Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/618 E. 2023/634 K. 13.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/618 Esas
KARAR NO : 2023/634 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2023
KARAR TARİHİ : 13/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 11/10/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine ….İcra Müdürlüğü’nün 2023/… Esas sayılı dosyası ile 87.750 TL bedelli ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, müvekkili adına kayıtlı … plakalı aracı haczedilip fiilen muhafaza altına alındığını, müvekkilinin borçlusu olduğu ….İcra Müdürlüğünün 2013/… Esas sayılı dosyasına ilişkin borç müvekkili tarafından ödendiğini, muhafaza altına alınarak davalı şirkete yediemin olarak teslim edilen … plakalı aracının teslimi için ilgili icra memuru ile aracı teslim almak üzere 12.08.2022 tarihinde davalı iş yerine gittiğinde kendisinden 40.000 TL gibi fahiş bir yediemin ücreti talep edildiğini, icra memuru tarafından düzenlenen tutanakta aracın yedieminde hasar gördüğü tespiti yapıldığını, şirket görevlisi … tarafından bu durumun kabul edildiğini, memur tarafından düzenlenen araç teslim tutanağına rağmen ilgili aracın müvekkile teslim edilmediğini, bu durum huzurdaki davaya konu icra takip dosyasından 10.10.2023 tarihinde düzenlenmiş olan haciz tutanağı ile sabit olduğunu, ilgili aracın 01.07.2020 tarihi itibariyle davalı uhdesinde bulunduğu tespitine yer verildiğini, müvekkili kendisinden haksız ve mesnetsiz olarak talep edilen yediemin ücretini ödemediğini, Adalet Bakanlığının belirlediği tarife üzerinden ödemenin kabul edilmediğini İlgili icra Müdürlüğüne bildirdiğini ve 18.08.2022 tarihli taleple ilgili araç için kıymet takdir edilerek buna göre ücret belirlenmesi için 1.000,00 TL masraf yatırması talebi üzerine 14.09.2022 tarihinde … İcra Müdürlüğünün 2013/… Esas sayılı dosyasına gerekli masrafı ödemiş olmasına rağmen dosyada herhangi bir işlem yapılmadığını, akabinde davaya konu icra takibi 24.08.2023 tarihi itibariyle başlatıldığını, müvekkilinden haksız ve mesnetsiz fahiş ücret talep edip yedieminlik görevini gerektiği gibi ifa etmemesi sebebiyle müvekkile ait … plakalı aracın hasar görmesine sebebiyet veren davalı aracı müvekkiline teslim etmeyerek 1 yıl gibi bir süre aracın otoparkta kalmasına sebebiyet vermiş ücret tarifesine uymayan bir miktarda yediemin ücreti için icra takibi başlattığını, bu nedenlerle; ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile, öncelikle müvekkilinin daha fazla mağdur olmaması kötü niyetli olarak başlatılan icra takibinde ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine ödenecek paranın alacaklıya verilmemesine, davacı müvekkilinin; …. İcra Müdürlüğü’nün 2023/… Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine, davalı taraf aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, … İcra Müdürlüğü’nün 2023/… Esas sayılı dosyasında borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
01/09/2023 tarihinde yürürlüğe giren 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5’inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre;
“Madde 5/A – (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile,
“Dava şartı olarak arabuluculuk,
Madde 18/A – (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
6100 sayılı HMK’nın dava şartlarının İncelenmesi başlığını taşıyan 115. Maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava şartları, davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi ve karar verilebilmesi için varlığı veya yokluğu mutlaka gerekli olan şartlardır.
Arabuluculuğa başvuru yapılıp arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığına dair son tutanağın dava açılırken evvel dosyaya ibrazı dava şartı olarak düzenlendiğinden, dava devam ederken bu eksikliğin fark edilmesi neticesinde giderilmesi mümkün değildir. Arabuluculuk sürecinin dava açılmadan önce başlatılması ve tamamlanması gerekir. Arabuluculuk dava şartı noksanının dava derdest iken giderilmesi hukuken ve mantıken mümkün olmamakla HMK’nın 115. Maddesinin 3. Fıkrası kapsamında davacıya dava şartı noksanını gidermek üzere süre verilmesi mümkün değildir.
Bu düzenlemeler ışığında dava dilekçesinin ve davacının 13/10/2023 tarihli dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın yürürlük tarihi olan 01.09.2023 tarihinden sonra açıldığı, davanın menfi tespit davası olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.18/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİ İLE USULDEN REDDİNE,
2-)Alınması gerekli harç 269,85TL olup peşin alınan 1.498,56TL harçtan mahsubu ile artan 1.228,71TL harcın kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
3-)Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-)HMK madde 333 uyarınca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır