değil uzman bir bilirkişinin tasarımlara ilişkin bilgi ve becerilerinin tespiti yapılması gerektiğini, ancak bilirkişiler tarafından söz konusu inceleme yalnızca dışarıdan bakan nihai bir tüketici gibi düşünülerek herhangi bir uzmanlığın gerektirdiği bilgi ve yetenek ile ilgili söz konusu tasarımların ayrım ve benzerlerinin neler olduğu hangi kumaş hangi işlemeler ve hangi düğme, tül ve fermuar kullanımı gibi malzemelerin kullanıldığı gibi detaylar belirtilmediğini, bu sebeple yapılan bilirkişi incelemesinin eksik ve hatalı olduğunu, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde yalnızca ürünlerin dışarıda görüntüleri dikkate alınarak rapor hazırlandığını, uzmanlıklarının gerektirdiği bilgi ve becerileri kullanılmadan eksik bir şekilde ve benzer noktalar ile farklı noktalar arasında herhangi bir teknik açıklama da yapılmadan hazırlanmadığını, yapılan bilirkişi raporuna itirazlarının kabulünü, herhangi bir ayrım ve benzerliğe dair gerekçe belirtilmeksizin hazırlanan ve uzmanlığın gerektirdiği bilgi ve beceriler kullanılmadan nihai bir tüketici gözü ile hazırlanan rapora karşı, yeniden başka bir bilirkişi tarafından belirtmiş oldukları sebeplerde dikkate alınarak yeniden rapor alınmasını, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde benzerlik ve farklılıkların detaylı olarak açıklandırılması ve uzman görüşü ile değerlendirilmesi konusunda yeniden ek rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf vekillerinin beyanları da değerlendirilerek Mahkememiz 26/11/2019 tarihli duruşmasında “…Dosyaya sunulan ek raporda mahkememizin 07/02/2019 tarihli celsesindeki ara karar doğrultusunda incelemenin yapılmadığı anlaşılmakla, dosyanın rapor sunan heyete tekrardan tevdi ile inceleme ara kararı doğrultusunda özellikle tescilsiz korunma şartları yönünden ve davacı vekilinin beyan dilekçesinde belirtmiş olduğu hususlar dikkate alınarak, tarafların rapora yönelik itirazlarını da kapsar bir şekilde rapor tanziminin istenilmesine…” karar verilmiş olup Bilirkişi Heyetince sunulan 20/08/2020 tarihli raporda özetle; a) straplez ön etek kısa ve volanlı abiye elbise” başlıklı davacı yan ürünün 6769 Sayılı SMK’ nın 69/2.Maddesi kapsamında tescilsiz bir tasarım olarak korunmakta olduğu, bu tasarıma anılan madde kapsamında, kamuya ilk sunulduğu tarih itibari ile üç yıl ile sınırlı olmak üzere koruma sağlandığı, dosya içeriğinden davacı yana ait tescilsiz tasarımların ilk ne zaman Piyasaya sunulduğuna bilgi edinmenin mümkün olmamakla birlikte, … 3 Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D. iş dosyasına sunulan her iki bilirkişi raporu görselleri ve … 49. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı tespit tutanağı görselleri Uyarınca, davalı yan ürünün, bilgilenmiş tüketici nezdinde bütünsel olarak benzer nitelikte algılanacak düzeyde olduğu, b) Kısa, ten tül üzerine omuzlara doğru işlemeli ve etek kısımları tüylü abiye elbise (TPMK nezdinde 20.06.2017 tarihinde 2017 04302 tescil numaralı çoklu tasarım belgesi) bilgilenmiş tüketici nezdinde bütünsel olarak benzer nitelikte algılanacak düzeyde olduğu, c) kısa, etek kısımları tüylerle esprili abiye elbise” başlıklı davacı yan ürünün 6769 Sayılı SMK’ nın 69/2. Maddesi kapsamında tescilsiz bir tasarım olarak korunmakta olduğu, bu tasarıma anılan madde kapsamında, kamuya ilk sunulduğu tarih itibari ile üç yıl ile sınırlı olmak Üzere koruma sağlandığı, dosya içeriğinden davacı yana ait tescilsiz fasarımların ilk ne zaman Piyasaya sunulduğuna bilgi edinmenin mümkün olmamakla birlikte, … 49, Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı tespit tutanağı görselleri uyarınca benzerlik incelemesinin gerçekleştirilebildiği, bu kapsamda, söz konusu elbise modellerinin yakaları ve etekleri, etek uçlarının formu ve tüy işlemeleri farklı olduğu, anılan ürüntere ilişkin bilgilenmiş kullanıcı nezdinde bütünsel algının farklılık yaratacağı, ürünlerin benzer bulunmadığı görüş ve kanaati belirtilmiştir.
Davacı vekili 20/08/2020 tarihli Bilirkişi Raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; dava konusu elbise tasarımlarından “ straplez ön etek kısa ve volanlı abiye elbise” nin aynısı ve veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri davalı tarafından taklit edilerek tecavüz gerşekleştirildiğini, bu hususun 24.08.2020 tarihli bilirkişi raporu ile birkez daha sübut bulduğunu, gerek İstanbul ( Kapatılan) 3.fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesini … d.iş dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu gerekse de huzurdaki dava dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporlarında davalı yanın sunduğu taklit ve tecavüz mahsulü elbisenin dava konusu tasarımlarından biri olan “straplez ön etek kısa ve volanlı abiye elbise” tasarımının birebir taklidi olduğu konusunda ortak bir kanaate varıldığını, taklit ve tecavüzün gerçekleştiğinin sübuta erdiğini, müvekkili şirket adına TPMK nezdinde tescilli “kısa, ten tül üzerine omuzlara doğru işlemeli ve etek kısımları tüylü abiye elbise” tasarımının taklit ve tecavüz mahsulü birebir aynısı, davalı yan tarafından piyasaya arz edildiğini, müvekkili şirketin tasarım haklarının açıkça ihlal edildiğini, nitekim 24.08.2020 tarihli bilirkişi raporu ile de işbu hususun sübuta erdiğini, ancak bilirkişiler tarafından (c) başlığı altında incelenen ürün davalının yanlış bir elbisesi ile karşılaştırıldığını, dava dilekçelerinde belirttikleri davalı elbisesi incelemeye alınmayarak hatalı bir sonuca ulaşıldığını ve tecavüz mahsulü olduğunu, nitekim bilirkişiler raporda, hem (b) başlığı altında hem de (c) başlığı altında davalıya ait aynı taklit ürünü inceleme konusu yaptığını, oysaki raporda bilirkişilerce (c) başlığı altında belirtilmiş olan müvekkili şirkete ait ürünle dilekçelerinde sunulan 3 numara olarak belirtilen davalı elbisesinin karşılaştırılması gerektiğini, bu sebeplerle aynı heyetten itirazlarını karşılar nitelikte ek bir rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 20/08/2020 tarihli Bilirkişi Raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; Söz konusu incelemede davacı tarafında belirtilen instagram siteleri öncelikle incelendiğini, linklere erişilemediği tespit edildiğini, konu ile ilgili olarak daha önceden mahkememiz tarafından söz konusu içeriklerin internet sitesinden çıkarılmasına ve sitelerin erişimine tedbiren engellenmesine karar verilmesinden dolayı söz konusu içeriklere girilemediğini, bu sebeple de davacı yanın haberli bilirkişi incelemesine karşı itirazı ve ürünleri bilinçli bir şekilde yok ettikleri iddiasının tamamen asılsız olduğunu, müvekkil şirketin … olarak çalıştığını, yani kişiye özel ve müşterinin istek ve talepleri doğrultusunda çalışmakta ve her üründen yalnızca bir tane ortaya çıkardığını, seri üretim yapmadığını, kaldı ki müvekkili şirketin dünyaca ünlü moda tasarımcılarından etkilendiğini ve adeta moda akımına uyarak müşterilerinde istek ve talepleri doğrultusunda tasarladığını, bu sebeple de söz konusu ürünlere daha önceden erişim engeli kararı çıkarıldığından ve söz konusu ürünler hakkında davacı tarafça da haksız ve mesnetsiz iddialar sebebiyle ürünlerin satışının doğru olmadığı kanaatine vararak ürünlerin imha edildiğini, söz konusu bilirkişi incelemesi neticesinde ortalama nihai bir tüketici gözünden değil uzman bir bilirkişinin tasarımlara ilişkin bilgi ve becerilerinin tespiti yapılması gerektiğini, ancak bilirkişiler tarafından söz konusu inceleme yalnızca dışarıdan bakan nihai bir tüketici gibi düşünülerek herhangi bir uzmanlığın gerektirdiği bilgi ve yetenek ile ilgili söz konusu tasarımların ayrım ve benzerlerinin neler olduğu hangi kumaş hangi işlemeler ve hangi düğme, tül ve fermuar kullanımı gibi malzemelerin kullanıldığı gibi detaylar belirtilmediğini, bu sebeple yapılan bilirkişi incelemesinin eksik ve hatalı olduğunu, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde yalnızca ürünlerin dışarıda görüntüleri dikkate alınarak rapor hazırlandığını, uzmanlıklarının gerektirdiği bilgi ve becerileri kullanılmadan eksik bir şekilde ve benzer noktalar ile farklı noktalar arasında herhangi bir teknik açıklama da yapılmadan hazırlanmadığını, ayrıca daha önceden yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde bilirkişiler tarafından hazırlanan raporda; resim 1 deki ürün için “her ne kadar biz uzmanlar nezdinde teknik ve uygulanış biçimi açısından bir takım farklılıkların taşıdığı görülmüşse de ürün bilgilenmiş tüketici nezdinde bütünsel benzerlik hissiyatı uyandıracak benzerliğe sahiptir.” şeklinde görüş bildirildiğini, bu görüş neticesinde anlaşılacağı üzere bilirkişilerin uzmanlıkları değerlendirildiğinde söz konusu ürünlerin farklı olduğunun açıkça anlaşıldığını, daha evvel alınan raporlarla da söz konusu 20/08/2020 tarihli rapor arasında da görüş birliği bulunmadığını, yapılan bilirkişi raporuna itirazlarının kabulünü, herhangi bir ayrım ve benzerliğe dair gerekçe belirtilmeksizin hazırlanan ve uzmanlığın gerektirdiği bilgi ve beceriler kullanılmadan nihai bir tüketici gözü ile hazırlanan rapora karşı, yeniden başka bir bilirkişi tarafından belirtmiş oldukları sebeplerde dikkate alınarak yeniden rapor alınmasını, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde benzerlik ve farklılıkların detaylı olarak açıklandırılması ve uzman görüşü ile değerlendirilmesi konusunda yeniden ek rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz 19/11/2020 tarihli duruşmasında ve taraf beyanları da dikkate alınarak “…Dosyanın rapor sunan heyete tevdii ile, taraf itirazları ile sınırlı olmak üzere (özellikle davacının incelenen ürüne ilişkin itirazı ve önceki ara karar gereği tescilsiz korumaya ilişkin değerlendirmeler yapılmak suretiyle) ek rapor tanziminin istenilmesine…” karar verilmiş olup alınan 22/03/2021 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda özetle; a) straplez ön etek kısa ve volanlı abiye elbise” başlıklı davacı yan ürünün 6769 Sayılı SMK’ nın 69/2.Maddesi kapsamında tescilsiz bir tasarım olarak korunmakta olduğu, bu tasarıma anılan madde kapsamında, kamuya ilk sunulduğu tarih itibari ile üç yıl ile sınırlı olmak üzere koruma sağlandığı, dosya içeriğinden davacı yana ait tescilsiz tasarımların ilk ne zaman Piyasaya sunulduğuna bilgi edinmenin mümkün olmamakla birlikte,… 3 Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D. iş dosyasına sunulan her iki bilirkişi raporu görselleri ve … 49. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı tespit tutanağı görselleri Uyarınca, davalı yan ürünün, bilgilenmiş tüketici nezdinde bütünsel olarak benzer nitelikte algılanacak düzeyde olduğu, b) Kısa, ten tül üzerine omuzlara doğru işlemeli ve etek kısımları tüylü abiye elbise (TPMK nezdinde … tarihinde …tescil numaralı çoklu tasarım belgesi) bilgilenmiş tüketici nezdinde bütünsel olarak benzer nitelikte algılanacak düzeyde olduğu, c) ” kısa, etek kısımları tüylerle esprili abiye elbise” başlıklı davacı yan ürünün 06.10.2013 tarihinde davacının kendi Instagram hesabından paylaşıldığı; davacının 06.10.2013 tarihli paylaşımı ilk piyasaya sunulma tarihi olarak değerlendirmeye alındığında, 6769 Sayılı SMK nın 69/2. Maddesi ile, kanun tanıdığı 3 yıllık tescilsiz tasarıma bahşedilen koruma süresi eklendiğinde, 06.10.2016 tarihi itibari ile koruma süresinin dava tarihi olan 22.11.2017 tarihinde dolduğu görüş ve kanaatini belirtmiştir.
Mahkememiz 24/09/2021 tarihli duruşmasında “…1-Davalı vekiline şirkete ait ticari defterleri sunması yahut yerinde inceleme talebini adresle birlikte bildirebilmesi için iki haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde ticari defterleri sunmaktan vazgeçmiş sayılacağı hususunun ihtarına, ( ihtarat yapıldı. ) 2-Davacı vekiline maddi tazminata ilişkin talebini SMK 151/2.kapsamında netleştirebilmesi için 2 haftalık kesin süre verilmesine, 3-Tarafların rapora yönelik itirazlarının mahkememizce değerlendirilebilecek nitelikte olduğu anlaşılmakla; itirazlar doğrultusunda inceleme yapılması taleplerinin reddine, 4-Ara kararlar yerine getirildiğinde ve talep halinde; mali inceleme yönünden ara karar oluşturulmasına, taraflara tebliğine…” karar verilmiştir.
Davacı vekilince sunulan 08/10/2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle; Mahkememiz nezdinde görülmekte olan huzurdaki haklı ve hukuka uygun surette ikame edilen davalarında, Mahkememiz tarafından verilen 24.09.2021 tarihli ara kararı yerine getirdiğimizi bildirir, müvekkil şirketin yoksun kalınan zararının, SMK Md. 151/2-b fıkrası gereğince, davalı şirketin elde ettiği gelir üzerinden “Sınaiülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç” ilkesi gereği hesaplanmasını, bunun için dosyanın mali hesap bilirkişilerine tevdi edilerek, davalının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasını, bilirkişilerce davalıların tecavüz sonucu elde ettiği net kazancın net bir şekilde tespit edilememesi halinde müvekkili şirketin dava konusu tescilli tasarımına bağlı olarak üretilen ürünlerin bedellerinin ve davalının son 5 yıldaki cirosunun göz önünde bulundurularak değerlendirilmesini, iş bu beyanları nazara alınarak iddiaları açıkça ispat etmiş olduklarından haklı davalarının kabulüne karar verilmesini, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin beyan dilekçesinin akabinde, Mahkememiz 10/11/2021 tarihli Ara Kararı ile “…Dosyanın bir mali müşavir bilirkişiye tevdine, özellikle, 2013 yılı itibari ile olan kayıtlar incelenmek sureti ile, davaya konu ürünler yönünden ayrıştırılmış kayıtların bulunup bulunmadığının incelenerek davalının her bir ürün yönünden el ettiği kazancın ayrı ayrı tespiti sureti ile rapor tanziminin istenilmesine…” karar verilmiş olup 23/02/2022 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Sayın Mahkemenin ara kararı sonrasında, Davacı tarafın beyan dilekçesi sunduğu ancak SMK 151/2 kapsamında seçimlik talebine yer vermediği, davalı tarafından incelemeye ibraz edilen 2016-2019 mali dönemlerine ait ticari defterlerinden sadece yevmiye defterlerini incelemeye ibraz edildiği, inceleme konusu yapılan yevmiye defterlerinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, sahibi lehine delil niteliğinde olup olmadığı hususunun takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, davalı tarafın ticari defter kayıtlarında davaya konu satışları “ Elbise satışı” hesabı altında torba hesapta takip etmiş olduğundan satış hasılatı içerisinde davaya konu ürünlere ait brüt satış tutarının her bir ürün bakımından tespitinin yapılamadığı, İncelemeye konu edilen davalı kayıtlarında 2016-2019 dönemlerini zararı ile kapatmış olduğu tespit edilmiş olmakla, davalı kayıtları üzerinden bir karlılık/kazanç tespiti yapılamadığından her bir ürün yönünden elde ettiği kazanca ilişkin hesaplama yapılamadığı görüş ve kanaatini belirtmiştir.
Davacı vekili tarafından 11/05/2022 tarihinde Islah Dilekçesi sunulmuş olup dilekçesinde özetle; Önceki beyanları da dikkate alınarak dosyadaki maddi tazminat taleplerini: 85.000 TL artırdıklarını, TBK Md 50/2 gereğince 5000 TL manevi 90.000 TL maddi tazminat talepleri ve davanın kabulünü, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İş bu dava markaya ve tasarıma tecavüz ile haksız rekabetin tespiti durdurulması önlenmesi ortadan kaldırılması taleplerine ilişkindir.
Tasarıma tecavüz iddiası yönünden;
6769 sayılı yasanın “Tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller” başlıklı 81. Maddesi; “(1)Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır: a)Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b)Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c)Tasarım hakkını gasp etmek. (2)Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3)Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4)Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir.” hükümlerine amirdir.
6769 sayılı SMK’da tescilli tasarımların korunma şartları belirlenmiştir.
Tasarım ve ürün; Madde 55- (1)Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Yenilik ve ayırt edicilik; Madde 56- (1)Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (4)Bir tasarımın aynısı; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. (5)Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. (6)Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Madde 57- (1)Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz. (2)Koruma talep edilen bir tasarım, BAŞVURU TARİHİNDEN VEYA RÜÇHAN TALEBİ VARSA RÜÇHAN TARİHİNDEN ÖNCEKİ ON İKİ AY İÇİNDE tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez. Madde 58- (1)Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2)Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır… Madde 59- (1)Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz. (2)Tescilsiz tasarım, sahibine birinci fıkrada belirtilen fiilleri engelleme hakkını sadece korunan tasarımın aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kopyalanarak alınması hâlinde verir. Korunan tasarımın kendi tasarımından önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün olmayan bir tasarımcı tarafından bağımsız olarak yapılan tasarımın koruma kapsamındaki tasarımdan kopyalanmış olduğu kabul edilmez.
Tazminat talepleri yönünden;
6769 sayılı SMK’nın “Tazminat” başlıklı 150. maddesinde de ” Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. (2) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebilir. (3) Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Tasarım sahibi kanunun 151.maddesi gereğince yoksun kalınan kazancını talep edebilir. Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır: a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir. b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç. c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli. (3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur. (4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında 2. Fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması halinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir.
Tüm dosya kapsamı sunulan rapor içerikleri izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı “straplez ön etek kısa ve volanlı abiye elbise” başlıklı ürün ile ” kısa, etek kısımları tüylerle esprili abiye elbise” başlıklı davacı yan ürünün tescilsiz tasarım korunmasından faydalandığını ileri sürmüş ise de kısa, etek kısımları tüylerle esprili abiye elbise” başlıklı davacı yan ürünün piyasaya 2013 yılında sunulduğu anlaşılmakla SMK da düzenlenen tescilsiz koruma şartlarını taşımadığı, “straplez ön etek kısa ve volanlı abiye elbise” başlıklı ürün yönünden ise kamuya ilk sunulma yönünden davacının iddiasını ispatlayamadığı, aksi durumda dahi esasen tescilsiz koruma düzenlemesinin SMK ile mevzuatımıza girdiği dikkate alındığında SMK öncesi dönem yönünden tescilsiz koruma sağlanamayan tasarımlar yönünden hak iddiasının dinlenilemeyeceği şartların oluşması halinde haksız rekabet yönünden taleplerin ele alınabileceği, kamuya ilk sunumu ispatlanamayan durumlarda da hak sahipliği ispatlanamadığından diğer kullanımların haksız rekabet olarak kabulünün mümkün olmadığı sonuç olarak bu ürünler dışında davaya konu “Kısa, ten tül üzerine omuzlara doğru işlemeli ve etek kısımları tüylü abiye elbise (TPMK nezdinde 20.06.2017 tarihinde … tescil numaralı çoklu tasarım belgesinde yer alan)” davaya konu ürün yönünde tasarım tecavüzü ve haksız rekabete dayalı talebin bilgilenmiş tüketici nezdinde bütünsel olarak benzer nitelikte algılanacak düzeyde olduğu tespit ve değerlendirmeleri kapsamında davalı kullanımlarının dava tarihi itibaren uygulanması gereken mevzuat kapsamında tasarıma tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, anlaşılmakla bu tasarım yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, tazminat talepleri yönünden davalının ticari defterleri üzerinden hesaplama yapılaması davalının heute culture tarzı çalışmalar yaptığına ilişkin deliller ve internet üzerinden satışı yapılan ürün fiyatları dikkate alındığında BK 50 gereği takdiren 30.000,00 TL üzerinden maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş yine tecavüzün ağırlığı hak ve nesafet gözetilerek yasal şartları oluşan manevi tazminat yönünden takdiren 3.000 TL üzerinden kısmen kabul kararı verilerek hükmün ilanı yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı kullanımlarının, davacıya ait … nolu tasarıma tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda iltibasa sebebiyet verdiği tespit olunan ürünlerin üretim ve satışının durdurulmasına, her türlü ticaretinin ve tanıtımının önlenmesine, ilgili katalog, broşür, ambalaj dahil her türlü tanıtım malzemesinin toplatılarak imhasına, … sitesinde yer alan görsellerin kaldırılmasına aksi takdirde siteye erişimin engellenmesine, tescilsiz tasarımlara yönelik fazlaya ilişkin talebin reddine, infazda 22/03/2021 tarihli bilirkişi raporunun dikkate alınmasına, hüküm eki sayılmasına,
2-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile takdiren 30.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacının manevi tazminat talebinin KABULÜ ile takdiren 3.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Karar kesinleştiğinde, hüküm özetinin masrafları davalıya ait olmak üzere tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde bir defaya mahsus ilanına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.254,23TL karar harcının peşin yatırılan 1.622,37 TL nin mahsubu ile bakiye kalan 631,86 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan; 1.653,77 TL harç ile 7179,10 TL yargılama giderinden takdiren belirlenen 2.393,03 TL si olmak üzere toplam 4.046,80 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen tecavüz ve haksız rekabet talepleri yönünden hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul dilen maddi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red edilen tecavüz ve haksız rekabet talepleri yönünden hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara ödenmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen maddi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen manevi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
9-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸