Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/44 E. 2018/278 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/44
KARAR NO : 2018/278

DAVA : FSEK-Alacak (33.000 USDx3,6964=121.981,20 TL)
DAVA TARİHİ : 07/03/2017
KARAR TARİHİ : 20/12/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK-Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, … grubunu oluşturan davalılarla müvekkili şirket arasında 20.09.2013 tarihinde albüm sözleşmesi imzalandığını, Sözleşmenin 4.1 maddesinin 3. bendinde ise ikinci bir albüm yapılmasının koşullarına yer verildiğini, yapımcının sözleşmenin 4.1 maddesinin 3. bendindeki haklarını kullanmak suretiyle davalılara ikinci albüm bedeli olarak kısmı ödemeler yaptığı ve bu ödemelerin yapıldığı tarihteki USD karşılığının 33.000 USD olduğunu, ödemelerin davalıların talimat ve muvafakatleri uyarınca dava dosyasında ayrıntılarına yer verilen IBAN hesaplarına yatırıldığını, davalıların davanın açıldığı güne kadar ikinci albüm çalışmasını tamamlayıp müvekkil şirkete teslim etmediğini, … gazetesinin … tarihli nüshasında yayınlanan bir haberde davalılardan …’un İnstagram sayfasından yapmış olduğu bir paylaşıma yer verilerek davalıların bir araya gelerek “…” adı altında bir albüm çıkarma ihtimalinin olmadığının anlaşıldığını, bu aşamadan sonra ise “…” grubu olarak kariyerlerine devam etmeyeceklerini açıklamış olmaları karşısında albüm çalışmasını tamamlamalarının mümkün olmayacağı açıkça anlaşıldığından albüm çalışmasının tamamlanmasının ihtar edilmesinin ve bu konuda süre verilmesinin hukuki ve maddi bir gereği kalmadığını, Borçlar Kanunu’nun 124. maddesinde süre verilmesini gerektirmeyen durumların düzenlendiğini, davalılar arasında yaşanılan gelişmeler ve … grubu olarak birlikte devam etmeyeceklerini açıklamaları karşısında 2. albümün tamamlanmasının ve müvekkili şirkete teslimi için süre verilmesinin etkisiz olacağı gibi bu koşullar altında ifa edilse dahi davacı için yararsız olacağını, taraflar arasındaki sözleşmeden doğan hakları saklı kalmak kaydı ile sözleşmenin 2.albümün yapılmasına ilişkin 4.1 maddesi 3. bendi uyarınca davalılara ödenen 33.000 USD’nin iadesinin ihtarname ile talep edildiği ancak sonuç alınamadığını, davalıların kusuru neticesinde sözleşmenin 2.albümüne yapılmasına ilişkin 4.1 maddesinin 3.bendinin hükümsüz kalması nedeni ile uğradıkları zararın giderilmesi talep haklarını saklı tuttuklarını, davalıların müzik grubu kurarak ortak bir amaç için emeklerini koyarak bir araya geldikleri için taraflar arasındaki hukuki ilişkinin Borçlar Kanunu uyarınca adi ortaklık niteliğinde olduğu ve davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları hususlarını beyan ederek davalılara ödenen 33.000 USD’nin en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkillerinin diğer davalı … ile birlikte … Grubunun üyesi olduklarını, …’in bas gitarist ve grubun tüm eserlerinin söz yazarı ve bestecisi olduğunu, …’ın gitarist, icracı sanatçı ve eserlerin aranjörü olduğunu, sözleşmeye dair davalı … ve Işık’a herhangi bir ihtarat yapılmadığını, sözleşmenin sona ermediğini, feshedilmediği feshedileceğine dair herhangi bir bildirim yapılmadığını, davacı tarafından 2.albüm ücretinin bir kısmının ödendiğini ancak bakiye tutarının ödenmediğini albümün yapılmayacağına dair bildirim yapılmadığını buna göre dava konusu talebin dayanağı olan sözleşmenin halen yürürlükte olduğunu, sözleşme uyarınca ilk albümün piyasaya çıkmasından itibaren 3 yıl içinde …’e 90.000 USD+KDV ödeme yapılmasının ikinci albüm için sözleşmenin geçerlilik şartı olduğunu, davacının 57.000 USD+KDV daha ödemekle yükümlü olduğunu, hiç ödeme yapmasaydı davacının 3 yıllık sürenin dolması ile birlikte albümü talep etmediğinin anlaşılabileceğini, ancak davacının kısmi ödeme yaparak ikinci albümü talep ettiğinin anlaşıldığını, ikinci albüm için öngörülen sürenin dolmasından sonra davacının albümden vazgeçtiğine dair bir bildirimde bulunmadığını, ödeme tam olarak yapılmadan müvekkillerinin albüm yapma yükümlülüğü doğmadığını, dağılan grupların tekrar bir araya gelmesinin veya gruptan kişileri ayırarak yeni grup üyeleriyle grubun devam etmesinin de mümkün olduğunu, eserlerin … tarafından yaratılmadığını, yaratıcıların ayrı ayrı birey olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı …’a usulüne uygun tebligatın yapıldığı, cevap dilekçesini sunmadığı, ancak vekilinin vekaletname sunduğu ve duruşmalara katıldığı anlaşıldı.
Dava; taraflar arasında düzenlenen albüm sözleşmesi kapsamında (5846 sayılı FSEK hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gereken) yapılan ödemelerin ifa imkansızlığına dayalı olarak istirdaden iadesine ilişkin alacak davasıdır.
Dosyada tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, teknik ve özel bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Taraflar arasında 20/09/2013 tarihli “Albüm Yapım Sözleşmesi” imzalandığı, sözleşmenin 4.1.maddesinin 3.bendinde ikinci bir albüm yapılmasının koşullarına yer verildiği, yapımcının sözleşmenin 4.1 maddesinin 3.bendindeki haklarını kullanmak suretiyle davalılara ikinci albüm bedeli olarak kısmi ödeme yaptığı anlaşılmış olup, bu hususta taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunda, sözleşmenin 4.1 maddesinin 3.bendi kapsamında öncelikle ödeme yapma borcunun yapımcıya ait olduğunu, yapımcının toplamda 90.000 USD+KDV’yi ödemesi üzerine ikinci bir albüm için sözleşmenin aynı şartlarda geçerli olacağının kabul edilmesi halinde bile, davalıların temerrüde düşeceklerinin muhakkak olduğunu, aslen bir yönüyle “fikri bir eser” olan albüm yapımına ilişkin olarak TBK’nın 473. maddesi kapsamında yapımcının sözleşmeden dönmesinin mümkün olduğunu, sosyal medya açıklamaları, ihtarname ve tarafların bugün için de birlikte “…” adı altında grup olarak çalışmadıkları gözönüne alındığında, temerrüt ihtarı ve sözleşmeden dönmek için süre verilmesine gerek olmadığını, davacı yanın ödemeyi dava dışı şirkete yapmış ise de bu ödeme davalıların muvafakatine istinaden yapılmış olduğu, ödemeden davalıların sorumlu olduğu, bir müzik grubu içindeki ilişkinin hukuken bir “Adi Ortaklık” olup, TBK’nın 638/3 maddesi kapsamında ortaklar, birlikte veya bir temsilci aracılığıyla bir üçüncü kişiye karşı ortaklık ilişkisi çerçevesinde üslendikleri borçlardan aksi kararlaştarılmamışsa müteselsilen sorumlu olucaklarını ve davacını talebinin isabetli olduğu kanaatine vardıklarını belirtmişlerdir.
6098 sayılı TBK Madde 123 vd “Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde diğeri, borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilir veya uygun bir süre verilmesini hâkimden isteyebilir. Aşağıdaki durumlarda süre verilmesine gerek yoktur: 1. Borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşılıyorsa. 2. Borçlunun temerrüdü sonucunda borcun ifası alacaklı için yararsız kalmışsa. 3. Borcun ifasının, belirli bir zamanda veya belirli bir süre içinde gerçekleşmemesi üzerine, ifanın artık kabul edilmeyeceği sözleşmeden anlaşılıyorsa.” hükümlerine amirdir. Madde 125 ‘e göre Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.” Yine aynı yasanın “İfa İmkânsızlığı” Madde 136 ve devamına göre “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder. Kanun veya sözleşmeyle borcun ifasından önce doğan hasarın alacaklıya yükletilmiş olduğu durumlar, bu hükmün dışındadır. Borçlu ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmez ve zararın artmaması için gerekli önlemleri almazsa, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür.” hükümlerine amirdir.
Taraflar arasında düzenlenmiş olan 20/09/2013 tarihli “Albüm Sözleşmesi” başlıklı sözleşme hükümleri incelendiğinde, sözleşmenin konusunun 10 adet yeni eser içeren bir adet müzik albümün yapımı ve bahse konu eserlerin … tarafından bestelenmesi, yazılması veya icra edilmesi ve diğer mali hakların teslim tarihinden itibaren 10 yıllık süre ile davacı yapımcıya lisanslanması ile tarafların sözleşme konusu albüm ile ilgili hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesinin genel itibariyle sözleşmenin konusunu oluşturduğu, davalı tarafın en geç 01/11/2013 tarihine kadar sözleşme konusu albümün içerdiği eserleri icra etmeyi ve CD’yi prodüksiyonu yapılmış şekilde yapımcıya teslim etmeyi beyan kabul ve taahhüt ettiği, mali yükümlülükler başlıklı 4 nolu maddeye göre taraflar arasındaki daha önceki işlerden ve bu albüm yapımından kaynaklı ödemelerin ve bu ödemenin yapılacağı hesabın kararlaştırıldığı, ilk albümün yapımı konusunda taraflar arasında mevcut yargılama açısından değerlendirilmesi gereken bir hususun bulunmadığı, esas itibariyle bu davanın konusunu oluşturan 4.1/3 bendine göre yapımcının iş bu sözleşme konusu albümün piyasaya çıkmasından itibaren 7 ay içinde yazılı olarak taahhüt ettiği ve 3 yıl içinde …’e albüm bedeli olarak 90.000 USD + KDV’yi nakden ve defaten ödediği takdirde bu sözleşmenin ilave bir ikinci albüm için de aynı şartlar ile geçerli olacağının kararlaştırıldığı, 01/11/2015 tarihli taahhütname ile yapılacak olan ödemelerin dava dışı … AŞ’nin (…) hesabına yapılması konusunda mutabakat ve muvafakat imzalandığı, davacı tarafından… tarih… yevmiye nolu … 15.Noterliğince düzenlenmiş ihtarname ile müzik grubu Üyeleri olan davalılara sosyal medyadaki paylaşımlardan kaynaklı olarak grubun devam etmeyeceğinin anlaşıldığından bahisle 2. albümün yapılmasının mümkün olmadığı, mümkün olsa dahi kendileri açısından yarar sağlamayacağından bahisle sözleşmenin 4.3’cü maddesinin hükümsüz kaldığından bahisle sözleşme kapsamında ödenen 33.000 USD’nin iadesi talebini içerir ihtarname gönderildiği, davalı … tarafından ihtarnameye cevap olarak yapılan ödemeden müteselsil sorumluluğun bulunmadığı, grubun diğer üyelerinin yurt dışına çıktıkları tek başına albüm çalışmasını yapmasının mümkün olmadığı cevaplarını içerir cevabi ihtarname gönderildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, taraflar arasında -karşılıklı borç yükleyen- 07/10/2013 tarihli albüm sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşmenin ana konusuna ilişkin olarak tarafların edim ve yükümlülüklerini yerine getirdiği, aynı sözleşmenin bir sonraki albüm içinde geçerliliğine ilişkin olarak öngörülen 4.maddesindeki ödeme kapsamında davacının 33.000 USD ödeme yapmış olmasına rağmen dosyaya yansıyan deliller dikkate alındığında, albüm sözleşmesine taraf olan … isimli grubun hali hazırda dağılmış olduğu, bir araya gelerek tekrardan albüm yapma şanslarının bulunmadığı, şu hale göre davalılara TBK 123 ve 124 maddeleri dikkate alındığında süre verilmesini gerektirir bir durumun bulunmadığı, ifa imkansızlığının oluştuğunun kabulünün gerektiği, bu kapsamda davalıların tek başlarına edimi ifa etme şanslarının bulunmadığı dikkate alındığında sözleşme kapsamında ifa imkansızlığı oluşan ve bireysel manada borçtan kurtulan davalıların yukarıda izahı yapılan mevzuat kapsamında karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olduğu, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkının da bulunmadığı, sözleşmenin 4.maddesi kapsamında ödeme yapan davacının sözleşme kapsamında yapmış olduğu ödemenin iadesi talebinde haklı olduğu anlaşılmakla davacı tarafça yapılan ödemenin taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte iadesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın kabulü ile 33.000,00 USD’nin dava tarihi olan 07/03/2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4-a maddesi uyarınca kamu bankalarının USD cinsine uyguladığı yıllık en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 8.332,53 TL karar harcından peşin yatırılan 2.098,52 TL’nin mahsubu ile kalan 6.234,01 TL bakiye karar harcının davalılardan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 12.508,50 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan: 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 425,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.525,90 TL ve 2.129,92 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 4.655,82 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır