Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/70 E. 2018/201 K. 19.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/70
KARAR NO : 2018/201

DAVA : Marka İptali
DAVA TARİHİ : 11/04/2017
KARAR TARİHİ : 19/07/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan marka iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 30.07.1997 tarih ve … tescil numaralı ‘…’ markasının davalı tarafından tütün, tütün içenler için malzemeler emtaaları yönünden ciddi kullanımının bulunmadığını bu nedenle 67,69 sayılı kanunun 26. Maddesi uyarınca markanın 34. Sınıfa dahil tüm mallar yönünden iptalini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize açmış olduğu 2017/71 esas sayılı dosyada 30.07.1997 ve … tescil numaralı ‘…’ markası için 2017/72 esas sayılı dosyada 30.07.1997 tarih ve … tescil numaralı …., …, …, …’ markası için 2017/73 esas sayılı dosyada 20.07.2010 tarih ve … tescil numaralı ‘….’ markası için 2017/74 esas sayılı dosyada 04.05.2011 tarih ve … tescil numaralı ‘…’ markası için 2017/76 esas sayılı dosyada 05.11.2010 tarih ve … tescil numaralı ‘…’ markası için 2017/77 esas sayılı dosyasında 16.10.2001 tarih ve … tescil numaralı ‘…’ markasının iptali talepli dava açmış, 17.08.2001 tarih ve …. tescil numaralı ‘…’ markasının davalı adına 34. smıfa dahil tüm mallar için tescilli olduğunu, bahsi geçen ‘…’, ‘…’ ve ‘…-Ekonomik, Çağdaş, Güvenilir, Kaliteli’ markaları 19 yılı aşkın süredir, ‘…’ ve ‘…’ markalan 15 yılı aşkın süredir, ‘…’ ve ‘…’ markaları 7 yılı aşkın süredir ve ‘…’ markası ise 6 seneyi aşkın süredir 34. sınıftaki tüm mallar için davalı adına tescilli olduğu halde bu süreler içerisinde davalının ‘tütün, tütün içenler için malzemeler’ emtiaları bakımından kullanmadığını, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu md.9/1 uyarınca tescil tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal ve hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan markaların iptaline karar verilmesinin düzenlendiğini, markaların tescil tarihlerinden itibaren davalı marka sahibi tarafından 34. sınıf bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmadığı ve dolayısıyla 6769 sayılı Kanun md. 9/1’deki kullanılmama nedeniyle iptal şartları sağlandığı için bu markaların 34. sınıfa dahil tüm mallar yönünden iptaline karar verilmesi gerektiği, davalının, davacı tarafın iptal davası açmakta menfaati olmadığı iddiasının yerinde olmadığını ve bu iddiasını kanıtlamak için ileri sürdüğü ve geçmişte taraflar arasında yaşanmış ihtilafların bilakis davacının davayı açmakta yararı olduğunu gösterdiği, markanın tanınmış marka olsa dahi kullanılma zorunluluğu olduğunu, kullanılmadığı takdirde kanunda öngörülen diğer şartların da mevcut olması durumunda kullanılmayan sınıflar için iptalinin mümkün olduğu, geçmişte taraflar arasında yaşanan ihtilaflarda, davalının sunduğu ve kendi lehine olan kararlar dışında davacı lehine de kararlar verilmiş olduğu, ayrıca bu kararların mevcut dava konusu ile alakalı olmadıkları, dolayısıyla davanın sonuca erdirilmesinde bir rol oynayamayacakları, zira mevcut davada dava konusunun davalı taraf adına tescilli markaların kullanılmama sebebiyle iptali talebi olduğu, belirterek davalı markalarının iptallerini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili dosyada bulunan cevap dilekçesinde özetle, …, …,…,…,… ,… ve … saydı markaların iptalini talep eden davacının iptal davası açmakta yararı olmadığını, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu md. 25/2’nin ise bir markanın hükümsüzlüğünü talep etme hakkını menfaati olanlara, Cumhuriyet Savcılarına ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına tanıdığını, dolayısıyla davacınınbahsi geçen markaların iptalini istemekte bir menfaati olmadığı için aktif dava ehliyeti olmadığını ve davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, davacının ‘…’ ibaresinin TÜRKPATENT nezdinde 34. ve 35. sınıflarda yer alan mal ve hizmetler üzerinde tescil edilmesi için … sayılı bir marka başvurusunda bulunduğu ve bu başvuruya davalının lisans hakkı sahibi … A.Ş. tarafından ‘…’, ‘…’ ve ‘…’ seri markaları gerekçe gösterilerek itiraz edildiğini, bu itirazın TÜRKPATENT nezdinde Marka Dairesi Başkanlığı ve daha sonra Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi tarafından reddedildiğini fakat ret kararının iptali için … 3. Fikri ve Smai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde 2015/340 Esas sayılı davanın ikame edildiğini ve 24.01.2017 tarihinde bu davanın kabul edildiğini, kabul edilen bu davada diğer gerekçelerin yanı sıra ….’in ‘..’ markası başvurusunun tescilinin ‘davalı müvekkilin tanınmış marka nitelikli …, … unsurlu markaları çağrıştıracağı ve ayırt edici gücüne zarar vereceği anlaşıldığından KHK’nın 8/4 maddesindeki ilave korumadan davacı markasının yararlanması gerektiği’ gerekçesine de yer verildiğini, yine davacı tarafından ‘…’ ibaresinin TÜRKPATENT nezdinde 34. sınıfta yer alan mallar için tescil edilmesi için…. sayılı bir marka başvurusunda bulunulduğu, davalının lisans hakkı sahibi … Ticaret AŞ’nin buna itirazda bulunduğu, bu itirazın TÜRKPATENT nezdinde reddedilmesi üzerine bu ret kararının iptali için … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde açılan 2017/1 Esas sayılı davanın reddedildiğini, davacının davalı adına tescilli ve son derece tanınmış ‘…’ seri markalarını kısmen hükümsüz kıldırarak bu markalara iltibas derecesinde benzer bir marka tescil ettirmek suretiyle davalının markasının ününden haksız faydalanmayı amaçladığını ve bu hususun davanın kötü niyetle açıldığını gösterdiğini, dolayısıyla davacının TMK md. 2 uyarınca hakkını kötüye kullandığını ve bu sebeple davanın HMK md. 114/1-h ve 115/2 uyarınca reddedilmesi gerektiğini, ayrıca davalının ‘M’ seri markalarını tescil tarihinden itibaren pek çok mal üzerinde kullandığını ve de Türkiye genelinde 1000’den fazla marketinde dava konusu markaların yer aldığı ürünlerin de 34. sınıfta yer alan mallarla beraber satılmasından ötürü markaların kullanmama dolayısıyla kısmen iptalinin mümkün olmadığını, davalıya ait ‘M’ seri markalarının tanınmış marka olmalarından ötürü daha geniş bir korumadan yararlandığı, dolayısıyla kullanma zorunluluğunun da daha dar yorumlanması gerektiği için açılan davaların reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davalar 6769 sayılı kanunun 26. Maddesi uyarınca açılmış markaların iptali ve sicilden terkini talepli davalardır.
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan farklı markalara ilişkin davalar usül ekonomisi yönünden birleştirilerek yargılama yapılıp bitirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelinde …, …, …,…, …., …, … ve … sayılı ve davalı adına 34. sınıfta tüm mal grupları için tescilli ‘M’ markalarının kullanılmama dolayısıyla iptali ve sicilden terkin talebi yatmaktadır.
‘…’ markalarının kullanılmama sebebiyle iptali ve sicilden terkini şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği davanın açıldığı tarihte 6769 sayılı SMK yürürlükte olduğu için bu Kanun dava konusu olayda uygulanarak değerlendirilmiştir.
6769 sayılı SMK’da kullanılmama nedeniyle iptal md.9’da düzenlenmiştir. Md. 26 f.l/a’daki atıf doğrultusunda md.9 f.l’deki şartların gerçekleşmesi halinde markanın talep üzerine TÜRKPATENT tarafından iptal edilebileceği hükme bağlanmıştır.
Marka üzerindeki hakkın kazanılması için sicile tescil edilmesi yeterli olsa da kanun koyucu tescil edilmiş marka ile marka hakkı sahibine sağlanan korumanın devam edebilmesini bazı şartlara bağlamıştır. Bunun arkasında; tescil edilen bir markanın haksız yere sahibinin tekelinde kalmasının engellenmesi, Marka sicilinin kullanılmayan markalarla dolu bir ‘çöplük’ haline gelmesini önlemek veya kullanılmayan bir markadan onu kullanmak ve bir değer yaratmak isteyen bir başka kişinin yararlanmasının önünü açmak gibi pek çok ekonomik ve toplumsal nedenler yatmaktadır. Zira marka hakkı sahibine inhisari bir yetki veren ve herkese karşı ileri sürülebilir nitelikte olduğundan kanun koyucu, bu geniş hakkın yanı sıra marka sahibine hakkaniyet ölçüsünde birtakım sorumluluklar da yüklemiştir. Markanın usulünce kullanılması zorunluluğu da bunlardan bir tanesidir. SMK md. 9’a göre, ‘Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.’
Somut olayda öncelikle kullanılmama sebebiyle iptali istenen ‘M’ markalarının niteliği iyi belirlenmelidir. Dava konusu markalar, davalı … adına tescilli markalardır. Dava dilekçelerinde de belirtildiği üzere …, uluslararası arenada faaliyet gösteren ve Türkiye’de de 1000’in üzerinde mağaza ile ticari hayatta yer alan bir firmadır. Dolayısıyla öncelikle burada iptali istenen ‘…’ markalarının tanınmış marka olup olmadığı tespit edilmeli, sonrasında ise kullanılmama sebebiyle iptal taleplerinde iptali istenen markanın tanınmış marka olup olmamasının iptale bir etkisinin olup olmadığı değerlendirilmeli ve tanınmış markanın kullanılmama nedeniyle iptali şartları belirlenmelidir.
Yargıtay tanınmış markayı ‘bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde marufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost düşman ayrımı yapılmadan, coğrafi sınır, kültür, yas, farkı gözetilmeksizin, aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım’ olarak tanımlamaktadır. Doktrinde ise farklı tanımlar yapılmakla birlikte tanınmış markayı diğer markalardan ayıran kriter olarak markanın sadece toplumun ilgili kesimi tarafından değil, daha geniş kitlelerce tanınması ve bilinmesi ve söz konusu mal ve hizmetlerden bahsedildiğinde toplumun geniş bir kesiminde ilgili markanın çağrışım yapması gibi hususlar üzerinde durulmaktadır. Bu tanımlardan yola çıkıldığında davalının perakende sektöründe faaliyet gösterdiği süre, bu sektördeki hacmi, şube sayısı, yazılı ve görsel basında reklam ve tanıtım faaliyetleri bakımından varlığı gibi hususlar göz önünde bulundurulduğunda hem yüksek yargı hem de doktrin kriterlerine göre davalının markalarının tanınmış marka olarak nitelendirilmesi yerinde olacaktır.
Dava konusu ‘M’ markalarının tanınmış marka olduğu tespiti yapılmış ancak tanınmış markanın da kullanma zorunluluğunun bulunması nedeniyle dava tarihinden geriye doğru beş yıllık sürede davalının markalarının ciddi kullanılıp kullanılmadığının araştırılması gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 09.02.2011 tarih ve E. 2010/11-695, K. 2011/47 sayılı kararında1 tanmmış markanm kullanılmadığı sınıfları da kapsar şekilde geniş bir koruma sağlamadığına; tanmmış markanm farklı sınıflarda da korunmasını sağlayan md. 8 f.4’te farklı sınıflarda yapılacak başvuru ve tescillere karşı korunabilmesi için markanm toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hallerden birinin varlığının arandığını, dolayısıyla somut olayda bahsi geçen koşullar gerçekleşmediği sürece tanmmış marka için farklı mal ve hizmet sınıflarını kapsayacak şekilde öngörülen genişletilmiş korumanın gündeme gelmeyeceğine hükmetmiştir.
SMK madde 9 da marka kullanılmama sebebiyle iptali edilebilmesi için ‘haklı bir sebep olmaksızın tescil edildiği mal ve hizmetler bakımından tescil tarihinden itibaren 5 yıl boyunca Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmamış veya kullanımına beş yıl ara verilmiş olması gerektiği düzenlenmiştir. Somut olayda dava konusu markalarm tescillerinden itibaren 5 yıl süresince ciddi biçimde kullanılıp kullanılmadığı tespit edilmelidir. Ciddi biçimde kullanımdan bahsedebilmek için en öncelikli kriter markanın kullanım yoğunluğu ve markadan elde edilen ekonomik yarardır. Markanın sadece birkaç defa ambalajlara basılması veya az sayıda bastırılan broşürlerde kullanılması gibi kullanım süresi ve etkisi sınırlı, hatta göstermelik denebilecek kullanımlar SMK md.9 anlammda ciddi kullanım teşkil etmez. Markanm ciddi kullanımı belirlenirken markanın kullanım şekli, kapsamı, süresi gibi objektif kriterlerden hareket edilmelidir. Marka sahibi markasını aynı mal veya hizmeti üreten teşebbüslerin oluşturduğu piyasada farklı bir yer edinmek veya yeni bir mal veya hizmet piyasası oluşturmak biçimde kullanmışsa ciddi bir kullanımdan söz edilebilir.
Dava dosyası incelendiğinde davalı adına tescilli ve iptali talep edilen markaların 34. sınıf ürünlerinde ciddi biçimde kullanıldığına dair herhangi bir kanıta rastlanmamıştır. Davalı dilekçelerinde 1000’in üzerinde mağazasında 34. sınıfa dahil malların da satışını yaptığından bahsetmiştir. Fakat kullanılmama nedeniyle iptali düzenleyen md. 9 kapsamında başkasına ait markaları taşıyan ürünlerin satılması tescilli markalarm ciddi anlamda kullanımı anlamına gelmez. Dava konusu markaların iptali istenen 34. Sınıf malları için de kullanıldığına dair bir belge dosyaya sunulmamıştır.
Kullanılmama nedeniyle bir markanm iptal edilebilmesi için kullanılmamanm haklı bir sebebe dayanmaması gerekmektedir. Dosya incelendiğinde somut olayda iptali istenen markalarm kullanılmamasının haklı bir sebebe dayandığına dair dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır.
Toplanan deliller hüküm kurmaya elverişli ve yeterli üç kişilik ehil bilirkişi heyetinden alınan müşterek rapor ışığında dava konusu markaların tanınmış marka olduğu, bir markanın tanınmış marka olsa dahi tescil edildiği sınıftaki mal ve hizmetler için kullanılma yükümlülüğünden muaf olmadığı ve dolayısıyla kullanılmama nedeniyle iptal şartlarının gerçekleşmesi durumunda iptal edilebileceği, kullanılmama nedeniyle bir markanın iptalinin istenebilmesi için haklı bir sebep olmadan Türkiye’de tescilden itibaren 5 yıldır ciddi bir şekilde kullanılmamış olması veya kullanımına 5 yıl süreyle ara verilmiş olması gerektiği, dava konusu markaların iptalleri istendiği sınıftaki mallar üzerinde tescil edildikleri tarihten itibaren ciddi biçimde kullanıldığına dair bilgi ve belgeye rastlanmadığı, ciddi biçimde kullanmamanın haklı bir sebebe dayanmadığı, dava konusu …, …, …,…,…, …, … ve … sayılı markaların tescil edildikleri 34. Sınıfta yer alan bütün emtia bakımından SMK md.9’da öngörülen kullanılmama nedeniyle iptalin şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla asıl ve birleşen dosyalardaki davaların kabulü ile dava konusu markaların hükümsüzlüğü ve sicilden terkini gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
Asıl davada
1-Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile davalı adına TPMK nezdinde tescilli … tescil nolu … ibareli markanın kullanılmama nedeniyle 34.sınıftataki tüm mallar yönünden 6769 sayılı SMK’nın 26.maddesi uyarınca iptaline ve sicilden terkinine,
2-Kesinleşen kararın resen TPMK’ya gönderilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 35,90 TL karar harcından peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile kalan 4,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan: 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 140,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.240,00 TL ve 62,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 2.302,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Birleşen 2017/71 E. Sayılı dosyada
1-Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile davalı adına TPMK nezdinde tescilli … tescil nolu … markanın kullanılmama nedeniyle 34.sınıftataki tüm mallar yönünden 6769 sayılı SMK’nın 26.maddesi uyarınca iptaline ve sicilden terkinine,
2-Kesinleşen kararın resen TPMK’ya gönderilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 35,90 TL karar harcından peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile kalan 4,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Birleşen 2017/72 E. Sayılı dosyada
1-Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile davalı adına TPMK nezdinde tescilli … tescil nolu markanın …+şekil kullanılmama nedeniyle 34.sınıftataki tüm mallar yönünden 6769 sayılı SMK’nın 26.maddesi uyarınca iptaline ve sicilden terkinine,
2-Kesinleşen kararın resen TPMK’ya gönderilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 35,90 TL karar harcından peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile kalan 4,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Birleşen 2017/73 E. Sayılı dosyada
1-Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile davalı adına TPMK nezdinde tescilli … tescil nolu … Selection markanın kullanılmama nedeniyle 34.sınıftataki tüm mallar yönünden 6769 sayılı SMK’nın 26.maddesi uyarınca iptaline ve sicilden terkinine,
2-Kesinleşen kararın resen TPMK’ya gönderilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 35,90 TL karar harcından peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile kalan 4,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Birleşen 2017/74 E. Sayılı dosyada
1-Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile davalı adına TPMK nezdinde tescilli … tescil nolu … markanın kullanılmama nedeniyle 34.sınıftataki tüm mallar yönünden 6769 sayılı SMK’nın 26.maddesi uyarınca iptaline ve sicilden terkinine,
2-Kesinleşen kararın resen TPMK’ya gönderilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 35,90 TL karar harcından peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile kalan 4,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Birleşen 2017/75 E. Sayılı dosyada
1-Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile davalı adına TPMK nezdinde tescilli … tescil nolu …+şekil markanın kullanılmama nedeniyle 34.sınıfta dahil bütün mallar yönünden 6769 sayılı SMK’nın 26.maddesi uyarınca iptaline ve sicilden terkinine,
2-Kesinleşen kararın resen TPMK’ya gönderilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 35,90 TL karar harcından peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile kalan 4,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Birleşen 2017/76 E. Sayılı dosyada
1-Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile davalı adına TPMK nezdinde tescilli …. tescil nolu …. markanın kullanılmama nedeniyle 34.sınıfta dahil bütün mallar yönünden 6769 sayılı SMK’nın 26.maddesi uyarınca iptaline ve sicilden terkinine,
2-Kesinleşen kararın resen TPMK’ya gönderilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 35,90 TL karar harcından peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile kalan 4,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Birleşen 2017/77 E. Sayılı dosyada
1-Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile davalı adına TPMK nezdinde tescilli … tescil nolu … ibareli markanın kullanılmama nedeniyle 34.sınıfta dahil bütün mallar yönünden 6769 sayılı SMK’nın 26.maddesi uyarınca iptaline ve sicilden terkinine,
2-Kesinleşen kararın resen TPMK’ya gönderilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 35,90 TL karar harcından peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile kalan 4,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair verilen karar, hazır bulunan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okundu, usülen anlatıldı. 19/07/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.