Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/683 E. 2020/128 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/683
KARAR NO : 2020/128

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli), Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.)
DAVA TARİHİ : 18/10/2017
KARAR TARİHİ : 19/02/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli), Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Sivas’ta … diye tanınan muris …’ın “…” isimli eserin eser sahibi olduğunu, müvekkillerinin ise …’ın yasal mirasçıları olduğunu, davalı şirketin yapımcısı olduğu … adlı şarkıcının “…” adlı albümünde dava konusu “…” isimli eseri izinsiz olarak kullandığını, …, …, … gibi müzik platformlarında yayınlanarak çok geniş kitlelere ulaşıldığını, eserin izinsiz kullanımının durdurulmasına ilişkin noter kanalı ile davalı şirkete ihtarname gönderildiğini ancak davalı şirketin gereğini yapmadığını, davalının bu izinsiz kullanımının müvekkillerinin hem mali hem de manevi haklarını ihlal ettiğinden bahisle, yazılı izin almaksızın eserin kullanılması nedeni ile 3 kat tazminat için ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte 10.000 TL maddi tazminata hükmedilmesine, muris …’ın oğlu …, kızı …, kızı … ve kızı …’in her biri için 1.250 TL olmak üzere, manevi hakların ihlali nedeni ile toplam 5.000 TL manevi tazminatın ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekinin cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi HMK’da belirtilen yasal unsurları taşımadığını, dava dilekçesinde davanın konusunun muris …’a ait “… ” adlı eserin davalı şirkete ait reklam fiminde izinsiz kullanımı nedeni ile maddi ve manevi tazminat talep edildiği ifade edildiğini, dava dilekçesinin diğer kısımlarında reklam filminden bahsedilmediğini, eserin youtube kanalında izinsiz yayınlandığı ifade edildiğini, dava dilekçesinde belirtilen hususları kabul etmediklerini, müvekkilinin yasal hak sahibi olduğunu ve izinsiz kullanım durumunun olmadığını, sözkonusu eserle ilgili Kültür Bakanlığı kayıtları incelendiğinde dava konusu eserin besteci ve söz yazarının ANONİM olarak belirtildiğini, dava dilekçesine ek yapılan İstanbul (3.) Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/ 145 Esas sayılı dosyasından verilen karar incelendiğinde; resmi kurum ve kuruluş kayıtlarında dava konusu eserin ANONİM olarak yeraldığı, Kültür Bakanlığı İstanbul Telif Hakları ve Sınema Genel Müdürlüğünden celbedilen eser işletme belgelerinde eserin Anonim olduğu, Mahkeme tarafından yapılan incelemede 1977’li yıllarındaki alt dosyalarının incelenmesi sureti ile sözkonusu eserin davacılar murisinin eser sahibi olduğu şeklinde karar verildiğini, kararın kesinleşme tarihi 28.06.2017 olduğunu, dolayısı ile davacıların eser sahipliğinin İstanbul 3.FSHHM tarafından verilen karar tarihine kadar net olmadığını, müvekkili şirketin sözkonusu eseri kullanmasının kötüniyetli olmadığını, … isimli albümün eser işletme belgesinin 03.07.2014 tarihli olduğunu, bu tarihte davacılar tarafından açılmış ( İst.3.FSHHM 2014/145 Esas da dahil olmak üzere ) herhangi bir dava olmadığını, davacılar tarafından müvekkiline gönderilen ihtarnamenin tarihinin 24.08.2017 olduğunu, dolayısı ile Ankaranın Bağları albümünün piyasaya çıktığı 2014 yılında davacının dava konusu eser üzerinde hak sahipliği bulunmadığını, bu nedenle tazminat taleplerinin reddinin gerektiğini, dava konusu eser ile Ankara’nın bağları isimli albümdeki diğer eserler arasında farklılık bulunduğunu, dava konusunun genel olarak …Albümü değil, albüm içinde yer alan bir şarkıya ilişkin davacı iddiası olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
YAPILAN YARGILAMA VE TOPLANAN DELİLLER
Dava eser sahipliğine dayalı FSEK kapsamında maddi ve manevi tazminat talepli davadır.
Dosyada tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeni ile bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle davalının kullanım tarihleri ve eser sahipliğine ilişkin itirazları gözönünde bulundurulmak suretiyle davalı kullanımından kaynaklı davacıların hangi haklarının ihlal edildiği rayiçler dikkate alındığında takdir mahkemeye bırakılmak suretiyle davalı tarafından albümde kullanılan şarkıdan kaynaklı talep edebileceği tazminat miktarının ne olabileceği hususlarında sunulan 18.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”… “…’ isimli müzik eserinin FSEK m çerçevesinde musiki eseri olduğu, davacıların murisi …’ın eser sahibi olduğu 3. Eser sahibinden eser sahibi ölmüş ise mirasçılarından izin alınmaksızın bir müzik eserinin albümde kullanılması eser sahibinin mali haklarından olan FSEK 24’te düzenlenen temsil hakkının ihlali sayılabileceği aynı şekilde “…” isimli albümde eserin güfteci ve bestecisi olarak davacıların jürisinin ismine yer verilmemesi eser sahibinin manevi haklarından FSEK 15’te düzenlenen “eser sahibi olarak belirtilme hakkının ihlali sayılabileceği, davacının izinsiz kullanım nedeniyle davalıdan talep edebileceği telif bedelinin 6,000-TL olabileceği davacının bu bedelin 3 katını talep hakkının olabileceği, “…” isimli albümde eserin güfteci ve bestecisi olarak davacıların murisinin ismine yer verilmemesi eser sahibinin manevi haklarından FSEK 15’te düzenlenen “eser sahibi olarak belirtilme hakkı”nın ihlali sayılabileceğinden davacılardan FSEK kapsamına giren mirasçılarının eşi ve çocuklarının manevi tazminat talebinin yerinde olduğu manevi tazminatın türü ve miktarının takdirinin Mahkemeye ait olacağı…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 28.05.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde talep ettiği miktarların birleştirilmesi sunucu bulunan 18.000 TL maddi tazminat ile 5.000 TL manevi tazminatın ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınıp müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlıktaki “davacının murisi … ın güfteci ve besteci olduğunu iddia ettiği … isimli parçanın FSEK m 3 anlamında musiki eseri olup olmadığı yönünde değerlendirme yapmadan önce musiki eserleri ile ilgili açıklamak yapmakta yarar vardır.
Musiki eserleri FSEK’in 3. maddesinde; her nevi sözlü ve sözsüz besteler olarak tanımlanmıştır. Musiki eserleri, bir muhtevayı seslerle ifade eden, kulak vasıtasıyla istifade edilebilecek sanat eserleridir. Musiki eserlerinde ifade aracı sestir. Seslerin bir müzik aletinden, elektronik araçlardan veya insan gırtlağından çıkması, seslerin güzel ya da çirkin olması, eserin musiki eser olmasını engellemez. Diğer taraftan seslerin eser niteliğinde olması için notalarla yahut manyetik bant veya plakla tespit edilmesine de gerek yoktur. Ancak tespit, eser olabilme ve korunma açısından şart olmamakla beraber, eserin kalıcılığının sağlanması ve tekrar edilebilirlik açısından önemlidir1. Himaye konusu, sesler arasındaki sıra ve bağlılık, seslerin melodi, ritim ve harmoni ile belirli karışımlarıdır.
Bir musiki ürününün eser olarak nitelendirilebllmesi için, bu üründeki şekillendirmenin yani seslerin birbirini izleyişinin, birbirine bağlanışının ve ritmin hususiyet taşıması gerekir. Nitekim Yargıtay’ın bir kararında da belirtildiği gibi; ” FSEK.’nun 3. maddesine göre, müzik eserleri her nevi sözlü ve sözsüz bestelerdin Musiki eserlerinde koruma konusu, işitilen sesler arasındaki sıra ve bağlılık, seslerin melodi, ritim ve harmoni ile belirli karışımları ve aynı zamanda ses ile ifade edilen musiki eserlerinin içeriğidir Musiki eserinde sahibinin hususiyetinin varlığının tespitinde İse, o eserin sıradan bir dinleyici nezdinde yarattığı izlenim esas alınmalıdır Ancak, söz konusu izlenimin tespitinde her uyuşmazlığın özelliğine göre ve yukarıda açıklanan ilkeler göz önüne alınmak suretiyle bilimsel bir yöntem izlenmelidir.,,”. Tüm bu değerlendirmeler ışığında dava konusu dosyada mübrez … isimli parça incelendiğinde davaya konu bestenin ve sözlerin şekillendirme, seslerin birbirini izlemesindeki uslup, birbirine bağlanış ve ritminin hususiyet taşıdığı bu çerçevede davaya konu parçanın FSEK 3 anlamında musiki eseri olduğu kanaatine varılmıştır.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu nda eser sahipliği veya hak sahipliği ile ilgili çeşitli karinelere yer verilmiştir FSEK m.11 hükmüne göre; “Yayımlanmış eser nüshalarında veya bir güze! sanat eserinin astında, o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış müstear adım kullanan kimse, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi sayılır. Umumi yerlerde veya radyo-televizyon aracılığı ile verilen konferans ve temsillerde, mutat şekilde eser sahibi olarak tanıtılan kimse o eserin sahibi sayılır; meğer ki, birinci fıkradaki karine yoluyla diğer bir kimse eser sahibi sayılsın”
Dava konusu “…” isımiı müzik eseri ile ilgili olarak İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar hukuk Mahkemesinin 2014/145 Esas, 2017/16 karar sayılı kesinleşmiş kararı ile müzik eserinin eser sahibi olarak davacılarım murisi … olduğu karar bağlanmış olmakla bu FSEK 11 ‘deki karine çerçevesinde davaya konu müzik eserinin eser sahibinin davacılarım murisi … olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosyada mübrez … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas, … Karar sayılı mirasçılık belgesine göre davacıların eser sahibi muris …’ın mirasçıları oldukları bu çerçevede davacüarın FSEK 63 hükmü çerçevesinde işbu davayı açma yetkilerinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Dosyada davaya konu albüm bulunmamakla birlikte dosyada mübrez youtube internet sitesi çıktılarına göre davalının çıkarttığı “…” isimli albümde 3 üncü parça olarak yer aldığı görülmektedir. Davalı taraf ta fdavaya konu eserin albümde yayınlandığını kabul etmektedir. Eser sahibinden eser sahibi ölmüş ise mirasçılarından izin alınmaksızın bir müzik eserinin albümde kullanılması eser sahibinin mali haklarından olan FSEK m. 24 te düzenlenen temsil hakkının ihlali olduğu sonucuna varılmıştır.
“…” isimli albümde ancak davaya konu müzik eserinin güfteci ve bestecisi olarak davacıların murisinin ismine yer verilip verilmediği dosyada albüm yer almadığından tespit edilememiştir. Ancak davalı cevap dilekçesinde söz ve müzik olarak anonim ibaresinin kullanıldığını belirtmiştir. Eserin güfteci ve bestecisi olarak davacıların murisinin ismine yer verilmemesi eser sahibinin manevi haklarından FSEK 15 te düzenlenen “eser sahibi olarak belirtilme hakkının” ihlali olduğu sonucuna varılmıştır.
Davaya konu müzik eseri açısından dosyada herhangi bir emsal bedel, sözleşme ve sair delil bulunmamaktadır. Bu tarz eserlerin besteci ve şarkı sözü yazarı için sektördeki eser bedeli ayrı ayrı ortalama 3000 lira olmak üzere toplamda 6000 lira olacağı sektörün doğal işleyişi içindeki bu tür eserler için genel rayiç günümüz koşulları için bu şekilde olduğunun bildirilmiş, mahkememizce de bu miktar makul bulunmuştur. Bu çerçevede davacının izinsiz kullanım nedeniyle davalıdan talep edebileceği telif bedelinin 6.000-TL olabileceği davacının bu bedelin 3 katını talep hakkının olabileceği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜNE, davacıların murisine ait … adlı eserin davalılar tarafından çıkarılan albümde izinsiz kullanıldığı anlaşıldığından belirlenen 6.000,00 TL rayiç bedelin takdiren üç katı kadar tutarında toplam 18.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Davalının eserin izinsiz kullanımı nedeniyle ve eser sahipleri olarak murisinin adının geçmemesi nedeniyle manevi zarara uğradıkları kanaatine varılmakla 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
Tazminatlara ihtar tarihi olan 24/08/2017 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Hüküm özetinin masrafı davalıdan alınmak üzere Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde bir kez ilanına,
2-Alınması gereken 1.571,13 TL karar harcından peşin yatırılan 406,17 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.164,96 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan: 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 104,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.504,50 TL yargılama gideri ile 437,57 TL harç (ıslah+peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.942,07 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi yönünden AAÜT’ne göre tespit olunan 4.910,00 TL’nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
5-Davacılar yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi yönünden AAÜT’ne göre tespit olunan 4.910,00 TL’nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/02/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır