Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/510 E. 2019/371 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/188
KARAR NO : 2019/457

DAVA : Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün Giderilmesi, Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat, Yoksun Kalınan Kazanç
DAVA TARİHİ : 22/08/2014
KARAR TARİHİ : 12/11/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün giderilmesi, haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat, yoksun kalınan kazanç davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin TPMK nezdinde 21/07/2011 tarih ve … tescil nolu … ibareli tasarımların maliki olduğunu, müvekkilinin ürünlerinin üçlü koruma altında olduğunu, davalı yanın müvekkilinin izin ve icazetini almaksızın her türlü fikri ve sınai mülkiyet hakkı müvekkili şirkete ait olan ve müvekkili şirket adına tescilli tasarım ürünlerinin birebir aynılarının veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlerinin imalatını yaptığını veya yaptırdığını, her türlü ticaretini yaptığını, taklit ve tecavüz mahsulü ürünlerin piyasada çeşitli firmalara dağıtımını gerçekleştirdiğini, yine piyasada çeşitli firmalara özellikle de İstanbul’da bulunan firmalara taklit ürünlerin imalatı için siparişler aldığını ve taklit ürünleri çeşitli tanıtım vasıtalarında kullandığının öğrenildiğini, bu durumun tespiti için … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile tespit talebinde bulunduklarını, davalı yanın müvekkili şirket ürünlerinin aynısını haksız ve hukuka aykırı biçimde taklit edildiğinin tespit edildiğini, müvekkili şirket adına TPMK nezdinde tescil işlemleri devam eden tasarımların birebir aynısını veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlerini taklit etmek suretiyle üretip, satışa sunarak usul ve yasaya aykırı hareket ettiğini, davalı yanın müvekkilinin yasal haklarını açıkça ihlal ettiğini, davalı tarafın haksız kullanımlarının müvekkiline büyük zarar verdiğini ve ticari itibarını zedelediğini, müvekkilinin dava konusu tasarım için büyük emek ve zaman harcadığını iddia ederek, davalı ürünlerinin müvekkilinin TPMK nezdinde tescilli … nolu … ibareli tasarıma konu ürünlere tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine ve tecavüzün giderilmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi ve 5.000 TL yoksun kalınan kazanç olmak üzere toplam 15.000 TL tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı adına mevcut ve dava konusu tescilli tasarımın yeni olmadığını, dayanak tasarımların davacının tescil başvuru tarihi öncesinde yurt içi ve yurt dışında başka firmalarca üretilip satışa sunulduğu için yenilik vasfının olmadığını, davacının dava konusu tasarımının yeni olduğunu kesin ve somut delillerle ispat etmesinin gerektiğini, davalı şirketin üretim yapmayıp dışarıdan toptan alım yaparak ürünleri temin edip satışını yaparak ticari faaliyetini sürdürdüğünü, dava konusu “…” davalı tarafından üretilmediğini, davacının gerçek olmayan iddialarının davalının ticari itibarını zedelediğini, davayı ve davacının iddia ve taleplerini kabul etmediklerini, dava konusu tasarımın, sınai mülkiyet hukuku kapsammda tescil belgesi verilerek korunmaya uygun olmadığını, … 4. FSHHM’nin … D.iş sayılı dosyasında tasarımın hükümsüzlüğünü istediklerini ve karşı dava iddialarını kabul etmediklerini, tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olup olmadığının bilinmediğini, yeni bir ürün olmadığı için davalının haksız rekabette bulunduğu değerlendirmesinde bulunulamayacağını, davacının maddi manevi ve yoksun kalınan kazançların talep edilebilmesi için, maddi zararı kanıtlayacak bir ispatın olmadığı için tazminat talebinin reddedilmesinin gerektiğini, dava konusu ürünün bir faydalı model veya patent olmaması nedeniyle ve davalı tarafından üretilmediği fakat toptan alındığı dikkate alınarak, sadece satış amacıyla davalının mağazasında bulunan ürünlere dair tedbir talebinin reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacının öncelikle davalının bu ürünleri üretip satışa sunduğunu kanıtlamasının gerektiğini, dava dilekçesinde mezkur 6 adet delilin toplanılmasını talep ettiklerini, dosyaya başkaca delil sunulmasına muvafakatlerinin bulunmadığını, aksi durumların davanın genişletilmesi yasağına konu edilebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada bildirilen tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş, değişik iş dosyası dosyamız arasına alınarak, bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinde, … tescil nolu, … tescil tarihli, Lokarno 09-04 sınıfında, … (… İçin)-1 adlı tasarımın … adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
… 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesininin … D.iş sayılı dosyasının incelenmesinde, … vekili tarafından …Tic. Ltd. Şti aleyhine açıldığı, alınan 17.07.2014 tarihli bilirkişi raporunda; aleyhinde delil tespiti istenen …’e ait iş yerinde … tescil nolu tasarımın benzerinin bulunduğunu, … tescil nolu tasarımın benzerinin …’e ait katalogda yer aldığını, aleyhinde delil tespiti istenen …’e ait katalogda yer alan ürünün, tescilli tasarımlar ile karşılaştırıldığında yeni ve ayırt edici nitelikte olmayıp, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimin belirgin bir fark arz etmediği, satın almada yanılgı yaratacağı, dolayısıyla yenilik arz etmediği, aleyhinde delil tespiti istenen …’in tasarım hakkı sahibinin izni olmaksızın, tescilli tasarımların aynılarını ticari amaçla kullandığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınanan raporda bilirkişiler, davacı adına TPMK nezdinde 21/07/2011 tarih ve … tescil numaralı tasarımın taklidi olduğu öne sürülen … D.iş dosyasında mübrez 17/07/2014 tarihli rapora göre davalı … Şti. adresinde tespit edilen ürünleri, davalı … Şti.kataloglarındaki ürünlerin ve dava dosyasına delil olarak sunulan davalı üretimi olduğu belirtilen ürünleri davacı tasarım ve ürünlerin ile mukayeseli şekilde ve detaylı olarak incelendiğini, mezkur ürünlerin genel görünüşlerinin, küçük detaylar dışında, aynı olduğu ve detaylarda ürünün taşınması ile ilgili düşünülmüş kutu içinde istiflenmesi ve tutma kulpları gibi özellikleri ile de dava konusu tescilli tasarım ile aynı derece benzer işlevlere ve görsel benzerliğe sahip olduğunu, dava dosyasına delil olarak sunulan turuncu renkli davalı ürününe ait bal taşıma kutusunun kapağında yer alan … … logosundan, ürünün … tarafından üretildiği veya ürettirildiği, davacı adına tescil edilen bal taşıma kutusu tasarımı ile yapılan araştırmalarda dava konusu … tescil nolu ürünün tescil tarihi veya tescil başvuru tarihi öncesi benzerine rastlanılamadığından yenilik arz ettiğini, buna göre davacının … tescil nolu tasarımın yeni ve ayırt edici bir tasarım olduğunu, davalıya ait ürünlerin davacının … tescil nolu tasarımı ile karışıklığa sebebiyet verecek kadar aynı derecede ve belirgin biçimde benzer olduğu bu durumun tarafların ürünleri arasında iltibas meydana getirdiğini, davacıya ait, izah edilen ve incelenen beyannameler dikkate alındığında, davalının dava konusu eylemlerinden ötürü davacının mahrum kalınan kar tercihine göre 2014 yılı için maddi zararının 4.168,06 TL olduğu kanaatini bildirmişlerdir.
554 sayılı KHK, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun (SMK) 10.01.2017’de Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla beraber yürürlükten kalkmıştır. Bu doğrultuda derdest davalara hangi mevzuatın uygulanacağının açıklanması zarureti doğmuştur. Kanunlar kural olarak yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ileriye etkili olarak uygulanırlar; ancak kanunun geçmişe etkili olarak uygulanacağına ilişkin bir hüküm ihdas edilmiş ise kanun geçmişe etkili olarak uygulanabilir. Kanunun yürürlüğü düzenleyen 192. maddesinin “a” ve “b” bendinde yer alan ileri yürürlük hükümleri istisna olmak üzere, kanunun diğer hükümlerinin SMK’nın yayımı tarihinde yürürlüğe girecek olup; SMK’nun geçmişe etkili olarak uygulanmasına ilişkin bir hükmün bulunmadığı, dolayısıyla yürürlüğe girdiği 10.01.2017’den itibaren ileriye etkili olarak uygulanacağı görülmüştür. Bu doğrultuda SMK’nın, yürürlüğe girmesinden önce ikame edilen ve takiben anılan düzenlemenin yürürlüğe girdiği sırada derdest olan ve söz konusu Kanun’un yürürlük tarihinden önce gerçekleşen olaylara yönelik davalara SMK değil, MarkKHK uygulanacaktır.
Dava, 554 sayılı KHK hükümleri uyarınca açılmış endüstriyel tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, maddi, manevi tazminat ve yoksun kalınan kazanca ilişkindir.
554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Madde 3 e göre; Bu Kanun Hükmünde Kararnamede geçen; a)”Tasarım”, bir ürünün tümü, veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütünü,… c)”Tasarımcı”, korumaya konu olan tasarımı tasarlayan kişiyi,… İfade eder.
Yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunur. Bileşik bir ürünün bir parçası ile ilgili tasarımın kendi yeni ise ve ayırt edici bir niteliğe sahipse ayrıca korumadan yararlanır. (Madde 5 )
Tasarımlar ayırt edici nitelik açısından birbirleriyle kıyaslanırken farklı bilgi ve tecrübeye sahip kişilerce değişik şekilde yorumlanabilmektedir. Söz konusu sektörde bilgi ve tecrübe sahibi olan bir kişinin yapacağı kıyaslama ile herhangi bir tüketicinin yapacağı kıyaslama farklı olacaktır. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde ve tasarımların karşılaştırılmasında, ne sıradan tüketici gibi basit ne de ilgili sektörde uzman kişi kadar derin bir değerlendirme gerektirmeyecek şekilde, ürün hakkında temel bilgilere sahip bir kişinin yapacağı değerlendirme anlaşılmalıdır. Söz konusu değerlendirmeyi yapabilecek kişi Kanunda bilgilenmiş kullanıcı olarak yer almıştır. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımı o derece farklılaştırabilir. (Yasemin Şahinler Baykara, Levent Yavuz, Türkay Alıca)
Bilgilenmiş kullanıcı, kural olarak alanında uzman olan bir kişi değil aksine sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği ayrıntıları fark edebilecek düzeyde dikkatli ve deneyimli bir kullanıcı olup ürün hakkında önceden beri belli bir bilgi birikimi olan kimsedir.
554 sayılı KHK’ya göre; Tasarımın kullanılması hak ve yetkileri münhasıran tasarım hakkı sahibinindir. Üçüncü kişiler, tasarım hakkı sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarlanan veya tasarımın uygulandığı bir ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, sözleşme yapmak için icapta bulunamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz. (madde 17)
Aşağıda sayılan fiiller tasarım hakkının dışında kalır, a)Özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller, b)Deneme amaçlı fiiller, c)Ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek kaydı ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar, d)Yabancı ülkelere kayıtlı olan ve geçici olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan deniz veya hava taşıt araçlarında bulunan ekipman, bu araçların onarımı için kullanılmak üzere ithal edilen yedek parça ve aksesuarlar ile bu araçların onarım fiili. (Madde 21)
Tasarımdan doğan hakları tecavüze uğrayan tasarım hakkı sahibi, mahkemeden özellikle aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tesbitini; b)Tasarımdan doğan haklara tecavüz fiillerinin durdurulması ve önlenmesi talebi; c)Tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini talebi; … g)Tasarımdan doğan haklara tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya ilan yoluyla duyurulması talebi. (Madde 49)
Tasarım tecavüzü fiilini işleyen kusurlu kişiler tasarım hakkı sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. (madde 50)
Tasarım hakkı sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca Tasarımdan doğan haklara tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar. Yoksun kalınan kazanç, zarar gören tasarım hakkı sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden birine göre hesap edilir, a) Tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, Tasarım hakkı sahibinin Tasarımı kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre, b) Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre, c) Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre. Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle tasarımın ekonomik önemi, tasarımdan doğan haklara tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında tasarıma ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler göz önünde tutulur. (madde 52)
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. Madde 56’da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Dava tarihi itibarı ile uygulanması gereken 554 sayılı KHK’nın “HÜKÜMSÜZLÜĞÜN ETKİSİ” başlıklı Madde 45 – “Tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde, kararın sonuçları geçmişe etkili doğar. Bu nedenle, tasarım başvurusu veya tesciline hukuki bakımdan bu Kanun Hükmünde Kararname ile sağlanan koruma, hükümsüzlük kapsamında doğmamış sayılır… Bir tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş karar herkese karşı hüküm doğurur. Enstitü, mahkemenin gönderdiği ilamı sicile işler ve Yönetmelikte öngörülen süre içinde yayın yolu ile ilan eder.” hükümlerine amirdir.
Davalı tarafından davaya konu … no ile tescilli … ibareli tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin … 1. FSHHM’nin … esas sayılı dosyası üzerinden hükümsüzlük davası açıldığı anlaşılmış olup mevcut yargılamayı etkileyeceği dikkate alınarak bekletici mesele yapılmış, 07/06/2016 tarihli karar ile davaya konu tasarımın hükümsüzlüğüne karar verildiği, bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 17/12/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı adına TPMK nezdinde … no ile tescilli … ibareli tasarımın … 1. FSHHM’nin 07/06/2016 tarih … esas … karar sayılı kararı ile hükümsüzlüğüne karar verildiği, bu kararın Yargıtay 11. HD’nin 2016/9767 esas 2018/2183 sayılı kararı ile onanarak 17/12/2018 tarihinde kesinleştiği, dava tarihi itibarı ile uygulanması gereken 554 sayılı KHK’nın 45 maddesi gereği hükümsüzlüğün geçmişe etkili olarak sonuçlarını doğurduğu ve KHK ile sağlanan korumanın ortadan kalktığı, haksız rekabet yönünden davacının iddiasını ispatlar herhangi bir delil dosyaya sunmadığı anlaşılmakla davacının tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat dayalı açmış olduğu davaların reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının açmış olduğu tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat davalarının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin yatırılan 256,20 TL’den 44,40 TL karar harcının düşülmesine, kalanı 211,80 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen tecavüz talebine ilişkin 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen maddi tazminat ilişkin 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen manevi tazminat ilişkin 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır