Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/276 E. 2020/468 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/276
KARAR NO : 2020/468

DAVA : FSEK-Asıl Üyeliğe Geçişin Reddine İlişkin Kararın İptali
DAVA TARİHİ : 02/03/2016
KARAR TARİHİ : 15/12/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK-asıl üyeliğe geçişin reddine ilişkin kararın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; fonogram yapımcısı sıfatıyla faaliyet gösteren şirketin yaptığı üyelik başvurusunun kabul edilerek 2008 yılında davalı meslek birliğine aday üye statüsüyle üye olduğunu, Meslek Birliği Tüzüğünün 12.maddesine göre üye türleri, asıl üye, yararlanan üye ve aday üye olarak üç gruba ayrıldığını, 30/03/2015 tarihli genel kurulda şirketin aday üyelikten asıl üyeliğe geçiş yapabilmesi bağlamında 03/04/2015 tarihli başvurularında davalı Meslek Birliği tarafından verilen … tarih ve … sayılı yanıtta 30/03/2015 tarihli genel kurulda alınan 18.1 sayılı kararı uyarınca kullanım miktarının eksik olması nedeniyle asıl üyeliğe hak kazanamadıklarının bildirildiğini, bunun üzerine yaptıkları müracaat ile, davacı şirketin 400 bin sayısının üzerinde dijital kullanımlarının bulunduğunu, dolayısı ile 30/03/2015 tarihli genel kurul kararında asıl üyelik için belirtilen üç kritere de uygun olduklarının …’a sundukları rapor ile de sabit olduğunu, … raporlarının dikkate alınma, raporlama ve tespit yöntemlerini açıklama, dijital hak ediş oranlarının dikkate alındığı rapor örneklerinin bildirilmesinin istenildiğini, bu müracaata bugüne kadar herhangi bir cevap verilmediğini, yapılan araştırmalara göre 30/03/2015 tarihli genel kurulun 18/1 kararı uyarınca belirtilen kriterlere sahip olduğunu tespit ettikleri halde asıl üyeliği kabul edilmeyen müvekkili şirketin bu nedenle maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, davacı şirketin davalı kurumun üyesi olduğunu ve yönetim kurulu üyeleri ve ilgili birimler ile şifahen birçok görüşme yapıldığını, iletişim kanallarının açık olmasına rağmen …’nun 30/03/2015 tarihli genel kurul kararının C bendinde belirlenen hususta yeterli görülmediklerine ilişkin sunulan belge ve değerlendirmelerin objektif ve müspet bir gelişme sağlayamadığını, sıralı beş yıl içinde temsili alan dağıtımlarındaki dijital pazar payının hesaplanmasında dikkate alınan formatlarda en az 400 bin adet kullanım miktarının hesaplanmasının iki ayrı dönemi ihtiva ettiğini, birinci dönemin üyelerine ait repertuarın dijital satışında … tek satıcı olduğu 31/12/2012 tarihine kadar olan dönem olduğunu, ikinci dönemin ise davalının dijital satış ortamında çekildiği satış ve pazarlama olarak üyelerini serbest bıraktığı 2013 ve halen devam eden dönem olduğunu, müvekkilinin müzik yapıtlarının dijital ortamda satışı için … Tic. Ltd. Şti ile 01/02/2013 tarihli sözleşme imzaladığını, … tarafından öngörülen sıralı beş yıl şartına uygun olarak Temmuz 2013 ile Aralık 2014 aralığında kullanım bilgilerini ihtiva eden 10/04/2015 tarihli … raporlama bilgisi dikkate alındığı takdirde … ilgili birimi tarafından …’a girilmeyerek mahrum kaldıkları repertuara rağmen sıralı beş yıl içindeki 400 bin adet olarak belirlenen dijital kullanım şartını yerine getirdiklerini, ancak dijital satış adetlerinin … tarafından dikkate alınmadığının tespit edildiğini, davalı nezdindeki asıl üyeliklerine engel teşkil eden sebeplerden birincisinin davalı birimlerinin ihmali davranışlarının sebep olduğunu, ikinci olarak bu noksanlıklara rağmen herhangi bir gerekçe ortaya konulmadan satış adetlerinin hesabında … raporu dikkate alınmamış olduğunu iddia ederek, asıl üyelik hakkını kazanmaları gereken tarih itibariyle uğradıkları zararlara ilişkin tazminat haklarının saklı kalması kaydıyla davalı Meslek Birliğinin 30/03/2015 tarihli genel kurulu kararı ile belirlendiği halde usul ve yasaya uygun olmayan bir biçimde kabul edilmeyen asıl üyelik haklarının gerçekleştiğinin tespiti ile davalı Meslek Birliği sicil kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalının dava şartı yokluğuna ilişkin savunmalarının uyuşmazlık açısından uygulanabilirliğinin bulunmadığını, meslek birliklerin dernek olmadığını, Dernekler Kanununun kıyasen uygulanmasının mümkün olmadığını, yönetim kuruşu kararına karşı dava açılamayacağı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, yönetim kurulu kararlarının genel kurulca uygulanacağına dair bir hüküm bulunmadığını, müvekkilinin aday üye olduğu dikkate alındığında Birlik tüzüğü gereği genel kurulda oy kullanamayacağı gibi yönetim organlarında da görev alamayacağını, asıl üye olmaması sebebiyle genel kurula katılma ve oy kullanma hakkı bulunmayan aday üye olan müvekkilinin olağanüstü toplantı isteme gündem tayin etme tayin edilen gündeme madde ekletme ve yönetim kurulu kararına karşı itiraz etme hakkının bulunmadığını ileri sürmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; yasal mevzuat gereği birlik ile üyeleri arasındaki uyuşmazlıkların birlik genel kurulunda çözümleneceğinin emredici bir şekilde düzenlendiğini, davacının dava öncesi genel kurula başvurmasının zorunlu olduğunu, davacının bu başvuruyu yapmaksızın olumlu olumsuz herhangi bir karar almaksızın davayı açtığını, davacının başvurusunun genel kurul onayından geçmemiş olması sebebiyle kesinleşip nihai bir karar haline gelmediğini, dava edilebilir bir kararın bulunmadığını, genel kurul başvurusunun dava şartı olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve açılan davanın dava şartı yoklundan reddolunması gerektiğini, davacı yanın asıl üyeliğe geçiş talebinin 30/03/2015 tarihli …Olağan Genel Kurulunda bir kereye mahsus olmak üzere aday üyelikten asıl üyeliğe geçiş için kabul edilen kriterler davacı yan tarafından yerine getirilmediği gerekçesiyle reddedildiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, asıl üyeliğe geçiş için sıralı beş yıl içinde en az 400 bin adet kullanım kriterinin kabul edildiğini, bu kriterin hesaplanması bakımından ise temsili alan dağıtımlarındaki dijital pazar payının hesaplanmasında dikkate alınan formatların esas alınacağının kararlaştırıldığını, dijital pazar payının hesaplanması dijital pazar payının hesaplanması bakımından dikkate alınan formatların ise, 25/03/2008 tarihli … Olağanüstü Genel Kurulunun 4 numaralı gündem maddesi ile belirlendiğini ve üyelerinin toplam fiziki ve dijital pazar payının %3’lük kısmının hesaplanmasında streaming şeklindeki kullanımların hariç tutulduğunu, bu nedenle davacının sıralı beş yıldaki en az 400bin adet kullanımının hesaplanması bakımından dijital ortamlardaki streaming kullanım adetlerinin hiçbir şekilde davacı yanın aday üyelikten asıl üyeliğe geçiş için gereken koşulları yerine getirip getirmediğinin incelenmesi bakımından dikkate alınmayacağını, davacı yanın müvekkili meslek birliğince hazırlanmış verilere dayanan formatlardaki kullanımlarının 2009 ile 2013 yılları arasında toplam 213.775 adet olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 2009 ile 2013 yılları arasında kalan dönemdeki müvekkili meslek birliğince hazırlanmış dijital satış adetlerinden değil, davacı yan tarafından müvekkili meslek birliğine sunulan 2003 Temmuz ile 2014 Aralık sonuna kadar olan dönem bakımından bildirilen dijital satış adetlerinden kaynaklandığını, müvekkilinin elinde … dijital satış rakamlarını kontrol ederek bu rakamların doğruluğunu tasdik edecek bağımsız bir veri kaynağı bulunmadığını, davacı yanın müvekkili meslek birliğini sorumlu tutabilmesi için üzerinde hak sahibi olduğunu belirttiği 153 adet albümü müvekkilinin repertuarına ve …’a eklenmesi konusunda müvekkili meslek birliğine zamanın gerekli yazılı bildirimleri yaptığını kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada deliller toplanmış Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğünden Genel Kurul tutanakları onaylı suretleri dosya arasına alınmıştır.
Davacı yan, 30 Mart 2015 tarihinde… Olağan Genel Kurulunun 18 numaralı gündem maddesi ile aday üyelikten asıl üyeliğe geçiş için belirlenen kriterleri yerine getirdiğini, buna karşılık asıl üyeliğe geçiş için yaptığı yazılı başvurunun … Yönetim Kurulu tarafından haksız bir şekilde kabul edilmediğinden bahisle, asıl üyelik başvurusu bakımından … Yönetim Kurulu tarafından verilen 18/1 sayılı ve 30/03/2015 tarihli ret kararının hatalı olduğunu asıl üyelik için belirtilen kriterleri yerine getirmiş olduğunu iddia etmekte, 30 Mart 2015 tarihli … Genel Kurulu üyeliğinin asıl üye statüsünde devam etmesi gerektiğini savunmaktadır.
Davalı ise, davacının genel kurula başvuru yapmaksızın dava açmayacağının, açılan dava yönünden dava şartının bulunmadığını, davacı yanın asıl üyelik kriterlerini yerine getiremediğini bu yüzden de asıl üye olarak kabul edilemeyeceğini ileri sürmektedir.
Dava 5846 sayılı yasa kapsamında kurulmuş olan meslek birliği …’ın davacı hakkında verilen aday üyelikten asıl üyeliğe geçirilme talebinin reddine dair Meslek birliği Yönetim kurulu kararı üzerine asıl üyelik şartlarını sağladığının tespiti ile asıl üyeliğine karar verilmesine ilişkindir.
Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf; genel kurula başvuru şartının dava şartı olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, aksi kabul halinde davacı yanın meslek birliği kriterleri kapsamında asıl üyelik şartlarının oluşup oluşmadığı, bu kriterler kapsamında … Yönetim Kurulu tarafından verilen 18/1 sayılı ve 30/03/2015 tarihli ret kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Fikir ve Sanat eserleri sahipleri ile bağlantılı hak sahipleri Meslek Birlikleri ve federasyonları hakkında tüzükte hüküm bulunmadığı hallerde dernekler kanunu ve Türk Medeni kanunun ilgili hükümleri uygulanır.
Meslek birlikleri ve federasyonları tüzüğünün 17. ve … Tüzüğünün 18. maddelerinde, birlik ile üyeleri arasında ortaya çıkan her türlü uyuşmazlığın Genel kurulda çözümleneceği hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla dava açmadan önce, … Genel kuruluna başvurulması bir dava şartı olup, bu şart yerine getirilmemiştir.
Meslek birlikleri ile üyeleri arasında üyelikten çıkarma, üyelik türüne ilişkin olanlar da dâhil- herhangi bir uyuşmazlık doğduğunda, bu uyuşmazlığın ne şekilde çözüleceği, ‘Fikir ve Sanat Eseri Sahipleri ile Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek Birlikleri Tip Statü’nün 18. maddesi ve “Fikir ve Sanat Eseri Sahipleri ile Bağlantılı Hak Sahipleri ve Federasyonları Hakkında Tüzüğün 16. maddesinin “birlik ile üyeleri arasindaki uyuşmazliklar birlik genel kurulunda çözümlenir” şeklindeki düzenlenmiştir.
Bu düzenleme, … Bağlantılı Hak Sahibi Fonogram Yapımcıları Meslek Birliğinin Tüzüğünün 17’nci maddesinde de aynı şekilde yer almaktadır.
Davacı yan söz konusu Yönetim Kurulu Kararının iptali için dava açmadan önce Genel Kurula herhangi bir başvuruda bulunmamıştır.
… meslek birliğinin tabi olduğu 5846 sayılı kanunda üyelikle ilgili kararların verilmesi uygulanması ve kararlar hakkındaki izlenecek yasal prosedür düzenlenmiştir. … tüzüğü 17.maddesi fikir ve sanat eserleri ile Bağlantılı Hak sahipleri Meslek Birlikleri ve Federasyonları hakkında tüzüğün 16. maddesi ile Fikir ve sanat eseri sahipleri ile Bağlantılı hak sahipleri Meslek birlikleri TİP statüsünün 18. maddesinde birlik ile üyeleri arasındaki üyelikle ilgili uyuşmazlıkların Birlik Genel Kurulunda çözümleneceği belirtilmektedir. Yönetim kurulu kararının karar haline gelebilmesi Genel Kurulun onayı ile mümkündür ve onay sonrası dava açılabileceği Yargıtay’ın birçok emsal kararında belirtilmektedir.
Davalı …’ın 15/03/2017 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı dosyaya sunulmuş olup incelendiğinde; gündemin 22 maddesinin üyelik statülerinin ve üyelik türüne ilişkin uyuşmalıkların değerlendirilmesine ilişkin olduğu, dava dışı … ve … ‘nin yönetim kurulunun asıl üyeliğe geçiş taleplerinin reddine ilişkin olarak yapmış oldukları itirazların söz hakkı tanınmak ve genel kurulda tartışılmak suretiyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliler ve tüm dosya kapsamı izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde; davalı … Bağlantılı Hak sahibi Fonogram Yapımcıları Meslek Birliğinin davacı hakkında almış olduğu 18/1 sayılı 30/03/2015 tarihli asıl üyeliğe geçişine ilişkin talebinin reddine dair Yönetim Kurulu Kararının hatalı olduğunun ve asıl üyelik şartlarını sağladığının tespitine ilişkin bu dava öncesi yargı uygulamalarımız ve mevzuat gereği öncelikle Yönetim Kurulu tarafından kararın ilgili üyeye tebliğini izleyen ilk genel kurul toplantısında karar verilmek üzere … Genel Kuruluna itirazda bulunulması (emsal nitelikte mahkememizin Yargıtay 11. HD nin 12/12/2019 tarih 2016/8530 Esas 2018/1244 Karar sayılı kararı ile kesinleşen 2014/224 Esas 2015/108 Karar sayılı kararı) gerektiği ancak bundan sonra dava açılabileceği, her ne kadar davacı asıl üye olmadığından bahisle genel kurulda gündem belirlenmesi yönünden hakkının bulunmadığı bu talebinin dinlenilmeyeceğini iddia etmiş ise de davacı ile aynı statüde bulunan ve asıl üyelik talepleri reddolunan dava dışı yapımcı firmaların genel kuruldaki itirazlarının dikkate alınarak karara bağlanmış olduğu dikkate alındığında davacının bu yöndeki savunmalarına itibar olunamayacağı anlaşılmakla açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 29,20 TL’nin mahsubu ile kalan 25,20 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen talepler yönünden 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan; 48,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır