Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/339 E. 2021/331 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/339
KARAR NO : 2021/331

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/07/2016
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüzün Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin ve ailesinin uzun yılardır, motorlu kara taşıtlarının yedek parçalarının temini, satışı ve pazarlaması işiyle iştigal ettiğini, 2006 yılında … isimli alan adımı aldıklarını, 2009 yılında “… aradığınız parçada …+ şekil” markasını tescil ettirdiklerini, marka ve alan adının sektörde bilinen ve tanınan hale geldiğini, davalı tarafın alan adının Türkçe karakteri olan … alan adını kendi adına aldığını, davalı tarafın bu alan adını kullanmak değil satmak amacıyla hareket ettiğini, bu konuya ilişkiri e – mail yazışmalarının dosya içeriğine sunulduğunu, davalı tarafın bu eyleminin müvekkilinin marka hukukundan kaynaklı haklarını ihlal ettiğini, davalının kötüniyetli eylemlerinin korunmaması gerektiğini belirterek, … isimli alan adına erişimin tedbiren engellenmesine, davalının tecavüz ve haksız rekabet oluşturan eylemlerinin engellenmesine, 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacının marka yaptığını iddia ettiği yatırımlarının davacı tarafından yapılmadığını, maddi ve manevi zararının davacı nezdinde oluşmadığını, davanın tahkim itirazları medeniyle usulen reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın taleplerinin mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin alan adında geçen … ibaresinin davacının markasında geçmediğini, … ibaresinin yaygın olarak kullanıldığını, marka olarak tescil edip üzerinde koruma talep edilmesinin hukuki dayanağı bulunmadığını, bahsi geçen kelimelerin yaygın olarak kullanılan jenerik isimler olmaları sebebiyle tazminat ve tedbir taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin enerji alanında faaliyet gösterdiğini ve alan adını fahiş fiyatlarla satmak gibi bir girişiminin olmadığını, bahsi geçen alan adının “…” denilen bir servise yönelik olduğunu ve aktif bir internet sitesi olmadığını, bu sistemle sadece internet sitelerinin arama motorlarında aktif kaldığını, alan adı park halinde olduğundan müvekkilinin … internet sitesinde ticari etki yaratacak bir faaliyetinin olmadığını, müvekkilinin davacı tarafın alan adı veya markası üzerinden haksız bir kazanç sağlamadığını belirterek, davanın öncelikle usulden, ardından esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış Marka Hakkına Tecavüzün Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat talepli davadır.
Davacı vekilinin sunduğu 18/08/2021 tarihli dilekçe ile açmış oldukları davadan feragat ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin sunduğu 10/09/2021 tarihli dilekçe ile herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin sunduğu vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragate yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK.nun 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat ve şekli açıkça belirtilmiştir. HMK 307. maddesi düzenlemesine göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat beyanı dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır, hüküm ifade etmesi için karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309. madde). Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310. Madde).
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın vaki feragat nedeni ile reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin yatırılan 187,86 TL’den 59,30 TL karar harcının mahsubu ile kalan 128,56 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸