Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/584 E. 2019/220 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/584
KARAR NO : 2019/220

DAVA : FSEK-İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/09/2017
KARAR TARİHİ : 28/05/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK-İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin meslek birliği olduğunu, taraflar arasında 01/07/2009 tarihli Yayın İzin Sözleşmesi imzalanarak tarafların edimlerinin hüküm altına alındığını, sözleşmeye göre davalı şirketin sözleşmenin “Mali Şartlar” başlıklı 5.maddesinde mali hak bedeli ödemeyi, akdedilen sözleşme gereği ödemeler için kesilen faturalara KDV ekleneceği, damga vergisi de dahil olmak üzere sözleşmeden doğan her türlü vergi, resim ve harçlardan sorumlu olduğunun açıkça hükme bağlandığını, damga vergisi ve ödemeler için kesilen faturalara KDV ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmenin 10.maddesine göre süresi ve feshinin açık bir şekilde düzenlendiğini, davalının kötüniyetli olduğunu, yapılan sözleşmeye istinaden müvekkili meslek birliğine hangi oranda borcu olduğunu bildiği halde ödemeyi yapmadığını ve bakiye borcunu da ödemediğini, alacaklarının tahsiline yönelik olarak … 19. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı şirketin borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu iddia ederek, davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle, davacı yanın telif ücretlerini toplamaya yetkisinin olmadığını, birçok telif hakkı sahibi firmanın bu ve benzeri kuruluşların hakları olmadığı halde telif ücreti toplamaktan dolayı dava edildiğini, benzer şekilde meslek birliklerinin meydana getirdiği oluşumun yasal durumunun Rekabet Kurulu’nun da gündeminde olduğunu, daha önce dört meslek birliğinin tek fatura ile iddia ettikleri telif ücretlerini alma yoluna gtitikleri halde daha sonrasında her meslek birliğinin ayrı fatura tanzim ederek iddia ettikleri telif bedellerini talep ettiklerini, davacı tarafından talep edilen bu rakamların resmi dayanağının olmadığını, fatura edilen bedellerin hangi kriterlere göre tespit edildiğinin muğlak olduğunu, davacının 19/12/2012 yılında kendilerine göndermiş oldukları fesih talebinin ulaştığını kabul etmediklerini, sözleşmenin temerrüdünün şekil şartına bağlandığını, davacının davalı şirkete karşı yasal yollara başvurması için sözleşmede belirlenen şartların gerçekleşmesi gerektiğini, 2013 yılı itibariyle verdiklerini iddia edebilecekleri herhangi bir hizmet alımının söz konusu olmadığını ve bundan kaynaklanan herhangi bir zararın da düşünülemeyeceğini, 2013 yılı itibariyle davacı tarafından herhangi bir hizmet almadıklarını belirterek, davanın reddine ve davacıdan %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Deliller toplanmış, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, bilirkişi raporu alınmıştır.
Dosyaya sunulan 05/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda; “taraflar arasında 01/07/2009 tarihinde imzalanan ve (01/01/2013-31/12/2013) dönemi için bir yıl otomatik olarak uzayan Müzik Eserleri Yayın İzin Sözleşmesi’nin feshi için davalının en geç 30/11/2012 tarihine kadar fesih beyanında bulunması gerektiği halde, bu süre geçtikten sonra 19/12/2012 tarihinde fesih talebinde bulunduğundan, takdiri mahkemeye ait olmak üzere bu talebin geçersiz olduğu, davalı taraf daha sonraki yıllarda sözleşmeyi feshettiğine dair bildirimde bulunmadığından, sözleşmenin takip eden yıllarda da otomatik olarak birer yıl uzadığı, davacının 19/07/2016 icra takip tarihi itibariyle, 2015 yılına ait asıl alacağının 1.697,85 TL, birikmiş faiz alacağının 165,30 TL, 2016 yılı telif alacağının 1.464,48 TL olmak üzere toplam 3.327,63 TL olduğu, icra takip tarihinten itibaren asıl alacak tutarı (1.697,85+1.464,48)=3.162,33 TL üzerinden alacağın tamamen tahsiline kadar süre için yıllık %9,75 oranında faiz hesaplanabileceği ve yapılan kısmi tahsilatların öncelikle faiz ve masraflara mahsubu talebinin yasal düzenlemelere uygun olduğu” hususlarında görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
İş bu dava taraflar arasında akdedilen müzik eserleri yayın izin sözleşmesine dayalı yapılan takibe vaki itirazın İİK.’nın 67. Maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 mad.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibin de haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükümlerine amirdir.
… 19. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına ilişkin takip talebinde, alacaklı … tarafından, borçlu … Tic. A.Ş. aleyhine toplam 5.460,32 TL tutarında icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, tanzim olunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 01/07/2009 tarihli Müzik Eserleri Yayın İzin Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye istinaden davacı tarafça düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine … 19.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibinin başlatıldığı, davalıya çıkartılan ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edildiği ve yine davacı tarafından itiraz üzerine süresi içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı, davalının yetki itirazlarının sözleşme hükümleri dikkate alındığında yerinde olmadığı, yine davalı tarafça sözleşmenin 2013 yılından itibaren geçerli olmak üzere fesih olunduğu iddia olunmuş ise de sözleşme hükümleri dikkate alındığında fesih ihbarın usulünce (süresi içerisinde) yapıldığının kabulünün mümkün olmadığı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde ayrıntısı bilirkişi raporunda gösterildiği şekilde taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre davacının takip tarihi itibarı ile 2015 yılına ait asıl alacağın 1.697,85 TL birikmiş faiz alacağının 165,30 TL, 2016 yılı telif alacağının 1.464,48 TL, davacının 2016 yılına ilişkin KDV ve birikmiş faiz alacağı talebinde bulunmadığı, davacının toplam 3.327,63 TL davalıdan alacaklı olduğu, davacının davasının kısmen kabulü ile; … 19. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 3.162,33 TL asıl alacak (1.697,85+1.464,48), 165,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.327,33 TL üzerinden, asıl alacağın takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen faiz oranları üzerinden işleyecek faiziyle birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, İİK 67/2 gereği %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair miktar yönünden kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının kısmen KABULÜ ile; … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN kısmen İPTALİNE, takibin 3.162,33 (1697,85+1464,48) TL asıl alacak, 165,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.327,33 TL üzerinden asıl alacağın takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen faiz oranları üzerinden işleyecek faiziyle birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca 3.327,33 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesaplanan 227,28 TL karar harcından peşin yatırılan 65,80 TL’nin düşülmesine, kalanı 161,48 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına kabul edilen miktar üzerinden hesap olunan 3.327,33 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına ret edilen miktar üzerinden hesap olunan 2.132,99 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan: 700,00 TL bilirkişi ücreti, 155,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 855,50 TL yargılama giderinden -kabul ve red oranına göre hesaplanan- 521,31 TL ile 97,20 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 618,51 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı kabul ve reddolunan miktarlar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/05/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır