Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/141 E. 2020/39 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/203
KARAR NO : 2020/41

DAVA : TECAVÜZÜN MEN’İ, MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 09/02/2015
KARAR TARİHİ : 22/01/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan fikir ve sanat eserinden kaynaklanan tecavüzün men’i ve maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 09.02.2015 tarihinde açtığı dava dilekçesinde; Müvekkilinin … Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Gazetecilik Anabilim Dalı, Basın Ekonomisi ve İşletmeciliği Bilim Dalında yüksek lisans öğrencisiyken “Küresel Ekonomik Kriz ve Etkileri – Medya ve Medya İşletmelerine Yansımaları Üzerine Bir İnceleme” adıyla yüksek lisans tezi hazırladığım, müvekkiline tez danışmanı olarak Yrd. Doç. …’ın atandığı, müvekkilinin …’a teziyle ilgili danışmanlık almak amacıyla ulaşmaya çalıştığını ancak bir türlü ulaşamadığını, bunun üzerine müvekkilinin davalıya ulaşma çabalarını ve okulda kendisini bir türlü bulamama isyanını ve randevu talebini içeren maili ilk olarak 08.06.2011 tarihinde gönderdiğini, mailine cevap alamadığım, müvekkilinin defalarca Yüksek Lisans Tezini davalıya mail attığını fakat hiçbir geri dönüşün sağlanmadığım, gerektiği takdirde müvekkilinin söz konusu mailleri davalıya gönderdiğine dair bilgisayar yazılımında uzman bir bilirkişi görüşü alınmasını talep ettiklerini, müvekkilinin davalıdan hiçbir yönlendirme alamadan 07.09.2011 tarihinde jüri önüne çıktığını ve yüksek lisans tezinin oybirliğiyle onaylandığını;
Müvekkilinin yüksek lisans tezi onaylandıktan sonra da bilimsel çalışmalarına devam etmiş olduğunu, yenilikleri ve gelişmeleri internet ortamından da takip etmeyi sürdürdüğünü, bu esnada müvekkilinin tamamen tesadüf eseri … Gazetecisi El Kitabı adıyla bir kitap yayınlanmış olduğunu ve kendisine ait yüksek lisans tezinin 30-42. Sayfalan arasındaki sayfalann söz konusu kitabın 33-41. Sayfalan arasında birebir basıldığını, kitabın ne dipnot kısımlarında ne de kaynakça bölümlerinde müvekkilinin adından veya yüksek lisans tezinden hiçbir şekilde bahsedilmediğini gördüğünü;
Müvekkilinin … Gazetecisi El Kitabım incelediğinde; kitabı yayına hazırlayanların …, … ve …’ın olduğunu, kitabın … Yayınlarından çıktığım, kitabın …Tic. Ltd. Şti tarafından basıldığım gördüğünü, davalı …’ın diğer davalılarla hareket ederek … Gazetecisi El Kitabı isimli bir kitabı yayma hazırlamış ve söz konusu kitabın diğer davalılar tarafından basılarak piyasaya sürüldüğünü, intihale konu 13 sayfanın söz konusu kitap için önemli bir yer teşkil etmekte olduğunu, basılan kitap ve müvekkilinin tezi karşılaştırıldığında müvekkilinin Yüksek Lisans Tezinden intihalde bulunulduğunun sabit olacağım, davalılar tarafından FSEK m. 71/1-deki intihal suçu işlenmiş olduğunu ve bu sebeple davalılar hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığının … nolu soruşturma dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu;
Ayrıca davalı …’ın bir akademisyen olduğu hususu da göz önüne alındığında, davalının idari görevleri açısından da mevzuata aykırı davrandığının aşikar olduğunu, tecavüzün ref i ve men’i ile maddi ve manevi tazminat ile hükmün ülke çapında yüksek tirajlı gazetede ilanını talep ettiklerini, davalıların kitabının daha önce yayınlanmış olduğu için sanki intihali kendisi yapmış gibi görüleceğini ve hırsızlık yüzünden zan altında kalacağını ayrıca ileride çıkacağı doçentlik jürisinde de bu konu nedeniyle müvekkilinin çalışmalarının gölgeleneceğini, davalıların söz konusu kitapla ilgili olarak lansman toplantıları yapmış olduklarını, seminerler verdiklerini, yazılı ve görsel medyada yer aldıklarını ve akademik kariyer anlamında da yükseldiklerim, davalıların ekonomi gazetecileri ve akademisyenleri arasında söz konusu kitap nedeniyle de itibara sahip olduklarının tartışmasız şekilde ortada olduğunu;
Davalıların söz konusu kitabın yayımı nedeniyle gelir elde etmekte olduklarım, kitabın kitapçılarda 12 TL’den internet sitelerinde ise 14,10 – 13,61 – 9,60 – 9,00 – 8,64 TL gibi fiyatlara satılmakta olduğunu, tecavüzün refine ve men’ine, FSEK m. 68 uyarınca üç katı tazminat taleplerine karşılık şimdilik 5.000 TL’nin Eylül 2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine, FSEK m. 70/1 uyarınca müvekkilimin ihlal edilen manevi haklarına karşılık 70.000 TL’nin davalılardan tazminine, FSEK 67 ve 68 uyarınca hükmün ülke çapında yüksek tirajlı gazetede ilanına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 17.03.2015 tarihli davaya cevap dilekçesinde;
Soyut intihal iddiasının ispata elverişli delillerinin davacı tarafından sunulmadığını, davacının iddiasının kendi tezinden intihal yoluyla bir bölümünün alınarak … tarafından yazılan eserin oluşturulmasında kullanıldığı iddiası olduğunu, davacının tazminat taleplerinin bahsi geçen intihali yapan kişiye yöneltilmiş olmasının gerekli olduğunu, burada önemle üzerinde durulması gerekli olan hususun davacımn yüksek lisans tezinin kendisinin haberi ve izni olmaksızın müvekkili demek tarafından basılması gibi bir olayın asla söz konusu olmaması olduğunu;
Müvekkili …’nin kurumsal yönetim anlayışının ülkemizde tanınmasına ve gelişmesine katkıda bulunmak ve en iyi uygulamalarıyla hayata geçirilmesini sağlamak amacıyla 2003 yılında gönüllü bir sivil toplum örgütü olarak kar amacı gütmeyen demek statüsünde kurulduğunu, müvekkili demeğin yürüttüğü faaliyetler itibariyle bir basın kuruluşu ve/veya yayıncı olmadığı gibi davaya konu kitabın içeriğine ve meydana getirilişine en küçük bir dahilinin bulunmadığım, müvekkilinin dernek tüzüğü ve misyonu ile belirlemiş olduğu kurumsal yönetim alanında sürekli olarak araştırma ve eğitim çalışmaları yürütmekte olduğunu;
Müvekkilinin bu alanda en yetkin en uzman kurum olmuş olsaydı ve hatta söz konusu kitabın editörlüğünü üstlenmiş olsaydı dahi kitabın basın tarihinden önce alenileşmemiş bir tezden madden, mantıken ve hukuken haberdar olmasının mümkün olmadığını, davaya konu iddia gerçek ise böyle bir kontrolü yapma kabiliyetinin ve sorumluluğunun ancak davalılardan …’da bulunmakta olduğunu, davacımn 5.000 TL maddi tazminat talebinde bulunduğunu ancak tazminatı hangi kıstasa bağlı olarak ne şekilde istediğinin dava dilekçesinde yer almadığını, kitapların mali haklarının … Ltd. Şti’ne ait olduğunu, müvekkili …’nin söz konusu kitaptan herhangi bir kazanç sağlamadığını, tecavüzün ref i ve men’i taleplerinin de reddinin gerektiğini, davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … davaya cevap vermemiş, delil de sunmamıştır.
YAPILAN YARGILAMA VE TOPLANAN DELİLLER
Dava açılırken davalı olarak … ve …’ın gösterildiği ancak bu taraflar açısından 03.11.2015 tarihli duruşmada 6100 Sayılı HMK’nun 119/1-b ve 119/2 maddeleri gereğince bu davalılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davalı … vekilinin 19.04.2016 tarihli dilekçesi ile …ve …’a davanın ihbarını talep etmesi üzerine bu davalıların dava dosyasındaki sıfatlarının davalı iken ihbar olunan olarak değiştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların belirttikleri deliller toplanmış, dava konusu tez ve kitap dosya arasına alınmıştır.
Konunun çözümünün kısmen teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi heyeti incelemesi yaptırılmış ve iki ayrı heyetten raporlar alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Bir fikri çalışmanın FSEK açısından eser kabul edilmesi için, belli bir şekilde somutlaştırılıp dış dünyada algılanabilir hale gelmesi, FSEK’de yer alan eser türlerinden (İlim ve Edebiyat Eserleri, Musikî Eserleri, Güzel Sanat Eserleri, Sinema Eserleri) birine dâhil olması, kişinin fikri bir çabasımn sonucu olması ve tümünün üstünde “eser sahibinin hususiyetini taşıması” gereklidir.
Davacının ‘’Küresel Ekonomik Kriz ve Etkileri Medya ve Medya İşletmelerine Yansımaları Üzerine Bir İnceleme” adlı yüksek lisans tezi çalışması, yukarıda sayılan şartlan karşıladığından FSEK m.2 hükmü anlamında ilim ve edebiyat eseri mahiyeti taşımaktadır. Bu noktada belirtilmesi gereken davacının ilim eseri vasfındaki çalışmasında “hususiyetin”, özellikle anlatılmak istenen olguların, düşüncelerin, sonuçların açıklanışı, yorumlanışı, sunuluşu, kısaca ifade ediliş biçiminde görülmekte olduğudur. FSEK açısından hususiyet, eşsiz veya orijinal olmayı değil; bir başka eserden kopya edilmemeyi; sahibine özgü bir anlatım biçimini taşımayı ifade eder. Dolayısıyla hususiyetin varlığı için eserin, kendisini oluşturan sahibinin özelliklerini taşıması, anlatımının eser sahibine ait olması ve bir başka eserden kopya edilmemesi yeterlidir. Eser meydana getirilirken önceki kaynaklardan yararlanma “iktibas”, bazen “ilham”, bazen de “işleme” şeklinde olmaktadır. Dolayısıyla FSEK kapsamında korumadan faydalanmak için hiç kimse daha önce “eşi ve benzeri olmayan eser” oluşturmak zorunda bırakılmamıştır
Dava dosyasından davacının yüksek lisans tezinin ilk defa 16.06.2011 tarihinde mail yolu ile gönderildiği; 07.09.2011 tarihinde ise bu tezin jüri huzurunda incelenerek onaylandığı anlaşılmaktadır. FSEK m.7 anlamında eserin alenileşmesi için eser sahibinin kendi özel çevresi dışındaki kişilere takdim edilmesi gereklidir
Buna göre davacımn eserin jüri nezdine incelemeye sunulması ve onaylanması ile aleniyet kazandığı kanaatine ulaşılmıştır. Aleniyetin varlığı için eserin davacı tarafından yayımlanması zorunlu değildir. Tezin kütüphaneye teslimi dahi bu şartı karşılayacaktır. Somut olayda, bu eserin davaya konusu edilen bölümleri davalılar tarafından Eylül 2011 tarihinde “Ekonomi Gazetecisi El Kitabı” adlı kitapta yayımlanmıştır.
FSEK m. 15 hükmünde eser sahibinin, eseri üzerindeki adının belirtilmesi hakkı düzenlenmektedir. Dava konusu kitapta davacmın isminin geçtiği herhangi bir bölüme rastlanmamıştır. Öte yandan FSEK m.35 hükmünde iktibas (alıntı) serbestisi düzenlenmektedir. Buna göre, ilim ve edebiyat eserleri açısından iktibas serbestisi kapsamında “alenileşmiş bir eserin bazı cümle ve fıkralarının müstakil bir ilim ve edebiyat eserine alınması” mümkün kılınmıştır. Dolayısıyla iktibas yeni bir eser meydana getirilirken, başka bir eserden yararlanılması anlamına gelir. İlim ve edebiyat eserleri açısından aynen aktarmaya değil; kısmen aktarmaya (sınırlı iktibasa) izin verilmiştir.
İktibas serbestisine izin verilirken, önceki eserlerden yararlanılmaksızın yeni bir eser oluşturmanın olanaksızlığı; alenileşen eserlerin insanlığın ortak mirasına tabi olmaları; kendisinden alıntı yapılan kişinin tanınırlığının sağlanması; önceki eser sahiplerinin düşüncelerinin yaygınlaşması amaçları güdülmüştür.
Davacı …’in tezi ile davalıların … Gazetesi El Kitabı karşılaştırılıp incelendiğinde, davacının kitabındaki dizgi ve sayfa durumuna göre bir iki kelime hariç doğrudan 10 (on) sayfa, davalıların (… Gazetesi El Kitabı) kitabında (s.33-41) dizgi aralığı biraz sıkça olduğundan 9 (dokuz) sayfa, davacı eser sahibinin ve eserin adını hiç belirtmeden doğrudan iktibas serbestinin dışında izinsiz ve kaynak göstermeden alıntı yapılmıştır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yapılan bu denli geniş alıntı intihal olarak tanımlanmaktadır. İntihal başkalarının düşüncelerini veya çalışmalarını izinsiz alarak bilgi kaynağını bildirmeden ve atıfta bulunmadan kullanmak ve kendi görüşünüz gibi savunmaktır. İntihal, davacının tezinde, 30 -42 sayfaya denk düşmektedir.
Davalı yazar “… Gazetecisi El Kitabı” için yazmış olduğu 22 sayfaya karşılık bölüme, davacının tezinden 9 sayfa almış, kaynak göstermemiş, atıf yapmamış, açık bir intihal yapılmıştır. ‘… Gazetecisi El Kitabı’nın 2011 baskısının içindekiler bölümüne bakılınca koyu karakterlerle bölüm/kısım başlıkları açıkça belirlenmiştir. Bu belirlemeye göre davalı … 22 sayfa yazmış, bunun 9 sayfası davacının tezinden kaynak gösterilmeden alındığı tespit edilmiştir.
Davacının eserinden izinsiz ve kaynak gösterilmeden intihal boyutuna varan alıntı yapılması eyleminden sadece ilgili bölümü yazan davalı … değil, kitabı basan ve yayınlayan diğer davalıların da davacıya karşı sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır.
Davalı intihale konu kitapta 9 sayfa davacıdan, 13 sayfa da kendinden toplam 22 sayfa yazdığı ve maddi ve manevi haklarının tamamını devrettiği, karşılığında da 5.000,00 TL brüt, stopajı ödendikten sonra da net 4.100,00 TL kazanç sağladığı, Davacının 4.100,00 TL’ye karşılık, eserde 9 paya sahip olduğu, bir payın 186,36 TL hesabından 9 payın 1.677,24 TL davacıya ödenmesi gerektiği, sonucuna varılarak FSEK m. 68 uyarınca takdiren üç katı tutarında maddi tazminata karar verilmiştir.
Diğer taraftan davacının akademik kariyerinin başındaki çalışmasının, tez danışmanı olan davalı … tarafından intihale konu edilmesinin davacıda büyük bir üzüntü ve elem kaynağı olduğuna şüphe yoktur. Üniversiteler güvenilirliği olan kurumlar olmalıdır.Bilimsel araştırmanın objektifliği ve güvenilirliği bu şekilde kötüye kullanımlarla zedelenmektedir. Burada sadece davacının değil tüm ülkeninin güvenirliği ve imajı zarar görmektedir. Tüm bu sebeplerle davalının eyleminin ağır bir fiil olduğu ve davacıda ağır bir manevi zarara yol açtığı kabul edilerek, manevi tazminatın da zenginleşme aracı olmaması ilkesi gözetilerek manevi tazminata karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Davalılardan …’ın davacıya ait yüksek lisans tezini intihal yaparak diğer davalılara yayınladığı … Gazetecisi El Kitabı isimli kitapla yayınlandığı, bu hususun eser sahibi mali ve manevi haklarını ihlal ettiğinin tespitine, rayiç bedel olarak ihlal yapan yazarın aldığı ücretin baz alınarak bulunan 1.677,24 TL’nin takdiren üç katı kadar tutarının 5.131,72 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının manevi haklarının ağır bir şekilde ihlal edildiği anlaşılmakla takdiren 25.000,00 TL manevi tazmitanın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Tazminatlara Eylül 2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline,
Hüküm kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalılardan alınmak suretiyle Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde bir kez ilanına,
Fazlaya dair taleplerin reddine,
Davadaki diğer şahısların ihbar olunan olarak davadaki sıfatlarının düzeltilmesine,
2-Alınması gerekli 2.058,30 TL harçtan peşin yatırılan 1.280,82 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 777,48 TL karar harcının davalılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan:4.046,00 TL bilirkişi ücreti, 788,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.834,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.942,08 TL ile 1.308,52 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 3.250,61 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT’sine göre tespit olunan 4.910,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT’sine göre tespit olunan 4.910,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan manevi tazminat talebi yönünden reddedilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 4.910,00 TL’nin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı, davalı … ve ihbar olunanlar vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.22/01/2020

Katip
¸

Hakim
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır