Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/418 E. 2019/419 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/418
KARAR NO : 2019/419

DAVA : Endüstriyel Tasarım Tecavüzü ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/12/2016
KARAR TARİHİ : 10/10/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan endüstriyel tasarım tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin … markası adı altında bayan hazır giyim üreticisi olarak faaliyet gösterdiğini, … ve … numaralı endüstriyel tasarım başvurusuna konu tasarımlarının davalı tarafından toptan üretimi ve ülke çapında perakendecilere dağıtım ve pazarlamasının yapılmak suretiyle tasarım hakkının ihlal edildiğini, … 3. Fikri Sınai Haklar hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında delil tespiti yapıldığını ve müvekkilinin tasarım hakkının ihlal edildiğinin tespit edildiğini, bu dosyada alınan bilirkişi raporunda, davalının işyerinde 2 ayrı üründen birer seri bulunduğunun belirtildiğini, davalının bu eyleminin 554 sayılı KHK 48’nci maddesine göre tasarım hakkının ihlali olduğu gibi TTK’ya göre de haksız rekabet teşkil ettiğini, hazır giyim sektöründe seri üretimin esas olduğunu, kumaş firesini azaltmak için kesim işinin tüm bedenlerin bir arada olduğu şekilde yapıldığını, pastal denilen kumaş seriminin kumaş kalınlığına göre 100 kata kadar çıktığını, genellikle her pastalda 5 beden kesimi yapıldığını ve bu şekilde bir pastalda 500 adet ürün kesiminin yapılmış olduğunu, bir tasarımdan ise 500’ün katları olmak üzere ortalama 2500-3000 adet üretim yapıldığını, müvekkilinin ürün başına maliyeti ile satış fiyatı arasındaki farkın ürün başına mahrum kalınan karını gösterdiğini, ürün başına kar ile de 3000 üretim adedinin çarpılması ile yoksun kalınan kazancın bulunabileceğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 554 sayılı KHK’nin 52/a maddesi kapsamında 1.000,00 TL maddi tazminat ile koşulları oluştuğundan 20.000,00 TL manevi tazminatın 20/10/2016 tespit tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile, haksız rekabetin tespitine ve önlenmesine, tecavüzün durdurulmasına ve ihlale konu ürünlerin toplatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın kanunun öngördüğü sürede açılmadığını ve şartları oluşmadığından reddi gerektiğini, müvekkilinin … unvanı ve markası ile tesettür giyim alanında faaliyet gösterdiğini, davalının markasının tescilli olduğu gibi tasarımlarının da kendi bünyesinde hazırlandığını, davacının, … ve … tescil numaralı tasarım belgelerinde yer alan tasarımların benzeri olduğu iddiasıyla önce tespit yaptırdığını ve bu davayı ikame ettiğini, davacının iddia ettiği gibi tasarımın mevcutlarından çok farklı olmadığını, davacının tescil ettirdiği tasarımın tescil şartlarını taşımadığından hükümsüzlük davası açılarak mahkemeye bildirileceğini, davacının … tescil numaralı tasarımı ile müvekkilinin sattığı iddia edilen 03 kod nolu ürün arasındaki tek ortak yanın üründe yer alan dış yelek uygulaması olduğunu, ancak ürünlerin yan yana konularak karşılaştırıldığında dikkat çekici farklılıklar bulunduğunun görüldüğünü, davalının sattığı diğer 16 kod nolu ürün ile davacının ürünü arasında hiçbir benzerlik bulunmadığını, … 1. FSHHM’nin … D.iş sayılı dosyasında bilirkişi tarafından düzenlenen raporda müvekkilinin iş yerinde yapılan incelemede aynı veya benzerlerinin kullanıldığı herhangi bir ürüne rastlanmadığının tespit edildiğini, davalı iş yerinde, dava konusu üründen 5 adet tespit edildiğini, müvekkilinin sadece bu ürünü değil, yüzlerce ferace/pardesü veya diğer elbise modellerinden üretim yaptığını, bu nedenle dava konusu modelden yapılan üretimin çok fazla olmadığını, bir serinin 5 adedi geçmediğini, tarafların farklı bölgelerde faaliyet göstermesi, müşteri portföyünün farklı olması ve dava konusu ürünlerinin modasının geçmiş olması nedeniyle davacının beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, davacının portföyündeki müşterilerin davalının ürünlerinden haberdar olmasının mümkün olmadığını, davacının 20.000,00 TL manevi tazminat talep etmekle birlikte davalının davacıya vermiş olduğu bir manevi zarar bulunmadığını, taraflara ilişkin ürünler arasında benzerlik tespit edilse dahi davacının tazminat talebinin reddi gerektiğini, zira tazminat için kusur şartı gerektiğini, davacının tespit yaptırdığı tarihte tasarımların henüz tescil edilmediğini, davacının kendilerine herhangi bir ihtarı bulunmadığını, müvekkilinin hiçbir yerde reklam ve tanıtım yapmadığını, davalı elinde tespit edilen ürünler ile davacının kar ya da zararı arasında herhangi bir bağ bulunmadığını, bir ürünün satışında tasarımın tali bir unsur olduğunu, esas unsurun marka ve kalite olduğunu, davacının dava konusu tasarım için reklam verdiğini iddia etmekle birlikte hangi mecrada reklam verdiğine ilişkin bir bilgi bulunmadığını belirtilerek, şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş, değişik iş dosyaları dosyamız arasına alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor ve ek rapor alınmıştır.
… 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının …, …, …, … ile … tescil numaralı tasarımlarla ilgili olarak davalı işyerinde tespit istediği, dosyada alınan bilirkişi raporunda, incelemeye gidilen davalı işyerinde, tespit isteyene ait …, …, …, … ile … tescil numaralı tasarımların aynı veya benzerlerinin kullanıldığı herhangi bir ürüne rastlanmadığı belirtilmiş olup, tespit istenilen tasarımlar arasında sadece … tescil numaralı tasarımın iş bu davayı ilgilendirdiği, diğerlerinin bu davanın konusunu oluşturmadığı anlaşılmıştır.
… 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının …, …, …, …, …, …, …,15,16 tescil numaralı tasarımlarla ilgili olarak davalı işyerinde tespit istediği, dosyada alman bilirkişi raporunda, tespite gidilen iş yerinde tespit isteyene ait … ve … tescil numaralı tasarımlar ile benzer stil, kalıp, detay ve aksesuar özellikleri taşıyan davalı modellerinin mevcut olduğu ve her iki modelin serilerinin satışta olduğunun tespit edildiğinin belirtildiği görülmüş olup, raporda, davalı iş yerinde benzerlerinin tespit edildiği belirtilen tasarımların iş bu davaya konu tasarımlar olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan raporda bilirkişiler, “davalının tasarımları ile …Tic. Ltd. Şti adına tescilli … tescil nolu tasarım ve … tescil nolu tasarımın, tasarımcının bu alanda seçenek özgürlüğünün sınırsız olduğu da dikkate alınarak genel özellikleri ile benzer olduğu kanaatine varıldığı, davalının davacı tasarımlarına vaki tecavüzü nedeniyle, davacının yoksun kaldığı kazancın, … tescil nolu tasarım ürünüyle ilgili olarak net 30.879,38 TL, … tescil nolu tasarım ürünüyle ilgili olarak net 33.232,46 TL olmak üzere toplam net 64.111,84 TL olarak hesaplandığı” şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile, 1.000 TL olan maddi tazminat talebini 63.111,84 TL arttırdığını beyan etmiş ve ıslah harcını yatırmıştır.
Davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; bilirkişilerin tasarımın benzer olduğu tespitini kabul etmediklerini, dava konusu pardösünün davacıdan esinlenerek üretilmediğini, davalının davacının tescil yaptırdığı tarihten önce ürünleri tasarladığını, ürünlerde ki benzerliğin tamamen tesadüften ibaret olduğunu, bilirkişilerin yeterli inceleme yapmamış olduğunu, davalı ile davacının tasarımlarının iltibas oluşturmadığını, davalının ürününde yaka kısmı, fermuar ve beden kalıpları ile dış yelek kısmının daha bol ve kenarları saçaklı olduğunu, davalının ürünü hakim yakalı olmasına rağmen davacının ürününün sıfır yaka olduğunu, başlı başına bu hususun bile ürünlerin orta zekalı bilgilenmiş tüketici nezdinde farklılık yaratacağını, davalı ve davacı tasarımlarına “Bilgilenmiş Kullanıcı” gözüyle bakıldığında; genel görünümde belirgin farklılık olduğunu, bu nedenle iltibas oluşturmadığını, bilirkişilerin davacının tasarım tescil belgesi aldığı üründe yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olup olmadığını incelemediğini, davacı tarafından tescil belgesi alınan bu ürünün kamuya mal olmuş bir tasarım olduğunu, davacının başvurusundan önce kamuya sunulan tasarımlara ilişkin resimler sunduklarını ancak bilirkişilerin bunları incelemediğini, bilirkişilerin tazminata ilişkin tespitlerinin gerçeği yansıtmadığını, davalının iş yerinde tespit yapılmadığını, başka bir iş yerinde tespit yapıldığını, davacının tescil için 2015 yılında müracaatta bulunduğunu, davalı adresinde ise 24/06/2016 tarihinde tespit yapıldığını, davacının güz sezonunda piyasaya sürdüğü modası ve sezonu geçtikten sonra davalının adresinde çok az sayıda ürün tespit edildiğini, davacının dilekçesinde belirttiği bu ürün bakımından pazarını büyük ölçüde kaybetmiş olduğu beyanının tarafların farklı bölgelerde faaliyet göstermesi, müşteri portföyünün farklı olması ve gerekse ürünlerin modasının geçmiş olması nedeniyle gerçeği yansıtmadığını, bilirkişilerin tespitinin aksine, bir ürünün satışında tasarımın tali bir unsur olduğunu, asıl unsurun ürünün markası ve kalitesi olduğunu, reklamı olmayan bir ürünün tüketicilerin tercihini etkilemesinin mümkün olmadığını, davacının tazminat seçimini yaparken KHK’nın 52/a maddesine göre değil de 52/b göre talepte bulunduğunu, bilirkişilerin de yanlış olarak 52/a’ya göre hesaplama yaptıklarını, bilirkişinin hesabının doğru ve geçerli olmadığını, raporu kabul etmediklerini, bilirkişilerin davacının kayıt ve kazancını dikkate alarak hesaplama yaptığını, yapılan hesaplamaların fahiş olduğunu ve davacı talebine aykırı olduğunu, bilirkişilerin tespit edilen ürünleri hesap etmesi gerektiğini, davacıya iade edilen ürünlerin gerçekten var olup olmadığı, depoda sayım yapılması gerektiğini, gerçekte iade sebebinin ne olduğunun başka numunelere ait olup olmadığının açıkça tespitini, ürünlerin başka kusur ve hatadan dolayı gizli ve açık ayıptan dolayımı iade edildiğinin belli olmadığını, ayrıca ürünlerin demode olduğunun dikkate alınmadığını, yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu, davalının ticari defterlerinin incelenmediğini, sadece davacının ticari defterlerinin incelediğini, raporun Yargıtay denetimine uygun olmadığını, iddia etmiş ve dosyanın işin uzmanı olan oluşturulacak bilirkişi heyetine verilmesini, bu talep kabul görmezse itiraz ve taleplerini karşılayacak şekilde objektif ek rapor aldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz 28/03/2019 tarihli oturum 1 nolu ara kararı uyarınca dosyanın rapor sunan bilirkişi heyetine tevdi edilerek ve heyete tekstil mühendisi bilirkişi eklenmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verildiği, dosyanın bilirkişilere tevdi olunduğu ve ek raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan ek raporda bilirkişiler, “Davalının dosyaya ürünleri davacının tescil tarihinden önce piyasaya sunduğuna dair bir delil sunamamış olduğundan, davacının tescil tarihine göre davalıdan önce ürünleri tescil ettirdiği görüşünün sabit olduğu, davacı adına tescilli … numaralı 3 kod’lu model ve … numaralı 16 kod’lu modelde davalı ile davacı modelleri arasında ki farklılıkların davacının tescilli tasarımı ile iltibası ortadan kaldırmaya yetecek farklılıklar olmadığı, kök raporda yapılan hesaplamalar, 554 sayılı KHK 52/a maddesinde öngörülen yöntem dahilinde, davacı defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme ve tespitler kapsamında, Yargıtay içtihatları ve öğretide genel kabul görmüş uygulama doğrultusunda yapılmış olup, davalının konuya ilişkin somut bir itirazı bulunmadığından başkaca bir değerlendirme yapılamadığı, davacının elinde kalan ürünlerin ekonomik değerlerinin bulunduğu, bir sonraki sezonda yeni sezon ürünlere göre daha düşük fiyatta da olsa satışının yapılabileceği, davacının her iki üründen sezon sonu satışlarla toplamda 33.295,00 TL gelir elde edebileceği, kök raporda davalının davacı tasarımlarına vaki tecavüzü nedeniyle, davacının yoksun kaldığı kazancın -stokta kalan ürünler üzerinden yapılan değerlendirmeye göre- ( davalının … tescil numaralı tasarıma tecavüzü nedeniyle 33.232,46 TL, davalının … tescil numaralı tasarıma tecavüzü nedeniyle 30.879,38 TL olmak üzere) toplam net 64.111,84 TL olarak hesaplandığı, davacının her iki üründen sezon sonu satışlarda elde edebileceği 33.295,00 TL gelir düşüldüğünde, davacının yoksun kaldığı kazancın 30.816.84 TL olarak hesaplandığı” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Dava, 554 sayılı KHK hükümleri uyarınca açılmış endüstriyel tasarım tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Madde 3 e göre; Bu Kanun Hükmünde Kararnamede geçen; a)”Tasarım”, bir ürünün tümü, veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütünü,… c)”Tasarımcı”, korumaya konu olan tasarımı tasarlayan kişiyi,… İfade eder.
Yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunur. Bileşik bir ürünün bir parçası ile ilgili tasarımın kendi yeni ise ve ayırt edici bir niteliğe sahipse ayrıca korumadan yararlanır. (Madde 5 )
Tasarımın kullanılması hak ve yetkileri münhasıran tasarım hakkı sahibinindir. Üçüncü kişiler, tasarım hakkı sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarlanan veya tasarımın uygulandığı bir ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, sözleşme yapmak için icapta bulunamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz. (madde 17)
Aşağıda sayılan fiiller tasarım hakkının dışında kalır, a)Özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller, b)Deneme amaçlı fiiller, c)Ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek kaydı ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar, d)Yabancı ülkelere kayıtlı olan ve geçici olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan deniz veya hava taşıt araçlarında bulunan ekipman, bu araçların onarımı için kullanılmak üzere ithal edilen yedek parça ve aksesuarlar ile bu araçların onarım fiili. (Madde 21)
Tasarımdan doğan hakları tecavüze uğrayan tasarım hakkı sahibi, mahkemeden özellikle aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tesbitini; b)Tasarımdan doğan haklara tecavüz fiillerinin durdurulması ve önlenmesi talebi; c)Tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini talebi; … g)Tasarımdan doğan haklara tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya ilan yoluyla duyurulması talebi. (Madde 49)
Tasarım tecavüzü fiilini işleyen kusurlu kişiler tasarım hakkı sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. (madde 50)
Tasarım hakkı sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca Tasarımdan doğan haklara tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar. Yoksun kalınan kazanç, zarar gören tasarım hakkı sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden birine göre hesap edilir, a) Tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, Tasarım hakkı sahibinin Tasarımı kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre, b) Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre, c) Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre. Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle tasarımın ekonomik önemi, tasarımdan doğan haklara tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında tasarıma ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler göz önünde tutulur. (madde 52)
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. Madde 56’da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Tüm dosya kapsamı sunulan bilirkişi raporları ve izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde; davalı tarafından satışa sunulan ürünlerin davacıya ait çoklu tasarımlardan … ve … nolu tasarımlara – tasarımcının bu alanda seçenek özgürlüğünün sınırsız olduğu da dikkate alındığında genel özellikleri itibarı ile benzer olduğu, davalı ile davacı modelleri arasında ki farklılıkların davacının tescilli tasarımı ile iltibası ortadan kaldırmaya yetecek farklılıklar olmadığı anlaşılmakla tasarıma tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, davacının tescilli tasarımları ile iltibasa yol açan her türlü kullanımının durdurulmasına, önlenmesine karar vermek gerekmiş, 554 sayılı KHK 50/2-a kapsamındaki maddi tazminat talebi yönünden yapılan mali incelemedeki hesaplama dikkate alınmak suretiyle (esasen bu tür davalarda net zarar tespitinin mümkün olmaması, farazi hesaplamalar doğrudan hükme esas alınabilecek nitelikte değil ise de elde kalan ürünlerin satışından elde edilecek kazanç da mahsup edilmek suretiyle yapılan hesaplamanın dosya kapsamına uygun düştüğü, BK 50. Maddesi gözetilse dahi takdir edilecek olan tazminatın, sınai mülkiyet hukuku ve tazminatın caydırıcı niteliği de gözetildiğinde takdire uygun düşeceği kanaatiyle) tespit olunan tazminat miktarı üzerinden BK 50. Maddesi de gözetilerek kısmen kabule karar vermek gerekmiş, yine manevi tazminat yönünden yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla eylemin ağırlığı tecavüze konu tasarım sayısı, hak ve nesafet gözetilerek takdiren 7.500,00 TL manevi tazminata ve hüküm özetinin ilanına hükmolunmak suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile; davalı tarafça satışa sunulan ürünlerin davacıya ait çoklu tasarımlardan … ve … no ile tescilli tasarımlara tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin TESPİTİNE, davacının tescilli tasarımları ile iltibasa yol açan her türlü kullanımının DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, infazda 28/08/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunun dikkate alınmasına, raporun hüküm eki sayılmasına,
2-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; 30.816,84 TL maddi tazminatın 20/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; 7.500,00 TL manevi tazminatın 20/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde masrafı davalıya ait olmak üzere ilanına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.617,42 TL karar harcından peşin yatırılan 358,63 TL ve 1.080,00 TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 1.178,79 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
6-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tasarım tecavüzü / haksız rekabet talebine ilişkin 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 4.564,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 3.931,00 vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen maddi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 3.995,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen manevi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan: 1.850,00 TL bilirkişi ücreti, 230,90 TL posta gideri, 681,60 TL tespit masrafı (tespit incelemesinin … nolu tasarım yönünden mükerrer olduğu, davaya konu diğer tasarım yönünden mahkememizin… diş sayılı dosyasında inceleme yapılmadığı dikkate alınarak sadece … 3. FSHHM’nin … diş sayılı dosyasındaki masraflar dikkate alınmıştır.) olmak üzere toplam 2.762,50 TL’nin -ret ve kabule göre hesaplanan- 1.258,44 TL’si ve 1.467,83 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 2.726,27 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
10-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/10/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır