Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/524 E. 2022/25 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/524 Esas
KARAR NO : 2022/25

DAVA : Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2017
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Patent Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalıya ait olan … numaralı incelemesiz patentin hükümsüz kılınması gerektiğini, şöyle ki dava konusu patente konu olan buluşun … molekülünün oral ya da parenteral olarak uygulanmasına yönelik sulu bir çözeltisinin hazırlanmasını amaçladığını, öncelikle dava konusu patente ait tarifnamenin buluşun geçmişi kısmında … bir … türevi olduğu ve … seçici inhibitörü olarak antiinflamatuvar, anti-romatizmal ve anti-piretik etki gösterdiği açıklandığını, meloksikamın hidrofobik bir ilaç olduğu ve sulu çözeltilerde çözünme problemi yaşadığı yaygın genel bilgidir. Tarifname bu anlamda 2003 tarihli “…” başlıklı makaleyi referans olarak gösterdiğini, aynı makale meloksikamın çözünürlüğünü arttırmak için meglumin kullanıldığını açıkladığını, megluminin bir pH ayarlayıcı madde ve çözücü olarak kullanıldığı da yine tarifnamede tekniğin bilinen durumuna ait bir bilgi olarak sunulduğunu, ayrıca meloksikamın meglumin tuzları ile birlikte kullanımını belirten çok sayıda patent bulunduğu bilgisi de yer aldığını, 1977 tarihli … numaralı patent örnek olarak gösterildiğini, söz konusu patent meglumin tuzunu içeren %0,2’lik enjektabl … çözelti örneğini de açıkladığını, tarifnamede … suda neredeyse çözünmediğini ve alkolde çok az çözündüğünü, megluminin sulu çözeltilerde … çözünürlüğünü attırdığını ancak kesin ve berrak bir sulu çözelti elde etmek için yeterli olmadığını, bunu elde etmek için ısıl işlem gerektiği ya da diğer çözücü maddelerin kullanıldığını belirttiğini, anlaşılacağı üzere buluşun meloksikamın berrak bir sulu çözeltisini elde etmeyi amaçladığını, bunun için de istemde belirtildiği gibi …,… dimetilasetamid ve propilen glikol kullanıldığını, geliştirilen formül … içermediğini, davaya konu patent belgesine ait tarifnamenin buluşun açıklaması kısmında “buluşun altında yatan problem ısıl işlemini kullanmadan yüksek çözünürlükte olan … içermeyen sulu … çözeltisi sağlamaktır” ifadesi yer aldığını, bu problemin …,… dimetilasetamid ve propilen glikol kullanılması ile çözüldüğünü, formülasyonun pH aralığı 8 ila 10 arasında olduğunu, meloksikam içeren formülasyonlar daha asidik bölgede süspansiyon eğilimi gösterirken daha alkali bölgede gerçek sulu çözelti eğilimi gösterdiği için bazik olan pH 8-10 aralığı tercih edildiğini, ayrıca tarifnamede tekniğin bilinen durumunda farmasötik formülasyonlarda … kullanılmasının stabil ve suda çözünür kompleksler oluşturmak için gerekli olduğu belirtilerek buluşun ana avantajının iyi bir stabilizasyon oluşturmak için … kullanılmaması olduğu açıklandığını, bununla ilgili de stabilite test sonuçları tarifname içeriğinde sunulduğunu, her iki patentin de aynı problemi çözmeyi amaçladığını, yani dava konusu patentin başvuru tarihinde meloksikamın sulu bir çözeltisini hazırlamayı amaçlayan ve açıklanan problemlerin de farkında olan teknikte uzman kişi için … dokümanı en ideal başlangıç dokümanı olduğunu, teknikte uzman kişinin bu dokümanı dikkate değer bulacağını, meloksikamın sulu çözeltisini hazırlama problemi ile karşılaşan teknikte uzman kişi için … dokümanı meglumin, propilen glikol ve dimetilasetamid kullanımı konusunda ciddi bir motivasyon sağladığını, … kullanımına gerek görmeyen … dokümanı teknikte uzman kişiyi … içermeyen bir formülasyona yönlendirdiğinden birinci istemdeki … içermeme unsuru da kaçınılmaz olarak sağlandığını, patentin birinci istemi … dokümanı ve ortak genel bilgi karşısında buluş basamağına haiz olmadığını, açıklanan nedenlerle dava konusu T… numaralı incelemesiz patentin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinini, yargılama giderleri vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Davacı yan tarafından açılan dava dilekçesi incelendiği zaman davacı yanın yenilik ve buluş basamağı değerlendirmelerini birbirleri ile karıştırdığı ve bu yanlış değerlendirme sonucunda da müvekkili şirketin patentinin yeni olmadığı ve buluş basamağına haiz olmadığı iddia edidiğini, bu iddiaların haklı hiçbir tarafı bulunmadığını, davacı yan tarafından sunulan ilgili dokümanlar incelendiği zaman bu karışıklığın açıkça görüleceğini, davacı yanın dilekçesinde de belirttiği gibi … dokümanı Meloksikam molekülü ile ilgili olmadığını, Oksikam genel formülü ile ilgili olduğunu, bu yüzden patentlenebilirlik kritlerlerinden olan “yenilik” ve “buluş basamağı” kriterleri için değerlendirmeye alınmasının söz konusu olmadığını, davacı yanın dilekçesinde de belirttiği gibi … dokümanı Meloksikam molekülü ile ilgili olmadığını …seçici inhibitörlerinden selekoksib molekülü ile ilgili olduğunu, bu yüzden patentlenebilirlik kritlerlerinden olan “yenilik” ve “buluş basamağı” kriterleri için değerlendirmeye alınması söz konusu olmadığını, tüm bu dokümanların ilgisiz olduğunu, dikkate alınmamasını, davacı tarafın belirttiği bu dokümanların patent incelemesinde dikkate alınmasının söz konusu bile olamayacağını, çünkü hiçbirinin yenilik ve sonrasında buluş basamağına ilişkin dokümanlar olmadığını, kaldı ki; … tarafından hazırlanmış olan Araştırma raporunda bu 11 dokumanın hiçbirinden söz edilmemekle birlikte araştırma raporunun direk “…” olarak geldiğini, yani mevcut hiçbir doküman yenilik ve buluş basamağı ile ilgili olmamakla birlikte sadece teknik olarak buluşun geçmişine ait dokümanlar olduğunu, davacı yan dilekçesind, … hidrofobik bir ilaç olduğu ve sulu çözeltilerde çözünme problemi yaşadığını, megluminin sulu çözeltilerde … çözünürlüğünü attırdığını ancak kesin ve berrak bir sulu çözelti elde etmek için yeterli olmadığını problem olarak belirtilmiş ve meloksikamın berrak bir sulu çözeltisini elde etmek için de dava konusu patentin çözüm olarak ……ve propilen glikol kullandığından bahsettiğini, bu seçimin rastgele bir seçim olduğunu iddia etmekle beraber bu iddiaların haklı hiçbir tarafı bulunmadığını, açıklanan nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davacının EPO’nun araştırma raporunda … ila … dokümanlarının hiçbirinin yer almadığını, araştırma raporunun sadece A kodlu dokümanlardan oluştuğunu iddia ettiğini, araştırma raporunda yer alan … kodunun yalnızca o araştırma raporunda bahsedilen belgeler için geçerli olduğunu, … ila … dokümanlarının EPO’nun araştırma raporunda yer almadığını, dolayısıyla araştırma raporunun “…” gelmiş olmasının dava dosyasına sunulan önceki tarihli dokümanlar açısından hiçbir önem taşımadığını, aksine … ila … dokümanlarının … tarafından yorumlanmadığını ve …’nun bu dokümanların yokluğunda yalnızca … dokümanlarından oluşan bir araştırma raporu düzenlediğini, …’nun bu dokümanları bulması ve araştırma raporuna dâhil etmesi durumunda raporda birçok … ve … kodlu belgeler olacağını, dava konusu patentin meloksikam molekülü ile ilgili olduğunu ve meloksikamın bir oksikam türevi olduğunu, … dokümanı da oksikam türevlerine ilişkin olduğundan açık ve net bir biçimde … ile ilgili olduğunu, …”in hem yenilik hem de buluş basamağı açısından dikkate alınacak bir doküman olduğunu, … dokümanının da dava konusu buluş ile son derece yakından alakalı olduğunu, dava konusu patentte de aynen …’de olduğu gibi bir oksikam türevi olan meloksikam çözünürlük problemi anlatıldığını, meglumin ile çözünürlüğün ancak belirli bir oranda attırılabildiğini, bunun da berrak bir sulu çözelti için yeterli olmadığının belirtildiğini, … dokümanının da aynı problemlere ve çözüme dikkat çektiğini dolayısıyla davaya konu patente ait diğer istemlerle ilgili davalının bilimsel veri içerir bir savunma yapmamış olması sebepleriyle davalının iddialarının reddini ve davaya konu patentin hükümsüz kılınarak sicilden terkinini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; Yenilik araştırması yapılırken ilk istemde bir arada bulunan öğelerin yine yenilik argümanı oları bir dokümanda bir arada yer alması gerektiğini, yani bir özelliğin bir sayfada grup içinde, diğer bir özelliğin başka bir sayfada başka bir grup içinde ve bir diğerinin başka bir grup içerisinde geçiyor olması halinde, bu dokümanın yeniliğini öldüren bir doküman olmadığını, EPO tarafından araştırılmış patent başvurusunda … sayılı dokümanlarının hiçbirisinin dikkate alınmadığını ve araştırma raporunda yer almadığını, çünkü hiçbirinin öncelikle yenilik ve sonrasında buluş basamağına ilişkin dokümanlar olmadığını, eğer bu dokümanlar dava konusu buluş ile yani “melaksikam” ile ilgili olsaydı zaten …’nun bu dokümanları bulacağını ve araştırma raporuna dahil edeceğini, davacı tarafından yenilik ve buluş basamağını yok ettiği iddia edilen dokümanların … tarafından araştırılmış olduğu ve bu inceleme sonucunda söz konusu dokümanların yenilik ve buluş basamağını etkileyecek dokümanlar olmadığına kanaat getirildiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddini, yargılama gideri vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan deliller ve belgeler celp edilmiş olup, dava konusu … sayılı patent belgesi, … sayılı Avrupa Patentinin Avrupa Patent Sözleşmesi’nin (EPC) Türkiye’de Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmeliğin 11 inci maddesi uyarınca Türkiye’de yayınlanması neticesinde, … firmasına verildiği, … sayılı patent, 01.12.2008 tarihli … sayılı başvurunun rüçhan hakkından yararlanılarak, EPC kapsamında, 20.11.2009 tarihinde yapılan … nolu Avrupa patent başvurusunun tescil işlemleri neticesinde, … numara ile verilen Avrupa Patentinin, Türkiye’deki karşılığı olduğu anlaşılmıştır.
Taraf delilleri ve belgeler neticesinde dosya Bilirkişi Heyetine tevdi edilmiş olup alınan 03/09/2018 tarihli raporda özetle; 1 ila 9 sayılı istemlerin yeni olduğu, 2 ve 3 nolu istemlerin buluş basamağına sahip olduğu, … ve … sayılı istemler yönünden patentin hükümsüzlük koşulunun oluşmadığı, Ancak, … ve …nolu bağımsız istemlerin ve …,…, … ve … nolu bağımlı istemlerin ve .. nolu istemin buluş basamağına sahip olmadığı, …, … ve … ila … nolu istemler yönünden patentin hükümsüzlük koşulunun oluştuğu … nolu istem açık olmaması nedeniyle, istemdeki buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığı, bu nedenle, … nolu istem yönünden hükümsüzlük koşulunun oluştuğu görüş ve kanaatine vardıkları belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 19/10/2018 tarihli Bilirkişi Raporuna karşı itiraz dilekçesinde özetle; dava konusu patentin …. ve … istemleri haricindeki tüm istemlerin hükümsüz kılınması gerektiğinin belirlendiğini, raporu, … ve …. istemleri ile ilgili kısım haricinde kabul ettiklerini, ancak söz konusu …. ve…. istemlerin de hükümsüz kılınması gerektiğini, her iki istem yönünden de bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmenin hatalı ve eksik olduğunu, yapılan açıklamalarının dikkate alınmadığını, bu nedenle söz konusu sayın heyet tarafından yapılan değerlendirmeye itiraz ettiklerini, söz konusu istemlerin de dava dosyasında mübrez dilekçeleri ve delilleri çerçevesinde hükümsüz kılınmasını talep ettiklerini, açıklanan nedenler ile; sunulan bilirkişi raporunu … ve…. istemler için yapılan değerlendirme haricinde kabul etmekle … ve … yönünden yapılan itirazları yerinde görülerek bu istemler için itirazlarımızın karşılanması için dosyanın yeni heyete veya ek rapora tevdini, taleplerinin uygun bulunmaması halinde davanın kabulü ile dava konusu patentin tüm istemlerinin hükümsüzlüğüne ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 19/10/2018 tarihli Bilirkişi Raporuna karşı itiraz dilekçesinde özetle; Bilirkişi heyetinin söz konusu raporunda 1 ila 9 nolu istemlerin yeni olduğu tespiti yaptığını, yapılan bu tespitin hukuka ve tekniğe uygun olduğunu, bu tespite katıldıklarını, bilirkişi heyetinin söz konusu istemin buluş basamağına haiz olmadığına karar verdiği bu tespitin hatalı olduğunu, yeni ve buluş basamağına haiz olduğu belirtilen … ve … istemler haricinde diğer tüm istemler yönünden açıklanan hükümsüzlük koşullarının oluşmadığını, bu yönden düzenlenen bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, yapılan itirazlarıı doğrultusunda dosyanın yeni heyete gönderilmesini, bu taleplerinin yerinde görülmemesi halinde ek rapor alınmasını, itirazlarının haklı görülmemesi halinde; davanın reddini ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz 14/02/2019 tarihli duruşmasında “Dosyanın rapor sunmuş heyete tevdii ile tarafların itirazları tek tek değerlendirilmek suretiyle ek rapor tanziminin istenmesine” karar verilmiş olup alınan 23/05/2019 tarihli raporda özetle; …ila …sayılı istemlerin yeni olduğu, … ve… nolu istemlerin buluş basamağına sahip olduğu, …ve …sayılı istemler yönünden patentin hükümsüzlük koşulunun oluşmadığı, Ancak, … ve … nolu bağımsız istemlerin ve …,…,…ve … nolu bağımlı istemlerin ve …nolu istemin buluş basamağına sahip olmadığı, …, … ve … ila … nolu istemler yönünden patentin hükümsüzlük koşulunun oluştuğu …nolu istem açık olmaması nedeniyle, istemdeki buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığı, bu nedenle, … nolu istem yönünden hükümsüzlük koşulunun oluştuğu sonuç olarak; kök rapor da belirtilen düşünce ve kanaatlerinde değişiklik olmadığı sonucuna ulaştıklarını belirtilmiş olup, yine 15/03/2021 tarihli Rapor ile 23.05.2019 tarihli ek bilirkişi raporunun hükümsüzlük değerlendirmesinin yapıldığı bölümde ve anılan raporun “4. SONUÇ VE KANAATİMİZ” başlığı altındaki sonuç kısmında ikinci bentte, “… nolu istemin yenilik ve buluş basamağına sahip olduğu” bilgisi doğru bir şekilde verilmesine rağmen, yine anılan raporun sonuç kısmında üçüncü bentte ise … nolu istemin buluş basamağına sahip olmayan istemler arasında sehven belirtildiğinin anlaşıldığı yapılan incelemeler neticesinde, … sayılı dava konusu patentle ilgili olarak;… ila… sayılı istemlerin yeni olduğu, … ve … nolu istemlerin buluş basamağına sahip olduğu, … ve…sayılı istemler yönünden patentin hükümsüzlük koşulunun oluşmadığı, Ancak,…ve … nolu bağımsız istemlerin ve …,… ve … nolu bağımlı istemlerin ve … nolu istemin buluş basamağına sahip olmadığı, … ve … ila… nolu istemler yönünden patentin hükümsüzlük koşulunun oluştuğu …nolu istem açık olmaması nedeniyle, istemdeki buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığı, bu nedenle, … nolu istem yönünden hükümsüzlük koşulunun oluştuğu, yönünde kök raporumuzda belirtilen düşünce ve kanaatimizde değişiklik olmadığı sonucuna ulaşıldığı görüş ve kanaatiyle düzeltilmiştir.
İş bu dava patent hükümsüzlüğüne ilişkindir.
10/01/2017 tarihinde 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu yürürlüğü girmiştir. Bu çerçevede, somut uyuşmazlığın çözümü bakımından, teknik bir husus olan, dava konusu patentin patentlenebilirlik koşullarını taşıyıp taşımadığı ve hükümsüzlüğünün tespiti ve somut uyuşmazlık yönünden değerlendirilmesi bakımından, hangi mevzuatın uygulanacağının tespiti değerlendirmenin başlangıç noktasını oluşturmaktadır.
Bu çerçevede, 6769 sayılı SMK’nın “551, 554, 555 ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerin hükümlerinin uygulanması” başlığını taşıyan geçici 1.maddesinin (2) fıkrasının ilk ve üçüncü cümleleri, “Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış ulusal patent başvuruları ve faydalı model başvuruları, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır…, …patent ve faydalı modellerin hükümsüz kılınmasında, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümleri uygulanır” hükümlerine taşımaktadır. Dava konusu patentin hükümsüzlüğü istemiyle açılan davada, başvuru tarihinde geçerli olan mülga 551 s.KHK hükümleri uygulanacaktır.
Dava konusu … sayılı patentin başvuru tarihi 20.11.2009’dur. Şu halde iş bu patentin hükümsüzlüğü istemiyle açılan davada, başvuru tarihinde geçerli olan mülga 551 s. KHK hükümleri uygulanacaktır.
551 sayılı KHK ‘nın “Patent Verilerek Korunacak Buluşlar” başlıklı Madde 5 -Yeni, tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olan buluşlar, patent verilerek korunur. Hükmüne amirdir.
Yenilik Madde7 de tanımlanmıştır. Buna göre ” Tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluş yenidir. Tekniğin bilinen durumu, patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce, buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanan bilgilerden oluşur. Patent başvurusu tarihinde veya bu tarihten sonra yayınlanmış olan ve patent başvurusu tarihinden önceki tarihli Türk patent ve faydalı model belgesi başvurularının yayınlanan ilk metinleri tekniğin bilinen durumuna dahildir.”
“Tekniğin Bilinen Durumunun Aşılması” ise Madde… da “Buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise, tekniğin bilinen durumunun aşıldığı kabul edilir.” şeklinde ifade olunmuş, “Sanayiye Uygulanabilir Olma” ise Madde 10 da “Buluş, tarım dahil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte ise, sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir.” şeklinde ifade olunmuştur.
Madde 129–”Aşağıdaki hallerde patentin hükümsüz sayılmasına yetkili mahkeme tarafından karar verilir: a-Patent konusunun, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci ila 10 uncu maddelerinde belirtilen, patent verilebilirlik şartlarına sahip olmadığı ispat edilmişse; b-Buluşun, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığı ispat edilmişse; c-Patent konusunun, yapılmış olan başvurunun kapsamı dışına çıktığı veya patentin 45 inci madde anlamında ayrılmış olan bir başvuruya veya 12 inci maddeye göre yapılan bir başvuruya dayandığı ve onların kapsamlarını aştığı ispat edilmişse; d-Patent sahibinin, 11 inci maddeye göre patent isteme hakkına sahip bulunmadığı ispat edilmişse. Patent sahibinin, 11 inci maddeye göre patent isteme hakkına sahip bulunmadığı hakkındaki iddia, ancak buluşu yapan veya halefleri tarafından ileri sürülebilir. Bu durumda, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 12 nci maddesi hükmü uygulanır.
Hükümsüzlük nedenleri patentin sadece bir bölümüne ilişkin bulunuyorsa, sadece o bölümü etkileyen istem veya istemlerin iptali suretiyle, kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Bir istemin kısmen hükümsüzlüğüne karar verilemez. Kısmi hükümsüzlük sonucu, patent ile korunan buluşun iptal edilmeyen istem veya istemleri, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci ila 7 inci madde hükümlerine uygun olması halinde, patent bu kısım için geçerli kalır.” şeklinde düzenlenmiştir.
551 sayılı KHK’nın “Hükümsüzlük Talebi” başlıklı Madde 130 – Patentin hükümsüzlüğü, zarar gören kişiler veya Cumhuriyet Savcıları kanalıyla ilgili resmi makamlar tarafından istenebilir. Ayrıca, patentin hükümsüzlüğünü, 129 uncu maddenin birinci fıkrasının (d) bendine göre patent isteme hakkına sahip kişiler de ileri sürebilir. Patentin hükümsüzlüğü koruma süresinin devamınca veya hakkın sona ermesini izleyen beş yıl içinde dava edilebilir. …” hükümlerine amirdir. 6769 sayılı SMK 138/5 maddesi de aynı hükümleri ihtiva etmektedir.
Patent haklarının korunmasına ilişkin her ülkenin kendine özgü patent kanunları ve farklı uygulama prosedürleri bulunmaktadır. Bir patent ile verilen hak, verilmiş olduğu ülke sınırları için geçerlidir ve bu husus patent hukukunda “ülkesellik ilkesi” olarak da ifade edilmektedir. Patent verilmesi işlemlerinde değerlendirilen ve hükümsüzlük davalarında önemli olan “tekniğin bilinen durumunun belirlenmesi”, “yeniliği etkilemeyecek açıklamalar”, “yenilik” ve “buluş basamağı” vb konularda farklı uygulamalar bulunmaktadır.
Diğer taraftan, raporda da tespit olunduğu üzere dava konusu patent, EPO tarafından EPC’ye göre verilmiş ve Avrupa Patenti Fasikülünün Türkçe çevirisinin sunulması neticesinde Türkiye’de verilen bir ulusal patent olarak kabul edilmiştir. Avrupa Patentlerinin Verilmesi İle İlgili Avrupa Patent Sözleşmesinin Türkiye’de Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmeliğin 5 inci maddesi “Aksi Sözleşmede belirtilmedikçe Türkiye’nin seçildiği Avrupa patenti başvuruları ve Avrupa patentleri için Kanun Hükmünde Kararname, 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmelik ve bu Yönetmelik hükümleri uygulanır. Sözleşme ile Kanun Hükmünde Kararname arasında herhangi bir aykırılık olması durumunda Sözleşme hükümleri uygulanır” hükmünü amirdir.
Avrupa patentlerinin hükümsüzlük nedenlerinin düzenlendiği, EPC’nin 138 inci maddesinde bir Avrupa patentinin hangi şartlarda hükümsüz kılınacağı açıkça düzenlenmiştir. EPC’ye üye ülkelerin ulusal mevzuatlarının, üye ülkelerde geçerli olan Avrupa patentlerinin hükümsüzlüğü yönünden bir etkisi olmayacaktır.
Türkiye’de verilmiş olan bir patent ile benzer korumaya ya da aynı rüçhana sahip olan bir patentin, diğer ülke mahkemelerince ya da EPO tarafından hükümsüz kılınması ya da başvurunun geri çevrilmesi, o patentin Türkiye’de de otomatikman hükümsüz kılınması gerektiği anlamına gelmeyecektir. Benzer şekilde, bir buluşun diğer ülkelerin patent ofislerince ya da EPO tarafından patent verilebilir bulunması, aynı buluş için Türk Patent’e yapılan ulusal bir başvurunun kati suretle patent verilebilir bulunacağı ve/veya hükümsüz kılınamayacağı anlamına da gelmeyecektir.
Rapordaki tespitlerde; “… sayılı patente konu buluş, meloksikam içeren farmasötik formülasyonlar ile ilgilidir. Patente konu buluş özetle, oral ya da parenteral yol ile uygulama için meglumin ile birlikte meloksikamın … (…) içermeyen sulu çözeltisinin, memelileri, tercihen hayvanları tedavi etmek için …,… dimetilasetamid ve propilen glikolü ihtiva eden yeni farmasötik formülasyonuna ilişkindir. Daha özel olarak, … içermeyen sulu çözeltisi …,… dimetilasetamid ve propilen glikolü 1:2 ile 1:15 (a/a) arasındaki oranda ihtiva eder. Özellikle tercih edilen oran 1:5 (a/a)’dır.
Dava konusu patentin tarifnamesine göre, önceki bilinen teknik şu şekildedir: Bir oksikam türevi olan …, steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçların (NSAIDs) enolik asit grubunun bir üyesidir. Siklo-oksijenaz-2’nin (…) seçici inhibitörüdür ve etkili antiinflamatuvar, anti romatizmal ve anti-piretik etki gösterir, (tarifhame sf. 1, str. 17-19).
… etkin maddesinin kimyasal adı 4-hidroksi-2-metil-N-(5-metil-2-tiyazolil)-2H-l,2- benzotiyazin-3-karboksamid-l,l-dioksit seklindedir ve kimyasal yapısı Formül l’de gösterilmistir.
Dava konusu patentin tarifnamesine göre buluşun sağladığı avantajlar ve geliştirilen çözüm: … suda çözünen stabil kompleksler oluşturmak için kullanılır. Bu buluşta, stabil bir farmasotik formülasyon oluşturmak için … kullanmadan yeni ve gelişmiş sulu bir çözelti ileri sürülmüş olup 90°C’de bir ısıl işlem kullanmadan meglumin ile birlikte meloksikamın uygun bir çözeltisi elde edilmiştir.
Bu buluşa ait yapılanmalardan biri, …,… dimetilasetamid ve propilen glikol içeren farmasotik olarak kabul edilebilir bir ya da daha fazla yardımcı maddeyi içeren, oral ya da parenteral yol ile uygulanabilen, ısıl işlem kullanmadan stabil olan … içermeyen, meglumin ile birlikte meloksikamın sulu çözeltisinin bir üretim işlemini sağlamaktır.
Bu işlem, kısa süresinden ve yüksek sıcaklıklarda ısıl işlemi kullanılmamasından dolayı da çevre dostudur, (tarifname sf. 3, str. 5-23). (buluşun sağladığı avantajlar).
Mevcut bulusun altında yatan problem ısıl işlemini kullanmadan yüksek çözünürlükte olan … içermeyen sulu meloksikam çözeltisi sağlamaktır. Şaşırtıcı bir şekilde, mevcut farmasotik formülasyona …,… dimetilasetamid ve propilen glikol eklenmesi ile meloksikamın uygun bir çözeltisinin elde edildiği bulunmuştur, (tarifname sf. 4, str. 1-5).
Diğer edetatlar ile birlikte, sodyum edetatın gastrointestinal etkilere yol açabileceği bilinmektedir. Ayrıca enjeksiyon bölgesinde ağrı ve tromboflebit de oluşabilir. Diğer yan etkiler ateş, deri kızarıklıkları, hipotansiyon ve hiperürisemiyi içerir, özellikle doz asımım takiben nefrotoksisite de bildirilmiştir. Özellikle eğer sodyum edetat çok hızlı enjekte edilirse ya da çok konsantre bir çözelti içinde enjekte edilirse hipokalemi oluşabilir ve tetani, kasılmalar, solunum kesilmesi ve kardiyak aritmiler oluşabilir. Bu nedenle yüksek konsantrasyonlu enjektabl formülasyonlarda … kullanımı dikkat gerektirir. Tekniğin bilinen durumuna göre farmasotik formülasyonlarda … kullanılması stabil ve suda çözünür kompleksler oluşturmak için gereklidir. Mevcut bulusun ana avantajı iyi bir stabilizasyon oluşturmak için … kullanmamasıdır, (buluşun sağladığı avantajlar).
Dava konusu patentin tarifnamesine göre buluşun açıklanması: Bu buluş, meglumin ve belirli yardımcı maddeleri ya da …,… dimetilasetamid, propilen glikol, povidon, dimetil eter, etil asetat, polietilen glikolden oluşan gruptan seçilmiş yardımcı madde komplekslerini içeren … içermeyen sulu meloksikam çözeltilerini açıklar.
…,… dimetilasetamid ve propilen glikol kullanıldığı zaman, meloksikam etkin maddesini kolayca çözebilmek için ısıtma basamağına gerek olmadığı şaşırtıcı bir şekilde bulunmuştur. Ayrıca ısıl işlem kullanılmadan çözeltinin uzun süreli stabil kaldığından emin olunmuştur, (tarifname sf. 3, str. 27-35).
Uygun kriterlerde meloksikam ve meglumin kompleksinin en iyi çözünürlüğüne ulaşmak için çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bunların sonucu olarak, tercihen 1:2 ile 1:15 (a/a) oranları arasında …,… dimetilasetamid ve propilen glikol kompleksi kullanılarak uygun çözünürlükte bir formülasyon elde edilmiştir. Özellikle tercih edilen oran 1:5 (a/a)’dır. (tarifname sf. 4, str. 6-10).
Tekniğin bilinen durumunda, tampon maddeleri ile sağlanan pH değeri 8 ile 10 arasında, tercihen 8’den 9’a kadar idi. Mevcut buluşta tampon maddeleri kullanmadan şaşırtıcı bir şekilde optimum pH değeri elde edilmiştir. …,… dimetil asetamid bazik bir maddedir ve meglumin ve kendisinin eklenmesi optimum pH’ı elde etmeye yardımcı olmaktadır, (tarifname sf. 4, str. 26-29).
Davalıya ait patentin 9 ve 10. sayfalarında istemler verilmiştir. 1 ve 7 nolu istem bağımsız (ana) istem ve bunlara bağımlı 2 ila 6 ve 8-9 nolu istem olmak üzere toplam 9 adet istem bulunmaktadır.”
Tekniğin bilinen durumunda, meloksikamın meglumin tuzları ile kullanımını belirten çok sayıda patent bulunmaktadır. Bunlardan bazıları: …’a ait …, …, …, …, …, … olarak tarifnamede açıklanmıştır, (tarifname sf. 2 ve 3).
Raporda Yenilik, Tekniğin Bilinen Durumunun Aşılması ve Sanayiye Uygulanabilir Olma kriterlerine ilişkin gerekli teknik inceleme ve değerlendirme yapılmış olmakla tekrardan bu hususların karara aktarılmasına gerek görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı izahı yapılan mevzuat ve teknik değerlendirme içeren bilirkişi kök ve ek raporları kapsamında talep ele alındığında davaya konu TPMK nezdinde davalı adına … no ile tescilli patentin … ila… sayılı istemlerin yeni olduğu, 2 ve 3 nolu istemlerin buluş basamağına sahip olduğu, … ve … sayılı istemler yönünden patentin hükümsüzlük koşulunun oluşmadığı, Ancak, …ve … nolu bağımsız istemlerin ve …, … ve … nolu bağımlı istemlerin ve 9 nolu istemin buluş basamağına sahip olmadığı, … ve …ila … nolu istemler yönünden patentin hükümsüzlük koşulunun oluştuğu … nolu istem açık olmaması nedeniyle, istemdeki buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığı, bu nedenle, 4 nolu istem yönünden hükümsüzlük koşulunun oluştuğu anlaşılmakla patentin kısmen hükümsüz kılınması gerektiği sonucuna ulaşılmış olup davanın kısmen kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile TPMK nezdinde davalı adına … no ile tescilli patentin …, …, …, …, …, … ve … nolu istemler yönünden kısmen hükümsüzlüğüne, bu istemler yönünden sicilden terkinine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcının peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiyesi 49,30 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan: bilirkişi ücreti ve posta gideri olmak üzere toplam 3.360,00 TL’nin kabul oranına göre takdiren belirlenen 2.613,00 TL ve 67,40 TL harç (vh+peşin+başvuru) olmak üzere toplam 2.680,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen talepler yönünden hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red edilen talepler yönünden hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep olması halinde taraflara İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/01/2022

Katip …

Hakim …