Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/735 E. 2021/44 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/209
KARAR NO : 2021/68

DAVA :Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini
DAVA TARİHİ : 05/07/2019
KARAR TARİHİ : 16/02/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili abiye sektöründe Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden birisi olduğunu, davalı adına tescil edilen … başvuru numaralı çoklu tasarımdan 5 numaralı tasarımın ve yine davalı adına tescilli … başvuru numaralı çoklu tasarımdan 2 numaralı tasarımın yenilik unsurlarından yoksun olduğunu, ürünlerin yıllardır müvekkili tarafından üretildiğini ve satıldığını belirterek dava konusu … başvuru numaralı çoklu tasarımdan 5 numaralı tasarımın ve yine davalı adına tescilli … başvuru numaralı çoklu tasarımdan 2 numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 07/12/2019 tarihli beyan dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde hükümsüzlük talebine yönelik herhangi bir somut delile dayanmadığını, internet sitelerinde bulunan görsellerin sonradan oluşturulma ihtimali bulunduğunu ve bu nedenle delil olarak nitelendirilemeyeceğini, müvekkilinin tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine haiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce bildirilen tüm deliller toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; Davalı adına tescilli …-5 tescil numaralı elbise açısından yenilik ve ayırt edicilik yoksunluğu sebebiyle hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, …-2 tescil numaralı tasarım açasından ise hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava 6769 sayılı SMK hükümlerine göre açılmış Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini talepli davadır.
TPMK’dan dava konusu tescil kayıtları celp edilerek incelenmiştir.
SMK m.55/f.l’e göre tasarım “ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür.” Bu tanım kapsamında tasarımın unsurları ürün veya ürün parçası ve görünümdür. Türk Hukukumda tasarım kavramı, ürün veya ürün parçasının görünümü ile sınırlı olup, “kabuk tasarımın korunması” esastır.
Tasarım hakkı sahibinin belirli bir süre ile mutlak, herkese karşı ileri sürülebilen bir hakka sahip olması, tasarım sahibinin ödüllendirilmesinin yanı sıra, yeni ve özgün tasarımların teşvik edilmesine ve rekabet gücünün artmasına katkı sağlamakta, ayrıca tüketicinin daha iyi ürüne erişmesine imkan sağlamaktadır. Tescilin, sahibine tescile konu hak üzerinde herkese karşı ileri sürülebilir nitelikte inhisari yetkiler sağlaması, fikri mülkiyet hukukunun temel ilkelerinden birisidir. Tasarım tescilinin sahibine sağladığı inhisar nitelikteki yetkiler ile tasarım sahibi; tasarım hakkından münhasıran yararlanma ve tasarımın üçüncü kişilerce kullanılmasını yasaklayabilme yetkisine haiz olur .
Her ne kadar SMK m.64/f.6 ile birlikte TPMK’ya tescil başvurularına ilişkin esasa ilişkin sınırlı bir inceleme yetkisi verilmiş ise de bir tasarımın tescil edilmiş olması, söz konusu tasarımın koruma şartlarına haiz olduğunu kesin olarak göstermemektedir. Bu sorunun bir sonucu olarak, koruma şartlarına haiz olmayan tasarım tescilleri haksız kişiler lehine inhisarı yetki sağlamakta, bu durum aynı sektörde faaliyet gösteren üçüncü kişilerin menfaatlerini ihlal etmektedir. Bir tasarım korumadan faydalanabilmesi için yeni ve ayırt edicilik vasıflarına haiz olmalıdır. SMK m.56’da “Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur” şeklinde yer verilmiştir. Yenilik ve ayırt edicilik vasfını taşımama tescilli tasarımlar açısından bir hükümsüzlük sebebidir.
Yenilik Unsuru Bakımından İnceleme
SMK’nın “Yenilik ve Ayırt Edicilik” başlıklı 56/f.4 maddesinde tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması koruma şartı olarak belirtildikten sonra yenilik; “Bir tasarımın aynısı; a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir verinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir” şeklinde tanımlanmıştır. SMK m.57 açısından kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsamaktadır.
SMK’da yenilik tanımının iki şartı içerdiği görülmektedir. İlk şart tescili talep edilen tasarımın daha önceki bir tasarım ile aynı olmaması; ikinci şart ise aynı tasarımın daha önce kamuya sunulmamış olmasıdır. Ayniyet değerlendirmesinde, tasarımcının aynı tasarımın daha önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunuluş olduğunu bilip bilmemesi dikkate alınmaz.
Bir tasarımın önceki bir tasarımla aynı kabul edilmesi için birebir ayniyet göstermesi gerekli değildir. Birbiri ile karşılaştırılan iki tasarımın sadece küçük ayrıntılarda farklılık göstermesi halinde de iki tasarımın aynı olduğu kabul edilir. Bu yöndeki Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2000/9438 E., 2001/348 K. ve 22.1.2001 T. kararında “.,.4416 tescil numaralı tasarımlara konu alan davacıya ait ürünlerle, yine aynı şirketin 1995 katalogunda yer alan ürünlerle karşılaştırıldığında sadece küçük ayrıntılarda farklılık olduğunun anlaşıldığı, motor gövdesinin oluklu yapısının aynı olduğunu, motor gövdesinin çapındaki ve klemens kutusunun yerindeki farklılıkların iki tasarım arasındaki aynılığı ortadan kaldıracak ya da belirgin farklılık yaratacak nitelikte olmadığı, gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Dava dosyasındaki delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve endüstriyel tasarım tescili istenen ürünler bakımından 554 sayılı KHK’nın 3,6 ve 7. maddelerinde aranan yenilik ve ayırt edicilik niteliği bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. ” denmektedir. Şayet farklılık mevcut bir tasarım esas alınarak yapılmış, mevcut tasarımın bir versiyonu niteliğinde ise ve mevcut tasarımla aynı olmayı ortadan kaldırmıyorsa yenilik söz konusu olmaz. Bu yöndeki Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/1538 E. , 2018/7172 K. , 19.11.2018 T., sayılı kararında “… itiraz mesnet marka ve ambalaj kompozisyonlarına konu ürünlerin kamuya sunum tarihinin, davacının tasarım başvuru tarihinden daha eski olduğu, davacının 29.05.2014 tarihinde gerçekleştirdiği … sayılı tasarımın davalının itiraz ve yargılamada istinat ettiği davalı şirkete ait … ve … sayılı faydalı model belgelerindeki görsellerde yer alan ürünlerin görünümünden hareketle gerçekleştirildiği, onların mevcut görünümüne, yani mevcut tasarımlara ek, onlarda bir değişiklik, onlardan bir sapma niteliği taşıdığı, başvuru konusu …sayılı tasarımın konusu olan ürünlerin biçimi ile davalı şirketin ticaret mevkiine koyarak kamuya sunumunu gerçekleştirdiği ürünlerin biçimleri arasındaki farklılıkların sonrakinin mevcut önceki tasarım esas alınarak, ondan hareketle yapılmış olduğundan küçük kabul edilebileceği, zira genel izlenimde belirgin bir farklılık yaratmaya elverişli bulunmadığı, özetle başvuru konusu tasarımların yeni olmadığı… ” sonucuna varılmıştır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin E. 2008/10964 K. 2010/6384 T. 3.10.2010 sayılı kararına göre yenilik mutlak, objektif ve nitelikli olmalıdır. Karara göre yenilik, “tasarım tescil başvurusu yapılan ürünün görünümünün dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulan tasarımlardan yararlanma serbestisi ilkesi sınırları içinde kalmak kaydıyla, küçük ayrıntıların ötesinde farklı özelliklere sahip olmasıdır .
Ayırt Edicilik Unsuru Bakımından İnceleme
Tasarımın ayırt edici niteliği SMK m.56’da tanımlanmış olup; buna göre ayırt edici nitelik “bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimin, tescilli tasarım için başvuru ve rüçhan tarihinden önce, tescilsiz tasarım için ise tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ” olması halidir.
Tasarımın ayırt ediciliğinde referans alınacak kişi bilgilenmiş kullanıcıdır. Bilgilenmiş kullanıcı, o tasarımı daha önce kullanmış ve tasarım hakkında bilgi sahibi olmuş, tasarım konusu ürün hakkında deneyimi olan kişidir8 9. Bilgilenmiş kullanıcıdan beklenen, ortalama kullanıcıdan daha bilgili ve dikkatli 10 ve ilgili sektörde piyasada bulunan diğer ürünlerden haberdar ve tasarım arasındaki farkları tespit edebilecek bilgi seviyesinde olmasıdır.
Yargıtay uygulamasında kabul gören görüş, yenilik ve ayırt edici nitelik incelemesi arasında bir sıra ilişkisi olduğudur. Buna göre koruma talep edilen tasarım önce yenilik incelemesine tabi tutularak, daha önce kamuya sunulmuş tasarımlardan yeni olup olmadığına, ikinci aşamada ise ayırt edicilik incelemesine tabi tutularak o tasarımın kendisinden önce kamuya sunulmuş tasarımlardan farklı olup olmadığına bakılır. îlk aşama olan yenilik incelemesini geçemeyen bir tasarıma ikinci aşama olan ayırt edici nitelik testi uygulanmaz .
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2016/14393 E., 2018/5421 K., 19.09.2018 T. sayılı kararına göre, bir tasarım başvurusunun tescil edilebilmesi için yenilik ve ayırt edicilik özeliklerine sahip olması gerekir. Bir tasarımın yeni olabilmesi için, o tasarımın aynısının, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması, yani objektif yenilik özelliğine sahip olması gerekir. Önceki tasarımlara nazaran başvuru konusu tasarımda küçük ayrıntı niteliğindeki farklılıklar yeniliği ortadan kaldırmayacak olup, bu tür tasarımlar için ayırt edicilik incelemesi yapmaya dahi gerek bulunmamaktadır.
SMK m.56/f.6 gereği ayırt edici nitelik incelemesini gerçekleştirecek olan bilgilenmiş kullanıcı, bu değerlendirme sırasında “tasarımcının o tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesini” de dikkate almalıdır. Bu bağlamda seçenek özgürlüğü derecesinin yüksek olduğu ürünlerde küçük farklılıklar tasarımlara ayırt edici nitelik kazandıramazken, seçenek özgürlüğünün dar olduğu ürünlerde küçük farklılıklar ayırt edici nitelik için yeterli görülebilir. Ayrıca ayırt edicilik incelemesinde tasarımcının ürüne ilişkin uymak mecburiyetinde kalacağı teknik zorunlulukların da (ör. tasarımın işlevini görebilmesi için belirli bir şekil ve boyutta olmasını gerektirecek teknik zorunlulukların) dikkate alınması şarttır. Bu çerçevede tasarımcının geniş bir seçenek özgürlüğüne sahip olduğu hallerde, ayırt edicilik incelemesi yapılırken genel intiba testi uygulanacaktır.
SMK m.57 gereği, kamuya sunulma olarak belirlenen eylemler tahdidi değildir. Tasarımı bir üründe kullanmanın yanı sıra fuarlarda sergilenmesi, kataloglarda kullanılması herhangi bir bilimsel yayında ya da dergide yayımlama ya da bir konferansta tanıtma ya da sunma da kamuya sunma tanımına dahildir. Kamuya sunma, herhangi bir sınırlama veya sır saklama yükümlülüğü bulunmayan kişilere tasarımın açıklanması; kamunun herhangi bir şekilde tescili talep edilen veya ihtilaf konusu olan tasarımın aynısı olan bir tasarımı biliyor, ondan haberdar edilmiş bulunuyor, onu tanıyor olması ; bilginin kontrol edilemeyecek şekilde ifşa edilmiş olması olarak tanımlanmıştır. O halde tasarımın mevzuatta aranan yenilik ve ayırt edici nitelik gibi olumlu tescil şartlarını sağlamaması, anonim veya harc-ı alem olması halinde, bu tasarımın hükümsüzlüğü talep edilebilecektir. SMK m.78/f.3’e göre, tasarımın hükümsüzlüğü davası, koruma süresince veya tasarımın hakkının sona ermesinden itibaren beş yıl içinde ikame edilebilecektir.
Somut olaya dönüldüğünde; öncelikle davaya konu tasarımlardan …-5 tescil no.lu elbise tasarımı yönünden yapılan incelemede; davalının …-5 tescil no.lu elbise tasarımının TPMK nezdindeki tescil başvurusu tarihinin 27.10.2016 olduğu tespit edilmiştir. Buna karşılık davalının söz konusu elbise tasarımının SMK m.56 anlamında benzeri, davacı tarafından … kod ile Instagram üzerinden yaptığı kamuya sunma faaliyeti kapsammda 10.04.2016 ve 25.05.2015 tarihlerinde (davalının başvuru tarihinden önce) alenileştirildiği görülmüştür Davacının 10.04.2016 ve 25.05.2015 tarihlerinde (davalının başvuru tarihinden önce) Instagram üzerinden yapmış olduğu … kodlu benzer elbise paylaşımları SMK m.57 anlamında kamuya sunum olup, …-5 tescil no.lu elbise tasarımı açısından davacıya öncelik hakkı sağlamaktadır. Ayrıca … kodlu elbisenin davacı tarafından daha önce kamuya sunulmuş olması, davalının …-5 tescil no.lu elbise tasarımının yeniliğini ve ayırt ediciliğini ortadan kaldırmaktadır. Zira davalının tescilli tasarımın yeniliği ve ayırt ediciliği ortadan kaldıracak derecedeki benzerinin davacı tarafından daha önceki bir tarihte kamuya sunulduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği gibi, davalının 27.10.2016 başvuru tarihli ve …-5 tescil no.lu elbise tasarımı açısından SMK m.77 bağlamında yenilik ve ayırt edicilik yoksunluğu sebebiyle hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Bir diğer dava konusu …-2 no’lu elbise tasarımı yönünden yapılan incelemede, davacıya ait internet sitesi üzerinden bilirkişilerce tespit edilen 17.02.2017 yayın tarihli … kodlu tasarımın, davalının … Tasarım Tescilinin 2.sıradaki kadın elbise modeli ile benzer olmadığı, davalının …-2 tescil no.lu elbise tasarımının TPMK nezdindeki tescil başvurusu tarihinin 19.11.2018 olduğu; buna karşılık, davacının benzerlik iddialarına konu ettiği … kodlu elbisesi ise instagram üzerinden 17.02.2017 tarihinde (davalının başvuru tarihinden önce) kamuya sunulduğu, davacının 17.02.2017 tarihinde… koduyla önceden kamuya sunduğu elbise tasarımı ile davalının 19.11.2018 başvuru tarihli ve …-2 tescil no.lu (davalının sonradan başvuru konusu ettiği) elbise tasarımı kıyaslandığında iki tasarım arasında davalının tescilli tasarımının yeniliğini ve ayırt ediciliğini ortadan kaldıracak derecede bir benzerlik bulunmadığı dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olup, denetime elverişli rapor mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde toplanan deliller, TPMK kayıtları, denetime elverişli 23.06.2020 tarihli bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde,davalının 27.10.2016 başvuru tarihli ve …-5 tescil no.lu elbise tasarımı açısından SMK m.77 bağlamında yenilik ve ayırt edicilik yoksunluğu sebebiyle hükümsüzlük koşullarının oluştuğu yine davalının 19.11.2018 başvuru tarihli ve …-2 tescil no.lu tasarımı açısından ise SMK m.77 bağlamında yenilik ve ayırt edicilik yoksunluğu sebebiyle hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmakla davanın anılan gerekçelerle kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalıya ait TPMK nezdinde … tescil numaralı çoklu tasarımdan 5 numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin … tescil numaralı çoklu tasarımdan 2 numaralı tasarıma ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 59,30 TL karar harcından peşin yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 14,90 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen hükümsüzlük talebi yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen hükümsüzlük talebi yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Dava kısmen kabul edildiğinden, davacı tarafından yapılan: 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, 101,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.351,90 TL’nin %50’si 1.175,95 TL ve 88,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.264,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.16/02/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸