Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/172 E. 2021/136 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/172 Esas
KARAR NO : 2021/136

DAVA : Faydalı Model Belgesi (Manevi Tazminat İstemli), Faydalı Model Belgesi (Maddi Tazminat İstemli), Faydalı Model Belgesi (Tecavüzün Ref’i İstemli)
DAVA TARİHİ : 07/01/2014
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Faydalı Model Belgesi (Manevi Tazminat İstemli), Faydalı Model Belgesi (Maddi Tazminat İstemli), Faydalı Model Belgesi (Tecavüzün Ref’i İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili, …Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi olduğunu, uzun yıllardır tesisat malzemeleri sektöründe çalıştığını, kendi firması veya … Ltd. Şti. gibi firmalar üzerinden ürün imalatı gerçekleştirdiğini, toptan veya perakende ürün satışı yaptığını, faydalı model belgesi ile korunan “…” ürünü olduğunu, müvekkilinin yapmış olduğu gelişmeleri Türk Patent Enstitüsü nezdinde … nolu “…” başlıklı buluşu tescil ettirdiğini, tüm Faydalı Model buluşçu hakları müvekkili şirkete ait “…” ürünü, davalı şirket tarafından taklit edilerek imal edildiğini, satılmakta olduğunu delil tespiti dosyası ile tespit edilmiş olduğunu, tespit anında, davalı tarafından üretilen/piyasa sürülmek için bekletilen/depo edilen taklit ürünlerinin, yasal mevzuata göre konulan ve müvekkilin üzerinde faydalı model hakkı sahibi olan ürünler olduğunu ihtar edilmiş olmasına rağmen halen ilgili ürün davalı tarafından çok sayıda üretilmekte/piyasaya sürülmekte olduğunu, faydalı model olarak her türlü sınai mülkiyet hakkı müvekkile ait olan buluşun davalı şirket tarafından, hukuka aykırı ve herhangi bir izin alınmaksızın kullanıldığını ve üretildiğini anılan tespitin gerçekleştirildiği davalıya ait işyerinde duş kanalı adıyla üzerinde … ticaret unvanı ve markasıyla imal edildiği, pazarlanmakta ve satılmakta olduğunu, geliştirmek ve tescil ettirmek için büyük çabalar harcadığı, zaman, masraf ve emek verdiği ve piyasada geniş çaplı kabul gördüğü, tercih edilir hale geldiği buluşunun davalı tarafından taklit edildiğini görmek müvekkili üzerinde derin bir acı ve ıstırap bıraktığını, müvekkilinin manevi tazminat talep hakkı bulunduğunu, müvekkilinin maddi zararının da davalı şirketin tecavüz konusu ürünlerden elde ettiği gelir üzerinden hesaplanmasını talep ettiğini, bu nedenle davalı şirketin delil tespiti dosyasına kendisinin sunmuş olduğu fatura ve kayıtlar ile davalı şirkete ait ticari defterler ve kayıtların incelenmesini talep ettiklerini, müvekkilinin daha fazla zarar uğramasını engellemek için tecavüzün aşikarlığı karşısında herhangi bir teminata hükmedilmeksizin, müvekkilin faydalı model haklarından doğan haklarına tecavüz teşkil eden tüm fiillerin durdurulmasını, taklit ürünlere el konulmasını, faydalı model hakkından doğan haklara tecavüz edilerek üretilen ve/veya piyasaya sürülen şeylere, taklit ürünlerin üretilmesinde kullanılan makine ve teçhizatlara, taklit ürünlere ilişkin her türlü kalıp ve sair parçalara, bulundukları her yerde el konulması ve bunların muhafazasına karar verilmesini, dava sonunda imhasını talep ettiklerini belirtmiş faydalı model hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesine, 10.000,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili, … ekte sundukları … Ticaret Odası kaydından anlaşılacağı üzere, yukarıda yazılı adresinde mukim, tescille koruma sağlanan Fikri ve Sınai haklara saygılı ve bu haklardan gelir sağlayan başarılı bir tüzel kişi olduğunu, keşif esnasında müvekkili şirketi tüm ısrarlarına rağmen zabıt tutulmadığını ve müvekkili şirketi yetkilerinin beyanları da zapta ve rapora geçilmediğini, raporda, aleyhine tespit istenen (müvekkil) yetkili …’nun ısrar ile ifade ettiği üzere “Üretim” yapılmamasına rağmen, davacı vekili dava dilekçesinde “Üreten” sıfatı ile müvekkili şirketi zan altına soktuğunu, üretim ve Üretim Makinalarına ihtiyati tedbir kararı konularak el konması halinde 65 kişinin çalıştığı işyerinde üretimi dahi olmayan bir ürün için, faaliyetin durdurulması geri dönüşü olmayacak zararlara yol açacağını, bu nedenle üretim yapıldığı iddiasını kabul etmediklerini, müvekkili şirketi, tasarımı ve buluşu kendisine ait ve dava konusu Faydalı Model ile haksız ilişkilendirilen “…” isimli ürünü için TPE nezdinde … Dosya No’lu Faydalı Model başvurusuna sahip olduğunu, davacının adına tescilli ürünlerinden farklı ve orjinal olduğunu, davacının “…” başlıklı TPE nezdinden tescilli … NoTu Faydalı Model’in hükümsüzlüğü davası açılacağını, zira söz konusu davacıya ait ürünün, en az 10 yıldır hem yurt içi hem de yurt dışı (genellikle ÇİN) piyasasında mevcut ve farklı destinasyonları olan yenilik sağlamayan bir ürün olduğunu, davacının Faydalı Model tecavüzü iddiası tamamen gerçek dışı olduğunu, ayrıca hakkın kötüye kullanılması ve iyi niyet, dürüstlük kurallarına da aykırılık teşkil ettiğini, müvekkiline ait ve tespite konu adresteki orijinal ürünlerin tamamında tek parça portatif hazne bulunduğunu, davacıya ait orijinal ürün açıklamasında iki parça su haznesi bulunduğunu, bu daha fazla maliyet ile daha fazla hammadde ve iş gücü olduğunu, yine davacıya ait orijinal ürün açıklamasında müvekkile ait ürünlerde yer alan gider sifonuna yakın yerdeki set(duvar) parçası davacıya ait ürün orijinalinde olmadığını, bu parça su birikimi sağlayarak koku oluşumunu önleyen bir yenilik olduğunu, ayrıca, ürün sabit haznesi altındaki federli (tırnaklı) yapı sayesinde buluş zemine çok daha sağlam bir şekilde oturmakta olduğunu, oysa davacının ürünü altında bu denli bir koruma olmadığını, ürün ön kenar iç yüzeyindeki eğitim ise, su giderinde ve ızgara altındaki su birikintilerini önleyen bir yenilik olduğunu, davacıya ait üründe bu eğim olmadığını, davacı tarafın müvekkili tarafından sağlanan haksız bir kazanç da söz konusu olmadığını, davacının zaten kendi hakkına dayanarak ürünlerini sattığını, ürün yelpazesi ve müşteri kitleleri gözetildiğinde davacı ile müvekkili arasında sektör anlamında ticari bir kesişme dahi bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekilinin dilekçesinde belirttiği konuların gerçeği yansıtmadığını ve davalı yanın davaya teknik olarak hakim olmadıklarını, duş kanalı ürünlerinin dünyada ve Türkiye’de bir kaç farklı parçanın bir araya getirilmesi, montaj edilmesi ile oluşturulduğunu, parçaların birbirine monte edilmesinde sızdırma gibi teknik sorunların yaşandığını müvekkilinin geliştirdiği yekpare ürünün söz konusu sorunlara çözüm oluşturduğunu ve söz konusu çözümün Türk Patent Enstitüsü nezdinde faydalı model olarak tescil edildiğini, davalı yana ait ürünlerin müvekkiline ait faydalı modelin tüm unsurlarını bünyesinde barındırdığını ve bu ürünleri davalı tarafın ihtar edilmiş olmasına rağmen çok sayıda üretip sattığını ve bu hususun … 4. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …D.iş no’lu dosyasında yapılan tespitle de bilirkişi tarafından kayıt altına alındığını, davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosyada bildirilen tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş, … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …D.İş sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, bilirkişi rapor ve ek raporları alınmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinde, … tescil nolu, 23/01/2012 tescil tarihli “…” adlı faydalı modelin … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
… 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı tespit raporunda; ilgili şirkette yapılan incelemede yaklaşık 500 adet kısa tip montaj halde 700 adet uzun gövde ve 200 adet üst ızgara demonte halde, 10 adet uzun tip montajh halde “…” tespit edildiği, incelenen işyerinde bulunan “plastik gövdeli duş kanalı” uzun ürünü üzerinde tespit isteyenin … Y no.lu FM belgesinin istemlerinde, tarifnamesinde yer alan tüm unsurların mevcut olduğu tespit edilmiştir.
12/09/2014 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; davalı yanın iş yerinde yapılan tespitten elde edilen … markalı su giderinin … nolu “…” buluş başlıklı faydalı modelin 1, 2 ve 4 nolu istemleri ile aynı teknik özelliklerde olduğu, davalı yanın iş yerinde yapılan tespitten elde edilen … markalı su giderinin … nolu “… ” buluş başlıklı faydalı modelin 3 nolu istemi ile farklı teknik özelliklerde olduğu, davalı yanın iş yerinde yapılan tespitten elde edilen … markalı su giderinin … nolu “…” buluş başlıklı faydalı modelin koruma kapsamında olduğu, Faydalı Model haklarının ihlal edildiğini iddia eden davacının ürün örneği ile davalının ürün örneğini, somut nesnel inceleyip, karşılaştırmadan, “Faydalı Model haklarının ihlal edildiği” iddiasının, doğru veya yanlış olduğuna dair, teknik yönden görüş beyanında bulunmanın eksik ve sağlıksız olabileceği, davacının faydalı modelinin ihlal edildiği ihtimaline binaen; 551 sayılı KHK’nın 140/2-b maddesinde yer alan yoksun kalınan kar tercihine göre maddi zarar miktarının 5.042,79 TL olduğu, manevi zararın takdirinin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
29/12/2014 tarihli ek bilirkişi raporunda; Davacı tarafın “Faydalı Model” tescilli ürünü ile Davalı tarafın “Faydalı Model” haklarını ihlal ettiği iddia edilen ürünün; dizayn ve uygulama ayrıntıları dışında, her ikisininde de su tahliyesi gereken alanlarda ki suyu tahliye etme temel işlevine sahip olduğu, davacı tarafın “Faydalı Model” tescil tarihi öncesinde ve sonrasında söz konusu işlevi yerine getiren çok sayıda farklı marka adları altında yerli ve yabancı üretim ürünlerin piyasada satılmakta olduğu, davalı tarafın “Faydalı Model” haklarını ihlal ettiği iddia edilen ürünün; su tahliyesi gereken alanlarda ki suyu tahliye etme temel işlevi yanında, farklı olarak gider sifonuna yakın yerde bulunan set sayesinde sağlanan su birikimi sayesinde koku oluşumunu önleyen ilave işleve sahip olduğu, davalı yana ait su giderinin davalı yana ait … no’lu “…” buluş başlıklı faydalı modelin koruma kapsamında olduğu, davacının faydalı modelinin ihlal edildiği ihtimaline binaen; 551 sayılı KHK’nın 140/2-b maddesinde yer alan yoksun kalınan kar tercihine göre kazanç miktarının 5.042,79 TL olduğu, davacı ve davalı yan beyan ve itirazlarının, kök raporumuzda hesaplamış olduğumuz yoksun kalınan kazancı değiştirecek mahiyette değerlendirilmediği, manevi zararın takdirinin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
28/04/2015 tarihli bilirkişi raporunda; Mahkemenin 17.02.2015 tarihli ara karan ile talep edilen; “Davalının dava konusu ürünü … sayılı faydalı model başvuru kapsamında olsa dahi zorunlu lisans gerektirip gerektirmediği konusunda açıklama yapılıp görüş belirtilmesi” bililirkişi heyetinde “Makina Mühendisi, Marka & Patent Vekili” unvanı ile görev yapmakta olan …’ in uzmanlık ve yetki alanında olduğu, … nolu faydalı modelin koruma kapsamının … Nolu faydalı model koruma kapsamı üzerinde bir iyileştirme olması sebebiyle … nolu faydalı modelin … Nolu faydalı model için zorunlu lisans gerekliliği doğduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyasında bekletici mesele yapılmasına karar verilen … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında mahkememiz dosyasında davacı … tarafından 3.kişi … (…) aleyhine mahkememiz dava konusu faydalı modele tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, maddi ve manevi tazminat talepli dava ile 3.kişi tarafından davacı … aleyhine ikame edilen faydalı modelin hükümsüzlüğü davası açıldığı, asıl dava yönünden davanın reddine, karşı hükümsüzlük davası yönünden; davanın kabulü ile; davacı adına tescilli … sayılı faydalı model tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilmiş olup; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/8455 Esas 2018/1421 Karar sayılı ve 26/02/2018 tarihli ilamı ile onanmış, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 09/12/2019 tarih, 2018/3061 Esas 2019/7920 Karar sayılı karar düzeltme isteminin reddi kararı ile hüküm 09/12/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava Faydalı modele tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talepli davadır.
551 sayılı KHK 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun (SMK) 10.01.2017’de Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla beraber yürürlükten kalkmıştır. Bu doğrultuda derdest davalara hangi mevzuatın uygulanacağının açıklanması zarureti doğmuştur. Kanunlar kural olarak yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ileriye etkili olarak uygulanırlar; ancak kanunun geçmişe etkili olarak uygulanacağına ilişkin bir hüküm ihdas edilmiş ise kanun geçmişe etkili olarak uygulanabilir. Kanunun yürürlüğü düzenleyen 192. maddesinin “a” ve “b” bendinde yer alan ileri yürürlük hükümleri istisna olmak üzere, kanunun diğer hükümlerinin SMK’nın yayımı tarihinde yürürlüğe girecek olup; SMK’nun geçmişe etkili olarak uygulanmasına ilişkin bir hükmün bulunmadığı, dolayısıyla yürürlüğe girdiği 10.01.2017’den itibaren ileriye etkili olarak uygulanacağı görülmüştür. Bu doğrultuda SMK’nın, yürürlüğe girmesinden önce ikame edilen ve takiben anılan düzenlemenin yürürlüğe girdiği sırada derdest olan ve söz konusu Kanun’un yürürlük tarihinden önce gerçekleşen olaylara yönelik davalara SMK değil KHK uygulanacaktır. Somut olaya dönüldüğünde davanın 551 sayılı KHK hükümlerinin uygulanacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Faydalı model, yeni olan, sanayiye uygulanabilen ve tekniğin bilinen durumunu aşmak zorunda olmayan buluştur. Faydalı model, yenilik ve sanayiye uygulanabilirlik açılarından, patentle korunan buluşları andırmaktadır. Patentle faydalı model arasındaki tek fark, yenilik unsurunu tarif eden kıstastan ibarettir. Patentte, tekniğin bilinen durumunun aşılması zorunludur; faydalı modelde tekniğin bilinen durumunun aşılması zorunlu değildir. Yalnız, faydalı model, uzman olmayan kişilerce de, tekniğin bilinen durumundan kolaylıkla çıkarılabiliyorsa, buluştan bahsedilemez. Çünkü uzman olmayan kişilerce de, tekniğin bilinen durumundan kolaylıkla çıkarılan bir sonuç, ihtiyaç gideren çözüm sayılmaz; alelade bir sonuç sayılır. 
Faydalı model tecavüzü, Kararname’de tecavüz teşkil ettiği belirtilen fiillerin işlenmesi demektir. Kararname’de tecavüz teşkil ettiği belirtilen fiiller, özetle, faydalı model belgesi sahibinin izni olmaksızın, faydalı modelin kullanılması; faydalı modelin taklit edilmesi; taklit ürünlerin ticaret alanına çıkarılması veya bu amaçla stoklanmasıdır. Ayrıca, taklit ürünlerin nereden sağlandığının bildirilmemesi; lisans veya zorunlu lisans sayesinde faydalı model üzerinde elde edilen hakların, anlaşmaya aykırı olarak genişletilmesi; anılan fiillere iştirak veya yardım edilmesi fiilleri de, faydalı model tecavüzü sayılmaktadır.
551 sayılı KHK’nın 166.maddesi uyarınca “Faydalı model belgelerine ilişkin açık bir hüküm bulunmadığı ve faydalı model belgelerinin özelliği ile çelişmediği takdirde, patentler için öngörülen hükümler, faydalı model belgeleri için de uygulanır.” Faydalı modele tecavüz de KHK’da ayrıca düzenlenmiş değildir. KHK’nın 164/I hükmü “Patent sahibine tanınan korumanın faydalı model belgesi sahibine de aynen tanınacağını” amirdir. Dolayısıyla KHK’nın 136.vd. maddeleri faydalı modeller için de uygulanır.
Buna göre KHK’nın 136. Maddesinde hangi fiillerin patentten doğan hakka tecavüz oluşturacağı belirlenmiş olup faydalı modelin özelliği ile çelişmediği sürece somut olayda uygulanacaktır. Şu halde “faydalı model sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek; kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana getirildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla üretilen ürünleri satmak, dağıtmak veya bir başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için ithal etmek veya ticari amaçla elde bulundurmakveya uygulamaya koymaksuretiyle kullanmak;” faydalı modelden doğan haklara tecavüz oluştur.
Yine Patent veya faydalı model başvurusu bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 55. ve 160. maddesine göre yayınlandığı takdirde, başvuru sahibi, buluşa vaki tecavüzlerden dolayı hukuk ve ceza davası açmaya yetkilidir. Tecavüz eden, başvurudan veya kapsamından haberdar edilmiş ise, başvurunun yayınlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötü niyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa, yayından önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (KHK md. 136/4)
Tecavüz halinde patent ve faydalı model sahibinin talepleri KHK’nın 137. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre patentten doğan hakkı tecavüze uğrayan patent sahibi, mahkemeden, özellikle “Patentten (ve FM’den) doğan haklara tecavüz fiillerinin durdurulması; tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini tecavüz suretiyle üretilen veya ithal edilen ürünlere, bunların üretiminde doğrudan doğruya kullanılan araçlara el konulması; el konulan ürün ve araçlar üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması; haklara tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle el konulan ürünlerin ve araçların şekillerinin değiştirilmesi veya tecavüzün önlenmesi için, kaçınılmaz ise, imhas; haklara tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya ilan yoluyla duyurulması” nı talep edebilir.
Öte yandan yeni olan ve sanayiye uygulanabilen buluşlar faydalı model belgesi verilerek korunabilir (551 sayılı KHK md. 154). KHK’nin 6. maddesinde belirlenen patent verilemeyecek konular ile bunlara ek olarak usuller ve bir usul sonucu elde edilen ürünler ve son olarak kimyasal maddeler faydalı model ile korunamaz. (551 sayılı KHK md. 155) Yine, Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK’nın Uygulama Şeklini Gösterir Yönetmeliğin 9 ncu maddesine göre “İstemlerde buluş, erişilmesi arzulanan bir sonuç ile tanımlanamaz”.
Belirlenen koşulları taşımayan faydalı model belgelerinin hükümsüzlüğü istenebilir. Nitekim, 551 sayılı KHK’nın 165. maddesine göre, “a) Faydalı model belgesi konusunun, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 154 üncü, 155 inci ve 156 ncı maddelerinde belirtilen, hükümlere aykırılığı ispat edilmişse; b) Faydalı model belgesi konusu buluşun, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alandaki bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığı ispat edilmişse; c) Faydalı model belgesi konusunun, faydalı model belgesi verilmesi için yapılmış olan başvurunun kapsamı dışına çıktığı veya faydalı model belgesi 45 inci maddeye göre ayrılmış olan bir başvuruya veya 12 nci maddeye göre yapılan başvuruya dayandığı ve onların kapsamlarını aştığı ispat edilmişse; d) Faydalı model belgesi sahibinin, 157 nci maddeye göre faydalı model belgesi isteme hakkına sahip bulunmadığı ispat edilmişse,” faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne yetkili mahkeme tarafından karar verilir.
Hükümsüzlük, koruma süresinin devamınca talep edilebilir. Hükümsüzlük nedenleri faydalı model belgesinin sadece bir bölümüne ilişkin bulunuyorsa, sadece o bölümü etkileyen istem veya istemlerin iptali suretiyle, kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Bir istemin kısmen hükümsüzlüğüne karar verilemez. Kısmi hükümsüzlük sonucu, faydalı model belgesinin iptal edilmeyen istem veya istemleri, 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci ila 7 nci maddesi hükümlerine uygun olması halinde, faydalı model belgesi, bu istem veya istemler için geçerli kalır.
Faydalı model başvurusu yönünden hangi hallerde buluşun yeni olmadığı KHK’nin 156. maddesinde belirlenmiştir. Buna göre “Faydalı model belgesi başvurusuna konu olan buluş, başvuru tarihinden önce, Türkiye içinde veya Dünya’da herkesin ulaşabileceği şekilde yazılı olarak veya bir başka yolla açıklanmış veya yöresel veya ülke çapında kullanılmış ise yeni değildir”.
Faydalı modelin hükümsüzlüğü halinde geçmişe etkili sonuç doğuracak ve faydalı model koruması hiç ortaya çıkmamış olacaktır.
Tüm dosya kapsamı izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde; … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 21/04/2016 tarih ve … Esas … Karar sayılı dosyasında davaya konu davacıya ait … tescil nolu, 23/01/2012 tescil tarihli “…” isimli faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verildiği, verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilmiş olması karşısında faydalı model tecavüzüne dayalı taleplerin dinlenilme ihtimalinin kalmadığı anlaşılmakla davacının faydalı modele tecavüz ve buna dayalı tazminat davalarının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 59,30 TL karar harcından peşin yatırılan 341,55 TL’nin mahsubu ile artan 282,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen Faydalı modele tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi talebi yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen maddi tazminat ilişkin 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen manevi tazminat ilişkin 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan: 18,00 TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.