Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/398 E. 2023/841 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/398 Esas
KARAR NO : 2023/841
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 21/10/2019
KARAR TARİHİ : 06/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın muhatabı olduğu, keşidecisi … Tic. ve San. AŞ, lehdarı … Tic. AŞ olan 31.07.2019 tarihli 445.000,00 TL bedelli çekin davalıya süresinde ibrazına rağmen …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı ve 10.07.2019 tedbir kararı nedeniyle ödenmediğini, oysa tedbir kararının sadece lehtar olan şirket yönünden verildiğini, müvekkili yönünden bir tedbir kararı olmadığını, çekin ödeme aracı olduğunu, TTK’nın 783/1-2 ve Çek Kanununun 3/1 ile 3/7 maddesinde muhatap tarafından çekin ödenmesi yükümlülüğünün düzenlendiğini, muhatap bankanın yüksek özen yükümlülüğü bulunduğunu, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2013/… Esas, 2014/… Karar sayılı kararında da zararın ibraz tarihinde karşılığı bulunan çekin ödenmemesi ile oluştuğunun belirtildiğini, kanuni yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalı muhatap bankanın çeki ödemediği her gün için işleyen binde üç gecikme cezasından da sorumlu olduğunu ileri sürerek, çek bedeli olan 445.000,00 TL ile ibraz tarihinden dava tarihine kadar işleyen 108.135,00 TL ceza miktarı olmak üzere toplam 553.135,00 TL’nin ödeme tarihine kadar işleyecek gecikme cezası ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, savunmasında özetle; talebin haksız olduğunu, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı dosyasında verilen tedbir kararı nedeniyle çekin ödenmediğini, 31.072019 tarihinde ibra edilen çeke ilişkin olarak keşidecinin hesabında bulunan 259.789,76 TL’nin davacı hamil lehine blokeye alındığını, tedbir ile ilgili tereddüt hasıl olduğu için … Asliye Hukuk Mahkemesine dilekçe ile sorulduğunu ve mahkemenin 08.08.2019 tarihli cevabi yazısı ile hamil … ya herhangi bir ödeme yapılmaması yönünde talimat verildiğini, bu nedenle ödeme yapılmadığını, müvekkilinin kasıt ve kusuru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… E. Sayılı tedbir kararı ve bu tedbire ilişkin 10/07/2019 tarihli muhatap bankaya hitaben yazılmış yazı, davalının mahkemeye ödeme konusunda tereddüt oluştuğuna ilişkin başvuru yazısı ve mahkemenin muhataba yönelik 08/08/2019 tarihli müzekkeresinin örnekleri dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
Mahkememizce yapılan incelemede …. AHM’nin 2019/… E. Sayılı dosyasında davaya konu çek ile ilgili tedbir kararı verildiği ve bu tedbirin sadece ilgili davanın tarafları olan keşideci ve lehtar yönünden verildiği, keşidecinin açtığı menfi tespit davasında davalı olarak lehtarın gösterildiği ve mahkemece tedbir talebinin sadece lehtar yönünden uygulanmasın dair muhatap davalı bankanın … şubesine yazı yazıldığı bildirildiği, çekin davacı tarafından muhatap davalıya çekin üzerinde yazılı olduğu 31/07/2019 tarihinde ibraz edildiği, ancak muhatap banka tarafından Mahkeme tedbir kararı dolayısı ile ödeme yapılmadığı ve hesap bakiyesinin 0 (sıfır) olduğunun yazılı olduğunu, tereddüt üzerine aynı gün tedbir kararını veren mahkemeye görüş sorulduğunu ve mahkemece davacı hamil bankaya da ödeme yapılmamasının bildirildiği, bunun üzerine davacıya bir ödeme yapılmadığı ve hesaba giren paranında davalı tarafından blokeye alındığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce 2019/… Esas ve 2020/… Karar sayılı ilamı ile; “Her ne kadar davacı tarafça çek bedelinin davalı tarafından ödenmediğinden bahisle davalı muhataptan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de, ibraz tarihinde çek bedelinin olmadığı ve ayrıca mahkeme tedbir kararı olduğu, tereddüt dolayısı ile aynı gün mahkemeye görüş sorulduğu, mahkemece ödeme yapılmaması yönünde bankaya talimat verildiği, muhatap bankanın hesapta bulunan bir miktar parayı da blokeye aldığı, bu durumda muhatap bankanın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği, muhatap bankanın mahkemenin tedbir kararına ve talimatına uymak ile yükümlü olduğu, aksi halde ödeme yapması halinde 2. Kez ödemek zorunda kalabileceği, bu durumda davacının muhatabının muhatap banka olmayıp tedbir kararının uygulatan keşideci olduğu, davacının tedbir kararına yönelik itirazda bulunması ve lehtar ile keşideci aleyhinde takip yapması gerekirken muhatap bankaya karşı iş bu davayı açmasının yersiz olduğu, hakkın sahibi ve tarafının muhatap banka olmadığı, bu nedenle muhatap davaya husumetin düşmeyeceği, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, … Mahkemesinin … Hukuk Dairesinin 2020/… Esas 2022/… Karar sayılı ilamı ile; “Somut olayda, davacı, davalı bankaya ibraz ettiği çekin karşılığı bulunmasına rağmen ödenmediğini, davalının kanundan doğan yükümlülüklerine aykırı davrandığını iddia ederek zarara uğradığını ileri sürmüş ve TTK’nın 783/1-2 maddesi ile Çek Kanununun 3/1-7 maddeleri uyarınca çek bedeli ile gecikme cezası bedelinin davalıdan tahsilini istemiş olup uyuşmazlık bakımından husumet sorunu söz konusu olmayıp davalının pasif husumet ehliyeti bulunmaktadır. Bu nedenle mahkemece, işin esasına girilerek davacının iddiaları ve davalının savunmaları değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca, ilk derece mahkemesinin karar tarihinden sonra davacı vekilince sunulan 30.09.2020 tarihli dilekçe ile tedbir kararının kaldırıldığı ve dava konusu çekin tahsil edildiği, davanın konusuz kaldığı ileri sürmüş olduğundan, mahkemece bu hususlar da nazara alınarak yargılama yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine” dair karar verilmiştir.
… Mahkemesinin … . Hukuk Dairesinin 2020/v Esas 2022/… Karar sayılı ilamı sonrası dosya mahkememize gelmiş ve yukarıdaki esasa kayıt edilmiştir.
Duruşma günü verilerek taraflar davet edilmiştir.
Davacı vekili duruşmada: Önceki beyanlarını tekrar ettiğini, sulh olma ihtimali olmadığını, davanın açılmasına davalı sebep olduğunu beyanla, davalının yargılama giderine mahkum edilmesini talep ettiğini bildirmiştir.
Davalı vekili duruşmada: Cevap dilekçesini tekrar ettiğini, davanın açılmasında müvekkili bankanın kusur ve sorumluluğu bulunmadığından ve dava konusuz kaldığından yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davanın, mahkeme tedbir kararı dolayısı ile davalı tarafça bedeli ödenmeyen çek nedeni ile davalının sorumlu olduğundan bahisle alacak istemine ilişkin olduğu, ancak yargılama aşamasında daha önce dosya İstinaf’a gönderildiği ve usulden red kararı sonrası çekin ödendiğinin bildirildiği, bu haliyle davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin istendiği, tarafların karşılıklı birbirlerinden yargılama gideri taleplerinin olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce husumetten red edilen dava, istinaf kararı sonrası geri gelmiş ve istinaf kararı ile husumetin davalıya düştüğü kesinleştirilmiştir.
Davalı bankanın tedbir kararı nedeniyle ödeme yapmadığı sabittir. Hatta, çekin ibrazı sonrası davalı banka tarafından tedbir kararı veren mahkemeye davacı yönünden ödemede bir engel olup olmadığı sorulmuş ve mahkemece ödeme yapılmaması talimatı verilmiştir.
Davaya konu, keşidecisi … San. AŞ, lehdarı … AŞ olan 31.07.2019 tarihli 445.000,00 TL bedelli çekin davalıya süresinde ibrazına rağmen …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/… Esas sayılı ve 10.07.2019 tedbir kararı nedeniyle ödenmediği, mahkemenin menfi tespit talebi konusunda karar verildiği ve HMK’nın 389. Maddesi uyarınca işlem tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Tedbire muhalefetin cezası başlıklı HMK’nın 398. Maddesine göre; (1) İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse, ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren altı ay içinde şikâyet edilmesi üzerine, altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. Görevli ve yetkili mahkeme, esas hakkındaki dava henüz açılmamışsa, ihtiyati tedbir kararı veren mahkeme; esas hakkındaki dava açılmışsa, bu davanın görüldüğü mahkemedir. (4) Mahkeme, dosyadaki delilleri değerlendirerek gerekli araştırmayı yapar. Yargılama sonunda şikâyet olunanın ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymadığı veya tedbir kararına aykırı davrandığı tespit edilirse, birinci fıkra uyarınca disiplin hapsi ile cezalandırılmasına; aksi takdirde şikâyetin reddine karar verilir.
Bu hükümler uyarınca, mahkemenin tedbir kararına uymasının yasal zorunluluk olduğunu, davalının keyfi davranmadığı, kusurlu olmadığı, dolayısıyla davacının bir zararı varsa bunun sorumlusunun davalı olmadığı anlaşılmaktadır.
Davanın konusu çek sonradan ödenmiş ve esas yönünden davamız konusuz kalmış ise de, davanın açılmasında davalı kusurlu görülmediğinden, yargılama giderinin davacıya yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 269,85TL karar harcının, davacının peşin yatırdığı 2.002,46 TL harçtan mahsubu ile artan 1.732,61‬ TL nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7. Maddesi gereğince takdir olunan 17.900,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Arabuluculuk ücreti olan 1.560,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle açıkça karar verilmiştir.
06/12/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır