Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/591 E. 2021/113 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/591
KARAR NO : 2021/113

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 07/09/2017
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Şirketi ile davalı … arasında 25.10.2015 tarihinde 7 ( yedi) yıl süreyle yürürlüğe giren bulunan Menajerlik sözleşmesi imzalandığını, Sözleşmesinin 4.Maddesinin ” Sözleşmenin konusunu, aynı zamanda besteci ve söz yazarı da olan yorumcu Sanatçının müzik eserleri ile ilgili yapacağı her türlü mp3, cd, video kaset, vcd, dvd, kısa ve uzun metrajlı televizyon ve sinema filmleri, tv dizileri ve oyunculuk gerektiren tüm faaliyetleri her nev’i fotoğraf ve imaj faaliyetleri, her türlü reklam, spot film çalışmaları ile mevcut ve ileride geliştirilebilecek, yeni tekniklere konu tüm ses ve görüntü taşıyıcılarına kaydedilen/ kaydedilecek ilgili çalışmaları, her türlü radyo ve televizyon programları, tiyatro, gece kulübü, açık ve kapalı alan konser mekanları, sanat merkezleri, bar programı, her türlü konser, vb gibi her nev’i sahne gösterileri şeklinde yapacağı tüm yorumlama, temsil faaliyetleri ve bunların düzenlenmesi, korunması, tanıtımı ve pazarlanması, bu konularda gerekli anlaşmaların yapılması; televizyon, radyo, internet ortamı, dergi, gazete… vb. gibi (Sanatçı tarafından icra edilecek müzik eserlerine yer verilerek ya da eser icrasına yer verilmeden) görsel, işitsel, yazılı her türlü mecrada Sanatçının nerelerde hangi koşullarda ve nasıl yer alacağının kararlaştırılması; Sanatçıya gelen söyleşi, röportaj vb gibi tekliflerin değerlendirilmesi; işbu proje ve tekliflerin gerçekleşmesi için gereken her türlü koordinasyonun yapılması, Sanatçının icralarının tespit edilmesi, yayınlanması ve yayımlanması konusunda plak şirketleriyle anlaşmak için zemin oluşturulması, bütçe hazırlanması ve bu konularla bağlantılı her türlü işin yürütülmesi, Sanatçının her türlü ticari kazanımlarıyla ilgili anlaşmaların yapılması, üçüncü kişilerin gerekli ödemeleri yapmalarının sağlanması, gelir ve giderlerin kontrol edilmesi, bunlara ilişkin kayıtların tutulması, banka hesaplarına ilişkin gerekli işlemlerin gerçekleştirilmesi; söz konusu faaliyetlerden gelir temin edilebilecek olanlarla ilgili olanlarının ücretlerinin belirlenip tahsil edilmesinin yanı sıra diğer sanatsal faaliyetlerinin de Menajer tarafından yürütülmesi hususlarını” oluşturduğunu, sözleşme uyarınca; Müvekkili tarafından büyük yatırımlar ve promosyonlar yapılarak büyük çalışma ve özveri ile müzik camiasına sunulan Sanatçının müvekkilinin çaba ve uğraşları sonucunda müzik camiasında kısa sürede tanındığını ve isim yaptığını, Taraflarca imzalanın Sözleşmenin;
5/a maddesi; Sanatçıyı her türlü sanatsal faaliyetleri bakımından, gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında üçüncü kişiler, kurum, firma, marka ve kuruluşlar nezdinde temsil etme hak ve yükümlülüğü yalnızca ve tek basına Menajere aittir.
5/b maddesi; Sanatçının işbu Sözleşmenin konusunu oluşturan faaliyetleri ile ilgili, yapılacak her türlü sözleşme, sanatçının yetkili temsilcisi olarak sanatçıyı zarara uğratmamak ve hüsnüniyet kaidelerine uymak şartıyla tek basına Menajer tarafından imzalanacaktır.
5/c maddesi; Menajer, Sanatçının televizyon, radyo, internet ve yazılı basını kapsayan tüm tanıtım organizasyonlarında ve reklam niteliğindeki tüm çalışmalarında tek yetkili ve sorumludur. Sözleşme konusunda belirtildiği üzere, Menajer üçüncü kişilerle, kurum ve kuruluşlarla iletişim kurarak söz konusu faaliyetleri Sanatçı adına organize edecektir.
5/d maddesi; Menajer, Sanatçının gerçekleştireceği bar, gece kulübü, kültür sanat merkezi veya benzeri eğlence yerlerindeki ya da başkaca organizasyonlardaki çalışmalarının düzenlenmesinde karar mercii olarak tek yetkili ve sorumludur. Sözleşme konusunda belirtildiği üzere, Menajer üçüncü kişilerle, kurum ve kuruluşlarla iletişim kurarak, gelen teklifleri en iyi şekilde değerlendirerek söz konusu faaliyetleri Sanatçı adına organize edecektir.
5/e maddesi; Menajer, Sanatçının vereceği tüm yurt içi ve yurt dışı, tek ya da dizi halindeki konserler, gösteriler ve turnelerde dahil olmak üzere tüm organizasyonları tasarlamaya, bağlantıları kurmaya ve uygulamaya yetkili ve sorumludur. Menajer, Sanatçı adına tüm bu faaliyetleri organize edecektir.
5/g maddesi; Menajer, Sanatçının her türlü telli – telsiz, yazılı -görsel, dijital ve basılı mecralarda ve tanıtımlarında, konser, gösteri ve promosyonlarında tek başına yetkilidir. Dilerse imaj, tanıtım, internet, basın ve TV ilişkileri, konser gösteri ve diğer sanatsal faaliyetleriyle ilgili her türlü etkinliği bizzat veya konuyla ilgili görevlendireceği üçüncü uzman şahıs aracılığı ile gerçekleştirmeye yetkilidir. Kendisi de kontrolör olarak yukarıda adı geçen hizmetlerin denetiminden sorumludur
6/b maddesi; Sanatçı, Sözleşme süresince, Sözleşmeye konu isleri yalnızca Menajer aracılığı ile gerçekleştireceğini, kendisinin doğrudan doğruya veud dolaylı olarak 3. şahıslarla, firma, kurum ve kuruluşlarla her hangi bir sözleşme imzalamayacağını baştan kabul, beyan ve taahhüt eder.
Sanatçı, Menajer aracılığı olmadan direkt kendisine gelen teklifleri de vaktinde Menajerine bildireceğini baştan kabul, beyan ve taahhüt eder.
6/c maddesi; Sanatçı, yalnızca Menajeriyle birlikte ortaklasa karar verdikleri ve menajerinin onay verdiği islerde çalışmak zorunda olup, Menajerinin izni olmayan veya sözleşmesi Menajeri tarafından yapılmamış tüm sahne, gösteri sanatları ve medya islerinde çalışmayacak, yer almayacak, konserler de dahil olmak üzere hiçbir organizasyonda görev almayacak, ses ve/veya görüntü kaydı vermeyecektir.
6/d maddesi; Sanatçı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Yasa ve sair ilgili yasalardan neşet eden ve edecek her türlü hak ve yetkilerini yalnızca ve münhasıran işbu Sözleşmeye taraf Menajeri aracılığı ile kullanacağını, işbu Sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle akdettiği müzik yapım sözleşmesi hariç olmak üzere hiçbir surette üçüncü şahıslarla, firma, kurum ve/ya şirketlerle sözleşme imzalamayacağını imzalamadığını ve sözleşmelerin akdedilmesinden doğacak her türlü maddi ve manevi tazminatları bizzat ve yasal süresi içerisinde ödeyeceğini peşinen kabul, beyan ve taahhüt eder.
6/e maddesi; Sanatçı, daha önce üçüncü kişilerle herhangi bir menajerlik anlaşması ve/veya işbu Sözleşmenin konusuna giren hususlarda herhangi bir akit yapmadığını ve bundan böyle de Sözleşme süresince aynı ve/veya benzer nitelikte hiçbir akit yapmayacağını kabul, beyan ve taahhüt eder. Aksi durumlarda Sanatçı, Menajerin doğmuş ve doğacak bütün maddi ve manevi zararlarını tazmin edeceğini baştan kabul, beyan ve taahhüt eder.
6/f maddesi; Sanatçının mer’i yasalar, yönetmelikler ve tamimler gereği herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde bulunması ve/ veya doğrudan doğruya belge verip işlem yaptırması gerekiyorsa, bu hususları yerine getirmeyi, ön görülen süre içerisinde izin belgesi, muvafakatname v.b. gibi her türlü belgeyi usulüne uygun şekilde tanzim ve keşide ettirmeyi, iş bu Sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle Menajerin belirtilen yetkilerini üçüncü şahıslar nezdinde de ileri sürebilmesini ve kullanabilmesini temin bakımından noterden belirtilen tüm yetkileri içerir bir vekaletname ve/veya yetki belgesi vermeyi ve Sözleşme süresince bu vekaletnamenin devamını engelleyecek herhangi bir azilname keşide etmeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder.
6/ı maddesi; Sanatçı, menajerin onayı olmaksızın, bağımsız bir şekilde, bireysel olarak her türlü müzik ve gösteri faaliyetinde bulunamayacağını baştan kabul, beyan ve taahhüt eder.” şeklinde düzenleme yapıldığını ancak davalının sözleşmedeki taahhüt ve yükümlülüklerine aykırı hareket ederek, müvekkili şirketi bahsi geçen konser hakkında hiçbir şekilde bilgilendirmediğini, bireysel olarak hareket ederek faaliyetlerde bulunmaya başladığını, davalının eylemlerinin hukuka ve sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini,
Sözleşmesinin 7/a. Maddesinde;” Sanatçının her türlü mp3, cd, vcd, dvd, video, kaset, klip, kısa ve uzun metrajlı sinema- film ve dizileri, radyo, televizyon programları, sunuculuk, mankenlik, fotomodellik, reklam, spot filmleri, dizi oyunculuğu, radyo ve tv program yapımcılığı ve sair her türlü sanatsal faaliyetleri, tiyatro, bar, kulüp, açık alan ve/veya kapalı alan konser ve benzeri her nev’i sahne gösterileri hizmetlerinin, işbu Sözleşmede belirtilen/ belirtilmeyen gelir getirecek her türlü faaliyet sonucu elde edeceği net kazancın (bütün ilintili masraflar düştükten sonra ) % 50 ‘si hizmet bedeli olarak Menajer’e ait olacaktır. Herhangi bir faaliyet sonucu üçüncü kişiler tarafından ödenecek bedelin tamamı Menajer’ in hesabına yatırılacak olup, Menajer kendi payını mahsup ettikten sonra kalan bedeli, gerekli telif vergi düzenlemesi dahilinde stopajını keserek, tahsilat tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Sanatçı’ ya ödeyecektir. ”
Sözleşme’nin 10.maddesi gereğince ” taraflar, işbu sözleşmenin herhangi bir maddesine aykırı davrandıkları takdirde; diğer tarafın bundan doğacak her türlü maddi ve manevi zararları yanı sıra yoksun kalacağı kazanç kaybı ile ilgili talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile ; 500.000. USD ( beş yüz bin amerikan doları) cezai şart ödeyeceğini, bu bedelin fahiş olmadığını ve herhangi bir tenkis talebinde bulunmayacağını kabul, beyavı ve taahhüt eder.” hükmünün yer aldığını, müvekkili şirketin profesyonel çalışmalarıyla büyük kazançlar elde etmeye başlayan davalının, işbu kazançların vergilendirilmesi ve vergilerinin ödenmesi kısmına gelindiğinde sorun çıkarmaya başladığını, müvekkilinin de çalıştığı muhasebe bürosu ile çalışmayı bırakarak, başka bir muhasebeci ile çalışmaya başladığını, elde ettiği kazançların vergilendirilmesi konusunda müvekkili şirket ile görüş ve fikir ayrılığına düşen davalının, sonrasında da müvekkili şirket ile aralarında aktedilen sözleşmelere aykırı eylem ve davranışlarda bulunmaya başladığını, davalı tarafından … 15. Noterliğinden keşide edilerek gönderilen … yevmiye numaralı ve … tarihli ihtarname ile; ” özel bir hastaneden almış olduğu, 11.05.2017- 20.05.2017 tarihleri arasında istirahatli sayılması gerektiğini belirten rapordan bahisle, bu sure zarfında sahneye, konserlere çıkamayacağını, iyileşme sürecinin uzaması da dikkate alınarak bu süreçte yeni konser, sahne gibi programların yapılmaması ” şeklinde ihtar gönderildiğini, raporun süresinin 21.05.2017 tarihinde dolduğunu ancak davalının sağlık durumu ve çalışmaya başlama tarihi ile ilgili olarak müvekkili şirkete bildirimde bulunmadığını, bu sebeple pek çok konser, iş ve organizasyon iptal edildiğini, bu durumun müvekkilini maddi zarara uğrattığını, ayrıca davalının raporlu olduğunu bildirdiği dönemde sosyal medya hesapları üzerinden şarkı seslendirdiğini, hal böyleyken müvekkilinin müvekkilinin raporlu olduğunu bildirdiği üçüncü kişi ve kuruluşlar nezdinde ticari itibarının ve güvenilirliğinin zedelendiğini, müvekkili şirket tarafından … 28. Noterliği’nden … tarihinde keşide edilerek gönderilen … yevmiye numaralı ve yine aynı Noterliğin aynı tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri ile davalıya sözleşmeye aykırılık teşkil eden davranışları sebebiyle müvekkilinin zarara uğratıldığı ve bu haksız davranışlara derhal son verilmesi gerektiği ve yerine getirmesi gereken yükümlülüklerinin ihtar edildiğini, davalının bu ihtarı dikkate almadığını ve müvekkili şirkete … 5. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ve yine … 5. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri ile sözleşmesel sorumluluktan kurtulmaya yönelik bir takım haksız ve mesnetsiz iddialar ileri sürdüğünü, bu iddialarına karşı …. 8. Noterliğinin … yevmiye numaralı ve 15.06.2017 tarihli ihtarnamesi ile müvekkilinin cevabi ihtarının bildirildiğini, bu ihtarlar ile ileri sürülen iddia ve isnatların hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz, haksız ve hukuka aykırı olduğu ve hiçbirinin kabul edilmediğinin bildirildiğini ve ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içinde davalıya sağlık durumu ve gelen iş tekliflerine ne şekilde yanıt vereceği hususundaki beyanını bildirmesi; aksi halde Müvekkili şirket ile aktedilen sözleşmelere, usule ve hukuka aykırı, kötü niyetli davranışlar sebebiyle müvekkili şirketin uğramış olduğu her türlü maddi ve manevi zarar sebebiyle yasal işlem başlatılacağının ihtar edildiğini, davalanın ihtara rağmen belirtilen hususlarda hiçbir açıklama ve bilgilendirme yapmadığını, sözleşmeye aykırı eylem ve davranışlarına devam ettiğini ve son olarak … 15. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkili şirket ile aralarında aktedilen 25.10.2015 tarihli menajerlik sözleşmesinin ve aynı tarihli müzik yapım sözleşmelerinin şartlarının ağır olduğu, hukuka aykırı olduğu, müvekkili şirket tarafından sözleşmenin ihlal edildiği şeklindeki haksız ve hukuka aykırı iddiaları ve gerekçeleri ile feshedildiğini bildirdiğini, fesih bildirimine cevaben müvekkili tarafından gönderilen … 8. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ve …tarihli ihtarnamesi ile; Sözleşmelerin feshine ilişkin ihtarın hukuken geçersiz olduğu, her türlü hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve mesnetsiz iddialar ileri sürülerek gerçekleştirilen feshin haksız ve hukuka aykırı olduğu, müvekkili şirket tarafından kabul edilmediği, gerek 25.10.2015 tarihli menajerlik sözleşmesi gerekse aynı tarihli müzik yapım sözleşmesinin tümüyle her türlü sonuçlarıyla birlikte hukuken geçerli olduğu, devam eden sözleşmesel ilişki gereği; müvekkili şirket ile davalı arasında yapılan görüşmeler üzerine başlatılan çalışmaların, planlanan süreç ve albüm çıkış tarihi itibariyle davalının 2. albümü için albüm çalışmalarına yönelik bir program oluşturulması ve çalışmalara başlanması gerektiği, yine davalının … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ekinde müvekkili şirkete gönderilen raporun süresinin 21.05.2017 tarihinde dolduğu, 21.05.2017 tarihinden bu yana Muhatabın sağlık durumu ve çalışmaya başlama tarihi ile ilgili müvekkili şirkete bildirim yapılmadığı, bu durumun müvekkilini maddi zarara uğrattığının, ticari itibarının, prestij ve imajının zedelendiğinin, bu nedenlerle 2. albüm çalışmalarına yönelik çalışmaların planlanması, bu hususta her türlü iş ve işlemlerin karar altına alınması ve davalının sağlık durumunun değerlendirilmesi ile yeni iş tekliflerine ne şekilde yanıt verilmesi ve değerlendirilmesi gerektiği hususlarında karşılıklı olarak bir görüşme yapma taleplerinin bulunduğunun, ihtarnamenin tebliğinden itibaren bir hafta içerisinde toplantının yapılacağı gün, saat ve yerin kendilerine bildirilmesinin talep edildiğini, iş bu ihtarnamenin 03.07.2017 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen belirtilen hususlarda müvekkiline herhangi bir dönüş yapılmadığından bahisle, davalı tarafından müvekkili ile aralarında akdedilmiş bulunan 25.10.2015 tarihli Menajerlik Sözleşmesini haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiğinden ve davalı sözleşmeye aykırı hareket ettiğinden fazlaya dair dava ve tüm talep hakları ile 500.000.USD (beşyüzbinamerikandoları) ceza-i şart talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; sözleşme hükümlerine aykırı şekilde müvekkili şirketin onayını almaksızın, bilgi vermeksizin davalının tek başına hareket ederek yapmış olduğu ve/ veya yapacağı her türlü işlerden elde etmiş olduğu ve/veya elde edeceği herjtürlü kazanç ve gelirlerden sözleşmenin 7/a. maddesi uyarınca müvekkile ödenmesi gereken bedelin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. Maddesi uyarınca toplanacak delillere göre belirlenerek tespit edilmesi ile bu bedelin yapılan her iş için ayrı ayrı olmak üzere tahsilat tarihlerinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 25.10.2015 tarihli Menajerlik Sözleşmesinin davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak feshedilmiş olması ve işbu feshe itiraz ediyor olmakla, haksız fesih sebebi ile müvekkilinin uğradığı maddi zararın ve yoksun kaldığı kazancın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. Maddesi uyarınca toplanacak delillere göre belirlenerek fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100.000 (yüzbintürklirası) maddi tazminatın dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yine 25.10.2015 tarihli Menajerlik Sözleşmesinin Davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak feshedilmiş olması ve işbu feshe itiraz ediyor olmakla, haksız fesih sebebi ile 100.000 TL manevi tazminatın da dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birliktej davalıdan tahsili ile davacı müvekkili şirkete ödenmesine, Mahkemece sözleşme hükümlerine aykırı şekilde müvekkili şirketin onayını almaksızın, bilgi vermeksizin davalının tek başına hareket ederek Menajerlik Sözleşmesi kapsamında yapmış olduğu her türlü işlerden elde etmiş olduğu ve/veya elde edeceği her türlü kazanç ve gelirlerden her türlü ilintili masraflar ve tüm vergiler düşüldükten sonra elde edilen net kazancın %50’sinin sözleşme hükmü gereği Müvekkil … Ltd Şti.’ye ait olduğunun ve müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğinin tespitine ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 18.10.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının ihtiyati tedbiri ve davasını haklı kılacak herhangi bir delili bulunmadığını, müvekkilini sanatçının (kamuoyunda … olarak tanınan) …’ın söz yazarı, besteci ve icracı sanatçı olduğunu, müvekkilinin davacıya keşide ettiği, … (5). Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davacı muhataptan; a)Albüm ve menajerlik sözleşmelerinin imzalandığı tarihten bugüne yapılmış olan tüm sahne ve konserler, reklam filmleri başta olmak üzere bütün işlerle ilgili 3ncü kişi ya da kuruluşlardan ne kadar ücret ve ödeme tahsil edildiğinin ihtarın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde müuvekkili sanatçı’ya bildirilmesini, b) Bu çalışmalar ile ilgili olarak 3’üncü kişi ve/veya kuruluşlarla yapılan sözleşmelerin, banka dekontlarının, makbuz ve faturaların birer suretlerinin ihtarın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde müvekkili sanatçıya iletilmesini, c) 03 Mayıs 2017 tarihli konser, sponsorluk bedeli ve 08 Mayıs 2017 tarihli konser ücretlerinin ihtarın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde müvekkiline ödenmesini, d) Aksi halde menajerlik ve albüm sözleşmelerinin (Davalı Sanatçı’nın tüm hak ve alacakları, yasal hakları saklı tutularak) fesih edileceği, hususlarının davacıya karşı talep ve ihtar edildiğini, ancak davacının ihtarnamede talep olunan hususları ifa etmeyerek albüm ve menajerlik sözleşmelerini ihlal ettiğini, sonrasında müvekkili tarafından davacıya … (5). Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı ikinci ihtarnamenin keşide edildiğini, bu ihtarnamede müvekkili sanatçı tarafından davacı muhataba karşı; a) Söz ve bestesi müvekkiline ait olan …isimli eserle ilgili olarak 50.000 TL 4 Stopaj+KDV ücretin ödenmesi, b) Yapımcı sıfatıyla davacının ödemesi gerekirken davacının ödememesi sebebiyle haksız şekilde müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı … isimli şarkıya çekilen video klip borcu olan 13.500 TL’nin 3 gün içinde müvekkiline ödenmesi, c) Sözleşmelerin imzalı nüshalarının davacı tarafından müvekkiline verilmemiş olması nedeni ile albüm ve menajerlik sözleşmelerinin 3 gün içinde müvekkiline gönderilmesi hususlarının ihtar edildiğini, ancak davacının ikinci ihtarnamede talep olunan hususları ifa etmeyerek albüm ve menajerlik sözleşmelerini bir kez daha ihlal ettiğini, davacıya gönderilen iki ihtarnamede talep olunan hususların ifa edilmemesi üzerine müvekkili tarafından … (15). Noterliği’nin, … tarih ve .. yevmiye sayılı fesih ihbarı ile albüm ve menajerlik sözleşmelerini feshettiğini, fesih ihbarının davacıya 20 Haziran 2017 tarihinde tebliğ edildiğini, bu nedenle davacının fesih edilmiş olan albüm ve menajerlik sözleşmelerine dayanarak ihtiyati tedbir talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının haksız dava ve tedbir talebine dayanak yapmaya çalıştığı sözlemelerin hukuka aykırı olduğunu, Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince anılan sözleşmelerin davalı sanatçı aleyhine olan hükümlerinin batıl ve geçersiz olduğunu, davacının tedbir talebi ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin birbiri ile çeliştiğini beyanla; davacının tedbir talebinin HMK’da aranan tedbir şartlarını taşımaması, talebini haklı kılacak herhangi bir delilinin olmaması, ANAYASA’ya, TBK’na, TIK’na, TMK’na ve iyiniyet kurallarına aykırı olması, tedbir talebinin kabulü halinde müvekkili sanatçının telafisi imkansız şekilde maddi zarara uğrayacağı, kariyerinin de bundan son derece olumsuz etkileneceğinden haksız ve kötüniyetli, tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin iş bu davaya ve birleşen 2017/592 esas sayılı davaya karşı sunduğu 30.10.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu sözleşmenin müvekkili sanatçı tarafından haklı ve hukuki gerekçelerle feshedildiğini, taraflar arasında imzalanan 25.10.2105 tarihli Menajerlik Sözleşmesi gereğince muhatap davacı menajerin davalı müvekkil sanatçı için; a)Kısa ve uzun metrajlı televizyon ve sinema filmleri, b)Televizyon dizileri; oyunculuk gerektiren tüm faaliyetleri, c) Her türlü reklam, spot film çalışmaları, d) Her türlü radyo ve televizyon programları, e) Tiyatro, f) Her türlü konser ve sahne gösterileri düzenlemeyi, tanıtmayı, pazarlamayı iş bu proje ve tekliflerin gerçekleşmesi için gereken her türlü koordinasyonu yapmayı, gelir ve giderlerin kontrol edilmesini, bunlara ilişkin kayıtların tutulmasını, tüm bu anılan çalışmaları uygulamayı ve organize etmeyi beyan, kabul ve taahhüt ettiğini, Sözleşmenin “Menajerin Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 5/b maddesinin “ sanatçının iş bu sözleşme konusunu oluşturan faaliyetleri ile iglili, yapılacak her türlü sözleşme, sanatçının yetkili temsilcisi olarak sanatçıyı zarara uğratmamak ve hüsninivet kalitelerine uymak şartıyla tek başına Menajer tarafından imzalanacaktır. ” şeklinde düzenlendiğini, Keza, sözleşmenin “Menajerin Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 5/d maddesi gereğince davacının menajer sözleşme kapsamındaki iş ve teklifleri en iyi şekilde değerlendirerek söz konusu faaliyetleri sanatçı adına organize etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, Sözleşmenin “Menajerin Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 5/i maddesinin “… şu kadar ki menajer tahsil edilecek meblağları sanatçıyı temsilen tespit ederken, sanatçının kariyerini de gözeterek rayiç bedel altında olmayacak şekilde karar verecek ve keza sanatçı adına ödemelerde sanatçıyı zarara uğratmayacak nitelikte işlemler yapacaktır.” şeklinde düzenlendiğini, Sözleşmenin menajere yapılacak ödemeler başlıklı 7. maddesinde sözleşme kapsamında müvekkili tarafından yapılacak çalışmalarla ilgili kazancın %50’lik kısmının davacı menajere ait olacağı, ücretlerin tamamının menajerin banka hesabına yatırılacağı, menajerin %50’lik kısmı mahsup ettikten sonra, vergi düzenlemesi dahilinde stopajını da keserek 15 gün içinde kalan kısmı müvekkiline ödeyeceğinin belirtildiğini, “Sözleşmenin ihlali ve cezai şart” başlıklı 10.maddesinde “Taraflardan herhangi biri iş bu sözleşmeye uymadığı veya sözleşme hükümlerine aykırı davrandığı takdirde diğer taraf sözleşmeye aykırı davranan tarafı yazılı ve. resmi olarak uyaracak ve 15 gün içinde sözleşmeye uygun davranılması, sözleşmeye aykırı davranışın giderilmesi talebinde bulunulacaktır. Söz konusu süre içinde, sözleşmeye uygun davranılmadığı, söleşmeye aykırılık giderilmediği takdirde, sözleşme, bildirimde bulunulan tarafça derhal feshedilebilecektir… ” hükmünün, Sözleşmenin “Menajerin Özen Yükümlülüğü” başlıklı 11. Maddesinde “Menajer ve sözleşmedeki yetkilerini kullanırken, sanatçının mesleğine, kariyerine ve kişiliğine özen ve saygı gösterecek, sanatsal çalışma kurallarına iyi niyet ve ahlak ilkelerine uyacak, sanatçının emek, yetenek ve becerilerinin karşılığına maddi ve manevi olarak ulaşabilmesi için elinden gelen çabayı gösterecektir.” hükmünün, Sözleşmenin “Fesih” başlıklı 15/b maddesinde “Menajer, iki (2) hafta önceden feshi ihbarda bulunmak şartı ile işbu sözleşmeyi gerekli açıklamayı sanatçı tarafına bildirerek, tek taraflı olarak fesih yetkisine her zaman haizdir. Böyle bir durumda Sanatçı, Menajere karşı herhangi bir itiraz hakkı bulunmadığını ve ne nam altında olursa olsun hiçbir şekilde maddi ve/veya manevi tazminat talebinde bulunmayacağını baştan kabul, beyan ve taahhüt eder. ” hükmünün, Sözleşmenin 19/b maddesinde sözleşmenin asıl nüshasının davacı menajerde kalacağı, davalı müvekkili sanatçıya ise fotokopilerinin verileceği hükmünün yer aldığını, davacı menajerin dava konusu sözleşmeyi ihlal etmesi üzerine; müvekkili sanatçı tarafından davacı menajere … 5nci Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile “Muhatap ile 2015 yılında menajerlik ve albüm sözleşmeleri imzaladım. Sözleşmeleri imzalarken şahsıma herhangi bir avukata danışma olanağı tanınmadı. Sektörde tecrübesiz olmam sebebiyle şartları aşırı ağır olan sözleşmeyi içeriklerini bilmeden ve anlamadan imzalamak zorunda kaldım. Menajerlik yüzdesinin %50 olması, albüm masraflarına dahil edilmem, albümlerde kullanılacak eserlerin telif haklarından feragat ettirilmem vb. pekçok madde sözleşmelerin şahsımın aleyhine olduğunu, mağdur edildiğimi ortaya koymaktadır. Sözleşmeler, sözleşme şartları, sözleşmede şahsıma konulan ağır şart ve cezai şart hukuken geçersizdir, sözleşmeler hukuka ve sektör teammüllerine aykırıdır. Muhatap, şahsımın işlerinden oldukça yüksek (aşırı fahiş) bir kazanç ve gelir elde etmiş olmasına rağmen hukuka uymamıştır. Piyasaya çıkan birinci albüm ile ilgili olarak … Müzik’ten alınan paradan şahsıma herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Sahne ve konserlerle ilgili olarak da işverenlerden alınan paralarla, ödemelerle ilgili olarak tarafıma bilgi ve belgeler verilmemiştir. Nereden ne kadar ödeme, ne kadar sahne konser ücreti alındı? Şahsıma hiçbir bilgi ve belge, fatura, dekont sunulmamıştır. Ayrıca 03 Mayıs 2017 (sponsorluk bedeli) ve 07 Mayıs 2017 tarihli konser ücretlerim de ödenmemiştir.” beyan ve gerekçeleri ile davacı muhataptan; a)Sözleşmelerin imzalandığı tarihten bugüne yapılmış olan tüm sahne ve konserler, ve tüm reklam filmleri ve çalışmaları başta olmak üzere bütün işlerle ilgili olarak üçüncü kişi ya da kuruluşlardan ne kadar ücret, ödeme alındığının, ihtarın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde müvekkili sanatçı’ya bildirilmesi, b)Bu çalışmalar ile ilgili olarak üçüncü kişi ve/veya kuruluşlarla yapılan sözleşmelerin, banka dekontlarının, makbuz ve faturaların birer suretlerinin ihtarın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde müvekkili sanatçıya iletilmesi, c)03 Mayıs 2017 tarihli konser ücreti, sponsorluk bedeli ve 07 Mayıs 2017 tarihli konser ücretlerinin ihtarın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde müvekkili sanatçı’ya ödenmesi, d)Aksi halde menajerlik ve albüm sözleşmelerinin (Davalı Sanatçı’nm tüm hak ve alacakları, yasal hakları saklı tutularak) fesih edileceği, hususlarının talep ve ihtar edildiğini, ihtarnamenin 31.05.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak davacının ihtarname ili talep olunan hususları ifa etmeyerek albüm ve manajerlik sözleşmelerini ihlal ettiğini, davacının ihtara rağmen Mayıs 2017 tarihli …ücretini ve bu konsere sponsor olan … sponsorluk ücretini ve 7 Mayıs 2017 tarihli … konser ücretlerini müvekkili sanatçıya ödemediğini, sonrasında, davacıya … 5. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı ikinci ihtarnamesinin keşide edildiğini, müvekkili sanatçı tarafından muhtap davacıdan; a)Söz ve bestesi müvekkili sanatçıya ait olan … isimli eserle ilgili olarak 50.000 TL + Stopaj+KDV ücretin ödenmesi, b)Yapımcı sıfatıyla davacının ödemesi gerekirken davacının ödememesi sebebiyle haksız şekilde davalı sanatçının ödemek zorunda kaldığı … isimli şarkıya çekilen video klip borcu olan 13.500 TL’nin 3 gün içinde davalı Sanatçı’ya ödenmesi, c) Sözleşmelerin imzalı nüshalarının davalı müvekkili sanatçıya davacı tarafından verilmemiş olması ve sözleşmelerin imzalı nüshalarının müvekkili sanatçıya verilmemesinde davacı tarafça kötüniyetli şekilde ısrarcı olunduğundan albüm ve menajerlik sözleşmelerinin 3 gün içinde davalı sanatçıya gönderilmesi, hususlarının talep ve ihtar edildiğini, davacının bu ihtarat ve talepleri yerine getirmeyerek sözleşmelere aykırı davrandığını, bu nedenlerle söz konusu albüm ve menajerlik sözleşmelerinin müvekkili sanatçı tarafından, davacı’ya keşide edilen … 15. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı fesih ihbarı ile haklı şekilde fesih edildiğini, bu halde dava konusu sözleşmenin hukuka ve sektör teammüllerine aykırı olduğunu ve sözleşmenin tazminat ve cezai şarta ilişkin hükümlerinin geçersiz ve yok hükmünde olduğunu, menajerlik payının %50 gibi aşırı fahiş olması hukuka ve sektör teammüllerine tamamı ile aykırı olduğunu, haksız şekilde albüm masraflarının ekseri bir kısmının davalı sanatçıya ödettirilmeye mecbur bırakılmasının, davacının sözleşmede kendisine tek taraflı sözleşmeyi fesih hakkı tanımış iken davalı sanatçıya sözleşmeyi fesih hakkı tanımamasının, cezai şartın aşırı derecede fahiş olmasının, sözleşme ile davalı sanatçının dava dışında üçüncü kişi ve kuruluşlarla çalışması ve sanatsal faaliyetlerde bulunmasının yasaklanmasının, sanatçının sadece davacı ile çalışmaya mecbur bırakılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin hükümlerinin davalı sanatçı aleyhine aşırı şekilde ağır iken davacının tamamen lehine olduğunu ve taraflar arasındaki eşitlik, dalet ve hakkaniyet ölçülerinden uzak olduğunu, davacı menajerin %50 gibi aşırı fahiş, hukuka ve sektör teammüllerine tamamı ile aykırı oranda haksız bir menajerlik payı kesmek suretiyle müvekkili sanatçıyı büyük zarara uğrattığını, müvekkili sanatçının sahne ve konser çalışmaları ile ilgili menajerlik görevlerinin tamamını üçüncü kişi ve kuruluşlara bırakarak müvekkili sanatçı için gereken çaba, zaman ve mesaisini harcamadığını, müvekkili sanatçı ile birlikte turnelere katılmadığını, turnelerde ve sair konserlerde yaşanan aksaklıklar ile ilgilenmediğini, konserlerin duyurulması konusunda çalışma yapmadığını, müvekkili sanatçının hak ve ücretlerini korumadığını, faaliyetleri ile ilgili gelirlerinin sektör emsal ve rayiçleri ile kıyaslandığında oldukça düşük tutulduğunu, davacının sözleşme konusu ikinci albüm ile ilgili olarak …’ten yüklü miktarda ücret almış olmasına rağmen bu ücret ve ödemeleri müvekkili sanatçıya beyan etmediği gibi albüm gelirlerinin tamamını alarak müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını, albüm masraflarının büyük kısmını müvekkiline ödeterek zarara uğrattığını, emek verenin müvekkili olmasına rağmen müvekkilinin faaliyetlerinden doğan gelirlerin yarısını menajerlik payı adı altında kendisine alarak müvekkili sanatçının hak ve menfaatlerine zarar verdiğini, haksız kazanç sağladığının, sözleşmeleri alenen ihlal ettiğini beyanla haksız davaların reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Asıl dava; menajerlik sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasıyla açılan tazminat davası, birleşen dava; FSEK hükümleri uyarınca açılmış, cezai şart alacağı ve maddi ve manevi tazminat talepli davadır.
Dosyada tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, tanıkların beyanları alınmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınmıştır.
16.04.2018 tarihli duruşmada beyanları alınan;
Davacı tanığı …’nun “Ben …’yı 2000’li yıllardan beri tanırım, kendisi o zaman … adlı plak şirketinde pazarlama müdürlüğü yapmaktaydı. Yerli ve yabancı sayısız sanatçının müziklerinin pazarlama faaliyetlerini bizzat yönettiğini hatırlıyorum. 2015 yılında bir festivalde sahneye çıkartmak için …’ın temsilcisi olan … ile irtibata geçtim o zaman … yeni profesyonel hayata atılıyordu. Hem müziklerin kayıt edilmesi hem kamuya arz edilmesi, hem bu müziklerin canlı performansların … tarafından organize edildiğine şahidim. Ben konser organizatörlüğü ve sanatçı temsilciliği yapıyorum. Ben taraflar arasındaki sözleşme ve sözleşmenin feshine ilişkin bilgi sahibi değilim dedi. Davacı vekili tanıktan sorulsun, … olmasaydı … yine aynı konumda olur muydu, sorulsun dedi. Tanık, çok zor ya da … efsafında biri olması gerekir dedi. … Türkiye’de bilinen daha geniş kapsamlı bir menajerlik sunmaktadır. Davacı …’in ilk albümü “…” isimli 2016 tarihli albümünü yayınladı. Bu albümün radyoda yayınlanması, basında piarının yapılması, mekanların saptanması hususlarında organizasyonu ve stratejik danışmanlığı yaptı. Bizim sektörde buna 360 derece faaliyet denir. …’da bu işi en iyi yapanlardan biridir dedi. Davacı vekili menajerlik oranları hususunda tanıktan bilgisi var mı sorulsun dedi. Tanık, bu değişken bir rakamdır, ilgili sektör profesyonelinin sunduğu katkı ile orantılıdır dedi. Davalı vekilleri tanıktan, davacının …’e ilişkin yapmış olduğu çalışmalara bizzat şahit oldu mu nereden biliyor sorulsun dedi. Tanık, ben kendisinden sohbet esnasında öğrendiğim kadarıyla ve basından sosyal medyadan aldığım bilgiler nedeniyle bu hususu biliyorum dedi. Ben davalıya menajerlik teklifinde bulunmadım. Doğru değil, bu bir iftiradır.” şeklinde beyanda bulunduğu,
Davacı tanığı …’ın “10 yıldır müzik sektöründe çalışıyorum. …’in ilk albümünün yapıldığı, … stüdyosunda da 9 yıldır çalışmaktayım. …’yı 2012 yılından beri kendisini 6 yıldır tanıyorum. Sanatçısıyla kişisel olarak ilgilenen ve savaşçı bir yapıya sahip birisidir. Ben … kanalıyla … ile tanıştım. Albümde 3,5 ay kadar ben 2015 Kasım aylarında tahminen çalıştım, albümü bitirdik. Bu safhada tanınan bir sanatçı değildi. Daha sonra orkestrasında da çalışmaya başladım. 2017 yılı Mayıs ayında orkestradan ayrıldım. Bu süreç zarfında hiçbir problem yaşamadık. Işler sandığımızdan daha iyi gitti. … daha popüler ve tanınan bir sanatçı haline geldi. Menajerliğin müziğe olan katkısının çok fazla olduğunu düşünen biriyim. Zaten …’nın iki sanatçısı vardır, ikisini de belli bir yere getirmiş kimsedir. 2015 yılında stüdyo çalışması sonunda sözleşme imzalandı ben ücretimi …’dan aldım. Alacağım kalmamıştı. Tüm herkesin parası ödendikten sonra sözleşme imzalandı. Bu sektörde pek rastlanan bir durum değildir. Ancak ben …’e ödeme yapılıp yapılmadığını bilmiyorum, ben çalışanları kastediyorum. İlk albümünü yapan amatör bir sanatçı olduğundan zaten para istemez. Çünkü bütün yatırımı yapımcı yapar. Çok tanınmış bir sanatçı ancak para ister. Sözleşme esnasında yanlarındaydım. Sözleşme 5 albümlüktü. … hanım bunu dört yapabilir miyiz dedi. …’da sen bilirsin dedi. Sözleşmeyi biliyordu, yüksek bir tazminat miktarı vardı. “Bu paradan daha fazla kazanacağız değil mi … abi” diye sordu, oda tabi dedi. Konserler profesyonel geçiyordu. … beyin sorumlu olarak koyduğu konserin orgazinasyonu ile ilgili bir kişi vardı. Konserlerin bir çoğuna da … bey geldi. … isimli albümde … şarkının kendisine uygun olmadığını söyledi. …’e hediye ettiğini söyledi. Kayıtta ben oradaydım, ama sonrasında muvafakat etmediğini kendisi sohbet esnasında söyledi. Ben … stüdyosunda sigortalı değilim …’da başka bir yerde sigortalıyım.” şeklinde beyanda bulunduğu,
Davalı tanığı …’nun “Ben konser organizasyonları yapan bir kişiyim. … çalışanıyım. Sahibi …’dır. … Bey’e konserlerle ilgili projemizi mail ile sunduk. Oda kabul etti, bundan sonraki süreçte bütün konserleri organize ettik. Şu anda … hanımın menajerliğini yapıyorum. Birlikte çalışıyorum. Benden yardım istedi, vergi kaydım yoktur serbest çalışıyorum. Müzik sektöründe … Beyi menajer olarak tanıyorum. …. hanımı … beyin sayesinde tanıdım. Öncesinde sosyal medyadan tanıdığım şarkılarını beğendiğim bir kişiydi. … beyin albüm yapacağını duydum. Bir buluşma ayarladık. Konserlerle ilgili projesinin olup olmadığını sordum, o da henüz olmadığını söyledi. Biz de bir proje hazırlayıp kendisine sunduk. Aslında konser projelerinin menajerler tarafından hazırlanır. Kendisinin Türkiye genelinde yaklaşık ayda 10 konser olmak üzere toplam 80’e yakın konser projesi hazırladım. Bunlar 2017 yılı içerisinde idi. Türkiye’de anadolu da birçok şehirde bu konserleri yaptık. Bu konserlerde işin başından beri hep ben vardım. … bey bu süreçte … yanımızda olmadı. … beyle sadece albüm sürecinde kağıt üzerinde bir imzası vardı. Konserlerin süreci telefon görüşmeleri ayarlanması, sanatçının gidişi gelişi, konaklaması, sahne öncesi ve sonrası, ses ışık sisteminin ayarlanması tümü benim tarafımdan yapıldı. Konserlerden biz %10 -%20 gibi pay alıyorduk. Kalanı da tümünü … beyin şahsi hesabına gönderiyordum. Bazılarını da elden kendisine … döndükten sonra teslim ediyordum dedi. Sadece … bey … bir kaç konsere geldi ve yurt dışı konserlere gitti, diğerlerine gitmedi. Ben yurt dışı konserlerinde hiç bulunmadım, ancak … beyin yurt dışı konserlerine eşi ve çocuğuyla birlikte gittiğini biliyorum, uçak biletleri bu şekilde alınıyordu. Ancak anadolu konserlerinin hiçbirinde bulunmadı. Ben … beyin biletlerini almıyordum, sadece … hanımınkileri alıyordum. … beye yatırılan paraların cüzi bir miktarı … adına yatırılıyordu, kalan büyük bir miktar ise … beyin kendi hesabına yatırılıyordu. Bunlar benim şahsi hesabımdan ve şirketin kendi resmi hesabından gönderiliyordu. … hanımın sesi kısıldığında benim 6-7 konserimin iptal edildiğini biliyorum.” şeklinde beyanda bulunduğu,
Davalı tanığı …’ın “Ben … ağabeyi olurum, 1-1,5 yıl öncesinde bizden para talebi oldu, mutsuzluğunu sorgulamaya başladık. Herkesten çok fazla çalıştığını, ancak herkesten az kazandığını bunun adil olmadığını söylemişti. … yaptığı araştırmalarla küçük yüzdelerle çalışılırken kendisinin büyük biryüzde alınmasını sorguladı. Mutsuzdu, hatta müziği bırakma noktasına geldi. Ben ….’in … beyden öncesindeki kazancını bilemiyorum dedi, ancak normalde %10-%15 menajerlik payı kesilirken benden %50 kesiyorlar diye … bana sızlandı.” şeklinde beyanda bulunduğu,
Davalı tanığı …’ün” Ben sahne teknisyeniyim. … hanımla … bey ayrılmadan önce 1 yıl kadar 2016-2017 sezonunda … hanımla çalıştım. 80 civarı konser yaptık. … bey bu konserlerin …’dakilerine ve yurt dışı konserlerine ailesi ile birlikte geliyordu. Bazı konserlerde de problemler oldu. … bey yanımızda olmuyordu, problemleri giderecek olan kişi yanımızda yoktu. Biz menajer olarak daha çok …’nu görüyorduk. Konserlerin organizasyonu ve planlaması İbrahim … tarafından yapılıyordu. Konser ücretleri …’un hesabına yatırılıyordu, ancak biz ücretlerimizi .. beyden alıyorduk. Bazı konserlerde problemler çıkıyordu. …’daki bir konserde polis gelmişti, polisin önüne ben çıktım. İlgilenen kimse yoktu. … gazeteci bir bayan kulise girmişti. Onun kovuluşuna şahit oldum. Onun haricinde … bu olaylardan mutsuzdu. Menajerlik payının %50 oluşu onu çok üzüyordu. Bu gruba da yani orkestraya da ve teknik ekibe de yansıyordu. Ben daha önce başka sanatçılarla da çalıştım. Bildiğim kadarıyla menajerlik payı %10 veya %15’tir dedi. Tanıktan soruldu, …’deki gazetecinin kovulmasında … bey vardı. Bayan yanlışlıkla kapıyı açtığında … bey ona ağır hareketle kovdu, bayan ağlayarak orayı terketti. Yurt dışında … ve …’in birlikte yapacağı konserin iptalini … ‘a gittiğinde iptali ancak orada öğrendi. …’in ise kendi sayfasında iptalin yapıldığı duyuruldu. Biz bir grup olduğumuzdan sürekli birbirimizle irtibattaydık dedi. … oraya erken gitmişti.” şeklinde beyanda bulunduğu,
23.05.2018 tarihli duruşmada dinlenilen, Davacı tanığı … ‘nun “2015 senesinin Şubat ayında … Bey ile … projesinin prodüksiyon amiri olarak görev aldım. 1 sene sonra … Bey internetten keşfettiği … Hanımın şarkılarını bize 2016 yılında dinletti. Çok beğendik, çalışmalar başlattık. … hanımın ilk albümünün yapımcılığını ve menajerliğini üstlendik. Bir sene boyunca … hanım yeni çıkan bir sanatçının gösteremeyeceği büyüklükte bir ivme gösterdi. Bunda … Bey’in maddi ve manevi katkısı gözardı edilemeyecek kadar büyüktür. 2017 Martında kendi kariyer planıma göre işten ayrıldım. Benden sonra da bu anlaşmazlık meydana geldi.
Davalı vekili söz aldı; …’nu tanıyor musunuz? … ve … konserlerine … Bey’in gelip gelmediği, nasıl bir menajer olduğu, menajerlik oranlarıyla ilgili bilgisi, prodüksiyon amirinin olup olmadığı, … ile hediye edilip edilmediği hususu ile ilgili bilginiz var mı,
Tanık; … … menşeli bir organizasyon firmasının çalışanıdır. Hem … hem … projesinde bizim ayak işlerimizi yapan bir arkadaştır. … Bey konserlere gidiyordu. Başka menajerlerin aksine çalışanları ile ilişkisi sadece iş temelli değildir, bir aile ortamı yaratarak aynı zamanda sanatçıya bir doğru yol gösterici kişiydi. Menajerlik oranı sanatçıdan sanatçıya değişir. Gizlilik maddesi uyarınca sözleşmede haklar saklı tutularak belirlenir. Kesin rakam yoktur. %50-80′ e varan sözleşmeler mümkündür. Prodüksiyon amiri ile ilgili; … Hanımın prodüksiyon amiri benim evveliyatımda yetiştirdiğim …’dir. …’inki de benim. … isimli şarkıyı … hanım …’e hediye ettiğini söyleyerek, hem kayıt hem klip masraflarını yaptırıp sonrasında vazgeçmiştir. Masrafları … Bey yapmıştır.
Davalı vekili söz aldı; kendisi …’in prodüksiyon amiri olduğunu söyledi, … ile ilgili çalışması var mı bilgisi nedir, davacının yanında çalışma sistemi sorulsun, … Bey’in … konserine katıldığını belirtti. Kendisi de yer aldı mı, yüzde 80’e varan sözleşmeler kimlerle yapılmış, … ile ilgili çalışmalara nasıl şahit olmuş sorulsun dedi.
Tanık; … Kurumsal bünyesinde uzun vadeli planla çalışmaya başladık, elimizdeki sanatçı … idi. Sonrasında … Hanım sanatçı kadromuza eklendiğinde bunun prodüksiyon ekibinin oluşturulması, sahne ve ışık şovlarının oluşturulması, orkestranın kurulması, büyük çaplı işlerde Baha’ya destek verme ve yurtdışı konserlerin tamamının prodüksiyon amirliğini yaptım. Ben sigortalı olmadım, bu da benim tercihimdir. … olarak çalışmayı tercih ettim. Ben …’in bazı konserlerinde bulundum, ayrıca prodüksiyon danışmanı olduğumda da kimin konserlerde bulunup bulunmadığını biliyordum. … ile çakışan konserlerde özellikle … konserlerine gidiyordu. Çünkü onun piyasaya yeni çıkması nedeniyle yapılacak işleri de daha çoktu. Sözleşmeler gizlilik çerçevesinde olduğundan ben %50-%80 oranlı herhangi bir sözleşme örneği söyleyemem. …’de 1.5 sene menajerlik departmanında çalıştım. Ancak bu hususta açıklama yapamam dedi. … Hanımın stüdyo çalışmasından başlayarak albümün yapım aşaması kliplerin çekim aşaması ve konserlerin planlanmasında danışman olarak görev aldım.” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 15.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle “…25/10/2015 tarihli Müzik Yapım Sözleşmesi ve yine aynı tarihli Menajerlik Sözleşmesi ve dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler incelenmek suretiyle yapılan incelemeler/değerlendirmeler neticesinde, l-a)Sözleşme hükümlerinin 6098 sayılı TBK md.20 ila 25 maddelerde düzenlenen Genel İşlem Koşulları açısından değerlendirilecek olduğunda; Genel İşlem Koşullarının (GİK) TBK md.20’de tanımlandığı, Y.ll. HD.nin 04.10.2016 T., 2016/7538 E. 2016/7764 sayılı kararında da belirtildiği üzere, “sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulları olarak kabul edilebilmesi için bu hükümlerin; sözleşme hükmü olması, önceden tek taraflı olarak hazırlanması, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanılmak amacıyla düzenlenmiş olması ve belirtilen nitelikteki sözleşme hükümlerinin kullanan tarafından sözleşme yapılırken karşı tarafa sunulması gerektiği, bu unsurları taşımayan hükümlerin genel işlem koşulu olarak değerlendirilmeyeceği ve GİK denetimine tabi olmayacağı (ne var ki GİK denetimi dışında kalan sözleşme hükümlerinin genel geçerlilik koşullarına tabi olacağı, Genel İşlem Koşullarının karşı tarafın bilgisine sunulmuş olmasımn GİK denetimi bakımından tek başına yetmeyeceği, sözleşmenin bazı hükümlerinin TBK md.25 kapsamında dürüstlük kuralına aykırılık oluşturacak şekilde bir taraf lehine aşırı menfaatler sağlayan hükümler olarak değerlendirilmeye elverişli olduğunun gözüktüğü, bu bağlamda, örneğin sözleşmede yer alan cezai şart hükmünün ve tazminatsız fesih hakkına ilişkin hükümlerin bu kapsamda değerlendirilebileceği, b) Diğer yandan heyetimiz sektör bilirkişilerine göre sözleşmelerin bazı hükümlerinin taşıdığı özellikler unsurlar nedeniyle kişinin ekonomik özgürlüğünü kısıtlayıcı, sektörel anlayışa uygun düşmeyen hükümler içerdiğinin düşünüldüğü, sektör bilirkişilerinin bu yaklaşımlarının TBK md.26 ve md.27 hükümleri açısından değerlendirilecek olduğunda bu tür hükümlerin kesin hükümsüz sayılacağı, bu kapsamda kelepçeleme sözleşmesi hükümlerinin varlığından söz edilebileceği, neticeten, heyetimiz sektör bilirkişilerinin yaklaşımları doğrultusunda bu tür hükümlerin kelepçeleme sözleşmesi hükmü olarak da değerlendirilebileceği ve geçersiz olarak kabul edilebileceği, c) Heyetimiz sektör bilirkişilerinin değerlendirmelerine göre, menajerlik sözleşmesi bağlamında, sözleşmenin, bir bütün olarak değerlendirilecek olduğunda, genel olarak, sanatçının ekonomik/sanat özgürlüğünü aşırı bir şekilde kısıtlayan bir sözleşme olduğu; örneğin, sözleşmenin süresinin 8 yıl olmasının (l6.madde), sözleşmenin 15. Maddesinin b) bendinde yer alan sadece menajere her zaman için tek taraflı fesih yetkisi tanıyan ve bu yetkisini kullanması durumunda hiçbir hukuki sorumluluğu olmayacağı şeklindeki düzenlemenin, menajerlik ücretini/oranını belirleyen 7a hükmünün (sektör bilirkişilerince, özellikle, menajerin, elde edilecek tüm net kazancın tüm masraflar düştükten sonra yüzde ellisini almasını öngören bu düzenlemenin sektörel oranlara aykırı olduğu düşünülmektedir) bu bağlamda örnek olarak gösterilebileceği, ii.albüm/müzik yapım sözleşmesi bakımından da sözleşmenin bir bütün olarak değerlendirilecek olduğunda, genel olarak, sanatçının ekonomik/sanat özgürlüğünü aşırı bir şekilde kısıtlayan bir sözleşme olduğu; bu doğrultuda örneğin, sözleşmenin süresinin 8 yıl olmasının (3.madde), sözleşmenin 3.2 hükmünde öngörülen sanatçının edimlerini tamamlayana kadar sözleşmenin yürürlükte kalmasının ve 9.1. hükmünde sözleşmenin tek taraflı olarak keyfi olarak da davacı tarafından sona erdirilme hakkı bulunurken sanatçıya bu hakkı tanımamış olan sözleşme hükümlerinin örnek olarak gösterilebileceği, iii.Davacı tarafından gösterilen emeklerin ve davalının sektördeki konumuna olumlu etkisinin taraflar arasındaki sözleşmelerin menajer/yapımcı lehine aşırı menfaatler sağlayan hükümler taşıyor olma olgusunu, dolayısıyla hemen yukarıda sözleşme hükümlerine ilişkin olarak yapılan değerlendirme ve varılan kanaatleri, değiştirmediği, 2) Haksız fesih iddiasına dayalı olarak, sözleşme hükümleri gereği sektör uygulamaları dikkate alındığında davacının gerek yapımcı gerek menajer olarak sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, bu kapsamda taraflar arasındaki ihtarlaşma süreci de gözetilerek haksız feshin olup olmadığı bakımından bir değerlendirme yapılacak olursa; heyetimiz sektör bilirkişilerine göre sözleşme koşullarının davalı nezdinde katlanılmaz/tahammül edilmez bir durum oluşturduğu, bu itibarla nihai takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere, yapılan feshin haklı olduğu kanaatinin oluştuğu, yine sektörel anlayışa göre hastalığın sözleşme ihlali olarak değerlendirilemeyeceği, ödemelerin gününde ve eksiksiz yapılmasının gerektiği bu konuda sanatçının bazı ödemeler veya tüm ödemeler konusunda tekrar veya ek bilgi istemesinin veya yapılan tüm harcamaların dökümünü istemesinin menajerin yerine getirmesi gerekli bir yükümlülük olarak değerlendirilebileceği, 3) Sözleşmede belirlenen yapımcı ve menajer oranlarının sektör uygulamalarıyla uyumlu olup olmadığı, yapım sözleşmesindeki dijital satışlar ve belli bir albüm sayısına kadar satışlardan ödeme öngörülmemesinin yerinde olup olmadığı bakımından bir değerlendirme yapılacak olursa; Sözleşmenin 6.2.1 hükmünün (Sanatçının çıkaracağı single ve albümleri için 0-100.000 adet arasındaki fiziksel single ve albüm satışlarında sanatçıya herhangi bir ödeme yapılmaz. 100.000 adetin üzerindeki satışlarda ise …, albüme ilişkin prodüksiyon, kayıt, mix, mastering, üretim, matbuat, baskı, promosyon, dağıtım, tanıtım, reklam…vb harcamalar dahil, yaptığı tüm harcamaları öncelikle albümün CD satışından elde ettiği gelirlerden düşecek; elinde kalan net gelirin % 10’unu Sanatçıya brüt olarak ödeyecektir.), 6.2.2 hükmünün (…, işbu Sözleşme süresince, herhangi bir sayı ve içerik sınırlamasına tabi olmaksızın dilediği zaman, Sanatçının seslendireceği müzik eser(ler)ini içeren single (tekli) albüm meydana getirme ve satışa sunma hakkına sahiptir. Single albüm satışlarında madde 6.2.1’deki satış rakamları aynen, Sanatçıya ödenecek oranlar esas alınarak hesaplanacak tutar, Sanatçıya brüt olarak ödenecektir.) ve yine Sözleşmenin 6.3. (Her albümde yer alacak eserlerin senkronizasyon hakları …’a ait olup, talep edilen eserin yer aldığı albüme ait ses taşıyıcısının satışı 100.000 adet ve üzerinde gerçekleştirdiği takdirde, …, KDV hariç, senkronizasyon gelirlerine ilişkin fatura bedelinin % 10 (yüzde 10) unu Sanatçıya brüt olarak ödeyecektir.) gibi hükümlerinin davacı lehine aşırı menfaatler sağlayan, adil olmayan hükümler olarak değerlendirildiği dolayısıyla heyetimiz sektör bilirkişilerine göre yapım sözleşmesindeki dijital satışlar ve belli bir albüm sayısına kadar satışlardan ödeme öngörülmemesinin sektörel kabullere uygun düşmediği, yine menajerlik sözleşmesinin 7 a) hükmündeki (“….gelir getirecek her türlü faaliyet sonucu elde edeceği net kazancın (bütün ilintili masraflar düştükten sonra) % 50’si hizmet bedeli olarak Menajere ait olacaktır.”) % 50’lik oranın sektörel kabullere uygun düşmediği, neticeten, sözleşmelerde belirlenen yapımcı ve menajer oranlarının sektör uygulamalarıyla uyumlu olmadığı; sektörel kabullere aykırı olduğu, 4) Davacının feshinin haksız olduğunun kabulü halinde dosya kapsamı ve sunulan deliller kapsamında komisyon alacağı ve yoksun kalınan kâra ilişkin talebinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise talep edebileceği tazminat miktarının ne olduğu, bakımından bir değerlendirme yapılacak olduğunda, heyetimiz sektör bilirkişilerin yaklaşımları doğrultusunda feshin haklı olduğu düşünülmekle beraber sayın Mahkemece bu görüş kabul edilmeyip haksız olduğunun kabulü halinde davacının komisyon alacağının ve yoksun kaldığı kazancın dosyadaki veriler ışığında tam olarak hesaplanamadığı, 5) Davacının aynı nitelikte sözleşme yapabilme ihtimalinin sektör uygulamaları değerlendirilerek ne kadarlık sürede mümkün olduğu, bakımından bir değerlendirme yapılacak olursa, heyetimiz sektör bilirkişilerine göre, yapımcı ve menajerler lehine aşırı menfaat sağlayan hükümler içeren sözleşmelere sektörde rastlanıldığı, sözleşmenin güçlü tarafı konumunda bulunan yapımcı ve menajerin özellikle sektörde yeni, sektöre yeni giren sanatçılarla bu tür sözleşmeler yapma eğiliminde olduğu, ancak yapımcının/menajerin her sözleşme yaptığı kişinin davalı gibi kısa sayılabilecek bir sürede hatın sayılır bir konuma gelmesinin sözkonusu olmadığı, 6) Davacı tarafça davalıya sözleşmeler kapsamında yapılan ödemelerin sözleşmede belirlenen komisyon oranlarına uygun olup olmadığı, menajerlik ve yapım sözleşmesi kapsamında davacı tarafın 3. kişilerden tahsil edilen ancak ödemesi yapılmayan ödemenin bulunup bulunmadığı, eksik ödemeye yönelik iddialar yönünden herhangi bir eksik ödemenin bulunup bulunmadığı hususunda, Sayın mahkemenizin 06.05.2019 tarihli bilirkişi seçim ve inceleme ara kararında Taraflara ticari defterlerini sunmaları yahut yerinde inceleme taleplerini bildirmeleri yada sözleşme kapsamında yapılan ödemelere ilişkin kayıtları sunmaları hususunda süre verilmiştir. Ancak dosya kapsamında yerinde inceleme talebinde bulunulmadığı ve adres bildirilmediği, taraflar arasında yapılan ödemelere ilişkin fatura, dekont, makbuz vs. sunulmadığından dosyadaki bilgi ve belgeler eşliğinde heyetimiz mali yönden bir sonuca varılmadığı…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, asıl davada 25/10/2015 tarihli menejerlik sözleşmesinin feshi nedeni ile maddi ve manevi tazminat ve davalı sanatçının kazanç ve gelirleri üzerinden %50’lik kısmın davacı yapım şirketine ödenmesi, birleşen davada iseaynı tarihli albüm sözleşmesinin davalı sanatçı tarafından feshi nedeni ile davacının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Asıl Dava Bakımından Yapılan İnceleme ve Değerlendirmede;
Taraflar arasında 25.10.2015 tarihli menajerlik sözleşmesinin kurulduğu anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin Fesih başlıklı 15. Maddesine göre,
A) Sözleşmenin sona ermesinden en geç 1 (Bir ay) öncesine kadar taraflar birisinin yazılı olarak fesih ihbarında bulunmaması ve yeni sözleşme yapılmaması halinde sözleşme her seferinde 1 er yıllık (birer yıllık) sürelerle, aynı şartlarla yenilenmiş sayılır.
B) Menajer, iki (2) hafta önceden feshi ihbarda bulunmak şartı ile işbu sözleşmeyi gerekli açıklamayı sanatçı tarafına bildirerek, tek taraflı olarak fesih yetkisine her zaman haizdir. Böyle bir durumda sanatçı, menajere karşı herhangi bir itiraz hakkı bulunmadığını ve ne nam altında olursa olsun hiçbir şekilde maddi ve/veya manevi tazminat talebinde bulunmayacağını baştan kabul, beyan ve taahhüt eder. ” demektedir.
Sözleşmenin Menajere Yapılacak Ödemeler başlıklı 7. Maddesine göre,
A) Sanatçının her türlü mp3, cd, vcd, dvd, video, kaset, klip, kısa ve uzun metrajlı sinema- film ve dizileri, radyo, televizyon programları, sunuculuk, mankenlik, fotomodellik, reklam, spot filmleri, dizi oyunculuğu, radyo ve tv program yapımcılığı ve sair her türlü sanatsal faaliyetleri, tiyatro, bar, kulüp, açık alan ve/veya kapalı alan konser ve benzeri her nev’i sahne gösterileri hizmetlerinin, işbu Sözleşmede belirtilen/belirtilmeyen gelir getirecek her türlü faaliyet sonucu elde edeceği net kazancın (bütün ilintili masraflar düştükten sonra) % 50’si hizmet bedeli olarak Menajere ait olacaktır. Herhangi bir faaliyet sonucu üçüncü kişiler tarafından ödenecek bedelin tamamı Menajerin hesabına yatırılacak olup, menajer kendi payını mahsup ettikten sonra kalan bedeli, gerekli telif vergi düzenlemesi dahilinde stopajını keserek, tahsilat tarihinden itibaren 15 gün içerisinde sanatçıya ödeyecektir. Şu kadar ki, menajer sözleşme süresi içinde uygun gördüğü bir tarihten itibaren sanatçı payı azaltılmamak kaydıyla bu madde ile hüküm altına alınan oranları süreli veya süresiz olacak şekilde sanatçı lehine değiştirme hak ve yetkisine sahiptir. ”
Sözleşmenin Süre başlıklı 16. Maddesine göre, “İşbu Sözleşme 8 (sekiz) yıllık süre için akdedilmiştir.” denilmektedir.
Dava konusu sözleşmenin incelenmesinde, sözleşmenin niteliği itibari ile bir vekalet sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. TBK madde 512 “Vekalet veren ve vekil her zaman sözleşmeyi tek taraflı olarak sona erdirebilir” hükmü amirdir. Maddenin taraflara tanıdığı her zaman fesih hakkı, vekaletin yapısal bir unsuru olan güven ilişkisinin bir sonucudur ve bunun sonucu olarak haklı bir sebep göstermeksizin vekalet sözleşmesinin taraflarınca kullanılabilen “her zamanlı fesih hakkı” vekalet sözleşmesinin emredici nitelikte bir yapısal unsurunu oluşturur. ( M.Alper Gümüş, Borçlar Hukuku Özel Hükümler, C 2, İstanbul 2014, sf.129) Somut olay bakımından yapılan değerlendirmede, taraflar arasında akdedilen menejerlik sözleşmesinin 15. Maddesinin b bendinde yer alan sadece menejere tek taraflı fesih yetkisi tanıyan ve bu yetkisini kullanması durumunda hiçbir hukuki sorumluluğu olmayacağı şeklinde düzenlemenin TBK 512. Maddesi bakımından, fesih haklarını doğrudan veya dolaylı olarak ortadan kaldırıcı veya sınırlayıcı nitelikte bir düzenleme olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce itirazların değerlendirilmesi bakımından alınan, ilk rapor ve dosyaya sunulan hukuki mütaalalarla da uyumlu olduğu anlaşıldığı gerekçesi ile hükme esas alınan 15/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda sekötrel bakımdan yapılan tespit ve değerlendirmelerde de; mezkur sözleşmenin 8 yıl olması, yalnızca menejere tek taraflı fesih imkanı tanımış olması, menejerlik ücret oranlarının sektörel teamüllere uygun olmadığı gerekçeleri ile, davalı sanatçının ekonomik/ sanat özgürlüğünü aşırı derecede kısıtlayan bir sözleşme olduğu sonucuna vardıkları görülmüştür.
Sözleşme Hükümlerinin, Kelepçeleme Sözleşmeleri, TBK md. 20 uyarınca Genel İşlem Koşulları ve Ekonomik Özgürlük Bakımından Değerlendirilmesi
TBK m. 20 uyannca, “bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıda benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Bu koşulların, sözleşme metninde veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve şekli, nitelendirmede önem taşımaz. ” Önceden hazırlanan sözleşmelerin tümünde değil de bazılarında ortak hükümler bulunması halinde, bu ortak hükümler genel işlem koşulları oluşturabilir. Genel işlem koşulu, sözleşme imzalanmadan önce karşı tarafça yeterince incelenip değerlendirilmemiş ve ileride doğuracağı tüm sonuçlar gözönüne alınmadan imzalanmışsa, yazılmamış sayılacaktır. Şayet böyle olmayıp, karşı tarafça yeterince incelenip tüm sonuçları değerlendirildikten sonra imzalanmışsa, geçerli olup olmayacağı TBK m. 21/f.2’deki bir başka ölçüte bağlı olacaktır. Burada söz konusu genel işlem koşulunun karşı tarafça önceden yeterince incelenip değerlendirildiğini genel işlem koşulunu hazırlayan ve bundan yararlanacak olan taraf ispat edecektir. Görüldüğü gibi burada, kendisine sözleşme önerilen tarafın bunu kabul ederken kural olarak sağlıklı bir irade ile kabul beyanında bulunduğuna dair genel karinenin tersi söz konusudur. Daha güçlü tarafça önceden hazırlanmış ve çeşitli hükümler içeren bir sözleşme metnini imzalayan tarafın, kendi aleyhine olan hükümleri de kabul etme iradesine sahip olmadığı karinesi getirilmektedir. Ne var ki, genel işlem koşulunu düzenleyen taraf, TBK m. 21/f.l’de belirtilen hususları ispat edebilirse, hükümsüzlüğü önleyebilecektir. Bunun için, ya sözleşmeyi hazırlarken karşı tarafla görüşerek ve tartışarak bu hükümleri hazırladığını yada sözleşmeyi hazırlarken görüşmemiş olsalar bile, karşı tarafın bu hükümleri gayet iyi inceleyip tüm olası sonuçlarını değerlendirerek sözleşmeyi imzaladığını ispatlamalıdır (Oğuzman, Kemal/Öz, Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt I, İstanbul 2019, s.l69vd.).
Yine belirtilmelidir ki, Genel işlem koşulları TBK m. 21 hükümlerine göre yazılmamış sayılmasa bile, içerdikleri ağır hükümler sebebiyle geçersiz sayılabilirler. “İçerik denetimi’’ kenar başlıklı TBK m. 25 hükmü şöyle düzenlemiştir: “Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz.” Görüldüğü gibi, bu hükme göre genel işlem koşulunun hükümsüz sayılması için sadece karşı tarafın “menfaatine aykırı ” olması yeterli değildir. Bunların “dürüstlük kuralına ters düşecek ölçüde karşı tarafın menfaatine aykırı ” olması gerekir. Aslında MK m. 2 uyarınca zaten herkesin her türlü hakkını kullanırken ve borcunu ifa ederken dürüstlük kuralına uyma yükümü vardır. Fakat burada dürüstlük kuralına aykırı olmama, bir hakkın kullanılması veya borcun ifasında değil, sözleşmenin hükümlerinin konulmasında aranacaktır. Bazı hükümler sözleşmeyi düzenleyenin lehine ve karşı tarafın aleyhine olsa bile, dürüstlük kuralına ters düşecek kadar aleyhine değilse, geçersiz olmayacaktır. Örneğin, tarafların görüşerek hazırladıkları (böylece yazılmamış sayılmayacak) genel işlem şartları arasında, düzenleyenin derhal fesih hakkına karşılık diğer tarafın fesih hakkı önele bağlanmışsa, burada dürüstlük kuralına aykırı ve böylece geçersiz bir hükümden söz edilemez. Fakat düzenleyene keyfi bir fesih hakkı tanınırken karsı tarafın feshine ağır bir tazminat sonucu bağlanmışsa, bu ağır tazminat hükmü dürüstlük kuralına aykırı derecede karşı taraf aleyhine olduğu için TBK m. 25 uyarınca geçersiz sayılabilecektir. Nihayet belirtelim ki, genel işlem koşulundaki aşırılık ahlaka veya kişilik hakkına aykırılık oluşturuyorsa, esasen TBK m. 27 uyarınca geçersiz olacak bu hükmün genel işlem koşullarına ilişkin hükümlerle denetimine yer kalmaz. (Bkz.Oğuzman/Öz, Cilt I, İstanbul 2019, s.173,174.)
Kişinin ekonomik özgürlüğünün hukuka aykırı olarak sınırlandırılması 6098 sayılı TBK’nun 27. Maddesinde belirtildiği şekilde, “TBK’nın emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına aykırı olarak düzenlenen sözleşmelerin kesin olarak hükümsüz olduğu” şeklindedir. Ayrıca 4721 sayılı TMK 23. Maddesi ” Kimsenin özgürlüklerinden vazgeçemeyeceği veya özgürlüklerini hukuka ya da ahlaka aykırı olarak sınırlandırılamayacağını” ifade etmektedir. Doktrinde ve Yargıtay’ın emsal birçok kararında kelepçeleme sözleşmelerinin kişinin ekonomik özgürlüğünü kısıtlayan sözleşmeler olduğu görüşü benimsenmiştir. Taraflardan birinin ekonomik olarak diğer tarafa bağımlı hale gelip gelmediğinin tespitinde sözleşmenin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda sözleşmenin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda, davalı sanatçının ekonomik olarak tümüyle davacı yapımcıya bağlı ve bağımlı hale geldiği, bilirkişi raporları ve uzman mütaalaları ile tespit edildiği üzere, davalı sanatçının ekonomik özgürlüğünün ortadan kaldırıldığı, bu bakımdan işbu sözleşmenin “Kelepçeleme Sözleşmesi” niteliğinde olduğu, çalışmalar üzerinde davalı sanatçının söz hakkının bulunmadığı, sahne, konser ücretlerinin, yer ve zamanın davacı menejer tarafından tespit ve tahsil edilecek olduğu, menejerlik payının sektöreler uygulamalara aykırılık teşkil edecek şekilde %50 olarak belirlendiği, bu payın sözleşme süresi olan 8 yıl boyunca hiç değişmeyecek olması bir bütün olarak ele alındığında, davaya konu menejerlik sözleşmesinin FSEK Mevzuatı, TBK 20,21,2526,27 Maddeleri, TMK 23. Maddesi ve dosya kapsamında alınan raporlar ve sunulu hukuki mütaalalar, benzer nitelikteki emsal davalar bir arada değerlendirildiğinde sözleşme hürriyeti, taraf dengesi, dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği ve kelepçeleme sözleşmesi niteliği taşıdığı kanaatine varıldığından asıl davanın reddi cihetine gidilmiştir.
Birleşen Mahkememizin 2017/592 Esas, 2017/197 Karar sayılı Dosyaysı Yönünden Yapılan İnceleme ve Değerlendirmede;
Taraflar arasında 25.10.2015 tarihli Albüm/Yapım sözleşmesinin kurulduğu anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin Konusu başlıklı 2. Maddeye göre, “Münhasıran …’a bağlı kalarak; beheri en az 3 dakika olan single(tekli) formadaki şarkıların ve yine beheri en az 46 dakika ve en az 10 adet eseri ihtiva eden albüm formatındaki müzik yapıtlarının kaydedilmek üzere Sanatçı tarafından seslendirilmesinin taahhüdü, Sanatçının bugüne dek seslendirdiği ve işbu sözleşme tahtında seslendireceği eserlerin icracı/yorumcu (Artistic Performance) komşu haklarının, … ’a yer, süre, sayı ve içerik sınırı olmaksızın devri ve tüm bunlara ilişkin faaliyetler ile tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi işbu sözleşmenin konusunu teşkil eder.”
Süre başlıklı 3. Maddeye göre, “3.7. Sanatçı, işbu sözleşmenin yürürlüğe gireceği tarihten itibaren 8 yıl içinde adeti daha sonra belirlenmek üzere muhtelif single (tekil) eserler ve 4 adet albümü … adına kaydedeceğini ve seslendireceğini baştan kabul, beyan ve taahhüt eder. Ayrıca, Sanatçı, … tarafından talep edilmesi/karar verilmesi halinde canlı albüm ve … albümleri de seslendireceğini baştan kabul, beyan ve taahhüt eder. Söz konusu albümlerin her biri en az 46 dakikalık olacak ve asgari 10 adet yeni kaydedilmiş eseri içerecektir.”
“3.2. Sanatçı, kendisine yapılan uyarıya ve verilen süreye rağmen edimlerini tamamlamadığa takdirde işbu sözleşme herhangi bir sürenin dolması ile sona ermez. Böyle bir durumda …, Sanatçının cezai şartı ödemesinin yanı sıra Sözleşmenin aynen ifası ile tüm edimlerin yerine getirilmesini talep edebilir.”
Sözleşmenin Fesih ve Cezai Şart başlıklı 9. Maddeye göre,
“9.1…. dilediği takdirde, herhangi bir süreye ve-veya sebebe bağlı kalmaksızın ve herhangi bir tazminat ödemeksizin işbu sözleşmeyi derhal hüküm doğurmak üzere tek taraflı feshedebilir.
“9.2.Sanatçı, işbu sözleşmenin tüm hükümlerine riayet etme zorunda olduğunu ve bu sözleşme Maddelerinde mevcut tüm şartlara tam olarak uymayı şimdiden kabul, beyan ve taahhüt eder. Sözleşmenin herhangi bir hükmünü ihlal ve/veya sözleşmeyi haksız şekilde fesih eden Sanatçı, … ’un bu yüzden uğrayacağı her türlü müsbet ve/veya menfi zararı tazmin edeceğini ve ayrıca hiçbir ihtara gerek kalmaksızın … ‘a nakden ve defaten, her bir ihlal için ayrı ayrı olmak üzere USD 500.000 (Beşyüzbindolar) cezai şartı ve ayrıca işbu sözleşme süresi içinde kendi nam ve hesabına veya üçüncü gerçek ve tüzel kişi veya kuruluşlara eser seslendirdiği takdirde, üretilecek her adet-compact disc başına USD 1,40 (Bir nokta kırk dolar) ödeyeceğini beyan kabul ve taahhüt eder. Sanatçı, herhangi bir tesir ve baskı altında kalmaksızın işbu cezai şart maddesindeki miktarı ve yazılı hususları anladığını, hür ve serbest iradesi ile bu maddedeki yazılı hususları ve tüm sözleşme hükümlerinin yanı sıra aynen kabul ettiğini, işbu sözleşme kapsamındaki yapımlar için … ’un yaptığı harcamaların, yatırımların büyüklüğünün bilincinde olduğunu ayrıca … ’un işbu cezai şartın tahsilinin yanı sıra akdin ifasını da talep edeceğini bildiğini, kesin gayrikabili rücu olarak kabul ettiğini, kabul, beyan ve taahhüt eder.
“9.3.Sözleşmenin sona ermesi veya herhangi bir sebeple feshedilmesi/münfesih olması halinde dahi … ’un Sözleşme kapsamında, Sözleşmeye konu icralara/albümlere ilişkin Sanatçıdan eser sahibi ve/veya icracı sanatçı olarak devraldığı/devralacağı haklar açısından Sözleşme hükümleri süresiz olarak yürürlükte kalmaya devam eder. ” şeklinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Somut olaya dönüldüğünde; birleşen dosyada ki uyuşmazlığın, 25.10.2015 tarihli Albüm/Yapım sözleşmesinin, davalı tarafından feshinin haklı olup olmadığı, tarafların söz konusu sözleşmede yazılı borç ve yükümlülükleri ifa edip etmedikleri, sözleşmede belirtilen cezai şart hükümlerinin geçerli olup olmadığı, davacının davalıdan maddi ve manevi tazminat ile davalı sanatçının gelirlerinden %50’lik kısmın davacıya ödenmesi taleplerinin haklı olup olmadığı noktasında toplandığı görülmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporun da tespit edildiği üzere, sektörel açıdan yapılan değerlendirme neticesinde, sözleşme bir bütün olarak incelendiğinde, sözleşmenin süresinin 8 yıl olması (3 .madde), sözleşmenin 3.2 hükmünde öngörülen sanatçının edimlerini tamamlayana kadar sözleşmenin yürürlükte kalması ve 9.1. hükmünde sözleşmenin tek taraflı olarak keyfi olarak da davacı tarafından sona erdirilme hakkı bulunurken, davalı sanatçıya bu hakkın tanınmamış olmasının genel olarak sanatçının ekonomik/sanat özgürlüğünü aşın bir şekilde kısıtlar nitelikte bir sözleşme olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Asıl dava yönünden TBK, FSEK VE TMK hükümleri kapsamında, doktrin ve Yargıtay uygulamaları nazara alınarak genel işlem koşulları ve kelepçeleme sözleşmesine ilişkin husular ayrıntılı olarak açıklanıldığından burada ayrıca bir açıklamaya gidilmemiştir. Davacı vekili ,her ne kadar davacı şirketin davalı sanatçının popülerleşmesinde, tanıtımında ve organizasyonlarda ciddi emek sarfettiğini, sanatçının bugünkü tanınırlığında davacı şirketin çok büyük payının olduğu şeklinde beyan ve itirazlarda bulunmuş ise de bu durumun bilirkişi raporlarında tespit edildiği üzere, davalının sektördeki konumuna olumlu etkisinin taraflar arasındaki sözleşmelerin menajer/yapımcı lehine aşın menfaatler sağlayan hükümler taşıyor olması, davaya konu sözleşmenin sanatçının ekonomik özgürlüğünü sanatsal özgürlüğünü aşın bir şekilde kısıtladığı olgusunu değiştirmeyeceği yönündeki tespit ve değerlendirmeler karşısında mahkememizce de bu savunma yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak, 25/10/2015 Tarihli albüm sözleşmesi kapsamında, sözleşme bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalı sanatçının biyografisi, fotoğrafları, web sitesi vb. kişilik hakları kapsamındaki haklarının davacı yapımcının yetkisinde bulunması, albüm masraflarının yarısının davalı sanatçıya yükletilmesi, telif gelirleri, albüm satış gelirleri, menejerlik ücreti ve oranlarını belirleyen sözleşme hükümlerinin sektörel uygulamalara aykırı olduğu, davacı yapımcının sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkı bulunduğu, genel işlem koşulları bakımından davacı yapımcı lehine tek taraflı cezai şart hükümleri bir arada değerlendirildiğinde davaya konu albüm sözleşmesinin FSEK Mevzuatı, TBK 20,21,2526,27 Maddeleri, TMK 23. Maddesi ve dosya kapsamında alınan raporlar ve sunulu hukuki mütaalalar, benzer nitelikteki emsal davalar bir arada değerlendirildiğinde sözleşme hürriyeti, taraf dengesi, dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği ve kelepçeleme sözleşmesi niteliği taşıdığı kanaatine varıldığından birleşen davanın da reddi cihetine gidilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, sunulan deliler, tanık beyanları, asıl dosya ve birleşen dosya davacısı vekilinin itirazları sonucu alınan, denetime elverişli hükme esas alınan 15/06/2020 tarihli bilirkişi raporu ve diğer raporlar, uzman görüşleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dava konusu sözleşme maddeleri incelendiğinde, davalının gerek kişilik ve manevi haklarını gerekse ekonomik özgürlüğünü ve geleceğini aşırı ölçüde sınırlayıcı nitelikte olduğu, davalının sözleşme edimlerini yerine getirmesinden ziyade davacıya bağımlı hale gelecek şekilde bir faaliyet şekli öngördüğü hususları birlikte değerlendirildiğinde, asıl dava ve birleşen dava konusu sözleşmelerin kelepçe sözleşme niteliğinde olduğu, davalı tarafından yapılan feshin haklı nedenlerle yapıldığı kanaatine varılarak asıl davanın ve birleşen Mahkememizin 2017/592 Esas, 2017/197 Karar sayılı davasının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Asıl davanın ve Birleşen Mahkememizin 2017/592 Esas, 2017/197 Karar sayılı davasının REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden;
a-Alınması gereken 59,30 TL karar harcının, peşin yatırılan 3.415,50 TL’den mahsubu ile bakiye kalan 3,356,20 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan maddi tazminat talebi yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan manevi tazminat talebi yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
3-Birleşen dava yönünden;
a-Alınması gereken 59,30 TL karar harcının, peşin yatırılan 3.415,50 TL’den mahsubu ile bakiye kalan 3,356,20 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
c-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan maddi tazminat talebi yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan manevi tazminat talebi yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2021

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.