Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/184 E. 2018/173 K. 19.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/184
KARAR NO : 2018/173

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2016
KARAR TARİHİ : 19/06/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
DAVA:
Müvekkili şirketin sektöründe lider, hizmet vermiş olduğu bölgede son derece tanınmış olan bir şirket olduğunu; Türkiye’de mobil iletişim hizmetleri alanında faaliyet gösteren üç operatör kuruluş bulunduğunu; müvekkilin Türkiye genelinde abone sayısının pazar payına göre % 46, 8 olan bir gsm operatörü olduğunu; dava konusu “…” markasının 556 sayılı K.HK uyarınca tescil edilememesi gerekirken tescil edilmiş olması nedeniyle huzurdaki davayı açtıklarını; davalı adına tescilli olan … tescil no.lu “…” markasının 09, 35, 38. 42. sim llarda tescil edilmiş olduğunu; dava konusu markanın MarKHK m.7/l/a, c, d uyarınca ayırt edici olmadığından hükümsüz kılınması gerektiğini; davacı, “…:” ibaresinin cep telefonu ve mobil iletişim hizmetlerini işaret eden geııel bir ibare olarak kullanılan tanımlayıcı bir işaret olduğunu; bu ibarenin toplumun tamamını kapsayan tüketiciler tarafından “cep telefonu” ve iletişim hizmeti olarak algılanacağım; “…” ibaresinin tescilli olduğu tüm sınıflar bakımından hizmet sunan veya mal satan işletmelerin sundukları ürün ve hizmetin “..” ile sunulduğunu, “…” ibaresinin ayırt edici bir unsur eklenmeksizin tek kişiye münhasır bir hak verilemeyeceğini; … tescil no.lu “…” markasının tescil edildiği tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adına tescilli olan “…” markasının KHK m .7/1 /a, c, d uyarınca ayırt edici olduğunu ve tasviri bir işaret olmadığını; dava konusu markada bulunan “…” ibaresinin özgülenmiş bir anlamı bulunduğunu; ayırt edici olmayan hır kelimeye getirilecek bir ek ile de kelimenin ayırt edici olacağım; kendine has bir hale geleceğini; bu şekilde türetilen bir kelimenin önceki anlamından ve/veya genellemesinden ayrılabildiğinin; bir an için “…” ibaresinin ayırt edici gücünün zayıf olduğu kabul edilse bir yoğun kullanım ve tanıtımlar ile ayırt edici yönü kuvvetli bir markaya dönüşeceğini; müvekkilin TPE nezdinde tescilli asli unsuru “…” olan çok sayıda markası bulunduğunu; “…” markası anlam ve asli unsur bakımından “…” markalarının devamı ve seıi markası olduğundan müvekkilin bu marka bakımından kazanılmış hakkı bulunduğunu; davalının herhangi bir zarar görmediğini; davacı “zarar gören” sıfatına sahip olmadığından dava açma ehliyeti bulunmadığını vc husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekili 19.06.2018 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında davadan feregat ettiklerini bildirdiği, vekaletnamenin incelenmesinden davacı vekilinin davadan feragate yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 19.06.2018 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davadan feragat 6100 Sayılı HMK’nun 307. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran davacı işlemi ve yine HMK 311.maddesine göre kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacı … A.Ş tarafından davalı şirket aleyhine açılan davanın HMK 307.maddesi uyarınca vaki feragat nedeni ile reddine
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 35,90 TL karar harcından peşin yatırılan 29,20 TL’nin mahsubu ile kalan 6,70 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsiline,
3-Davalı vekili yargılama gideri ve ücreti vekalet talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair verilen karar, hazır bulunan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okundu, usülen anlatıldı 19/06/2018

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı