Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2014/240 E. 2018/132 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/240
KARAR NO : 2018/132

DAVA : Marka Hükümsüzlüğü, Marka Tecavüzünün Durdurulması, Maddi ve Manevi Tazminat.
DAVA TARİHİ : 14/11/2014
KARAR TARİHİ : 15/05/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
DAVA:
Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle müvekkili şirketin TPMK nezdinde 07. sınıftaki bir kısım emtialar için … tescil nolu “…” markasını tescil ettirdiğini, … markasının tanınmış marka olduğunu, hükümsüzlüğü talep edilen … tescil nolu “…+şekil” markasının 07. sınıftaki bir kısım emtialar için davalı adına tescil edilmiş olduğunu, taraf markalarının esas unsurları olan … ve … kelimelerinin sektör itibariyle ayırt edici kelimeler oldukları; markaların fonetik, kulağa gelen ses uyumu ve söyleniş şekli açısından benzer olduğu, davacı markasının daha önceki bir tarihte tescil edildiğini, belirterek davalı markasının hükümsüzlüğünü ve tescil edilmediği emtialarda müvekkili markalarıyla iltibas yaratan kullanımların önlenmesini, 10.000 TL maddi 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2012 yılında kurulan müvekkilinin “hat sonu çözümleri” olarak ifade edilen ve ambalajlı ürünleri kolileme, paketleme, istif işine yarar kaldırma, taşıma ve iletme makineleri üretimi yaptığını; makinelerinde … tescil no.lu … markasını kullandığını; markanın “…” ve “makine” kelimelerinin birleştirilmesinden oluşan “şekil+…” şeklinde oluşturulduğunu; marka başvurusuna itiraz kabul edilerek bir kısım emtianın tescil listesinden çıkarılarak kalan mal/hizmetler yönünden markanın tesciline karar verildiğini; Türkiye’de faaliyeti olmayan davacı şirket internet üzerinden sorgulandığında güncel bir faaliyetine rastlanmadığını, taraf markaları arasında birbirinden ayırt edilmeyecek kadar benzerlik olmadığını; davacının internet sitesi “markalar” başlığı “…” alt başlığı kısmında “dozaj, doldurma ve paketleme” alanında bir uzman ve pazar lideri olduğundan bahsedildiğini; ürünün belli bir ölçüye ayrılması, cam-karton-film-plastik ya da metal bir kaba doldurulması, ağzının kapatılması-tapalama ve ambalajlanması ile etiketlenmesi sürecinin tarif edildiğini; oysa müvekkil şirketin hiçbir surette bu sürece dahil olmadığını; müvekkilin mekanik çözümlerinin bütün bu aşamalardan geçmiş ve ambalajı tamamlanmış ürünün kolilenmesi-paketlenmesi aşamasında sunduğunu; dolayısıyla müvekkilin “şekil+…” markası ile davacı emtialarının aynısını ürettiği iddiasının yerinde olmadığını; müvekkilin kötü niyetli olmadığı, müvekkil markası tescilli olarak kullanılmakta olduğundan marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin mevcut olmadığını; belirterek iltibas tespit edilirse gerekirse markanın hükümsüz kılınabileceğini belirtmiştir.
GEREKÇE:
Dava, 556 sayılı KHK kapsamında açılmış tescilli marka hakkına dayanılarak, davalı markasının bir kısım emtialar yönünden hükümsüzlüğü ve sicilden terkini ve davalı markasının tescil edilmediği emtialarda kullanıldığını ileri sürerek marka hakkına tecavüz ve buna bağlı talepler ile maddi ve manevi tazminata ilişkin davadır.
Tarafların delilleri toplanmış bilirkişi incelemesi yapılarak kök ve ek rapor alınmış, davalı ticari defterleri talimat yoluyla incelettirilmiştir.
Davanın açılış tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 556 sayılı KHK hükümleri olayda uygulanmıştır.
Davacının … tescil no.lu … markasının 07. sınıfta “ambalajlama makineleri, doldurma-tapalama ve kapatma makineleri, etiketleme makineleri, tasnifleme makineleri ve yukarıda sayılan makinelerle aynı işleve sahip robotlar ve robotik mekanizmalar (elektrikli plastik kapama/mühürleme cihazlar -paketleme- dahil)” emtiaları kapsadığı; davalının … no.lu … markasının 07. sınıfta “kaldırma, taşıma ve iletme makineleri, aynı işleve sahip robotik mekanizmalar (asansörler, yürüyen merdivenler, vinçler dahil)” emtiaları içermektedir.
Davalının … tescil nolu “…+şekil” markası 07, 12, 42. sınıfta tescil edilmiştir. İhtilaf konusu olan 07. sınıfta “İş makineleri, aynı işleve sahip robotik mekanizmalar. Kaldırma, taşıma ve iletme makineleri, aynı işleve sahip robotik mekanizmalar (asansörler, yürüyen merdivenler, vinçler dahil). Tarım, hayvancılık, ziraat sektörlerinde ve tahıl, meyve, sebze gıda işlenmesinde kullanılan makineler ve robotik mekanizmalar. Kara taşıtları için olanlar hariç motorlar, elektrikli motorlar, bunların parçaları ve tertibatları (kara taşıtlarında kullanılan ve bu sınıfta yer alan parçalar, elektrikli kapı açma-kapama üniteleri dahil) Rulmanlar, bilyalı veya masuralı yataklar. Lastik sökme ve takma makineleri. Alternatörler, jeneratörler, elektrik jeneratörleri, güneş enerjisi ile çalışan jeneratörler. Boya makineleri, otomatik boya püskürtme tabancaları, elektrikli zımbalama makineleri ve tabancaları, elektrikli yapıştırıcı tabancalar, basınçlı hava veya sıvı püskürtücü makineler için tabancalar, elektrikli el matkapları, motorlu el testereleri, dekupaj makineleri, spiral makineler, basınçlı hava üreticiler, kompresörler, araç yıkama makineleri ve yukarıda sayılan makine ve araçlarla aynı işleve sahip robotlar. Matbaa makineleri. Makine veya motor parçası olmayan pompalar (akaryakıt dolum ve dağıtım pompaları ve bunların tabancaları dahil). Doğrama, öğütme, ezme, çırpma ve ufalama için mutfakta kullanılan elektrikli aletler; yıkama makineleri (çamaşır, bulaşık, yıkama makineleri, çamaşır kurutucuları ısıtma yöntemi ile kurutmayanlar dahil); zemin, halı veya döşeme temizleme amaçlı elektrikli makineler, elektrikli süpürgeler ve bunların parçaları. Otomatik satış makineleri” bulunmaktadır.
Davalı şirket 14.05.2012 tarihinde kurulmuş olup faaliyet alanı: Her türlü sanayi makineleri, bilimum elektrikli ve elektronik, hidrolik ve pnömatik makineler ile bunlara ait tüm yedek parça, aksesuar, teçhizat ve ekipmanları, Her türlü kullanım alanları için üretim ve iş makineleri, raylı sistem….paketleme ve ambalaj ….istifleme konveyörleri….birleştirici makineler, asansör, deri, tekstil ve terbiye makineleri, donanımları vs. alanlar olarak belirtilmiştir.
Davacı adına tescil edilmiş olan … tescil nolu “…” markası 07. sınıfta l2.04.2002 tarihinde yapılan başvuru sonucu 07.05.2004 tarihinde tescil edilmiştir.
Davacı, … markasının tanınmış marka olduğunu iddia etmiştir. Paris Sözleşmesinin 1. mük. 6. maddesinde “Birlik ülkeleri tescilin talep edildiği ülkenin yetkili makamları tarafından bir markanın karışıklığa meydan verebilecek surette örneğini, taklidini veya tercümesini yapan bir fabrika veya ticaret markasının tescilini gerek ülke mevzuatı müsait olduğu takdirde doğrudan doğruya gerekse ilgilinin isteği üzerine red veya hükümsüz kılmayı taahhüt eder”. Hükmü düzenlenmiş olup hükme göre “tanınmış marka” sadece kendi sektörü veya yakın sektörlerde bilinen, tanınan markadır.
(TRIPs) Anlaşmasının 16/3 maddesinde “Paris Sözleşmesinin (1967) 6. mük. maddesi, markanın tescil edildiği mal veya hizmetlere benzemeyen mal veya hizmetlere de gerekli değişiklik yapılmış olarak uygulanacaktır, ancak markanın bu mal veya hizmetlerle ilgili kullanımı, bu mal veya hizmetlerle tescilli markanın sahibi arasında bir bağlantı olduğunu göstermeli ve bu kullanım şekli nedeniyle tescilli ticari marka sahibinin menfaatlerinin zarar görme olasılığı mevcut olmalıdır” hükmüne yer verilmiştir.
556 sayılı KHK m. 8. maddesi uyarınca “Marka, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir markanın aynı veya benzeri olmakla birlikte, farklı mallar veya hizmetlerde kullanılabilir. Ancak, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir” hükmü yer almaktadır.
556 sayılı MarKHK’da ve taraf olduğumuz tanınmış markalarla ilgili uluslararası anlaşmalarda tanınmış markanın tanımı ve kriterleri gösterilmemiştir. Bir markanın tanınmış marka olarak belirlenmesi için WIPO tarafından bazı kriterler belirlenmiştir. Bu kriterler markanın kullanıldığı coğrafi alan, kapsam ve süreç, markanın tanıtılmasının, reklam da dahil olmak üzere, ulaştığı coğrafi alan, markanın fuar ve sergilerdeki konumu, markanın ulaştığı ün, markanın yerel ve uluslararası alanda tescil edildiği kapsam, markanın dünyada ve yerel münhasır tescilleri, dünyada ve yerel olarak markanın lisanslı olarak kullanımı kapsamı, dünyada ve yerel olarak verilen münhasır lisanslar, markanın, yerel ve dünyadaki ticari değeri, marka sahibinin, markaya ilişkin haklarını kullanmadaki tavrını ispat eden belgeler, markanın tanınmışlığına etki edebilecek uyuşmazlıklara ilişkin yargı kararlarıdır. Bir markanın yurt dışında çok sayıda ülkede tescilli olması tanınmış marka olduğunun çoğu zaman delili olmakla beraber, tek başına belirleyici değildir. Diğer WIPO kriterleri ile birlikte ilgili markanın yurt içinde ya da dışında tanıtımı için yapılan reklam harcamaları, tescilli olduğu ülkede ve yurt dışındaki satış rakamları, sponsorluk yaptığı büyük spor organizasyonlarını, dağıtım ağlarının büyüklüğünü, promosyonları, gazete ve televizyonlarda yapılan reklam kampanyaları, verilen ilanlar, yurt dışında hangi tarihlerde tescillerinin yapıldığı, markanın ayırt ediciliğini, kalite imaj mı, markanın kullanıldığı coğrafi alanı, kaç çeşit ürün üzerinde kullanıldığı, markanın kaç dilde web sayfası bulunduğu, markanın değeri, göz önüne alınır. Dosyadaki tüm deliller bilirkişi marifeti ile incelenmiş davacı markasının tanınmış marka olduğuna dair herhangi bir delil bulunamamıştır.
Markanın hükümsüzlük halleri MarKHK m.42’de düzenlenmiştir. Mutlak ve nispi red sebepleri kapsamında hükümsüzlük davası açılarak bu tescilin terkini talep edilebilir. Sözkonusu maddede belirtilen KHK nın 9. maddesi gereği “ Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve/veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması,” karıştırılma ihtimali olarak kabul edilmiştir.
Tescilli marka ile kullanılan işaret arasında aralarında karıştırılma ihtimali olduğundan söz edilen işaretlerin bütün olarak değerlendirilmesi, görsel, fonetik, kavramsal yönleriyle benzerlik taşımaları aranmaktadır. Yahut bu benzerlikleri taşımıyorlarsa dahi iki marka arasında aynı işletmeye ait olabileceği, bu markaların seri markalar olabileceği türünde bir bağlantı kurulmasına sebep olması gerekmektedir. Kural olarak başvurusu yapılan işaretin bütünü itibariyle bıraktığı izlenim, hedef kitlenin ortalaması bakımından tescilli bir marka veya başvurusu yapılmış bir işaret ile ilk bakışta ayırt edilemeyecek bir benzerliği ortaya koyuyorsa karıştırılma ihtimali var demektir.
Davacı adına tescil edilmiş olan “…” markası kelime unsurundan ibarettir. Markanın esas unsuru “…” ibaresidir. Davalı adına tescil edilmiş olan “…+şekil” markasında ise kelime unsuru olarak “…” ibaresi ön plana çıkmakta olup, markanın esas unsuru “…” ibaresidir. Taraf markalarının esas unsurları olan .. ve … kelimelerinin belirtilen faaliyet alanlarında kullanılan bir terim, vasıf, cins vb. nitelikte ibareler olmamakla, sektör itibariyle ayırt edici kelimeler oldukları; markaların fonetik, kulağa gelen ses uyumu ve söyleniş şekli açısından benzerdir.
Mahkememizce oluşturulan üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 15/09/2015 tarihli raporda, davacı adına 07. sınıftaki bir kısım emtialar için … tescil no.lu “…” markasının tescil edilmiş olduğu, tanınmış marka iddiasının ispatlanamadığını, davalının “…+şekil” markasının 07 sınıftaki bir kısım emtialar için davalı adına tescil edilmiş olduğu, taraf markalarının esas unsurları olan … ve … kelimelerinin belirtilen faaliyet alanlarında kullanılan bir terim, vasıf, cins vb. nitelikte ibareler olmamakla, sektör itibariyle ayırt edici kelimeler oldukları; markaların fonetik, kulağa gelen ses uyumu ve söyleniş şekli açısından benzer olduğu, davacı markasının daha önceki bir tarihte tescil edildiği, taraf markalarının 07. sınıfta tescil edildiği emtiaların bir kısmının benzer olduğu; davacı markasının emtia listesi ile benzer “kaldırma, taşıma ve iletme makineleri, aynı işleve sahip robotik mekanizmalar (asansörler, yürüyen merdivenler, vinçler dahil)” emtiaları bakımından kısmi hükümsüzlük talebinin yerinde olduğu; tarafların faaliyet alanının benzer olduğu; davalı markası 07. sınıfta bir kısım emtialar yönünden tescil edilmiş ise, davalının kullanımının 07. sınıfta olup tescil listesinde yer almayan emtialara ilişkin olduğu; davalı markasının kullanıldığı 07. sınıftaki emtiaların davacı adına daha önceki bir tarihte tescil edilmiş olan markanın emtia listesinde yer aldığından davalı eyleminin davacının marka hakkına tecavüz teşkil edeceği, somut olayda maddi ve manevi tazminat talebi açısından “kusur” şartının gerçekleşmiş olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce davalı vekilinin itirazlarını gidermek, davalının tescilli markası dışında davacıya ait marka hakkını ne şekilde tecavüz ettiği ve davalının markayı ne şekilde kullandığı ve bu tecavüzden dolayı elde ettiği kazanca ilişkin ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan 17/10/2016 tarihli ek raporda bilirkişi heyeti kök rapordaki görüşlerinin aynı olduğunu, davalının … nolu … markasının 07.sınıfta kaldırma, taşıma ve iletme makineleri, aynı işleve sahip robotik mekanizmalar( asansörler, yürüyen merdivenler, vinçler dahil) emtiaları içerdiği, davacının 07.sınıftaki ambalajlama makineler, dondurma, kapalama, kapatma makineler, etiketleme ve tasnifleme makineleri ve bu makinelerle aynı işleve sahip robotlar ve robotik mekanizmalar emtiaları benzerlik yönünden karşılaştırıldığında dağıtım kanalları açısından benzerlik, bir fabrikada, bir imalat hattında yan yana bulunmaları zorunluluğu, birbirini tamamlayan makineler olmaları nedeniyle, halk nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikte olduğu ve teknik bilirkişisi tarafından davalının tescili dışındaki söz konusu kullanımının tecavüz teşkil ettiği belirtilmiştir.
Bilirkişi heyetince, davalının 7. sınıftaki emtia listesi benzerliği açısından incelendiğinde: hammadde açısından benzerlik, talaşlı ve talaşsız imalat teknikleri bakımından benzerlik, mekanik sistemlerin tasarımı bakımından benzerlik, motor, kavrama vb. tahrik sitemleri bakımından benzerlik, mil, aks destekleme elemanları bakımından benzerlik, vida, rulman, yay vb. makina elemanları bakımından benzerlik, makina elemanlarının her makinada aynı fonksiyonu yerine getirmek üzere kullanılabilmeleri açısından benzerlik, dağıtım kanalları açsından benzerlik, bir fabrikada, bir imalat hattında yan yana bulunmaları zorunluluğu, birbirlerini tamamlayan makinalar olmaları vb. nedenler ile 7. sınıfta ter alan emtianın halk nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikte, markalar arasında bağlantı bulunduğu izlenimini uyandıracak şekilde benzer olduğundan 7. sınıfa ait olan marka tescilinin hükümsüzlüğü talebinin yerinde olduğu taraf markalarının esas unsurlarının benzer olduğu; davacı markasının daha önceki bir tarihte tescil edildiği; taraf markalarının yukarıda belirtilen 07 sınıftaki emtialarının benzer olduğu; 2012 48650 no.lu … markasının 07. sınıfta “kaldırma, taşıma ve iletme makineleri, aynı işleve sahip robotik mekanizmalar (asansörler, yürüyen merdivenler, vinçler dahil)” emtialar bakımından MarKHK m.7/l/b ve 8/1/b’ye dayalı kısmen hükümsüzlüğünün talep edilebileceği belirtilmiştir.
Davacı, TPE nezdinde davalı markasının tesciline itiraz etmiş, itirazı üzerine davalı markasının tescil listesinden “ambalajlama makineleri, doldurma-tapalama ve kapatma makineleri, etiketleme makineleri, tarifleme makineleri ve yukarıda sayılan makinelerle aynı işleve sahip robotlar ve robotik mekanizmalar (elektrikli plastik kapama/mühürleme cihazlar-paketleme dahil tekstil makineleri, dikiş makineleri ve bunlarla aynı işleve sahip endüstriyel robotlar)” emtialar çıkarılmıştır.
Davalı şirket bir tüzel kişi tacir olması sebebiyle, TTKm.18/2 uyarınca basiretli bir tâcir gibi davranmak yükümlülüğündedir. Bu hükme göre, aynı sektörde faaliyet gösteren tüzel kişi tacirin bu marka ile iltibasa yol açmayacak bir markayı kullanmaması/tescil ettirmemesi gerekir. Ancak davacı tarafından dosyaya sunulan görsellerden davalı yanın www…..com.tr adlı internet sitesinde 7.sınıfta marka kapsamında çıkartılan emtiaların satış ve pazarlamasını yaptığı bu emtialar için faaliyette bulunduğu ve her türlü reklam yapmakta olduğu ürünlerini robotik uygulamalar, kolileme sistemleri, paletleme sistemleri. streç sarma makineleri, palet taşıma sistemleri, tüm hat sonu uygulamalarında akılcı çözümler olarak tanıttığını ve buna ilişkin sitede tanıtımlar yaptığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle tecavüz eyleminin ve haksız rekabetin gerçekleştiği sabittir.
Aynı/benzer sektördeki emtialar üzerinde kullanılan “…” markasının davalı tarafından biliniyor olması beklendiğinden maddi maddi tazminat davası açısından kusur şartı gerçekleşmiştir.
Marka hakkı tecavüze uğrayan kişi KHK’nın 62. maddesi II. fıkrasının (b) bendi gereğince, BK 58. maddesi ile birlikte değerlendirilmeleri sonucunda, şartların oluşması ile manevi tazminat isteme hakkına sahiptir.Kararnamenin 62/1-6 ve TK’nın 58/I-e maddeleri uyarınca, bir haksız eylem niteliği taşıyan davalının markaya tecavüzü sonucu davacı marka sahibinin piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında kayıp ve zararlar ile uzun süren çabalarla yaratılan marka imajının zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat istemi yerindedir.
Mahkememizce … AHM’ye yeniden talimat yazılarak davalı şirketin tüm kazancının değil, marka tecavüzü nedeniyle elde ettiği kazancın tespiti istenilmiş bilirkişi tespiti istenilmiş, 02/05/2017 tarihli raporunda; davalı şirketin 2012-2016 yılları arasındaki ticari defter ve kayıtları ve faturaları incelemiş ve herhangi bir satış faturası yahut kayda rastlamadığını, davalı şirketin dava konusu makinesiyle, davalı şirketin maliyet kaybının bulunmadığı, mali tablolarda yapılan tetkiklerde yıllara göre satışların arttığı halde, faaliyet karının da artması gerekirken azalarak işletmenin faaliyet zararına doğru gitmekte olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekilinin faize ilişkin itirazlarının değerlendirilmek dosya hesap bilirkişisi … tevdi edilmiş ve faiz hesaplaması yaptırılmış ek rapor alınmıştır.
Hesap bilirkişisi raporunda; yasal faiz oranı hesaplandığında faiz tutarının 11.985,61 TL olacağı yurt içi ÜFE oranları esas alındığından faizinde 16.258,96 TL olacağı, ticari temerrüt faizi uygulandığında, faiz tutarının 16.234,11 TL olabileceği, davacı yanın, ticari faiz talep ettiklerini belirmiştir.
Bilirkişi raporunda, taraf markalarının 07. sınıfta tescil edildiği emtiaların bir kısmının benzer olduğu; davacı markasının emtia listesi ile benzer “kaldırma, taşıma ve iletme makineleri, aynı işleve sahip robotik mekanizmalar (asansörler, yürüyen merdivenler, vinçler dahil)” emtiaları bakımından davalının … no.lu … markasının MarKHK m.7/l/b ve 8/1/b’ye dayalı kısmi hükümsüzlük talebinin yerinde olduğu, tarafların faaliyet alanının benzer olduğu; davalı markası 07. sınıfta bir kısım emtialar yönünden tescil edilmiş ise, davalının kullanımının 07. sınıfta olup tescil listesinde yer almayan emtialara ilişkin olduğu; davalı markasının kullanıldığı 07. sınıftaki emtiaların davacı adına daha önceki bir tarihte tescil edilmiş olan markanın emtia listesinde yer aldığından davalı eyleminin davacının marka hakkına tecavüz teşkil edeceği, somut olayda maddi ve manevi tazminat talebi açısından “kusur” şartının gerçekleşmiş olduğu; manevi tazminat miktarını belirleme yetkisinin mahkemeye ait olduğu; Davalı eyleminin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini iddia edilmiş olsa da, marka hakkına tecavüz hukuki niteliği itibari ile haksız fiilin özel bir halidir ve özel mevzuat hükümleri ile korunmakta olduğundan, davacının genel hükümlere dayalı “haksız rekabet” iddiası hakkında ayrıca bir açıklama yapılmadığını beyan etmişlerdir.
Teknik bilirkişisince yapılan incelemeye göre, davalı markası 07. sınıfta bir kısım emtialar yönünden tescil edilmiş ise, davalının kullanımının 07. sınıfta olup tescil listesinde yer almayan emtialara ilişkin olduğu; davalı markasının kullanıldığı 07. sınıftaki emtiaların davacı adına daha önceki bir tarihte tescil edilmiş olan markanın emtia listesinde yer aldığı tespit edilmiştir. Tescilde öncelik ilkesi gereğince, belirtilen hizmet alanında “…” ibaresini kullanım hakkının davacı şirkete ait olduğu; davalının benzer emtialarda “…+şekil” markasını kullanımının davacının marka hakkına tecavüz teşkil edeceği tespit edilmiştir.
Davacı, TPE nezdinde davalı markasının tesciline itiraz ettiklerini; itirazı üzerine davalı markasının tescil listesinden “ambalajlama makineleri, doldurma-tapalama ve kapatma makineleri, etiketleme makineleri, tarifleme makineleri ve yukarıda sayılan makinelerle aynı işleve sahip robotlar ve robotik mekanizmalar (elektrikli plastik kapama/mühürleme cihazlar-paketleme dahil Tekstil makineleri, dikiş makineleri ve bunlarla aynı işleve sahip endüstriyel robotlar)” emtialar çıkarılmış olduğunu beyan etmekte olup, ihtilafsız olan bu husus dahi davalının davacı markasını biliyor olduğunu göstermektedir.
Davalının 7. sınıftaki emtia listesi incelendiğinde: hammadde açısından benzerlik, talaşlı ve talaşsız imalat teknikleri balonundan benzerlik, mekanik sistemlerin tasannu balonundan benzerlik, motor, kavrama vb. tahrik sitemleri balonundan benzerlik, mil, aks destekleme elemanları balonundan benzerlik, vida, rulman, yay vb. makina elemanları balonundan benzerlik, makina elemanlarının her makinada aynı fonksiyonu yerine getirmek üzere kullanılabilmeleri açısından benzerlik, dağıtım kanalları açsından benzerlik, bir fabrikada, bir imalat hattında yan yana bulunmaları zorunluluğu, birbirlerini tamamlayan makinalar olmaları vb. nedenler ile 7. sınıfta ter alan emtianın halk nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikte, markalar arasında bağlantı bulunduğu izlenimini uyandıracak şekilde benzer olduğu tespit edilmiştir.
Toplanan deliller ve alınan kök ve ek raporlar ışığında davalının 7. sınıfta kaldırma, taşıma, ve iletme makinaları aynı işleve sahip robotik mekanizmalar(asansörler, yürüyen merdivenler, vinçler dahil) emtialar yönünden davacı markası ile karıştırılma ihtimali bulunduğu tespit edilmekle kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerekmiştir. Davalının kötü niyeti tespit edilemediğinden sair emtia tescillerine yönelik hükümsüzlük talebinin reddi gerekmiştir. Davalı ayrıca tescilli emtiaları dışında davacın tescili kapsamındaki kolileme, streçleme, paketleme alanında kullanımı davalı http://….com.tr internet sitesi görsellerinden, tabelalarından tespit edilmekle tecavüz ve haksız rekabetin de önlenmesi gerekir. Davalı ticari defterlerinden her ne kadar kullanım tespit edilememişse de davalının tescilli markası dışında davacı markasına tecavüz oluşturacak şekilde dosyadaki görsellerden anlaşılacağı şekilde tecavüzü bulunduğundan kusurlu olan davalının marka hakkının ihlali nedeniyle davacının maddi ve manevi tazminat talebi de yerindedir. Bilirkişi tarafından belirlenen maddi tazminat miktarından taleple bağlı olarak 10.000 TL’ye hükmedilmesi gerekmiş, ayrıca davacı markasının tecavüz nedeniyle meydana gelen manevi zararına yönelik takdiren uygun bulunan 10.000 TL manevi tazminata da hükmedilmesi gerekmiştir. Davacının hukuki menfaati bulunduğundan hükmün ilanı da gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacı şirket tarafından davalı … Ltd. Şti aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile,
2-Davalının TPE nezdinde tescilli … tescil nolu …+Şekil ibareli markasının 7.sınıftaki kaldırma, taşıma; 7. sınıftaki kaldırma, taşıma ve iletme makineleri aynı işleve sahip robotik mekanizmalar (asansörler, yürüyen merdivenler, vinçler dahil) emtialar yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
3-Sair emtialara yönelik hükümsüzlük talebinin reddine,
4-Davalı yanın markasının tescilli olduğu sınıflar dışında kullanımı nedeniyle davacının marka hakkına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine ve menine,
5-Davalının davacı marka tescili kapsamında bulunan kolileme, streçleme ve paketleme alanındaki tecavüze konu emtiaları kullanımının, üretiminin, pazarlanmasının önlenmesine ve davalı internet sitesindeki tecavüze konu görsellerin içerikten çıkarılmasına,
6-Davacı yanın KHK 66/b maddesi kapsamında talep ettiği yoksun kalınan kazanca yönelik olarak takdiren 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacının marka hakkının ihlaline dayalı olarak meydana gelen manevi zarara yönelik takdiren 10.000,00 TL manevi manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Masrafı davalıdan alınmak üzere kesinleşen hüküm özetinin yurt çapında yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde bir kez ilanına,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 1.366,20 TL karar harcından peşin yatırılan 341,55 TL’nin mahsubu ile kalan 1.024,65 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
10-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına maddi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına manevi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 3.145,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan: 4.300,00 TL bilirkişi ücreti, 401,30 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.701,30 TL ve 366,75 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 5.068,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
13-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair verilen karar, hazır bulunan taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okundu, usülen anlatıldı. 15/05/2018

Katip
¸

Hakim
¸

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.