Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/723 E. 2019/265 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/723
KARAR NO : 2019/265

DAVA : Marka Tecavüzünün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/11/2017
KARAR TARİHİ : 18/06/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan marka tecavüzünün ve haksız rekabetin tespiti, men’i, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin mülkiyet ve kullanım hakkı kendilerine ait ve usulüne uygun tescil edilmiş … ve … markası ile Türkiye genelindeki bayilikleri ile mutfakgazı olarak da bilinen LPG dağıtım ve tevzi yaptığını, LPG’nin pazarlaması ve tüketicinin kullanımına sunulmasının tüp olarak tabir edilen ve TS 55 standardında kaplarla yapıldığını, müvekkillerinin markalarını taşıyan tüplerin depozito mukabili bayi ve abonelere verildiğini, müvekkillerinin bayileri ile aralarında yapılmış olan bayilik sözleşmesi gereği, tüplerin mülkiyetinin Milangaz/Likitgaza ait olduğu, bayiinin bunları 3. şahsa satamayacağını, içindeki gaz tüketimi süresince abonelerin yararlanması dışında başka bir kişiye kullandırılamayacağını, kiraya verilemeyeceğini, rehin, işletme rehni ve hacze konu edilemeyeceğinin düzenlendiğini, yasal düzenleme uyarınca markalı tüplerin ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun elde bulundurulmasının haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkili şirketlerle ticari ilişkisi olmayan hatta …(…) markasının bayiliğini yapan davalının tespite konu depolarında 25/01/2017 tarihinde 12 adet … marka 12 kg’lık, likitgaz markalı 1259 adet toplam 1271 adet tüp tespit edildiğini, davalının müvekkilleri ile ticari ilişkisi bulunmamasına rağmen mülkiyeti müvekkillerine ait LPG tüpleri piyasadan topladığını, müvekkillerinin maruf ve meşhur markasını taşıyan tüpleri ticari faaliyetine konu ettiğini, pazarlama yaptığını, eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkillerinin tescilli markalı boş tüplerini kendi elinde bulunduran davalı tüplerin piyasada dolaşımını önlemek suretiyle haksız rekabet fiili işlediğini, kar kaybına sebep olduğunu, ayrıca bu şekilde yetkisiz kişilerin eline geçen tüplerin patlayıcı yapımında kullanıldığı yönünde basında haberler yapıldığını, davalı eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkilinin ticari itibarını zedelediğini, maddi ve manevi zararları olduğunu belirterek, haksız rekabetin ve tecavüzün men’ine, tüplerin müvekkillerine teslimine, toplam 5.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminata, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin tüplü LPG bayiliği yaptığını, yeni müşterilerle karşılaştığını, bu müşterilerin zaman zaman diğer dağıtım şirketlerinden almış oldukları mevcut tüpleri değiştirmek istediklerini, müvekkilinin …’ın … markalı tüpleri haricindeki başka tüpleri teslim alarak yerine de tüketiciden depozito bedeli almadan dolu … tüpleri verdiğini, bunun tüplü LPG piyasasında mutad olduğunu, müvekkilinin … ya da … markalı tüplerle ticari olarak faaliyette bulunmasının mevzuata aykırı olduğunu, müvekkilinin iş yerinde tespit edilen tüplerin sayısının belirli bir sınıra ulaşması halinde davacıların bayisine tesliminin gündeme geldiğini, henüz teslim edilmeden depoda tespit edildiğini, daha öncede böyle teslimat yapıldığını, davacı … çalışanının dinlenmesini talep ettiklerini, davacıların zarara uğramadığını, kar mahrumiyeti olmadığını, aksi kanaatte olunması halinde net zararın hesaplanması gerektiğini, aksi halde sebepsiz zenginleşme olacağını, zarar hesabında davacıların tüm müşterilerine yetecek kadar tüp parkının olduğunun dikkate alınmasını, az sayıda tüpün müvekkilinde bulunmasının davalıları zarara uğratmayacağını, davacıların tüm müşterilerine yetecek tüpü olduğunu, her iki davacının satışlarının tüplerin müvekkilinde olması sebebiyle azalmadığını, bir müşterinin tüpü belirli ve kesin sürede iadesinin sözkonusu olmadığını, bazı müşterilerin 2-3 tüp aldıklarını, böyle durumlarda tüplerin değişim süresinin 1 yılın üstüne çıktığını, davacının manevi tazminat talepleri için zarar ile illiyet bağını ispatlaması gerektiğini ancak buna ilişkin delil sunmadığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, 6769 SMK hükümleri ve TTK hükümleri uyarınca açılmış marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekilinin sunduğu 30/05/2019 havale tarihli dilekçe ile açmış oldukları davadan sulh sebebi ile feragat ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 30/05/2019 havale tarihli dilekçesi ile tarafların aralarında sulh olduklarını, davacının feragatini kabul ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmadıklarını bildirdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin sunduğu vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragate yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK.nun 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat ve şekli açıkça belirtilmiştir. HMK 307. maddesi düzenlemesine göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat beyanı dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır, hüküm ifade etmesi için karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309. madde). Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310. Madde).
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin yatırılan 939,27 TL’den 44,40 TL karar harcının düşülmesine, kalanı 894,87 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda hüküm kuralmasına yer olmadığına,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/06/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır