Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/159 E. 2020/447 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/159
KARAR NO : 2020/447

DAVA : Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün Tespiti, Haksız Rekabetin Önlenmesi, Durdurulması, Maddi, Manevi ve İtibar Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/08/2017
KARAR TARİHİ : 09/12/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün Tespiti, Haksız Rekabetin Önlenmesi, Durdurulması, Maddi, Manevi ve İtibar Tazminat talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Tekstil sektörünün önde gelen firmalarından biri olduğunu, Türkiye’de ve bir çok ülkede üretim yaptığını, dava konusu müvekkili adına tescilli …, …, …, …, … ve … ve … numaralı tasarımlarının aynısı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlerinin davalı tarafından işletilen … adı altında izinsiz ve hukuka aykırı olarak kullanıldığını, … 1.FSHHM’nin … D. İş ve Mahkememizin … D. İş sayılı dosyalarında alınan bilirkişi raporlarında davalının adreslerinde, müvekkilinin tasarım hakkına haksız tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespit edildiğini belirterek, 6769 sayılı SMK ve 6100 sayılı TTK hükümleri gereği davalının tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden fiillerinin önlenmesine, durdurulmasına, 1.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın ve mahkememizce takdir edilecek itibar tazminatının davalıdan tahsilini ve hükmün gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Delil Tespiti dosyalarında alınan bilirkişi raporlarının yokluklarında yapıldığını ve savunma haklarının kısıtlandığını, davacı yanın huzurdaki davayı ikame etmesinde hukuki menfaatinin bulunmadığını, müvekkilinin bahse konu iş yerinde tespit edilen ürünler ile davacı yanın tasarımları arasında ayırt edilemeyecek kadar benzerlik olmadığını, ayrıca tespit edilen ürünlerin hiçbir ticari işleme konu olmadığını ve satışının gerçekleştirilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DOSYA MÜNDERECATI
Tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, … 1.FSHHM’nin … D. İş ve Mahkememizin … D. İş sayılı dosyaları, dosyamız arasına alınmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu tasarımların tescilli olduğu ve korumalarının devam ettiği, …, …, …, …, … ve … tescil numaralı tasarımlara benzer tespit edilen pardösülerin iltibas yaratacak kadar benzer oldukları, … numaralı tasarıma benzer ürünlerin iltibas yaratacak derecede benzer olmadığı, maddi tazminat hesabı yönünden dosya kapsamında yeterli derecede belge ve bilgi olmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Maddi tazminat hesabı yönünden mali müşavir bilirkişiden alınan ek raporda; davacı tarafın yoksun kaldığı kazancın 4.473,43 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili 26/06/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini, 3.473,43 TL artırarak 4.473,43 TL olarak ıslah etmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
İşbu dava 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleri uyarınca açılmış Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün Tespiti, Haksız Rekabetin Önlenmesi, Durdurulması, Maddi, Manevi ve İtibar Tazminat talepli davadır.
6769 sayılı SMK’nun 56. maddesi; “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi göre; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi göre “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nun 81.maddesine göre “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır. (6769 sayılı SMK madde 59/3- a, b, c)
6769 sayılı SMK’nun 149.maddesi; “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesine göre; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. ..” düzenmeleri 6769 sayılı yasada yer almaktadır.
Somut olayda … l.FSHHM … D.İş sayılı dosyasına başvuru ve talep tarihi 31/01/2017, bilirkişi raporu tarihi ise 24/03/2017’dir. Bir diğer tecavüze konu ürünler yönünden ise; mahkememizin … D. İş sayılı dosyasına başvuru ve talep tarihi 18/04/2017, bilirkişi raporu tarihi ise 30/05/2017’dir.Türk patent ve marka kurumundan tasarım tescil belgelerine ait görseller tescil belgeleriyle celp edilmiş, Tespit konusu … sıra numaralı tasarım için TURKPATENT’e yapılan tasarım tescil başvuru tarihi ve tescil tarihi ise 31/12/2015, dava tarihi ise 09/08/2017’dir…. sıra numaralı tasarım için TURKPATENT’e yapılan tasarım tescil başvuru tarihi ve tescil tarihi ise 23/10/2014, dava tarihi ise 09/08/2017’dir. … sıra numaralı tasarım için TURKPATENT’e yapılan tasarım tescil başvuru tarihi ve tescil tarihi ise 19/09/2016, dava tarihi ise 09/08/2017’dir. … sıra numaralı tasarım için TURKPATENT’e yapılan tasarım tescil başvuru tarihi ve tescil tarihi ise 03/03/2016, dava tarihi ise 09/08/2017’dir. 2… sıra numaralı tasarım için TURKPATENT’e yapılan tasarım tescil başvuru tarihi ve tescil tarihi ise 29/08/2016, dava tarihi ise 09/08/2017’dir. … sıra numaralı tasarım için TURKPATENT’e yapılan tasarım tescil başvuru tarihi ve tescil tarihi ise 16/12/2016, dava tarihi ise 09/08/2017’dir. … sıra numaralı tasarım için TURKPATENT’e yapılan tasarım tescil başvuru tarihi ve tescil tarihi ise 18/01/2017, dava tarihi ise 09/08/2017’dir. … sıra numaralı tasarım için TURKPATENT’e yapılan tasarım tescil başvuru tarihi ve tescil tarihi ise 29/08/2016, dava tarihi ise 09/08/2017’dir. Haliyle, dava konusu tasarımların, huzurdaki dava açılmadan önce SMK uyarınca “tescilli tasarım” oldukları ve hükümsüz kılınmadığı sürece tescil korumasından yararlanacakları açıktır. Bu bilgiler ışığında, tescilli tasarıma tecavüz şartlarının doğabilmesi için SMK m.55/4, 56,57, 58, 59, 69, 70 ve m.81 birlikte değerlendirilmiştir. Davalının iş yerinde … l.FSHHM … D.İş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespitlerde … sıra numaralı tasarıma benzer olduğu iddia olunan 30 adet ürün tespit edilmiş ise de; mahkememizce hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda yapılan teknik inceleme sonucunda bu ürünlerin tescilli üründen farklı olarak tasarlanmış olduğu, yakanın takma hâkim yaka formunda, bedenin göğüsten eteğe doğru hafifçe genişleyen formda, kol-omuz bağlantısının düz formda, kol ağzının takma parçalı manşetli ve tek ilik düğmeli, yanlardan peto cepli olduğu; adreste görülen modelin temel öğelerinin, ana unsurlarının stil, model kalıp özelliklerinin tescilli modelle tüketiciyi yanıltacak ölçüde benzemediği, bu hali ile tasarımcının tescilli tasarımını geliştirmesi adına esneklik alanının mevcut olması gerekliliği ve karşı tasarımcının başka tasarımlardan esinlenme serbestliği de göz ününde bulundurulduğunda, tespit edilen ürünün bilgilenmiş kullanıcı algısında yarattığı genel görünümler itibari ile iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Tecavüz iddiasına konu … sıra numaralı tasarım yönünden yapılan incelemede ise, davalının iş yerinde bulunan 48 adet ürünün tespit raporunda da belirtildiği üzere davacıya ait tescilli tasarıma iltibas yaratacak derecede benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin … D. İş sayılı tespit dosyası üzerinden yapılan davaya konu, davalıya ait …, …, …, .., … kod numaralı ürünler ile … ve Kod No ve Etiketi belli olmayan bir adet ürüne yönelik yapılan teknik incelemede; … kod no’lu ürünün … no’lu, … kodlu ürünün … nolu, … ’nün … no’lu, … kod no’lu ürünün … noh ve KOD NO VE ETİKETİ BELLİ OLMAYAN ürünün ise … no’lu tasarımı benzer olduğu ve 5 adet modelin davacıya ait tescilli tasarımlara iltibas yaratacak derecede benzer olduğu, tespit edilen davalı firma ürünlerinin temel öğelerinin, ana unsurlarının, stil, model, kalıp özelliklerinin tescilli modellerle tüketiciyi yanıltacak ölçüde benzediği kanaatine varılmıştır. Tecavüz iddiasına konu diğer … ve … kod no’lu pardösülerin, davacı adına tescilli … no’lu modeline benzer olmadığı, modelin temel öğelerinin, ana unsurlarının stil, model, kalıp özelliklerinin tescilli modelle tüketiciyi yanıltacak ölçüde benzemediği hem tespit raporu, hem de mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile anlaşılmış, bu ürünler yönünden tasarım hakkına tecavüz bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
TTK. 56 maddesi haksız rekabet, aldatıcı hareket veya hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerde iktisadi rekabetin her türlü suistimalidir. 57. Madde de tahditi olmayıp örnek kabilinden haksız rekabet halleri sayılmıştır. 5. Bentte başkasının emtiası iş mahsülleri , faaliyeti veya ticari işletmesi ile iltibaslar meydana getirmeye çalışmak veya buna müsait bulunan tedbirlere başvurmak hususu ile başkasının haklı olarak kullandığı ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtası ile iltibasa meydan verebilecek suretle ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları kullanmak veyahut iltibasa meydan veren malları, durumunu bilerek veya bilmeyerek satışa arz etmek veya şahsi ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun elinde bulundurmak haksız rekabet olarak düzenlenmiştir. Alınan tespit ve bilirkişi raporlarında ürünler karşılaştırmalı olarak incelenmiş yukarıda bahsedildiği gibi kabule konu modellerin aynı tür giysi olduğu, tüketici grubunun aynı olduğu, model kalıp özelliğinin ve model öğelerinin benzer şekilde uygulandığı anlaşılmış, hal böyle olunca tüketici nezdinde karıştırılma ihtimaline sebebiyet vereceği bu durumun haksız rekabete neden olacağı anlaşılmıştır.
Tazminat açısından yapılan değerlendirmede: Davacının talebinin 6769 sayılı kanunun 151/2-a maddesi uyarınca ” Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir” yöntemine göre olduğu, davacı tarafın ticari defterleri üzerinden yapılan incelenmede kabule konu tasarımlara ilişkin mahrum kalınan satış adetleri baz alınarak, belirlenen dönemdeki ortalama birim satış fiyatı ile değerlendirilmek sureti ile satış tutarı hesaplanmış, ortalama birim maliyetleri düşerek brüt satış karı belirlenmiştir. Davacının dönem karının, brüt atış karına oranı tespit edilerek SMK 151/2- a maddesi uyarınca 4.473,43 TL tazminat bedeli hesaplanmış, tasarımın tescil tarihi, ele geçen ürün kapsamına ve tarafların aynı alanda çalışması nedeniyle hesaplanan maddi tazminatın, gelen mali kayıtlar ,tarafların ticari kapasitesi, tarafların salt bu tasarımı satarak ticari kazanç elde eden işletme olmadıkları, farklı bir çok ürün grubunda ticari faaliyet göstermeleri gözetildiğinde belirlenen bedelin hak ve nesafet ilkesine uygun bulunduğundan mahkememizce ıslah talebi doğrultusunda bu bedele hükmedilmiştir.
Davalının eylemi haksız olduğundan, tasarıma tecavüzü sonucu, davacı tasarım sahibinin piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp ve zararlar ile uzun süren çabalarla yaratılan imajının zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat isteminin yerinde olduğu, davalının basiretli tacir gibi davranmayarak, gerekli izni almaksızın davacı tasarımını kullanması davacı adına tescilli tasarımı ticari faaliyetlerinde kullanmaya devam etmesi kusurlu bir davranış olup, izinsiz olarak davacıya ait tasarımın kullanılması suretiyle oluşan haksız eylemin manevi tazminatı da gerektirdiği sonucuna ulaşılmış bu nedenle tarafların mali verilerinden dosyaya yansıyan ekonomik durumları,. manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı olamayacağı, tecavüz teşkil etmeyen ürünlerin de varlığı gözetilerek 15.000 TL Tazminata hükmedilmiş, fazlaya ilişkin kısım reddedilmiştir.
554 sayılı KHK nın 54. maddesi gereğince tasarımdan doğan haklara tecavüz eden tarafından tasarımın kötü şekilde üretimi veya uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda tasarımın itibarı zarara uğrarsa, tasarım hakkı sahibi bu nedenle ayrıca tazminat isteyebilir. Somut olayda, tasarımın kötü bir şekilde üretimi ya da uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi söz konusu değildir. İtibar tazminatının söz konusu olabilmesi için kötü üretim veya uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürme yanında tasarımın uygulandığı ürünlerin, tasarım sahibinin ürün algılamasına da zarar verici nitelikte olması ve tasarımın tüketici gözündeki çekiciliğini ve gerek donanım gerek kalite yönünden imajını zedeleyici nitelikte olması gereklidir. Somut olayda davacının tasarımının itibarının ne şekilde zarar gördüğü ispatlanamamıştır.. Bu nedenle itibar tazminatına dair talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, denetime elverişli bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafından piyasaya sürülen davacıya ait …, …, … …, … ve … tescil ve sıra numaralı tasarımlara tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine, … tescil ve sıra numaralı tasarım yönünden talebin reddine, 4.473,43 TL maddi tazminatın ve 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden fazlaya ilişkin istemin ve itibar tazminatı isteminin reddine, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin tirajı en yüksek üç gazeteden birinde masrafı davalılara ait olmak üzere ilanına dair karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalı tarafından piyasaya sürülen davacıya ait …, …, …, …, … ve … tescil ve sıra numaralı tasarımlara tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine, … tescil ve sıra numaralı tasarım yönünden talebin reddine,
2-4.473,43 Maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin tirajı en yüksek üç gazeteden birinde masrafı davalıya ait olmak üzere bir defaya mahsus olmak üzere ilanına,
5-İnfazda mahkememizin … D.İş ve … 1.FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyalarına sunulan bilirkişi raporları ile mevcut dosyaya sunulan 17/09/2018 tarihli bilirkişi raporunun dikkate alınmasına,
6-Şartları oluşmayan itibar tazminatı talebinin reddine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 1.330,23 TL karar harcından peşin yatırılan 91,40 TL’nin mahsubu ile kalan 1.238,83 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen tecavüz ve haksız rekabet talepleri yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat talepleri yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 4.473,43 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat talepleri yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
11-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen tecavüz ve haksız rekabet talepleri yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
12-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat talepleri yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
13-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen itibar tazminatı talebi yönünden davalı vekili yararına takdiren 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
14-Davacı tarafından yapılan: Esas dosyada 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 382,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.482,00 TL, … 1.FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyasında 645,00 TL ve Mahkememizin … D.İş sayılı dosyasında 628,00 TL olmak üzere toplam 3.755,00 TL’den kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.987,47 TL ve 289,00 TL harç (Esas dosyada peşin+başvuru+ıslah ve Değişik İş Dosyalarında peşin+başvuru) olmak üzere toplam 3.838,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
15-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.09/12/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸