Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/155 E. 2019/271 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/155
KARAR NO : 2019/271

DAVA : Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün Durdurulması, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/08/2017
KARAR TARİHİ : 20/06/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün durdurulması, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talepli asıl dava ile endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü ve iptali talepli birleşen davaların yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin kapı kolu, kapı kolu aynası ticareti yaptığını, kendi fikri çalışması sonucu ürettiği özel tasarımları ile sektöründe haklı bir ün elde ettiğini, çok sayıda tescilli tasarımı olan müvekkilinin yine kendi fikrî çalışması olan kapı kolu ve aynalarının tasarımlarını yaptığını ve bu tasarımları TPMK nezdinde … tescil numarası ile “…” ürününü çoklu tasarım tescil belgesi ile koruma altına aldığını, davalının müvekkilinin tescilli kapı kolu ayna tasarımlarının ayırt edilemeyecek kadar aynısı olan taklit ve tecavüz mahsulü suretlerini satışa sunduğunu piyasadan öğrenen müvekkilinin, davalının iş yerinde söz konusu tecavüzü tespit etmek maksadıyla … 3. FSHHM’nin … D.iş dosyası ile tespit talebinde bulunduğunu, alınan raporda bilirkişinin, davacıya ait tasarım ile davalının ürettiği iddia edilen ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığını, benzer olarak algılandıklarının kanaatine varıldığını ve bilirkişi raporu ile taklit ve tecavüzün belirlendiğini, mahkeme kararı ile … 5. İcra Dairesinin … nolu icra dosyası kapsamında ihtiyati tedbir uygulandığını iddia ederek, her türlü tazminat sair haklarının saklı kalması kaydıyla, müvekkilinin tescilli … numaralı tasarımın 1 nolu sırasında bulunan tasarıma davalı tarafından yapılan tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesine, fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 10.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın tecavüz tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile davalıdan tahsil edilmesine ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı yanın iddialarını kabul etmediklerini, … D.iş sayılı dosya kapsamında işyerinde yapılan aramada mahalde tescilli ürünün üretildiğinin tespit edilemediğini, müvekkil tarafından dava konusu tescilli … nolu ürünün üretilmediğini, müvekkilde tespit edilen numune ürünün ise müvekkilinin kendi markası olan “…” markasının orijinal baskı dışında lazer yazım ile taklit edilmeye çalışılarak müvekkiline ait olan patentli ürünlerin taklidi yapılarak basıldığının ve başka ürünlere de müvekkilinin tescilli markasının lazerle yazılarak basıldığının ve piyasaya sunulduğunun belirtilmesi sonucu müvekkiline getirilen numune ürünler olduğunu, mezkur ürün üzerinde bulunan markanın müvekkile ait tescilli marka olmadığını, arama ve el koyma gereği yapılan araştırmalarda ele geçenlerin yalnızca bu sahte numuneler olduğunu, bu ürüne dair hiç bir üretim vasıtası tespit edilemediğini, bilirkişi raporunda bu durumun göz ardı edilmesi nedeniyle raporun dayanaksız ve kabul edilemez olduğunu, aynı zamanda davacı yanın tescilli ürününün tescil tarihinden çok öncede piyasada çokça bilinen bir ürün olduğunu, tasarımın yenilik, ayırt edicilik, özgünlük niteliklerinin olmadığını, müvekkilinin sektörde tanınan, sektöre öncülük eden, en çok bilinen bir şirket olduğunu, müvekkilinin sektörde yüzlerce tescilli ürünü bulunduğunu, ürüne karşı hükümsüzlük davası açacaklarını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMEMİZİN BİRLEŞEN 2017/606 ESAS SAYILI DAVASI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından tescil edilen … tescil nolu 01/03/2015 tarih, 227 bülten numaralı 1. kapı kolu aynasının, davalının tescilinden önce üretildiğini, piyasaya sürüldüğünü, tescillendiğini, satışa arz edildiğini ve piyasaya sunulduğunu, davalı tarafından tescil ettirilen ürünün dava dışı … tarafından … tescil numarası ile 01/04/2007 tarih, 132 numaralı bültenin 4.kapı kolu aynası olarak davalıdan daha önce tescil edilmiş bir ürün olduğunu, dava dışı … tarafından daha önceden tescillenmiş, üretilmiş, piyasa arz edilmiş olması nedeniyle davalıya ait bu ürünün hükümsüzlüğünün ve iptalinin gerektiğini, davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine dava konusu kapı koluna ilişkin … 3. FSHHM’nin … D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını ve … 2. FSHHM’nin … esas sayılı dosyası ile de tedbir talepli tazminat davası açıldığını belirterek, davalı adına tescil edilmiş olan … tescil nolu 1, 2 ve 4 nolu kapı kolu aynalarının hükümsüzlüğüne ve iptaline, davalı tarafından yapılan tecavüzün önlenmesini, durdurulmasına ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu tescilli çoklu tasarımların hükümsüzlük talebiyle davalı tarafından açılan dava dilekçesinde, tasarımın piyasada bilindiği, yeni ve ayırt edici olmadığı, dava dışı … ve … nolu tasarım tescilleri ile benzer olduğu, beyan edilmiş olup, reddinin gerekliğini, davalı işyerinde birden fazla numune ürün olduğu iddia edilen benzer ürün bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı show roomunda ürünlerin pazarlanmak amacıyla sergilendiğini, bilirkişi raporu ile davalı iddialarının detaylıca cevaplandığını belirterek, birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava ile asıl davanın incelenmesinde, taraflarının aynı olduğu, her iki davanın konusunun ve tasarımlarının aynı olduğu, davaların arasında bağlantı olması ve aynı sebepten doğduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olması nedeniyle birleştirilmelerine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün durdurulması, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talepli asıl dava ile endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü ve iptali talepli birleşen davadır.
Dosyada tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları, tespit ve icra dosyaları getirtilmi, teknik ve özel bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor ve ek rapor alınmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen cevabi yazının incelenmesinde, … tescil nolu tasarımın sahibinin davacı … olduğu, … sınıfında ve 8 adet tasarım sırasında tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Kapatılan … 3. FSHHM’nin … D.iş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda, “Aleyhinde delil tespiti istenilen … adresinde 20/06/2017 tarihinde yapmış olduğum incelemeler sonucu; dosyaya delil olarak sunulan … nolu tasarım ile dosyaya delil olarak sunulan ve davalının ürettiği iddia edilen ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algınlandıkları, aleyhinde delil tespiti istenen …ne ait iş yerinde bulunan ürünler ile … nolu tasarım tescilli ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, iş yerinin …ne ait olduğu” şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 13/11/2018 tarihli heyet raporunda; “Karşı dava yönünden; … tescil nolu 05/03/2007 tarihli tasarımın; … tescil nolu 31/12/2014 tarihli tasarımla, küçük farklar dışında, karıştırılmaya sebebiyet verebilecek kadar aynı derecede benzer, olarak algılandıkları dolayısıyla, tescile konu tasarımların benzer olduğu, … nolu tasarımın tescil tarihinden önce aynı derecede benzerinin üretildiği tespit edilmiş olup, tasarımın aynısının veya ayru derecede benzerinin daha önce tasarlanmış ve üretilerek piyasaya sunulmuş olduğunun, kabul edilebileceği ve bu nedenle tasarımın koruma dışı bırakılabileceği, koşulların oluştuğu, … tescil nolu tasarım ile … nolu tasarımın ‘yenilik ve ayırt edicilik’ niteliklerine sahip olduğu, hükümsüzlüğe sebebiyet verebilecek koşulların oluşmadığı; Asıl Daya yönünden; asıl davaya dayanak olan; iddia edilen ‘Tescilli tasarıma tecavüzün tespiti’ konusunda, yapılan detaylı inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; önce dava konusu tescilli tasarımın daha önce üretilen ürünle benzerlik iddialarının değerlendirilmesi gerekmiştir. Neticesinde; ‘.. tescil nolu 05,03.2007 tarihli tasarımın; … tescil nolu 31/12/2014 tarihli tasarımla, küçük farklar dışında, karıştırılmaya sebebiyet verebilecek fonlar aynı derecede benzer, olarak algılandıkları dolayısıyla, tescile konu tasarımların benzer olduğu’ kanaatine ulaşılmış olması ve bu bağlamda … nolu tescilin tescilden terk, hükümsüzlük koşullarının oluşması nedeniyle, asıl dava bakımından değerlendirmeye yer olmadığı görülmüştür. Asıl davanın davacısı gerçek kişinin yetkilisi ve tek ortağı olduğu şirket defter ve belgeleri incelenmiş ise de, defter kayıtlarından hareketle yoksun kalınan kazanç hesaplaması yapılamadığı” şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Tarafların bilirkişi raporuna itiraz ettikleri, yeni bir heyetten rapor alınması talebinde bulundukları, mahkememizce yapılan 07/02/2019 tarihli oturum 1 nolu ara karar uyarınca, tarafların itirazları doğrultusunda özellikle birleşen dosya davacı vekilinin tescilli … nolu tasarıma yönelik itirazları değerlendirilmek üzere bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verildiği ve dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilmesi sonrasında raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan ek raporda bilirkişilerce “Karşı dava yönünden; .. tescil nolu 05/03/2007 tarihli tasaramın … tescil nolu 31/12/2014 tarihli tasarımla, küçük farklar dışında, karıştırılmaya sebebiyet verebilecek kadar aynı derecede benzer olarak algılandıkları dolayısıyla, tescile konu tasarımların benzer olduğu, … nolu tasarımın tescil tarihinden önce aynı derecede benzerinin üretildiği tespit edilmiş olup, tasarımın aynısının veya aynı derecede benzerinin daha önce tasarlanmış ve üretilerek piyasaya sunulmuş olduğunun, kabul edilebileceği ve bu nedenle tasarımın koruma dışı bırakılabileceği koşullarının oluştuğu, … tescil nolu tasarım ile … nolu tasarımın ‘yenilik ve ayırt edicilik’ niteliklerine sahip olduğu, hükümsüzlüğe sebebiyet verebilecek koşulların oluşmadığı, dava dışı … nolu … adına 22/01/2010 tarihinde tescil edilen tasaramın … tescil nolu tasarımlardan farklı olduğu, tasarımlar arasında birbiri ile karıştırılacak yönde, hükümsüzlüğe sebebiyet verebilecek bir benzerliğin bulunmadığı, Asıl dava yönünden; asıl davaya dayanak olan, iddia edilen ‘tescilli tasarıma tecavüzün tespiti’ konusunda, yapılan detaylı inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; önce dava konusu tescilli tasarımın daha önce üretilen ürünle benzerlik iddialarının değerlendirilmesi neticesinde, ‘… tescil nolu 05/03/2007 tarihli tasarımın; … tescil nolu 31/12/2014 tarihli tasarımla, küçük farklar dışında, karıştırılmaya sebebiyet verebilecek kadar aynı derecede benzer, olarak algılandıkları dolayısıyla tescile konu tasarımların benzer olduğu’ kanaatine ulaşılmış olması ve bu bağlamda … nolu tescilin tescilden terk, hükümsüzlük koşullarının oluşması nedeniyle, asıl dava bakımından değerlendirmeye yer olmadığı görülmüştür.” şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
6769 sayılı SMK’da tescilli tasarımların korunma şartları belirlenmiştir. Tasarım ve ürün; Madde 55- (1)Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Yenilik ve ayırt edicilik; Madde 56- (1)Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (4)Bir tasarımın aynısı; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. (5)Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. (6)Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Madde 57- (1) Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz. (2) Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez. Madde 58- (1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır… Madde 59- (1) Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz. (2) Tescilsiz tasarım, sahibine birinci fıkrada belirtilen fiilleri engelleme hakkını sadece korunan tasarımın aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kopyalanarak alınması hâlinde verir. Korunan tasarımın kendi tasarımından önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün olmayan bir tasarımcı tarafından bağımsız olarak yapılan tasarımın koruma kapsamındaki tasarımdan kopyalanmış olduğu kabul edilmez. MADDE 77- (1) Aşağıdaki hâllerde tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir: a) 55 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56 ncı ve 57 nci maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, … başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse. b) Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse. c) Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise…. Madde 79- (1) Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin karar geçmişe etkili olup, tasarıma bu Kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır. 2) Tasarım sahibinin ağır ihmali veya kötüniyetli hareket etmesinden zarar görenlerin tazminat talepleri saklı kalmak üzere, hükümsüzlüğün geçmişe dönük etkisi aşağıdaki durumları etkilemez: a) Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce tasarımın sağladığı haklara tecavüz nedeniyle verilen kesinleşmiş ve uygulanmış kararlar. b) Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce yapılmış ve uygulanmış sözleşmeler. (3) İkinci fıkranın (b) bendinde belirtilen sözleşme uyarınca ödenmiş bedelin hakkaniyet gereğince kısmen veya tamamen iadesi talep edilebilir. (4) Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş karar herkese karşı hüküm doğurur. …Madde 81- (1) Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır: a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek.(2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir…. Hükümlerine amirdir.
Dava konusu somut olayda, davacı-birleşen dosya davalısı tarafından üretilerek tescillenen tasarımın, davalı-birleşen dosya davacısı tarafından benzerinin üretildiği iddiası ile yapılan keşifte elde edilen ürünün tescilli ürünle benzer olduğu iddiası, karşı davada, davalı-birleşen dosya davacısı tarafından dava konusu … tescil nolu tasarımlarındaha önce piyasada var olduğu yönündeki iddiası bakımından tasarımın yenilik ve ayırt edicilik koşullarının belirleyiciliği esastır.
Tüm dosya kapsamı, sunulan rapor içerikleri ve izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde; TPMK kayıtlarına göre … nolu tasarımın davacı birleşen dosya davalısına ait … nolu tasarımdan daha önce tescil edildiği, dolayısıyla davacı karşı davalıya ait bu tasarımın yenilik ve ayırt ediciliğinin tescil tarihi itibarı ile bulunmadığı, hükümsüzlük şartlarının oluştuğu anlaşılmakla hükümsüzlük tescil tarihi itibarı ile sonuçlarını doğuracağından davacının tescil şartlarına haiz olmayan tasarıma dayalı olarak talep etmiş olduğu tecavüzün tespiti, men’i, durdurulması ve önlenmesine yönelik açmış olduğu asıl davanın reddine, birleşen dava yönünden her ne kadar davacı davalı adına tescil edilmiş olan … tescil nolu 1, 2 ve 4 nolu kapı kolu aynalarının hükümsüzlüğüne ve iptalini talep etmiş ise de birleşen dosya davalısına ait … nolu tasarımın tescil tarihinden önce aynı derecede benzerinin üretilerek tescil edilmesi nedeniyle, yeni ve ayırt edici nitelikte olmadığı, hükümsüzlüğe konu diğer iki tasarım yönünden ise yenilik ve ayırt ediciliğin bulunduğu hükümsüzlük şartlarının bu iki tasarım yönünden oluşmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
Asıl dava yönünden;
1-a)Davacının … nolu tasarıma yönelik tecavüzün tespiti, men’i, durdurulması ve önlenmesine yönelik açmış olduğu davanın REDDİNE,
b)Davacının maddi ve manevi tazminat yönelik açmış olduğu davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin yatırılan 512,33 TL’den karar harcı olan 44,40 TL’nin düşülmesine, kalanı 467,93 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran davacıya iadesine,
3-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen tecavüz talebine ilişkin olarak hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen maddi tazminat miktarına ilişkin olarak hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen manevi tazminat miktarına ilişkin olarak hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Birleşen dava yönünden;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile; birleşen dosya davalısı adına TPMK nezdinde … no ile tescilli tasarımın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, sicilden TERKİNİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 44,40 TL karar harcından peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile kalan 13,00 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen kısım yönünden hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan kısım yönünden hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan: 1.050,00 TL bilirkişi ücreti, 6,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.056,00 TL ve 62,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.118,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır