Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/337 E. 2020/185 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/337 Esas
KARAR NO:2020/185

BİRLEŞEN … ESAS SAYILI DOSYA

BİRLEŞEN … ESAS SAYILI DOSYA

DAVA:Tasarım Tescilinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Durdurulması, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ :14/06/2011
KARAR TARİHİ:11/03/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarım Tescilinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Durdurulması, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin Türk Patent Enstitüsü nezdinde … tescil numaralı elbise tasarımının sahibi olduğunu, müvekkilinin bu tasarımının piyasada yaygın kabul edileceği düşüncesiyle bu tasarıma yatırım yaparak çok miktarda stok üretim yaptığını, ürünün gerçekten piyasada tutulması üzerine davalı tarafından müvekkilinden izin almaksızın üretimi yaptığını belirlediklerini, … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyası üzerinden yaptırdıkları tespit neticesinde de davalının müvekkili tasarımı ile aynı özellikleri taşıyan taklidini “…” etiketi ile üretim ve satışını yaptığının doğrulandığını, tecavüz sebebi ile müvekkilinin maddi ve manevi zarar gördüğü gibi davalının taklit ürünleri sebebi ile müvekkilinin tasarımının itibarının da zedelendiğini iddia ederek 10.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminat ile 10.000 TL tasarım itibar tazminatının hüküm altına alınmasını, davalının tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil eden fiillerinin durdurulmasını, önlenmesini, tecavüz yoluyla üretilen ürünlere ve üretim araçlarına el konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, müvekkilinin davacının tasarımını üretmediği gibi satışa da sunmadığını, dava dilekçesinde bahsedilen tespit dosyasına sunulan bilirkişi raporunda müvekkilinin işyerinde dava konusu tasarıma ilişkin ürünün üretildiği ve satışa sunulduğuna ilişkin bir delile rastlanılmadığının belirtildiğini, tespit sırasında bilirkişi tarafından müvekkilinin işyerinde kim olduğu belli olmayan sözde çalışanına ürün gösterildiği ve bu kişi tarafından da müvekkilinin üretimi olduğuna ilişkin açıklama yapıldığı hususunun gerçeği yansıtmadığını ve soyut nitelikte olduğunu, davacının zararına ilişkin iddialarının da inandırıcılıktan uzak bulunudunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, karşı davasında; dava konusu tasarımın önceden ve halen üretilen bir çok modelin belli bölümlerinin bir araya getirilmesinden oluştuğunu, yenilik ve ayırt edicilik vasfını taşımadığını iddia ederek, karşı davalı adına tescilli … numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, taleplerinin kabul edilmemesi halinde, 554 sayılı KHK’nın 43/2 uyarınca tasarımın dilekçede belirtilen bölümleri yönünden kısmen hükümsüzlüğüne, kararın ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
… (kapatılan) …. FSHH’ce yapılan yargılama sonucunda, “gerek değişik iş dosyasındaki tespit ve 3 Haziran 2011 tarihli rapordaki değerlendirmeler, gerek ibraz edilen emsal bilirkişi raporları, gerekse ikinci heyet tarafından düzenlenen rapor ve ek raporlar karşısında davacıya ait tasarımın başvuru tarihi itibariyle yeni ve ayırd edici olmadığı yönündeki karşı davada ileri sürülen iddianın ispat edilemediği, …’ nin 11/10/2010 tarihli yazısında, dava konusu ürün resimlerine göre bu ürünlerin 3-4 yıldır satışı yapılan yaygın ve genel kullanıma sahip ürün tipi olduğu bildirilmiş ise de, bu görüşün soyut nitelikte bulunduğu ve hükme esas alınamayacağı, davacıya ait tasarımın yeni ve ayırd edici olduğu, davalı tarafça üretilen, satılan dava konusu elbise modellerinin, davacıya ait … no’ lu elbise tasarımları ile ayırd edilemeyecek kadar benzer olduğu, böylece davalının eyleminin davacının tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiği” davacının “554 sayılı KHK nın 52/b maddesinde yazılı bulunan yoksun kalınan kâr tercihine göre, davacı tarafın maddi tazminat ve itibar tazminatı talebi” yönünden “her ne kadar davalı tarafın elbise modelleri nedeniyle davacının yoksun kaldığı kâr kesin olarak tespit edilememiş ise de, ürün satışları ve 3,17 TL lik brüt kar rakamı karşısında davacının yoksun kaldığı kârın her halükârda 10.000 TL den fazla olduğu….. Her ne kadar davacı taraf itibar tazminatı talebinde dahi bulunmuş ise de.. 13/03/2014 tarihli dördüncü ek raporda davalı ürünlerinin kötü bir şekilde üretimi ve uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesinin söz konusu olmadığı bildirildiğinden itibar tazminatı talebi yerinde görülme”diğinden, asıl davanın kısmen kabulüne, asıl davada davalının davaya konu elbise modellerinin, davacının … no’ lu tasarım tescilinden kaynaklanan haklarına tecavüz oluşturması nedeniyle bu tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine, salt bu ürünleri üretmeye tahsis edilmiş üretim aracı tespit edilemediğinden, üretim araçlarına el konulması ve imhası taleplerinin reddine, taleple bağlı kalınarak ve takdiren 10.000 TL maddi tazminatın ve takdiren 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 11.HD’nce 2014/18538 esas 2015/8817 karar sayılı ilamı ile “Karşı dâvada karşı davacı vekili dava konusu tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığına ilişkin delil olarak … Tekstil’e ait … katalogundaki ürünlere dayandığını belirtmiş ve katalog fotokopilerini dosyaya sunmuştur. Mahkemece, 20.06.2012 havale tarihli bilirkişi heyetinden alınan raporda, katalogda bulunan … ve … sayılı tasarımların benzer olduğu görüşü açıklandığı hâlde, mahkemenin kararına dayanak aldığı ikinci rapor ve üç adet ek raporda davacının dayanağı olan bu delille ilgili hiçbir değerlendirme yapılmamış, soyut ifadelerle davalı tasarımlarının yeni ve ayırt edici özellikte olduğu belirtilmiştir. 554 sayılı KHK 5. maddesine göre yeni ve ayırtedici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunur. Aynı KHK’nın 6 ve 7. maddelerinde yenilik ve ayırtedicilik vasıfları ayrıca düzenlenmiştir. O halde, mahkemece yapılacak değerlendirmenin de 554 sayılı KHK 5 ila 11. maddeleri gözönüne alınarak yapılması gerekir. Bu bakımdan davacının dayandığı katalogun aslının kendisinden istenilmesi veya ilgili yerden getirtilmesi, davalı tasarımı ile yenilik ve ayırt edicilik niteliğini ortadan kaldırdığı iddia olunan … ve … sayılı tasarımlar yönünden denetime elverişli yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması ve hasıl olacak sonuca göre karşı davanın konusunu oluşturan … sayılı tasarımın hükümsüzlüğü talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu hükümsüzlük talebine yönelik karşı davada verilen kararın davalı – karşı davacı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyularak yeniden yargılama yapılmıştır. Bu arada asıl davacı tarafından açılan mahkememiz nezdinde … esas sayılı dava ile … tescil numaralı aynı tasarımın ihlaline dayalı olarak davalı … aleyhine, … esas sayılı dosya ile de davalı … aleyhine tecavüzün men’i , 10.000TL maddi , 10.000TLmanevi , 10.000TL itibar tazminat talepli davalar açılmıştır.
Bu davalar bozma sonrası yeniden görülen asıl dava ile birleştirilmiştir. Asıl davaya bakan mahkemenin kapatılması üzerine mahkememize devrolan dava dosyaları yeni bir esas almıştır.
Yargıtay bozma ilamında işaret edildiği üzere … tescil numaralı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine sahip olup olmadığı odak noktasıdır. Eğer bu tasarım yeni değilse yani tasarımın aynısı başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın her hangisin yerinde kamuya sunulmuşsa hükümsüz sayılacak ve hükümsüzlük geçmişe etkili sonuç doğuracağı için asıl davacıya bir hak bahşetmeyecek ve tasarıma tecavüz söz konusu olmayacaktır.
Bu konuda yapılan bilirkişi incelemesinde … 2009 İlkbahar-Yaz katalogundaki … kodlu elbise … tasarımı ile ayniyet derecesinde benzer , 7047 kodlu elbise tasarımı ise aynı olarak tespit edilmiştir. Gerçekten de katalogdaki modellerin çizimi aynı olarak görülmektedir. Bu sebeple … numaralı dava konusu tasarımın yenilik vasfının bulunmadığı ortaya çıkmaktadır. Öyleyse karşı davanın kabulüyle … numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne, bu tasarıma dayalı olarak açılan asıl ve birleşen davaların reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1–Asıl davanın REDDİNE,
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcının peşin yatırılan 445,50 TL’den mahsubu ile artan 391,10 TL’nin talep edilmesi halinde davacı tarafa iadesine,
b-Reddedilen tecavüze ilişkin talepler yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı-karşı davacı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacıya verilmesine,
c-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı-karşı davalı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacıya verilmesine,
d-Reddedilen itibar tazminatı talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı-karşı davalı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacıya verilmesine,
e-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı-karşı davalı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacıya verilmesine,
f-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
g-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
2-Karşı davanın KABULÜNE, davacı adına kayıtlı … tescil nolu tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 18,40 TL’nin mahsubu ile kalan 36,00 TL bakiye karar harcının karşı-davalıdan tahsiline,
b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca karşı davacı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin karşı-davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren karşı-davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafından yapılan: 653,20 TL posta gideri ve 36,80TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 690,00TL yargılama giderinin karşı-davalıdan alınarak karşı-davacıya verilmesine,
e-Karşı-davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
f-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
3-Birleşen Mahkememizin … Esas sayılı dosya yönünden davanın REDDİNE,
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcının peşin yatırılan 445,50 TL’den mahsubu ile artan 391,10 TL’nin talep edilmesi halinde davacıya iadesine,
b-Reddedilen tecavüze ilişkin talepler yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
c-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
d-Reddedilen itibar tazminatı talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
e-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
f-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
g-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına
h-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
4-Birleşen Mahkememizin … Esas sayılı dosya yönünden davanın REDDİNE,
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcının peşin yatırılan 445,50 TL’den mahsubu ile artan 391,10 TL’nin talep edilmesi halinde davacıya iadesine,
b-Reddedilen tecavüze ilişkin talepler yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
c-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
d-Reddedilen itibar tazminatı talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
e-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
f-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
g-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
h-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.11/03/2020

Katip …

Hakim …