Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/442 E. 2020/434 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/442
KARAR NO : 2020/434

DAVA : Fikir ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi ve Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/02/2017
KARAR TARİHİ : 03/12/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan fikir ve sanat sanat eseri sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüzün ref’i, önlenmesi ve maddi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin yerli ve yabancı birçok eserin mali haklarının sahibi olup uzun yıllardır yayıncılık sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin çevirmen … varisi … ile yapmış olduğu 28/01/2013 tarihli Çeviri ve Telif Sözleşmesi ile …’un … adlı eserlerinin telif haklarını devraldığını, davalıların müvekkiline ait davaya konu eserleri müvekkilinin izni ve bilgisi olmaksızın çevirmen … adıyla birebir kopyalayarak satışa arz etmek suretiyle müvekkilinin mali haklarını ihlal ettiklerini, …’ın hiçbir emek ve katkısı olmaksızın müvekkiline ait eserleri çevirmen sıfatıyla kendisine mal ettiğini, … ile …’ın ise intihal yoluyla oluşturulan iş bu eserleri çoğaltıp satışa arz ettiklerini, davaya konu kitapların … adıyla basılmış olduğunu … ve …’ın söz konusu yayınevinin yetkili kişileri olduğunu, davaya konu kitapların bandrollerinin … tarafından alındığını, yayın yönetmenini de … olduğunun belirtildiğini, kitapların incelenmesinden çok küçük değişikliklerle müvekkili yayınevinin kitabından birebir kopyalandığının anlaşılacağını, davalıların eser içerisinde geçen bazı cümlelerde müvekkilinin kitabında geçen kelimelerin eş anlamlılarını kullanarak, cümleyi kısaltarak farklılık katmaya çalıştıklarını, ancak anlam bütünlüğü, dil yapısı, cümle kurgularının müvekkilinin eserinin birebir aynısı olduğunu, hiçbir emek sarfetmeyen davalıların önsözü dahi müvekkili yayınevinin eserlerinden almaktan çekinmediklerini, müvekkilinin mali haklarını ihlal eden davalılar hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunduklarını, Fikri ve Sınai Haklar Soruşturma Bürosu’nda … soruşturma sayılı dosyanın açıldığını, soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporu ile müvekkilinin uğradığı hak ihlalinin açıkça ortaya konulduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, tecavüzün ref’ine, men’ine, davalıların eserlerin yeni basımlarını yapmasının önlenmesine, müvekkilini uğrattıkları maddi zararın tazmini için şimdilik her bir eser için 500 TL olmak üzere toplamda 1.000 TL maddi tazminatın her bir eser için haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara yapılan usulüne uygun tebligat ve ilana rağmen cevap vermedikleri, delil sunmadıkları ve duruşmalara da katılmadıkları anlaşılmıştır.
Dosyada bildirilen tüm deliller toplanmış, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğünden bandrol kayıtları istenilmiş, … Cumhuriyet Başsavcılığı Fikri ve Sınai Haklar Soruşturma Bürosu’na ait … soruşturma sayılı dosyası ile …’e ait … 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından verilen verilen mirasçılık belgesine ilişkin karar dosyamız arasına alınmıştır.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesinde, … Yayınları tarafından basılıp satışa sunulan …’un … isimli eserlere ait bandrol kayıtlarının mahkememiz dosyasına gönderildikleri anlaşılmıştır.
Dava, 5846 sayılı FSEK hükümleri uyarınca açılmış tecavüzün ref’i, men’i, satışın önlenmesi ve maddi tazminat talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın “DAVA ŞARTLARI” başlıklı Madde 114- (1) Dava şartları şunlardır: a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. b) Yargı yolunun caiz olması. c) Mahkemenin görevli olması. ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması. d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması. e) Dava takip yetkisine sahip olunması. f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması. g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması. ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi. h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması. ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması. i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması. (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır. Hükümlerine amirdir.
Yine aynı yasanın “DAVA ŞARTLARININ İNCELENMESİ” Madde 115- (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez. Hükümlerini içermektedir.
Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gereken bir husustur.
Davanın konusunu muris çevirmen … e ait eser olup davacı mirasçıdan devren iktisap suretiyle mali hakları devraldığını iddia etmektedir.
Terekeye dahil eserler üzerindeki haklar elbirliği mülkiyeti kurallarına tabi olup, miras ortaklığının (terekenin) tümüne ilişkin işlemler yönünden bütün mirasçıların yapılan iş ve işlemlere iştirakı zorunludur. (emsal nitelikte Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 27/09/2013 tarih 2011/15257 E 2013/16941 karar sayılı kararı)
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı vekili müvekkilinin muris çevirmen …varisi … ile yapmış olduğu 28/01/2013 tarihli Çeviri ve Telif Sözleşmesi ile … Üzerine adlı eserlerinin telif haklarını devraldığı iddiasıyla davasını açmış olup, yargılama safahatinde davacı vekiline murise ait veraseti sunması için süre verilmiş olup, dosyaya sunulan … 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı veraset ilamı incelendiğinde muris …’in 11/11/1982 tarihinde evli fakat çocuksuz olarak vefat ettiği, sözleşmeye taraf olduğu iddia olunan …’in muris mirasçısı olmakla birlikte 19/01/2017 tarihinde vefat ettiği, sözleşme tarihi itibarı ile dava konusu eser üzerinde mirasçıların elbirliği mülkiyetinin bulunduğu, tek başına mali hak devri yapmasının mümkün olmadığı dolayısıyla yapılan hak devrine ilişkin sözleşmenin hüküm doğurmayacağı, davacının tek başına tasarruf edebileceği hakkının bulunmadığı anlaşılmakla davacının usulünce almış olduğu mali hak devri bulunmadığından mali hak devrine dayalı dava yönünden aktif husumetinin bulunmadığı anlaşılmakla davanın dava şartı -aktif husumet- yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın aktif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile kalan 23,00 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/12/2020

Katip
¸

Hakim
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır