Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/399 E. 2018/107 K. 24.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/399
KARAR NO : 2018/107

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2016
KARAR TARİHİ : 24/04/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … gazetesi yazarlarından …’ın … ile gerçekleştirdiği ve … tarihli … Gazetesi’nin 23 üncü sayfasında ve yine aynı tarihli … internet sitesinde yayınlanan bir röportajda yer alan fotoğrafın, fotoğraf sanatçısı … tarafından çekildiğini ve eser vasfındaki fotoğrafın mali haklarının 01.03.2014 tarihli sözleşme ile müvekkiline devredildiğini bu fotoğrafın davalıya ait … Gazete’nin … tarihli nüshasının 15.sayfasında yer alan bir haber içersinde izin alınmadan ve hiçbir bedel ödenmeden kullanıldığını belirterek bir fotoğraf kullanımı başına 1.000,00 TL olmak üzere 3.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu fotoğrafın eser vasfında olmadığını, haber verme amacıyla sanatçının ölümünü halka duyurmak için kullanıldığını, kullanımın FSEK 37 çerçevesinde hukuka uygun olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE
Dava 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında açılmış 68. maddesi uyarınca mali hak ihlaline dayalı 3 katı bedel talepli davadır.
Dosyada tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, gazete sayfası, görsele ilişkin CD kaydı, sözleşme ve röportaj kayıtları dosyaya sunulmuş, mahkememizce bilirkişi heyeti oluşturularak müşterek rapor alınmıştır.
Yargıtay kararlarına göre, FSEK kapsamındaki uyuşmazlıkta dava konusu fikri ürünün “eser” niteliği taşıyıp taşımadığı re’sen araştırılmalıdır. FSEK’in 1/B maddesine göre bir fikir ve sanat ürününün eser olarak nitelendirilebilmesi için iki unsuru haiz olması gerekir. Bunlardan ilki, fikir ve sanat ürününün “sahibinin hususiyetini taşıması”, ikincisi ise kanunda sayılan eser kategorilerinden birine dahil olmasıdır. Eserde algılanabilir olma dışında düşüncenin açıklanış formatı da önemlidir. Yani fikir ve sanat ürününün FSEK’te öngörülmüş olan düşünceyi ifade formatlarından birine dahil olması gerekir. FSEK’te eser formatları olarak; ilim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri, sinema eserleri ve bağlı eser olarak kabul edilen işlenme eserler gösterilmiştir. Dava konusu davacıya ait … Gazetesi ve internet sitesinde yayınlanan fotoğrafa ilişkin davacı ile fotoğraf sanatçısı arasında yapılmış sözleşme kapsamında dosyaya sunulan 33 adet CD içerisindeki fotoğraflar bilirkişiler tarafından incelenmiş, fotoğrafların iç mekanda çekildiği ve bunlardan 22 adet fotoğrafın röportajda kullanılmış olduğunun davacı tarafından belirtildiği, somut olayda ise haksız kullanıldığı belirtilen fotoğrafın 30.08.2016 tarihli milli gazetenin nüshasında kullanıldığı anlaşılmaktadır.
FSEK m.2/3 maddesine göre, bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmî mahiyette fotoğraf eserleri ilim ve edebiyat eseri, FSEK m.4/b.5’te fotografik eserler ve slaytlar estetik niteliğe sahip olmaları ve hususiyet taşımaları şartıyla güzel sanat eseri olarak kabul edilmişlerdir. Fotoğraflarda estetik nitelik, konunun çıplak gözle görülenden başka türlü yansıtılması hâlinde ve fotoğrafçının fotoğrafı çekerken yaptığı hazırlık çalışmalarında ve fotoğraf üzerine aksettirmiş olduğu hususlarda görülür. Yani bir kişinin poz verirken, ışık durumunu ayarlarken yapmış olduğu hazırlık çalışmalan ve fotoğrafa ait cam veya film üzerinde yapmış olduğu rötuşlar, o fotoğrafa güzel sanat eseri niteliğini kazandırır. Eğer bir fotoğraf, onu çekmiş olan kimsenin hususiyetini taşımıyorsa ve estetik bir niteliğe de sahip değilse, o fotoğraf güzel sanat eseri olarak korunmaz. Bununla birlikte, bilimsel ve teknik nitelikteki fotoğrafların her zaman bir ilim ve sanat eseri olarak korunması mümkündür.
Bir fotoğraf veya resim aynı zamanda hem estetik niteliğini haiz hem de bilimsel ve teknik nitelikte ise bu takdirde üstün olan niteliğe göre, eseri bilim veya edebiyat eserleri veya güzel sanat eserleri kategorisi kapsamında düşünmek gerekir. Ne bilimsel veya teknik ne de estetik niteliğini haiz olmayan fotoğraf ve resimler, fikir ve sanat eseri olarak kabul edilmezler, bu tür ürünler ancak mülkiyet hakkına ilişkin hükümlere göre veya kişinin fotoğraf veya resmi söz konusu ise, FSEK .m.84 vd. çerçevesinde korunabilirler.
Dava konusu dosyada mübrez fotoğrafı ve orijinalinin CD’si bulunan fotoğraf oluşturulan bilirkişi heyetince değerlendirildiğinde; fotoğraf sanatının temel unsurlarının başarı ile uygulandığı görülmüştür. Bu unsurlar kompozisyon ışık ve renk doygunluğudur. Fotoğraf sanatı için önemli olan bir kompozisyon kuralı vardır. Buna altın kesit denir. Anlamı, fotoğrafın içerisine can alıcı öğeleri yerleştirirken karenin içerisinde olması gereken noktalardır. Bu noktalar dava konusu fotoğrafta başarı ile uygulanmıştır. Ayrıca bu kompozisyonları oluştururken önemli noktalardan biri de hangi objektif ile çekeceğimizdir. Zira her objektifin vereceği etki farklıdır, örneğin geniş açılı bir objektif ile birbirine bitişik objeleri ayrı gibi bazılarını ise abartılı gösterebilirsiniz. Dar açılı bir objektif ile tam tersi söz konusudur. Dava konusu fotoğrafta da fotoğrafçı tüm bilgileri bir araya getirip an’ı yakalamış ve çekmiştir. Bu nedenle dava konusu fotoğrafın FSEK m.4/5 anlamında güzel sanat eseri olduğu kanaatine varılmıştır. Şeklinde görüş bildirmişlerdir.
FSEK m.11 hükmüne göre; “Yayımlanmış eser nüshalarında veya bir güzel sanat eserinin aslında, o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış müstear adını kullanan kimse, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi sayılır. Umumi yerlerde veya radyo-televizyon aracılığı ile verilen konferans ve temsillerde, mutat şekilde eser sahibi olarak tanıtılan kimse o eserin sahibi sayılır; meğer ki, birinci fıkradaki karine yoluyla diğer bir kimse eser sahibi sayılsın”.
Dosyada mübrez … Gazetesi’nde yayınlanan fotoğrafın altında fotoğrafı çekenin … olarak belirtilmesi ve 01.03.2014 tarihli Devir sözleşmesine göre fotoğrafı çeken …’ün fotoğrafları üzerindeki mali hakları sınırsız süre ile davacıya devretmesi karşısında FSEk 11’deki karine çerçevesinde davaya konu fotoğrafın eser sahibinin … olduğu ve mali hak sahibinin ise davacı olduğu davacının işbu davayı açma ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılmıştır.
…’nin ölümü haberi çerçevesinde davacının malî hak sahibi olduğu fotoğrafın kullanılmasında davalı kullanımın FSEK 37 çerçevesinde serbest olduğunu ileri sürmüştür. FSEK m.37 hükmüne göre; “Haber mahiyetinde olmak ve bilgilendirme kapsamını aşmamak kaydıyla, günlük hadiselere bağlı olarak fikir ve sanat eserlerinden bazı parçalann işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan vasıtalara alınması mümkündür. Bu şekilde alınmış parçaların çoğaltılması, yayılması, temsil edilmesi veya radyo ve televizyon gibi araçlarla yayınlanması serbesttir. Bu serbestlik, hak sahibinin hukuki menfaatlerine zarar verecek şekilde veya eserden normal yararlanmaya aykırı biçimde kullanılamaz”.
FSEK.m.37 hükmü dikkate alındığında basının fikir ve sanat eserlerinden haber ve bilgi verme maksadıyla yararlanabilmesi için alenileşmiş eserler haber verme yetkisi çerçevesinde kullanılabilir. Eser alenileşmedikçe FSEK.m.37’deki serbestiden yararlanılamaz. FSEK.m.37’deki düzenlemenin neticesi olarak FSEK’te düzenlenen tüm fikir ve sanat eserleri basının haber verme hakkı kapsamında çeşitli şekillerde yararlanılmaya konu olabilir. Fikir ve sanat eserlerinden basının yararlanabilmesi için, eserin haber ve topluma bilgi vermek maksadıyla kullanılması gerekir. Bu amaç haricinde basının fikir ve sanat eserlerinden FSEK.m.37 çerçevesinde yararlanma imkânı yoktur. İktibas olunan eser parçalarının tanıtma amacının dışında kullanılması yararlanmanın kapsamına girmez.
Eser veya eser sahibi ile hiçbir ilgisi olmayan olaylarla ilgili haberlerde eserden FSEK.m.37 çerçevesinde yararlanılamaz. Bir eserin FSEK.m.37 hükmüne göre günlük olaylarla ilgili haberlerde kullanılabilmesi için haberin konusu ile kullanılan eser arasında dolaylı bir ilişkinin kurulması da yeterli değildir.
Basının eserden haber mahiyetinde yararlanma hakkı “eserden bazı parçaların alınması” ile sınırlıdır. Eserin bütünü veya önemli bir bölümünün haber veya bilgilendirme gerekçesiyle iktibas edilmesi mümkün değildir. FSEK.m.37/son cümleye göre, “bu serbestlik, hak sahibinin hukuki menfaatlerine zarar verecek şekilde veya eserden normal yararlanmaya aykırı bir, şekilde kullanılamaz” eserin basın tarafından haber maksadıyla kullanılması, toplumdaki bireylerin kültürel ihtiyaçlarını karşılayacak ve böylece eserden faydalanmalarını gereksiz kılacak şekilde ise bu durumda FSEK m. 37’deki serbestlikten faydalanılamaz.
Haber ve bilgilendirme maksadıyla iktibas serbestisi, ancak eserle veya eser sahibiyle ilgili bir olayın güncelliğini koruduğu sürece mümkündür. Bu şart FSEK.m.37’deki, “günlük hadiseler” ibaresinden de açıkça anlaşılmaktadır.
FSEK.m.37’de açık bir düzenleme olmamasına rağmen fikir ve sanat eserleri, haber ve bilgi verme kapsamında kullanılırken, mutat olduğu şekilde eser ve eser sahibinin adının belirtilmesi gerekir
Bu çerçevede dava konusu fotoğrafın bütününün haberde kullanılması, eser sahibinin kim olduğunun belirtilmemesi ve davaya konu fotoğrafın davalının yayınından yaklaşık 2 yıl önce çekilmiş olması ve davaya konu fotoğrafla davalının haber içeriği arasında birebir bağlantının olmaması başka bir deyişle haberin davaya konu fotoğrafın bizatihi kendisi ile ilgili olmayıp fotoğrafın içindeki kişiye ait olması dikkate alındığında kullanımın FSEK m.37 kapsamına girmediği ve davacıda izin alınmaksızın fotoğrafın milli gazetede haber içeriğinde yayınlanmasının davacının eser sahipliğinden kaynaklanan FSEK m. 22’teki çoğaltma hakkının ihlali olabileceği kanaatine varılmıştır.
Davacı, FSEK m.68 çerçevesinde rayiç bedelin 3 katı tutarında tazminat ve manevi tazminat talep etmektedir.
FSEK m.68/1 hükmüne göre; “Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir”.
FSEK m.68’deki kapsamında bu taleplerin ileri sürülebilmesi için, mütecavizin kusurunun olması ya da zararın gerçekleşmiş bulunması şart değildir. Yine
Ayrıca rayiç bedelin tespitine ilişkin taraflar arasında daha önceden yapılmış bir sözleşme, teklif var ise, başka bir deyişle rayiç bedel somuta indirgenmiş ise, rayiç bedelin tespiti taraflar arasındaki sözleşme, teklif vs. ile tespit edilecektir.
Sektörel uygulama ve gerekse dava konusu fotoğrafın beğeni ölçüsü, estetik görünümü, nitelik ve niceliği, ihlal edilen malîhakkın türü, coğrafi kapsamı, ihlal süresi, ihlal adedi, ihlalin yapıldığı vasıta, bunun geniş halk kitlesine ulaşımı gibi kriterler dikkate alındığında dava konusu fotoğrafın davalıya ait gazetede yayınlanması sebebiyle talep edilebilecek rayiç bedelin 1.000-TL olabileceği, davacının bu bedelin FSEK m.68 hükmü kapsamında 3 katını talep etme hakkının bulunduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Toplanan deliller, alınan hüküm kurmaya elverişli ve yeterli bilirkişi raporu ışığında davaya konu fotoğrafın FSEK m.4 anlamında güzel sanat eseri olduğu, davacının dava konusu fotoğrafın malî hak sahibi olduğu ve işbu davayı açma ehliyetinin bulunduğu, davalının, davacının malî haklarından FSEK m.22’de düzenlenen çoğaltma hakkını ihlal ettiği, dava konusu fotoğrafın davalıya ait gazetede yayınlanması sebebiyle talep edilebilecek rayiç bedelin 1.000,00 TL olabileceği, davacının bu bedelin FSEK m.68 hükmü kapsamında 3 katını talep etme hakkının bulunduğu, somut olayın özelliği, tecavüzün mahiyeti, kusurun kapsamı ağırlığı göz önüne alınarak takdiren 3 katı bedelin uygulanmasının uygun olacağı, haksız fiil tarihi olan 30.08.2016 tarihinden itibaren bu miktara talep gibi yasal faiz yürütülmesi gerektiği kanaatiyle, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacı … Aş tarafından davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulü ile davacının mali hak sahibi olduğu eser mahiyetindeki fotoğrafın davalı tarafından izinsiz kullanımı nedeniyle FSEK 68 uyarınca tespit edilen 1000 TL rayiç bedelin takdiren 3 katı olan 3000 TL’nin 30/08/2016 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 204,93 TL karar harcından peşin yatırılan 94,30 TL’nin mahsubu ile kalan 110,63 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan: 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 219,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.219,00 TL’nin ve 94,30 TL harç (ıslah+peşin+başvuru) olmak üzere toplam 3.313,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair verilen karar, hazır bulunan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okundu, usülen anlatıldı. 24/04/2018

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı