Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/634 E. 2023/797 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/66 Esas
KARAR NO : 2023/713
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2023
KARAR TARİHİ : 31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların Talepleri
Davacı vekili 03/12/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı adına kayıtlı; muhtelif plakalı araçların davacının işleticisi olduğu ve sorumluluk sınırları içerisinde kalan ücretli köprü ve otoban geçiş güzergahını ödeme yapmadan geçiş yaptığını, ihlalli geçişin yapıldığı günden itibaren 15 gün içerisinde otoyol ücretinin kullanan tarafından ödenmesi gerektiğini, ödeme sürecine ilişkin bildirimin ise otoyol levhalarında belirtildiğini, davalının kullandığı otoyolun ücretini ödememesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyası ile hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
….İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … Anonim Şirketi tarafından, borçlu … San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine toplam 3.260,75TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davalı her ne kadar icra müdürlüğü dosyasında yetki itirazında bulunmuş ise de taraflar arasında bir hizmet sözleşmesi olduğu ve sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda ifa yeri icra daireleri ile mahkemelerinin yetkili olduğu dikkate alınarak davalının bu itirazı yerinde görülmemiştir.
… ‘ne müzekkere yazılarak ihlalli geçiş yaptığı belirtilen aracın trafik tescil kayıtları celp edilerek dosyamıza kazandırılmıştır.
… ne müzekkere yazılarak davaya konu ihlalli geçiş yaptığı bildirilen araçların …/… ödeme dökümlerinin celp edilerek dosyamıza kazandırılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davacı iddiası gibi davalıya ait aracın davacı işletmesindeki köprü ve otoyollardan ihlalli geçiş yapıp yapmadığı, geçiş ücretlerinin ödenip ödenmediği, icra takibinde talep edilen asıl alacak ve ferilerinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususlarında rapor tanzim etmek üzere bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 03/07/2023 tarihli raporunda özetle;”… davaya konu … plaka sayılı araçların ücret ödenmeksizin geçişler yaptıkları iddia edilen 08.06.2020 ile 11.06.2020 tarihleri arasında davalı … LİMİTED ŞİRKETİ adına kayıtlı olduğu, … plaka sayılı araç için bildirilen 5 adet geçişin tamamının “ihlâlli geçiş” olduğu, … plaka sayılı araca ait 5 adetlik “ihlâlli” geçiş için 652,15 TL geçiş ücret, 2.608,60 TL 4 katı ceza olmak üzere toplam 3.260,75 TL olduğu….” şeklinde görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30. maddesinde geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali hali düzenmiş, 1. fıkrasında “Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin on katı tutarında idarî para cezası verilir.” (25/05/2018 tarihli, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 18. maddesi ile “on” ibaresi “dört” şeklinde değiştirilmiştir.)
7. fıkrasında “Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.”
Uyuşmazlığın anlaşılabilmesi taraflar arasındaki ilişkinin hukuki niteliğinin iyice anlaşılmasına bağlıdır. Davacının, davasını dayandırdığı hukuki ilişkinin niteliğinin, borcun doğum sebebinin ortaya konulması önem arz etmektedir. Davacı taraf ödeme yapılmaksızın kendilerince işletilen otoyolun kullanıldığını belirtmektedir. Borcun kaynağı davalı tarafın ücretini ödemeyerek otoyolu kullanması ise borcun sözleşmeye aykırılıktan mı haksız fiilden mi kaynaklandığının tespiti gerekir. Her ne kadar borcun haksız fiilden kaynaklandığı görüntüsü oluşmakta ise de taraflar arasında bir hizmet sözleşmesinin bulunduğu, davacı tarafın otoyol hizmeti vermeyi taahhüt ettiği, davalı tarafın ise ücret ödemeyi üstlendiği anlaşılmaktadır. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi17. Hukuk Dairesi de “Davacı tarafın işlettiği otoyolun geçiş bedeli karşılığında kullanılması hususunda, taraflar arasında, hizmet sözleşmesi bulunmaktadır.” demektedir.
Bu değerlendirmeler yapıldıktan sonra itirazın iptali dava türü ve ispat yüküne de değinmek gerekmektedir. 20. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü tutulmuştur. İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir” şeklindedir. Her somut olaydaki maddi vakıaya göre lehine hak çıkaran taraf ve ispat yükü şekilleneceğinden, maddî hukuk kuralına ilişkin bu vakıaların doğru ve net bir şekilde belirlenerek ortaya konulması gerekmektedir. Maddede aksine düzenleme olmadıkça ibaresi eklendiğinden, kanunda ispat yükü ile ilgili özel bir düzenlemeye yer verildiğinde, ispat yükü genel kurala göre değil de kanunda belirtilen özel düzenlemeye göre belirlenecektir.
Tüm bu açıklamalar ışığın somut olaya bakıldığında taraflar arasında ticari nitelikli hizmet sözleşmesi bulunduğuna dair herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı taraf sözleşme kapsamında üstlendiği otoyol hizmeti sunma yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Dosyaya sunulan kayıtlardan davalı tarafın araçlarının geçiş yaptığı anlaşılmaktadır. Bu noktada ispat yükünün davalıya geçtiğinin kabul edilmesi gerekir. Davalı tarafın hizmet aldığı açık olup davalı hizmet bedelini ödediğini ispatla mükelleftir. Ancak davalı tarafça mahkememize ya da icra dosyasına herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığı gibi, … hesaplarından veya banka hesaplarından ödeme yapıldığı da iddia edilmemektedir. … BAM … HD.sinin 2018/… Es sayılı dosyasında “Davalı, geçiş ücretini ödediğini iddia etmemektedir. Sadece … veya … kartlarının banka hesabında yeterli bakiye olduğunu iddia etmektedir. Ancak bu hesaplardan para çekildiği de iddia edilmemektedir. … ve … kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorundadır. Geçiş esnasında ödeme olmadığında veya … veya … sisteminden provizyon alınamadığı takdirde gişe çıkışlarındaki bariyerler açılmadığından, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bilmektedir.” denilmekle bu husus ifade edilmektedir.
Davacının ispat yükünü ifa ettiği, davalının ise ödeme yaptığını ispat edemediği, davalı tarafça sunulan belgelerden ödeme yapılmadığı sabittir.
Tüm dosya kapsamı bir arada incelenmekle; dosyaya celp edilen trafik tescil kayıtları, …/… kayıları, porvizyon ve görüntü kayıtları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirilmekle alanında uzman bilirkişi tarafından hazırlanan raporun yargısal denetime açık, bilimsel metodlara uygun olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmasın karar verilmiş; … plakalı araçlar için bildirilen ihlâlli geçişin “ihlâlli geçiş” olduğu, davacının davalıdan toplamda 3.260,75 TL alacaklı olduğu yönünde mahkememizde tam bir vicdani kanaat oluşmakla, davanın kabulü ile ….İcra Müdürlüğü 2020/… esas sayılı dosyası üzerinde yürütülmekte olan takibe itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan davalının icra takibine yaptığı itiraz neticesinde alacağını tahsilde geciken davacının zarara uğradığı gözetilerek İİK67/2. Maddesi gözetilerek takibe konu asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmolunmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜNE; ….İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı dosyasında yürütülmekte olan takibe yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile TAKİBİN DEVAMINA,
2-Davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takibe konu asıl alacak miktarı olan 3.260,75TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
3-Alınması gereken 269,85TL harçtan peşin alınan 179,90TL harcın mahsubu ile 89,95TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 179,90TL başvuru harcı, 179,90TL peşin harç, 2.000,00TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 43,75TL olmak üzere toplam2.403,55TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 3.260,75TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
7-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibrariyle KESİN olmak üzere karar verildi.verilen karar usulen okundu anlatıldı. 31/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır