Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/57 E. 2019/116 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/57
KARAR NO : 2019/116

DAVA : Faydalı Model Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 23/03/2017
KARAR TARİHİ : 12/03/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan faydalı model hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1979 yılında … adı altında üretim faaliyetine başlayıp 1997 yılında …Tic Ltd. Şti adı altında boru kaynak makinaları, boru makasları, radyatör vanaları, her türlü flatör olmak üzere bir çok ürünün üretimini yaptığını ve bu ürünleri Türkiye ve dünyanın bir çok ülkesine satışını yaptığını, davalının … 22. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, adına tescilli “… ve … tescil numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesi” ni dayanak göstererek müvekkiline “su flatörü, flatör ve flatör parçalarının üretim ve satışını durdurmasını, üretilen tüm flatörlerin imha edilmesini, üretim araç ve gereçlerinin ortadan kaldırılmasını” ihtar ettiğini, müvekkilinin bu ihtarname ile, davalının “endüstriye tasarım belgelerinden” haberdar olduğunu ve incelediğinde davalının tasarımlarının yenilik unsuru içermediğini tespit ettiğini, davalı şirket adına tescilli … ve … tescil numaralı “…” olarak tanımlanan tasarımlara koruma sağlanabilmesi için gerekli yenilik ve ayırt edici nitelik şartları bulunmadığını, yeni bir tasarım olmadığını, genel görünümlerinde önceki tasarım tescillerinden farklılığı bulunmadığını, ayırt edici niteliğe sahip olmadığından bahisle davalı adına tescilli … ve … numaralı endüstriyel tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava ettiği, birleşen dosya dava dilekçesinde ise; davalının … 22. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, adına tescilli “… tescil numaralı faydalı model belgesi” ni dayanak göstererek müvekkiline ait “su flatörü, flatör ve flatör parçalarının üretim ve satışını durdurmasını, üretilen tüm flatörlerin imha edilmesini, üretim araç ve gereçlerinin ortadan kaldırılmasını” ihtar ettiğini, müvekkilinin bu ihtarname ile davalının faydalı model belgesinden haberdar olduğunu, davalının faydalı modelinin yenilik unsuru içermediğini, uzun yıllardır dünyanın her yerinde kullanılan şamandıra/flatörlerle tamamen aynı olduğunu, incelemesiz sistemden yararlanılarak haksız bir şekilde faydalı model tescil belgesi alındığını, yenilik unsuru taşımadığını, su depolarında, güneş enerji sistemlerinde, rezervuarlarda, tankerlerde vb yapılarda su seviyesini ayarlayan ve belli seviyeye geldiğinde doldurma işlemini durduran flatörün (şamandıra), herhangi bir koruma altında olmayan, halka mal olmuş bir buluş olduğunu, bu ürün ile ilgili sektörde çok fazla üretim yapan firma bulunduğunu, bu firmaların ürünlerinin de birbirine benzediğinden bahisle, davalıya ait … tescil numaralı faydalı modelin hükümsüz kılınmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Asıl davada davalı-karşı davacı vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin faydalı model ve endüstriyel tasarım niteliğine haiz ve yasal kullanım hakları kendisine ait bulunan yeni ve ayırt edici niteliği olan su flatörü’nün üretim ve satışını uzun yıllardır yaptığını, müvekkiline ait tescilli ürünlerin davacı tarafından herhangi bir üretim izni, lisans ya da herhangi bir yasal hakka bağlı olmaksızın taklit edilerek piyasaya sunulduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine davacıya haksız ve hukuka aykırı eyleminin durdurulması, çizimleri ve fikri buluşu tamamen müvekkiline ait olan ürünlerin üretilmemesi ve satışa sunulmaması ve bunun açıkça hakka tecavüz olduğu hususlarının … 22.Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtar edildiğini, davacının ihtar üzerine haksız eylemlerinin öğrenildiğini görünce kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığını, müvekkili şirkete ait tasarımların yeni ve ayırt edici niteliğe haiz olduğunu, tasarımların davacıdan önce piyasaya sunulduğunu, müvekkilinin “su flatörü”, “flatör” adlı ürününün endüstriyel tasarım olarak tescili için başvurularının yapıldığını ve… tarihinden itibaren … tescil numarası ile koruma altına alındığını, keza müvekkilinin “flatör” ve “su flatörü”nün başka bir şekilde tasarlanan halinin de 17.01.2017 tarihinden itibaren … tescil numarasıyla kayıtlı olan tasarımının da bulunduğunu, davacının davasını kötü niyetle açtığından bahisle davanın reddine karar verilmesini, müvekkili şirket adına tescilli olmasına karşın davacı-karşı davalı şirket tarafından haksız olarak çoğaltılıp piyasaya sürülen taklit ürünlere ilişkin tecavüzün tespitine, önlenmesine/durdurulmasına, bu tasarımı üretmeye muktedir tüm emtia ve ürünlerin imha edilmesine, müvekkili şirketin uğradığı maddi zararların giderilmesi amacıyla 3.000,00 TL maddi tazminat, 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve karşı dava ettiği, birleşen dava yönünden ise cevap/karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin iç ve dış piyasaya ulaşan kuvvetli bir ticaret ağının bulunduğunu, uyuşmazlık konusu “su flatörü” için TP nezdinde 07.06.2013 tarihinde … başvuru numarasıyla faydalı model başvurusunda bulunduğunu, müvekkili şirkete ait tescile konu ürünlerin, davacı tarafından herhangi bir üretim izni, lisans ya da herhangi bir yasal hakka bağlı olmaksızın, müvekkili şirketin bilgi ve onayı dışında taklit edilerek üretildiğini ve bu suretle piyasaya sunulduğu duyumunun müvekkili şirketin bulunduğu sektör tarafından edildiğini, akabinde davacının gerçekleşen fuarda müvekkili şirketin ürünlerinin birebir aynısını yaptığını, satışa sunmak için teşebbüslerde bulunduğunun net bir şekilde görüldüğünü, müvekkili şirketin gecikmeksizin davacı ürünlerinden numune aldığını ve ürünlerin taklit faydalı model-tasarım niteliğine haiz olduğunun kesin bir şekilde tespit edildiğini, haksız ve hukuka aykırı bu eylemin ivedi olarak durdurulması hususunda davacıya noter vasıtasıyla ihtar çekildiğini, davacının faydalı modelinin daha önce üretildiği iddialarının gerçek dışı olduğundan bahisle davacının dava konusu tüm taleplerinin reddine karşı dava yönünden ise tecavüzün tespitine, önlenmesine/durdurulmasına, bu tasarımı üretmeye muktedir tüm emtia ve ürünlerin imha edilmesine, müvekkili şirketin uğradığı maddi zararların giderilmesi amacıyla 3.000,00 TL maddi tazminat, 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava; tescilli tasarımların hükümsüzlüğüne karşı dava ise tescilli tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Birleşen dava; 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında açılmış faydalı model belgesinin iptaline, karşı dava ise faydalı model hakkına tecavüzün önlenmesi, maddi durumun ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminat davasına ilişkindir.
TPMK’dan davalara konu endüstriyel tasarım ve faydalı modele ilişkin tescil belgeleri celp edilmiştir.
HMK 266. madde gereğince mahkememizce bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Düzenlenen raporların denetim ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 25.10.2017 tarihli bilirkişi raporunda, “…Tezeller tescilli … ve … tescil nolu endüstriyel tasarımların eski tarihli delil ve elde edilen benzer tasarımlar ile karşılaştırıldığında tescil almaya yetecek nitelikte yeni ve ayırt edici olmadıkları…” sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporuna karşı taraflarca yapılan itirazlar doğrultusunda alınan 18.02.2018 tarihli bilirkişi ek raporunda, “… tescilli … nolu FM belgesinin hiçbir istemenin başvuru tarihi itibari (İstem 1-10) yeni olmadığı…” sonuç ve kanaatine varıldığı, 31.05.2018 tarihli bilirkişi ek raporunda , “… Dava konusu Tezeller adına tescilli … ve … tescil nolu endüstriyel tasarımların yeni ve ayırt edici nitelikte olmadıkları ve üretim tarihinden çok önce yurtdışında ve yurtiçinde üretilmiş su flatörü “şamandıra” olarak kullanılan, bilinen/harcı alem tasarımlar olduğu, … tescil nolu 07.06.2013 başvuru tarihli faydalı modelin başvuru tarihi itibariyle yenilik içermediği…” yönündeki kanaatinin tekrar edildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut taraflara ait belgeler,beyanlar, tasarım tanımları ve görsel dökümanlar ve sicil dosyası ile taraflarca ortaya konan tüm delillerle bilirkişilerce incelenmiştir. Tescilli bir tasarımın hukuken korumadan yararlanabilmesi için AB ve Türk hukukunda( gerek 554 sayılı KHK zamanında gerekse 6769 sayılı SMK hükümlerine göre) yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması gereklidir. Yenilik, zamana ,mekana göre değişkenlik gösterir. Bu düşünceden hareketle kanun koyucu yeniliğin belirlenmesinde tescil için yapılan başvuru tarihini esas almıştır.
Gerek 554 sayılı KHK kapsamında gerekse 6769 sayılı Sınai Mülkiyet yasasının 56. maddesinde ancak yeni ve ayırt edici özellik taşıyan tasarımlar korunur.
Tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise, yeni sayılır. Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcıda oluşturduğu genel izlenim ile diğer tasarımların böyle bir kullanıcıda oluşturduğu genel izlenim arasında belirgin bir fark mevcutsa, anılan tasarımın ayırt edici özellik taşıdığı kabul edilir. Huzurdaki davada davacı tescil aldığı tarih itibarıyla TPE nezdinde, endüstriyel tasarım başvurusunda bulunduğunda kural olarak TPE’ce şekli incelemede bulunulduğundan ayırt edici ve yenilik özelliği taşımayan tasarımların da tescil edilmesi mümkündü. Bu nedenle kanun koyucu, tescil edilmiş bir endüstriyel tasarımın şartları oluştuğunda hükümsüzlüğünün dava edilebileceğini düzenlemiştir.
Mülga KHK’nin 5. maddesi “Yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımların” belge verilerek korunacağı hükmünü amirdir. Yenilik ise 6. maddede düzenlenmiştir. Buna göre, “Bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.” Görüldüğü üzere KHK, yenilik bakımından mutlak yenilik kriterini benimsemiştir. Ancak tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir. Ayırt edicilik ise KHK’nin 7. maddesinde tanımlanmıştır. Maddeye göre “Bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olması, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile ikinci fıkrada belirtilen herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık olması” anlamındadır. Maddenin 2. fıkrasında ayırt edicilik yönünden kıyaslamaya esas alınacak tasarımın, başvuru veya rüçhan tarihinde Türkiye’de veya dünyada herhangi bir yerde piyasaya sunulmuş olması veya Enstitü tarafından tescilli bir tasarım olarak yayınlanmış ve ayırt edici nitelik açısından değerlendirilen tasarımın başvuru veya rüçhan tarihinde henüz koruma süresini doldurmamış olması, koşulunu getirmiş bulunmaktadır.
Kıyaslamanın yapılması sırasında ise, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilecek ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınacaktır.(KHK madde 7/son)
Aynı düzenlemelere paralel düzenleme ise 6769 sayılı Sınai Mülkiyet yasasının 56. maddesinde düzenlenmiştir. 57. maddenin 2. fıkrasında ise koruma talep edilen tasarımın ,başvuru tarihinden veya rüçhan talebi var ise rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi yada bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı yada halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması halinde bu açaklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez düzenlemesi getirilmiştir.
554 saylı KHK’nın 48/1 (a) bendi uyarınca; tasarımın hakkı sahibinin izni olmaksızın tasarımın aynısının veya belirgin bir benzerinin yapılması, üretilmesi, piyasaya sunulması, satılması, sözleşme için icapta bulunulması, kullanılması, ithal edilmesi ve bu amaçlarla depolama, ya da elde bulundurulması tescilli tasarım hakkının ihlali sebepleri arasında sayılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nın Faydalı Modele ilişkin “MADDE 142- (1) 83 üncü maddenin birinci fıkrası hükmüne göre yeni olan ve 83 üncü maddenin altıncı fıkrası kapsamında sanayiye uygulanabilen buluşlar, faydalı model verilerek korunur. (2) Faydalı modelin yenilik değerlendirmesinde, buluş konusuna katkı sağlamayan teknik özellikler dikkate alınmaz…” hükümlerine amirdir. Yine “Faydalı modelin hükümsüzlüğü” başlıklı MADDE 144 maddesine göre (1) Aşağıdaki hâllerde faydalı modelin hükümsüz sayılmasına yetkili mahkeme tarafından karar verilir: a) Faydalı model konusu, 142 nci maddede belirtilen şartları taşımıyorsa. b) Buluş 92 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca yeterince açıklanmamışsa. c) Faydalı model konusu, başvurunun ilk hâlinin kapsamını aşıyorsa veya faydalı modelin, 91 inci maddeye göre yapılan bölünmüş bir başvuruya veya 110 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendine göre yapılan bir başvuruya dayanması durumunda en önceki başvurunun ilk hâlinin kapsamını aşıyorsa. ç) Faydalı model sahibinin, 109 uncu maddeye göre faydalı model isteme hakkına sahip olmadığı ispatlanmışsa.(2) Menfaati olanlar, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları faydalı modelin hükümsüzlüğünü isteyebilir. Faydalı model sahibinin 109 uncu maddeye göre faydalı model isteme hakkına sahip olmadığı nedeniyle faydalı modelin hükümsüzlüğü, ancak buluşu yapan veya halefleri tarafından istenebilir. (3) Faydalı modelin hükümsüzlüğü davası, faydalı modelin koruma süresince veya hakkın sona ermesini izleyen beş yıl içinde, sicile faydalı model sahibi olarak kayıtlı kişiye karşı açılabilir. Sicilde hak sahibi olarak görülen kişilerin davaya katılabilmelerini sağlamak için bu kişilere ayrıca tebligat yapılır. “Yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilir olma” başlıklı MADDE 83 e göre (1) Tekniğin bilinen durumuna dâhil olmayan buluşun yeni olduğu kabul edilir. (2) Tekniğin bilinen durumu, başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde, yazılı veya sözlü tanıtım yoluyla ortaya konulmuş veya kullanım ya da başka herhangi bir biçimde açıklanmış olan toplumca erişilebilir her şeyi kapsar. (3) Başvuru tarihinde veya bu tarihten sonra yayımlanmış olan ve başvuru tarihinden önceki tarihli ulusal patent ve faydalı model başvurularının ilk içerikleri tekniğin bilinen durumu olarak dikkate alınır… (4) Tekniğin bilinen durumu dikkate alındığında, ilgili olduğu teknik alandaki uzmana göre aşikâr olmayan buluşun, buluş basamağı içerdiği kabul edilir…(6) Buluş, tarım dâhil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikteyse, sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir.” hükümlerini içermektedir.
Dosyaya sunulan deliller, Türk Patent ve Marka kurumundan gelen tescil belgeleri ve mahkememizin ihtisas mahkemesi olması sıfatıyla bilirkişilerce düzenlenen heyet raporları teknik dökümünlar yukarıda izahı yapılan mevzuat kapsamında incelendiğinde; hükümsüzlüğü talep edilen tasarımların tescilden çok daha önce kamuya sunulduğu yenilik ve ayırt edicilik unsurlarının bulunmadığı hükümsüz kılınması gerektiği anlaşılmakla asıl davanın kabulü ile davalı adına TPMK nezdinde tescilli … ve … nolu tasarımların hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, tasarımlara tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi, ortadan kaldırılması ve maddi manevi tazminata yönelik açılan karşı davanın reddine, birleşen dava yönünden davalı adına tescilli faydalı modelin yine yaptırılan inceleme sonucunda yenilik unsurunun bulunmadığı, hükümsüz kılınması gerektiği anlaşılmakla birleşen davanın kabulü ile davalı adına TPMK nezdinde tescilli … nolu faydalı modelin hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, faydalı modele tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi, ortadan kaldırılması ve maddi manevi tazminata yönelik açılan karşı davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Asıl davanın KABULÜ ile davalı adına TPMK nezdinde tescilli … ve … nolu tasarımların hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
Asıl dava yönünden;
-Alınması gerekli 44,40 TL karar harcından peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 13,00 TL bakiye karar harcının davalı tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yapılan:2.300,00 TL bilirkişi ücreti, 467,20 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.767,20 TL ve 62,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 2.830,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Davacı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Tasarımlara tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi, ortadan kaldırılması ve maddi manevi tazminata yönelik karşı davanın REDDİNE,
Karşı dava yönünden;
-Alınması gerekli 44,40 TL karar harcından peşin yatırılan 102,46 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 58,06 TL bakiye karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen tasarımlara tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi, ortadan kaldırılması talepleri yönünden AAÜT’ne göre tespit olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
3-Birleşen davanın KABULÜ ile davalı adına TPMK nezdinde tescilli … nolu faydalı modelin hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
Asıl dava yönünden;
-Alınması gerekli 44,40 TL karar harcından peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 13,00 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yapılan:94,50 TL posta gideri ve 62,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 157,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Davacı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Faydalı modele tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi, ortadan kaldırılması ve maddi manevi tazminata yönelik karşı davanın REDDİNE,
Karşı dava yönünden;
-Alınması gerekli 44,40 TL karar harcından peşin yatırılan 102,47 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 58,07 TL bakiye karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen tasarımlara tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi, ortadan kaldırılması talepleri yönünden AAÜT’ne göre tespit olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/03/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır