Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/563 E. 2019/127 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/563
KARAR NO : 2019/127

DAVA : Patent Hakkına Tecavüzün Tespiti, Durdurulması, Giderilmesi, Haksız Rekabetin Tespiti, Yasaklanması, Maddi Durumun Ortadan Kaldırılması
DAVA TARİHİ : 14/08/2017
KARAR TARİHİ : 21/03/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan patent hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması, giderilmesi, haksız rekabetin tespiti, yasaklanması, maddi durumun ortadan kaldırılması davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekilinin 100 yılı aşkın süredir taşımacılık sektöründe, otomobil,makine ve yedek parça üreticilerine yönelik olarak yaptıkları üretimin özellikle taşıt aksları ve dingilleri konularında yarattığı yeni çözümler ve üreticilere ve satıcılara sağladıkları mesleki eğitim imkanları ile ilgili sektörde dünya çapında tanınmış lider kuruluşlardan biri olduğunu, ülkemizde dahil olmak üzere sayısız patent hakkına sahip olduklarını, müvekkilinin dava konusu TPMK nezdinde tescilli …, …, …, … nolu patentlerin hak sahibi olduğunu ve anılan patentlerin üreticisi ve satıcısı konumunda olduğunu, davalının müvekkiline ait patentlere konu buluşların patent belgesi kapsamında belirtilen hususları uygulayarak taklit etmek suretiyle ürettiğini/ithal ettiğini veya sair surette temin ve taklit ettiği bu ürünleri ticaret mevkine koyduğunu, davalının “…”, “…”, “…”, “…” adı altında …, …, …, … ürün kodu ile faturalandırarak ve ürün kodunda “…” ibaresini belirterek müvekkilinin patentine tecavüz edilmek suretiyle haksız menfaat temin edildiğinin tespit edildiğini, davalının devam eden haksız fiil ve eylemleri nedeniyle müvekkilinin zararlarının her geçen gün arttığını iddia ederek, davalının müvekkilinin patentten doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden fiillerinin tespitine, durdurulmasına, giderilmesine, önlenip yasaklanmasına,tecavüz edilerek üretilen veya sair surette teslim edilerek ticaret mevkiine konulan tecavüz oluşturan ürünlere ve bunların üretiminde kullanılan araçlara, kalıplara gümrükler de dahil olmak üzere bulundukları her yerde el konulmasına ve imhasına ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin Konya’da kurulmuş ve ağırlıklı olarak oto yedek parça alıp satan bir şirket olduğunu, dava konusu ürünler dahil, herhangi bir ürün üretmediğini, şirketin bir sipariş geldiğinde sipariş edilen ürünleri piyasadan araştırarak, bulabilmesi halinde müşterilerine fiyat vererek ürünü belirtilen adrese gönderdiğini, ürünleri muayene edip patent koruması altında bulunup bulunmadığını anlayacak donanımı da bulunmadığını, davacının dayanak yaptığı irsaliyeli faturada belirtilen ürünlerin de bu kapsamda temin edilerek gönderilen ürünler olduğunu, müşteri şirketi …’nun talebi üzerine araştırma yapıldığını, piyasadan teklif alındığını ve ürünlerin numune olarak gönderildiğini, siparişin gerisi gelmediği için müvekkilinin başkaca ürün tedariki yapmadığını ve ürünlerden stoklamadığını, müvekkiline sipariş ürünün piyasada bilinen kodu ile geldiğini, davacı şirketin önleme hakkından bahsettiğini, ancak davay konu ürünlerle ilgili müvekkili şirkete uyarı mahiyetinde herhangi bir ihtarname gönderilmediğini, müvekkilinin davacıya ait ürünlerin sürekli satışını yapan bir firma olmadığını, talep üzerine ilk kez satış yaptığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış patent hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması, giderilmesi, haksız rekabetin tespiti, yasaklanması, maddi durumun ortadan kaldırılması talebine ilişkindir.
Davacı vekilinin sunduğu 20/03/2019 tarihli dilekçe ile tarafların aralarında sulh olduklarını ve açmış oldukları davadan feragat ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin sunduğu 20/03/2019 tarihli dilekçe ile taraflar arasında sulh sözleşmesi imzalandığını, feragate bir diyeceklerinin olmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin sunduğu … 7.Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragate yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK.nun 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat ve şekli açıkça belirtilmiştir. HMK 307. maddesi düzenlemesine göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat beyanı dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır, hüküm ifade etmesi için karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309. madde). Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310. Madde).
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca 44,40 TL karar harcından peşin yatırılan 31,40 TL’nin düşülmesine, kalanı 13,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır