Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/63 E. 2023/473 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/63 Esas
KARAR NO : 2023/473

DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/01/2023
KARAR TARİHİ : 14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, aidat borçlarını düzenli olarak ödediğini, davalı kooperatif minibüsçülere ait bir kooperatif olduğunu ve müvekkilinin de hatlı minibüs sahibi olması nedeniyle kooperatif üyeliğinin devam ettiğini, …’ nin… Belediyesinin minibüs plakalarını taksiye çerimelri nedeniyle müvekkilinin plakasının da taksiye döndürüldüğünden davalı tarafından üyeliğin sonlandırıldığını, müvekkilinin kooperatif üyeliğinin açıklanan nedenlerle sonlandırılacağı nedeniyle üye ve dolayısıyla da ortak olduğu kooperati hissesine karşılık gelen alacakların davalı kooperatiften talep ettiğini, fakat her defasında olumsuz karşılandığını, arabuluculuğa başvurduklarını ancak anlaşma sağlanamadığını, alınan duyumlara göre davalının kurumun taşnır ve taşınmaz mallarını satılığa çıkartarak satmaya çalıştığını, ve hisselerini isteyen üyelere de borçlar var diyerek ödeme yapamacağını belirtmekte v hissesini isteyen her üyeye aynı cevabı verereek üyeleri mağdur ettiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkilinin kooperatif üyeliğinin ve hakkına düşen hisse bedelinin tespiti ile bu alacağın dava tarihi ile birlikte işleyecek faizi ile davalı kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının üyeliğinin sona ermediğini, ortaklık devam ettiği sürece herhangi bir ortaklık payı ödemesi talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının plakasının taksi plakasına dönüşmüş olması üyeliğini sona erdirmediği gibi, üyelik yükümlülüklerini de sona erdirmeyeceğini, davacının kooperatif genel kurullarının yükümlediği aidat ve diğer yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu hususlardaki talep haklarının saklı olduğunu, müvekkili kooperatifin tasfiye sürecine girmediğini, müvekkili kooperatifin hali hazırda aktif malvarlığı ancak pasif malvarlığını karşılayabilecek düzeyde olduğunu, tafiyeye gidilmesi ihtimalinde de üyelere tasfiye payı olarak kayda değer bir hak kalmasının beklenmemesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep ettiğini bildirmiştir.
Davalı kooperatiften ana sözleşme ve üye kayıtları, 26/01/2023 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı celbedilip incelenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacının üyesi bulunduğu ve taşımacılık yapanların üye olabildiği kooperatiften, kendi aracının plakasının taksiye dönmesi nedeni ile ayrılması nedeni ile bedel tespiti ve tahsili ile ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İncelenen kooperatif kayıtları incelendiğinde, üyelik şartları arasında 34 plakalı taşıyıcı olmak olduğu, davacının hala taksi plakası ile taşıyıcı olduğu, üyeliğinin sona ermediği anlaşılmıştır.
Davacı taraf 1163 sayılı kooperatifler kanunu 15, 16 ve 17. Maddelerine dayanarak üyeliğin sona erdiğinin tespiti ve üyelik bedelinin ödenmesini talep etmiş ise de, bu şartların oluşmadığı anlaşılmıştır. Anılan kanun maddelerine göre; Ortaklık sıfatı bir görev veya hizmetin yerine getirilmesine bağlı ise, bu görev veya hizmetin sona ermesi ile ortaklık sıfatı kalkar. Bu halde Anasözleşmeye hüküm konulmak suretiyle ortaklığın devamı sağlanabilir. Ortaklık sıfatının kazanılması, Anasözleşme ile bir taşınmaz malın mülkiyetine bağlı hakların kullanılmasına veya bir teşebbüsün işletilmesine bağlanabilir. Bu gibi hallerde taşınmaz malın mülkiyetinin veya işletmenin üçüncü şahıslara devir veya temliki ile ortaklık sıfatının bir hak olarak yeni malike veya işletmeyi alana geçebileceğini anasözleşme hüküm altına alabilir.
Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler anasözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır. Kararın onaylı örneği,çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde,genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir. Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.
Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır. Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Bu durumda kooperatifin muhik bir tazminat isteme hakkı saklıdır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları istiyebilecekleri günden başlayarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
İncelenen belgeler, davacının iddiasının dayanağı ve yasal mevzuat birlikte dikkate alındığında, davacının üyeliğinin sona ermediği, … plakalı taksi taşıyıcısı olduğu, bu durumda davanın dayanaksız olduğu anlaşılmıştır.
Davacının iddiası, … kararı nedeniyle minibüs plakasının taksi plakasına dönüşmesi nedeniyle üyeliğin sona erdiğine yönelik olup bu iddiası sabit görülmemiştir. Davacı, üyelikten ayrılmak istiyorsa, kooperatif üyeliğinden çıkma talebiyle kooperatife başvurup çıkma prosedürü uyarınca çıkma ve bu konuda anlaşmazlık halinde bir dava ikame etmesi gerekirken, doğrudan üyeliğinin sona erdiğinin tespitini istemesinde hukuka uygun bir yön görülmediğinden, davanın reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Yeteri kadar harç alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/06/2023

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır