Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/541 E. 2019/264 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/541
KARAR NO : 2019/264

DAVA : FSEK-İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/07/2017
KARAR TARİHİ : 18/06/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK-İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, müvekkilin “…” isimli eserinin yayımlanması için 1 numaralı davalı … ile ve 1 numaralı davalının sahibi olduğu 2 numaralı davalı … Tic. Ltd. Şti. 2015 yılı Mart ayında sözlü olarak anlaşmış olduğunu, görüşmeler ve projenin olgunlaştırılmasının Haziran 2015 tarihine kadar sürmüş olup projeye 1 Temmuz 2015’te başlanılması ve ilk avans ödemesinin de bu tarihte yapılmasının kararlaştırılmış olduğunu, taraflar arasındaki görüşmeler uyarınca proje bedelinin 60.000 TL civarında olacağının kararlaştırıldığını, bu doğrultuda müvekkilinin 01/07/2015 tarihinde 20.000 TL “… Kitabı Projesi 1. Avans”, 16/07/2015 tarihinde 15.000 TL “… Kitabı Projesi 2, Avans”, 15/02/2016 tarihinde 12.000 TL “… Kitabı Projesi 3. Avans”, 24/10/2016 tarihinde 13.000 TL “… Kitabı Projesi 4, Avans” olmak üzere toplam 60.000 TL’yi 1 numaralı davalının … Bankası … IBAN numaralı hesabına gönderdiğini, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüklerini tamamıyla yerine getirmiş, talep edilen ödemeleri davalılara göndermiş olduğunu, ancak, projenin başından itibaren davalıların projeye ile yeteri kadar ilgilenmemiş projeyi sürekli olarak çeşitli bahaneler ileri sürerek haksız bir şekilde ötelemiş olduklarını, dava konusu eserin müvekkili için ticari bir eser olmakla birlikte manevi olarak çok daha büyük bir önem taşımakta olduğunu, müvekkilinin ve ailesinin 7 kuşak …’lı olup, gerek doğup büyüdüğü semte olan ilgisi, gerekse mimar olmasının verdiği gözlemcilik doğrultusunda aile ve arkadaş çevresinden gelen talep doğrultusunda bu eseri hazırlamış olduğunu, ancak kitap projesinin davalılarca çeşitli bahanelerle sürekli ötelenmiş olduğunu, davalıların projeye gerekli özeni göstermemiş olduğunu, müvekkilinin bu durumun düzeltilmesine dair taleplerinin de davalılar tarafından dikkate alınmamış olduğunu, davalıların bu haksız tutumunu sürdürmesi üzerine müvekkilinin 16/03/2017 tarihli e-posta mesajı ile projeyi sonlandırmak zorunda olduğunu davalılara bildirmiş olduğunu, müvekkilinin bu bildirim sonrasında kitap projesi için davalılara ödemiş olduğu toplam 60.000 TL’nin kendisine iade edilmesini talep etmiş ise de bu taleplerine davalılar tarafından cevap dahi verilmemiş olduğunu, davalıların bu haksız tutumu karşısında müvekkilinin proje için ödediği avansları iade almak için davalılar aleyhine … 20. İcra Dairesi’nin … esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatmış ise de davalıların müvekkiline “borçlu olmadıkları” iddiası ile itiraz sunmuş olduklarını, bu nedenlerle davalıların … 20. İcra Müdürlüğünün … esas numarası dosyaya sunmuş olduğu itirazlarının asıl alacak yönünden iptali ile 60.000 TL asıl alacağını icra takibinin takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, icra takibine karşı yapılan haksiz itiraz nedeniyle davalılar aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı ile müvekkilinin davacıya ait “…” adlı eserin müvekkili tarafından dizayn edilerek çoğaltılıp satışa arz edilmesi konusunda sözlü olarak anlaşmış olduklarını, müvekkili ile davacı arasındaki sözlü anlaşma uyarınca, davacı eserin hazırlık masraflarına ilişkin 60.000 TL avans ödemesi yapacak, müvekkili de eseri çoğaltarak satışa arz edecek olduğunu, avans ödemelerinin davacı tarafından yapılmış ve müvekkili tarafından da eserin editoryal hazırlıkları tamamlanıp kapak dizaynı yapılarak ozalitlerin matbaaya teslim edilmiş olduğunu, davacı tarafın, müvekkilinin edimin ifasında geciktiği, davacının aile üyelerinin yaşının büyük olması nedeniyle eseri görmelerini istedikleri ve müvekkili ile sözlü anlaşmanın bu nedenle feshedildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını, zira, müvekkilinin anlaşma yapıldıktan sonra derhal kitabın hazırlıklarına başladığını ve her aşamadan davacıyı haberdar etmiş olduğunu, davaya konu kitabın hazırlıklarının müvekkili tarafından tamamlanmış ve ozalitlerinin müvekkili tarafından matbaaya teslim edilmiş olduğunu, ancak kitap baskıya verilmiş olmasına rağmen, davacının müvekkilinin büyük emek ve mesai harcayarak hazırladığı kitap taslağını müvekkilinden alarak başka bir yayıncıya götürmüş olduğunu, davacının müvekkilinin büyük özveriyle hazırladığı ve müvekkilinin özgünlüğünü taşıyan editoryal çalışma ve kapak tasarımını birebir kullanarak davaya konu eseri daha düşük bedelle … aracılığıyla basmış olduğunu, dolayısıyla, davacı tarafından anlaşmanın haksız olarak feshedilmiş olup haksız fesih nedeniyle müvekkilinin bir çok zarara uğramış olduğunu, davacının haksız feshi nedeniyle müvekkilinin birçok zarara uğramışken davacının bir de yapmış olduğu avans ödemelerinin iadesini istemesinin abesle iştigal olup kabulünün mümkün olmadığını, davacının, müvekkili tarafından davaya konu eser matbaaya teslim edilmişken tam baskı aşamasında haksız olarak sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle müvekkilinin büyük zarara uğramış olduğunu, davaya konu kitabın editoryal hazırlıkları ve tasarımı için bir çok masraf yaptığı gibi davacı tarafından baskıdan cayılması nedeniyle de … Tie. A.Ş’ye cezai şart ödemek durumunda kalmış olduğunu, bu nedenlerle davacı tarafından müvekkili ile arasındaki anlaşmadan haksız olarak dönülmesi nedeniyle 20. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı haksız ve kötü niyetli icra takibinin iptali ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Deliller toplanmış, icra dosyası dosyamız arasına alınmış, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Dosyaya sunulan 24/05/2018 tarihli bilirkişi kök raporunda; “Dava konusu uyuşmazlıktaki “…” adlı kitabın FSEK m.2 anlamında “herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan” ilim ve edebiyat eseri olduğu, davaya konu kitapların eser sahibinin davacı olduğu, davacının taraflar arasındaki sözleşmeyi feshetmesinin haklı olduğu, davacının davalıdan talep edebileceği bedelin 40,000 TL olabileceği” hususlarında görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalılar vekili bilirkişi raporuna itirazında, davacının sözleşmesel ilişkiyi sonlandırmasının haklı olduğu kanaatine varıldığını, bu hususu kabul etmenin mümkün olmadığını, müvekkili tarafından davaya konu eserin matbaaya teslim edildiği tam baskı aşamasında davacı tarafın sözleşmenin feshedilmesinin hiçbir şekilde haklı yanı olmadığını, davacının haksız olarak sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle müvekkilinin büyük zarara uğradığını, müvekkilinin mali durumunun kitabın basımı aşamasında bozulmadığını, davacının sözleşmeyi feshetmesinin bu sebeple haklı olduğu sonucuna varan bilirkişi heyetinin davacının bu hususu en baştan beri bildiği gerçeğini gözardı ettiğini, raporda 2015 Haziran ile 2017 Ocak arasında geçen sürenin yayıncılık sektöründe bir kitabın yayına hazır hale getirilmesindeki makul süreyi aştığı beyanının kabul edilir olmadığını, kitabın basımı ile bu denli ilgilenin müvekkilinin sarfettiği emeğin karşılığının parasal olarak ölçülebilecek değerde olamayacağını, bilirkişi raporunda sunulan belgelerin gözardı edilerek hiçbir şekilde değerlendirilmediğini belirterek eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna kabul etmediklerini ve itirazları doğrultusunda yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına ilişkin talepte bulundukları anlaşılmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itirazında, davalılara 20.000 TL katkı ve masraf takdir etmesinin kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin uzun yıllar üzerinde emek harcadığı bu kitabın içeriği ve genel tasırımının kendisine ve ekibine ait olduğunu, davalı yayınevinin editoryal bir katkısı olmadığını, redaksiyon ve numune hazırlanması haricinde kitaba herhangi bir katkısı olmayan, kitabın yayımlanma sürecini tamamen kişisel sebepleri ile uzatarak müvekkilimizi zarara uğratan davalılar tarafından yapılan çalışmaların editörlük ve basım organizasyonu ve antik döneme ilişkin yazı çalışması olarak değerlendirilmesini ve bu işlere gerekçesiz olarak 20.000 TL değer biçilmesini kabul etmediklerini belirterek ek rapor yahut yeni bir heyetten rapor alınması talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 25/01/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; “Kök rapordaki değerlendirmelerimizin aynen geçerli olduğu, dava konusu uyuşmazlıktaki “…” adlı kitabın FSEK m.2 anlamında “herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan” ilim ve edebiyat eseri olduğu, davaya konu kitapların eser sahibinin davacı olduğu, davacının taraflar arasındaki sözleşmeyi feshetmesinin haklı olduğu, davacının davalıdan talep edebileceği bedelin 40.000 TL olabileceği” hususlarında görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
İş bu dava taraflar arasında akdedilen sözleşmesiye dayalı yapılan takibe vaki itirazın İİK.’nın 67. Maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 mad.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibin de haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükümlerine amirdir.
… 20. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına ilişkin takip talebinde, alacaklı … tarafından, borçlular … Limited Şirketi ile … aleyhine toplam 69.239,89 TL tutarında icra takibi başlatıldığı, borçluların itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptıkları, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında “…” isimli eserinin yayımlanması hususunda 2015 yılı Mart ayında sözlü olarak anlaşma sağlandığı ve görüşmeler uyarınca proje bedeli olarak belirlenen 60.000,00 TL’nin davacı tarafından davalıya peyderpey gönderildiği, “…” adlı kitabın FSEK m.2 anlamında “herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan” ilim ve edebiyat eseri olduğu ve davaya konu kitapların eser sahibinin davacı olduğu noktalarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, tanzim olunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın yayım sözleşmesinden kaynaklandığı, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve dosyadaki bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde, davalının ekonomik sıkıntıya düşmesi sebebiyle haziran 2015 ve ocak 2017 aralığında sözleşmesel edimini yerine getiremediği, bahse konu sürenin yayıncılık sektörü açısından makul süreyi aştığının kabulünün gerektiği, davacının sözleşmeyi feshi ve yapmış olduğu ödemelerin iadesini talep etmesinde bu noktada haklı olduğu, ancak davalının sözleşmesel ilişki çerçevesinde davaya konu esere yapmış olduğu editöryal katkı ve bu hususta yapılan masrafların belirlenen bedelden mahsubunun gerektiği, alanında uzman bilirkişiler tarafından sektör uygulamaları gözetilerek yapılan değerlendirme sonucunda davalının sözleşme süresince yapmış olduğu hizmet, yayına hazırlanmaya katkı, emek editöryal katkının karşılığının 20.000,00 TL olarak değerlendirildiği ve belirlendiği anlaşılmakla davacının davasının bilirkişi tespitleri ve dosya kapsamı doğrultusunda kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, alacağın likit olmaması davalının itirazında kötü niyetli olduğunun kabulünü gerektirir bir durumun bulunmadığına kanaat getirilmekle icra inkar tazminatına yönelik talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından … 20. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 40.000,00 TL asıl alacağın takip tarihi olan 10/04/2017’den itibaren işleyecek (takip talebinde belirtilen faiz oranları üzerinden) faiziyle birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.732,40 TL karar harcından peşin yatırılan 678,45 TL’nin mahsubu ile kalanı 2.053,95 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına kabul miktar üzerinden hesap olunan 4.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalılar vekili yararına ret edilen miktar üzerinden hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan: 2.850,00 TL bilirkişi ücreti, 307,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.157,00 TL’nin -ret ve kabul oranına göre hesaplanan- 2.104,66 TL ile 709,85 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 2.814,51 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/06/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır