Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/237 E. 2021/140 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/237
KARAR NO : 2021/140

DAVA : Fikir ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüz Nedeniyle Rayiç Bedel Tazminatı
DAVA TARİHİ : 06/11/2015
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüz Nedeniyle Rayiç Bedel Tazminatı talepli asıl ve Eserin İadesi ve ya Maddi Tazminat talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …, …, …, …, …, …?, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …?, …, …, …, …, …, … ve … isimli sinema filmlerinin eser sahibi iken, televizyon dahili yurtiçi ve yurtdışı gösterim hakları ile mülkiyet haklarını 06/01/1981 tarihli “Satış Vadi” başlıklı belge ile davalı şirkete devrettiğini, … 4.FSHHM nezdinde sinema filmlerinin mali haklarının müvekkiline ait olduğunun tespitine, karşı tarafın muhtemel tecavüzünün önlenmesine hükmedildiğini, kararın Yargıtay tarafından onandığını, mahkeme kararı ile sabit olduğu üzere davalının 01/01/1996 tarihinden bu yana müvekkilinin eser sahibi olduğu filmleri işlemek, çoğaltmak, yaymak, temsil etmek, yayınlamak, ve kamuya iletmek suretiyle, müvekkilinin filmlerden kaynaklanan mali haklarını ihlal ederek menfaatler elde ettiğini, müvekkilinin davalının tecavüzü nedeniyle sinema filmlerinin mali haklarından yararlanamadığını belirterek, (her bir film için şimdilik 1.000,00 TL) tespit edilecek rayiç bedelin üç katının hakkın doğduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davaya konu filmlerin 6 Ocak 1981 tarihinde müvekkili şirkete satıldığını, satış bedelinin davacıya ödendiğini, davacının devir ve temlik yapmış olmasının mali haklarından feragat anlamında olduğunu, filmlerin müvekkili tarafından oynatılmadığını bu nedenle üç katı tazminatın istenmesinin mümkün olmadığını, filmlerin eski ve yıpranmış bulunması nedeniyle değerinin en fazla 100,00 TL olabileceğini, filmlerin geçmişe etki biçimde uygulanmasının hukukun üstünlüğü ilkesine bağlılık ve kanunun geriye yürümezliği ilkesi karşısında hukuken mümkün olmadığını, 5846 sayılı yasanın EK 2’nci maddesinin son fıkrası, hukuka aykırı bir şekilde değerlendirildiğini ve koruma süresinin 70 yıla çıkartılması düzenlemesinin müvekkilinin aleyhine yorumlandığını, adli yargılanma hakkının ihlal edilmesi nedeniyle değişikliğinin iptali için konunun Mahkemece Anayasa Mahkemesine götürülmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin ayrıca bireysel başvuruda bulunduğunu ve bu başvurunun sonucunun beklenilmesi gerektiğini belirterek, davanın öncelikle görev yönünden reddine karar verilmesini aksi durumda zarar miktarının satdış bedelinden mahsubu (takası) gerektiğini, Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurunun sonucunun beklenmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …, …, …, …, …, …?, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …?, …, …, …, …, …, … ve … film eserinin sahibi olduğunu, Müvekkil … Ltd.Şti. yukarıda belirtilen sinema filmlerine ek olarak, … (…), …(…) isimli sinema filmlerinin eser sahibi olduğunu, davalı müvekkilin anılan filmlerden kaynaklanan mali haklarına tecavüz edildiğini, … 4. FSHHM’de… E. … sayılı kararıyla mali hakların davacıya (… Film) ait olduğunun tespit edildiğini, bu filmlere ilişkin olarak davalının (… Filmcilik) muhtemel tecavüzünün önlenmesine hükmedildiğini, bu karar üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü, davalı … Ltd. Şti.’nin hak sahibi olarak göründüğü kayıt tescil belgelerine söz konusu filmlere ait mali hakların 01.01.1996 tarihinden itibaren ilk yapımcı olan müvekkile döndüğü şerhini işlemiştir mahkemenin tespit kararına rağmen, davalı … negatiflerini halen müvekkile iade etmediği gibi, müvekkilden de kaçırdığını, davalı … Ltd.Şti. … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …sayılı dosyasında da müvekkilin eser sahibi olduğu film negatiflerinin kendilerinde olduğunu açıkça kabul ettiğini, … 1. FSHHM …D. İş sayılı dosyasında, müvekkilin eser sahibi olduğu sinema film negatiflerinin halihazırdaki durumunun tespiti için 09.11.2015 tarihinde negatiflerin bulunduğu deponun kapalı olduğu, apartman görevlisinin beyanından da depoda film negatiflerinin bulunduğu tutanak altına alındığını, müvekkilinin eser sahibi olduğu 72 adet film negatifinin iadesine ve müvekkile teslimine, filmlerin negatifinin iadesi ve müvekkile tesliminin mümkün olmaması halinde her bir filmin değerleri ayrı ayrı belirlenerek şimdilik herbir film için 1.000,00 TL’nin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini t
alep ve dava açmıştır.
Mahkememizce 2015/244 Esas, 2015/269 Karar ve 24/11/2015 tarihli karar ile dava dosyasının, Mahkememizin 2015/237 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamaya 2015/237 Esas sayılı dosya üzerinden devam olunmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bildirilen tüm deliller toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporları alınmıştır.
Mahkememize 28/07/2016 tarihli sunulan ayrık bilirkişi raporunda özetle; sinema eserlerinin negatiflerinin Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema Arşivine teslim edilerek muhafaza edilmesi ve koruma altına alınmasının uygun olacağı, siyah beyaz A grubu filmler için 1 yıl 3 gösterim fiyatının 120.000,00 TL, renkli A grubu filmler için 1 yıl 3 gösterim fiyatının 640.000,00 TL, siyah beyaz A grubu filmler için asgari negatif bedelinin 1.000,000,00 TL, dava konusu renkli A grubu filmler için asgari negatif bedelinin 1.600.000,00 TL olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememize 11/07/2021 havale tarihli sunulan bilirkişi raporunda özetle; davaya konu filmlerin öneminin yadsınamaz olduğu, korunmasında kamu menfaati bulunduğunu, restorasyon işleminin yapılması gerektiği, restorasyon işlemlerinin film başına 60.000,00 TL toplamda 4.320.000,00 TL olarak düşünülmesi gerektiği, restore edilmiş filmlerin bir kopyasının Devlet Film Arşivi’ne tesliminin gerektiği, tazminat hesaplamasında hukukçu bilirkişi bulunmadığından bu yönde takdirin mahkemeye ait olduğu, filmlerinin tamamının ulusal kanallardan 1 yıl/3 gösterim bedeli olarak kazanabileceği rakamın hesaplandığı ve rakamın 258.500 TL/ yıl olarak düşünülebileceği, kopyası kaybolmuş filmler için tazminat bedeli olarak, televizyonda gösterim rayiçlerinin (2.000-5000 TL) 20 katı alınarak hesaplanabileceği, bu rakamın 40.000 ile 100.000 TL arasında olabileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememize 13/10/2017 havale tarihi ile sunulan bilirkişi raporunda özetle; davacının davalı şirketten davaya konu filmler için talep edebileceği gösterim bedelinin 155.500,00 TL, negatif bedelinin ise 36.000,00 TL olabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememize 17/05/2019 havale tarihi ile sunulan bilirkişi raporunda özetle; davaya konu filmler üzerinde davacının hak sahibi olduğu, filmler için restorasyon bedelinin film başına 65.000,00 TL olduğu, davacının, davalının filmleri kullanarak kendisinin haklarını ihlal ettiği yöndeki iddiasını ispat ettiğinin kabulü durumunda, yerel kanallara satış bedelinin yılda iki gösterim için renkli film başına 300 TL, siyah beyaz film başına ise 200 TL olduğu tematik kanallarda ise yılda 12 gösterim için film başına ödenecek tutarın 500 TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememize 19/10/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; daha önceki kök raporda yer alan kanaatlere ek olarak dosyada yer alan örneklerde ve … belgesinde sunulan rakamların davaya konu filmler bakımından kabul edilemeyeceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 11/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat taleplerini asıl dava için 1.950.528,00 TL, birleşen dava için 4.680.000,00 TL olarak ıslah ettiği anlaşılmıştır.
KANAAT VE GEREKÇE
Asıl ve birleşen dava 5846 sayılı Fsek hükümleri uyarınca açılmış, Fikir ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüz Nedeniyle Rayiç Bedel Tazminatı ve dava konusu filmlere ait negatif filmlerin davacıya iadesi aksi halde negatif film değerlerinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde belirtilen filmlerin eser sahibinin davacı şirket olduğunu, filmlerinin negatifi’nin iadesi, iadenin mümkün olmaması halinde her bir film için tespit edilecek rayiç bedelin üç katına kadar olan kısmın ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin cevaben davaya konu filmlerin mülkiyeti ve tüm haklarının 06/01/1981 tarihinde davalı şirkete satıldığı, çok yüksek bir satış bedelinin davacıya ödendiği, filmlerin mülkiyetinin davalı şirkete devredildiği bu nedenle davacı şirketin mali haklardan feragat etmiş olduğunu öne sürmüştür.
Dosyada mübrez … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı davacı tarafından davalıya karşı açılan davada, davacı tarafından davaya konu filmlerin mali haklarının davacı şirkete ait olduğuna karar verilmiş, karar kesinleşmiştir.
Asıl Dava Yönünden Yapılan İncelemede; Davacı, FSEK m.68 çerçevesinde rayiç bedelin 3 katı tutarında tazminat talep etmektedir. FSEK m.68/l hükmüne göre; ‘’Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isleyebileceği bedelin veya bu kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir.” demektedir. FSEK m.68 kapsamında bu taleplerin ileri sürütebilmesi için, mütecavizin kusurunun olması ya da zararın gerçekleşmiş bulunması şart değildir.
YHGK’nın 20/03/2002 Tarih, 2002/11-176 Esas, 2002/214 Karar sayılı ilamında “… Eser sahibinin mali hakları korunurken sadece bu tecavüzün haksız fiil olduğu varsayımından hareket edilmeyecektir. Somut olayın özelliğine göre varsayımsal sözleşme bedeli tayin edilirken eser sahibinin bilimsel/sanatsal yeteneği, üretim kapasitesi gibi sübjektif nitelikleri, eserin beğeni ölçüsü, sayfa sayısı, estetik görünümü, nitelik ve niceliği, ihlal edilen mali hakkın türü, coğrafi kapsamı, ihlal süresi, ihlalin yapıldığı vasıta, bunun geniş halk kitlesine ulaşımı gibi objektif kriterler dikkate alınarak eser sahibi izinsiz yayın yapanla sözleşme yapması halinde, bu sözleşme uyarınca isteyebileceği bedel, bunun faizi 68. madde uyarınca açılacak davada dikkate alınacaktır…” demektedir. Yargıtay 11. HD’nin 19/03/2022 Tarih, 2001/10702 Esas, 2002/2515 Karar sayılı ilamında da “… Aynca rayiç bedelin tespitine ilişkin taraflar arasında daha önceden yapılmış bir sözleşme, teklif var ise, başka bir deyişle rayiç bedel somuta indirgenmiş ise, rayiç bedelin tespiti taraflar arasındaki sözleşme, teklif vs. ile tespit edilecektir.. ” demektedir.
Türk hukukunda, 1995 öncesi dönemde sinema yapımcıları sinema filmleri üzerinde eser sahibi kabul edilmiş ve koruma süresi 20 yıl olarak belirlenmiştir. Ancak, FSEK’te 1995 ve 2001 yıllarında eser sahipliği ve koruma süresine ilişkin önemli değişiklikler yapılmıştır. Öncelikle, eser sahipliği sinema yapımcılarından alınarak, filmi meydana getiren gerçek kişiler olan yönetmen, senarist, özgün müzik bestecisi ve diyalog yazarına verilmiştir. FSEK Ek m. 2’de bu Kanunun sinema eseri sahipliği ile ilgili hükümlerinin, 12/6/1995 tarihinden sonra yapımına başlanan sinema eserlerine uygulanacağı düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca, 1995 öncesi yapımı tamamlanan filmler üzerinde yapımcı eser sahipliğini korumaya devam etmiştir. Eser sahipliğine ilişkin değişikliğin ardından, 2001 yılında, koruma süresi 70 yıla çıkarılmıştır. Yine FSEK Ek nı.2’de Kanunda sağlanan korumanın, T.C. vatandaşları tarafından üretilen mevcut tüm eserlere uygulanacağı öngörülmüştür. Bu durum, 1995’ten önce koruma süresi dolan eserler için de sürenin uzayıp uzamadığı vc eğer uzadı ise daha önce yapılmış olan sözleşmelere bunun nasıl yansıyacağı sorusunu gündeme getirmiştir. Bu konuda Yargıtay kararlan ile varılan kanaat, 1995’ten önce koruma süresi dolmuş olsa dahi, 2001’de sürenin uzatılmasıyla birlikte bu filmler üzerinde eser sahibi olan yapımcılar lehine yeniden hak meydana geldiği ve daha önce yapılmış olan sözleşmelerin bu haklan içeremeyeceği olmuştur. (Bkz. Yavuz/Ahca/Merdivan, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Yorumu, CJ, 2. Baskı, Ankara 2014, sf 199-1214’te yer verilen kararlar. Örn: Y 11 HD, E.2007/3296, K.2008/4799; Y 11 HD, T.22,05.2008, E.2OÛ7/4656, K.2008/6765)
Somut olaya dönüldüğünde, davacı tarafça gösterim bedellerine ilişkin emsal olarak sunulan … ile …arasındaki sözleşme, …’ın 23.01.2017 tarihli müzekkere cevabı bilirkişilerce incelenerek hesaplama yapılmış, her ne kadar rayiç bedel olarak 3.000 TL ila 10.000 TL arasında bir rakam belirtilmiş ise de; somut olayın özelliğine göre bilirkişiler tarafından bu rakamların gerçekçi olmadığı, tek seferlik gösterimim kapsayan bu bedellerin, davaya konu film listesindeki her bir filmin fiyatı için emsal teşkil etmeyeceği, özel koşullar için tek gösterim olarak yapılan fiyatlandırma ile, …, …, … gibi davaya konu filmlere dair alım yapabilen ulusal kanalların fiyatlandırma ölçüsünün farklı olduğu, mezkur kanalların davaya konu filmler bakımından prime-time için bir alım değeri olamayacağı, söz konusu filmlerin ancak tematik kanallar açısından değerlendirilebileceği, kaldı ki bu tematik kanallarında mevcut dijital platformlarda 6-7 yılı aşkın süredir yer almadığı, mevcut ulusal kanalların program planlamalarına bakıldığında siyah beyaz filmlerin bulunmadığı, renkli filmlerin yayını söz konusu olduğunda ise, bir yıl süreli en az üç gösterim olarak alınmasının mümkün olduğu, yayıncı kuruluşlarındaki fiyat belirleme kıstasının izleyici oranları olduğu, RTÜK verilerine göre 196 adet yerel kanal bulunduğu, ulusal kanalların dizi yayınları nedeni ile hiç yerli film satın almadığının kabulü ile tespit edilen 196 yerel televizyon kanalından yalnızca 50 yayın kuruluşunun alım yapabileceği, bu doğrultuda dava konusu filmlerin yerel kanallara satış bedelinin yılda iki gösterim için renkli film başına 300 TL, siyah beyaz film başına ise 200 TL olduğu, tematik kanallarda ise yılda on iki gsterim için film başına ödenecek tutarın 500 TL olduğu tespitinde bulunularak hesaplama yapılmış, mahkememizce de itirazlar üzerine alınan gerekçeli, denetime elverişli 19/10/2020 tarihli ek rapor hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
Davalı vekili her ne kadar dava konusu filmlerin devrine ilişkin taraflar arasında imzalanan 1981 tarihli sözleşme uyarınca alacağın zamanaşımına uğradığı şeklinde itirazlarda bulunmuş ise de; yukarıda açıklanan doktrin ve yargıtay içtihatları nazara alındığında, 1995 tarihinden önce süresi dolmuş olsa dahi, 2001’de sürenin uzatılmasıyla birlikte bu filmler üzerinde eser sahibi olan yapımcılar lehine yeniden hak meydana geldiği ve daha önce yapılmış olan sözleşmelerin bu hakları içermeyeceği, bu doğrultuda da davacının davaya konu filmler üzerinde hak sahibi olduğu, davalının 1981 Tarihli “Satış Vaadi” başlıklı sözleşmeye dayanarak hak iddia edemeyeceği gerekçesi ile bu yöndeki itirazı kısmen reddedilmiştir. Kabul edilen kısma ilişkin davacının da kabulünde olduğu üzere; tecavüzün önlenmesine yönelik davanın 06/11/2015 tarihinde kesinleştiği, işbu davanın da 06/11/2015 tarihinde açıldığı, 10 yıllık zamanaşımına uğramayan davacı tarafından talep edilebilecek tazminata ilişkin tarih aralığının 06/11/2005 – 06/01/2015 olduğu, bu doğrultuda davacı vekili tarafından 11/11/2020 tarihli talep arttırım dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede alınan 19/10/2020 tarihli ek rapor doğrultusunda davacının zaman aşımı süresini aşmayan kısımlar yönünden, Siyah beyaz filmler için 73.280,00 TL, Renkli filmler için 87.936,00 TL, Tematik kanal gösterimi için 329.760,00 TL olmak üzere toplamda 490.976,00 TL rayiç bedel talebinde bulunabileceği, FSEK 68 çerçevesinde bu bedelin 3 katı olan 1.472.928,00 TL’nin davacı tarafından talep edilebileceği tespit edilmiştir.
Fsek 66/son maddesinde “tecavüzün şümulü, kusurun olup olmadığı ve ağırlığının takdir edileceği” öngörülmüş, Borçlar kanununun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği”, Türk Medeni Kanun’un 4. maddesinde de “Kanun’un takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini yada haklı sebepleri gözönünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği” belirtilmiş, Dolayısıyla taraflar arasında davalının kullanımlarına dayanak oluşturacak bir sözleşme yapılmış olsaydı, somut olaydaki kullanımlar karşılığı hangi miktarda bir bedel ödenecekti ise bunun belirlenmesi ve somut olayda, ihlalin niteliği, süresi ve kullanılan mecraya göre, FSEK m 66/4 hükmü koşulları da dikkate alınarak varsayımsal bedelin ne alabileceği yönünde mahkememizce araştırmalar yapılmış, somut olayın özelliğine göre YHGK’nın 20/03/2002 Tarih, 2002/11-176 Esas, 2002/214 Karar sayılı ilamı da dikkate alındığında, davaya dayanak teşkil eden eserlerin kullanımının ihlal süresi, mali haklara tecavüzün sabit olması, ticari maksatla yayınlanması, eserlerin sinema tarihindeki yeri ve önemi gibi nedenler gözetilerek takdiren tespit edilen bedele FSEK md. 68 çerçevesinde 3 kat’a kadar tazminata hükmedilmesi uygun görülmüştür.
Reddedilen kısma ilişkin yapılan incelemede, her ne kadar bilirkişi raporlarında dava konusu filmlerin, DVD hakları konusunda da hesaplama yapılmış ise de, yapılan hesaplamaların somut verilere dayanmadığı, bilirkişilerce hangi gerekçelerle bu rakama ulaştıklarına ilişkin bir değerledirme yapılmadığı, davacının da bu yönde dosyaya sunmuş olduğu bir delil olmadığı gözetilerek bu kısma ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Birleşen Mahkememizin 2015/244 Esas, 2015/269 Karar sayılı dosyası yönünden yapılan inceleme
Davacı tarafça, birleşen davada negatif filmlerin kendilerine iadesi aksi halde negatif film değerlerinin davalıdan tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
Davaya konu 72 adet sinema filminin rayiç bedellerinin tespiti hususundaki “en önemli unsur’ adı geçen filmlerin negatiflerinin mevcudiyeti olup, filmlerin bugün ve gelecekteki değerleri, arşiv olarak önemi ve elde edilebilecek gelirler negatiflerin varlığı ile mümkün olabilecektir Davaya konu filmlerin sadece televizyon kanallannda gösterimi imkanlarına maddi değer atfedilmesi, söz konusu filmlerin gerçek değerlerini tespit etmek açısından yeterli olmayacaktır. Zira, belgeseller, haber filmleri, sanat filmleri, amatör videolar, ticari filmler, propaganda filmleri, bilimsel ve antropolojik kayıtlar gibi pek çok ürün, toplumun kolektif hafızası, görsel-işitsel medya tarafından tanık olunmuş bir toplumsal geçmişi taşırlar. Bu ürünlerin korunması ve dileyen herkesin yararlanmasına sunulmasıyla modern toplumun ortak kültür mirasının önemli bir bölümü gün ışığına çıkabilecektir. Devletin işletmesindeki ulusal arşivler kar amacı taşımayan arşivlere örnek iken radyo, televizyon kanalları ve film şirketlerinin arşivleri kar amaçlı arşivlerdir. Bu itibarla, davaya konu filmlerin negatiflerinin davalı tarafından davacıya teslimi mümkün değil ise, davacı kar amacı güdebilecek bir arşivden mahrum bırakılmış olacaktır.
Günümüzde bu arşivler, dünyadaki örneklerinde olduğu gibi, çeşitli akademik araştırmalara malzeme temini haricinde; Belgesel, Sinema filmi, Dizi film, Reklam filmi gibi yapımlarda kullanılmakta olup, fiyatlandırma saniye ölçeği ile yapılmaktadır. Halihazırda özel arşivlerini böylesi taleplere açmış firmaların yukarıdaki kategorilere göre fiyatlandırması ise; teknik bilirkişilerce tespit edildiği üzere, Belgesel filmler için saniye ölçeklendirmesi yapılmadan talep başına 2000.-TL+KDV, Sinema filmleri için 5 saniyesi 2000.-TL+KDV, Dizi filmler için 5 saniye için 2000.-TL+KDV, Reklam filmleri için 15 saniye için (diğer komşu telif haklarını da kapsamak koşulu İle) 80.0(X)+-USD+KDV olduğu şeklindedir.
Dava konusu filmlerin kopyalarının kaybolmuş olması durumunda, sayısal ortama aktarılması imkanı kalmamış filmlerin arşiv değeri yok edilmiş kabul edilmelidir. Bilirkişilerce tespit edilen fiyatlandırma baz alındığında, 72 adet film için yılda sadece 180 sn (film başına 2.5 sn) görüntü kullanıldığında, saniyesi 400.-TL’den, yıllık 72.000,-TL sadece arşiv geliri olabileceği, bu arşivde bulunan filmler aleniyet tarihinden itibaren 70 yıl koruma altında olup, aleniyet tarihi olarak da en eski filmler baz alındığında (1962) dahi dava konusu filmler şu an itibari ile 14 yıl daha koruma altında olduğu, bu durumda 14 x 72,000= 1.008,000,-TL. minimum arşiv geliri söz konusu olabileceğii, dava konusu filmlerin negatifleri kaybolmuş ve bulunabilecek pozitif kopyalardan bu durumun telafisi söz konusu olması halinde ise restorasyon bedeli gündeme geleceği, bu bedelin ise film başına 65.000 TL olduğu, sonuç olarak dava konusu 72 filmin de restore edilmek istenmesi durumunda 72 x 65.000 = 4.680.000.-TL restorasyon bedeli ortaya çıkabileceği hesaplanılmıştır. Dosya kapsamında davalı şirketin davacı şirkete film negatiflerini iade etmediği, davacının davasını terditli olarak iade olunmaması halinde bedelin iadesi şeklinde açtığı gözetilerek hükme esas alınan 17.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen bir adet film için 65.000 TL restorasyon bedelinin 72 adet film yönünden toplamda 4.680.000,00 TL olabileceğine ilişkin hesaplamanın, önceki raporlarla da uyumlu olduğu gözetilerek birleşen dava yönünden talep arttırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü cihetine gidilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, denetime elverişli, hükme esas alınan 17.05.2019 tarihli bilirkişi raporu ve 19/10/2020 tarihli ek rapor bir arada değerlendirildiğinde, yukarıda gerekçeleri ayrıntıları ile açıklandığı üzere, asıl dava yönünden davacının eser sahibi olduğu, davaya konu sinema filmlerinden kaynaklanan mali haklara tecavüz nedeniyle tespit edilen 490.976,00 TL rayiç bedelin Fsek m.68 gereği üç katı oranındaki 1.472.928,00 TL tazminatın 06/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen Mahkememizin 2015/244 Esas 2015/269 Karar sayılı davası yönünden, film negatif bedellerine ilişkin 4.680.000,00 TL alacağın dava tarihinden (18/11/2015) itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Asıl dava yönünden davanın KISMEN KABULÜ İLE, davacının eser sahibi olduğu, davaya konu sinema filmlerinden kaynaklanan mali haklara tecavüz nedeniyle tespit edilen 490.976,00 TL rayiç bedelin Fsek m.68 gereği üç katı oranındaki 1.472.928,00 TL tazminatın 06/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
1-b)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca yatırılan 27,70 TL peşin harç ve 112.004,12 TL ıslah harcından, hesap olunan 100.615,71 TL karar harcının düşülerek, kalan 11.416,11 TL bakiye karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
1-c)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 84.352,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
1-d)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 44.530,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
1-e)-Davacı tarafından yapılan: 7.650,00 TL bilirkişi ücreti, 697,85 TL posta gideri olmak üzere toplam 8.347,85 TL’den kabul ve ret oranına göre hesap olunan 6.078,90 TL ve TL 100.671,11 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 106.750,01 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1-f)-Davalı tarafından yapılan: posta gideri olan 45,10 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesap olunan 12,25 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Birleşen Mahkememizin 2015/244 Esas 2015/269 Karar sayılı davası yönünden davanın KABULÜ İLE, film negatif bedelleri yönünden 4.680.000,00 TL alacağın dava tarihinden (18/11/2015) itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-b)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 319.690,80 TL karar harcından peşin yatırılan 27,70 TL’nin mahsubu ile kalan 319.663,10 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-c)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 135.425,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
2-d)-Davacı tarafından yapılan: 326,60 TL posta gideri ve 54,40 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 381,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.18/03/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸