Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/239 E. 2019/320 K. 19.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/239
KARAR NO : 2019/320

DAVA : Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2015
KARAR TARİHİ : 19/07/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket …’nin, davalı … Meslek Birliği’nin üyesi olduğunu, birliğin aidatlarını düzenli olarak ödeyen, birliğin diğer tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirip, amaç ve ilkelerini her zaman, her yerde savunan bir yapım şirketi olduğunu, müzik yayımcılığı faaliyetleri, basılı müzik notaları, elektronik formdaki müzikal besteler, müzikal ses diskleri ve indirilebilir vb. müzik ürünleri vb. konularda fonogram yapımcısı olarak faaliyet gösterdiğini, bu faaliyetler çerçevesinde …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …”,…, …, …, …, …, …,…, … isimli albümleri Müzik DVD’si olarak piyasaya sür düğünü, ancak davalının sözü edilen albümlere ilişkin müvekkil şirkete hak ediş alacağını ödemediğini, müvekkil şirketin üyesi olduğu davalı meslek birliğinden kendisine yapılan telif ödemelerinin düşük olduğunu görmesi ile ürünlerinin çoğunluğunu oluşturan … eserlerine ilişkin kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığını öğrenmesi neticesinde davalı meslek birliği nezdinde defalarca bu müzik eserlerine ilişkin ödeme yapılması gerektiğine dair ısrarlı taleplerde bulunduğunu, ancak davalı yanca “dolum hesapları dışında tutulduğu” belirtililerek müvekkiline anılan … albümlerine ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili şirketin piyasaya sürdüğü bu … albümlerinin birer müzik ürünü olduğunu, bununla beraber de … yapma imkanını veren müzik eseri, video görüntüleri ve ilave olarak diğer bir çok uygulamayı da içerisinde barındırdığını, ancak davalı tarafın … eserlerinin müzik eseri olmadığı gerekçesiyle hak ediş ödemesi yapılamayacağına dair iddialarının haksız olduğunu, dava konusu albümlere ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından eser sahiplerine telif ödemeleri yapıldığını, dava konusu albümlerin DVD olmasının, müzik ürünü olmadığı anlamına gelmeyeceğini, bu müzik DVD’lerinin özel dağıtım, özel satış, promosyonel amaç için yapılmadığını, birebir müzik marketlerde satıldığını, satış fiyatlarının müzik CD’lerinden çok daha yüksek olduğunu, satışlarının sürekli olduğunu, bir müzik albümüne harcanan masraflardan daha fazla harcamalar yapıldığını, müvekkili şirketin dava konusu kareoke müzik DVD albümleri sayesinde müzik piyasasında farklı bir pazar alanı açtığını ve davalının da gelir elde etmisini sağladığını, davalı Meslek Birliğince 2010 yılından bugüne kadar müvekkil şirkete ödeme yapılmadığından bahisle, müvekkili şirket tarafından piyasaya sürülen … DVD albümlerin müzik eseri olarak tespit ile bu eserlere ilişkin davalı tarafından müvekkiline ödenmesi gereken şimdilik 10.000-TL belirsiz alacağın tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı şirkete yapılan hak ediş ödemelerinin … dağıtım komisyonunun davacı yana ait … albümlerin dolum kriteri olarak uygulanmamasına yönelik 15.01.2014 tarihli kararından önce, … albümlerin dolum kriterleri bakımından dikkate alınmayacağına dair verilmiş başkaca bir karar bulunmadığını, bu kararın alındığı tarihte henüz 2013/4’üncü dönem hak ediş bedelleri ödenmediği için bu dönemin ve 14.01.2014 tarihinden sonra gelen hak ediş dağıtım dönemlerini kapsayacak şekilde uygulandığını bu nedenle, dava konusu … albümlere ilişkin faturaların 2010 ve 2012 yılı ile 2013 yılı dördüncü dağıtım dönemine kadar olan hak ediş hesaplamalarında dikkate alındığını ve davacı vekilinin iddia ettiğinin aksine bu dönemlere ilişkin hak ediş bedelleri davacıya ödendiğini, … Dağıtım Komisyonunun 14.01.2015 tarihli toplantısında davacıya ait … albümlerin dolum kriteri dışında tutulmasına yönelik verilen kararın, 25 Mart 2008 yılında yapılan …. Olağanüstü Genel Kurulu’nda değiştirilerek yürürlüğe giren … Yönergesinin 8.02.02.02’inci maddesi ile devamında yer alan 8.02.02.03’üncü maddesine dayandığını, 25 Mart 2008 tarihli … Olağanüstü Genel Kurulu’nda değiştirilen … Tarafından Tahsil Olunacak Tazminat ve Diğer Ücretlerin Üyeler Arasında Paylaşımına ilişkin Yönergesinin 8.02.02.02’nci maddesine göre, Genel Kurul tarafından bu konudaki paylaşıma esas oluşturacak bir karar alınmamışsa, paylaşımın bu karar ile belirlenecek esaslar uyarınca yapılacağını, Yönergenin 8.02.02.03’üncü maddesinde, “Genel Kurul tarafından bu konuda bir karar alınmamışsa Yönetim Kurulu tarafından paylaşıma esas oluşturulacak kuralları belirlemek üzere Genel kurul haricindeki … zorunlu organlarının başkanları ve bir Yönetim Kurulu üyesinin katılacağı komisyon oy çokluğu ile belirleyeceği esaslar uyarınca yapılır” hükmünün yer aldığını, 11 Mart 2013 tarihli … Olağan Genel Kurulunda değiştirilen … Tarafından Tahsil Olunacak Tazminat ve Diğer Ücretlerin Üyeler Arasında Paylaşımına ilişkin Yönergenin 8.02.02.03. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde, … Paylaşım Yönergesinde, fiziki Pazar payının hesaplanmasına ilişkin 8.02.02.01’inci maddesi hükmü “Fiziki pazar payının hesaplanmasında Türkiye sınırları içinde tüketilmek üzere yapılan dolum miktarları esas alınır. Yabancı klasikler, yoga ve meditasyon amaçlı ve benzeri yapımlar, fiziki ürünlerin normal dağıtım ve perakende kanallarında satışa sunulmayan dolumlar, promosyonlar ve 8.02.02.03’üncü fıkrasında tanımlanan komisyon tarafından dağıtım kriterleri dışında bırakılan tüm veriler bu hesaplamada dikkate alınmaz.” olarak, Yönergenin 8.02.02.03’üncü maddesinin ise, “Genel Kurul tarafından belirlenmiş hususlarda veya Genel Kurul kararlarının yorumlanması gereken durumlarda, paylaşıma esas oluşturulacak kurallar Genel Kurul haricindeki … zorunlu organlarının başkanları ve bir Yönetim Kurulu üyesinin katılacağı komisyon tarafından oyçokluğu ile belirlenir.” şeklini aldığını, … Yönetim Kurulunun 2013 yılı dördüncü dağıtım döneminde üyelerin hak ediş bedellerini hesaplarken … albümlere ait dolum faturalarının, 11.03.2013 tarihli … Olağan Genel Kurulunda belirlenen kriterler kapsamında dengesiz veya haksız sonuçlar doğurup doğurmayacağı hususunda tereddüde düştüğü için konuyu … Dağıtım Komisyonuna intikal ettirdiğini, … dağıtım komisyonunun 15.01.2014 tarihli kararı ile “Pazar paylarına dahil edilecek üretim ve kullanımlara yönelik yapılan değerlendirme sonucu, kullanım ve satış alanları bakımından …, çocuk şarkıları ve ninni gibi eserleri içeren yapımların genel müzik pazarı çerçevesinde değerlendirilemeyeceğine dolum kriteri bakımından kapsam dışı bırakılmaları” şeklinde karar verildiğini, meslek birliğinin, müzik sektörü genel uygulamalarına ve … Dağıtım Yönergesine göre müzik albümü olarak kabul edilmesi koşuluyla, DVD formatındaki müzik albümlerine telif ödemesi yaptığını, dava konusu … albümlerin de müzik albümü olarak nitelendirilebilecek olsalardı DVD formatda olup olmadıklarından bağımsız olarak dağıtım kriterine dahil edileceklerini, müvekkilinin müzik sektöründe yapımcılık faaliyeti yürüten fonogram yapımcılarının FSEK ile tanınan haklarını yasalara ve hakkaniyete uygun bir şekilde yürütmek amacıyla kurulduğunu, müvekkili meslek birliğinin, bar, restoran, otel, alışveriş merkezleri, restoranlar gibi umuma açık mahaller ile radyo-televizyon kuruluşları ile izin/lisans sözleşmeleri imzalayarak telif ücreti topladığını, bu ücretlerin üyeleri arasında, üyelerine ait yapım (albümler) içerisinde bulunan ses tespitlerinin kayıtlarının kullanım sayısına (playîistlere) göre dağıttığını, bunun için bu listelerin müvekkil meslek birliğinin lisans sözleşmesi imzaladığı kullanıcılardan eksiksiz ve doğru bir şekilde temin edilebilmesi gerektiğini, bu bağlamda …. Paylaşım Yönergesinde, üyelerin fiziki üretimden elde ettikleri pazar payının belirlenmesinde esas alınacak dolumlar bakımından iki ana ölçüt getirildiğini bunlardan ilkinin yabancı klasiklerin, yoga ve meditasyon amaçlı ve benzeri yapımlara ilişkin dolumların dağıtım kriterine esas alınmaması, ikincisinin ise promosyon albümler gibi normal dağıtım ve perakende kanallarında satışa sunulmayan dolumların dağıtım kriteri dışında tutulması olduğunu, … albümlerin, esas olarak … bar ve benzeri yerlerde kullanıldığını, … albümlerin yaygın bir şekilde, müzik yayını yapan umuma açık mahaller veya radyo-televizyon gibi mecralarda kullanılmadığını, davacı yanın … albümleri içerisinde yer alan müzik parçaları bakımından umuma açık mahaller ile radyo-televizyon gibi kuruluşlar nezdinde, dolum adetleri dikkate alınmak suretiyle hesaplanması gereken doğmuş bir telif ücreti bulunmadığını, zira yabancı klasikler, ninni, çocuk masalları ve dava konusu olaya konu … albümler ve bu albümlerde yer alan müzik parçaları, bar, restoran, alışveriş merkezi, otel kafe, stadyum, fitness salonu, giyim mağazası ve benzerlerinden oluşan umuma açık mahallerde yaygın ve sık bir şekilde yayınlanan ve kullanılan içerikler olmadığını, yabancı klasikler, çocuk ninnileri ve şarkıları, meditasyon veya … albümleri, müzik sektöründe özel kategori ürünleri olup, bu ürünlerin özel ihtiyaçlar için üretildiğinden sınırlı bir pazar alanına sahip olduklarını bu pazar için yapılan dolum adetlerinin tamamının bir veya birkaç fonogram yapımcısına yansımasına ve söz konusu yapımcıların ilgili alanda tekelleşmesi ile sonuçlandığını, davacı yanın şu an itibariyle tekel görünümüne sahip olduğu … albüm pazarına ilişkin dolum adetlerinin, müzik CD ve DVD’lerine ilişkin dolum adetleri ile aynı potada değerlendirilmesi halinde, birbirinden farklı bu ürünlerin dolum adetleri dikkate alındığında esasen müzik CD’si ve müzik DVD’si üreten müvekkil meslek birliği üyeleri bakımından telif ücretlerinin dağıtımı bakımından haksız ve hakkaniyetsiz sonuçlar doğuracağını beyanla, dava konusu olayda 2013/4’üncü dağıtım dönemi ve sonrasını kapsayacak şekilde … Yönetim Kurulu, … Yönergesinin 8.02.02.02’nci maddesinin kendisine verdiği bir görevi ifa ederek verdiği kararı uyguladığından ve müzik pazarı çerçevesinde değerlendirildiğinde dava konusu kararda hukuka aykırı bir yön bulunmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava FSEK kapsamında açılmış davacı tarafından piyasaya sürülen davaya konu … DVD albümlerinin müzik eseri olarak tespiti, bu eserlere ilişkin olarak hak edişin bedelinin davalıdan tahsili talepli davadır.
Dosyada tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporları alınmıştır.
Davaya konu 2010 ve 2015 yılları arasında davacı şirket tarafından piyasaya sürülen … isimli müzik DVD’si şeklindeki albümlere ilişkin ve davalı meslek birliğince hakediş ödemesi yapılıp yapılamayacağı varsa miktarının tespiti hususlarında sunulan 28.04.2017 tarihli bilirkişi raporunda; “… genel kurulunda alınan kararlar ile birlik yönergesinde yapılan değişiklik uyarınca dağıtım kriterlerinin belirlenmesinde birliğin dağıtım komisyonunun yetkili olduğu, dosyaya sunulan 15/01/2014 tarihli Dağıtım Komisyonu Toplantı Karar Tutanağı ile …, çocuk şarkıları ve ninni gibi eserleri içeren yapımların genel müzik pazarı çerçevesinde değerlendirilemeyeceğine ve dolum kriterleri bakımından kapsam dışı bırakılmalarına karar verildiği, davalı meslek birliği dağıtım komisyonu tarafından alınan kararların birlik ile üyesi arasında ortaya çıkan ve Tüzüğün 17. maddesi kapsamında kalan bir uyuşmazlık olduğu kanaatine varması halinde konunun davalının genel kurulunda çözümlenmesi gerekebileceği…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporuna karşa tarafların itirazları ve beyanları doğrultusunda alınan 02.10.2017 tarihli bilirkişi raporunda; “…Beste ve güfteden oluşan bir müzik eserinin beste kısmının aranje edilerek stüdyoda yeniden kayda alınması ve dijital ortamda güftenin/şarkı sözlerinin eklenmesi suretiyle oluşturulan, ilk eserden bağımsız olmamakta beraber işleyenin de hususiyetini taşıyan … albümlerinin “işlenme eser” niteliğini haiz olduğu.. Dağıtma Komisyonu tarafından verilen kararların içeriğinin denetimi farklı bir tartışma konusu olmakla birlikte, … Dağıtım Komisyonu’nun Genel Kurul tarafından karara bağlanmamış hususlarda dağıtım esaslarını belirlemeye yetkili olduğunun tespit edildiği, Dava konusu eserlerin FSEK 5846 yasaya göre tüm digital ve fiziki satışlardan ve ilgili Meslek Birlik’lerinden doğacak bütün gelirlerine Bağlantılı haklar “…” sahipliği olarak fonogram haklarının davacı yana ait olduğu ve takiben davacı şirkete ödemesi yapılmayan … eserlerinin, sistemde yeniden hesaplama yaptırılarak tahakkuk edecek tutarın davacı şirkete ödemesinin yapılması gerektiği, … Dağıtım Komisyonunun 15.01.2014 tarihli kararı ile 2013/4. dönemden itibaren … Albüm ödemelerinin dolum kriteri bakımından ödemelerinin yapılmadığı, ödemesi yapılmayan … DVD’lerinin toplam miktarının 55,930 adet olduğu, mahkemece ilgili kriter bakımından ödeme yapılmasına hükmedilecekse, miktara isabet eden herhangi bir değer hesaplanamayacağı, tespit edilen miktara isabet eden rakamsal değerin ancak … sisteminde birden çok faktör ve kriterin baz alınarak sistemde yeniden hesaplama yapılabileceği ve bu hesaplama sonucunda … diğer üye şirketlerinin de borç ve alacak miktarlarının değişeceği, bu nedenlerle hesaplamanın ancak mesleki birlik tarafından yapılabileceği…” görüş ve kanaatinin bildirildiği, rapora karşı taraf beyanları ve itirazları nazara alınarak, Mahkememizce bilirkişi heyetinin ortak görüş bildiremediği ve tazminat hesaplanmasına ilişkin de rapor düzenleyemedikleri, alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşıldığından taraf vekillerinin itirazlarını da gidermek ve … albümlerin eser niteliği, yapılan dağıtımın dolum kriterlerine uygunluğu, meslek birliği dağıtım esaslarının uygun olup olmadığı hususlarında ve davacının talep edebileceği tazminatın hesaplanması hususlarında alınan 16.08.2018 tarihli bilirkişi raporunda;”… Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, meslek birliği tarafından ibraz edilen ve raporda yer verilen tablo kapsamında 2010 ile 2013/4’üncü dönem arasında kalan dönemde davacıya toplam 20.355,80 TL. ödendiğinin bildirildiği, 15.01.2014 tarihine kadar davacı’ya diğer üyelerle aynı oranda ödeme yapıldığı fakat bu tarihten sonra Dağıtım Komisyonu Kararı uyarınca “dolum kriterinin” dışında tutulduğu, davacının Dağıtım Komisyonu Kararına karşı öncelikle iç denetim yollarını tüketmeden yani Genel Kurul’a başvurmadan dava açmış olduğu, davalı … 2013 yılından itibaren dijital hakları temsil etmediği, “umumi mahalde temsil” ve “iletim” haklarını temsil ettiği ve üyelerine bu pay üzerinden dağıtım yaptığı, niteliği gereği “dolum kriteri”nin umuma açık mahallerde temsil ve umuma iletim hakkı bakımından … eserlerin ne sıklıkla kullanıldığı yönünde bir kriter oluşturmayacağı,… Tüzüğünün 11. maddesinde “Üyeler, Tüzüğün 13 üncü ve 14 üncü maddelerinde öngörülen kısıtlamalar dışında eşit haklara sahiptirler” düzenlemesine yer verildiği, davacı tarafın iddiasının Meslek Birliğinin belirlediği dağıtım esaslarının üyeler arası eşitsizliğe yol açtığı yönünde olduğu, bununla birlikte, umuma açık mahalde temsil ve umuma iletim hakkı bakımından nadiren temsil edilen ve Radyo-TV ile umuma iletilen … albümlerin, sıklıkla temsil edilen ve umuma iletilen albümlerle aynı esasa göre pay almasının da eşitliğe aykırı olduğunun kabul edilebileceği, ancak davacıya hiç ödeme yapılmamasının da kabul edilemeyeceği, bu uygulamanın üyelere eşit davranma yükümünü ihlal edip etmediği hususunda nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporlarında da tespit olunduğu üzere; İlk müzik eserinden istifade edilerek oluşturulan, ondan bağımsız olmayan ancak işleyenin de hususiyetini taşıyan kareoke eserleri, FSEK m. 6 uyarınca işleme eser sayılır. Bu eserlerin ilk tespitini yapan yapımcılar da FSEK. m. 80 kapsamında fonogram yapımcısı olarak korunurlar.
Davacı tarafın piyasaya sürdüğü albümlerin diğer albümlerden daha üstün ve fazla hizmet sunan bir müzik ürünü olduğunu, DVD olmasının buna engel olmayacağı, davalı tarafın başka müzik DVD’lerine ödeme yaptığını ileri sürmüştür. Davalı taraf ise, Yönergede yabancı klasikler, ninniler ve benzerinin dolum kriterleri dışında bırakılmasının sebebinin onların müzik eseri veya DVD olarak görülmemesi değil, bunların telif toplanan umuma açık yerlerdeki kullanım sıklığı olduğunu ve … albümlerin de umuma açık yerlerde değil, eğlenceye yönelik … bar gibi yerlerde ve şahsi olarak sıkça kullanıldığını ve bu nedenle dolum sayısının çok yüksek göründüğünü, … albümlerinin diğer eserlerle aynı potada değerlendirilmesinin diğer eser sahipleri aleyhine haksız bir durum yaratacağını ve bu alanda faaliyet gösteren fonogram yapımcısının tekelleşmesi sonucunu doğuracağını belirtmiştir.
Meslek Birliği ve Federasyonları Tüzüğü’nün 20. maddesinde, birlik organları genel kurul, yönetim kurulu, denetleme kurulu, haysiyet kurulu olarak gösterilmiş ve birliklerin tüzüklerinde gösterilmek kaydıyla ihtiyari organlar ihdas edebileceği belirtilmiştir.
… Tüzüğü’nün, birliğin organları ile ilgili 21. maddesinde;
Birliğin zorunlu organlarının, “a) Genel kurul, b) Yönelim kurulu, c) Denetleme kurulu, d) Teknik bilim kurulu, e) Haysiyet kurulu” olduğu, birliğin ihtiyaçları doğrultusunda genel kurul kararı ile ihtiyari organlar oluşturulabilir. Bu organların kuruluş şekli ve yetkileri aşağıda gösterilmiştir” denilerek, Danışma Komisyonu ve Yasadışı Ses Taşıyıcılarını Önleme Komisyonu olarak iki ihtiyari organ düzenlendiği görülmüştür. Daha sonra 25.03.2008 tarihinde Genel Kurul kararı ile “paylaşıma esas oluşturacak kuralları belirlemek üzere bir komisyon ihdas edildiği” anlaşılmıştır.
Daha önce dağıtım yönergesinde bir farklılık olmamasına karşın, … Dağıtım komisyonunun 15.01.2014 tarihli kararı ile “Pazar paylarına dahil edilecek üretim ve kullanımlara yönelik yapılan değerlendirme sonucu kullanım ve satış alanları bakımından …, çocuk şarkıları ve ninni gibi eserleri içeren yapımların genel müzik pazarı çerçevesinde değerlendirilemeyeceğine, dolum kriteri bakımından kapsam dışı bırakılmasına karar verilmiştir.
Bu kapsamda 15.01.2014 tarihine kadar Davacı’ya diğer üyelerle aynı oranda ödeme yapıldığı fakat bu tarihten sonra “dolum kriterinin” dışında tutulduğu anlaşılmaktadır.
Davalı …’ın 2013 yılından itibaren dijital hakları temsil etmediği, “umumi mahalde temsil” ve “iletim” haklarını temsil ettiği ve üyelerine bu pay üzerinden dağıtım yaptığı tespit olunmuştur.
Davalı yan, Türkiye’de umumi mahaller ve Radyo-TV’ler genellikle çalma/gösterim listeleri (playlist) sunmadıkları için playliste dayalı olmayan ödemeler bakımından …’ın dağıtım kriteri olarak telif bedellerinin %50’sinin üyeleri arasında eşit dağıtıldığını, diğer %50’sinin de kullanım raporları ve pazar payı dikkate alınarak dağıtıldığın, bunun da ağırlığının kullanım listelerinin %35’i, dijitalin %35’i ve fiziki üretimin de %30’u olarak belirlendiğini ifade etmektedir.
Bir … eserin ve buna bağlı olarak … albümlerin niteliği gereği normal bir müzik eseri veya albümü kadar umumi mahalde teşmil edilmediği ve Radyo-TV’de yayınlanmadığı, bu konuda çalışan özel kulüp ve yerler dışında … bir albüm hemen hiçbir restoran, market, otel vb. yerde çalınmamakta, yine bunun gibi Radyo-TV’lerde son derece sınırlı olarak iletildiği, bu husus bir … albümün popülaritesi ile ilgili olmayıp, kendine has niteliğinden kaynaklandığı değerlendirilmiştir.
Bir albümüm dağıtım kriteri olarak “dolum adedinden” yararlanılması o albümün popülerliği ve ticari değeri bakımdan öneminin belirlenmesi ve buna bağlı olarak umumî mahallerde çalınma ve Radyo-TV’de umuma iletilmesi sıklığına karine teşkil etmesi esasına dayandığı, bu açıdan değerlendirildiğinde, bir … albümün dolum adedi ne kadar çok olursa olsun, bir başka deyişle ticari değeri ve popülaritesi ne kadar yüksek olursa olsun, sık şekilde umumi mahalde temsil ve yayınlanacağından bahsedilemeyeceği, niteliği gereği … albümü nihai kullanıcı kendisi İçin temin ettiği veya buna özel mekanlarda temsili söz konusu olabileceği, dolayısıyla “dolum kriteri” umuma açık mahallerde temsil ve umuma iletim hakkı bakımından … eserlerin ne sıklıkla kullanıldığı yönünde bir kriter oluşturmayacağı, diğer yandan çoğaltma ve yayma hakkı bakımından fonogram yapımcısının zaten albümü doğrudan kendisinin çoğaltarak yayımladığı ve fiziki çoğaltma gelirini (…’ın aracılığıyla değil), bizzat kendisinin edindiği raporlarda değerlendirilen hususlardır.
İlgili mevzuat incelendiğinde … Tüzüğünün 11. maddesi “Üyeler, Tüzüğün 13 üncü ve 14 üncü maddelerinde öngörülen kısıtlamalar dışında eşit haklara sahiptirler.” düzenlemesine yer verildiği, bu noktada, umuma açık mahalde temsil ve umuma iletim hakkı bakımından nadiren temsil edilen ve Radyo-TV ile umuma iletilen … albümlerin, sıklıkla temsil edilen ve umuma iletilen albümlerle aynı esasa göre pay almasının da eşitliğe aykırı olduğunun kabul edilebileceği sonucuna ulaşılmaktadır. Tüzük’ün Üyelik Uyuşmazlığı başlığını taşıyan 16. Maddesi “Başvuranın hangi birliğe üye olabileceği konusunda birlikler arasında çıkacak uyuşmazlıklar, o alanda kurulmuş olan federasyonca karara bağlanır. Bu alanda federasyon kurulmamışsa uyuşmazlık Bakanlık kararıyla çözümlenir. Birliklerle üyeleri arasındaki üyelikle ilgili uyuşmazlıklar birlik genel kurulunda çözümlenir”. TİP Statü’nün “Üyelik Uyuşmazlığı” başlığını taşıyan 18. Maddesi “Başvuranın hangi birliğe üye olabileceği konusunda birlikler arasında çıkacak uyuşmazlıklar, o alanda kurulmuş olan federasyonca karara bağlanır. Bu alanda federasyon kurulmamışsa uyuşmazlık Bakanlık kararı ile çözümlenir, Birlik ile üyeleri arasındaki üyelikle ilgili uyuşmazlıklar Birlik Genel Kurulunda çözümlenir” hükümlerini içerdiği huzurdaki dava üyelik veya üyelikten çıkarma ile ilgili olmadığı dikkate alındığında bahse konu hükümlerin doğrudan uygulama alanı da bulunmadığı, ancak Türk Medeni Kanunu’nun Derneklerle ilgili 83. maddesinin 2. fıkrası “Diğer organların kararlarına karşı, dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamaz.” hükmünün değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Anılan hüküm, genel kurul dışındaki organların vermiş olduğu kararlara karşı iptal davasının hangi şartlarda açılabileceğini öngörmektedir. Doktrin ve Yargıtay’a göre Genel Kurul haricindeki organlarca verilen kararlara karşı iptal davası açılamaz. Bu husus Hukuk Genel Kurulu tarafından E. 2002/2-300 K. 2002/385 sayılı kararında “Davanın konusunu oluşturan karar disiplin kurulu kararıdır. Dernek Genel Kurulunca almış bir karar yoktur. Disiplin kurulunun kararına karşı da dava açılamaz, isteğin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. ” şeklinde ifade edilmiştir. Meslek Birlikleri ve Federasyonları Tüzüğü’nün 75. maddesi; “Tüzükte, birlikler ve federasyonların çalışmalarıyla ilgili hususlarda hüküm bulunmayan hallerde, Fikir ve Sanat Eserleri ile Dernekler Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanır”. şeklindedir.
Yürürlükteki 5253 Sayılı Dernekler Kanunu’nun “Cemiyetler ve Dernekler Kanunlarına yapılan atıflar” başlıklı 34. Maddesi; “Diğer kanunlarda, 3512 sayılı Cemiyetler Kanunu, 1630 sayılı Dernekler Kanunu veya 2908 sayılı Dernekler Kanunu ile bunların ek ve değişikliklerine veya belli maddelerine yapdan atıflar, bu Kanuna veya bu Kanunun aynı konuları düzenleyen madde veya maddelerine yapılmış sayılır. Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde aynı konuları düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ilgili hükümlerine atıf yapılmış sayılır.” şeklindedir.
Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının Dağıtım Komisyonu kararına karşı da öncelikle iç denetim yollarını tüketmeden yani genel kurula başvurmadan dava açmış olduğu, izahı yapılan mevzuat kapsamında dava şartının yerine getirilmediği anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL karar harcının peşin yatırılan 170,78 TL’den mahsubu ile kalan 126,38 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan: 500,00 TL bilirkişi ücreti, 170,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 670,25 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red olunan davaya konu … albümlerinin müzik eseri olarak tespiti talepleri yönünden AAÜT’sine göre tespit olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, red olunan alacak talebi yönünden AAÜT’sine göre tespit olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/07/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır