Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/680 E. 2022/107 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/680 Esas
KARAR NO : 2022/107

DAVA : İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2017
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve sonraki aşamalardaki beyanlarında özetle; davacı Tasfiye Halinde … Ltd. Şti ile davalı şirket arasında 18.09.2009 tarihinde “Mali Haklar Devir Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmenin konusunu “…” adlı 191 bölümlü dizinin oluşturduğunu, sözleşme m.4 son paragrafında dizinin her bir bölümünün tekrar yeniden yayını için 1.000 USD ödeneceği kararlaştırıldığını ayrıca elde edilecek her türlü gelir ve giderlerin taraflar arasında eşit oranda (%50 – %50) oranında paylaştırılacağında mutabık kalındığını davalı kendisine ait televizyon Kanalında adı geçen dizinin yeniden yayınına başlamış ise de davacıya herhangi bir ödeme yapmadığını, başlatılan takibe de itiraz ettiğini, anılan takipte toplam 191 bölüm için bölüm başına 1.000 ABD dolarından 191.000 ABD doları talep edildiğini, davacıların … 28. Noterinin … tarih … y. No’lu ihtarnamesine davalının … 19. Noterinin … tarih … y. No’lu cevabi ihtarnamesinde, 163. Bölümden itibaren tekrar yayınları dolayısıyla davacılara ödeme yapmak durumunda olduğu, önceki ödemelerinde bu şekilde yapıldığının iddia ve ifade olunduğunu, taraflar arasındaki “Mali Haklar Devir Sözleşmesi” m.4 / son paragrafta her bir bölümün yeniden yayını için bölüm başına 1.000 ABD doları şeklinde anlaşıldığının iki tarafın da kabulünde olduğunu ancak davalının sözleşmeye “el yazısı” ile bir çıkma yapıldığını ve bu çıkmada 163. Bölümden itibaren şartının getirildiğini iddia ettiğini, m.7’de sözleşmenin tek nüsha hazırlandığının görüleceğini, tek nüshanın da davalıya bırakıldığını dolayısıyla davalının anılan çıkmayı daha sonra eklemiş olup bu cümlenin hukuki geçerliliği mevcut olmadığını, davacının dizinin tekrar yayınından elde edeceği geliri neredeyse 75 azaltan maddenin kabulü hayatın doğal akışına hem ticari teamüllere aykırı olduğunu bir şirketin neden 191 bölümlük dizinin 163. Bölümünden itibaren kabul edeceğini, davalının sözleşmeyi tek taraflı haksız kazanç olarak nitelediğini belirterek … 2. İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile başlatılan 191.000 ABD doları istemli takibe yönelik itirazın iptali ile takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi, davalının %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve sonraki aşamalardaki beyanlarında özetle; Tasfiye halindeki … AŞ’nin davacı ile davalı arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi olmadığını,… AŞ’nin davasının aktif dava ehliyeti yokluğundan usulen reddini talep ettiklerini, davacıların dayanak aldığı sözleşmenin taraflar arasındaki tek sözleşme olmayıp bir dizi sözleşmeden biri olduğunu, 08.01.2004 tarihli Ana Sözleşmenin … adlı dizi ile ilgili akdedilen ilk sözleşme olup söz konusu dizinin yapımı ve mali hakların …’a devrinin taahhüt edildiğini; 27.07.2005 Tarihli Ek Sözleşme, dizinin 59 – 71. Bölümlerinin fiyatının revize edilmek üzere düzenlendiğini 10.06.2008 tarihli Ek Sözleşmenin ana sözleşmenin cki olarak düzenlendiğini 2008 -2009 döneminde yayınlanacak bölümlerin fiyatının belirlendiğini ve m.4.2’de 2008-2009 yayın döneminde 1 Eylül 2008 tarihinden itibaren 163. Bölümden itibaren yayınlanarak bölümlerin ve her bölüm başına tekrar yayınları için 1.000 USD’nin …’e ödenmesinin yer aldığını; 18.09.2009 Tarihli Mali Hak Devir Sözleşmesinin Ana Sözleşme ile yapımı ve mali hakların devri taahhüt edilmiş olan dizinin tamamlanmış olan 191 bölümüne ilişkin mali hakların …’a devri koşullarının düzenlendiğini, şu kadar ki diye başlayan m.4/son paragrafında ise dizinin 163. Bölümden itibaren …’ın her bir bölümün tekrar yayını halinde …’e 1.000 USD ödeyeceği, yurtdışında üçüncü kişilere tam veya basit ruhsat verilmesi veya DVD VCD’lerin satışı halinde elde edilecek gelirler ile oluşacak her türlü giderlerin taraflar arasında %50 oranında paylaşılacağının düzenlendiğini, 18.09.2009 tarihli Mali Hak Devir Sözleşmesi m.4 son paragrafta paylaşıma tabi tutulan gelir ve giderlerin sadece iki ayrı kullanım biçimi ile sınırlandırıldığını bunların da dizinin 163. Bölümünden itibaren yurtdışında üçüncü kişilere tam veya basit ruhsat verilmesi veya DVD, VCD’lerin satışı halinde elde edilecek gelir ve giderler olduğunu, 163. Bölümden itibaren şeklinde eklemelerin taraf maddelerini yansıttığını, daha önce 10.06.2008 Tarihli Ek Sözleşmede 163. Bölümden itibaren tekrar bölüm için bölüm başına 1.000 USD’nin …’ya ödeneceğinin ilk defa bu sözleşmede kararlaştırıldığını, uygulamada yapımcının 2008’den sonra çekilen bölümlerin tekrar yayınları için fatura kestiğini ve ödemelerin yapıldığını, bu anlaşmadan sonra 163. Bölümden itibaren 23 bölüm daha çekilerek 2009’da tamamlanan toplam 191 bölüm için Mali Hak Devri Sözleşmesi akdedilerek tüm bölümler üzerindeki mali hakların …’a devredildiğini, davacıların 0.06.2008 Tarihli Ek Sözleşmeye hiç atıf yapmadıklarını, daha sonra akdedilen 18.09.2009 tarihli sözleşmede de aynı şekilde 163. Bölümden itibaren tekrar yayınlar için ödeme yapılacağı hususu tekraren belirtilerek tarafların iradesinin sözleşmeye yansıtıldığını belirterek davanın reddini yargılama gideri vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; Yargılama sürecinde … tasfiye olup tüm hakları ile …ne devredileceğinden artık davada taraf ehliyetinin kalmayacak olması sebebi ile hak kaybına uğramamak amacı ile her iki şirket adına dava ikame edildiğini, davalının zaten 10.06.2008 tarihli sözleşmede 163.bölümden itibaren yayınlanan her tekrar bölüm için 1000 USD ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 18.09.2009 tarihli sözleşmede de bu hususun tekrar edildiğini belirtmek sureti ile el yazısı ile sözleşmeye eklenmiş ibareye açıklama getirmeye çalıştığını, 10.06.2008 tarihli Ek Sözleşmenin konusunu zaten 2008-2009 yayın döneminde yayınlanacak bölümler oluşturmakla birlikte ilk bölüm de söz konusu sezon için 163.bölümden itibaren başladığını, dolayısı ile sözkonusu sözleşme için 163.bölümden itibaren yazılmasında herhangi bir hukuk ve mantık dışı bir durum söz konusu olmadığını, oysa 18.09.2009 tarihli Mali Haklar Devir Sözleşmesinin konusunu ise tamamlanmış 191 bölümün tamamını oluşturduğunu, nitekim 163. Bölüm ifadesinin çok detaylı ve ayrıcalıklı bir rakam olduğu, bu şekilde belirtilmesinin 2008 tarihli sözleşmenin konusunun 163.bölümden itibaren başlayan bölümlerin oluşturması nedeni ile bir anlam taşımadığını; diğer yandan 2009 tarihli sözleşmede ise 191 bölümün tamamı üzerinden anlaşma yapılması nedeni ile 163.bölümden itibaren şeklindeki el yazısı ile davalı yanca eklenen ve taraflarınca onaylanmayan sınırlama da zaten sözkonusu sözleşmenin lafzı ve tarafların gerçek iradesi ile örtüşmediğini, ayrıca 2008 tarihli ek sözleşmede 163.bölümden itibaren tekrar yayın için ödeme kararlaştırıldığını, önceki bölümlere ilişkin herhangi bir kısıtlama getirilmediğini, zaten sadece 163.bölümden itibaren başlayan 2008-2009 sezonu için imzalanmış bir sözleşme olmakla birlikte 163.bölümden önceki bölümlerin sözleşme kapsamına alınmadığını, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile tüm delillerin toplanması sureti ile dosyanın konusunda uzman bir bilirkişi kuruluna tevdiine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; Cevap dilekçemizde de ifade ettikleri üzere davacı yan, taraflar arasında akdedilmiş sözleşmelerin bir kısmının bilinçli bir şekilde gizlenerek daha önce çok yüksek bir şekilde bedelini (bölüm başına 450.000 TL gibi) fazlasıyla aldığı “…” isimli TV dizisi üzerinden haksız bir şekilde yeni yeni taleplerde bulunduğunu, davacı bunu yaparken kafa karışıklığı yaratarak tekrar yayınlarla ilgili sanki 163. Bölümden sonraki 163-191 bölümler üzerinden değil de başlangıçtan itibaren tüm bölümlerin 1-191 üzerinden kendisine ödeme yapılması gerektiğini iddia ettiğini, davacının bu iddiasının hem mesnetsizdir hem de kötüniyetli olduğunu, davacı da çok iyi bilmektedir ki 2004 tarihinde akdedilen ana sözleşmede tekrar yayınlarla ilgili davacıya herhangi bir ödeme yapılması kararlaştırılmadığını, bölümlerin tekrar yayınlarından davacıya 1.000 USD ödeme yapılmasının 2008 tarihli ek sözleşmede kararlaştırılan bir husus olduğunu, bu ödemelerin de 2008 tarihli ek sözleşme yapıldığında çekimi yapılacak 163. Bölümden itibaren başlayarak yapılacağı çok açık bir şekilde kararlaştırıldığını, dikkat edilirse bu maddeden önceki paragraflarda söz konusu dizi üzerinde en geniş biçimde …’ın elde edeceği hakların sayıldığını, ancak buna bir istisna getirilerek daha önce taraflarça kararlaştırıldığı üzere tekrar yayınlar üzerinden …’e ödeme yapılacağının belirtildiğini, haliyle davacının yorumunun tam tersine taraflar sadece 163. Bölümden sonraki bölümlerin tekrar yayınlarında bedel ödeme hususunda mutabık kaldıklarını, bunun anlamı önceki bölümler üzerinden ödeme yapılmayacağı olduğunu, zaten fiilen taraflar arasında 10 yıl boyunca uygulamanın da bu şekilde olduğunu, yapımcı 2008’den sonra çekilen bölümlerin tekrar yayınları için fatura kestiğini ve ödemeleri de yapıldığını, 2008’den önce çekilen 162 bölümün tekrar yayınları üzerinden ödeme yapılacağına dair taraflar arasında herhangi bir anlaşma ve faturalaşma olmadığını, açıklanan nedenlerle davacının aradan 10 yıl geçtikten sonra kalkıp kafa karışıklığı yaratarak tamamen kötü niyetli bir şekilde ve asla hakkı olmadığı bir bedeli talep etmesinin hukuken korunmasının mümkün olmadığını, müvekkiline karşı açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan deliller ve … 2. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası Mahkememiz dosyası içerisine alınmış olup Mahkememiz 31/01/2019 tarihli duruşmasında “…Dosyanın Mahkememizce resen seçilecek bir Fsek uzmanı, bir borçlar hukukçusu, bir mali müşavir bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle taraflar arasındaki sözleşme hükümleri irdelenmek suretiyle 18/09/2009 tarihli sözleşmedeki parafın geçerliliği hususunda takdir mahkemeye bırakılarak ve bu durum alteranatifli olarak değerlendirilerek iddia ve savunmalar kapsamında takip tarihi itibariyle taraflar arasındaki alacak borç durumunun tespiti yönünden bilirkişi raporu alınmasına…” karar verilerek alınan 17/07/2019 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Davacıların … 28. Noterinin …tarih … y. No’lu ihtarnamesi ile davalı … AŞ’ne, “taraflar arasında 18.09.2009 Tarihli Mali Haklar Devir Sözleşmesi imza edildiği, sözleşme m.4 son paragrafta her bölümün yeniden yayınlanması için 1.000 USD ödeneceği ayrıca elde edilecek her türlü gelir ve giderlerin taraflar arasında eşit oranda (2450) paylaştırılacağında da mutabık kalındığını, davalının kendisine ait … olan adlı intemnet sitesinde 2009 temmuz ayından bu yana anılan dizinin yayınını yaptığını reklam geliri elde ettiğini aynı zamanda lisans vermiş olduğu … şirketine ait www …,com olan adlı internet sitesinde 06.08.2015 tarihinden bu yana yayın yaptığını anılan şirketten her ay gelir elde ettiğini; herhangi bir ödeme yapmadığını, TBK m.125 ve 126 kapsamında sözleşmeden dönme ve fesih hakkını kullanmadan önce 7 filmlik süre verdiklerini aksi halde sözleşmeden dönüleceğini ve sözleşmenin feshedileceğini ihtar ettiğini, Mali Haklar Devir Sözleşmesi m.4 son paragrafa göre “taraflarca kararlaştırıldığı üzere TV dizisinin her bir bölümünün behet yeniden yayını için … 1.000 USD +KDV ödeyeceği gibi TV dizisinin yurtdışında üçüncü kişilere lisans verilmesi ve DVD, VCD’lerin satışından elde edilecek gelirler ile her türlü gider … ve … Film arasında %50 oranında paylaşılacağını, anılan paragrafta el yazısı ile yazılı ve paraflı “TV dizisinin 163. Bölümünden itibaren” eklemesi yapıldığını, Mali Haklar Devir Sözleşmesinden önce …Ltd. Şti ile … AŞ arasında imzalanan 10.06.2008 tarihli Ek Sözleşme m.4.2’de “Ayrıca …, TV dizisinin 2008 – 2009 yayın döneminde yayınlanacak ilk bölümü olan 163. Bölümden itibaren (163. Bölüm dahil) her tekrar bölüm için bölüm başına 1.000 USD + KDV’yi … Filme ödeyecektir” düzenlemesi mevcut olduğunu sonuç olarak; açıklanan nedenlerle davacı … Ltd. Şti’nin davalı … AŞ’nden tekrar edilmiş olması halinde 191. Bölümün tekrarına ilişkin 1.000 USD + KDV tutarını talep edebileceği, yurtdışından 3. Kişilere lisans/ruhsat verilmesi DVD, VCD’lerin satışı ile oluşan gelir/giderinin davalının ücari defterlerinin incelenmesi neticesi tespit edilebileceği, mezkur icra takibinde bu hususun yer almadığı kabulünün Mahkemenin takdirinde bulunduğu görüş ve kanaati belirtilmiştir.
Davacı vekilince Bilirkişi Raporuna karşı sunulan beyan dilekçesinde özetle; raporu düzenleyen bilirkişilerden hiçbirinin borçlar hukuku alanında uzmanlığı bulunmadığını, bu hususun bilirkişi teslim tutanağındaki bilirkişilerin uzmanlık alanları ile ilgili olarak bakıldığında anlaşılacağını, dosyanın esası itibariyle sözleşmenin yorumu ve taraf iradeleri hususunda hiçbir şekilde inceleme yapılmadığını, çalakalem oluşturulmuş bilirkişi raporuyla da sabit olduğunu, dosyada sözleşme hükümlerinin hiçbir şekilde irdelenmediğini, dosyadaki dava dilekçeleri, cevap dilekçeleri, yazılı beyanları ve iddiaları ile ilgili ve ayrıca dosyadaki kayıtlar ile ilgi olarak hiçbir şekilde inceleme yapılmadığını ve dikkate alınmadığını, ayrıca dosyada söz konusu 18.09.2009 tarihli sözleşmedeki parafın müvekkillerine ait olmadığını, 163.bölümden itibaren ibaresinin davalı tarafından müvekkillerinin hiçbir bilgisi ve rızası olmadan sözleşmenin tek nüsha düzenlendiği ve davalı tarafta bulunduğu için davalı tarafça eklendiğini, defalarca gerek dava dilekçesinde gerekse cevap dilekçelerinde belirtmelerine rağmen bilirkişi raporunda aksi görüş verildiğini, alacak hususunda yapılan değerlendirmenin ise son derece izahtan vareste olduğunu, çünkü taraflarınca 18.09.2009 tarihli mali hakların devrine ilişkin sözleşme gereğince ve detaylarını da açıkça gerek dava dilekçelerinde ve gerekse davalı tarafın iddialarına karşı vermiş oldukları cevaba cevap dilekçelerinde de görüleceği ve açıklandığı üzere; 2009 tarihli sözleşme 191 bölümün tamamını konu aldığını, nitekim 2008 tarihli sözleşmenin konusunu 163.bölümden itibaren başlayan bölümlerin oluşturması nedeni ile bir anlam taşıdığını; diğer yandan 2009 tarihli sözleşme de ise mali hakların devri hususunda yapılan anlaşma içeriği ile 191.bölümün tamamı üzerinden bir anlaşma yapıldığını, bu nedenle 163.bölümden itibaren şeklindeki el yazısı ile davalı yanca eklenen ve taraflarınca onaylanmayan sınırlamanın da zaten söz konusu sözleşmenin lafı ve tarafların gerçek iradesi ile örtüşmediğini, taraflar arasında imzalanmış olan en son tarihli 18.09.2009 tarihli mali haklar devir sözleşmesinin de taraflar arasında geçerli olan sözleşme olduğunu, dosya kapsamında sunulan 2009’dan 2013 yılı dahil hesaplamanın yapılması, ödemelerin yapılıp yapılmadığı, ayrıca dosya kapsamında alacakların tespiti hususunda değerlendirme yapılarak; yapılan 2009, 2010, 2011, 2012, 2013 yıllarına ilişkin dosya kapsamında mevcut bulunan yayın dökümlerine göre hesaplama yapılması için yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmesini, sözleşme hükümlerinin ve davalı tarafça tek tarafça sözleşme metnine çıkma yapılarak bu parafların kesinlikle müvekkillerine ait olmadığından dolayı bu konuda borçlar hukuku açısından inceleme yapılarak ve sözleşme hükümleri, tarafların iradeleri yönünden ve sözleşmedeki davalı tarafça yapılan çıkmanın geçerliliği hususunda borçlar hukuku alanında uzman bilirkişi incelemesi ile ayrıntılı olarak inceleme ile Mahkememiz ara kararı doğrultusunda yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekilince sunulan Bilirkişi Raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; Bilirkişilerin tarafların tacir olduklarını ve basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olduklarına vurgu yaparak, davacının sunduğu faturaların da 163. bölümden sonraki bölümlere ilişkin olduğunu tespit ettiğini, davacının 191. bölüm için herhangi bir fatura kesmediğini eğer 191. bölüm için bir tekrar yayın varsa bunu talep edebileceğini belirttiğini, bu hususta 191.bölümle ilgili taraflar arasında bir ihtilaf olmadığını, müvekkilinin 163. bölümden itibaren tekrar yayınlarla ilgili davacının kestiği faturaları eksiksiz ödediğini ve ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiğini, haliyle bilirkişilerin de tespit ettiği üzere dizi çekimleri tamamlandıktan sonra akdedilen 2009 tarihli Mali Hak Devir Sözleşmesinin 4.md son paragrafında yer alan “Şu kadar ki Taraflarça kararlaştırıldığı üzere, TV dizisinin her bir bölümünün beher yeniden yayını için …, … Film’e 1.000 USD+KDV ödeyeceği …” şeklindeki maddedeyle aynı konuda akdedilen 2008 tarihli Ek Sözleşme md.4/2 birlikte ele alındığında, 2008 tarihli Ek Sözleşme md.4.2’de yer alan düzenlemeye 2009 tarihli Sözleşmede de md.4/son’da yer verildiğinin anlaşıldığı sonucuna varılmasının isabetli olduğunu, nitekim her iki tarafın da bunu böyle anladığı için 2008 tarihli ek sözleşmede olan ancak 2009 yılında yapılan sözleşme metninde eksik kalan bu hususun fark edilerek sözleşme metnine elle yazılarak eklendiğini, bu eklemeye …’in itiraz etmediğini, çünkü kendisinin de taraflarca üzerinde kararlaştırılan mutabakatın bu şekilde olduğunu gayet iyi bildiğini, nitekim …’in müvekkiline hep taraflarça kararlaştırıldığı üzere 163. Bölümden sonraki bölümlerin tekrar yayınlarından bedel talep ettiğini ve bu yönde faturalar gönderdiğini, son sözleşmenin üzerinden 10 yıl geçtiğini ve taraflar arasındaki uygulamada faturalaşmalar hep bu şekilde olduğunu, davacının bugüne kadar müvekkiline 163. bölümden önceki 1’den-162. bölüme kadar ki bölümlerle ilgili tek bir fatura göndermediğini, çünkü 1-162 bölümlerin tekrar yayınlarından kendisine ödeme yapılmayacağını bu yönde tarafların bir mutabakatı olmadığını gayet iyi bildiğini, dava dilekçesinde sanki taraflar arasında akdedilen 2008 tarihli Ek Sözleşme yokmuş gibi bu sözleşmeyi gizleyerek davacının hakkı olmayan ödemeleri talep etmesinin bilirkişilerin de tespit ettiği üzere mesnetsiz olduğunun açıklığa kavuşturulduğunu, davanın reddi gerektiğini açıklanan nedenlerle bilirkişi raporundaki tespitler de dikkate alınarak haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz 21/11/2019 tarihli duruşmasında “…taraf vekillerine sözleşmedeki elle yazılı eke ilişkin imza inkarına yönelik beyanlarını sunabilmeleri için iki haftalık kesin süre verilmesine…” karar verilmiştir.
Davacı vekilince sunulan beyan dilekçesinde özetle; Mahkememize daha önce dava dilekçelerinde ve cevaba cevap dilekçelerinde de açıkça ve defalarca da duruşmalarda ve en son bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçelerinde de belirtmiş ve açıklamış oldukları üzere; davalının itirazlarının dayanağı olan “163.bölümden itibaren” şeklindeki ibarenin taraflarınca kabul edilmediğini, tek nüsha olarak düzenlenen ve davalı yedinde bırakılan sözleşmeye daha sonra davalı yanca eklendiğini, hukuken herhangi bir geçerliliği ve de bağlayıcılığı olmayan kısmın ve davalı yanca sonradan eklenen paraflarında müvekkilleri tarafından atılmadığını davalı yanca atıldığını tekrar belirterek, bilgisayar formatında yazılan sözleşmeye elle çıkma yapılan kısım olan “163.bölümden itibaren” yazılan kısım ve bu çıkmanın yanındaki parafların müvekkiline ait olmadığını, bu ibare ve paraflar tarafımızca kabul edilmediğini beyan etmiştir.
Davalı vekilince sunulan beyan dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilmiş olan 10.06.2008 tarihli Ek Sözleşme’nin 4.2. maddesi ile; 2008-2009 yayın döneminde yayınlanacak olan dizinin bölümlerinin fiyatı belirlenmiş ve sözleşmenin 4.2 maddesinde 2008-2009 yayın döneminde yayınlanacak dizinin ilk bölümü olan 163. Bölümden itibaren yayınlanan her tekrar bölüm için bölüm başına 1.000 USD’nin …’e ödenmesi kararlaştırıldığını, 18.09.2009 tarihli Mali Hak Devir Sözleşmesi ile de Ana Sözleşme ile yapımı ve üzerindeki mali hakların devri taahhüt edilmiş olan dizinin tamamlanmış olan 191 bölümüne ilişkin mali hakların …’a devrine ilişkin koşulların düzenlendiğini, Mali Hak Devir Sözleşmesi’nin 4. maddesinde elle yazılan kısma parafların kimin tarafından atıldığının taraflarınca tespit edilememekle birlikte bu hususun huzurdaki dava ile ilgisi bulunmadığı kanaatinde olduklarını beyan etmiştir.
Mahkememiz dosyasına imza örnekleri ve sözleşme aslı sunulmuş olmakla Mahkememiz 14/10/2021 tarihli duruşmasında “…Dosyanın grafoloji ve sahtecilik alanında uzman bilirkişiye tevdi ile (belge asılları tevdi olunacak) dava konu sözleşmede yer alan yazı ve parafa ilişkin imza inkarı yönünden sunulan kayıtlar ve imza asılları dikkate alındığında gerekli imza mukayesesinin yapılarak imza aidiyetinin tespiti yönünden rapor alınmasına…” karar verilmiş alınan Bilirkişi Raporunda özetle; İnceleme konusu sözleşmenin 4. maddesinde kırmızı mürekkepli kalem ile daralana sıkıştırılarak atılmış basit tersimli imzalar ile …, … ve …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan karşılaştırmada söz konusu imzaların…, … ve …’in eli ürünü olduğunu gösterir nitelik ve yeterlikte bulgu saptanmadığı, İnceleme konusu sözleşmenin 4. maddesinde yer alan “163. bölümden itibaren” yazısı ile…, … ve …’in mukayese yazıları arasında; tersimi biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …, … ve …’in eli ürünü olmadığı görüş ve kanaatini belirtmiştir.
İş bu dava taraflar arasında akdedilen lisans sözleşmesine dayalı yapılan takibe vaki itirazın İİK.’nın 67. Maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 mad.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibin de haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükümlerine amirdir.
Taraf delilleri toplanmış, taraflar arasında düzenlenmiş olan sözleşmeler ve icra takip dosyası dosya içerisine alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, İmza inkarı dikkate alınarak imza ve yazı incelemesi yaptırılmıştır.
Uyap üzerinden celp olunan … 2.İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyası incelendiğinde, alacaklı davacılar tarafından, borçlu davalı Aleyhine 191.000,00 USD asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “… ” isimli diziye ilişkin 2009 tarihli Mali Hak Devir Sözleşmesinin 4.md son paragrafında yer alan “Şu kadar ki Taraflarça kararlaştırıldığı üzere, TV dizisinin her bir bölümünün beher yeniden yayını için …, … Film’e 1.000 USD+KDV ödeyeceği …” şeklindeki maddeye el yazısı ile eklenen ve paraflanan “163. bölümden itibaren” yazısından kaynaklandığı, davacının yazı ve imza inkarında bulunduğu, dizinin tüm bölümlerine ilişkin düzenlenen son sözleşmedeki düzenlemenin tüm bölüm tekrarlarını kapsadığı iddiasından davalıların ise aynı konuda akdedilen 2008 tarihli Ek Sözleşme md.4/2 birlikte ele alındığında, 2008 tarihli Ek Sözleşme md.4.2’de yer alan düzenlemeye 2009 tarihli Sözleşmede de md.4/son’da yer verildiğinin anlaşıldığı her iki tarafın da bunu böyle anladığı için 2008 tarihli ek sözleşmede olan ancak 2009 yılında yapılan sözleşme metninde eksik kalan bu hususun fark edilerek sözleşme metnine elle yazılarak eklendiği davacının talebinin önceki sözleşme içerik ve taraf uygulamalarına aykırı olduğu savunmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Yine davacı tarafça dosyaya sunulan ve davalı tarafça herhangi bir itiraza uğramayan yayın tekrarına ilişkin interpress kayıtlarının dosyaya sunulduğu, yapılan incelemede yayın tekrar sayısı davalı tarafça sunulan ödemeler dikkate alındığında (mahsup edildiğinde) yayınlanan bölüm sayısının talep edilen 191 tekrarın üzerinde olduğu, bu noktada çekişmenin taleple sınırlı ele alınması gerektiği dikkate alındığında bu yönde bir mali inceleme yapılmasını gerektirir husus bulunmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın “SENETTE ÇIKINTI, KAZINTI VE SİLİNTİ ” başlıklı Madde 207- “(1) Senetteki çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkâr hâlinde göz önünde tutulmaz. Bu tür çıkıntı, kazıntı veya silinti mahkemece senedin geçerliliğine ve anlamına etkili olacak nitelikte görülürse, senet kısmen veya tamamen hükümsüz sayılabilir. ” hükmünü ihtiva etmektedir.
Tüm dosya kapsamı, taraflar arasındaki sözleşmeler davacı tarafın imza ve yazı inkarı kapsamında alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davalı “davacıların dayanak aldığı sözleşmenin taraflar arasındaki tek sözleşme olmayıp bir dizi sözleşmeden biri olduğunu, 08.01.2004 tarihli Ana Sözleşmenin … adlı dizi ile ilgili akdedilen ilk sözleşme olup söz konusu dizinin yapımı ve mali hakların …’a devrinin taahhüt edildiğini; 27.07.2005 Tarihli Ek Sözleşme, dizinin 59 – 71. Bölümlerinin fiyatının revize edilmek üzere düzenlendiğini 10.06.2008 tarihli Ek Sözleşmenin ana sözleşmenin eki olarak düzenlendiğini 2008 -2009 döneminde yayınlanacak bölümlerin fiyatının belirlendiğini ve m.4.2’de 2008-2009 yayın döneminde 1 Eylül 2008 tarihinden itibaren 163. Bölümden itibaren yayınlanarak bölümlerin ve her bölüm başına tekrar yayınları için 1.000 USD’nin …’e ödenmesinin yer aldığını; 18.09.2009 Tarihli Mali Hak Devir Sözleşmesinin Ana Sözleşme ile yapımı ve mali hakların devri taahhüt edilmiş olan dizinin tamamlanmış olan 191 bölümüne ilişkin mali hakların …’a devri koşullarının düzenlendiğini, şu kadar ki diye başlayan m.4/son paragrafında ise dizinin 163. Bölümden itibaren …’ın her bir bölümün tekrar yayını halinde …’e 1.000 USD ödeyeceği, yurtdışında üçüncü kişilere tam veya basit ruhsat verilmesi veya DVD VCD’lerin satışı halinde elde edilecek gelirler ile oluşacak her türlü giderlerin taraflar arasında %50 oranında paylaşılacağının düzenlendiğini, 18.09.2009 tarihli Mali Hak Devir Sözleşmesi m.4 son paragrafta paylaşıma tabi tutulan gelir ve giderlerin sadece iki ayrı kullanım biçimi ile sınırlandırıldığını bunların da dizinin 163. Bölümünden itibaren yurtdışında üçüncü kişilere tam veya basit ruhsat verilmesi veya DVD, VCD’lerin satışı halinde elde edilecek gelir ve giderler olduğunu, 163. Bölümden itibaren şeklinde eklemelerin taraf maddelerini yansıttığını, daha önce 10.06.2008 Tarihli Ek Sözleşmede 163. Bölümden itibaren tekrar bölüm için bölüm başına 1.000 USD’nin …’ya ödeneceğinin ilk defa bu sözleşmede kararlaştırıldığını, uygulamada yapımcının 2008’den sonra çekilen bölümlerin tekrar yayınları için fatura kestiğini ve ödemelerin yapıldığını, bu anlaşmadan sonra 163. Bölümden itibaren 23 bölüm daha çekilerek 2009’da tamamlanan toplam 191 bölüm için Mali Hak Devri Sözleşmesi akdedilerek tüm bölümler üzerindeki mali hakların …’a devredildiğini, davacıların 0.06.2008 Tarihli Ek Sözleşmeye hiç atıf yapmadıklarını, daha sonra akdedilen 18.09.2009 tarihli sözleşmede de aynı şekilde 163. Bölümden itibaren tekrar yayınlar için ödeme yapılacağı hususu tekraren belirtilerek tarafların iradesinin sözleşmeye yansıtıldığını” savunmasında bulunmuş ise de son düzenlenen davaya konu 2009 tarihli sözleşmenin konu başlıklı 3. Maddesinde tamamlanan 191 bölüme ilişkin mali hak devrinin olduğunun açıkça düzenlendiği, bu noktada diğer sözleşmelerden ayrıldığı, önceki sözleşmelerin ana sözleşmeye atıf yapmak suretiyle sezon olarak hak devirlerinin ele alındığı, davaya konu sözleşmede belirtilen “Şu kadar ki ibaresinin ” 10.06.2008 tarihli ek sözleşmede yer alan 163. Bölüm dahil ve sonrası bölümlerde kararlaştırılan tekrar yayın ücretinin mi kastedildiği yoksa bu ücretin tüm bölümlere teşmil mi edildiği noktasında bir netlik bulunmamakla birlikte dizinin tüm bölümlerinin devrini içeren sözleşmede bu hususun tüm bölümlere yansıtılmak istendiği sonucunun çıkabileceği gibi aksi kabulünde tartışılabileceği açık olmakla birlikte bu noktada sınırlayıcı nitelikteki, maddeye el yazısı ile eklenen ve paraflanan “163. bölümden itibaren” yazısınına ilişkin yaptırılan yazı ve imza incelemesinde imza ve yazıların davacıları temsile yetkili kişilere ait olmadığı, izahı yapılan HMK 207 hükmü dikkate alındığında sözleşmenin bu ek olmaksızın ele alınması gerektiği, rapordaki aksi yöndeki değerlendirmelerin hukuki yorum olduğu nihai takdirin mahkemede olduğu kanaat ve takdiriyle izahı yapıldığı üzere tekrar bölüme ilişkin uyuşmazlığın bulunmadığı, talep edilenin üstünde tekrar sayısının bulunduğu şu hale göre davacının takip tarihi itibarı ile takibe konu miktar yönünden alacaklı olduğu davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılmakla davacının sübut bulan davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, alacağın likit olduğu davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılmakla İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının İCRA TAKİP TARİHİNDEKİ KUR ÜZERİNDEN HESAPLANACAK ASIL(191.000 USD) ALACAK MİKTARININ %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine şekilde aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davalı tarafından … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin AYNEN DEVAMINA,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının ( 191.000 USD) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 47.831,07 TL karar harcından peşin yatırılan 6.588,30 TL’nin mahsubu ile kalan 41.242,77 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan: 3.841,60 TL bilirkişi ücreti + posta gideri ve 6.637,10 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 10.478,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 95.022,66 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle , İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸