Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/54 E. 2021/29 K. 22.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/54 Esas
KARAR NO : 2021/29

DAVA : Marka (Markaya tecavüze dayalı tazminat istemli)
DAVA TARİHİ : 16/07/2008
KARAR TARİHİ : 22/01/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Markaya tecavüze dayalı tazminat istemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Davacının “…” markasını 12.07.2005 tarihinde yapılan sözleşme ile Türkiye, İran, Irak ve Suriye ülkeleri için 18, 24 ve 25 sınıflarda kullanılmak üzere devraldığını, sözleşme gereği TPE nezdinde tescil işlemlerini yaptığını, … no’lu “…” markası tanınmış marka statüsüne alındığını, “…” markasının tescilli sahibi olan davacının onayı olmaksızın davalı …A.Ş’ nin markayı, düzenlemiş olduğu “alt yetkili satıcılık sözleşmesi” ile diğer davalılara devrettiğini, Alt lisans sözleşmelerinin geçersiz olduğuna ilişkin … 3.FSHHM’de görülen davada sözleşmelerin geçersizliğine karar verildiğini, 556 sayılı MarkKHK hükümlerine aykırı olarak davalılar tarafından davacının “…” markasına tecavüz edildiğini ve İhlalin halen sürdüğünü, davacı tarafından davalılara “….” markasını kullanmamaları konusunda ihtar yapılmasına karşın … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş., … A.Ş. ve … tarafından … FSHHM’Ierde davacı aleyhine “…” markasının iptali talepli açılan davalar reddolduğunu, yine davacı aleyhine Paris Asliye Hukuk Mahkemesince “…” markası devri sözleşmesinin iptali talepli dava 26.09.2007 tarihinde reddedildiğini, bütün bunlara rağmen kullanmaya devam ettiğini, davalılardan … A.Ş’ nin “…” markalı erkek giyim ürünü; üretip satmaya başladığının … 3.Asliye Hukuk Mahkemesi … D.İş) dosyasında bilirkişi raporu ile tespit edildiğini belirterek şimdilik her bir davalıdan 10.000,00 TL maddi zarar, 10.000,00 TL royality bedeli ve 30 000,00 TL manevi tazminat davacının “…” markasını devraldığı 12.07.2005 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; “…” markasını kullanmak üzere, bu markanın Türkiye’deki yetkili satıcısı olan ve bütünü ile … Ailesinin mensuplarına ait bulunan … A.Ş. ile 1989 yılında, bir yıl süreli olarak alt Lisans sözleşmesi yaptıklarını, … firmasının … A.Ş.’den çok memnun kalarak iki adet sözleşme imzalandığını, bu memnuniyetlere dayalı olarak Türkiye’deki alt lisans sözleşmemiz 31.12.2005 tarihine kadar yenilene yenilene geldiğini, 2004 yılında … ailesi ile Kavurmacı ailesinin yarı yarıya hissedarı bulunduğu … A.Ş. kurulduğunu, şirketi temsil ve ilzama yönetim kurulu başkanı hissedar … 3 yıl süre ile yetkili kılındığını, …A.Ş. ile … İtalia SRL arasında akdedilen ve 31.12.2005 tarihinde son bulacak olan sözleşme uzatılmayarak 01.01.2006 – 31.12.2010 dönemi için aynı çerçevede Yetkili Satıcılık sözleşmesinin bu kez iş bu davanın davacısı …’nın ortağı ve Yönetim Kurulu üyesi olduğu … A.Ş. ile … SRL arasında 16.11.2004 tarihinde yapıldığını sözleşme gereği ortaya çıkacak ihtilaflarda İtalyan mahkemelerinin yetkili olduğu, 02.12.2005 tarihinde ise … ile … arasında “…” markasının 15.000,00 TL’ye satıldığına ilişkin noter huzurunda sözleşme yapıldığını, Bu sözleşme tarafları ve konusu olup, 12.07.2005 tarihinde yapıldığı ileri sürülen sözleşmeyi ortadan kaldırıldığını, tarafları ve konusu aynı olan iki sözleşme söz konusu olamayacağına göre sonraki tarihli sözleşme geçerli olacağını, Nitekim TPE nezdinde tescilde zaten 16.12.2005 tarihinde yapıldığını, 16.11.2004 tarihli sözleşmenin iptal edilmediği sürece … A.Ş.’nin alt lisansör ile yapılan 08.11.2005 tarihli sözleşmeler ile bağlı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Tic. A.Ş.cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle, … A.Ş’ nin 1989 yılından beri lisansör olduğunu, yıllardır bu konuda … adlı şirketleri ve onların yetkilisi …’ı muhatap olarak aldığını, bu nedenle de 01.01.2006 – 31.12.2010 dönemini kapsayan alt Iisansörlük sözleşmesini 08.11.2005 tarihinde yaptığını, mağdur olanın … Tic, A.Ş. olduğunu, davacının sonrasında şirketleri ile aynı alanda çalışan şirketlerle alt Iisansörlük sözleşmeleri düzenlediğini, bu nedenle zarar gördüklerini, … A.Ş.’nin alt lisansör olduğu tarihte davacı marka hakkına sahip olmadığını, davacının, yıllardır lisans sözleşmelerini yapan …A.Ş.’nin yetkilisi olduğunu, sözleşmelerden haberdar olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş.nin cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; 23.12.1998 tarihinden bu tarafa “…” markasını bay ve bayan ayakkabısında lisansör olarak kullandığını, 23.12.1998 tarihinde … 28.Noterliğinin … yevmiye no’lu sözleşmeyle … A.Ş. ile sözleşme yapıldığını, her yıl sözleşmenin zımnen yenilendiğini 11.11.2005 tarihinde …A.Ş. ile alt Iisansörlük sözleşmesi yenilendiğini, 22.11.2005 tarihli ihtarname ile davacı …’nın ihtarnamesi ile 12.07.2005 tarihinden itibaren “…” markası adına bölgedeki tek yetkili lisansörü olduğunu, alt lisansör olarak 1998’den beri çalıştıklarını, marka sahibi 12.07.2005 tarihli 12.000.000,00 Avro bedelli sözleşmesini 02.12.2005 tarihli 15.000,00 TL bedelli ikinci bir sözleşme ile değiştirdiklerini, lisansörlüğün tespitine dair … 3.FSHHM nezdinde … karar nosu ile dosyada gerekli itirazlar yapıldığını, …A.Ş.’nin yetkili hissedarı olup yapmış olduğumuz sözleşmeden haberdar olduğunu, lisansörlüğün tespitine yönelik dava derdest iken açılmış olan bu davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı …Ş. vekilinin cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davanın 3.FSHHM’nin 2006/588 esas sayılı kesinleşmemiş kararına dayandığını, davalı …Ş. 1992 yılından beri “…” in alt lisansörlüğü yaptığı, … A.Ş. … firması ile yapmış olduğu sözleşmeye |dayanarak kendileri ile alt lisansörlük anlaşmasını 16.11.2005 tarihinde imzaladığını, …’nın ise “…” markasını 02.12.2005 tarihinde devrettiği ve 16.12.2005 tarihinde TPE’ye tescil ettirdiğini, ve kendileri ile sözleşme imzalamış olduğu 16.11.2005 tarihinde “…” markasının sahibi olmadığını, davacının tescili 02.12.2005 tarihinde yapılan başka bir sözleşme ile 16.12.2005 tarihinde yapıldığını, dolayısıyla Türkiye’de hukuken geçerli sözleşmenin bulunmadığını, Marka sahibi olan davacının markaya 02.12.2005 tarihinden itibaren sahip olduğunu, aralarında sözleşme geçerli olduğundan bugüne değin … ödemelerini … A.Ş.’ye yaptıklarını davacı tarafa herhangi bir zarar vermediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … A.Ş. ve … vekilinin cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; dava dışı … A.Ş. merkezi İtalya’da bulunan … şirketi ile 1989 yılında akdetmiş olduğu lisans sözleşmesi gereği Türkiye’deki kullanım haklarının tek yetkilisi olduğunu, bu hak sahipliği 31.12.2005 tarihine kadar devam ettiğini, 2004 yılında şirket, … şirketine ödemesi gereken … bedellerin ödeyemediğini ve acze düştüğünü, bunun üzerine, şirket ortakları alt lisansör konumundaki … A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı … ile iki farklı tarihlerde ön protokoller yaparak sorunu aştığını, bu protokollere göre; bir ay içerisinde yeni bir şirket kurulacak, A.Ş. ünvanlı olacak bu sözleşmenin %50 hissedarı … ve … olacağını, şirketin aracı faaliyet konusu “…” markasının alınması ve distribütörlüğünü yapmak olacağını, 13.05.2004 ve 24.05.2004 tarihlerinde yapılan protokollerden sonra 19.07.2004 tarihinde 50.000,00 TL sermayeli, Ortakları; …, …, … Ltd.Şti,, … ve … olan … A.Ş. Kurulduğunu, Yönetim Kurulu’na …, …, … ve … seçildiğini, “…” ‘markasının Türkiye’deki ticari kullanım hakkı bakımından tek yetkili kılındığını, 12.07.2005 tarihli sözleşmenin hukuken geçersiz kılındığını, geçersiz olan sözleşmeye göre gönderilen ihtarnamelerde geçersiz olacağını, ortağı olduğu şirketin faaliyet konusu itibariyle rekabet yasağı olmasına karşın “…” markasını satın aldığı belirtip kendisinin de içinde olduğu şirketin akdettiği alt lisansörlük sözleşmelerinin geçersizliğini talep etmesi kötü niyetin göstergesi olduğunu, gidip başka şirketlere de alt lisansörlük verdiğini belirterek davanın reddini talep etmiş, ayrıca Karşı dava ile davacının haksız rekabetinden bahisle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuşsa da karşı davanın süresinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı … (… Tekstil) vekilinin cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; … “…” markasını kullanmak üzere konfeksiyon alanında … A.Ş. ile 21.05.2007 – 31.12.2010 dönemini kapsayan bir alt lisansörlük anlaşmasını 05.06.2007 tarihinde yaptığını, sözleşme ile … bedeli ürünlerin üçüncü kişilere net satış tutarının %10″u olarak belirlendiğini, bu bedelin düzenli olarak … A.Ş.’ye ödendiğini, davacının kendileri ile muhatap olmasının söz konusu olmadığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili 15.08.2014 havale tarihli ıslah dilekçesiyle bilirkişi tarafından yapılan hesaplama sonrasında hacını yatırarak davasını ıslah ettmiş davalı …’ten 2.163.919,45 TL … Giyimden 91.953,86 TL … 42.564,67 TL …’den 20.000,00 TL …’den 644.834,65 TL talep etmiş ve her bir davalıdan 30.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Dava 556 sayılı KHK hükümleri uyarınca açılmış marka hakkına tecavüzün durdurulması önlenmesi maddi ve manevi talepli asıl dava ve haksız rekabet ve sözleşmenin haksız feshine dayalı maddi manevi tazminat talepli karşı davaya ilişkindir.
Tarafların dosyada bildirdikleri tüm deliller getirtilmiş ve özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişiden kök ve ek raporlar alınmıştır.
Karşı dava yönünden;
Davalı … Aş vekilinin davacı aleyhine TTK 335 maddesine aykırı hareket etmesi rekabet yasağını ihlal etmesi ve sözleşmeyi haksız feshi nedeniyle zararlarının tazmini için 1.000,00 TL maddi tazminat 100.000,00 TL manevi tazminat talebine ilişkin karşı davacının davalıya dava dilekçesinin 24.07.2008 tarihinde tebliğ edildiği davalının ise cevap ve karşı davasını 01.04.2009 tarihinde mahkememize sunduğu anlaşılmakla karşı davanın süresinde açılmadığı anlaşılmıştır.
Atiye bırakılan davalar;
Davacı vekili yargılama esnasında Davalılar … Aş ile … hakkındaki açtığı davasını takip etmemiş atiye bırakmıştır.
Deliller;
… 3. Nolu FSHHM nin … esas sayılı dosyasında davacı, davalılar aleyhine açtığı davada alt yetkili satıcılık sözleşmelerinin geçersizliği ile alt yetkili satıcılık sözleşmelerini akdetme yetkisi bulunmadığının tespiti davasını açtığı, davacının … markalarını marka devir sözleşmesi gereği aldığı ve tek satıcı olduğunu, davalıların muvafakatı ve onayını almadığı, alt yetkili sözleşmelerinin geçersiz olduğunun tespiti için açılan davada mahkemece … şirketi ile birleşen davanın davacısı … Aş arasında düzenlenen 16.11.2004 tarihli sözleşmenin birinci maddesi ile yetkili satıcının ikinci derecede yetkilendirme önerilerinin …’in ön onayına sunulacağı ve sözleşmenin 01.01.2006 dan 31.12.2010 tarihleri arasında yürürlükte kalacağının belirtildiği, davacının 12.07.2005 tarihli marka devir sözleşmesinden sonra sözleşmelerin geçersiz olduğuna dair ihtarname gönderdiği bir kısım davalıların açtığı marka devir sözleşmesinin iptali davalarının reddedildiği tarafları ve konusu aynı olan iki sözleşenin var olması halinde birinci sözleşmenin kendiliğinden geçersiz hale geleceği davacı adına yapılan tescilin ikinci sözleşmeye istinaden gerçekleştiği … Aş ile davalılar arasında imzalanan sözleşmenin … ‘in ön onayı alınmadan imzalandığı belirtilerek alt yetkili satıcılık sözleşmelerinin geçersiz olduğuna karar verildiği anlaşılmıştır. Verilen kararın temyiz edilmesi sonucu hukuk genel kurulunca mahkemece direnme kararının onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
… ile … A.Ş arasında 01.01.2006 – 31.12.2010 dönemini kapsayan “…” adında bir sözleşme 16.11.2004 tarihinde İtalya’nın … kentinde yapılmıştır. Bu sözleşme ile Türkiye topraklarında “…” markasının kullanım hakkı … A.Ş.’ye verilmiştir. Bu sözleşmeye göre; “…”markasının kullanım hakkının verilmesinden dolayı royalty bedellerinin ”brüt tutarının %65’i tutarındaki komisyonun … tarafından belirlenecek yere ödeneceği düzenlenmiştir.
“…” markası TPE nezdinde davacı adına kayıtlı olup, 13.11.1997 tarihinde 18, 24 ,25 sınıflarında 13.11.2007 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile yenilenmiş olup tescillidir. “…” markası da yine TPE nezdinde davacı adına kaydedilmiş, 10,02.1998 tarihinde 18, 24, 25 sınıflarında tescil edilmiş olup, 10.02.2008 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile yenilenmiştir. …., …, …,…, …. ve … sayılı markalann … adına kayıtlı iken 02.12.2005 tarih ve 29469 yevmiye numaralı … 1. Noterliğinden yapılan sözleşme ile davacıya devredildiği anlaşılmaktadır.
…A.Ş. 19.07.2004 tarihinde kurulmuş, şirketin %50’si … ile …’a ait iken diğer %50’si …’nın ortağı ve yetkilisi olan … Şti, … ve …’ya aittir. 14.10.2004 tarih ve 6157 sayılı T.Ticaret Sicili Gazetesine göre … A.Ş.’nin Yönetim Kurulu; …, …, … ve … tarafından oluşmaktadır. Şirketin Yönetim Kurulu yaptığı toplantıda 3 yıl süre ile Yönetim Kurulu Başkanlığına …’ı seçilmiştir. 29.05.2009 tarih ve 7321 sayılı …’ne göre … A.Ş.’nin. yetkilisi ve ortağı …’m tüm hisseleri … icra Müdürlüğü tarafından icra yolu ile satılmıştır. …’a herhangi bir hissesi ve yetkisi bu tarih itibariyle … A.Ş.’de kalmamıştır.
Davacı tarafından davalılar aleyhine … 3.FSHHM’ de açılan davada alt yetkili satıcılık sözleşmelerinin geçersizliğine karar verilmiş ve mahkemenin direnme kararı Hukuk Genel Kurulunca onanarak kesinleşmiştir. Kararda; davalıların marka devrinden haberdar oldukları halde ve ön onay alınması gerektiğini bildikleri halde, yeni alt lisans sözleşmesi düzenlemelerinin M.K.2.ci maddesine uygun olmadığı düşünülmüştür.
Davacı … ile … İtalia SRL şirketi arasında 12.07.2005 tarihli ve 12.000.000,00 Avro bedelli sözleşme, 02.12.2005, tarihli 15.000,00 TL bedelli ikinci bir sözleşme ile değiştirilmiş, sözleşmeler, “…” markasının Türkiye’deki ticari kullanım haklan yetkili kılınması ile ilgili imzalanmıştır. Tarafları ve konusu aynı sözleşmenin var olması halinde birinci sözleşmeye nazaran daha sonraki tarih itibariyle düzenlenen ikinci sözleşme hüküm ifade edecek ve bu durumda birinci sözleşme kendiliğinden geçersiz hale gelecektir. Davacı adına TPE nezdinde marka tescili ikinci sözleşmeye göre yapılmıştır.
Marka sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, aynca marka hakkına tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsamaktadır. Yoksun kalınan kazanç, zarar gören marka sahibinin seçimine bağlı olarak, MarkKHK 66/2 uyarınca üç yöntemden birine göre davacı yan tarafından talep edilebilir. Huzurdaki davada davacı maddi zararı yanında MarkKHK 66/2-c uyannca belirlenen marka hakkına tecavüz edenin, markayı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre (…) yani lisans örneksemesine göre yoksun kalınan kazancın hesaplanmasını 12.07.2005 tarihinden itibaren talep etmiş bulunduğu anlaşılmaktadır.
Yargılama safahatinde talebin değerlendirilmesi yönünden rapor ve ek rapor alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu hüküm kurmaya yeterli ve elverişli alınan bilirkişi raporu kapsamında davalılar …A.Ş., …A.Ş, … A.Ş. … A.Ş.ve … – …’in davacı marka hakkına tecavüzünün durdurulması ve önlenmesi davalılarca … markalı ürünlerin üretilip satılmasını önlenmesi ve durdurulması ürünlere ve her türlü matbuat reklam ve afişe el konulması ve KHK. 66/2 (c) maddesi gereğince bilirkişi tarafından hesaplanan tazminatın 16.01.2009 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizini aşmayacak şekilde reeskont faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, ayrıca somut olayın özelliği dava konusu markanın değeri, geçerlilik süresi ve kullanımı göz önüne alınarak takdiren 10.000,00’er TL manevi tazminatın bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine, diğer davalılar hakkında açılan davanın atiye terki nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş olup; kararın davacı vekili, davalı …. Tic. A.Ş. vekili, davalı …. A.Ş. vekili, davalı …A.Ş. vekili temyizi üzerine; Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 08/12/2016 tarih 2016/6323 esas ve 2016/9444 karar sayılı ilamı ile “…İşbu davada mahkemece, davacının talep edebileceği tazminat miktarlarının tespiti için kök ve ek bilirkişi raporu alınarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Mahkemece alınan kök rapora karşı davalı …. A.Ş. vekilinin 109.818,00 TL’lik 063528 nolu faturanın ana lisansör firmaca iptal edilmesine rağmen maliyete yansıtıldığı yönündeki itirazı üzerine alınan ek bilirkişi raporunda ilgili şirketlerin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılıp söz konusu faturanın iptal edilip edilmediği duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeden anılan fatura bedeli düşülmek suretiyle hesaplanan rakama hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
Hükme esas alınan kök ve ek raporda davacının talep edebileceği tazminatlar 2006, 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011 yılları için hesaplanmış ve mahkemece, tespit edilen bu rakamlara hükmedilmiş ise de asıl dava 16.07.2008 tarihinde açılmış olup, kural olarak her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi ve sonuçlandırılması gerekmektedir. Buna göre davacının dava tarihine kadar uğradığı zararın hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken dava tarihi aşılarak bilirkişi raporunun hazırlandığı tarihe kadar olan dönem için hesaplanan tazminat miktarlarına hükmedilmesi suretiyle talep aşımı yaratılarak HUMK 74 ncü maddesine aykırı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle mümeyyiz davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
Yine hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda davalı … AŞ vekilinin itirazı üzerine davacının davalı … AŞ’den tahsilat yapıp yapmadığının araştırılması için davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu 01.12.2009 ila 30.09.2011 tarihleri arasında toplam 2.080.836,91 TL tahsilat yapıldığı, davacının defter ve kayıtlarında görünen bu tahsilatın öncelikle 2006 ve 2007 yıllarına ait tahsilat olarak kabul edileceği, geriye kalan 134.029,20 TL’nin ise davalılar arasında 2008 yılı için garameten paylaştırılması gerektiği belirtilerek yapılan hesap sonunda davalıların sorumlu olacağı tazminat miktarları bulunmuş ve mahkemece de anılan hesap tarzına göre ulaşılan sonuç rakamlara hükmedilmiş ise de anılan hesap tarzında davalı … A.Ş’den tahsil edilen bedellerin neye göre, hangi sözleşme ya da mevzuat hükmü gereği 2006 ve 2007 yıllarına ait tahsilat kabul edildiği, geri kalan kısmın da yine neye göre 2008 yılı için davalılar arasında garameten paylaştırıldığı anlaşılamayıp, mahkemece her davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının hukuki gerekçeleri denetime elverişli şekilde açıklanmak suretiyle tespiti gerekirken hiçbir hukuki dayanağı açıklanmadan ulaşılan sonuç rakamlara hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de mümeyyiz davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
Ayrıca mahkemece, davacının manevi tazminat talebinin de kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yukarıda açıklanan bozma sebep ve şekline göre manevi tazminatın da yeniden değerlendirilmesi gerekeceğinden mümeyyiz davalılar vekillerinin manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının da kabulü ile kararın anılan yönden mümeyyiz davalılar yararına bozulması gerekmiştir” gerekçesiyle bozulmuş, dosya mahkememize iade edilerek yeni esasa kaydı yapılmış, bozma ilamına uyulmak suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma sonrası değerlendirme;
1- Davalılar …A.Ş., … – …, … A.Ş. ve … yönünden açılan davalar yönünden;
Bu davalılara ilişkin verilen 24.12.2014 tarihli hükmün bu davalılarca temyiz olmadığı ve bozma konusu yapılmadığı anlaşılmakla bu davalılar hakkında yeniden hüküm tesisine yer olmadığına kararı vermek gerekmiştir.
2-Karşı davacılar … Ticaret A.Ş. VE …’ın açmış olduğu karşı dava yönünden;
Karşı davaya ilişkin olarak hüküm tesis olunmamış ve bozmaya konu edilmemiş ise karşı davanın gerekçeli kararda süresinde açılmadığının belirtildiği, esasen süresinde açılmayan karşı davaya ilişkin olarak tefrik kararı verilmesi gerek ise de yargılama safahatinde karşı davacıların davayı takip etmedikleri, kanun yoluna da başvurmadıkları karşı dava yönünden de hüküm tesisinin gerektiği anlaşılmakla yargılamanın geçirmiş olduğu safahat da dikkate alınarak tefrik usulü uygulanmaksızın takip edilmeyen karşı davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Bozmaya konu hususlar yönünden davalılar … A.Ş., …A.Ş. ,…Tic. A.Ş. Yönünden değerlendirme;
Yargıtay bozma ilamında;
– davalı …. A.Ş. vekilinin 109.818,00 TL’lik … nolu faturanın ana lisansör firmaca iptal edilmesine rağmen maliyete yansıtıldığı yönündeki itirazı üzerine alınan ek bilirkişi raporunda ilgili şirketlerin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılıp söz konusu faturanın iptal edilip edilmediği duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeden anılan fatura bedeli düşülmek suretiyle hesaplanan rakama hükmedilmesi
-davacının dava tarihine kadar uğradığı zararın hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken dava tarihi aşılarak bilirkişi raporunun hazırlandığı tarihe kadar olan dönem için hesaplanan tazminat miktarlarına hükmedilmesi
– davalı … A.Ş’den tahsil edilen bedellerin neye göre, hangi sözleşme ya da mevzuat hükmü gereği 2006 ve 2007 yıllarına ait tahsilat kabul edildiği, geri kalan kısmın da yine neye göre 2008 yılı için davalılar arasında garameten paylaştırıldığı
– davacının manevi tazminat talebinin de kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yukarıda açıklanan bozma sebep ve şekline göre manevi tazminatın da yeniden değerlendirilmesi gerekeceği,
Hususları yönünden bahsi geçen davalılar yönünden bozulmuştur.
Bozma ilamı doğrultusunda alınan 20/09/2017 tarihli raporlarda özetle; ”….Davacı tarafın ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı … A.Ş. nin ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, diğer davalı …A.Ş. nin ticari defterlerinin sahipleri lehine kati delil olma kabiliyetinin bulunmadığı, davalı … A.Ş. tarafından, diğer davalı … A.Ş. adına düzenlenen 30.06.2008 tarih ve … nolu, faturanın … A.Ş. kayıtlarına alınmadığı, faturanın iptal edildiğine dair fatura üzerinde davalı … A.Ş.’ nin onayının bulunduğu, ticari defterlerine dava târihinden çok sonra, 01.06.2009 tarihinde kayıt edildiği, dava konusu faturaya “ilişkin asıl faturanın ellerinde bulunmadığı, bununla birlikte dava konusu faturanın içeriğini teşkil eden 2008 yılı 1.dönem … Bedeli ne ilişkin, 31.12.2008 tarihinde … nolu fatura ile tekrar düzenlendiği, davalı … A.Ş.tarafından bu faturanın da 01.12.2009 tarihinde kayıtlara alındığı, bu haliyle davalı … A.Ş. Tarafından, 2008 1. Dönem … Bedeli adı Altında düzenlenen 2 adet fatura olduğu ve bu faturalardan son olarak düzenlenen 12.2008 tarih ve … nolu faturanın kabulünün gerektiği,
Davacı tarafın, ticari defter ve kayıtlarına göre, davalı … A.Ş. Adına 2009 yılında 1.104.569,72 TL.’ sı, 2010 yılı 907.348,10-TL.’ sı, 2011 yılında 68.919,08 TL.’ sı olmak üzere toplam 2.080.836,90 TL.’.lık … Bedeli faturası kestiği ve söz konusu bedeli kısmen tahsil ettiği,
Davalıların, yıllar itibariyle davacı tarafa ödemesi gereken toplam marka kullanım bedeli’ nin 3.927.064,09 TL.’ sı olarak hesap edildiği, vadesinde ödenmeyen 2006 ve 2007 yılların ait marka kullanım bedeli için dava tarihine kadar geçen süre için 594.792,77 TL.’ sı yasal faiz hesap edildiği,
Davacı tarafın, davalıların haksız marka kullanımlarından dolayı yoksun kaldığı kazanç tutarlarının … A.Ş. …Tic. A.Ş. …Tic. A.Ş. … A.Ş. … – … olmak üzere toplam 2.441.019,95 TL olduğu yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Yine raporda “Davacı tarafın, davalı … A.Ş. den tahsil ettiği … Bedeli’ nin, en uzaktakinden daha yakma ilkesi gereği, davalılar adına hesaplanan borç tutarlarından düşülmesinin en doğru seçenek olacağı kanaatine varılmıştır. Bu durumda, davacı tarafın, davalı … A.Ş. den tahsil ettiği 2.080.836,90 TL. hk … Bedeli, davalılar adına hesaplanan, yasal faiz dahil 2006 yılı toplam … Bedeli olan 1.605.520,32 TL.’ sı ndan düşüldükten sonra, geriye kalan 475.316,58 TL.’ sı nın (2.080.836,90 TL – 1.605.520,32 TL = 475.316,58 TL.) 2007 borçlarında düşülmesi gerekir. Kalan bakiyenin davalılara paylaştıranı, dağıtılacak tutarın, toplam borç üzerindeki oranı hesaplanarak yapılabilir. Bu oran, 475.316,58 TL / 936.080,16 TL (2007 borç toplamı) = 0,50777337274 olarak hesap edilmiş” bozma ilamında belirtilen gramaten paylaştırmanın uygulanma yönteminin bu şekilde açıklandığı anlaşılmıştır.
Davalı …tarafından 2009 yılı itibari ile yapılan 1.104.569,72 TL ödemenin davalıların 2009 yılı öncesi borçlarından mahsubunun gerektiği anlaşılmakla bakiye kalan miktarların dava tarihi itibariyle işlemiş faizin de hesaplanarak ek raporun sunulması yönünden dosya tekrardan raporu sunan heyete tevdii olunmuş olup;
Alınan 10/09/2008 tarihli ek raporda; davalıların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemeder ve dosyaya sunulan belgelerin incelenmesi neticesinde;
Davalılardan … Ayakkabı A.Ş., … A.Ş. ve … A.Ş., diğer davalı … A.Ş. tarafından kendilerine, dava konusu markanın kullanımına yönelik, … Bedeli faturalarının kesildiğini ve bu bedellerin … A.Ş. ye ödendiğini beyân ederek, davacı tarafından talep edilen … Bedelinin mükerrer ödemeye neden olacağını beyan etmişlerse de, dava konusu marka kullanım hakkının ilgili dönemlerde davalı … A.Ş. de olmadığına yönelik …. 3. FSHHM’ nin kararının bulunduğu, bu nedenle mükerrer ödemeden söz edilemiyeceği aksi karar verilmesi halinde, davalıların …A.Ş.’ye yaptığı ödemelerin dikkate alınabileceği,
Kök raporda yapılan alacak ve faiz hesabında, davalı … A.Ş. nin, diğer davalılara kestiği fatura tarihlerinin dikkate alındığı ve davacı tarafın o dönemde tahsil edemediği … Bedeli için faiz hesabı yapıldığı, davalıların, ilgili dönemlerde … A.Ş.’ ye cari (açık) hesap nezdinde borçlarının bulunmadığı, ancak dava konusu marka kullanım hakkının o dönemlerde, davalı … A.Ş.’ de olmadığı, davacı tarafın tahsil etmesi gereken bedellerin, diğer davalıya ödenmesinin davacının alacağının varlığını sonlandırmayacağının açık olduğu,
Kök raporda tespit edildiği üzere, davacı tarafın, davalıların haksız marka kullanımlarından dolayı yoksun kaldığı kazanç tutarları; … A.Ş. 114.533,55 TL, …Tic. A.Ş. 24.102,45 TL, … Tie. A.Ş. 112.236,76 TL, … Tie. A.Ş. 1.733.562,62 TL … – … 456.584,57 TL olmak üzere toplam 2.441.019,95 TL’ sı olarak hesap edildiği yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Gerekli mahsup işlemlerinin yapılmadığı dikkate alınarak; yapılan ödeme kapsamında mahsup sonrası ödenmesi gereken … bedelinin tespiti yönünden dosya tekrardan Mali Müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş olup, sunulan 25/09/2019 tarihli Mali Müşavir ek raporunda; Sayın Mahkeme tarafından, davalı Taycan tarafından davacıya 2009 yılında yapılan 1.104.569,72 TL. lik ödemenin, davalıların 2009 yılı, yani dava öncesi borçlarından mahsup edildikten sonra, faiz hesabı yapılarak bakiye borç miktarlarının belirlenmesi istenmiş, bu doğrultuda raporum içinde yapılan hesaba göre; davacı tarafın, davalıların haksız marka kullanımlarından dolayı yoksun kaldığı kazanç tutarlarının; … A.Ş. …Tie. A.Ş. … A.Ş. … A.Ş. …- … olmak üzere toplam 1.966.637,96 TL.’ sı olarak hesap edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Belirlenen … bedellerinin dava tarihi itibariyle işlemiş faizlerinin bulunup bulunmadığı mahsup edilen ödemeler dikkate alındığında işlemiş faiz yönünden de değerlendirme yapılmak üzere dosya tekrardan Mali Müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş olup; mali müşavir bilirkişinin sunmuş olduğu 14/012/2020 tarihli ek raporda özetle; Kök rapor ve ek rapor kapsamında yapılan hesaplamalar da, davalıların 2008, 2010 ve 2011 yıllarında görülen ve davacı tarafa royalty bedeli olarak ödemesi gerektiği hesap edilen bedeller için, dava tarihinden sonraki dönemi kapsadığından (2008 yılı bakiyeleri, 16.07.2008 dava tarihinden sonraki süreçte oluşmuş), yasal faiz hesabı yapılmadığı, davalıların, 2008, 2010 ve 2011 yıllarından kalan bakiyelerinin, davacı tarafın asıl alacak tutarları olduğu, davalıların, dava öncesi dönem borçları için hesaplanan yasal faiz tutarlarının, davacı tarafından tahsil edilen … bedelinin, önceki dönem borçlarından mahsubu sırasında düşüldüğü,
Asıl alacak ve faiz ayrıştırılmak suretiyle dava sonrası dönemleri hesaplanmaksızın, davacı tarafın, davalılardan olan alacağının, … A.Ş. 29.423,90 TL , …A.Ş. 10.176,99 TL, … A.Ş. 64.343,54 TL, …Tic. A.Ş. 1.440.025,56 TL, … – … 422.667,98 TL olmak üzere toplam 1.966.637,96 TL.’ sı olarak hesap edildiği anlaşılmıştır.
Dava dosyası incelendiğinde; dava dışı … A.Ş’nin merkezi İtalya da bulunan … Şirketi ile 1989 tarihinde akdetmiş olduğu lisans sözleşmesi gereği tanınmış marka olan … markasının Türkiye ticari kullanım hakları bakımından 1989 senesinden itibaren yetkili hak sahibi olduğu bu sürecin 2005 senesine kadar devam ettiği, bu süreçte davalıların da arasında bulunduğu değişik firmalar ile lisans sözleşmeleri imzaladığı, bahse konu şirketin sonraki süreçteki mali sıkıntıları sebebi ile şirket hisselerinin devri karşılığında … Yönetim Kurulu Başkanı ile farklı tarihlerde protokoller imzalamak suretiyle hisse devirlerinin gerçekleştirildiği ve bu protokoller neticesinde …Tic. A.ş.’nin 2007 senesinde kurulduğu, taraflar arasında protokole göre tarafların kuracağı A.Ş.’nin 01/01/2005 tarihinden itibaren …’in türkiye Temsilciğini … A.Ş.’den hali hazır şartları ile devralınacağının, yeni şirketin yönetiminin eşit oranda olacağını ve … A.Ş.’nin marka kullanma hakkı verdiği şirketlerin sözleşmelerinin 01/01/2005 yılı itibariyle yeni şirket ile sözleşme düzenlenip düzenlememesi hususunda …’ın yetkili kılındığının kararlaştırıldığı, yeni kurulan şirket açısından marka sahibi yurt dışındaki firma ile 16/11/2004 tarihinde 01/01/2006 ve 31/12/2010 tarihleri arasını kapsayan tek yetkili lisansör firma sözleşmesinin imzalandığı, kurulan şirketi yönetim kurulu başkanı ve imza yetkilisi olan …’ın şirket ana sözleşmesinin 8.maddesinde belirtilen yetkisine istinaden davalıların da içinde bulunduğu birçok firma ile lisans sözleşmelerinin akdedildiği, davaya konu markanın yurt dışındaki firma tarafından … markasının 12/07/2005 tarihinde …’ya 12.000.000- Euro mukabilinde satıldığı, daha sonra 02/12/2005 tarihinde noter devir senedi ile 15.000,00 TL bedel ile ikinci bir devrin gerçekleştiği, bu devirler sonrası davacının hak sahipliği iddiasının ve davalı … ile yapılan lisanslama sözleşmelerine muvafakatinin bulunmadığı iddiasıyla açmış olduğu davaların kabul ile sonuçlandığı, netice itibariyle sonuçlanan ve kesinleşen davalar itibariyle mahkememizin değerlendirme yapmasını gerektirir bir durum bulunmamakla birlikte … 3. FSHHM’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden direnme kararı üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca kaldırılan 11. H.D’nin, Yargıtayın önceki uygulamalarına uygun değerlendirme ve kanaatleri dikkate alındığında Genel Kuruldan 1 oy farkla geçmiş olan direnme kararının onanmasına ilişkin karara dosya kapsamında tarafların ticari iş ve işlemlerindeki durumlar dikkate alındığında vicdanen katılmak mümkün olmamakla birlikte davacının dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eden ihtar ve dava süreçlerine dayalı olarak dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması kapsamında hak talep edemeyeceği kanaatinde olunmakla birlikte kesinleşen kararlar ve uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda gerekli inceleme ve hesaplama yapılmış olup; yine bozma ilamı doğrultusunda dava tarihinden sonraki lisans bedel talepleri dikkate alınmaksızın ve davalıların diğer davalı … yapmış olduğu ve davacı tarafça da tahsil edilen lisans bedelleri mahsup edilmek suretiyle son sunulan rapordaki hesaplamalar dikkate alınarak maddi tazminat talebi değerlendirilmiş, yine manevi tazminat talebi de bozma ilamı doğrultusunda tekrardan değerlendirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bozma ilamı kapsamında değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı davalıların kendisine ait tescilli markayı usulüne uygun lisans sözleşmesi yapmaksızın piyasaya sürdükleri iddiası ile iş bu davayı açmış ise de izahı yapılan değerlendirmeler kapsamında uyuşmazlık ele alındığında, davacının bu iddiasının taraflar arasındaki ticari ilişki safahati dikkate alındığında davacının davalıların lisans sözleşmelerini tanzim eden diğer davalı … ve … ile ortaklık ilişkisi ve bahse konu şirket yöneticilerinin davalı şirket ile olan ticari bağ ve bağlantıları dikate alındığında dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği, hakkın kötüye kullanılmask niteliğinde olduğu, dolayısıyla markaya tecavüz ve tazminat taleplerinin dinlenilemeyeceği kanaatine varılmış ise de; taraflar arasında … 3. FSHHM’nde görülen lisans sözleşmelerinin geçersizliğine ilişkin dava ve verilen karar sonrası direnme üzerine verilen Hukuk Genel Kurulu kararı ve mevcut yargılamadaki bozma ilamına uyulmasına yönelik karar dikkate alındığında bozma ilamı doğrultusunda markaya tecavüz ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla; ademi kanaatte olmakla birlikte bozma ilamı dışında kalan hususlara dokunulmaksızın önceki karar lehlerine bozulan davalılar …, …ve … yönünden bozma ilamında belirtilen hususlarda yapılan değerlendirme sonucunda davalı … A.Ş.’ nin, diğer davalı … A.Ş. adına düzenlediği, dava konusu … tarih ve … nolu faturayı, düzenlendiği tarihte kayıtlarına almadığı, ticari defterlerine dava târihinden çok sonra, 01.06.2009 tarihinde kayıt edildiği, dava konusu faturaya “ilişkin asıl faturanın ellerinde bulunmadığı, bununla birlikte dava konusu faturanın içeriğini teşkil eden 2008 yılı 1.dönem … Bedeli ne ilişkin, … tarihinde … nolu fatura ile tekrar düzenlendiği, davalı … A.Ş.tarafından bu faturanın da 01.12.2009 tarihinde kayıtlara alındığı, bu haliyle davalı … A.Ş. Tarafından, 2008 1. Dönem … Bedeli adı Altında düzenlenen 2 adet fatura olduğu ve bu faturalardan son olarak düzenlenen … tarih ve … nolu faturanın kabulünün gerektiği, yine dava tarihi itibariyle hesaplama yapılması gerektiği ve davacının iş bu davayı açmasına rağmen davalı Taycan Mümessillikten tahsil ettiği … bedellerinin mükerrer ödemeye sebebiyet vermemesi açısından mahsubunun gerektiği -bu noktada davalıların kendi ticari kayıtlarına göre davalı …’a yapmış oldukları ödemelerden kaynaklı borç bakiyeleri farklı ise de dava açısından ancak davalı … ‘ın davacıya yapmış olduğu ödemelerin muhsup edilebileceği, ödemeyi yapmış oldukları savunmasının davacı açısından dinlenilebilir olmadığı – anlaşılmakla dava tarihi itibariyle … tarafından davacıya ödenen royality bedelleri ( öncelikle işlemiş faizlerin düşüldüğü dikkate alındığında dava tarihi itibari ile yapılan hesaplamada belirlenen miktarların ana para miktarları olduğu anlaşılmakla ) düşüldüğünde bakiye kalan miktarlar dikkate alınmak sureti ile davanın kısmen kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiş olup; yine manevi tazminat talepleri dosya kapsamı ve bozma ilamı doğrultusunda tekrardan ele alınarak kısmen kabul edilmek sureti ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur. (Kanun yolu kısa kararda sehven hatalı belirtilmiş olup, gerekçeli kararda bu hata düzeltilmiştir.)
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1- Davalılar … A.Ş., … – …, … Paz. A.Ş. ve … yönünden açılan davalara ilişkin verilen 24.12.2014 tarihli hükmün bu davalılarca temyiz olmadığı ve bozma konusu yapılmadığı anlaşılmakla bu davalılar hakkında yeniden hüküm tesisine yer olmadığına,
2-Davacının davasının kısmen kabulü ile;
a)Davalılar … A.Ş., …A.Ş. , … Tic. A.Ş. ‘nin davacıya ait tescilli ” … ” markasına Tecavüz fillerinin durdurulmasına, önlenmesine,
b)Davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile;
-Davalı …A.Ş. yönünden 53.455,22 TL,
-Davalı … ….A.Ş. yönünden 29.423,90 TL,
-Davalı …Ş. yönünden 7.463,21 TL ‘nin 16.01.2009 tarihinden itibaren işleyecek ( reeskont faizini aşmamak kaydıyla) işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
c)Davalıların her birisinden takdiren belirlenen 5.000-‘er TL.manevi tazminatın 16.01.2009 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
d)Davacının fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin reddine,
3- Davalılarca … markalı ürünlerin üretimi, stoklanması, satılmasının önlenmesi ve durdurulmasına,
4- Davalıların elinde bulunan … markalı ürünlere el konulmasına, ve … ibareli Levha, afiş ve reklamların kaldırılmasına, … ibareli fatura broşür ve her türlü yazılı matbuatın toplanması ve masrafı davalılardan alınmak üzere imhasına,
5-Her ne kadar mahkememizce verilen önceki hükümde karşı davacılar … Ticaret A.Ş. VE …’ın açmış olduğu karşı davaya ilişkin olarak hüküm tesis olunmamış ve bozmaya konu edilmemiş ise karşı davanın gerekçeli kararda süresinde açılmadığının belirtildiği, esasen süresinde açılmayan karşı davaya ilişkin olarak tefrik kararı verilmesi gerek ise de yargılama safahatinde karşı davacıların davayı takip etmedikleri anlaşılmakla; takip edilmeyen karşı davanın açılmamış sayılmasına,
6-Asıl Davaya Yönünden ;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 126.436,19 TL karar harcından peşin yatırılan peşin yatırılan 4.725,00 TL.ile ıslah harcı olarak yatırılan 48.897,55 TL.nin toplamı olan 53.622,55 TL.nin mahsubu ile bakiye kalan 72.813,64 TL’nin kabul oranları dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda;
53.375,08 TL.bakiye karar harcının davalılardan .. A.Ş.den,
2.102,88 TL.bakiye karar harcının davalılardan … A.Ş.’den
1.157,51 TL.bakiye karar harcının davalılardan …A.Ş.’den
293,59 TL.bakiye karar harcının davalılardan …A.Ş.’den
15.884,56 TL bakiye karar harcının davalılardan …-… Tekstil’den olmak üzere toplam 129.531,27 TL.bakiye karar harcının davalılardan tahsili hazineye irat kaydına,
Kabul edilen talepler yönünden;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul olunan markaya tecavüz talebine ilişkin hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Ticaret A.Ş., … A.Ş. ve … A.Ş.’den dan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13 maddesi uyarınca davalı … A.Ş. Yönünden kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesap olunan 7.749,18 TL vekalet ücretinin davalı … A.Ş. ‘den alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13 maddesi uyarınca davalı …Ş. Yönünden kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalı … Ayakkabı A.Ş.’den alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13 maddesi uyarınca davalı …Ş. Yönünden kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalı …Ş. ‘den alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10 maddesi uyarınca davalı … A.Ş. Yönünden kabul edilen manevi tazminat üzerinden hesap olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … A.Ş.’den alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10 maddesi uyarınca davalı …Ş. Yönünden kabul edilen manevi tazminat üzerinden hesap olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …Ş.’den alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10 maddesi uyarınca davalı …Ş. Yönünden kabul edilen manevi tazminat üzerinden hesap olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …Ş.’den alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
Reddolunan talepler yönünden;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13 maddesi uyarınca davalı … A.Ş. Yönünden reddolunan maddi tazminat miktarı üzerinden hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13 maddesi uyarınca davalı …Ş. Yönünden reddolunan maddi tazminat miktarı üzerinden hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı … Ayakkabı A.Ş.’ye verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13 maddesi uyarınca davalı …Ş. Yönünden reddolunan maddi tazminat miktarı üzerinden hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı …Ş. ‘ye verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10 maddesi uyarınca davalı … A.Ş. Yönünden reddolunan manevi tazminat üzerinden hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10 maddesi uyarınca davalı …Ş. Yönünden reddolunan manevi tazminat üzerinden hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı …Ş.’ye verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10 maddesi uyarınca davalı …Ş. Yönünden reddolunan manevi tazminat üzerinden hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı …Ş.’ye verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan: bozma öncesi 2.785,00 TL, sonrası 2.300,00 TL bilirkişi ücreti, ve 1.187,60 TL posta gideri olmak üzere toplam 6.272 TL yargılama giderinden kabul oranına göre hesaplanan 3728,85 TL ve peşin alınan 53622,55 TL harç miktarının kabul edilen miktarlar üzerinden yapılan oranlama sonucunda; 39.307,30 TL harç + 745,77 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 40.053,07 TL nin davalı …’ten, 1548,63 TL harç+745,77 yargılama gideri olmak üzere toplam 2.294,40 TL’nin davalı Monde’den , 11697,95 TL harç + 745,77 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 12443,72 TL’nin davalı …’dan, 852,43 TL harç+745,77 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1598,20 TL’nin davalı … ve 216,21 TL harç+745,77 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 961,98 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Karşı dava yönünden;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 59,30 TL.karar harcının peşin yatırılan 1.363,50 TL.den mahsubu ile kalan 1.304,20 TL.bakiye harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin karşı davacılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren karşı davalıya verilmesine,
10-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı … A.Ş. Vekili ve … A.Ş. Vekilinin yüzüne karşı, Davalı … vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisindeYargıtay Temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/01/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.