Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/164 E. 2019/154 K. 25.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/164
KARAR NO : 2019/154

DAVA : FSEK- Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/07/2013
KARAR TARİHİ : 25/04/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan fikir ve sanat eserinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacıların …’ın eşi, kızı ve oğlu olduğunu, davalı şirketin Türkiye ve … ili çevresinde … filmlerini HD kalitesinde yeniden düzenleyerek yayınlamaya başlamak yönünde reklam kampanyası başlattıklarını, bu reklam kampanyasının … alan adı altında, davalıya ait aylık dergide ve bilboardlarda yer aldığını, … 18. Sulh Hukuk mahkemesi … D.iş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, … 18. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş dosyası ile … alan adı üzerinde tespit yapıldığını, davalının davacıların murisini reklam yüzü olarak kullandığını, dış görünüşünü kullanarak kampanyasını ilgi çekici hale getirdiğini, kişinin dış görünüşü eser olmasa bile FSEK kapsamında korunduğunu, bu kişinin görüntüsünün ticari amaçlı kullanılmasının ancak izin ile mümkün olacağını, davalı eylemi nedeniyle murisinin FSEK 68 hükmü gereğince böyle bir kampanyada alacağı ücretin 3 katı tutarına hükmedilmesinin talep edildiğini, davalı tarafından oyuncunun dış görünüşünün alaycı şekilde karikatürize edilmesinin hakaret teşkil ettiğini, zaten talep gören bu filmlerin tanıtımında karikatürlere de ihtiyaç olmadığını, davalı tarafından söz konusu karikatürlerin kamunun bilgilendirilmesi ve habercilik kapsamında kullanılmadığını, dava konusu ölen kişiye yönelik hakaret teşkil eden eylemler, sadece ölen kişi için değil, ölen kişinin yakınlarının kişilik haklarını da ihlal ettiğini iddia ederek her bir davacı için ayrı ayrı olmak üzere 20.000,00 TL’den 60.000,00 TL manevi tazminata, murisin dava konusu reklam kampanyasından elde edeceği gelirin 3 katı oranında maddi tazminata karşılık 10 000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, görüntülerin muris …’in başrol oyuncusu olduğu …, …, … adlı filmlerin tanıtımı için kullanıldığını, başkaca bir reklam faaliyeti için …’in karikatürlerinin kullanılmadığını, yayın kuruluşların yayınlayacağı içeriğe ilişkin tanıtım filmleri yayınlamasının işin doğası gereği olduğunu, kişilik hakkının ihlali olduğu ileri sürülen afişlerin murisin sağlığındaki sinema afişleri olduğunu, murisin sağlığında onay verdiği afişlerin murisin kişilik hakkına hakaret olduğunun iddia edilemeyeceğini, karikatürlerin orijinal afişlerden alınmadığı düşünülse bile yine de ihlal oluşmadığını, dava konusu filmlerin komedi filmleri olması ve canlandırılan karakterlerin saf fakat dürüst karakterleri canlandırdıkları, görüntülere alaycı bir görüntü kazandırılmadığını, …’ın siyasetçi değil, komedi filmlerin başrol oyuncusu olduğunu, karikatürler üzerinde davacıların hak sahibi olmadığını, 1995 öncesi alenileşmiş filmlerde davacıların talep konusu filmlerde herhangi bir hakkının bulunmadığını, karikatürlerinde …’a ait olduğunu, filmlerin …’den izin alınmak suretiyle yayınlandığını, gerekli materyallerin de …’den edinildiğini, davanın …’e de ihbar edilmesi gerektiğini iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
… vekili davaya katılma istemli dilekçesinde özetle, … ile davacı arasındaki sözleşme gereğince davalı …’in sahip olduğu 50 adet yerli filmin TV yayın hakkı dahil tüm mali haklarının süreli yayın izni ve lisansının davalı tarafa verildiğini, ayrıca filmlerin tanıtımı için materyallerin de davalı tarafa verildiğini, yayınlanan filmlerin reklamının yapılmasının doğal olduğunu, 25 adet filmin 1995 tarihi öncesinde alenileştiğini, söz konusu filmlerin baştan beri söz konusu karikatürlerle tanıtıldığını, davanın Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinde açılması gerektiğini, reklam yapılan filmlerin mali haklarının davalı tarafa ait olduğunu, davacıların maddi tazminat istemlerinin yersiz olduğunu, filmlerin tanıtımında ve reklamlarında başrol oyuncusunun görselinin kullanılmasının izne tabii olmadığını, yapılan reklamların da sadece bu filmlerinin gösterimine ilişkin olduğunu, davacı tarafın manevi tazminat isteminin yersiz olduğunu, kullanılan fotoğrafların filmden görüntüler ve filmlerin orijinal afişleri olduğunu, …’ın sağlığında kullanılan afişler olduğunu, dava dışı …’nun 5555 Afişle Türk Sineması kitabından (2004) söz konusu afişler yer almakta olduğunu, karikatürlerin …’ın anısına hakaret teşkil etmediğini, karikatürlerin eser niteliğinde olduğunu, afişlerin hukuka aykırı olmadığını, olsa bile …’ın rızası olduğunu, MK 25/4 gereğince manevi tazminat hakkının miras bırakan tarafından ileri sürülmediği sürece mirasçılara geçmeyeceğini, FSEK 84 gereğince filmi, görsellerini, film afişlerinin gösterimi men etme hakkmın bunu yaptırana ait olduğunu, bu hak ve yetkinin olay açısından …’e ait olduğunu ileri sürmüştür.
İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/139 esas, 2014/29 sayılı kararı ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay 11. HD 2015/3960 Esas, 2015/5125 Karar sayılı ve 13/04/2015 tarihli kararında yerel mahkemenin görevsizlik kararını onamıştır.
Davacılar vekili 20/12/2018 tarihli dilekçesinde, 10.000,00 TL maddi ve 60.000,00 TL manevi tazminat talebiyle açılan davalarını ıslah ederek, maddi tazminat taleplerini 90.000,00 TL arttırarak 100.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilmesini talep etmiştir.
Dava, 5846 sayılı FSEK hükümleri uyarınca açılmış izinsiz kullanımdan dolayı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tarafların dosyada bildirdikleri tüm deliller toplanmış, Kapatılan … 18. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin .. D.iş ve … D.iş sayılı dosyaları getirtilmiş, RTÜK’e yazı yazılarak …’ın fotoğrafının dava konusu reklam kampanyası kapsamında TV kanallarında kullanılıp kullanılmadığına yönelik kayıtlar istenilmiş, teknik ve özel bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporları ve ek rapor alınmıştır.
Kapatılan .. 18. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasının incelenmesinde, delil tespiti talebinde bulunanların dosyamız davacısı, aleyhine tespit olunanın dosyamız davalısı olduğu, davacıların izni olmaksızın muris …’a ait resimleri kişilik haklarını ihlal eder nitelikte karikatürize ederek reklam kampanyalarında kullanıldığının ve … fimlerine ilişkin yayınlar yaptıklarına ve tanıtımlarda bulunduklarının tespitinin talep edildiği, mahkemece yerinde tespit yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 27/01/2016 tarihli raporda bilirkişiler, davacı yanın manevi tazminat talebinin isabetli olmadığını, FSEK 68.madde kapasmında mali hak bedeli talebinin ise isabetli olduğunu, bu bedelin tespiti bakımından dosyada herhangi bir veri bulunmadığını, bilirkişi heyetinde reklamcı bilirkişi olmadığından rayiç bedelin tespitinin mümkün olmadığını belirtmişlerdir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinde, manevi tazminata ilişkin tespite katıldıklarını, eser işletim belgesinin ve diğer belgelerin eser sahipliğini kanıtladıklarını, afişlerin sinema eser için çizilmiş özel afişler olduğunu, eser sahibinin kanıtlandığını, davacıların bu afişlere ilişkin mali hak iddiasında bulunmalarının mümkün olmadığını, bu afişlerden filmlerin tanıtımı için faydalanıldığını, …’ın davalı şirket reklam kampanyasında yararlanılmadığını belirtmiştir.
Davacılar vekili bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinde, müvekkillerinin ve murisin söz konusu afişlerin kullanılması adına vermiş oldukları yazılı ve sözlü bir muvafakat bulunmadığını, … 4. FSHM’deki dosyada filmlerin izinsiz gösteriminden dolayı …’in telif ücretine mahkum edildiğini, maddi tazminata ilişkin görüşün kabul edildiğini, manevi tazminata ilişkin görüşün kabul edilmediğini belirtmiştir.
Fer’i müdahil vekili 28/03/2016 tarihli dilekçesinde, görevsiz mahkemece kendilerinin katılan olarak kabul edildiğini, fer’i müdahil talebinde bulunduklarını, bilirkişi heyetindeki hukukçu bilirkişiye itiraz edildiğini, filmlere ilişkin mali haklar ve bağlantılı hakların kendilerinde olduğunu, lisans sözleşmesinin dosyaya sunulduğunu, bu sözleşmelerin yayın hakkını da kapsadığını, ilan ve reklamın ticaret hayatının kaçınılmazı olduğunu, mevzuat gereğine kayıt ve tescil yapılmadan eser işletim belgesinin alınamayacağını, …’a ait sinema afişlerinin tv yayınlarında kullanılmayacağının iddia edildiğini, oyuncunun filmin her türlü kullanımını, tv yayını suretiyle kullanımına da izin verdiğinin kabul edileceğini, …’ın sağlığında da filmlerin tv’de yayınlandığını, raporda olmayan bir malî hak çeşidi yaratıldığını, film afişlerinin tanıtım ve reklam kampanyasında kullanılması içi FSEK 68 gereğince mali hak talep edeceğinin belirtildiğini, hukuki dayanağının olmadığını, afişler üzerinde mali hakkının bulunmadığını, icracı sanatçının afişlerin izinsiz kullanılması nedeniyle mali hak ihlal edildiğinin iddia edilemeyeceğini belirtmiştir.
Mahkememizin 13/04/2016 tarihli ara kararı uyarınca, görevsiz mahkemede feri müdahillik talebinde bulunulduğu ancak kabul edilmeden görevsizlik kararı verildiği, dava konusu hak ile ilgili ihbar olunanan menfaatinin bulunma ihtimali ile … Ltd. Şti’nin davalı yanında fer’i müdahil olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi heyetine reklamcı sektör bilirkişisi eklenerek ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişi heyeti 06/04/2016 tarihli ek raporda, kök rapordaki görüşün korunduğunu, davalının yeni başlatacağı yayın kuşağı için tanıtım kampanyası hazırladığını, bunun için ana figür olarak …’ın kullandığını, bu reklam materyallerini çoklu mecrada, planlı ve ücretli olarak yayınlattığını, davacı yanın manevi tazminat talebinin isabetli olmadığını, FSEK 68.madde kapsamında mali hak bedeli talep edebileceğini, davacının talep edebileceği tazminat miktarının 100.000,00 TL olabileceği kanaatini bildirmişlerdir.
Mahkememizce yapılan 26/05/2016 tarihli celse 1 ve 2 nolu ara karar uyarınca, tarafların itirizlarına yönelik olarak ek rapor alınmak suretiyle ihtilafın çözülemeyecği anlaşıldığından mahkememizce yeniden üç kişilik heyet oluşturularak, maddi ve manevi hak ihlali bulunup bulunmadığı varsa talep edilen tazminatın miktarı hususlarında itirazların giderilmesine yönelik rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce oluşturulan heyette bulun bilirkişilerden reklam, medya, sinema-televizyon alanında uzman … tarafından sunulan raporda, dosyaya davacı vekilince sunulan …’a ait fotoğrafların sadece belge niteliğinde kabul edilerek sanatsal bir değer taşımadığını, reklam kampanyasındaki amacın markanın reklamı yapılarak bundan sağlanan faydanın getireceği maddi yarar olduğu, bunun zamanla kazanılmasına ilaveten güven ve ilginin de artacağını bunun da manevi yarar olduğunu, davalı şirket ile davaya katılan …’in aralarında yaptıkları sözleşme ile yetkili … elinde bulundurduğu murise ait filmlerin mali haklarını davalı şirkete kullanması için geçici bir süre ile verdiğini, davalının orijinal olarak …’den aldığı materyalleri/afişleri hiç bozmadan, oynamadan aynen film tanıtımları için İstanbul’un muhtelef yerlerinde ücretli anlaştığı alanlarda yayınlattırdığını belirterek, davacı yanın istemi olan manevi tazminat talebinin isabetli olmadığını, FSEK 68.madde kapsamında mali hak bedeli olarak davacının talep edeceği tazminat miktarının 60.000 TL olabileceği kanaatini bildirmiştir.
Aynı heyette bulunan bilirkişi Yard. Doç. Dr. … sunduğu raporda, FSEK 68.maddenin eser sahibinin eser üzerinde sahip olduğu mali hakların ihlali durumunda kullanılan bir madde olduğunu, dava konusu olayda ise ne tasvir edilen kişinin ne de mirasçılarının eser üzerinde eser sahipliği hakkı bulunmadığını, kişilik hakkının ihlal edildiğini iddia eden kişi, doğrudan zararını ispat ediyorsa bu zararını, hukuka aykırı saldırı dolayısıyla elde edilmiş olan kazancın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre kendisine verilmesine ilişkin istemde bulunma hakkına sahip olduğunu, bu kapsamda tazminat hesaplaması yapılabilmesi için dosyada mübrez belgeler arasında belge bulunmadığını, BK 58.maddesinde ise kişilik hakkı zarar gören kişinin manevi zararına karşılık kendisine manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteme hakkına sahip olduğunu takdirin mahkemeye ait olduğunu belirtmiştir.
Heyette bulunan bir diğer bilirkişi serbest muhasebeci mali müşavir Şenay Usta sunduğu raporda, reklamcı bilirkişinin rayiç bedeli belirtmemesinden dolayı tarafından tazminat hesaplamasının yapılamadığını, diğer bilirkişinin belirttiği üzere maddi tazminatın doğrudan zararını ispat ediyorsa bu zararını, ispat edemiyorsa hukuka aykırı saldırı dolayısıyla elde edilmiş olan kazancın tespiti doğrultusunda dosyada yeterli bilgi ve belge bulunmadığını, bu doğrultuda gerekli görülmesi halinde davalı firmanın bu reklamlardan elde ettiği kazancın tespitinin yapılmasının mahkemenin takdirinde olduğu kanaatini belirmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporlarına karşı beyan ve itiraz dilekçesinde, bilirkişilerin usulle uyuşmayan bir şekilde kendi kanaatlerini birbirinden bağımsız raporlar halinde mahkemeye sunduklarını, bilirkişilerin birbirinden bağımsız ve esasen birbirleriyle bir çok noktada çelişen 3 farklı rapor sunmuş olmalarının usul bakımından doğru olmadığı gibi davanın esası bakımından da ihtilafın çözümüne hizmet eder nitelikte olmadığını belirterek, yeni bir heyet oluşturularak yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili bilirkişi raporlarına karşı beyan ve itiraz dilekçesinde, bilirkişilerden Yard. Doç. Dr. …’ın hazırladığı raporun haklılıklarını ispat ettiğini, … tarafından hazırlanan raporu kabul etmediklerini, televizyonda gösterim için herhangi bir bedelin belirtilmemesi nedeniyle bilirkişi raporunun eksik olduğunu, …’nın ise emsal ücretin belirtilmemesi nedeniyle doğrudan ve dolaylı zararların tespit için dosyada yeterli bir belgenin bulunmaması sebebiyle tazminat hesabı yapamadığını belirttiğini, kendilerinin beyan ve itirazları sonucunda belirlenecek emsal ücret doğrultusunda ve davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılacak inceleme sonucunda muhasip bilirkişi tarafından tazminat hesaplaması yapılmasını bu nedenle dosyanın muhasip bilirkişiye tevdi edilmesini talep etmiştir.
Fer’i müdahil vekili bilirkişi raporlarına karşı beyan ve itiraz dilekçesinde, raporların çelişkili olduğunu, hukukçu bilirkişinin raporunda bazı doğru tespitlerde bulunulduğunu, raporda maddi olayların değerlendirilmesinde hataya düşüldüğünü belirterek, bilirkişi raporlarını kabul etmediklerini ve hükme esas teşkil etmeyeceklerini, hatalı ve yanlış olduklarını belirterek raporlara itibar edilmemesini ve ihtilafın mahkemece değerlendirilmesin talep etmiştir.
Mahkememizce düzenlenen 13/04/2017 tarihli ara karar uyarınca, raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek ve itirazlar doğrultusunda davacı murisinin resimlerinin reklam kampanyasında kullanımının kişilik hakkı ihlali yahut fikri hak ihlali oluşturup oluşturmadığını, resimlerin eser olup olmadığının, mali ve manevi hak ihlaline dayalı tazminat talep edilip edilemeyeceği, resimlerin parodi istisnası kapsamında olup olmadığı, FSEK 68.madde uyarınca hesaplanacak varsa rayiç bedelin miktarı hususlarında FSEK uzmanı …, öğretim üyesi radyo televizyon sinema iletişim reklam alanında uzman Prof. Dr. … ve sektör bilirkişisi …’dan heyet oluşturularak rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan raporda bilirkişiler, dava konusu olayda davacıların murisinin daha önce oynadığı filmlerin yeniden yayımlanmasına ilişkin olarak yapılan reklamlarda başrol oyuncusu olan davacıların murisinin karikatürünün izin alınmadan kullanılmasının, kullanımın reklam amaçlı olması dikkate alındığında FSEK 86 ve Medeni Kanun 24 vd hükümlerinin ihlali olduğu, davacının maddi tazminat olarak yoksun kaldığı kazancın 60.000,00 TL olabileceği, davaya konu karikatürlerde davacının şöhretinin zedelenmesi, onun kötü gösterilmesi hususunu barındırmadığından ve komedi filmlerine uygun olarak karikatürize edilmiş olduklarından davacıların manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı kanaatine varmışlardır.
Fer’i müdahil vekili rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesinde, maddi tazminat görüşü yönünden raporu kabul etmediklerini, hükme esas olmayacağını ihtilafın mahkemece değerlendirilmesini gerekli görülmesi halinde yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep etmiştir.
Davacılar vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, yeni bir heyetten rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna beyan ve itiraz dilekçesinde, müvekkilinin murise ait görsel kullanımının ticari nitelikte olup olmadığının tespiti, yoksun kalınan kazanç kapsamında tazminat alınıp alınamayacağının hukuki açıdan tespiti ile, tazminat alınabileceği yönünde kanaate varılması halinde alınacak tazminat miktarına ilişkin hesaplamaları da gösterir ek bir raporun alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizce oluşturulan 11/01/2018 tarihli ara karar ile bilişimci …, fotoğrafçı …, FSEK uzmanı …’dan heyet oluşturularak yeniden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan raporda bilirkişiler; dava konusu filmlerin tamanının 1995 yılı öncesine ait olduğunu ve bu filmlerin hak sahibinin yapımcı şirket olduğunu, dava konusu afişlerde yer alan çizimlerin bağımsız bir karikatür çizimi olmayıp … filmlerinin tanıtımı amacıyla hazırlanan afişlerden oluştuğunu, bu afişlerin filmlerin orijinal afişlerinden oluştuğunu, sinema filminin tanıtımı için yapılan bu afişlerin hazırlama yetkisi ve hakkının da yapımcıya ait olduğunu, muris …’ın sağlığında bu afişler nedeniyle yapımcıya herhangi bir dava ve ihtarının ispatlanamadığını, … mirasçılarının 1995 yılı öncesi filmler üzerinde icracı sanatçı olarak komşu hak sahipliğinden doğan bir hak talebinde bulunamayacakları hususunun Yargıtay kararında da belirtildiğini, davacıların herhangi bir tazminat talep haklarının olmayacağı kanaatine varmışlardır.
Bir kimsenin dış görünüşü üzerinde kişilik hakkı vardır. Dış görünüşün yansıması ve tekrarı demek olan resim üzerinde de kişilik hakkı bulunmaktadır ve bu yüzden resim ve portreler öncelikle kişilik hakkı olarak Medeni Kanun tarafından korunur. FSEK.m.86’da ise resim ve portreleri özel bir hükümle korunmuştur. Kişinin fotoğrafı üzerindeki hak Medeni Kanun ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince kişilik hakkı kapsamında herkese karşı ileri sürülebilen mutlak haklardandır.
FSEK.m.86/1 e göre, “eser mahiyetinde olmasalar bile, resim ve portreler tasvir edilenin, tasvir edilen ölmüş ise 19 uncu maddenin birinci fıkrasında sayılanların muvafakati olmadan tasvir edilenin ölümünden 10 yıl geçmedikçe teşhir veya diğer suretle umuma arz edilemez”. Resim ve portreler bir kimsenin dış görünüşünü teşhis etmeye elverecek şekilde yansıtan yüzey ve cisimlerdir. FSEK.m.86 hükmü gereği, bir şahsın fotoğrafı, yağlı boya, karakalem portresi, resimleri, büstü vs. onun İzni olmaksızın teşhir veya diğer bir şekilde umuma arz edilemez. Ve herhangi bir tarzda (bir ilanda, bir banknotun üstünde, ilgisiz bir haberde, bir değerlendirme yazısında, bir vitrinde veya bilboardda), bir reklam filminde, bir afişte, kullanılamaz. FSEK.m.86/l’deki, “eser mahiyetinde olmasalar bile” tabirinden de anlaşıldığı üzere kişinin fotoğrafı, resmi ve portresi vs. FSEK anlamında eser olmasa bile korunur.
Yine FSEK.m.86/ll’ye göre; memleketin siyasi ve içtimai hayatında rol oynayan kimselerin resimleri örneğin, milletvekilleri, sinema oyuncuları, tiyatro oyuncuları, şarkıcılar gibi kimselerin resimleri izin alınmadan yayınlanabilir. Tasvir edilen kimselerin iştirak ettiği geçit resmi veya resmi tören yahut genel toplantıları gösteren resimler ile günlük hadiselere müteallik resimler, radyo ve film haberleri için muvafakatin alınmasına gerek yoktur. Ancak bu hallerde, resimlerin kamuya sunulmaları haber verme amacı içinde kalmalıdır, örneğin, ticari amaçlarla, reklam için çekilen resimlerde, fotoğrafa dahil olanların rızaları alınmadan bunların kamuya sunulması söz konusu olamaz, örneğin bir banka için çekilen reklam filminin fotoğrafında yer alan kimsenin resmi rızası dışında kullanılamaz, yine ünlü bir sanatçının isminin ve resimlerinin rızası olmadan ticari amaçla kullanılması, örneğin video küpte gösterilmesi, yine bu sanatçının çıplak fotoğraflarının yayınlanması kişilik haklarına saldırı oluşturur. Yine, bir siyasi partinin ya da derneğin tanıtım afişlerinde bir şahsın fotoğraflarının izin alınmadan kullanılması da kişilik haklarına aykırılık oluşturur.
Görüldüğü gibi, toplum hayatının gerekleri, toplumun haber alma ihtiyacı, resmin ve portrenin korunmasına bazı sınırlar getirilmesini gerekli kılmıştır. Ancak resimlerin kamuya sunuluşu haber verme amaçları içinde olmalıdır. Bunların reklam araçları için ya da ticari amaçla kamuya sunulması caiz değildir.
… 18.Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı bilirkişi raporunda davacıların murisinin karikatürlerinin filmlerin tekrar yayınına ilişkin reklam tanıtımlarında kullanıldığı kullanımın ….tr isimli sitede ve …, … ve … ilçelerindeki 33 adresteki bilboardlarda kullanıldığı tespit edilmiştir.
Dava konusu olayda davacıların murisinin daha önce oynadığı filmlerin yeniden yayımlanmasına ilişkin olarak yapılan reklamlarda başrol oyuncusu olan davacıların murisinin karikatürünün izin alınmadan kullanılması, kullanımın reklam amaçlı olması dikkate alındığında FSEK 86 ve Medeni Kanun 24 vd hükümlerinin ihlali olduğu anlaşılmıştır. Davacının başrol oynadığı filmler için …’e karikatürlerinin de filmin tanıtımında kullanılmasına ilişkin bir muvafakati olmadığı sürece her türlü reklama dayalı kullanımın FSEK 86 hükmü ve Medeni Kanun 24 vd. hükümleri çerçevesinde kişilik hakkının ihlali sayılacaktır. Diğer taraftan karikatürlerin murisin sağlığında kullanılan orijinal film afişlerindeki haller olması da murisin kullanıma onay verdiği şeklinde yorumlanamaz.
Davalı taraf FSEK.m.86/l’deki “eser mahiyetinde olmasalar bile, resim ve portreler tasvir edilenin, tasvir edilen ölmüş ise 19 uncu maddenin birinci fıkrasında sayılanların muvafakati olmadan tasvir edilenin ölümünden 10 yıl geçmedikçe teşhir veya diğer suretle umuma arz edilemez” hükmü çerçevesinde 10 yıllık süre geçmiş olmakla kullanım için izin alınmasına gerek olmadığını iddia etmiş ise de son sunulan heyet raporunda da belirtildiği üzere davaya konu olayda kullanım kişinin resim ve portresinin olduğu gibi kullanımı olmayıp görüntüsünün karikatürize edilmesi ve reklam amaçlı kullanımı olduğundan 10 yıllık süre somut kullanım için geçerli olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Somut kullanımın parodi kullanımı olup olmadığının da değerlendirilmesi gerekir. Parodi, bir eserin hiciv-mizah öğeleri ve üslûbuyla taklit edilmesidir. FSEK’te parodinin serbest olduğuna dair açık bir hüküm bulunmamakla birlikte Eser Sahibinin Haklarına Komşu Haklar Yönetmeliği’nin 24/f maddesinde; eser sahibinin ve komşu hak sahibinin şeref, itibar ve kişilik haklarını zedelemeyecek türünün kurallarına uyan parodi ve karikatürlerin serbest olduğu belirtilmiştir. Davaya konu olayda paradi söz konusu değildir. Zira parodinin söz konusu olabilmesi için üzerinde parodi ameliyesînin gerçekleşeceği FSEK anlamında bir eser bulunmalıdır. Davaya konu olayda kişinin görüntüsü karikatürize edilmiş olmakla ortada bir eserin parodi kullanımı değil kişinin görüntüsünün karikatürize edilmesi söz konusu olduğundan parodi istisnasının davaya konu olayda uygulanması söz konusu değildir.
Sonuç olarak davaya konu olayda eserin izinsiz kullanımı söz konusu olmayıp FSEK 86’ya aykırı bir kullanım söz konusu olmakla FSEK 68 hükmüne göre tazminat talep edilemez. Başka bir deyişle FSEK 86 hükmüne aykırılık halinde FSEK 68 hükmü uygulanamaz. Dava konusu olayda davacıların murisinin karikatürünün izinsiz olarak ticari amaçla kullanması şeklindeki eylem nedeniyle davacının fili bir zararı oluşmamakla birlikte davacıların murisinin karikatürünün reklam amaçlı kullanılması için izin alınsaydı elde edebilecek kazançtan yoksun kalınmış olduğundan maddi tazminat kapsamında yoksun kalınan kazanç istenebileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı taraf aynı zamanda manevi tazminat talebinde bulunmuştur. FSEK m.86/lll gereğince manevi tazminat Borçlar Kanununun 58. maddesine göre tayin edilecektir. Davaya konu karikatürlerde davacının şöhretinin zedelenmesi, onun kötü gösterilmesi hususunu barındırmadığından ve komedi filmlerine uygun olarak karikatürize edilmiş olduklarından davacıların manevi tazminat talepleri yerinde değildir.
Tüm dosya kapsamı ve alınan raporlar birlikte değerlendirildiğinde; Feri müdahil … filmin dava konusu sineme eserleri üzerinde hak sahibi olduğu, fer’i müdahil … ile davalı arasındaki sözleşme gereğince 50 adet yerli filmin TV yayın hakkı dahil tüm mali haklarının süreli yayın izni ve lisansının davalı tarafa verildiği, … 18.Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı bilirkişi raporunda davacıların murisinin karikatürlerinin filmlerin tekrar yayınına ilişkin reklam tanıtımlarında kullanıldığı kullanımın ….tr isimli sitede ve …, … ve … ilçelerindeki 33 adresteki bilboardlarda kullanıldığı, davacıların davaya konu karikatürlerde yer alan ve filmin başrol oyuncusu olan …’ın eşi, kızı ve oğlu olduğu, her ne kadar karikatürlerin izinsiz kullanımına dayalı olarak FSEK 68’e dayalı tazminat talebinde bulunulmuş ise de yukarıda izah olunduğu ve alınan raporda da tespit olunduğu üzere, dava konusu filmlerin tamanının 1995 yılı öncesine ait olduğunu ve bu filmlerin hak sahibinin yapımcı şirket olduğu, dava konusu afişlerde yer alan çizimlerin bağımsız bir karikatür çizimi olmayıp … filmlerinin tanıtımı amacıyla hazırlanan afişlerden oluştuğu ve bu afişlerin filmlerin orijinal afişlerinden oluştuğu dikkate alındığında sinema filminin tanıtımı için yapılan bu afişlerin hazırlama yetkisi ve hakkının da yapımcıya ait olduğu, muris …’ın sağlığında bu afişler nedeniyle yapımcıya herhangi bir dava ve ihtarının ispatlanamadığı, dolayısıyla … mirasçılarının 1995 yılı öncesi filmler üzerinde icracı sanatçı olarak komşu hak sahipliğinden doğan bir hak talebinde bulunamayacakları anlaşılmış olmakla birlikte davacıların taleplerinin davacıların murisinin daha önce oynadığı filmlerin yeniden yayımlanmasına ilişkin olarak yapılan reklamlarda başrol oyuncusu olan davacıların murisinin karikatürünün izin alınmadan kullanılması, kullanımın reklam amaçlı olması sebebiyle FSEK 86 ve Medeni Kanun 24 vd hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacının başrol oynadığı filmler için …’e karikatürlerinin de filmin tanıtımında kullanılmasına ilişkin bir muvafakati olmadığı sürece her türlü reklama dayalı kullanımın FSEK 86 hükmü ve Medeni Kanun 24 vd. hükümleri çerçevesinde kişilik hakkının ihlali sayılması gerektiği, yine afişlerin murisin sağlığında kullanılan orijinal film afişlerindeki haller olmasının murisin kullanıma onay verdiği şeklinde yorumlanamayacağı, FSEK.m.86/l’deki 10 yıllık sürenin davaya konu olayda kullanım kişinin resim ve portresinin olduğu gibi kullanımı olmayıp görüntüsünün karikatürize edilmesi ve reklam amaçlı kullanım olduğu dikkate alındığında bu kapsamda değerlendirilemeyeceği, davacıların murisinin karikatürünün izinsiz olarak ticari amaçla kullanması şeklindeki eylem nedeniyle davacının fili bir zararı oluşmamış ise de davacıların murisinin karikatürünün reklam amaçlı kullanılması için izin alınsaydı elde edebilecek kazançtan yoksun kaldıkları dikkate alındığında maddi tazminat şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davacılar murisi …’ın şöhreti ve tanınmışlığı, izinsiz kullanımdan davalının sağlayacağı fayda dikkate alındığında talep olunan tazminat miktarının yerinde olduğu dikkate alınarak maddi tazminata yönelik açmış oldukları davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, her ne kadar davalı tarafından oyuncunun dış görünüşünün alaycı şekilde karikatürize edilmesinin hakaret teşkil ettiği, zaten talep gören bu filmlerin tanıtımında karikatürlere de ihtiyaç olmadığını, davalı tarafından söz konusu karikatürlerin kamunun bilgilendirilmesi ve habercilik kapsamında kullanılmadığını, dava konusu ölen kişiye yönelik hakaret teşkil eden eylemler, sadece ölen kişi için değil, ölen kişinin yakınlarının kişilik haklarını da ihlal ettiğini iddia olunmuş ve bu kapsamda manevi tazminat talep edilmiş ise de dava konusu filmlerin komedi filmleri olması ve canlandırılan karakterlerin saf fakat dürüst karakterleri canlandırdıkları, görüntülere alaycı bir görüntü kazandırılmadığı, murisin ya da davacının kişilik haklarına yönelik bir saldırı barındırdığının kabulünün mümkün olmadığı, murisin şöhretinin zedelenmesi ya da kötü gösterilmesinin söz konusu olmadığı komedi filmlerine uygun olarak karikatürize edilmiş oldukları dikkate alındığında manevi tazminat şartlarının oluşmadığı ve bu yöndeki taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla manevi tazminata yönelik açmış oldukları davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacıların maddi tazminat davasının kabulü ile 100.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 6.831,00 TL karar harcından peşin yatırılan 1.195,45 TL ve 1.537,00 TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 4.098,55 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına kabul edilen maddi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 10.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına ret edilen manevi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan: 5.700,00 TL bilirkişi ücreti, 1.288,80 TL posta gideri olmak üzere toplam 6.988,80 TL’nin -ret ve kabule göre hesaplanan- 4.368,00 TL ve 2.756,75 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 7.124,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan: 1.500,00 TL bilirkişi ücretinin -ret ve kabule göre hesaplanan- 562,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan giderin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/04/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır