Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/588 E. 2019/256 K. 13.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/588
KARAR NO : 2019/256

DAVA : FSEK-İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/09/2017
KARAR TARİHİ : 13/06/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK-İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin meslek birliği olduğunu, taraflar arasında 25/09/2013 tarihli Yayın İzin Sözleşmesi imzalanarak tarafların karşılıklı edemlerinin hüküm altına alındığını, sözleşmenin Mali Şartlar başlıklı 3.maddesi gereği davalının mali hak bedeli ödemeyi, faturalara KDV eklenebileceğini, damga vergisi de dahil olmak üzere açıkça hükme bağlanmış olduğunu ve ayrıca aynı maddenin 6.bendinde ödemelerin gecikmesi halinde gecikme faizi ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, taraflar arasında yapılan 25/09/2013 tarihli sözleşmenin 4.maddesinde sözleşmenin süresi ve feshinin açık bir şekilde düzenlenmiş olduğundan buna göre taraflardan birinin sözleşmenin sona erme tarihinden en az 1 ay öncesinde sözleşmeyi sona erdirmek istediğini yazılı olarak bildirmediği takdirde sözleşmenin aynı şartlarda yıldan yıla yenilenerek devam edeceğini, davalının açıkça kötü niyetli olduğunu, müvekkiline hangi oranda borcu olduğunu bildiği halde ödeme yapmadığı ve bakiye borcunu da ödememiş olduğunu, alacak tahsiline yönelik davalı şirkete karşı … 19.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını belirterek, davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, bahsi geçen 25/09/2013 tarihli sözleşmenin taraflar arasında 01/01/2012-31/12/2013 tarihleri arasını kapsayacak şekilde 2 yıl için imzalandığını ve 31/12/2013 tarihinde sona erdiğini, sözleşme bedelinin müvekkili şirket tarafından ödenmiş olduğunu ve davacıya herhangi bir borcu olmadığını, davacı yanın sözleşmenin uzadığını iddia etmesine rağmen sözleşme taraflarının hiçbirisinin sözleşmeyi uzattığına dair bir beyanda bulunmadığını, sözleşmenin 3.8.3 maddesinde “uzama halinde ilgili yılın bedeli 3.3 maddeye göre belirlenerek Lisans Alan’a bildirilmesini takip eden 15.gün kredi kartından tahsil edilecektir.” hükmünün yer aldığını, davacı tarafın uzama yılına ilişkin bildirimden 15 gün sonra kredi kartından tahsilat yapabileceğini, hangi meslek birliğinin ne kadar alacağı hususunda bir oran belirlenmediği gibi alacak miktarının da belirsiz olduğu için müvekkili şirketin kötü niyetinden bahsetmenin mümkün olmadığını, bu durumda icra takibinin ve davanın dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, bu durum hakkın kötüye kullanılması niteliği taşıdığından davanın reddine ve kötü niyetli takip nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan 07/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; “icra takibine konu olan bedelindavacı tarafça davalı tarafa 2015 ve 2016 yıllarında düzenlenmiş faturaların toplamı olduğu, bu faturaların davacı taraf defter ve kayıtlarında yer aldığı, icra takibine konu olan faturaların davalı taraf defter ve kayıtlarında bulunmadığı, düzenlenen faturaların lisans sözleşmesine uygunluğunun sözleşme ekinin dava dosyasında yer almamasından dolayı tespit edilemediği, icra takibinde hesap edilen faizin ilgili fatura tarihleri üzerinden aylık %2 faiz oranı ile hesap edildiği, davacının icra takibini lisans sözleşmesi, cari hesap ve faturalara dayandırdığı ancak faturaların davalıya teslim edildiğine dair dava dosyası içinde bir belgenin bulunmadığı” hususlarında görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili bilirkişi raporuna itirazında, bilirkişi raporunda aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, bahsi geçen 25/09/2013 tarihli yayın izin sözleşmesinin … dava dışı … ve müvekkili şirket arasında 01/01/2012-31/12/2013 tarihleri arasını kapsayacak şekilde 2 yıl için imzalandığını, sözleşmenin 31/12/2013 tarihinde sona erdiğini, sözleşmenin uzadığı iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, sözleşme taraflarının hiçbirisinin sözleşmeyi uzattığına dair bir irade beyanında bulunmadığını, müvekkili şirketin de alacaklı oldğunu iddia eden davacıdan herhangi bir hizmet ya da edim almadığını, herhangi bir ürününü de kullanmadığını, sözleşmenin uzayacak olması halinde alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafın uzama yılına ilişkin bildirim yaptıktan 15 gün sonra kendisinde bilgileri bulunan kredi kartından tahsilat yapabileceğini, bu durumun sözleşmede hüküm altına alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itirazında, icra takibine konu sözleşmenin dava dilekçesi ekine konulduğunu ancak sehven sözleşmeye bağlı olan sözleşme ekinin eklenmediğini, her ne kadar müvekkilinin alacağının fatura ve ticari defterlerinde sabit olsa da faturalar ile karşılaştırılması açısından sözlşeme ekinde yer alan evrakı dilekçe ekinde sunduklarını ve bilirkişiden ek rapor alınması talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce düzenlenen 29/01/2019 tarihli oturum 1 nolu ara karar uyarınca sözleşme ve ekleri dikkate alınmak suretiyle takip tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faize yönelik talebin sözleşme hükümlerine uygun olup olmadığı hususlarının değerlendirilmesi açısından ek rapor alınmasına karar verildiği, dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği ve ek raporun dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 13/03/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda; “davacı taraf ve davalı taraf arasında 25/09/2013 tarihinde imza edilen sözleşme hükümlerine göre hesap ettiğimiz ana paranın 2.662,20 TL olduğu, borçlu tarafın temerrüde düşüp düşmediğine göre icra takibinde hesap edilebilecek faizin 0,00 TL veya 492,54 TL veya 518,80 TL olabileceği” hususlarında görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
İş bu dava taraflar arasında akdedilen Yayın İzin Sözleşmesine dayalı yapılan takibe vaki itirazın İİK.’nın 67. Maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 mad.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibin de haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükümlerine amirdir.
… 19. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına ilişkin takip talebinde, alacaklı … tarafından, borçlu … Tic. Ltd. Şti. aleyhine toplam 3.250,99 TL tutarında icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 25/09/2013 tarihli Lisans Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye istinaden davacı tarafça düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine … 19. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibinin başlatıldığı, davalıya çıkartılan ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edildiği ve yine davacı tarafından itiraz üzerine süresi içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde ayrıntısı bilirkişi raporunda gösterildiği şekilde taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre davacının takip tarihi itibarı ile 2.662,20 TL (asıl alacak/anapara) davalıdan alacaklı olduğu ve borçlunun taraflar arasındaki sözleşmenin 3.3 maddesi dikkate alındığında temerrüde düşmediği anlaşılmakla, davacının davasının kısmen kabulü ile; … 19. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 2.662,20 asıl alacağın -takip tarihinden itibaren- takip talebinde belirtilen faiz oranları üzerinden işleyecek faiziyle birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca takip miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair miktar yönünden kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile; … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 2.662,20 TL asıl alacağın -takip tarihinden itibaren- takip talebinde belirtilen faiz oranları üzerinden işleyecek faiziyle birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca takip miktarı olan 2.662,20 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 181,85 TL karar harcından peşin yatırılan 39,27 TL’nin mahsubu ile kalan 142,58 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına kabul edilen miktar üzerinden hesap olunan 2.662,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına ret edilen miktar üzerinden hesap olunan 588,79 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan: 700,00 TL bilirkişi ücreti, 131,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 831,50 TL’nin -ret ve kabule göre hesaplanan- 681,11 TL ve 70,67 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 751,78 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kabul ve reddolunan miktarlar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/06/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır