Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/567 E. 2019/558 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/567
KARAR NO : 2019/558

DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 17/08/2017
KARAR TARİHİ : 24/12/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin Türkiye’nin ilk GSM, 2G ve 3G operatörü olduğunu, şirketin isim ve logosunun TPE nezdinde marka olarak tescilli olduğunu, bu kapsamda şirketin markası “…” in tanınmış marka statüsünde olduğunu, TPE nezdinde “…” tescil numarası ile de koruma altında bulunduğunu,…markasına ilişkin TPE nezdinde koruma altında bulunan … ve … tescil numaralı ve şekline ilişkin de …tescil numaralı marka tescilleri de bulunduğunu, ayrıca müvekkil şirketin “…” markalarına ilişkin TPE nezdinde koruma altında bulunan …, …vd. tescil numaralı marka tescilleri de bulunduğunu, … alan adlı web sitesinde ve … adlı facebook kullanıcısının hesabında müvekkil …’e ait tescilli markaların aynen ve/veya benzerini taşıyan ürünlerin satışa sunulduğu tespit edildiğini, yapılan araştırmalar neticesinde art niyetli üçüncü kişiler tarafından bu ürünlerin üretildiği, depolandığı ve söz konusu internet sitesinde satışa arz edildiği tespit edildiğini, sitede satılan ürünlerde müvekkilin izni olmaksızın müvekkilinin tescilli markasının kullanıldığını, müvekkilinin izni olmaksızın markasının kullanılmasının, müvekkilinin tescilli markalarına ilişkin üretilen ürünlerin satışı ile haksız kazanç elde etme fiilinin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu madde 7 ve madde 29 bağlamında marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, davalı tarafın marka hakkına tecavüz teşkil eden bu fiillerinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir talepli dava ikame edildiğini, … 1. FSHHM nezdinde görülen davada ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve söz konusu ürünlerin satışının yapıldığı … alan adına erişimin tedbiren engellenmesine karar verildiğini, … isimli site incelendiğinde “sipariş hattı” olarak … nolu GSM hattının belirtildiği görüleceğini, yine davalı taraf olan …’nun dilekçe ekinde sunulan Facebook paylaşımlarına ilişkin E-Tespit tutanakları incelendiğinde bu paylaşımlarda … nolu GSM hattının “sipariş hattı” olarak belirtildiği görüleceğini, dava konusu web sitenin ekran görüntülerinde “iletişim” kısmında … ve … numaralan hatların iletişim bilgisi olarak verildiği gözlendiğini, ayrıca internet sitesinin sahiplik bilgisinin sorgulandığında alan adı yer sağlayıcısının “Hizmet özhasar, Hizmet Bilgisayar, …” olduğu bilgisine ulaşıldığını, davalının tespit edilmesi amacıyla bahsi geçen GSM hatlarına ilişkin hat sahibi/kullanıcısına ilişkin adres bilgilerinin …, … ve … şirketlerinden sorgulanması ve yer sağlayıcıya müzekkere yazılarak alan adının tescilini yaptıranın isim ve adres bilgilerinin sorulması gerektiğini, müvekkil tarafından tescil edilmiş bulunan “…” ve “…” markalarının … alan adında müvekkilinin izni ve bilgisi dışında aynen kullanıldığı açık olduğundan ve davalının müvekkil şirketin tescilli markalarına ilişkin ürünleri satışa sunduğundan Sınai Mülkiyet Kanunu madde 29 ve buna istinaden 7/3-b maddesi kapsamında marka hakkına tecavüz fiili oluştuğunu beyan ederek müvekkil şirketin tescilli markalarına tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulmasını, tecavüzün giderilmesini ve devamının önlenmesini, 50.000 TL manevi tazminata karar verilmesini, tecavüz teşkil eden ürünlere ve bu ürünlerin üretiminde münhasıran kullanılan araçlara el konulmasını, … alan adına erişimin kalıcı olarak engellenmesini diğer talepleriyle birlikte talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf 13/09/2018 tarihli beyan dilekçesinde; gerçek davalı … Ltd. Şti, … ve …firma ve şahısları olmasına rağmen müvekkiline de davanın dokundurulduğunu, davada husumet yönlendirilmesi hatası bulunduğunu, işbu sebeple müvekkil hakkında ikame edilen davanın hukuki destekten yoksun kaldığını, Sayın Mahkemenin davacının davalı … Tic. Ltd. Şti.’ye karşı açtığı davadan feragat ettiğini, dava konusu üretim, satış ve eylem hakkında feragat uygulanan bu davalıya ait olduğunu beyan ederek müvekkili aleyhine ikame edilen davanın reddini talep etmiştir.
YAPILAN YARGILAMA VE TOPLANAN DELİLLER
Tarafların beyan ettikleri deliler getirtilmiş, konunun kısmen teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi heyet raporu alınmıştır. 18.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak : “Dosyada mübrez tespitlerden ve yukarıdaki teknik tespitlerden de anlaşılacağı üzere … ve … markalarının aynısının taklit ürünler üzerinde kullanılıp ürünlerin internet sitesi üzerinden satışının yapıldığı tespit edilmiş olmakla vaki eylemin Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29/1-a ve b bendinin ihlali sayılabileceği,
Davacının taleplerinin Sınai Mülkiyet Kanununun 149 uncu maddesi kapsamında haklı olup olmadığının Takdirinin Sayın Mahkemeye ait olacağı” kanaat ve görüşleri bildirilmiştir.
Davacı taraf 02.05.2018 tarihli beyan dilekçesi ile , davalılardan … şirketinin sicilden terkin edilmesi dolayısıyla bu şirket aleyhine açtığı davayı değil diğer davalı … aleyhine açtığı davaya devam edeceğini bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE
Tüm dosya kapsamında aşağıdaki değerlendirmelerin yapılması gerekmiştir.
… 9. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu E-Tespit tutanağında geçen tespite konu “…” isimli facebook hesabından alınmış ekran görüntüleri incelendiğinde; görüntülerde “…”, “…” ibareleri ile tanıtımı yapılan ve görsellerine yer verilen anahtarlık, oyuncak bebek gibi ürünlerin satışı yapıldığı, sipariş hattı olarak “…” nolu GSM numarasının belirtildiği tespit edilmiştir.
… 9. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye nolu E-Tespit tutanağında geçen tespite konu … isimli web sitesinden alınmış ekran görüntüleri incelendiğinde; görüntülerde “…”, “…” ibareleri ile tanıtımı yapılan ve görsellerine yer verilen anahtarlık, oyuncak bebek, t-shirt gibi ürünlerin satışı yapıldığı, sipariş hattı olarak “…” ve “…” nolu GSM numaralarının belirtildiği, iletişim bilgisi olarak da “…” nolu GSM numarasına yer verildiği tespit edilmiştir.
… A. Ş.’nin 15.11.2017 tarih ve … sayılı yazısı içeriğinden, … numaralı GSM hattının …, … numaralı GSM hattının davalı … ve … numaralı GSM hattının ise … adına kayıtlı olduğu, ayrıca davalı … adına kayıtlı olan … nolu GSM hattının yeni numara ve … nolu GSM hattının ise eski numara olarak kayıtlarda yer aldığı bilgilerine ulaşılmıştır.
… isimli sitenin sahiplik bilgisine (whois) yönelik sorgulama sonucu ekran görüntüsünden, söz konusu siteyi kayıt ettiren bilgisinin gizlenmiş, kayıt eden tarafın ise “Hizmet Bilgisayar – Hizmet Ozhasar” olduğu bilgisine ulaşılmıştır.
Hizmet Bilgisayar şirketine yazılan yazıya verilen 15.10.2017 tarihli cevapta … adresinin kendileri tarafından davalı …’ya satıldığını, kendilerinin başka bir ilgilerinin olmadığının belirtildiği görülmüştür.
… 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.lş sayılı dosyası kapsamında alınan 31/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda, …alan adının içerik sağlayıcısının kimliği tespit edilememek ile birlikte alan adının yer sağlayıcısına ilişkin olarak yapılan araştırma neticesinde Hizmet Ozhasar, Hizmet Bilgisayar, Ç… bilgilerine ulaşılabildiği, … uzantılı alan adının tamamında talep eden yana ait markalar ile iltibas yaratır kullanımlann yoğun bir şekilde gerçekleştirilmekte olduğu, aleyhine tespit talebinde bulunana ait olduğu bildirilen her iki adreste aleyhine tespit talep edilen yanların ya da sair bir kişi / işletmenin herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığının tespit edildiği, görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Halihazırda www.nevtekstil.com isimli URL adresine girildiğinde, sitenin içeriklerine erişim sağlanamadığı, sunucuya bağlanılamadığı gözlenmiştir.
… isimli URL adresinin … adlı link üzerinden arşiv kayıtları incelendiğinde; sitenin içeriklerinde “…” ibaresinin geçtiği ürünlerin satışa sunulduğuna dair verilere rastlanıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca sitenin iletişim bilgilerinde “…” nolu GSM hattına yer verildiği gözlenmiştir.
Facebook isimli sosyal ağ üzerinden “…” isimli kullanıcı hesabı sorgulandığında, sorgu sonucu ekrana yansıtılan birkaç hesabın inceleme konusu “…” hesabı olmadığı ya da işbu hesap ile bir bağlantısının gözlenmediği, bir başka deyişle dava konusu hesabın dondurulmuş olduğu (pasifize edildiği), inceleme konusu hesabın profil sayfasına ve sayfa içeriklerine erişimin mümkün olmadığı tespit edilmiştir.
Facebook isimli sosyal ağ üzerinde kayıtlı tüm kullanıcı hesaplarının web arşiv kaydı … web üzerinde barındırılmadığından, inceleme konusu “…” isimli facebook hesabının geçmişe dönük profil sayfasına ve sayfa içeriklerine ulaşılamadığı tespit edilmiştir.
1. Dosyada mübrez TPMK kayıtlarından davacının … ibareli tanınmış marka tescili ile bir çok sınıfta tescilli markası ve yine … ibareli tescilli birden çok markası bulunmaktadır.
2. Sınai Mülkiyet Kanununun 7/2 maddesine göre;
“Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye ’de ulaştığı tanınmıştık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoldanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
fi İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
Kanştırılma(iltibas), ticari alandaki faaliyetlerde, şeyler arasında bir benzerliği veya karışımı ifade etmekte olup, satın alınan iki mal arasında veya kullanılan iki unvan arasında veya iş mahsullerinde birbirinden ayrılmayacak derecede benzerliğe istinat ettirilmesidir1. İltibas doğrudan iltibas ve dolaylı iltibas olarak ikiye ayrılabilir; buna göre, karışıklığı yaratan aynı veya benzeri bir işaret, bu işaretin hitap ettiği çevrede, söz konusu markanın kullanıldığı mal veya hizmetin, iltibasa maruz bırakılan mal ve hizmetle özdeşleştirilmesine yol açıyorsa doğrudan iltibas söz konusu iken, karışıklığı yaratan aynı veya benzeri bir marka, bu markanın hitap ettiği çevrede, işaretler arasındaki farklılığı anlasalar bile benzerliğe dayalı olarak mal veya hizmetler arasında yanlış bağlantılar kurmasına yol açıyorsa dolaylı iltibas söz konusu olur. İltibas ihtimalinin tespitinde, markanın bütünü itibariyle bıraktığı etki, eski markanın sahip olduğu ayırım gücü, telaffuz, biçim ya da anlam itibariyle bıraktığı etki, markaların kullanılacağı mal/hizmet türlerinin birbirine yakın olup olmadığı, markaların benzer alıcı çevrelerine hitap edip etmedikleri hususları dikkate alınmalıdır. İltibasın tespitinde ölçüt; söz konusu ürünün orta yetenekteki olağan müşteri ya da malın hitap ettiği alıcıların yanılma olasılıkları, başka bir deyişle bunların herhangi bir ürünün yerine diğerini satın almalarının söz konusu olup olmadığıdır. Buna göre ürünleri kullanan tüketiciler örneğin bir çiklet ya da çikolata söz konusu ise çocukların, deterjan söz konusu ise ev kadınlarının, ilaç adı için eczacıların görüleri temel alınabilecektir. İltibas ihtimalinin tespitinde, markanın bütünü itibariyle bıraktığı etki, eski markanın sahip olduğu ayırım gücü, telaffuz, biçim ya da anlam itibariyle bıraktığı etki, markaların kullanılacağı mal/hizmet türlerinin birbirine yakın olup olmadığı, markaların benzer alıcı çevrelerine hitap edip etmedikleri hususları dikkate alınmalıdır. Yine iki marka arasında arasında biçim ve anlam bakımından bir benzerlik bulunmasa bile, özellikle ses uyumu ve telaffuz bakımından benzerlikleri belirgin ise markalar arasında iltibas tehlikesinin varlığı söz konusu olur. Bir karıştırılmanın söz konusu olabilmesi için tescil için başvurusu yapılan markanın, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer olması gerekir. Dolayısıyla mal veya hizmet sınıfları aynı veya benzer değilse karıştırılma da söz konusu değildir.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29 uncu maddesine göre;
“Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır.
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nd maddede belirtilen biçimlerde
kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini
kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edilmesi, edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu haklan üçüncü kişilere devretmek.
(2) 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü tecavüz davalarında def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sûrenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır.
4. Dosyada mübrez tespitlerden ve yukarıdaki teknik tespitlerden de anlaşılacağı üzere … ve … markalarının aynısının taklit ürünler üzerinde kullanılıp ürünlerin internet sitesi üzerinden satışının yapıldığı tespit edilmiş olmakla vaki eylemin Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29/1-a ve b bendinin ihlali sayılabileceği kanaati hasıl olmuştur. Sınai Mülkiyet Kanununun 149 uncu maddesi hükmüne göre;
“1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilin
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması”.
… 1. FSHHM’nin … değişik iş numaralı dosyasındaki tespitler, internet kayıtları, Hizmet Bilgisayar şirketinin cevabi yazısı birlikte değerlendirildiğinde davalı …’nun davacının … ve … ibareli markalarının bulunduğu ürünleri taklit etmek suretiyle internet üzerinden satış yaparak marka hakkına tecavüzde bulunduğu anlaşılmış, bu ürünlerin internet üzerinden satıldığı anlaşıldığından bu internet alan adının terkininin gerektiği, davacının manevi zarara uğradığı, taklit ürünlerin üretilmesinden manevi olarak elem ve keder sonucunun doğduğu sonucuna varılmış ve gerçekleşen ihlalin niteliği, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi gereği manevi tazminat talebinin kısmen kabulüyle takdiren 7500 TL manevi tazminata , diğer davalı … şirketi aleyhindeki davanın ise takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın kısmen kabulüne, davalı … yönünden davalının davacının … ve … ibareli markalarının bulunduğu ürünleri taklit etmek suretiyle internet üzerinden satış yaparak marka hakkına tecavüzde bulunduğunun tespitine, men’ine, ref’ine,
2-Davacının markalı ürünlerinin taklit edilmesi nedeni ile manevi zarara uğradığının kabul edilerek manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 7.500,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-“…” internet sitesinin sırf taklit ürünlerin satışına özgülenmiş olduğu alınan bilirkişi raporundan anlaşıldığından “…” alan adının terkinine,
4-Davalı … İhracat Şirketi yönünden dava takipsiz bırakıldığından davanın açılmamış sayılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin alınan 853,88 TL’den 512,32 TL karar harcının düşülerek, kalan 341,56 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
6-Kabul edilen tecavüz talepleri için karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Kabul edilen manevi tazminat talebi miktarı için karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Reddedilen manevi tazminat talebi miktarı için karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı … vekili yararına hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı …’ya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 1300 TL bilirkişi ücreti, 283,90 TL posta gideri olmak üzere toplam1.583,90 TL ve 885,28 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 2.469.18 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre takdiren 3/4’ü 1851,88 TL’sinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı … İhracat Şirketi tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
12-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.24/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır