Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/28 E. 2020/279 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/28
KARAR NO : 2020/279

DAVA : Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Kaldırılması, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/02/2015
KARAR TARİHİ : 24/09/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan endüstriyel tasarım hükümsüzlüğü, endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün ref’i, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin rakı kategorisinde çeşitli enüdstriyel tasarımcılar ile çalıştığını, tasarımlarını TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, … ve … numaralı tasarımların sahibi olduğunu, davalının üretmekte olduğu … rakısı markalı ürünlerinin müvekkilinin tasarımlarının ayırt edilemeyecek derecede benzeri olduğunu, bu durumun tecavüz niteliği taşıdığını, davalının müvekkilin geliştirdiği tasarımları taklit ederek veya taklitlerini alarak satışını yaptığını, internet sitesinde teşhir ettiğini, özgün şişe tasarımının aynı emtia grubunda satışa çıkarılmasının tesadüf olmadığını, davalıya ait şişenin gövde kısmının müvekkile ait … numaralı tasarımın gövde kısmıyla benzer olduğunu, davalıya ait şişenin boyun kısmının müvekkiline ait … numaralı tasarımın boyun kısmı ile benzer olduğunu, davalının bu eylemlerinin haksız rekabet yaratmakta olduğunu, koruma altına alınan tasarım tescil belgeleri ile karakterize edilen özelliklerin birebir taklit edildiğini, dava konusu şişenin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim ile belirgin bir farklılık olmadığını, davalının tecavüz eyleminden dolayı haksız kazanç sağladığını, müvekkilinin itibarını kullandığını, bunun yanı sıra müvekkilinin tasarımı geliştirmek için harcadığı emek, sermaye ve zamanın davalı eylemi nedeniyle boşa gittiğini, davalıya ait müvekkilinin tasarımlarını içeren materyallere, iş mahsullerine, ürünlerine, tanıtım ve reklam ürünlerine ve sair vasıtalara tedbiren el konulması gerektiğini belirtmiş davalıya ait müvekkilinin tasarımlarını içeren materyallere, iş mahsullerine,ürünlerine, tanıtım ve reklam ürünlerine ve sair vasıtalara, davalıya ait adreslerde el konularak ve toplatılması yönünde tedbir kararı verilerek, müvekkiline ait tasarımlara karşı tecavüz ve haksız rekabetlerin tespitini, durdurulmasını, tecavüzün önlenmesini ve kaldırılmasını, müvekkiline ait tescilli tasarımların, davalıya ait basılı evrak, broşür, katalog, internet sitesi tanıtımı ile diğer ticari evraktan çıkartılmasını, silinmesini, mümkün olmuyor ise imhasına, dava kesinleştiğinde piyasada bulunan dava konusu şişeli ürünlerin piyasadan toplanarak imhasına karar verilerek, davalıdan 5.000 TL manevi tazminat ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000 TL maddi tazminata hükmedilerek, davalı aleyhine verilecek kararın masrafı davalı tarafından karşılanmak suretiyle Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek 2 ayrı gazetede 15’er gün ara ile 2’şer defa ilan ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin kullandığı rakı şişelerinin özgün olduklarını, davacının tasarımları ile benzerlik içermediğini, müvekkilinin şişe tasarımlarının hiçbir rakı üreticisinin şişeleri ile benzerlik göstermediğini alınan uzman görüşünün şişelerin benzer olmadığını açıkça ortaya koyduğunu, davacı tarafın bilgilenmiş kullanıcıyı yanlış açıdan değerlendirdiğini, bilgilenmiş kullanıcının her zaman teknik olarak deneyimli olmadığını, tecavüz eyleminin değerlendirilmesinde genel görünüm dikkate alınarak kıyaslanma yapılması gerektiğini, korumanın ürünün bir parçası veya bölgesi için değil tamamı için söz konusu olduğunu, davaya konu şişelerin bilgilenmiş kullanıcı açısından farklı olduklarını, davacı tarafın 13.03.2015 tarihli murafaada dava konusu tasarımı kullanmadığını beyan ettiğini, dolayısıyla davacının dava açmakta hukuki menfaati olmadığını ve KHK kapsamında korunmaya değer bir tasarımın da bulunmadığını, müvekkilinin kullandığı ürünlerin müvekkilinin üretimi olmadığını, firmanın kullandığı şişelerin … A.Ş.’ye yaptırıldığını ve dava dışı 3. kişiden satın alındığını belirtmiş davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı dosyasında davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; taraflar arasında … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında açılan tasarım tecavüzüne ilişkin davanın ardından davalı yanın hükümsüzlüğü talep edilen tasarımlar için tescil başvurusunda bulunduğunu, davalı yanın tasarımının başvuru tarihinden önce piyasa var olan müvekkiline ait … ve -3 numaralı tasarımlar ile benzer olduğunu, yenilik özelliğinin bulunmadığını, davalının üretimini yaptığı ve tüketiciye sunulan yeniçeri markası ürünlerinin müvekkilinin tasarımları ile aynı korunan unsurları içermekte olduğunu, bu halde söz konusu tasarımların müvekkili tasarımları veya davalı yanın kendi piyasaya sunduğu ürünleri nedeniyle yeni ve ayırt edici olmadığını, dava konusu şişenin müvekkilinin tasarımında küçük değişiklikler yaparak oluşturulduğunu, dava konusu şişe ile müvekkilinin tasarımının bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimde farklılık olmadığını, tasarımlar arasındaki benzerliklerin müvekkil tarafından açılan tecavüz davasında alınan rapor ile sabit hale geldiğini, davalı yanın kendi şişe tasarımlarını başvuru tarihinden önce piyasaya sunduğunu, yeniliğini yitirdiğini belirtmiş 2015/01985 sayılı endüstriyel tasarım belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilerek sicilinden terkini ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı dosyasında davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davadaki önemli hususun müvekkilinin tasarımı ile davacı tasarımının benzer olup olmadığı hususunda yoğunlaştığını, davacının söz konusu tasarımı kullanmadığını beyan ettiğini, … 2. FSHHM’de görülen davada sunulan uzman görüşünde tasarımların benzer olmadığının belirtildiğini, olayın bir şişe tasarımı olduğunu, tasarım alanında alınan bilirkişi raporundaki farklılıkların küçük farklılık olarak belirtildiğini, bir şişenin daha fazla farklı olamayacağını belirtmiş, davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dosyada tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinde; … tescil nolu tasarımın 21.02.2007 tarihinde tescil edildiği yine aynı şekilde … tescil nolu tasarımın 11.04.2007 tarihinde tescil edildiği ve davacı … adına kayıtlı olduğu, birleşen davada hükümsüzlüğe konu … nolu çoklu tasarımın 16/03/2015 tarihinde davalı … adına tescil olunduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 02.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafa ait … numaralı tasarım ile davalı tarafa ait tasarımların benzer olarak algılandıkları, maddi zararın tespit edilmesi için S.M. Mali Müşavir tarafından mahallinde inceleme yapılması gerektiği sonuçlarına ulaşmıştır.
Rapor taraflara tebliğ olunmuş, davalı taraf 26.11.2015 tarihli rapora itiraz dilekçesinde özetle; davacı tarafın kullandığı bir tasarımı olmadığını, bilirkişinin bu hususu değerlendirmediğini, davacı tarafın dava konusu tasarımı kullanmadığını ve proje aşamasında olduğunun beyanında bulunduğunu, proje aşamasında olduğu iddia edilen tasarımın benzerlerinin olması o tasarımın hükümsüzlüğünü göstereceğini, dosyada bulunan uzman raporu ile raporun çelişmekte olduğunu, bilirkişilerin eksik inceleme yaptıklarını, müvekkilinin şişe tasarımlarının hiçbir rakı üreticisinin şişeleri ile benzerlik göstermediğini, alınan uzman görüşünün şişelerin benzer olmadığını açıkça açıkça ortaya koyduğunu, davayı açanın davacı taraf olduğundan öncelikle davacı tarafın defterlerinin incelenmesi gerektiğini belirtmiş ve ayrı bir bilirkişi heyetinden ayrı bir rapor alınmasını talep etmişlerdir.
23.03.2016 tarihli … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Talimat dosyasında alınan bilirkişi raporunun sonuç bölümünden özetle; dava konusu şişeler ile toplam 1.277.501,65 TL satış yapıldığı yönünde rapor sunulduğu anlaşılmıştır.
31.05.2016 tarihli … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat dosyasında alınan muhasip bilirkişi raporunun sonuç bölümünden özetle; davalı tarafa ait ürün tasarımları ile davacının tasarımlarının benzer ve taklit olarak algılanmasının mümkün olmadığı, davalı tarafın ticari defterlerinin 2014-2015 dönemlerine ait açılış kapanış tasdiklerinin süresi içinde ve birbirini teyit eder nitelikte olduğunu, 2014 yılı için dava konusu ürünlerin satışından 207.885,12 TL, 2015 yılı için 12.441,61 TL tutarında satış yapıldığını, davalı taraf şirketince 2014 yılı için %18 zarar 2015 yılı için %19,50 oranında kar marjı ile satış yapıldığı yönünde rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
23.09.2016 tarihli … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat dosyasında alınan muhsaip bilirkişi raporunun sonuç bölümünden özetle; davacıya ait … nolu tasarıma benzediği iddia edilen şişe kullanılarak yaptığı satışların 2014 ve 2015 yılı toplamı esas alındığında 1.277.501,65 TL olduğu yönünde rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
22.12.2016 kayıt tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünden özetle; davacı tarafa ait … tescil numaralı tasarım ile davalı tarafa ait … tescil numaralı tasarımların benzer olarak algılandıkları, davalı tarafa ait ürünün 16.03.2015 tarihi itibari ile 2015/01985 numaralı tasarım tescilinin koruma kapsamında olduğu yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
06.04.2017 tarihli … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat dosyasında alınan muhsaip bilirkişi raporunun sonuç bölümünden özetle; davalı şirketin inceleme konusu şişeyi kullanarak yaptığı satışlardan 2014 ve 2015 yılı toplamı esas alındığında 85.989,63 TL net kazanç elde ettiği sonucuna ulaşmıştır.
03.11.2017 kayıt tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç bölümünden özetle; davacı tarafa ait … tescil numaralı tasarım ile davalı tarafa ait… tescil numaralı tasarımların farklı olarak algılandıkları, davacı tarafa ait … tescil numaralı tasarım ile davalı tarafa ait … tescil numaralı tasarımların benzer olarak algılandıkları sonuçlarına varılmıştır.
Birleşen davada … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında sunulan 28.03.2018 tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünden özetle; bilgilenmiş kullanıcı gözüyle davalıya ait tasarımın davacıya ait tasarımlara benzer olmadığı, davalıya ait tasarımın davacıya ait tasarımlara tecavüz etmediği, davalıya ait tasarımın hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosyada yer alan raporların birbiriyle çeliştiği hüküm kurmaya elverişli olmadığı dikkate alınarak 30.04.2019 tarihli celsede alanında uzman 3 kişilik endüstriyel tasarım uzmanına dosyanın tevdine karar verilmiş, bilirkişi heyetince dosyaya sunulan 20.01.2020 kayıt tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde özetle; davalı … Ticaret Ltd. Şti.’ne ait şişe tasarımının, davacı …’ne ait …(1) nolu tasarımların koruma kapsamında olduğu, davalı … Ticaret Ltd. Şti.’ne ait …(1), (2) ve (3) no’lu tasarımların başvuru tarihi itibari ile yeni ve ayırt edici olmadığı, davalı …Ticaret Ltd. Şti.’nin dava konusu benzer olduğu anlaşılan şişe tasarımı ile şişelenmiş ürünlerin 2014 ve 2015 yıllarında yapmış olduğu toplam satışlarından 86.598,36 TL net faaliyet kazancı elde ettiği, davacı …’nin, kendisine ait tasarımın davalı firma tarafından benzetilerek kullanılması sonucu elde ettiği net faaliyet karı olan 86.598,36 TL maddi tazminat talebinde bulunabileceği, davacı talebi olan manevi tazminat konusunun mahkemenin takdirinde olduğu kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili dosyaya sunmuş olduğu 13.12.2017 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; görülmekte olan davanın 5.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminat talepli açıldığını ancak maddi tazminat bakımından fazlaya dair hakların saklı tutulduğunu, yargılama süresince dosyanın muhasip bilirkişilerce incelendiğini ve dosyaya müvekkil firma lehine hesaplanan yoksun kalınan kazanç tutarının 85.989,63 TL olduğuna dair rapor sunulduğunu, fazlaya dair talep ve dava haklarını saklı tutarak 5.000 TL olarak açtıkları davayı 85.989,63 TL olarak ıslah etiklerini, davanın ıslah edilen değer üzerinden kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.
Asıl dava; endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün ref’i, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin ve birleşen dosya davası endüstriyel tasarım hükümsüzlüğüne ilişkindir.
Uygulanması gereken mevzuat açısından değerlendirme;
554 sayılı KHK, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 10.01.2017’de Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla beraber yürürlükten kalkmıştır. Bu doğrultuda derdest davalara hangi mevzuatın uygulanacağının açıklanması zarureti doğmuştur.Kanunlar kural olarak yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ileriye etkili olarak uygulanırlar; ancak kanunun geçmişe etkili olarak uygulanacağına ilişkin bir hüküm ihdas edilmiş ise kanun geçmişe etkili olarak uygulanabilir.Kanunun yürürlüğü düzenleyen 192. Maddesinin ”A” ve ”b” bendinde yer alan ileri yürürlük hükümleri istisna olamk üzere, kanunun diğer hükümlerinin SMK’nın yayımı tarihinde yürürlüğe girecek olup; SMK’nın geçmişe etkili olarak uygulanmasına ilişkin bir hükmün bulunmadığı, dolayısıyla yürürlüğe girdiği 10/01/2017 ‘den itibaren ileriye etkili olarak uygulanacağı dikkate alındığında uyuşmazlığa uygulanması gereken mevzuat KHK’dır.
554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Madde 3 e göre; Bu Kanun Hükmünde Kararnamede geçen; a)”Tasarım”, bir ürünün tümü, veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütünü,… c)”Tasarımcı”, korumaya konu olan tasarımı tasarlayan kişiyi,… İfade eder.
Yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunur. Bileşik bir ürünün bir parçası ile ilgili tasarımın kendi yeni ise ve ayırt edici bir niteliğe sahipse ayrıca korumadan yararlanır. (Madde 5 )
554 sayılı KHK’ya göre; Tasarımın kullanılması hak ve yetkileri münhasıran tasarım hakkı sahibinindir. Üçüncü kişiler, tasarım hakkı sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarlanan veya tasarımın uygulandığı bir ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, sözleşme yapmak için icapta bulunamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz. (madde 17)
Aşağıda sayılan fiiller tasarım hakkının dışında kalır, a)Özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller, b)Deneme amaçlı fiiller, c)Ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek kaydı ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar, d)Yabancı ülkelere kayıtlı olan ve geçici olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan deniz veya hava taşıt araçlarında bulunan ekipman, bu araçların onarımı için kullanılmak üzere ithal edilen yedek parça ve aksesuarlar ile bu araçların onarım fiili. (Madde 21)
Tasarımdan doğan hakları tecavüze uğrayan tasarım hakkı sahibi, mahkemeden özellikle aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tesbitini; b)Tasarımdan doğan haklara tecavüz fiillerinin durdurulması ve önlenmesi talebi; c)Tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini talebi; … g)Tasarımdan doğan haklara tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya ilan yoluyla duyurulması talebi. (Madde 49)
Tasarım tecavüzü fiilini işleyen kusurlu kişiler tasarım hakkı sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. (madde 50)
Tasarım hakkı sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca Tasarımdan doğan haklara tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar. Yoksun kalınan kazanç, zarar gören tasarım hakkı sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden birine göre hesap edilir, a) Tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, Tasarım hakkı sahibinin Tasarımı kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre, b) Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre, c) Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre. Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle tasarımın ekonomik önemi, tasarımdan doğan haklara tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında tasarıma ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler göz önünde tutulur. (madde 52)
Yine aynı KHK’nın “HÜKÜMSÜZLÜK HALLERİ” başlıklı Madde 43 – Aşağıdaki hallerde tasarımın hükümsüz sayılmasına yetkili mahkeme tarafından karar verilir: a)Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci ila 10 uncu, maddelerinde belirtilen koruma şartlarına sahip olmadığı ispat edilmişse; b)Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü, 14 üncü, 15 inci ve 16 ncı maddesinde belirtilen hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse; c)Tescilli bir tasarım, sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki diğer tasarımın başvuru tarihi kendisinden önce ise; Tasarım belgesi sahibinin, 13 üncü, 14 üncü, 15 inci ve 16 ncı maddelere göre tasarım hakkına sahip bulunmadığı hakkındaki iddia, ancak, bu maddelerde belirtilen hak sahipleri tarafından ileri sürülür. Bu durumda, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 19 uncu maddesi hükmü uygulanır…” hükümlerine amirdir.
Tasarımdan doğan hakları tecavüze uğrayan tasarım hakkı sahibi, mahkemeden özellikle aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tesbitini; b)Tasarımdan doğan haklara tecavüz fiillerinin durdurulması ve önlenmesi talebi; c)Tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini talebi; … g)Tasarımdan doğan haklara tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya ilan yoluyla duyurulması talebi. (Madde 49)
Tasarım tecavüzü fiilini işleyen kusurlu kişiler Tasarım hakkı sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. (madde 50)
Tasarım hakkı sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca Tasarımdan doğan haklara tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar. Yoksun kalınan kazanç, zarar gören tasarım hakkı sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden birine göre hesap edilir…. b)Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre, … Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle tasarımın ekonomik önemi, tasarımdan doğan haklara tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında tasarıma ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler göz önünde tutulur. (madde 52)
Dava sonucunda haklı çıkan taraf, haklı bir sebebin veya menfaatının bulunması halinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere, kesinleşmiş kararın günlük gazete, radyo, televizyon veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesini talep etmek hakkına sahiptir. İlanın şekli ve kapsamı kararda tesbit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer. (madde 59)
Asıl dava (Tasarım tecavüzü) yönünden;
Tasarımlar ayırt edici nitelik açısından birbirleriyle kıyaslanırken farklı bilgi ve tecrübeye sahip kişilerce değişik şekilde yorumlanabilmektedir.Söz konusu sektörde bilgi ve tecrübe sahibi olan bir kişinin yapacağı kıyaslama ile herhangi bir tüketicinin yapacağı kıyaslama farklı olacaktır.Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde ve tasarımların karşılaştırılmasına, ne sıradan bir tüketici gibi basit ne de ilgili sektörde uzman kişi kadar derin bir değerlendirme gerektirmeyecek şekilde, ürün hakkında temel bilgilere sahip bir kişinin yapacağı değerlendirme anlaşılmalıdır. Söz konusu değerlendirmeyi yapabilecek kişi kanunda bilgilenmiş kullanıcı olarak yer almıştır.Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımı o derece farklılaştırabilir.(Yasemin Şahinler Baykara,Levent Yavuz,Türkay Alıca)
Bilgilenmiş kullanıcı, kural olarak alanında uzman olan bir kişi değil aksine sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği ayrıntıları fark edebilecek düzeyde dikkatli ve deneyimli bir kullanıcı olup ürün hakkında önceden beri belli bir bilgi birikimi olan kimsedir.
Somut olaya dönüldüğünde; 02.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda , 03.11.2017 kayıt tarihli bilirkişi ek raporunda , 22.12.2016 kayıt tarihli bilirkişi raporunda ve 15.01.2020 kayıt tarihli (hükme esas alınmıştır.) bilirkişi heyet raporlarıyla; davalıya ait … (1),(2) ve (3) tescil numaralı rakı şişesi ile davacı adına tescilli …(1) tescil numaralı tasarımların karşılaştırılmasında ürünlerin birbirlerinin birer versiyonu olarak algılandıği, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, birbirleri üzerinde iltibas bırakacak derecede benzer oldukları tespit edildiği anlaşılmakla dava tarihi itibari ile uygulanması gereken mevzuat kapsamında davalı eylemin tescilli tasarıma tecavüz teşkil ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
Dosyaya sunulan tüm bilirkişi raporlarıyla; yapılan değerlendirme sonucunda, davacı tarafa ait … no’lu tasarım ile davalı tarafa ait … (1), (2) ve (3) no’lu tasarımların ve sunulan ürün numunesinin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, birbirleri üzerinde farklı olarak algılandıkları anlaşılmakla uygulanması gereken mevzuat kapsamında davalı eylemin bu tasarıma tecavüz teşkil etmediği sonucuna ulaşılmıştır.
Haksız rekabet iddiası yönünden;
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri ise haksız rekabete ilişkindir.Madde 54-”(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir.Yine TTK Madde 55-(1)Aşağıda sayılan haller haksız rekabet hallerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;….4.Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak…dürüstlüğe aykırı davranmış olur.Şeklinde düzenlenmiş Madde 56’da ”Hakszı rekabet sebebiyle müşteileri, kendisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadn kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Somut olay ele alındığında; bilirkişi raporları ve dosyadaki delillerden elde edilen sonuca göre davalı tarafınca satılan, tanıtılan ürünlerin davacı adına tescilli … tescil numaralı ürün ile benzer ürünler olduğu ve bu şekilde TTK madde 54 ve TTK madde 55/1-a(4) kapsamında haksız rekabete sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmış, bu yöndeki taleplerin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Maddi tazminat talebi yönünden;
Davacı yoksun kalınan kazanç tercihini 554 sayılı KHK’nın 52/b bendi; b)Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre, ‘ olarak açıklamıştır.
Kanundaki düzenlemeye göre tazminat olarak hesaplanacak kazanç, tecavüz edenin elde ettiği net kazanç olacak, yani, elde ettiği toplam gelir veya satış cirosu değil, bunlardan masraflarının çıkartılmasından sonra kalan “net kazanç” veya diğer bir ifadeyle “net kar” olacaktır. Dolayısıyla, davalının defter ve belgeleri, kanundaki düzenleme çerçevesinde incelenerek açıklanan bu yöntem dâhilinde maddi tazminat/yoksun kalınan kazancın hesaplanmasına çalışılacaktır.
TBK Madde 50- “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. ” hükümlerine amirdir.
Davacının talebi uyarınca davalının ticari defterleri üzerinden yapılan incelemeler sonucunda davalı şirketin, davacı adına tescilli …(1) tescil numaralı tasarıma benzer olarak şişelenmiş ürünlere ait 2014 ve 2015 yıllarında yapmış olduğu toplam satışlara ilişkin farklı hesaplamalara ulaşılmış olmakla birlikte hükme esas alınan 15/01/2020 tarihli heyet raporunda davalının 86.598,36 TL net faaliyet kazancı elde ettiğinin tespit edildiği, esasen bu tür davalarda net zarar tespitinin mümkün olmaması, farazi hesaplamalar doğrudan hükme esas alınabilecek nitelikte olmaması, -ürün satışlarının salt tasarımdan kaynaklı olmaması, davalının da kendisine ait bir müşteri portföyünün bulunmaması, tasarımları tüm tüketiciler nezdinde tercih sebebi olarak algılanamayacağı dikkate alındığında- tespit edilen miktarın Borçlar Kanunu 50. Maddesi gözetilerek değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmakla son heyet raporunda tespit olunan 86.598,36 TL nin BK 50 de gözetildiğinde yerinde ve hakkaniyete uygun düştüğü anlaşılmış olmakla taleple bağlı kalınarak ıslah edilen miktar üzerinden davacının talebinin tümden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden;
554 sayılı KHK’nın 49. Maddesinin 1-c bendinde ”Tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini talebi” belirtildiği üzere, tasarımdan doğan hakları tecavüze uğrayan tasarım hakkı sahibinin mahkemeden manevi zarar talep edebileceği hüküm altına alındığı, bu madde ve somut olay ele alındığında davacı tasarım hakkı sahibinin tasarımdan doğan haklarına tecavüz edildiği, manevi tazminatın yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, eylemin ağırlığı ile hak ve nesafet gözetilerek takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın yerinde olduğu anlaşılmakla talebin bu miktar üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava (hükümsüzlük) yönünden ;
İddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, karşılaştırılan tasarımların gerek genel yapıları gerekse oranları bakımından son derece benzer olduğu, tasarımlar arasında bulunan farkların küçük ayrıntılar olup tasarımlara ayırt edici nitelik kazandırmadığı, davalı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen … (1),(2) ve ((3) numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi itibari ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne, tasarımın hükümsüzlüğü ile TPMK kaydından terkin edilmesine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davalının satışını yaptığı tespit edilen ürün ile davacı adına tescilli …(1) tescil nolu endüstriyel tasarımın karşılaştırılmasında, ürünlerin birbirlerinin birer versiyonu olarak algılandıği, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, birbirleri üzerinde iltibas bırakacak derecede benzer oldukları tespit edildiği anlaşılmakla dava tarihi itibari ile uygulanması gereken mevzuat kapsamında davalı eylemin tescilli tasarıma tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği sonucuna ulaşılmış bu kapsamda davacının tasarım tecavüzüne ve haksız rekabete dayalı tespit, durdurma, önlenme, ortadan kaldırmaya yönelik talepleri ile tazminat taleplerinin yerinde olduğuna ve birleşen dava yönünden de izahı yapılan mevzuat kapsamında yenilik ve ayırt ediciliği bulunmayan davalı tasarımının hükümsüzlük şartlarının oluştuğuna kanaat getirilmiş, asıl ve birleşen davanın kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Asıl dava yönünden;
a)Davanın KABULÜ ile davalı tarafından kullanılan şişe tasarımlarının davacıya ait… nolu tasarıma tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına,
b)Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile, 85.989,63 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
c)Davacının manevi tazminat davasının KABULÜ ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
d)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 6.215,50 TL karar harcından peşin yatırılan 170,78 TL ve 1.383,10 TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 4.661,62 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
e)1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tecavüz talebine ilişkin 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 11.978,65 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
f)Davacı tarafından yapılan: 8.250,00 TL bilirkişi ücreti, 686,60 TL posta gideri olmak üzere toplam 8.936,60 TL ve 1.581,58 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 10.518,18 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
g)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
2-Birleşen … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı dosyası yönünden;
a)Davacının açmış olduğu davanın KABULÜ ile, davalı adına tescilli … nolu çoklu tasarımın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca 54,40 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
d)Davacı tarafından yapılan: 129,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/09/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır