Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/390 E. 2023/704 K. 30.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/390 Esas
KARAR NO : 2023/704 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/01/2023
KARAR TARİHİ : 30/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 10/01/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacının … Tic. Ltd. Şti alt işveren, … A.Ş. ‘nin ise asıl işveren olduğu işyerinde Temmuz 2012 tarihinden 19/03/2013 tarihine kadar aralıklı olarak çalıştığını, davacının 28/08/2012 tarihinde binayı yıkmak için en üst kata (7. Kat) çıktığını, binanın alt kat yığma tuğlalarının çökmesi sonucu 2. Kata düştüğünü, enkaz altında kaldığını ve beyin kanaması geçirdiğini, davacının sağ kulağının duymadığını, sağ görüzün %100, sol gözünün %60 görme yetisini kaybettiğini, davacının geçirdiği kaza ile ilgili olarak … İş Mahkemesi 2020/… Esas sayılı dosya ile … Ltd. Şti alt işveren, … İç ve Dış tic. A.Ş. ‘ne karşı dava açıldığını, … tic. Ltd. Şti ‘nin çalışanlarına özel sorumluluk sigortası yaptırdığını, huzurdaki davada davalı olarak gösterilen … Sigorta Şirketinin sigorta firması olarak davacının geçirdiği iş kazasından doğan tazminatlardan sorumlu olduğunu beyan etmiş 946.610,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 17/02/2023 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Anadolu İş mahkemeleri olduğunu, davaya konu alacağın zaman aşımına uğradığını, huzurdaki dava açılmadan evvel davacı tarafından aynı taleplerle müvekkili şirket sigortalısına dava açıldığını, dosyanın karara çıktığını, müvekkili şirket tarafından huzurdaki dava açılmadan evvel aynı iş kazası ile ilgili olarak SGK ya yapılan ödeme ile poliçe teminat limitleri tükendiğini beyan etmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, iş kazası nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
… İş Mahkemesinin 2023/… Esas ve 2023/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5’inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre;
“Madde 5/A – (1) Bu kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, dava konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile,
“Dava şartı olarak arabuluculuk,
Madde 18/A – (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Davacı vekilinin 10/01/2023 tarihli dilekçesinde belirttiği İş Mahkemesine başvurmuş olmanın arabuluculuk dava şartını ortadan kaldırıp kaldırmayacağı ya da arabuluculuk dava şartının sonradan tamamlanıp tamamlanamayacağı hususudur.
6100 sayılı HMK’nın dava şartlarının İncelenmesi başlığını taşıyan 115. Maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava şartları, davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi ve karar verilebilmesi için varlığı veya yokluğu mutlaka gerekli olan şartlardır. Davacının ilkin İş Mahkemesine başvuru yapması, İş Mahkemesinin görevsizlik nedeni ile dosyayı mahkememize göndermesi karşısında, ihtisas mahkemesi olarak görev yapan mahkememizin davanın esasına girebilmesi için öncelikle dava şartlarının tamam olup olmadığına dair inceleme yapacağı kuşkusuzdur.
Arabuluculuğa başvuru yapılıp arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığına dair son tutanağın dava açılırken evvel dosyaya ibrazı dava şartı olarak düzenlendiğinden, dava devam ederken bu eksikliğin fark edilmesi neticesinde giderilmesi mümkün değildir. Arabuluculuk sürecinin dava açılmadan önce başlatılması ve tamamlanması gerekir. Arabuluculuk dava şartı noksanının dava derdest iken giderilmesi hukuken ve mantıken mümkün olmamakla HMK’nın 115. Maddesinin 3. Fıkrası kapsamında davacıya dava şartı noksanını gidermek üzere süre verilmesi mümkün değildir.
Bu düzenlemeler ışığında dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, davanın tazminat davası olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.18/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİ İLE USULDEN REDDİNE,
2-)Alınması gerekli harç 269,85TL olup peşin alınan 643,59TL harçtan mahsubu ile artan 373,74TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-)Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-)HMK madde 333 uyarınca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 17.900,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır