Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/326 E. 2018/208 K. 19.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/326
KARAR NO : 2018/208

DAVA : FSEK (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 20/06/2016
KARAR TARİHİ : 19/07/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK-İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirket hakkında … 30. İcra Md. … esas sayılı dosyası ile 09/03/2015 tarihli sözleşme ve faturalardan kaynaklanan 5.980,52 TL alacağın tahsiline ilişkin olarak 09/06/2015 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, davalı tarafından haksız olarak itiraz edilerek takibin durduğunu, taraflar arasında 09/03/2015 tarihli lisans sözleşmesi kapsamında yapılan müzik yayınları karşılığı olarak, davalı şirketin 31/12/2015 tarihine kadarki süreçte, ödenmesi gereken mali hak bedelinin toplam 16.668,90 TL+ KDV olarak belirlendiği, lisans sözleşmesinin 01/01/2010 ve 31/12/2015 tarihleri arasındaki süreyi kapladığı, bu tarihler arası düzenlenen fatura alacakları 20/04/2015 tarihli 591161 seri no.lu 5.885,95 TL bedelli fatura, 20/04/2015 tarihli 5591162 seri no.lu 94,57 TL bedelli fatura alacağı olmak üzere davalı şirketten toplam 5.980,52 TL alacaklarının bulunduğu, asıl alacağa ek olarak sözleşmenin “mali şartlar” başlıklı 5.maddesinin 6. bendi uyarınca: “ödemelerin gecikmesi halinde lisans alan Türk lirası için aylık %2 gecikme faizini Meslek Birliklerine ödeyeceğini açıkça kabul beyan ve taahhüt eder. Gecikme halinde, belirtilen son ödeme günleri esas alınarak gecikme faizi işletilecek aynı zamanda vadesi gelmeyen taksitlerde muaccelliyet kesbedecektir.” hükmünün bulunduğu, söz konusu alacaklara ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığından haksız mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptali ile söz konusu takibin devamına, icra ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep ederim denilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı MSG birliği vekillerinin talebi üzerine … Cumhuriyet Baş Savcılığının … sayılı soruşturma dosyası üzerinden 20/08/2014 tarihinde otelde müzik yayın tespiti yapıldığı, tespit tarihi saat 19,15 sıralarında …” isimli yorumcuların birlikte seslendirdiği “…” adlı müzik yapıtının yayınının yapıldığı, saat 19,20 sıralarında “…” isimli yorumcularınının birlikte seslendirdiği, “… “adlı müzik yapıtının yayınının yapıldığı ve … Mesleki Birliğinin haklarının ihlal edildiği iddiası ile müvekkil şirket yönetim kurulu başkanı İbrahim Timur Ömürgönülşen ile tespit esnasında otelde bulunan resepsiyon görevlisi Ferhat Öztürk hakkında İzmir l.Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin …dosyası üzerinden kamu davası ikame edildiği, yayın yapıldığı iddia edilen müzik eserinin meslek grupları ile dava konusu icra takibine dayanak lisans sözleşmesinin imzalanması defaatle talep edildiği ve lisans sözleşmesinin imzalanması halinde şikayetin geri çekileceğinin bildirildiği, ceza tehdidi altında şirketin dava konusu icra takibine dayanak Lisans sözleşmesini ihtirazi kayıt ile imzaladığını, ihtirazı kayıtlarını … 21. Noterliğinden … tarihli ihtarnamesi ile muhatap meslek birliklerine bildirildiği ve akabinde sözleşmenin imzalandığını, takibin haksız ve hukuka aykırı faturaları tanzim ederek müvekkiline gönderilerek yapıldığını, … tarih … no.lu fatura ile … tarih … no.lu faturalara … 21. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz edilerek davacıya iade edildiğini, yeniden müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, şirketin tekrar aynı faturaları … 21 noterliğinin … tarihli … yevmiye no.lu ihtarname ile faturalar yeniden davacıya iade ettiğini, şirketin lisans sözleşmesi ile bağlı olmadığına dair … 21. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile davacıya gönderildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava 5846 sayılı Kanun gereği lisans sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturalar için yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Dosyada tarafların tüm delilleri toplanmış, takip dosyası icra müdürlüğünden getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmıştır.
Getirtilen takip dosyasından itirazın ve davanın süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Meslek birlikleri, eser ve bağlantılı hak sahiplerinin mali haklarına yapılan tecavüzleri tespit edip bunlarla hukuki zeminde mücadele eden, gerektiğinde dava açan, bu hakları devralan veya üzerinde ruhsat (lisans) sahibi olmak isteyenlerle eser sahibi veya bağlantılı hak sahibi adına sözleşmeler yapan, sözleşmelerin ifasını sağlayan ve izleyen, eser sahiplerine ve bağlantılı hak sahiplerine ödenmesi gereken ücretleri tahsil edip hak sahiplerine dağıtan, yapısı ve çalışma prensipleri kanunla belirlenmiş, özel hukuk tüzel kişisi niteliğindeki kuruluşlardır. Meslek birliğine üye eser veya bağlantılı hak sahiplerinin alenileşmiş veya yayımlanmış tüm eser, icra, fonogram, yapım ve yayınlarına ilişkin haklarının takibi meslek birliğine verilecek yetki belgesine göre yapılır. Yetki belgesi yoksa veya belge olup da hangi mali hakların meslek birliği tarafından takip edileceği ve telif ücretlerinin tahsilinin yapılacağı belirtilmemişse, meslek birlikleri üyelerinin haklarını takip edemeyecek, dava açamayacak, sözleşme imzalayamayacaktır. Yetki belgelerinde üyelerin mali haklarının adli makamlar veya icra müdürlüklerinde takibi ve hukuki gereklerin yerine getirilmesine ilişkin açık yetki verilmelidir. Ayrıca yetki belgesinde belirtilmeyen yetkiler meslek birliklerince kullanılamaz. Hemen belirtilmelidir ki, eser ve bağlantılı hak sahipleri, birliğe devrettikleri haklarını ayrıca kendileri de takip edebilirler.
Dava dosyasında bulunan belgeler, deliller ve icra dosyası ve davacı şirket merkezinde yapılan dava konusu yıllarla ilgili ticari defter incelemeleri neticesinde davacı şirket ticari defterlerinin noter tasdiklerinin zamanında ve yasalara uygun olarak yaptırıldığı, adı geçen ticari defterlerin kayıtlarının VUK ve Muhasebe standartlarına uygun olarak tutulduğu, kayıtların bir birleriyle örtüştüğü, bu nedenle davacı Meslek Birliği ticari defterlerinin sahibi lehine delil hakkına haiz olduğu, davacı Meslek Birliğinin, davalı şirketi 120.07.2015-1751 kod. numaralı alıcılar cari hesabında takip ettiği, davacı cari hesabının 5.980,52 TL borç hesabı verdiği, davacının bu tutar kadar davalıdan 20.04.2015 tarihi itibariyle alacaklı olduğunun belirlendiği, bununla ilgili yevmiye ve cari hesap kayıtlarından faturaların davalı şirkete ekte bulunan Yurt içi kargo vasıtasıyla 27.04.2015 tarih ve saat 09,59 da teslim edildiğinin görüldüğü, incelemeler neticesinde davacı Meslek Birliğinin cari hesap ekstresi sonucunda davalı şirketten 5.980,52 TL alacaklı olarak belirlendiği, bu tutarın dava dosyasında bulunan 13/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen tutarla örtüştüğü, ve davalı şirketin davacı Meslek Birliğine 20/04/2015 tarihi itibari ile 5.980,52 TL borçlu olduğunun anlaşıldığı, 5.885,95 TL Türofed konaklama tesisleri temsili telif bedeli 94,57 TL Damga vergisi 5.980,52 TL Toplam alacağın icra gideri, vek. ücreti, ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek %2 aylık faizi ile tahsil edilmesi diyerek icra takibi başlattığı, sözleşmenin 01.01.2010-31.12.2015 tarihleri arasını kapsaması dikkate alındığında davacının dava konusu faturalar tutarı olan 5.980,52 TL sı kadar, taraflar arasındaki sözleşmeden doğan alacaklı olduğu, 04/06/2015 olan takip tarihinden itibaren davacı tarafın % 2 aylık faiz talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Davalı taraf kanunda düzenlenen ve haklara tecavüz sayılan fiillerin işlendiğini, bu fiiller neticesinde davalının ceza yargılaması ile karşılaşmasının hukuk sisteminin gereği olduğunu, ancak davalı tarafin, hak sahibinin haklarını dilediği gibi ve hiçbir karşılık ödemeksizin kullanıp, bunun karşılığında ceza yargılaması ile karşılaşmamayı dilediğini, müvekkilinin meslek birliği olarak hak sahiplerinin haklarını korumak ve idare ettirmekle yükümlü olduğundan ,davalı tarafin ceza yargısı baskısı altında kaldığına yönelik iddialarım kabul etmediklerini, davalı tarafın, sözleşmeyi elbette imzalamak zorunda olmadığını, ancak Meslek Birliğinin, yasal yükümlülüğü gereği eser sahiplerini haklarını korumak, izinsiz yayın yapıldığı tespiti halinde ya sözleşme ile telif hakkı bedeli talep etmek, ya da yasalarca düzenlenen haklara tecavüz dolayısıyla suç duyurusunda bulunmak zorunda olduğunu, davalı tarafin, izinsiz, herhangi bir cezai müeyyide ile karşılaşmadan ve telif hakkı bedeli ödemeksizin yayın yapılmasına göz yumulmasını beklemesinin davalı tarafin kötü niyetini gözler önüne serdiğini, bu durumda Meslek Birliği tarafından korumakla yükümlü olunan haklar gereği, şikayetin devam etmesi gerektiğini, şikayet hakkının anayasa ile düzenlenmiş bir hak olduğunun açık olduğunu, taraflar arasında imzalanan Lisans Sözleşmesi matbu şekilde önceden hazırlanmış, standart bir sözleşme olmadığını, bu sözleşmenin taraflarca okunarak ve müzakere edilerek oluşturulduğunu, Meslek Birliğinin, korumasında olan eserlerin mali haklarını korumak adına, şirketlerle bu ve bunun gibi sözleşmeler yapmakta ve her sözleşme taraflara göre şekillenip, taraflarca müzakere edilerek oluşturulduğunu, kaldı ki, davalı tarafin tacir olduğunu, tacirin basiretli davranma yükümlülüğü bulunduğunu, genel işlem şartlarının bulunduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte, davalı tarafin basiretli bir tacir olarak genel işlem şartlarım havi maddeler bulunduğunu düşündüğü bir sözleşmeyi imzalamaması gerektiğini, davalı taraf, işletmenin telif haklarını ihlal etmeyecek eserlerden müzik yayını yaptığım ve bu sebeple hak ihlali bulunmadığını iddia ettiğini, herhangi bir hak ihlali yapmadığına ve meslek birliği koruması altında olmayan eserleri yayınladığına inanan kimse ceza yargılaması baskısı altında hissetmeyeceğini, ancak davalı tarafin, ihlal gerçekleştirdiğinin gayet farkında olduğunu, hak ihlal etmediğine inanan her basiretli tacirin kendisi için ağır hükümlerin bulunduğuna inandığı bir sözleşmeyi imzalamayacağını, eğer ki haklı ise haklılığı meydana çıkacak hak ihlali yapılmadı ise ceza almayacağını, kendi rızası ile hiçbir şekilde zorunda olmaksızın söz konusu sözleşmeyi imzalayıp daha sonradan genel işlem koşullarını, havi maddeler olduğunu ve bağlayıcı olmadığını iddia etmesinin kötü niyetli olduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafin menfaatine aykırılık oluşturan hükümlerin mevcut olmadığını, sözleşmenin hukuka dayalı olduğunu, davalı tarafin durumunu ağırlaştırıcı herhangi bir hüküm bulunmadığını, ancak davalı taraf ödemesi gereken telif bedelini, ödememesi gerektiğine inandığını, sözleşmenin kendisinin menfaatine aykırı olduğunu iddia etmekte olduğunu, Lisans sözleşmesi lisansı verilen eserlerin umuma iletim hakkı ile ilgili olup, eserlerin telif bedelini düzenleyen bir sözleşme olduğunu, bunun dışmda kapsamlı ve geniş bir sözleşme olmadığını, karşı tarafin aleyhine hangi hükümlerin mevcut olduğunun izahtan vareste olduğunu tarifelere göre uygun olarak talepte bulunulduğunu belirtmiştir.
T.C. Yargıtay Ceza genel kurulu 1994/4-327 Esas 1994/349 Karar numaralı 19.12.1994 tarihli kararında “Anayasanın 36 ve 74. maddelerinde düzenlenen şikayet ve ihbar hakkı, hakkın kullanılması nedeniyle hukuka uygunluk halidir.” Şeklinde karar oluşturduğunu, Bu sebeple müvekkil Meslek Birliğinin Anayasanın kendisine tanımış olduğu şikayet hakkım kullanıyor olması dolayısıyla, davalı tarafin irade bozukluğuna ilişkin iddiaları kabul edilmeyeceğini, Taraflar arasında imzalanan Lisans Sözleşmesi’nin Mali Şartlar başlıklı 5. Maddesinin 5. Bendinde “Ödemeler karşılığında faturalar, kdv eklenerek kesilir. MESLEK BİRLİKLERİ, işbu sözleşmeden doğan damga vergisini(kendi paylan oranında) Lisans alan adma ödeyecekler ve daha sonra da ödedikleri bu vergi miktarım işbu sözleşme bedeline ekleyerek LİSANS Alan’a fatura ederek bu meblağı Lisans Alan’dan tahsil edeceklerdir.” Şeklinde düzenleme getirildiğini, davalı taraftan damga vergisi talep edilmesinin sebebi taraflarca imzalanan sözleşmenin ilgili maddesi gereği olduğunu, dolayısıyla faturanın haksız ve hukuka aykın olmadığım, Bu sebeple davalı tarafın itirazım kabul etmediklerini,
…, …, … ve … müzik meslek birlikleri, Ortak Lisanslama Protokolü imzalanması konusunda mutabakata vardıklannı, bu sebeple ortak hareket etmekte olup, suç duyurusunda bulunma, sözleşme imzalama, mali bedel taleplerini Meslek Birlikleri beraber gerçekleştirdiklerini, davalı taraf hakkında ceza yargılaması sonucunda hak kazanılacak vekalet ücreti, dava dosyasından feragat dolayısıyla sözleşmeye yansıtılarak Ortak Lisanslama çerçevesinde davalı taraftan talep edildiğini, Müvekkil Meslek Birliği, kendisine üye olan eser sahiplerinin(besteci, söz yazan, yayımcı, aranjör) eserleri için müzik kullanıcılarına kullanım izni ve lisansı veren, mali haklarım toplayan ve toplanan telifleri dağıtan bir meslek birliği olduğu, Bu sebeple söz konusu ceza yargılamasına sebep olan olayda, müvekkil Meslek Birliği’nin de dahil olması gereken bir hak ihlali mevcut olup, bu sebeple müvekkil Meslek Birliği de davalı yan ile imzalanan LİSANS SÖZLEŞMESİ’ nin tarafı haline geldiğini,
Taraflar arasında imzalanan Lisans sözleşmesinin Mali şartlar başlıklı 5. Maddesinin 1. Ve 2. Bendi mali hak bedeli vekalet ücreti ve tespit masraflarım düzenlenmiş ve +KDV şeklinde düzenlendiğini, 5. Bendi ise “Ödemeler karşılığında faturalar, KDV eklenerek kesilir. ” şeklinde düzenlendiğini, dolayısıyla vekalet ücreti, tespit masrafları ve KDV’nin istenilmesinin hukuki dayanağı taraflar arasında imzalanan Lisans Sözleşmesi olduğunu, Katma Değer Vergisinin, harcamalar üzerinden alman bir vergi türü olduğunu, yapılan mal ve hizmet teslimlerinde, mal veya hizmeti teslim alanın teslim edene ödediği bir vergi olduğunu, mal ve hizmet teslimi yapılırken, teslim sırasında fatura vb. belgeler düzenlendiğini, mal ve hizmet teslim edenler, fatura üzerinde görünen mal ve hizmet bedeli ile KDV tutarım, teslim ettikleri kişilerden tahsil ettiklerini, müvekkil Meslek Birliğinin de hizmet teslimi yaptığım, dolayısıyla bunu faturalandırdığım, KDV ödemesi yapmış olduğundan, bu bedeli fatura ile davalı taraftan talep ettiğini, Asıl alacağa ek olarak, sözleşmenin “Mali Şartlar” başlıklı 5.maddesinin 6. bendi uyarınca; “Ödemelerin gecikmesi halinde lisans alan, Türk Lirası için aylık %2 gecikme faizini Meslek Birliklerine ödeyeceğini açıkça kabul beyan ve taahhüt eder. Gecikme halinde, belirtilen son ödeme günleri esas alınarak gecikme faizi işletilecek aynı zamanda vadesi gelmeyen taksitler de muaccelliyet kesbedecektir.” Şeklinde düzenlendiğini, TTK m. 8 uyarınca bir sözleşmenin tarafları ticari işlerde faiz oranım serbestçe belirleyebilirler. TTK. M. 19 fıkra 2 uyarınca Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır. Dolayısıyla bu hükümlere göre sözleşmede aylık %2 gecikme faizi taraflar arasında mutabık kalınarak belirlendiğini, yasaların serbestlik uygulaması da göz önüne alındığında, aylık %2 fahiş olmayan ve gayet makul bir oran olduğunu, dolayısıyla davalı tarafın, sözleşmede yer alan gecikme faizinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığına yönelik iddialarım da kabul etmediklerini sözleşme genel işlem koşullarına sahip olmayıp, ceza baskısı altında imzalatılmadığım, bu sebeple faturaların düzenlenmesinin sözleşme gereği olduğunu, davalı tarafın haksız olarak faturalara itirazının yerinde olmadığım, bu sebeple faturaların davalı tarafa iade gönderilmiş olduğunu, faturaların ödenmemesi sebebi ile icra takibi başlatıldığım, sürecin başından sonuna kadar davalı taraftan hak ihlali mevcut olup, davalı taraf bir an önce ceza yargılamasını atlatmak amacı ile sözleşmeyi imzaladığım daha sonra ise sözleşmeyi kabul etmeyip faturalara itiraz ettiğini, Davalı tarafın kötü niyeti açıkça ortada olduğunu, İrade sakalığı ve genel işlem koşullan mevcut olmadığından sözleşmenin geçerliliğini yitirmediğini, bu sebeple davalı tarafa fatura tebliğ edildiğini, davalı tarafın faturalara yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığım, bu sebeple faturaların davalı tarafa iade ile tekrar tebliğ edildiğini ifade etmiştir.
… FSHHM den talimat yoluyla alınan hesap bilirkişisi raporunda da davalı ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle davalı firma … A.Ş. evrakları üzerinde yapılan incelemeler neticesinde;… Musiki eserleri sahipleri birliği tarafından 20.04.2015 tarihli 5.885,95 TL tutarlı ve 20.04.2015 tarihli 94,57 TL tutarlı toplam 5.980,52 TL’lik 2 adet faturanın … A.Ş.’ye iş ilişkisi neticesinde Lisans sözleşmesine uygun kesildiği ve davalı firmanın davacı firmaya toplam borcunun 5.885,95 TL olduğu belirtilmiştir.
Toplanan deliller, takip dosyası ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli bilirkişi raporu ışığında dava konusu faturalar tutarı olan 5.980,52 TL’sı kadar, taraflar arasındaki sözleşmeden doğan alacaklı olduğu, 04/06/2015 olan takip tarihinden itibaren davacı tarafın %2 aylık faiz talep edebileceği likit fatura alacağı nedeniyle alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmolunmasının uygun olacağı kanaatine varılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacı … tarafından davalı … Tic A.ş aleyhine açılan davanın kabulü ile … 30. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 5.980,52 TL üzerinden devamına asıl alacak olan 5.885,95 TL’ye takip tarihinden itibaren ödeninceye kadar aylık %2 oranında faiz yürütülmesine,
2-Asıl alacağın yüzde yirmisine tekabül eden 1.177,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 408,52 TL karar harcından peşin yatırılan 102,14 TL’nin mahsubu ile kalan 306,38 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan: 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 224,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.224,50 TL ve 131,34 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 3.355,84 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair verilen karar, hazır bulunan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okundu, usülen anlatıldı. 19/07/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.