Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/186 E. 2018/40 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/333
KARAR NO : 2018/55

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 24/01/2013
KARAR TARİHİ : 15/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan fikir ve sanat sanat eseri sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüzün ref’i, önlenmesi davasının yapılan Yargıtay bozması sonrası yapılan yargılaması sonucunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin tanınmış şarkı sözü ve müzik yazarı olduğunu, sahibi bulunduğu eserler üzerindeki mali haklarını … Edisyon A.Ş aracılığıyla kullandığını, müvekkiline ait …, …, … adlı müzik eserlerinin davalı tarafından hak sahipliği iddiasıyla üçüncü kişilere kullandırıldığı, davalı şirketin üçüncü kişilerle sözleşmeler yaptığını ve meslek birliği nezdinde bu eserleri temsil ettiğini, oysa şarkılarının yetkilendirilen … Edisyon A.Ş tarafından takip edilebileceğini, bu konuda … Meslek Birliği’ne başvuruda bulunduklarını ve bu eserlerin mali haklarının …’ e ait olmadığını, …’ ın … ile olan sözleşmesindeki imzanın sahte olduğunu bildirdiklerini ancak dikkate alınmayıp kayıtların düzeltmediğini, …’dan ayrıca … dışında 3.kişilere ödeme yapmamalarını istediklerini ancak …’ ın … ile davacı … arasındaki 06/12/1995 tarihli Edisyon Sözleşmesi ve ….’in Türkiye’deki alt editörünün davalı … Limited Şirketi olduğundan ödemelerin bu şirkete yapıldığı gerekçesi ile müvekkilinin talebini kabul etmediğini, müvekkilinin … Şirketi ile herhangi bir sözleşme imzalamadığını, … tarafından bugüne kadar müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, belirterek müzik eserleri ile ilgili olarak davalının 3.şahıslarla sözleşme yapmak ve … nezdinde doğan alacakları tahsil etmek, hak sahibi olduğunu beyan etmek suretiyle müvekkilinin mali ve manevi haklarına vaki tecavüzlerin ref’ini, bu şarkıların davalı tarafça kullanılmamasının ve 3.şahıslara kullanım izni verilmemesinin durdurulmasını, muhtemel tecavüzlerin men’ ini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ”…, … ve …” adlı şarkılar ile ilgili olarak müvekkili ile … arasındaki edisyon sözleşmesi uyarınca mali hakların müvekkili tarafından kullanıldığını, temsil edildiğini, eğer davacı … ile bir sözleşme yapmadığını iddia ediyor ise bu hususta … aleyhine bir dava açması gerektiğini, bu davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava 5846 sayılı kanun kapsamında açılmış mali hak ihlaline dayalı tecavüzün refi, durdurulması talepli davadır.
Davacı söz ve müzik yazarı olarak dava konusu müzik eserlerinin davalı tarafından izinsiz olarak hak sahipliği iddiasıyla üçüncü kişilere kullandırılması nedeniyle davalının tecavüzünün tespiti ve meni taleplidir. Davalı eserlerin mali hak kullanım yetkisinin … isimli şirket ile yapılan edisyon sözleşmesi uyarınca kullanıldığını iddia etmektedir.
Dosyada tarafların bildirdikleri deliller toplanmış bilirkişi incelemesi yapılmış İstanbul 4 FSHHM’ de yapılıp bitirilen yargılama sonucunda mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/7424 esas 2016/3446 sayılı 29/03/2016 tarihli ilamıyla mahkeme kararı bozularak iade edilmiştir.
İstanbul 4. FSHHM’nin kapatılması sonucu dosya mahkememize devrolunmuş ve 2017/333 esasını alarak bozma ilamına uyulmuş ve yargılamaya devam edilerek sonlandırılmıştır.
Yargıtay bozma ilamında “davalı taraf davacının hak sahibi olduğu müzik eserlerini dava dışı yabancı şirket ile yaptığı edisyon sözleşmesi uyarınca yasal olarak kullandığını savunduğuna göre, davalının bu savunması doğrultusunda dava dışı şirket ile yaptığı sözleşmeye dayanak dava dışı “…” firması ile davacı arasında yapılan sözleşmenin de geçerli bulunduğunu, yani o sözleşmenin sıhhatli bulunduğunu ispat ile mükelleftir. Bu nedenle mahkemece bu husustaki ispat yükü davacıya yüklenerek sözleşmedeki imzanın davacıya ait olmadığının ispat edilemediği sonucuna ulaşılması doğru olmamıştır.
Bu itibarla, mahkemece, dava konusu müzik eserlerinin yabancı … firması tarafından davacıdan devir alındığına dair sözleşmenin aslının davalı tarafından dosyaya sunulması için davalıya süre verilmesi ve bu sözleşme üzerinde imza incelemesinin yaptırılması, bu inceleme sonucunda hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması, aksi durumda, yani davalı tarafça sözleşmenin aslının sunulmaması halinde de davalının kullanımının yasal olmadığı kabul edilerek oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. ” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Davacı; … ile yapılmış olan sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını beyanla sahtelik iddiasında bulunmaktadır. Bu sözleşmenin aslı … Meslek Birliğinden istenmiş ancak ad geçen meslek birliği tarafından mahkememize gönderilen … tarihli cevabi yazıda sözleşme aslının kendilerinde olmadığı bildirilerek, …, … ve … adlı müzik eserleri yönünden yapılan dağıtım ve ödemeler ile ilgili bilgi verilmiştir. … tarihli sözleşmenin aslı … adli makamı aracılığıyla … Şirketinden istenmiş ancak adı geçen şirket tarafından mahkememize sözleşmenin aslı yerinde fotokopisi gönderilmiş ve Yargıtay bozması öncesinde yapılan yargılamada fotokopi belge üzerinde imza incelemeleri yaptırılmıştır. Mahkeme kararında imza inkarına konu evrakın 1995 tarihli olup, aradan geçen 18 yıllık süre içerisinde davacının herhangi bir dava açmayıp sessiz kaldıktan ve 19/02/2013 tarihli … Meslek Birliği cevabi yazısı ekindeki ödeme, dağıtım belgeleri karşısında dava konusu sözleşme ilişkisinden haberdar olduktan sonra 2013 yılında iş bu davayı açarak imza inkarında bulunmasının MK 2.maddesi uyarınca iyiniyet kurallarına uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce uyulan bozma ilamı sonrasında davalı taraftan … ile imzalandığı belirtilen sözleşme aslı istenilmiş, getirtilerek mahkememiz kasasına alınmıştır. Davacı asilin dava tarihi göz önüne alınarak o tarihlerde atmış olduğu imza incelemesine yönelik imza asılları ilgili kurumlardan istenilmiş … 22. Noterliğinin … tarihli yayın izni ve taahhütnamesi getirtilmiş ve imza incelemesi yaptırılmıştır.
Grafolog bilirkişi … tarafından imza incelemesi yapılmış ve davalı tarafından dosyaya sunulan … ile … arasında düzenlenen belge asılları, … üyeliği giriş başvuru belgesi aslı … 16. Noterliğinden getirtilen yetki belgesi aslı ve … 22. Noterliğinden getirtilen … tarihli yayın izni ve taahhütname aslı incelenerek davaya konu hak devrine ilişkin belge aslındaki imzaların …’ın eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Davalı yan her ne kadar davacıya … üzerinden ödeme yapıldığı 18 yıl geçtikten sonra ileri sürülmesinin kötü niyetli olduğuna ve korunmaması gerektiğine ayrıca …’daki bir şirketin sahte belge ile düzenleme yapmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını savunmuşsa da davacı yanın … ile yapmış olduğu 2012 yılındaki yazışmalar sonucunda gelen bedellerin düşük olması nedeniyle durumu araştırdıklarını ve edisyon firması tarafından …’a yazılan sonucu durumun öğrenilebildiğini belirttiğinden eser sahibi olan davacının üzerinden yıllar geçse de eseri üzerindeki hak sahipliğinin kaybolmayacağı ve tecavüzün devam ettiği sürede zaman aşımı yahut hak düşümünün söz konusu olmayacağı, dosyada herhangi bir tazminat talebinin bulunmayıp davanın mali ve manevi hak sahipliğinin tespiti ve tecavüzün refi, meni talepli olduğu göz önüne alınarak Yargıtay ilamı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli karardan anlaşılacağı üzere;
1-Davacı … tarafından davalı …. Şti. aleyhine açılan davanın kabulü ile davacının söz yazarı ve besteci olarak eser sahibi olduğu ‘…, …, …’ isimli müzik eserleri üzerindeki mali ve manevi hak sahipliğinin tespiti ile mali ve manevi haklarına, davalı şirketin tecavüzünün ref’i ve davalı şirketin söz konusu eserlere ilişkin muhtemel tecavüzünün men’ine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 35,90 TL karar harcından peşin yatırılan 24,30 TL’nin mahsubu ile kalan 11,60 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan: 900,00 TL bilirkişi ücreti, 436,20 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.336,20 TL ve 48,60 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.384,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair verilen karar; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’a temyizi kabil olmak üzere açıkça okunup anlatıldı.15/03/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza