Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/724 E. 2022/200 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/724 Esas
KARAR NO : 2022/200

DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli)
DAVA TARİHİ : 13/11/2017
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …D.iş sayılı dosyası üzerinden … uzantılı alan: adına erişimin engellenmesi kararı verildiği alan adı bakımından verilmiş olan kararın uygulandığını; konu hakkında … 2. FSHHM’nin… Esas sayılı dosyası üzerinden hukuk davası: … Cumhuriyet Başsavcılığının … esas sayılı dosyası üzerinden ise savcılık soruşturması başlatıldığını, bahse konu kararın alınmasının akabinde dolandırıcıların kötü niyetli kimselerin bu kez … uzantılı alan adı üzerinden aynı kullanımları gerçekleştirmeye başladıklarını, binlerce insanın hakkını çalan kişilerin bu eylemlerinin bir an önce sonlandırılması gayesi ile … 1. FSHHM’nin… D.iş sayılı dosyası üzerinden değişik iş davaları başlatıldığını; dosya üzerinden alınmış olan rapor ile hukuka aykırı kullanımlar tespit edilmekle birlikte; alan adına erişimin tedbiren engellendiğini, bahse konu tedbir kararının akabinde huzurda bulunan davanın ikame edilmesi zarureti hasıl olduğunu, davalıların yaptıkları eylemlerin hukuka aykırı olduğunu bildiklerinden her türlü önlemi aldıklarını, … uzantılı alan adı içerisinde … ve … numaralı telefonlar iletişim bilgilerinde yer almak ile birlikte, davalı yanın dolandırdıkları müşteriler ile … numaralı telefon üzerinden de iletişim kurduklarını, hal böyle iken her üç telefon numarasının da araştırılması yönündeki taleplerinin taleplerinin hasıl olduğunu, kurmuş oldukları alan adı üzerinden müvekkili firmaya ait markaları kullanarak satışa sunduklarını, müvekkili firmanın …A.Ş. firması … markası adında ülkemizde en ünlü ev tekstili, perde, mefruşat ürünleri üretimi model ve tasarımcısı olduğunu 5846 Sayılı Fikri Ve Sanat Eserleri Kanunu ve 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Haklar Kanunu kapsamında … ve… sayılı tescilli marklar … tarih … sayılı ile Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından marka patent alındığını ve geçerliliğinin korunduğu hakkında bilgi yazısıda mevcut olduğu Türk Patent nezdinde “…” adı altında ürettikleri ve satışa sunulan modellerin benzerlerini ve de aynılarını piyasadan temin ederek … markası adı altında davalı firmalar tarafından bahse konu alan adıyla ve cep telefonu numaralarıyla satışa sunduklarını, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin tüm maddi ve manevi tazminat talepleri saklı kalmak kaydı ile şimdilik .. 1 Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D. İŞ sayılı dosyası üzerinden davalı yanlar aleyhine gerçekleştirilmiş olan tespit ve davalı yanlara ait olduğu tespit edilen … uzantılı alan adı bakımından uygulanan tedbir de göz önünde bulundurularak; TPE Markalar Dairesi Başkanlığı nezdinde; Müvekkiller adına tescilli bulunan ve Müvekkil firmalar tarafından uzun yıllardır kultanılar “…” ve “…” ibareli markalar bakımından, davalıların adı geçen Markalara ve alan adına vaki tecavüzünün tespiti, meni, durdurulması ve önlenmesini, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespiti, meni, durdurulması ve önlenmesini, davalı yanlar tarafından kullanılmakla … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …D.İŞ sayılı dosyası üzerinden tedbiren atan adına erişimin engellenmiş olduğu … uzantılı alan adına erişimin Mahkememizce engellenmesi ile kayıtlarının iptaline, davalı yanların haksız ve hukuka aykırı kullanımları neticesinde Müvekkil Firmaların fazlaya ilişkin fazlaya dair hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000.- TL maddi ve 5.000.- TL manevi tazminat taleplerinin kabulünü; fazlaya ilişkin hukuki ve cezai yasal hakları saklı tutulması kaydı ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış olup cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Dosyaya sunulan deliller ve belgeler ile Mahkememiz 23/11/2017 tarihli Tensip Zaptı ile “…Türk Patent Enstitüsü Markalar Dairesi Başkanlığına müzekkere yazılarak dava konusu davacıya ait …, … marka tescil dosyasının tasdikli suretlerinin gönderilmesi ve halen geçerli olup olmadıklarının bildirilmesinin istenilmesine, masrafın gider avansından karşılanmasına, … 1. FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyasının celbine, …’e müzekkere yazılarak …ve … cep numaralı kullanıcıların kimlik tespitlerinin istenilmesine…” karar verilerek TPMK’dan davacı … ŞİRKETİ’ne ait …, … sayıyla tescilli markaya ilişkin, kullandığı ürün ve hizmet listesini içerir tescil kayıtları celp edilerek markaların geçerliliğini koruğunu anlaşılmıştır. Ayrıca, … 1. FSHHM’nin …D.İş sayılı dosyası celp edilerek Mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır.
Davacı vekilince sunulan 26/07/2018 tarihli Beyan dilekçesinde “…şahısların cezalandırılmaları talepli olarak dava başlatılmış; yargılamanın … 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya üzerinden devamına geçilmiştir…” belirtilmiş olup işbu davada da sanıkların Mahkememiz işbu davasındaki davalılar … ve … olduğu, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma No ve … İddianamesinin kabul edilerek … 3. Asliye Ceza Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında yargılamanın yürütüldüğü ve … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma No ve… İddianamesindeki şüphelilerce sunulan beyanlarında; “Şüpheli…’ın ifadesinde 2014-2017 yılları arasında …. Vergi Dairesine bağlı olarak internet üzerinden bayan ayakkabısı ve erkek kol saat satışı yaptığını, … ile …’da … işletirken tanıştığını, daha sonra …’nın kendisini arayıp…’ye gelip kendisi ile görüşmek istediğini, internet üzerinden yatak örtüsü satışı yaptığını ve …’den ürün tedarik ve ürün çıkışlarını yapmak için yardım istediğini, …’de kendi üzerine maliye kaydı yapana kadar kendisinin üzerinden yatak örtüsü ürünü gönderimi yapalım dediğini, baktığı ürünlerin güzel ürünler olduğunu, şahsın mağdur olmaması adına kabul ettiğini, paket çıkışı yapıldıktan 4-5 gün sonra müşteri şikayetleri aldığını, … ile … görüşüğ şikayet geldiğini söylediğini, …’in bir kaç güne maliye kayıtlarım bitecek idare et dediğini, … ile beraber maliyeye gittiklerini, Maliyede ki memurların kendisine yardımcı olmak için senin iş yerini gösterelim sıkıntı olmaz dediklerini, … başka bir yer bulana kadar kendi iş yerini …’in iş yeri imiş gibi gösterdiklerini, sabit adresi olması için kabul ettiğini ancak ürün gönderilmesini kabul etmediğini, daha sonra …’in yerini bilmediği başka bir adresten ürün gönderdiğini, iş yerine resmi şikayetler gelmeye başlayınca …’e iş yerini değiştirmesini söylediğini ve ayrıldıklarını beyanla suçlamaları reddettiği;
Şüpheli …’in ifadesinde 2017 senesinde şuan adresini hatırlayamadığı internet sitesinde … marka ürünlerin uygun fiyatta satıldığını gördüğünü, numune istediğini, numunelerin ojinal olduğunu, …’ı arayıp yardım istediğini, …’ın kendisine yardımcı olabileceğini söylemesi üzerine 20 TL’den 10000 adet Brillian marka çeşitli ebat ve ölçülerde modellerden sipariş verdiğini, site üzerinden sipariş veren müşterilere kargo poşeti içerisinde bulunan ürünü aynen içini açmadan gönderdiğini, übütün mal elinden çıktıktan sonra müşterilerden şikayet gelmeye başladığını beyan ettiği” bulundukları anlaşılmıştır
…1. FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyasında alınan Bilirkişi Raporunda özetle; “…” adlı internet sitesinde yapılan incelemede; Talep edene ait tescilli “…” markasının, bu web sitesinin alan adı içerisinde kullanıldığı ve Talep edene ait tescilli “…” marka görsellerinin “…” adlı internet sitesi içerisinde yer alan görsellerde kullanıldığının tespit edildiği görüş ve kanaatini bellirtmiştir.
İş bu dava markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti durdurulması önlenmesi ortadan kaldırılması maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Markaya Tecavüz iddiası yönünden;
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
İlgili Kanunun 7 inci maddesi; “Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ite aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle betik tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci /fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. ” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
SMK m. 29/1-a atfıyla uygulanacak olan SMK m, 7/2- b’ye göre tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tesdili markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, marka hakkına tecavüz niteliği taşıyacaktır.
Mutlak hak niteliğini taşıyan markanın, marka sahibinin izni olmaksızın bir başkası tarafından kullanılması yasaklanmış bulunmaktadır. Markanın sahibinden başkası tarafından aynen veya taklit, tağyir, iltibas suretiyle kullanılıp kullanılmadığının saptanmasında her şeyden önce markanın şekil ve anlam itibariyle taşıdığı baskın unsur göz önünde tutulmalıdır. Bu baskın unsurun aynen veya değiştirilerek başkası tarafından kullanılması, haksız olarak kullanımın tespitinde büyük önem taşır. Bir marka ana özellikleri itibariyle başkası tarafından bir hakka dayanmadan kullanıldığında tecavüz unsuru gerçekleşmiş olur (Erdal Noyan, Marka Hukuku, Ankara 2006, s.545). Bir marka hakkına tecavüz teşkil edilebilmesi için, markayla ayniyet taşıyan veya benzer olan işaretin, tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetlerde alıcıların karıştırılmasına sebebiyet verecek şekil ve surette kullanılması gerekir.
Haksız rekabet iddiası yönünden;
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. 4.Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,… dürüstlüğe aykırı davranmış olur. Şeklinde düzenlenmiş Madde 56 da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın “USUL EKONOMİSİ İLKESİ” başlıklı Madde 30-“(1)Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmüne amirdir.
Dosya içerisine alınan internet ekran görüntüleri, marka tescil belgeleri ve ceza soruşturmasındaki beyanları ile tüm deliller dikkate alındığında inceleme yapılmasının esasa etkili olmadığı usul ekonomisine uygun düşmeyeceği anlaşılmakla inceleme yapılmaksızın yargılamaya devam olunmuştur.
Somut olaya dönüldüğünde Davalıların davacıya ait tescilli markayı içerir … uzantılı alan adı şeklindeki internet kullanımlarının izahı yapılan mevzuat kapsamında markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği sonucuna ulaşılmış davacının bu yöndeki taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tazminat Talepleri yönünden ;
Yine 6769 sayılı Kanunun “Tazminat” başlıklı 150. Maddesine göre “(1)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür.
(2)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebilir.
(3)Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.
“Yasanın “Yoksun kalınan kazanç” başlıklı MADDE 151-
(1)Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar.
(2)Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır: a)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir. b)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç. c)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3)Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4)Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir.” hükümlerine amirdir.
Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. Markaya tecavüz nedeniyle marka sahibinin uğradığı maddi kayıp, fiili zarar ve yoksun kalınan kazançtan oluşmaktadır. Yoksun kalınan kazanç, marka hakkına tecavüz edilmesi dolayısıyla malvarlığında kesin olarak ya da büyük ihtimalle gerçekleşecek artışın kısmen veya tamamen önlenmesi, yitirilmesi olarak tanımlanabilir.
Davacı yanın dosyaya sunmuş olduğu beyanlar ve deliller kapsamında bu hesaplama usullerinden maddenin 151/2-a fıkrası kapsamında tazminat talep ettiği anlaşılmış, davalı tarafça usulünce yapılan kesin süre ihtaratına rağmen ticari defterlerin sunulmadığı anlaşılmıştır.
Maddi tazminat talebi yönünden hesaplamaya esas herhengi bir kayıt davalılarca dosyaya sunulmamış olmakla paranın alım gücü ve hakkaniyet gözetilerek BK 50. Maddesi gereği talep edilen 1.000 TL üzerinden takdiren talebin kabulünün gerektiği sonucuna ulaşılmış ve bu miktar üzerinden kabul kararı vermek gerekmiş, yine izahı yapıldığı üzere manevi tazminatın yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla eylemin ağırlığı, hak ve nesafet gözetilerek takdiren 5.000,00 TL üzerinden talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı sunulan deliller marka tescil belgeleri ve davaya dayanak kullanımlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının markaya tecavüz ve haksız rekabete yönelik açmış olduğu davanın kabulü ile eylem ve zarar ile orantılı maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, Davalıların kullanımlarının markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına önlenmesine ortadan kaldırılmasına,
-Bu kapsamda davalılara ait olduğu tespit edilen … uzantılı alan adına erişimin engellenmesine alan adının iptaline, … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasındaki raporların infazda dikkate alınmasına,
2-Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile; 1.000 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacının manevi tazminat davasının KABULÜ ile; 5.000 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Peşin alınan harçtan alınması gerekli harcın mahsubu ile bakiye kalan 307,39 TL’nin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan: 2.680,88 TL posta ücreti ve 138,47 TL harç olmak üzere toplam 2.819,35 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen tecavüz talebine ilişkin hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat talebine ilişkin hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat talebine ilişkin hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda(HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸