Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/677 E. 2019/52 K. 30.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/36
KARAR NO : 2019/62

DAVA : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 08/02/2019
KARAR TARİHİ : 08/02/2019

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinin mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydının yapıldığı, davanın 08/02/2019 tarihinde açıldığı, 18/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Kanun’un 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği anlaşılmakla dosya ele alındı, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin dünyaca tanınmış ve herkesçe bilinen …. markasını …, …, …, …, …, … marka numarası ile Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde adına tescil ettirdiğini, yazıcı toneri, kartuşu alanında ürünlerinin mevcut olduğunu, müvekkilinin yazıcı toneri ve kartuşu ithal edeceği duyumlarını alması nedeni ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve bağlı Gümrük Müdürlükleri nezdinde Fikri ve Sınai Haklarının korunması amacıyla başvuruda bulunduğunu, bu başvurusu kapsamında kendilerine 28.01.2019 tarihinde tebellüğ eden … Gümrük Müdürlüğünün … Sayılı yazısında, … adına işlem gören … tarihli ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesine konu … marka … adet kartuş cinsi eşyanın taklit olduğunun tespit edildiğini ; 4458 Sayılı Gümrük Kanunun 57. maddesi uyarınca … sayılı Durdurma Kararı ile gümrük işlemlerinin durdurulduğunu ve 10 iş günü gün içerisinde İhtiyati tedbir kararı getirilmez ise eşya hakkında beyan sahibinin talepte bulunduğu gümrük rejimi hükümlerine göre işlem yapılacağı hususunun bildirildiğini, söz konusu HP ibareli ürünlerin 04.02.2019 tarihinde Gümrük Müdürlüğü’nde Hünsar adlı depoda bizzat Marka Uzmanları tarafından incelendiğini ve bu ürünlerden 18 tanesinin sahte olduğunun tespit edildiğini, Serbest dolaşıma Giriş Beyannamesi ve faturada belirtilen 1243 adet … markalı ürün içerisinden sahte olduğu tespit edilen 18 adet ürünün diğer ürünlerden ayrılarak paketlenmiştir. Bu nedenle, … Gümrük Müdürlüğünün söz konusu ürünleri tasfiye etmesi (satışa çıkarması) halinde Müvekkili Şirketin 6769 Sayılı Kanun ile korunan marka hakkının ihlal edileceğini ve piyasaya sahte ürün sürüleceğinden bahisle, 6769 s. Sınai Mülkiyet Kanunun 159. ve 149. Maddeleri uyarınca ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu Madde 57/3 fıkrası uyarınca … Gümrük Müdürlüğünde işlem gören … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyalardan harici çıkan müvekkili adına tescilli … markalı tüm eşyaların, dava sonuçlanıncaya kadar teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmek suretiyle Gümrük Müdürlüğünün bünyesinde muhafaza edilmesine, davalı tarafından müvekkilinin marka haklarına vaki tecavüzünün durdurulmasına ve giderilmesine, durdurma kararı verilen eşyaların sahteliğinin tespitine, maddi tazminat hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL manevi zararın tazminine, marka hakkına tecavüz teşkil eden eşyaya el konulması ile dava sonunda imhasına, dava sonunda davalı aleyhine karar verilmesi halinde bu kararın masrafı davalıdan alınarak ilgililere tebliği ile tirajı yüksek ulusal bir yayın organında yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
18/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Kanun “MADDE 20-13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“3.Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2)Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
MADDE 21- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- (1)Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
MADDE 26- (1)Bu Kanunun; a) 10, 20 ve 21 inci maddeleri 1/1/2019 tarihinde…yürürlüğe girer” şeklinde düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. Maddesine göre “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;…. d)Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,… öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı yukarıda izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile eklenen 6102 sayılı Kanun’un 5/A maddesi uyarınca “bu Kanunun (TTK) 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı” olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle uygulamasının zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını ya da arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceğinin düzenlendiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise 08/02/2019 tarihinde açıldığı ve arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, (bu hususun hem dava dilekçesinden hem de yasa gereği geçmesi gereken 6 haftalık süre henüz dolmadan açılmış olmasından anlaşıldığı) aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılmadığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği görülmekle, davacı tarafından açılan davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığı anlaşılmakla davanın tensiben usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının “davadan önce zorunlu arabulucuğa gidilmemiş olması nedeniyle” dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren esas kararla birlikte 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi. 08/02/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır