Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/500 E. 2018/138 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/500
KARAR NO : 2018/138

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2017
KARAR TARİHİ : 22/05/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilinin tüm Dünya’da tanınmış … ve … ibareli şekil markalarının sahibi olduğunu, markanın ilk kez TPMK nezdinde 1990 yılında tescil edildiğini ve çok sayıda sınıf kapsayan … markalarının sahibi olduğunu, … markasının aynı zamanda tanınmış markı olarak TPMK nezdinde korunduğunu, Türkiye’de 32 yetkili servisinin bulunduğunu ve bunların müvekkiline ait www…..com.tr isimli internet adresinde güncel olarak paylaşıldığını, davalının www. ….com ibareli alan adı, www….servis ve www….. ibareli facebook ve www….-… uzantıIı hesaplarda müvekkilinin … markalarını izinsiz haksız ve hukuka aykırı olarak kullandığını, davalının www…..com uzantılı sitede … araç fotoğraflarını yayınladığını ve kendisini … özel servisi olarak tanıttığını, aynı kullammiarın facebook hesabında da var olduğunu, İşyerinde bulunan tabelalarda ve kartvizitlerinde de … markasını haksız ve hukuka aykırı olarak kullandığını, davalı tarafın marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerinin … 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, davalı tarafın ticaret unvanın esas unsurunu … olduğunu ve … ibaresinin kötüniyetli olarak müvekkili firma n çağrıştırmak amacıyla kullanıldığını, aynı zamanda davalının www…com uzantılı internet sitesinde müvekkilinin … markalan araçlarına ilişkin reklam amaçlı çekilen fotoğraflar vs. materyallerin izinsiz ve hukuka aykırı olarak kullanıldığını, müvekkilinin www…com internet sitesinde yer alan fotoğraflar ile karşılaştırma yapıldığında davalının izinsiz olarak reklamlarda kullanılan fotoğrafları internet sitesinde kullandığının tespit edilebileceğini, davalı tarafın bu eyleminin 5846 sayılı Kanun kapsamında müvekkilinin tefif haklarının ihlali anlamına geldiğini, davalının aynı zamandı kendini yetkili servis olarak tanıttığını ve …’daki ve büyük … servisi olduğunu iddia ederek, halkı yanıltarak haksız rekabet fiilini işlediğini, davalı tarafın eylemlerinden ötürü müvekkili firmanın daha fazla zarar görmemesi için öncelikle tedbir kararı verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle, davalı tarafın eylemelerinin marka hakkına tecavüz, haksız rekabet ve telif haklarının ihlali niteliğinde olduğunu tespiti ile ortadan kaldırılmasına, ilgili internet sitelerine erişimin engellenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya tebligat yapıldığı cevap vermediği herhangi bir delilde bildirmediği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava 556 sayılı KHK hükümleri uyarınca açılmış marka hakkına tecavüz, ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve ortadan kaldırılması talepli davadır.
Dava … 4.FSHHM’de açılmış olup mahkemenin kapatılması sonucu dosya mahkememize devrolunmuştur.
… 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş dosyasında bilirkişi olarak görevlendirilen … marifetiyle davalı internet sitelerindeki kullanımlar tespit edilmiştir. Raporda “… firmasının www…com isimli sitesinde ara yüzünde değişiklik yapıldığı, yeni ara yüzünde tespiti istenen -ulaşım, kampanyalarımız, hizmetlerimiz- menülerinin bulunmadığı, https://web… internet sitesi aracılığıyla sitenin eski ara yüzüne erişimin sağlandığı, bu menülerle birlikte söyleşi, hakkımızda- menülerinde tespitler yapıldığı; ayrıca www…com adresinin yeni ara yüzündeki -ana sayfa, söyleşi, hakkımızda, yedek parça menülerinin, sosyal medya hesaplarının (facebook – forsquare) ve www…com isimli tasarım sitesindeki afişin fotoğraflanma yöntemiyle tespitin yapıldığını belirtmiştir.
Mahkememizce tensiben alınan bilirkişi raporunda marka vekili makine mühendisi bilirkişi 30.05.2017 tarihli raporunda “… yetkili servileri ve davalı firmanın internet sitelerinde yapılan karşılaştırmalı incelemeler sonucunda davalı firmanın servis hizmetlerinin tamamını verdiği, internet sitesinde … markası ve … logolu araçların fotoğraflarını kullanmakla bilirlikte internet sitesinin 28.05.2017 tarihindeki hakkımızda menüsünde görüldüğü üzere sadece … müşterilerine hizmet etmeleri sebebiyle … yetkili servisi izlenimi vermekte olduğu, davalının eylemlerinin markaya tecavüz ve haksız rekabet doğurduğu” kanaatini belirtmiştir.
Davacı tarafın “…” ibareli markasını 1990 – 2016 yılları arasında otomotiv ve yedek parça ile ilgili sınıflarda tescil ettirmiş olduğu; markanın aynı zamanda TPMK tarafından tanınmış marka olarak tescil edildiği anlaşılmaktadır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29. Maddesinin (a) bendine göre, marka sahibinin izni olmaksızın markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmiştir. Kanunun 7. maddesi uyarınca; Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
Bu durumlar a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmıştık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
3)Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.- ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması halleridir.
Madde uyarınca mutlak hak niteliğini taşıyan markanın, marka sahibinin izni olmaksızın bir başkası tarafından kullanılması yasaklanmış bulunmaktadır.
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 29 uncu maddesi uyarınca; (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır: a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak. b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.- c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak. ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleri düzenlenmiştir.
Bir kelimenin veya işaretin markasal olarak kullanılması, bu işaretin belirli bir işletme tarafından piyasaya sunulan mal veya hizmetlerle doğrudan ilişkili olarak, söz konusu mal veya hizmetleri, diğer işletmelerin mal veya hizmetlerinden ayırt edecek şekilde kullanılması anlamına gelmektedir. Bir işaretin markasal olarak kullanımından söz edebilmek için, mal veya hizmetle doğrudan bağlantılı olarak, ilgili çevrenin ürün ile markayı ilişkilendirmesine olanak verecek şekilde kullanılması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta; her ne kadar davalı tarafın bazı kullanımlarında … ibaresinin önüne … ibaresi yazılmış olsa da; tüketici bakımından markalara ilk bakıldığında tanınmış marka niteliğindeki … kelimesinin dikkat çektiği, davalı tarafından davacının tescilli ve tanınmış …+şekil markasının şeklinde birebir taklit edilerek kullanıldığı, markasal kullanımlar incelendiğinde … ibaresinin dürüstçe tüketiciyi bilgilendirmek amacıyla değil, markanın itibarından yararlanma ve haksız kazanç elde etme kastı ile kullanıldığı tespit edilmiştir.
Somut olayımızda taraflarca kullanılan markaların ayniyeti sebebiyle tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali oluşmasının kuvvetle muhtemel olduğu; “tarafların merkez-şube ya da merkez-bayi ilişkisi içinde bulunduğu ya da aynı işletme tarafından farklı yerlerde sunulan hizmet olarak algılayabileceği tespit edilmiştir. Tüm bu faktörler birlikte değerlendirildiğinde; davalı markasının davacı markası ile görsel ve işitsel açıdan aynı olması dolayısıyla, tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimaline yol açar nitelikte benzer olduğu tespit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davalı tarafın www…com ibareli alan adı, www…..servis ve www.facebook… ibareli facebook ve www…. uzantılı hesaplardaki internet sitelerindeki güncel ve geçmiş ekran görüntülerinde “… ve ” …+şekil şeklindeki kullanımlarının davacı tarafın … markasından kaynaklı haklarını ihlal ettiği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
FSEK’in 1/b maddesine göre Fikir ve Sanat eserlerinin özgün ve kanundaki sayılı gruplardan birine girmesi halinde eser olarak korunabileceği düzenlenmiştir. FSEK’te eser formatları olarak; ilim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri, sinema eserleri ve bağlı eser olarak kabul edilen işlenme eserler gösterilmiştir. FSEK m.7/i maddesine göre, bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleri ilim ve edebiyat eseri, FSEK m.4/b-5’te fotografik eserler ve slaytlar estetik niteliğe sahip olmaları ve hususiyet taşımaları şartıyla güzel sanat eseri olarak kabul edilmişlerdir. Bilimsel ve teknik nitelikteki fotoğraf ve resimlerin eser sayılabilmesi için, bunların da sahiplerinin hususiyetini taşımaları gerekir. Bilirkişi incelemesi sonucu davacı tarafa ait fotoğraflar ile davalının sitesinde kullanıldığı fotoğraflar karşılaştırıldığında davalının kullandığı fotoğrafların davacının daha önce tanıtımlarında kullandığı fotoğraflar olduğu kanaatine varılmıştır. Davaya konu fotoğrafların sanatsal yaklaşımı, ışık, renk, kompozisyon, çekim tekniği, lekesel değerler gibi kriterler üzerinden değerlendirme sonucu davacının tanıtımlarda kullandığı fotoğrafların ışık, renk kompozisyon ve çekim tekniği açısından estetik nitelik taşımadığı belirtilmiş ise de kullanılan reklam filmlerinin eser mahiyetinin bulunması nedeniyle kullanılan videoların Telif Hakları kapsamında korunması gerektiği aynı zamanda fotoğrafların da FSEK 84.maddesi kapsamında haksız rekabet yaratması nedeniyle haksız rekabete karşı da korunması gerekmektedir.
FSEK m. 84’e göre “Bir işareti, resmi ve sesi, bunların nakle yarayan bir alet üzerine tespit eden veya ticari maksatla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin, resmin veya sesin üçüncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayınlanmasını men edebilir. Tecavüz eden tacir olmasa bile birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında haksız rekabete müteallik hükümler uygulanır. Eser mahiyetinde olmayan her nevi fotoğraflar benzer usullerle tespit edilen resimler ve sinema mahsülleri hakkında da bu madde hükmü uygulanır”. Dava konusu fotoğraflar FSEK m.84 anlamında alelade fotoğraf kapsamında olup, FSEK m.84 hükmünde de belirtildiği üzere müştekinin fotoğrafların sahibi sıfatıyla bunların üçüncü bir kişi tarafından çoğaltılmasını veya yayınlanmasını haksız rekabet için öngörülen müeyyidelerle göre men etme imkanı vardır. Bu durumda davalının vaki kullanımının FSEK 84 atfı nedeniyle TTK 54/l-a 4 bendi anlamında haksız rekabet teşkil edeceği kanaatine varılmıştır.
Davalının sitesinde “… özel servisi” ibaresi yer almaktadır. Davalının yetkili servis olmadığı halde yetkili servis imiş gibi “… ” ibaresini kullanması, TTK 5S/l-a-4 bendi gereğince karışıklık yaratmak suretiyle haksız rekabete sebebiyet vermektedir. Karıştırılma(iltibas), ticari alandaki faaliyetlerde, şeyler arasında bir benzerliği veya karışımı ifade etmekte olup, satın alınan iki mal arasında veya kullanılan iki unvan arasında veya iş mahsullerinde birbirinden ayrılmayacak derecede benzerliğe istinat ettirilmesidir. Karıştırılma, yanıltmayı, kandırmayı, yanlış algılattırmayı da kapsar. Markayı kullanan üçüncü kişinin yetkili servis gibi göstermesi haksız rekabet teşkil eder. Davalının internet sitesinde yetkili servis olmadığı halde yetkili servis imiş gibi “… özel servisi” ibaresini kullanmasının TTK 541-a-4 bendi gereğince haksız rekabet teşkil ettiği kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ışığında davalıya ait www…com ibareli alan adı, www.facebook….servis ve www.facebook… ibareli facebook ve www.foursauare… uzantılı hesaplardaki internet sitelerinde alan adlarında kullanılan “…” ve “…” esas unsurlu markalar ile davacı tarafın “…” markası arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik ve karıştırılma ihtimali oluştuğu, davalı tarafın davacının tanınmış marka niteliğindeki … markasından kaynaklanan marka haklarını ihlal ettiği, davalının tanıtımlarında davacının daha önce tanıtımlarında kullandığı fotoğrafları izinsiz kullanmasının FSEK 84 atfı nedeniyle TTK 54/1-a 4 bendi anlamında haksız rekabet teşkil edeceği, reklam filmlerine ilişkin videoların davacı yanın FSEK kapsamında mali haklarını ihlal edeceği davalının internet sitesinde yetkili servis olmadığı halde yetkili servis imiş gibi “… özel servisi” ibaresini kullanmasının TTK 55 /f. 1.-a-4 bendi gereğince haksız rekabet teşkil ettiği anlaşılmakla vaki tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve sounçlarının ortadan kaldırılması gerekmiş ve davacı yanın hukuki yararı bulunduğundan verilecek hükmün ilanına da karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacı … tarafından davalı … Tic. Ltd. Şti aleyhine açılan davanın kabulü ile,
2-Davalının davacıya ait TPE nezdinde tescilli … ve …+ Şekil ibareli markalarını ve logosunu kullanarak ve kendisini … olarak tanıtmak suretiyle meydana gelen vaki marka ve telif haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına,
3-Davalının www…com alan adlı web sitesi, www.facebook.com/… ile www.facebook.com/… uzantılı facebook ve https://tr.foursquare.com/…..- uzantılı foursquare hesaplarında, http://www…./ uzantılı web sitesinde … VE …+ŞEKİL ibareli markaların, logoların ve … araçlarına ilişkin reklam amaçlı çekilen ve izinsiz kullanılan fotoğrafların kullanımının önlenmesine, söz konusu ibarenin içeriklerden çıkartılmasına, mümkün olmadığı takdirde söz konusu adreslere erişimin engellenmesine,
4-Davalıya ait işyeri adresindeki davacının … ve …+ŞEKİL ibareli markalarını ve logosunu taşıyan her türlü ürün, tabela, afiş, broşür, ambalaj, fatura, kartvizit vd. tanıtım evrakının üzerinden markaların silinmesine, mümkün olmadığı takdirde el konularak imhasına,
5-Masrafı davalıdan alınmak üzere kesinleşen hüküm özetinin yurt çapında yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde bir kez ilanına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 35,90 TL karar harcından peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile kalan 4,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan: 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 197,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.597,00 TL ve 62,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 2.659,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair verilen karar, hazır bulunan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okundu, usülen anlatıldı.22/05/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.