Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/104 E. 2021/135 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/104 Esas
KARAR NO : 2021/135

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 29/04/2016
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili …’nın 2012 yılından beri “…” olarak bilinen ve fikri mülkiyet hakkı kendisine ait olan ve TPE tarafından tescil edilmiş ürünlerin “tasarım, üretim, dağıtım ve satış” konularında tek hak sahibi olduğu ve … no. ETTB’li … tasarımı tescil edildiği, dava konusu “…’nin müvekkilinin izni olmadan üretilmesi, dağımı, satımı vs. suç oluşturduğu gibi fıkri-sınai hakların ihlali sebebiyle mali hukuki yaptırımları olduğunu davalı taraf da bilindiğini, muhataplardan …’ye … tarih ve … yevmiye nolu ihtarname … 21. Noterliğinden keşide edildiğini ve davalıya tebliğ edildiğini, … – … kavşağı … standı … adresindeki Kırtasiye Fuarında maskeleri teşhir ederek müşteri kitlesine ulaşmaya çalışmış, açıkça fikri mülkiyet haklarının kamuya açık bir fuarda ihlal etmiş olduğunu, …, … İsimli işyerinde hala … satışı yaptığını ve internette sipariş aldığını, resmi internet sitesinde hala tanıtım-satış İşlemlerine devam ettiğini, davalı tarafça davacının tüm müşteri kitlesine, 06.04.2016-10.04,2016 tarihleri arasındaki CNR fuarında dağıtım ve tanıtım amacıyla kullanılan/dağıtılan broşürde yer aldığı üzere “…, “…” adreslerine erişimin engellenmesi için talimat yazılması için tedbir kararı ihdas edilmesini talep ettiklerini, fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 2.000 TL maddi tazminat ile 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile Müvekkilinin 2012 yılında … satışı yapmayı düşündüğünü internet ortamında yaptığı araştırma sonucu bu işi en iyi yapan firmanın … A.Ş olduğunu tespit ettiğini, … A.Ş ile yapılan görüşmede ilgili firma ‘’maskenin tek yerli üreticisi olduğunu 2009 yılından beri bu ürünü ürettiğini’’ beyan ettiğini, 4-5 yere resmi olarak satışlarının devam ettiğini beyan ederek müvekkilin güvenini kazandığını, 2012 yılında yapılan karşılıklı görüşmeler sonucu fatura karşılığında … alınmış ve alınan maskeler satıldığını, … A.Ş den alınan tüm mallar fatura karşılığı alındığını ve faturasız hiçbir mal müvekkil tarafından satılmadığını, davaya konu ürünün üretici firması … A.Ş olduğunu, açılan davada hasım olarak … A.Ş de davalı olarak gösterilmesini gerektiğini bu nedenle davanın üretici firmaya ihbar edilmesini talep etiklerini, … A.Ş davacı hakkında … 3.Asliye hukuk mahkemesi … e sayılı dosya ile tescilin iptali(hükümsüzlük davası) açtığını, dava derdest olduğunu, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, … A.Ş ayrıca huzurda açılan dava ile ilgili tüm sorumluluğun kendilerinde olduğunu bir bedel ödenecekse kendilerinin ödeyeceğini beyan ettiğini, bu nedenle davanın … A.Ş ihbar edilmesini, … 3.Asliye Hukuk Mahkemesi … E sayılı dosyanın celbine ve bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi raporları alınmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinde, … tescil nolu …-1 tasarımının 21-03 locarno sınıfında 28/12/2012 tarihinde tescil edildiği ve … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasında alınan 30/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dosyasına sunulan belgelerin doğrulanması amaçlı TPE ınternet Portal/ Web Sitesinde yapılan Araştırma ve Sorgulamada Tespit İsteyen Taraf Dava Dosyasına sunulan belgelerin doğrulanması amaçlı TPE internet Portal/ Web Sitesinde yapılan Araştırma ve Sorgulamada Tespit İsteyen Taraf … adına; 28.12.2012 tarih ve … Endüstriyel Tasarım tescil numarası İle “…” Tasarımının Locarno 21-03 sınıfında 28.12.2017 tarihine kadar TPE tarafından 554 sayılı KHK kapsamında koruma altına alındığı, 16.05.2016 tarihinde; aleyhine tespit istenen taraf davalı … – … adresinde keşif gerçekltirildiğini, keşifte Toptan Satış Mağazası incelenmiş, doğru adres olduğu Vergi Levhası görülerek tespit edildiğini, ürün ve mekan fotoğraflarının çekildiğini, dava konusu tescilli tasarıma benzer 4 adet ürün örnekleri ile 1 adet ürün kataloğu alındığını, davalı tarafın Toptan Satış Mağaza Yetkilisi … Keşif Tutanağında; “Tespit konusu … Ürünleri … A.Ş. firmasından Faturalı olarak temin etmiş olduklarını, faturalar ibraz edilmek üzere ellerinde hazır olduğunu, sözkonusu ürünleri faturalı olarak satışını yapmakta olduklarını, üretim ve kalıplar ile alakalı hiçbir bilgi ve alakalarının olmadığını, üretim ile alakalı tek firma … firması olduğunu, söz konusu dava ile ilgili tüm haklarının saklı olduğu beyan ettiklerini, tespit isteyen davacı tarafın… Nolu ETTB’li “…” tasarımı “A” kodlu ve Karşı- Diğer Taraf Davalının Ürün Kataloğunda yer alan “…” İse “…” kodlu olarak belirtilerek Eşleştirme Analizi Tekniği ile karşılaştırmalı inceleme yapıldığını, …Bölgesi, …Bölgesi, …Bölgesi ve … Bölgesi ile …Tasarımı belirleyici kriterlerin Raporumuzun 4. Sayfasında karşılaştırılması sonucu; davalının “Model 1 – …”nün, Davacı Tarafın … Nolu ETTBli “…” Tasarımı ile birebir aynı olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasında alınan 25/07/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; bir nesnenin görsel algılama bağlamında ayırt edilebilmesinin öncelikle “…” noktalarının yer ve biçim olarak farklı olması, devamında ise algı sürecindeki yed, önemi ve diğer “görsel öğelerin” farklılığı ile belirlendiğini, tasarlanan bir nesnede algının seçiciliğini belirleyen “görsel öğeler” aynı zamanda ürünü karakterize eden bir “karakter nesnesi (individual Character}” olarak kabul edildiklerini, ürünlerin algılamasında seçici algıyı oluşturan bu karakter nesnelerinin taklit edilmesi veya benzerlerinin oluşturulması tüketici yönünde ürünlerin karıştırılmasına ve aldatıcı etkiye yol açtığını, incelenen maskelerin formunu oluşturan çizgilerin ritmi, dokusal karakteri ve kalınlık değerleri seçici algılamayı sağlayacak “karakter nesnesi/individual … olduğunu tasarımcıya yaratıcılık yenilik odaklı çalışmasında esneklik sağlamak gerektiğini, belirleyici farklılıkların bu esnekliği sağlayıcı özellikler olduğunu, keşifte tespit edilen ve ürün örnekleri alınan ve incelenen “1” “2” ve “… nolu ETTB’li “…” tasarımı ile farklı olduğu yani tespit İsteyen davacı tarafın … nolu ETTB’li “…” Tasarımı ‘T’ “2” ve “3” kodlu Karşı Diğer taraf davalının maskeleri İle bilinçsiz tüketici /tercihi gözüyle farklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyasında; davaya konu …nolu endüstriyel tasarımın l nolu …’ ne ilişkin davacı tarafından talep edilen davalı yanın söz konusu tasarımı kullanmak suretiyle elde ettiği kazanan varlığı ve miktarının tespiti yönünden mali bilirkişiden alınan 13/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının 2012-2013-2014-2015 yıllarına ait ticari defterlerinin sahipleri lehine kati delil olma kabiliyetinin bulunmadığı, 2016 yılı ticari defterinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı tarafın, ticari defter ve belgelerinde, Ürün gruplarına göre alt hesaplar kullanılmadığı, bu nedenle dava konusu markaya yönelik satış tutarlarının tespit edilemediği, mali tabloları üzerinden hesaplanan satış hasılat oranlan dikkate alınarak yapılan hesaba göre, son 5 yılda 194.592,00 TL’ sı na satın aldığı 461.040 adet dava konusu üründen, elde edeceği muhtemel satış hasılatının 283.506,02 TL’ sı olarak hesap edildiği, davalının dava konusu ürünlerin satışından elde edeceği muhtemel kazancın 88.914,02 TL’ si olarak hesap edildiği, davalı tarafın, mali tablolarında görünen faaliyet karlılık oranı üzerinden yapılan hesaba göre, hesaplanan muhtemel satış hasılatı üzerinden, 5.577,89 TL’si muhtemel kazanç hesap edildiği, ancak, davalı tarafın mali tablolarında görünen faaliyet karlılık oranlarının ortalama piyasa şartlarına göre oldukça düşük kaldığı, davamın dava konusu markaya yönelik satışları net olarak tespit edilemediğinden, davacı tarafın maddi tazminat talebinin Borçlar Kanunun 50. ve 51. Maddelerine göre belirlenmesi hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu görüş ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
554 sayılı KHK, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun (SMK) 10.01.2017’de Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla beraber yürürlükten kalkmıştır. Bu doğrultuda derdest davalara hangi mevzuatın uygulanacağının açıklanması zarureti doğmuştur. Kanunlar kural olarak yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ileriye etkili olarak uygulanırlar; ancak kanunun geçmişe etkili olarak uygulanacağına ilişkin bir hüküm ihdas edilmiş ise kanun geçmişe etkili olarak uygulanabilir. Kanunun yürürlüğü düzenleyen 192. maddesinin “a” ve “b” bendinde yer alan ileri yürürlük hükümleri istisna olmak üzere, kanunun diğer hükümlerinin SMK’nın yayımı tarihinde yürürlüğe girecek olup; SMK’nun geçmişe etkili olarak uygulanmasına ilişkin bir hükmün bulunmadığı, dolayısıyla yürürlüğe girdiği 10.01.2017’den itibaren ileriye etkili olarak uygulanacağı görülmüştür. Bu doğrultuda SMK’nın, yürürlüğe girmesinden önce ikame edilen ve takiben anılan düzenlemenin yürürlüğe girdiği sırada derdest olan ve söz konusu Kanun’un yürürlük tarihinden önce gerçekleşen olaylara yönelik davalara SMK değil, MarkKHK uygulanacaktır.
Dava, 554 sayılı KHK hükümleri uyarınca açılmış endüstriyel tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, maddi, manevi tazminat ve yoksun kalınan kazanca ilişkindir.
554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Madde 3 e göre; Bu Kanun Hükmünde Kararnamede geçen; a)”Tasarım”, bir ürünün tümü, veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütünü,… c)”Tasarımcı”, korumaya konu olan tasarımı tasarlayan kişiyi,… İfade eder.
Yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunur. Bileşik bir ürünün bir parçası ile ilgili tasarımın kendi yeni ise ve ayırt edici bir niteliğe sahipse ayrıca korumadan yararlanır. (Madde 5)
Tasarımlar ayırt edici nitelik açısından birbirleriyle kıyaslanırken farklı bilgi ve tecrübeye sahip kişilerce değişik şekilde yorumlanabilmektedir. Söz konusu sektörde bilgi ve tecrübe sahibi olan bir kişinin yapacağı kıyaslama ile herhangi bir tüketicinin yapacağı kıyaslama farklı olacaktır. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde ve tasarımların karşılaştırılmasında, ne sıradan tüketici gibi basit ne de ilgili sektörde uzman kişi kadar derin bir değerlendirme gerektirmeyecek şekilde, ürün hakkında temel bilgilere sahip bir kişinin yapacağı değerlendirme anlaşılmalıdır. Söz konusu değerlendirmeyi yapabilecek kişi Kanunda bilgilenmiş kullanıcı olarak yer almıştır. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımı o derece farklılaştırabilir. (Yasemin Şahinler Baykara, Levent Yavuz, Türkay Alıca)
Bilgilenmiş kullanıcı, kural olarak alanında uzman olan bir kişi değil aksine sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği ayrıntıları fark edebilecek düzeyde dikkatli ve deneyimli bir kullanıcı olup ürün hakkında önceden beri belli bir bilgi birikimi olan kimsedir.
554 sayılı KHK’ya göre; Tasarımın kullanılması hak ve yetkileri münhasıran tasarım hakkı sahibinindir. Üçüncü kişiler, tasarım hakkı sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarlanan veya tasarımın uygulandığı bir ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, sözleşme yapmak için icapta bulunamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz. (madde 17)
Aşağıda sayılan fiiller tasarım hakkının dışında kalır, a)Özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller, b)Deneme amaçlı fiiller, c)Ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek kaydı ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar, d)Yabancı ülkelere kayıtlı olan ve geçici olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan deniz veya hava taşıt araçlarında bulunan ekipman, bu araçların onarımı için kullanılmak üzere ithal edilen yedek parça ve aksesuarlar ile bu araçların onarım fiili. (Madde 21)
Tasarımdan doğan hakları tecavüze uğrayan tasarım hakkı sahibi, mahkemeden özellikle aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tesbitini; b)Tasarımdan doğan haklara tecavüz fiillerinin durdurulması ve önlenmesi talebi; c)Tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini talebi; … g)Tasarımdan doğan haklara tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya ilan yoluyla duyurulması talebi. (Madde 49)
Tasarım tecavüzü fiilini işleyen kusurlu kişiler tasarım hakkı sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. (madde 50)
Tasarım hakkı sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca Tasarımdan doğan haklara tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar. Yoksun kalınan kazanç, zarar gören tasarım hakkı sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden birine göre hesap edilir, a) Tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, Tasarım hakkı sahibinin Tasarımı kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre, b) Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre, c) Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre. Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle tasarımın ekonomik önemi, tasarımdan doğan haklara tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında tasarıma ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler göz önünde tutulur. (madde 52)
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. Madde 56’da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Dava tarihi itibarı ile uygulanması gereken 554 sayılı KHK’nın “HÜKÜMSÜZLÜĞÜN ETKİSİ” başlıklı Madde 45 – “Tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde, kararın sonuçları geçmişe etkili doğar. Bu nedenle, tasarım başvurusu veya tesciline hukuki bakımdan bu Kanun Hükmünde Kararname ile sağlanan koruma, hükümsüzlük kapsamında doğmamış sayılır… Bir tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş karar herkese karşı hüküm doğurur. Enstitü, mahkemenin gönderdiği ilamı sicile işler ve Yönetmelikte öngörülen süre içinde yayın yolu ile ilan eder.” hükümlerine amirdir.
Davalı tarafından davaya konu …no ile tescilli …-1 ibareli tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden hükümsüzlük davası açıldığı anlaşılmış olup mevcut yargılamayı etkileyeceği dikkate alınarak bekletici mesele yapılmış, 01/12/2017 tarihli karar ile davaya konu tasarımın hükümsüzlüğüne karar verildiği, bu kararın İstinaf incelemesinden geçerek 03/12/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı adına TPMK nezdinde …no ile tescilli …-1 ibareli tasarımın … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/12/2017 tarih,… esas … karar sayılı kararı ile hükümsüzlüğüne karar verildiği, bu kararın … Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi’nin 2018/683 esas 2018/1812 sayılı kararı ile onanarak 03/12/2019 tarihinde kesinleştiği, dava tarihi itibarı ile uygulanması gereken 554 sayılı KHK’nın 45 maddesi gereği hükümsüzlüğün geçmişe etkili olarak sonuçlarını doğurduğu ve KHK ile sağlanan korumanın ortadan kalktığı, anlaşılmakla davacının tasarıma tecavüzüne dayalı açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davalarının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davalarının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 59,30 TL karar harcından peşin yatırılan 375,71 TL’nin mahsubu ile artan 316,41 TL bakiye karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen maddi tazminat ilişkin 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen manevi tazminat ilişkin 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.