Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/428 E. 2023/690 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/428 Esas
KARAR NO : 2023/690
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile, Dava dışı … Limited Şirketi’nin tarafı bulunduğu … İş Mahkemesinin 2021/… E. Sayılı dosyasında yargılaması devam ederken, davalı tarafça şirketin sicilden resen terkin edildiği, bu hususun yargılama sırasında ortaya çıktığı ve mahkemece ihya için kendilerine süre verildiğini beyanla, terkin işleminin iptaline ve şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün 6102 Sayılı TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını belirterek davanın reddine, müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2021/… Esas 2021/… Karar sayılı ilamı ile; “Mahkememizce ticaret sicil kayıtları ve iş mahkemesi dosya örneği celbedilmiş incelenmiş, şirket adresine ve yetkililerin adresine eksikliğin giderilmesi için ihtar gönderilmeden, sadece ticaret sicil gazetesinde yapılan ilanla yetinilerek şirketin davalı tarafça TTK’nın geçici 7/10 maddesi uyarınca 07/07/2014 tarihinde resen terkin edildiği görülmüştür. TTK’nun geçici 7/2 maddesi uyarınca, resen terk işleminin yapılabilmesi için, şirketin ve yetkili temsilcilerin bilinen son adreslerine ihtarat gönderilmesi gerektiği, davalı tarafça buna uyulmadan ilan ile yetinilerek terkin işleminin yapıldığı, bu hususun usulsüz olduğu, davacı tarafın davasının haklı olup derdest iş mahkemesi dosyası ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına karar vermek ve yargılama giderinin davanın açılmasına sebebiyet veren davalıya yükletilmesi gerektiği” gerekçesiyle davanın kabulüne ve şirketin ihyasına karar verilmiş, bu kararı istinaf edilmesi üzerine … Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2022/… esas ve 2022/… karar sayılı ilamı ile; “6102 Sayılı TTK’nun geçici 7. maddesinin 15. fıkrası son cümlesi uyarınca, şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplerle dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler. Eldeki dava ihyası istenen şirketin sicilden re’sen terkin edildiği 07/07/2014 tarihinden itibaren 5 yıldan fazla süre geçmiş ise de, davalı …’nün TTK’nun Geçici 7. maddesi kapsamında; sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarın ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ticaret sicilindeki adreslerine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunup bulunmadığı, İş mahkemesindeki davanın hak düşürücü süre dolmadan açılıp açılmadığı dikkate alınmadan, 5 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenmeden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca; Ticaret Sicili Müdürlüğünden terkin işlemi ve yapılan tebliğler getirtilerek terkinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, yargı gideri ve vekalet ücreti takdirinde bu husus göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca şirketin münfesih bulunduğu da gözetilerek şirkete tasfiye memuru atanmalıdır. ” gerekçeleriyle mahkememizin kararı kaldırılmış ve bu kez mahkememizin 2022/… Esasına kayıt edilmiştir.
Mahkememizin 2022/… esas 2022/… sayılı kararı ile; ” Dava, resen terkin edilen şirketin tarafı olduğu İş mahkemesi dosyası ile ilgili ihyası istemine ilişkindir. İhyası istenen şirketin 07/07/2014 tarihinde ticaret sicil gazetesinde yapılan ilan ile yetinilerek terkin edilmiş olduğu, oysa şirketin yetkililerine de ihtarın gönderilmesi gerektiği, şirket yetkililerine ve şirket merkezine ihtar gönderilmediğinden yapılan terkinin kanuna aykırı olduğu, bu nedenle 5 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı, ihyası istenen şirketin … İş Mahkemesinin 2021/… E. Sayılı dosyasında davalı olduğu, davacının ise davacı olduğu, bu nedenle hukuki yararı bulunduğu anlaşılmakla, şirketin sınırlı olarak ihyasına ve bu konuda temsil etmek üzere önceki yetkilinin tasfiye memuru olarak atanmasına, yargılama giderlerinin usulsüz terkin yaparak iş bu davanın açılmasına sebebiyet veren davalıya yükletilmesine karar vermek gerektiği” gerekçesiyle davacının davasının kabulüne, …nün … sicil numarasında kayıtlı iken resen terkin edilen … Ltd. Şti’nin … İş Mahkemesinin 2021/… E. Sayılı dosyası yönünden geçerli olmak üzere TTK 547/2 maddesi uyarınca sınırlı tasfiye edilmek üzere ihyasına, önceki yetkilisi …’nın tasfiye memuru olarak atanmasına, ücret takdirine yer olmadığına, yargılama giderinin davalıya yükletilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin 2022/… esas 2022/… sayılı kararının istinafı üzerine … Hukuk Dairesinin 2022/… esas ve 2022/… karar sayılı ilamı ile, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
… Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 2022/… esas ve 2022/… karar sayılı ilamının davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay … Hukuk dairesinin 20/02/2023 tarih ve 2023/… esas 2023/… sayılı ilamı ile; “Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf edilmesi üzerine davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik verilen 17.10.2022 tarihli kararın kesin olduğundan bahisle 22.12.2022 tarihli ek karar ile davalının temyiz başvurusunun reddine karar verilmiş ise de, Dairemizin yerleşmiş kararlarına göre Ticaret Sicil Müdürlüklerinin 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin on beşinci fıkrasına göre açılan ihya davasında yasal hasım olması ve açılan davada da …’nün davalı olarak gösterilmesi sebebiyle dava çekişmesiz yargıya tabi olmadığından Bölge Adliye Mahkemesince verilen 17.10.2022 tarihli karar kesin nitelikte değildir. Bu sebeple Bölge Adliye Mahkemesinin 22.12.2022 tarihli ek kararının bozulmasına karar verilip davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir. Dava, 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesinin on beşinci fıkrasında öngörülen sicilden terkin edilen şirketin ihyası (ek tasfiyesi) istemine ilişkindir. Anılan yasal düzenleme “….Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” yönünde olup ihyası talep edilen şirketin 07.07.2014 tarihinde sicilden terkin edildiği ve eldeki davanın 5 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra 31.08.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlıkta, Mahkemece 6102 sayılı Kanun’un geçici 7 nci maddesi uyarınca terkin işleminin usule uygun yapılıp yapılmadığı hususunun 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılan davalarda incelenmesi gerekmekte olup, hak düşürücü süre geçirildikten sonra açılan davada esasa girilmeksizin karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozularak mahkemize gönderilmiş ve yukarıdaki esasa kayıt edilmiştir.
Taraflar davet edilmiş, davacı vekili duruşmaya katılarak önceki kararda direnilmesini ve davanın kabulünü talep etmiştir.
Mahkememizce aşağıdaki gerekçe ile önceki kararda direnilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE DİRENME GEREKÇESİ:
Dava, resen terkin edilen şirketin tarafı olduğu İş mahkemesi dosyası ile ilgili sınırlı ihyası istemine ilişkindir.
Şirketin terkin usulü konusunda aşağıda tekrarlanan gerekçeden anlaşıldığı üzere, usulsüz yapıldığı sabittir. Ancak Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2023/… Esas 2023/… Karar sayılı ilamında, terkinden itibaren beş yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden terkinin usulsüzlüğünün tartışılamayacağı belirtilerek mahkememiz kararı bozulmuştur.
İhyası istenen şirketin bir davada taraf olduğu ve taraf teşkili sağlanması gerektiği yasal zorunluluktur. Aksi halde, usulsüz terkin nedeniyle davacının hak arama hürriyetinin önünde engel oluşturulmuş olacaktır. TTK’nın Geçici 7. Maddesinde resen terkin öncesi tasfiye imkanı tanınmış ise de, ihyası istenen şirketin tasfiye edilmediği, dolayısıyla aktif ve pasif mal varlığı veya tarafı olduğu hukuki uyuşmazlıkların tasfiyesi için TTK’nın 547. Maddesinin kıyasen uygulanmasının mümkün olduğu açıktır.
TTK’nın 547. Maddesinde; “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmü bulunmaktadır. Anılan bu yasal düzenlemede bir süre sınırı olmadığı anlaşılmaktadır.
Resen terkin edilen şirketin tarafı olduğu bir uyuşmazlık veya aktif/pasif malvarlığı tasfiyesinin yapılması için TTK’nın 547. Maddesi uyarınca tasfiye amacıyla ihyasında süre sınırı olmadığı, bu durumda davaya konu şirketin de beş yıllık süre geçse bile tasfiye amaçlı ihyasının mümkün olduğu, talebin bu nedenle de kabulü gerektiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, 15/09/2023 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 22/06/2023 tarihli 2023/… Esas ve 2023/… karar sayılı ilamı ile, TTK’nın Geçici 7. Maddesinin 15. Fıkrasındaki “silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde” ibaresi Anayasa’ya aykırı görülerek iptal edildiğinden, bozmaya gerekçe hüküm de ortadan kaldırılmış olmakla bu açıdan da mahkememizin kararının yerinde olduğu görülmektedir.
İhyası istenen şirketin 07/07/2014 tarihinde ticaret sicil gazetesinde yapılan ilan ile yetinilerek terkin edilmiş olduğu, oysa şirketin yetkililerine de ihtarın gönderilmesi gerektiği, şirket yetkililerine ve şirket merkezine ihtar gönderilmediğinden yapılan terkinin kanuna aykırı olduğu, bu nedenle 5 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı, bU sürenin uygulanacağının kabulünde bile sınırlı tasfiye amaçlı ihyasının TTK’nın 547. Maddesi gereği olduğu, ihyası istenen şirketin …. İş Mahkemesinin 2021/… E. Sayılı dosyasında davalı olduğu, davacının bu nedenle hukuki yararı bulunduğundan, şirketin sınırlı olarak ihyasına ve bu konuda temsil etmek üzere önceki yetkilinin tasfiye memuru olarak atanmasına, yargılama giderlerinin usulsüz terkin yaparak iş bu davanın açılmasına sebebiyet veren davalıya yükletilmesine karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olunmuş ve Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2023/… Esas 2023/… Karar sayılı bozma ilamına karşı mahkememizin önceki kararında direnilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2023/… Esas 2023/… Karar sayılı bozma ilamına karşı mahkememizin önceki kararında direnilmesine,
2-Davacının davasının KABULÜNE,
…nün … sicil numarasında kayıtlı iken resen terkin edilen … Ltd. Şti’nin … İş Mahkemesinin 2021/… E. Sayılı dosyası yönünden geçerli olmak üzere TTK 547/2 maddesi uyarınca sınırlı tasfiye edilmek üzere ihyasına, önceki yetkilisi …’nın tasfiye memuru olarak atanmasına, ücret takdirine yer olmadığına,
2-Başlangıçta harç yatırılmadığı anlaşıldığından 269,85TL peşin harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 697,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafın harcadığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/10/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır