Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/262 E. 2019/498 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/262
KARAR NO : 2019/498

DAVA : Endüstriyel Tasarım Tecavüzünün Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/01/2016
KARAR TARİHİ : 28/11/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan endüstriyel tasarım tecavüzünün tespiti, durdurulması, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin ciddi yatırımlar yaparak yeni ve özgün tasarımlar oluşturup, oluşturduğu tasarımları adına tescil ettirdiğini ve pardesu, bluz, etek, pantolon, manto, ceket gibi tekstil ürünlerinin üretimini yaptığını, davalı tarafın müvekkiline ait … çoklu endüstriyel tasarım tescil formunda gösterilen 6 ve 3 nolu endüstriyel tasarımları yoğun olarak taklit ettiğini, davalı taraflardan … adlı şirketin müvekkilinin tescilli endüstriyel tasarımlarının taklitlerini üreterek satışa sunduğunu, bu hususların mahkememizin … D. İş sayılı dosyada bilirkişi marifetiyle tespit edildiğini, taklit ürünlerin … değişik iş sayılı dosyasında tespitinin yapıldığını, yapılan tespitte on adet ürünün satışa arz edilmiş halde sergilenmiş olduğunu, ilgili ürünler karşılaştırıldığında birebir aynılık derecesinde benzer olduklarını, davalı tarafın tespitten sonra da müvekkilinin ürünlerini taklit etmeye devam ettiğini, tekstil sektöründe bir üründen birkaç adet değil, değişik renklerde seriler halinde üretim yapılmakta olduğunu, sektörde üretici firmaların yalnızca sınırlı sayılarda ürünler satmayacağı toptan olarak perakendeci firmalara da ürettiği ürünleri satacağı hususunun sektörel bir teamül olduğu bu nedenle gerçek kesim, üretim ve satış rakamlarının hesaplanması için davalıların ticari kayıtlarının incelenmesinin zaruri olduğunu, müvekkili tarafından tasarlanan işbu tasarımların ciddi maliyetlere mal olurken (modelhane, tasarımcı, stilist, kumaş seçimi, demesi, kesimi vs) modeli taklit eden firmaların sair giderler olmadan, emek ve mesai harcamadan piyasada zaten tutulan satılan modeli sıfır maliyetle hem piyasaya arz ederek hemde gider olmadığı için çok düşük fiyatlarda satarak haksız rekabete de sebebiyet verildiğini ayrıca davalının kullandığı ürün kalitesinin düşük olması nedeniyle de müvekkilinin itibarının zedelendiğini açıklanan tüm sebeplerle söz konusu tecavüzün önlenmesini, durdurulmasını, müvekkili şirketin TPE nezdinde … tescili gereği 554 sayılı KHK 52-b kapsamında, BK m 50 ve TTK hükmü gereğince fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.000,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, hesaplanacak tazminat oranının KHK madde 53 hükümlerince makul oranda arttırılarak karar verilmesini, gerçek ve muhtemel gelirin tespiti için davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesini, hükmedilecek tazminatın tespit tarihinden itibaren yılın en yüksek mevduat faizi dikkate alınarak hükmedilmesini, taklit edilen ürünlerin imhasını, hükmedilecek mahkeme kararının kamuya ilanı ile vekalet ücreti ve dava masraflarının da davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin davacı yanca öne sürüldüğü gibi davacı adına tescilli tasarımları kullanarak üretim yapması yada satış yapması söz konusu olmadığını, davacı huzurdaki davaya konu iddialarına dayanak olarak gösterdiği … 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …D. İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunun dava dilekçesi ekinde müvekkiline tebliğ edilmediğinden bahsi geçen rapora ilişkin beyan ve itiraz haklarının saklı olduğunu, rapordaki tespitlerin hatalı olduğunu müvekkilce üretilen yada piyasaya sunulan ürünler ile davacı adına tescilli tasarımlar arasında aynılık derecesinde bir benzerliğin söz konusu olmadığını, tekstil sektöründe üretilen yada satılan ürünlerin zorunlu benzer unsurlar taşıdığını, zorunlu benzerlikler dışında davacının tasarımları ile müvekkiline ait ürünler arasında bir benzerlik söz konusu olmadığını, davacı adına tescilli tasarımların benzerini üretme niyeti içinde olmadıklarını, anonim hale gelmiş formları kullanılmak sureti ile ürünlerin üretilmesi nedeni ile davacı adına tescilli tasarımlardan kaynaklanan hakların ihlal edildiğini kabul etmenin mümkün olmadığını, bir an için ürünler arasında bir benzerlik bulunduğu düşünülse dahi bu benzerlik ürünün doğasından kaynaklanan ürünün anonim hale gelmiş olan zorunlu formundan kaynaklandığını, bu nedenle davacının haklarını ihlal ettiği sonucuna varılamayacağını, davacının haklarının ihlal edildiği iddiasını kabul etmemekle birlikte bir an için müvekkilince davacının haklarının ihlal edildiği düşünülse dahi davacıya karşı sorumluluğu … 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ile yapılan tespitte müvekkilinin elinde bulunduğu belirlenmiş olan ürün sayısı ile sınırlı olduğunu, müvekkil, bahse konu ürünlerden (… etiketli ve … etiketli ürünlerden numune olarak onar adet) olmak üzere toplamda yirmi adet ürettiğini, bunun üretim satış amaçlı olmayıp müşterilerden bu ürünlere ilgi olup olamayacağının belirlenmesi amacı ile yapıldığını, bir kısım ürünlerin (yedi adet … etiketli) numune olarak müşterilere verildiğini, diğer ürünlerin (… etiketli) numune olarak dahi müşterilere verilmediğini, davacının aksini ispat etmekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin tüm ticari faaliyetinden hareketle bir tazminat hesaplaması yapılamayacağını, bu ihtimal ile yapılacak olan bir hesaplamayı içeren bilirkişi raporunun denetime elverişli olmayacağı gibi hükme esas alınamayacağını, davacının tekstil sektöründe sınırlı sayıda üretim yapılması teamüllere aykırı olduğu iddiasını kabul etmediklerini, bunun bir tercih meselesi olduğunu, talep edilen tazminatın hesaplanmasına ilişkin davacı taleplerini kabul etmediklerini, müvekkilce dava konusu ürünlerin numuneleri hariç olmak üzere hiçbir üretim yada satış söz konusu olmadığından davacının maddi haklarının zarar görmediğini, yine bu nedenle davacının manevi haklarının da zarara uğraması söz konusu olmadığını belirtmiş öncelikle davanın reddine karar verilmesini mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise davacının hukuka aykırı talepleri dikkate alınmaksızın sorumluluğun kabullerinde olan yirmi adet ürünle sınırlı şekilde gelir ve kazanç hesaplanarak bu doğrultuda hüküm kurularak yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplanmış TPMK kayıtları dosya içerisine alınmıştır.
TPMK kayıtları incelendiğinde; … sayılı çoklu tasarım tescil belgesi için 27/03/2015 tarihinde davacı tarafından tasarım tescil başvurusu yapılmış olup 26/01/2016 tarihinde locarno sınıfında (02-02) tescil olunmuştur.
Mahkememizin … D.iş esas no’lu tespit dosyasında bilirkişi tekstil mühendisi … tarafından 20/04/2015 tarihinde sunulan raporda özetle; “Model özelliği, uygulama şekli, model detayları, model süslemeleri birbiri ile aynı tasarım no 3-1’den … marka ense ve karton etiketli 3 ürün ve tasarım no 6-1’den … marka ense ve karton etiketli 7 ürünün tespit için gidilen iş yerinde tespit olunduğu belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememize sunulan 25/01/2017 tarihli raporda bilirkişiler özetle; davacı adına TPE nezdinde tescilli …(Elbise Ürün) Locarno Sınıfı:02-02 olan tasarım ile davalıya ait elbise ürün tasarımının, mukayeseli incelemelerinde ayırt edici nitelik taşımayan ve öne çıkmayan küçük farklar dışında, bilgilenmiş genel kullanıcı izlenim algısında, iltibas oluşturacak nitelikte benzer tasarımlar olduğu, davacı adına TPE nezdinde tescilli … – 6.1 (Elbise Ürün) Locarno Sınıfı:02-02 olan tasarım ile davalıya ait elbise ürün tasarımının, mukayeseli incelemelerinde ayırt edici nitelik taşımayan ve öne çıkmayan küçük farklar dışında, bilgilenmiş genel kullanıcı izlenim algısında, iltibas oluşturacak nitelikte benzer tasarımlar olduğu, dosya içeriğinde davalının tasarımı kullanmakla elde ettiği kazancın hesabına imkan veren her hangi bir belge bulunmadığı, Tekstil Mühendisleri Odası, … Ticaret Odası ya da … Sanayi Odası gibi kuruluşlara müzekkere yazılarak tasarımcı ve modelist çalıştırma maliyetlerinin alınması ve bu rakama; … – 3.1 ve 6.1 numaralı tasarımların tescili için davacının TPE’ne ödediği ücretlerin eklenmesi sonucunda bulunacak rakamın, davacının talep edebileceği maddi tazminatın değerlendirilmesinde dikkate alınabileceği, manevi tazminatın mahkemenin takdirinde bulunduğu yönünde kanaat bildirdiği anlaşılmıştır.
Mahkememize sunulan 29/11/2016 tarihli tekstil mühendisi bilirkişi tarafından ayrı olarak hazırlanan raporda özetle; mahkememizin değişik iş dosyasındaki 20/04/2015 tarihli Tekstil Mühendisi bilirkişi incelemesi sonuç ve tespitlerindeki “taklit” değerlendirmesine tamamen katıldığını, şayet beyan edilen şekliyle satın alındılarsa bile ürünlerin ense ve karton marka etiketlerinin kendi markalarınınki ile değiştirilmesi suretiyle satışa kendi ürünleriymiş gibi sunulmasının davalının tasarım hakları ve haklara tecavüz konusunda tartışmaya mahal bırakmayan hukuksuz uygulamasının yerinde tespiti niteliği taşıdığını tespit dosyasında yer alan fotoğraflardan net görülebildiği şekliyle dikim kalitesi başta olmak üzere “taklit” ürünler orijinal ürünle aynı kalitede olmadığını, davalının belirgin biçimde tasarımların benzerini kullandığını, (aynısı denilememesindeki teknik sebep kumaş,; aksesuar ve işçilik kalitesinin farklı düşük kalite olmasındandır), bu tespit bahsi geçen 3-1 ve 6-1 no’lu iki farklı tasarımda mevcut olduğunu, davacı tarafın 554 sayılı KHK’nın 52/b maddesine dayalı tercihi gözetilerek (Davalının tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre) hesaplama yapılması oldukça zor olduğunu, davacının beyan ettiği gibi baştan yığın (adetli) üretime geçilmesinin her zaman tercih edilen bir satış yöntemi olmadığını satışa duyulan ilginin tespitine göre adetli üretim yapılabileceğini ancak, 2016 yılı için öncelikli Tekstil Mühendisleri Odası, sonra … Ticaret Odası ya da … Sanayi Odası bilgisine başvurularak alınabilecek tasarımcı ve modelist çalıştırma maliyetleri ve TPE’nin bir tasarımı tescil talep ve belge tasdik sürecinde uyguladığı masraflar göz önüne alındığında denetlemeye elverişli olarak davacının talep ettiği miktarda hem maddi hem manevi tazminat tutarlarının, değerlendirilebileceği yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi yönünden dosya tekrardan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 11/06/2017 tarihli ek raporda özetle; Kök raporda da belirtildiği gibi dosya içeriğinde davalının tasarımı kullanmakla elde ettiği kazancın hesabına imkan veren her hangi bir belgenin bulunmadığı, Tekstil Mühendisleri Odası, … Ticaret Odası ya da İstanbul Sanayi Odası gibi kuruluşlara müzekkere yazılmadığına ve ek rapor aldırılmak suretiyle davacı zararının belirlenmesi mümkün olmadığından mahkemece BK’nun 42-43. maddeleri uyarınca muhik bir tazminata hükmolunması gerektiği, davalı … davacının huzurdaki davaya konu olan tasarım görsellerine bütünsel olarak bakıldığında, bilgilenmiş tüketici gözünde, davalıya ait elbise tasarımlarının davacıya ait …-3.1 ve …-6.1 tescil sayılı tasarımlar ile benzer algılanabileceği ve bu nedenle karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, açıklanan nedenlerle kök rapordaki kanaati muhafaza ettiklerini mahkememize bildirdikleri anlaşılmıştır.
Tazminat hesaplamasına yönelik itirazların değerlendirilmesi ve KHK 52/b kapsamında hesaplama yapılması yönünden dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, mali müşavir bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 20/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Defterler belgeler ile davalı şirket şubesinde yapılan fiili inceleme sonucunda davacı tarafın tercih ettiği KHK 52/B seçeneğine göre, (Tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre) yapılan yoksun kalınan kazanç hesaplamasında, defter ve belgeler üzerinde ( satış faturalarında ürün bazında detaylandırma yapılmadığından) hesaplamaya konu olacak verilere ulaşılamadığını, 13.12.2017 tarihinde davalı şirket mahalline gidilip fiziki inceleme yapıldığını, Osmanbey bölgesinde aynı piyasadan altı adet mağaza sahibi ile görüşüldüğünü, bir ürün yeni piyasaya sürüldüğünde 300 adet üretim yapılabileceği bilgisinin alındığını, hesaplama yapılırken piyasa bilgileri baz alınmış ve yoksun kalınan kazanç 3.610,38 TL olarak hesaplandığını, faaliyet giderleri tüm ürün karlılığını yok ettiğinden ve hesaplamanın gerçekçiliğini yok edeceğinden hesaplamaya dahil edilmediğini, sektörün karlılık oranları düşünüldüğünde, yoksun kalınan kazanç tutarı bu şekilde değerlendirilebileceği yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Rapor sonrası taraflarının itirazlarının devam etmesi üzerine 06.03.2018 tarihli celsede “Taraf vekillerinin itirazları yerinde görülmekle alman bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olmadığı anlaşıldığından, bilirkişilere dosyanın yeniden tevdiine, taraf vekillerinin itirazlarının giderilmesi ve davacı yanın KHK 52/b uyarınca talep ettiği yoksun kalınan kazancın doğru bir şekilde hesaplanması, davacı tasarımın maliyet ve satış fiyatlarının da davacı defterlerinden tespit edilerek davalı tarafından taklit edilen ürünün satış fiyatının piyasa araştırması ile satış fiyatım ilişkin itirazları da giderir şekilde ek rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişilere tevdiine, karar verilmiş, bu kapsamda yapılan inceleme sonucu mali müşavir bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 02/01/2019 tarihli raporda özetle; davacı taraf tunik ve gömlek satış fiyatlarında sektör ortalamasının baz alınması gerektiğini belirttiğini, … piyasasında araştırma yapılırken 2015-2016 yıllarındaki fiyatları araştırmak ve cevap almanın oldukça güç olduğunu ve ürüne göre değiştiğini, birden fazla mağazada araştırma sonucunda ortalama bir miktar baz alınarak hesaplama yapıldığını buna göre 300 x 2 = 600 adet üzerinden hesaplamaya baz alındığını, kaç farklı renk üretilebileceğinin tarafınca bilinmediğini, davacı tarafın ticari defterleri incelendiğinde taklit ürünlerin ortalama fiyatlannın 79 TL olarak tespit edildiğini, 79 TL x 600 adet = 47.400,00 TL hesaplandığını, Kurumlar Vergisindeki Satılan Malın Maliyeti oram % 83 olduğu, buna göre 47.400,00 % 83 = 39.342,00 TL hesaplandığı, sonuç olarak 47.400 – 39.342 = 8.058,00 TL olarak tazminatın hesaplandığını, kaç farklı renk üretilebileceği tarafımca bilmemektedir, bu konu sektör bilirkişisinin uzmanlık alanı olduğu yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
14/02/2019 tarihli celsede sunulan raporun denetime elverişli olmaması ve hükme esas alınamayacağı anlaşılmakla dosyanın tekstil parekende satış sektör bilirkişisine tevdiine karar verilmiş, sektör bilirkişisi tarafından dosyaya sunulan 20/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; bilirkişi kök raporu ve ek rapor incelendiğinde kayıtsal ve değersel bir tespitin incelenmeye çalışılan belge ve görüşlerde yeteri derecede somut bir kanıt teşkil edecek bilgi ve belgeye ulaşılamadığı, ancak sektörel olarak bakıldığında ise 5 ve / veya 6 beden üzerinden yapılacak bir ürünün Renk ve beden sayısının 2 den az olmamak üzere 5 renkten ise çok olamayacağı şeklinde bir genel kanı ve satış/üretim görüşü mevcut olduğunu, ürün grubunun özelliğine bakıldığında 3 renk ortalama olarak kabul edilmesi gerektiği, davacı tarafından dosyaya sunulmuş net bir renk sayısı adetini gösteren delilin bulunmadığını, sektörel bakıldığında davalının dava dosyasında belirtmiş olduğu 36-38-40-42-44 bedenlerde üretim yapılaması gereği sektörel bir gerçeklik olduğunu, buna karşın bir üretim bandının oluşması için azami 300 adetten az olamayacağı da yine ilgili ürünü üretmek için gerekli kumaş/astar/ve aksesuar vb.. malzemeler için gerekli standart kabul edilebileceğini, davaya konu ürünlerin 3 renkten az olamayacağı, renk basım standart 300 adet den daha az üretim sektör ortalamasının olmadığı, toplamda 300X3 = 900 adet üretilmiş olduğu, beden sayısının standart olarak davacının belirtiği 36-38-40-42-44 beden aralığının sektörel bir ortalama olduğu, sektörel kar oranının ortalama % 35 olarak brüt karlılık üzerinden hesap edilmesi gerektiği, bu ortalama 3 renk ve toplam 900 adet üründen elde edilecek ortalama brüt kazancın 24,885 TL olabileceği, davalı tarafça dava konusu ürünlere ve rakamsal değerlere baz teşkil edecek somut bir belge ortaya koyamaması sonucu ve Kök ve Ek Bilirkişi raporlarında yapılan incelemeler sonucu tamamen sektörel genel kabul edilebilir kurallar üzerinden bu şekilde değerlendirilmesi gerektiği yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 24.885,00 TL’ye arttırmıştır.
Dava, 554 sayılı KHK hükümleri uyarınca açılmış endüstriyel tasarım tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dava tarihi itibarı ile uygulanması gereken 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Madde 3 e göre; Bu Kanun Hükmünde Kararnamede geçen; a)”Tasarım”, bir ürünün tümü, veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütünü,… c)”Tasarımcı”, korumaya konu olan tasarımı tasarlayan kişiyi,… İfade eder.
Yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunur. Bileşik bir ürünün bir parçası ile ilgili tasarımın kendi yeni ise ve ayırt edici bir niteliğe sahipse ayrıca korumadan yararlanır. (Madde 5)
Tasarımın kullanılması hak ve yetkileri münhasıran tasarım hakkı sahibinindir. Üçüncü kişiler, tasarım hakkı sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarlanan veya tasarımın uygulandığı bir ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, sözleşme yapmak için icapta bulunamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz. (madde 17)
Aşağıda sayılan fiiller tasarım hakkının dışında kalır, a)Özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller, b)Deneme amaçlı fiiller, c)Ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek kaydı ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar, d)Yabancı ülkelere kayıtlı olan ve geçici olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan deniz veya hava taşıt araçlarında bulunan ekipman, bu araçların onarımı için kullanılmak üzere ithal edilen yedek parça ve aksesuarlar ile bu araçların onarım fiili. (Madde 21)
554 sayılı KHK Madde 48 uyarınca aşağıda yazılı fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır; a)Tasarım hakkı sahibinin izni olmaksızın tasarımın aynını veya belirgin bir şekilde benzerini yapmak, üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme akdi için icabda bulunmak, kullanmak, ithal etmek ve bu amaçlarla depolama, elde bulundurmak, b)Tasarım belgesi sahibi tarafından sözleşmeye dayalı lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devir etmek, c)Bu maddenin önceki a ila b bendlerinde yazılı fiillere iştirak veya yardım veya bunları teşvik etmek veya hangi şekil ve şartlarda olursa olsun bu fiillerin yapılmasını kolaylaştırmak, d)Kendisinde bulunan ve haksız olarak üretilen veya ticaret alanına çıkarılan eşyanın nereden alındığını veya nasıl sağlandığını bildirmekten kaçınmak, e)Gasp.
Tasarımdan doğan hakları tecavüze uğrayan tasarım hakkı sahibi, mahkemeden özellikle aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tesbitini; b)Tasarımdan doğan haklara tecavüz fiillerinin durdurulması ve önlenmesi talebi; c)Tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini talebi; … g)Tasarımdan doğan haklara tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya ilan yoluyla duyurulması talebi. (Madde 49)
Tasarım tecavüzü fiilini işleyen kusurlu kişiler tasarım hakkı sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. (Madde 50)
Tasarım hakkı sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca Tasarımdan doğan haklara tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar. Yoksun kalınan kazanç, zarar gören tasarım hakkı sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden birine göre hesap edilir, a) Tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, Tasarım hakkı sahibinin Tasarımı kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre, b) Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre, c) Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre. Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle tasarımın ekonomik önemi, tasarımdan doğan haklara tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında tasarıma ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler göz önünde tutulur. (madde 52)
Tasarımlar ayırt edici nitelik açısından birbirleriyle kıyaslanırken farklı bilgi ve tecrübeye sahip kişilerce değişik şekilde yorumlanabilmektedir. Söz konusu sektörde bilgi ve tecrübe sahibi olan bir kişinin yapacağı kıyaslama ile herhangi bir tüketicinin yapacağı kıyaslama farklı olacaktır. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde ve tasarımların karşılaştırılmasında, ne sıradan tüketici gibi basit ne de ilgili sektörde uzman kişi kadar derin bir değerlendirme gerektirmeyecek şekilde, ürün hakkında temel bilgilere sahip bir kişinin yapacağı değerlendirme anlaşılmalıdır. Söz konusu değerlendirmeyi yapabilecek kişi Kanunda bilgilenmiş kullanıcı olarak yer almıştır. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımı o derece farklılaştırabilir. (Yasemin Şahinler Baykara, Levent Yavuz, Türkay Alıca)
Bilgilenmiş kullanıcı, kural olarak alanında uzman olan bir kişi değil aksine sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği ayrıntıları fark edebilecek düzeyde dikkatli ve deneyimli bir kullanıcı olup ürün hakkında önceden beri belli bir bilgi birikimi olan kimsedir. Bu sebeple bilgilenmiş kullanıcı olarak bu tür elbiselerin satıldığı mağazada çalışan satış elemanının ürünler üzerindeki bilgi seviyesinden bahsedilebilinir.
Genel olarak giysi modelleri üzerinde tasarımcının kullanacağı kumaşın renginden, desenlerine, giysi üzerindeki işleme ve baskılardan, kemer-düğme-fermuar vb eklentilere, dikiş noktalarına, kesimlerine kadar pek çok farklı hususta oldukça geniş seçenek özgürlüğüne sahiptir.
Dava konusu giysilerin işlevini yerine getirecek ebat ve formlarda olması gerekliliği (insan vücut yapısına uygun olmak) hariç herhangi bir teknik zorunluluğun bu tür tasarımlar açısından var olmadığı ve seçenek özgürlüğünün tasarımcısının hayal gücü ile sınırlı olacak düzeyde geniş olduğu görülmektedir.
Ayrıca genel piyasa şartlarında tasarımcıların birbirlerinin tasarımlarından etkilenme durumu da söz konusudur. Tasarımcılar birbirlerinin tasarımlarından esinlenerek (ilham alarak) kendi tasarımlarında farklı görselliklere ulaşabilmektedirler. Bu sebeple, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ayırt edici niteliklerinin değerlendirilmesinde ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.
Somut olaya dönüldüğünde; gerek tespit raporu gerekse yargılama safahatinde alınan kök ve ek raporda davalı iş yerinde tespit olunan ürünler ile davacı adına TPE nezdinde tescilli … (Elbise Ürün) Locarno Sınıfı:02-02 olan tasarım ile … (Elbise Ürün) Locarno Sınıfı:02-02 olan tasarımların, mukayeseli incelemelerinde ayırt edici nitelik taşımayan ve öne çıkmayan küçük farklar dışında, bilgilenmiş genel kullanıcı izlenim algısında, iltibas oluşturacak nitelikte benzer tasarımlar olduğu, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları tespit olunmuş olup izahı yapılan ve dava tarihi itibarı ile uygulanması gereken mevzuat kapsamında davalı eyleminin tescilli tasarıma tecavüz teşkil ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
Maddi tazminat talebi yönünden;
Davacı vekili tazminat talepleri kapsamında yoksun kalınan kazancın 554 sayılı KHK’nin 52/b uyarınca “b) Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre,” hesaplanması gerekmektedir.
Dosyada tazminatın tespiti yönünden birden fazla kez rapor alınmış olup raporlarda davalının tasarımı kullanmakla elde ettiği kazancın hesabına imkan veren her hangi bir belge bulunmadığı tespit edilmiş olup farazi değerlendirmelerde bulunulduğu, net bir zararın tespit edilmediği zararın TBK 50 vd gereği değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı sunulan bilirkişi raporları ve izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde; davalı iş yerinde tespit olunan ürünler ile davacı adına TPE nezdinde tescilli … (Elbise Ürün) Locarno Sınıfı:02-02 olan tasarım ile … (Elbise Ürün) Locarno Sınıfı:02-02 olan tasarımın, mukayeseli incelemelerinde ayırt edici nitelik taşımayan ve öne çıkmayan küçük farklar dışında, bilgilenmiş genel kullanıcı izlenim algısında, iltibas oluşturacak nitelikte benzer tasarımlar olduğu bilirkişi incelemeleri sonucu tespit edilmiş olmakla bu davalı tarafından satışa sunulan ürünlerin davacıya ait tasarımlara tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, bu kapsamda davacıya ait tasarımlara benzer oldukları tespit olunan ürünlere davalı uhdesinde bulunmak kaydıyla el konularak masrafları davalıya ait olmak üzere imhasına, infazda mahkememizin … değişik iş sayılı dosyasına sunulan 20/04/2015 tarihli bilirkişi raporu ile 25/01/2017 tarihli heyet raporlarının dikkate alınmasına, bu raporların hüküm eki sayılmasına, karar vermek gerekmiş, yine 554 sayılı KHK 50/2-b kapsamındaki maddi tazminat talebi yönünden yapılan mali incelemelerdeki (esasen bu tür davalarda net zarar tespitinin mümkün olmaması, farazi hesaplamalar doğrudan hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı dikkate alındığında tazminat hesaplamasında BK 50. Maddesi gözetilerek değerlendirmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.) tespit olunan tazminat miktarları hak ve nesafet gözetilerek BK 50. Maddesi gereği takdiren 15.000,00 TL üzerinden talebin kısmen kabule karar vermek gerekmiş, yine manevi tazminat yönünden yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla eylemin ağırlığı tecavüze konu tasarım sayısı, hak ve nesafet gözetilerek talep olunan tazminat miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla 3.000,00 TL manevi tazminata hükmolunmuş, takdir olunan tazminat miktarlarına tarafların tacir sıfatları dikkate alındığında 3095 sayılı yasa gereği avans faizi uygulanması gerektiği, en yüksek mevduat faizinin uygulanmayacağı ancak talep gereği bu faiz miktarını aşmamak üzere avans faizine hükmolunmuş ve hüküm özetinin ilanına karar verilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile; davalı tarafça piyasaya sunulan ürünlerin TPMK nezdinde davacı adına … no ile tescilli çoklu tasarım belgesinde yer alan 6 ve 3 nolu tasarımlara tecavüz teşkil ettiğinin TESPİTİNE, DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, bu kapsamda davacıya ait tasarımlara benzer oldukları tespit olunan ürünlere davalı uhdesinde bulunmak kaydıyla el konularak masrafları davalıya ait olmak üzere imhasına, infazda mahkememizin … değişik iş sayılı dosyasına sunulan 20/04/2015 tarihli bilirkişi raporu ile 25/01/2017 tarihli heyet raporlarının dikkate alınmasına, bu raporların hüküm eki sayılmasına,
2-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; takdiren 15.000 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 15/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte (en yüksek mevduat faizini geçmemek kaydıyla) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile;3.000 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 15/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte (en yüksek mevduat faizini geçmemek kaydıyla) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin traji en yüksek üç gazeteden birinde masrafları davalıya ait olmak üzere İLANINA,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 753,19 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul olunan tecavüz talebine ilişkin hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen maddi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan: 3.401,50 TL bilirkişi posta giderinden -ret ve kabule göre hesaplanan- 2.439,66 TL yargılama gideri ve 509,89 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 2.949,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin ret ve kabule göre hesaplanan 14,13 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kalan giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/11/2019
Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır